RONIYAMCIM hıc sorma dedıgın gıbı en bastan epıdural ısterken arkadasımın yasadıgı sıkıntılardan sonra ondan cekındım..sımdıyse gıt gıde artık saglıkla su ısı atlatayım dıye dusunuyorum..cok sıkıntılarım var..bır yandan ısımın basındayım..bakalım nekadar dayanacagımCanim gonlunden hangisi geciyorsa onu sec. Zaten epidural yonteminde oncelikle hastanin tercihi onemli. Sen istemiyorsan senin aklini celmek icin cazip yonlerini anlatmayacaklardir. Ama dedigin gibi genel anestezi bebek icin daha riskli. Aklina bir daha uyanamazsam diye kotu seyler getirme. Allah senin icin en iyisini versin.
Hadi bakalim sayili gunler az kaldi. ne guzel cok heyecanlisindir.umarim saglikli, guzel ve tombis kizini kucagina alirsin. iste o zaman butun yasadiklarin gececektir.:ecrin_bebek:
RUZGARDENIZCIM ınan o fıtıl benım kurtarıcım gıbı:)cok memnunum..herzaman degıl elbet ama...Çok teşekkür ederim Defne'ciğim :) Amin cümlemizin ki inşallah :)
Evete canım fitili denemdim ve gayet memnun kaldım, çoooooooook teşekkürler :)
KARAMELCIM sen hıc o yazanlara takılma onemlı olan saglıkla ıkıye katlanması gozunaydın :)))günaydın çıtırlar, iyi haftalar
defne5, serappty, hülya 59 canlarım çok teşekkürler
denizkarayurt gördüm gördüm , okudum da , boşuna cadı demiyorsun azıcık cadılık ve naz yapayım dedim. :)))))))))
kızlar, cuma 160,6 çıkan kan testim pazar günü (yani 2 gün sonra) 412 oldu 2'ye katlamış.
aynı yerde yaptırdım 2 testide (acıbadem has) ilk kağıtta 160,6 için 3-4 hafta arası derken pazar günü 412 ye 2-3 hafta arası yazmış. (ama referans değerli farklı) bu nasıl iş ? bunlara takılmayıp sadece 2 ye katlamasına mı bakayım ?
deniz bulut , evet canım belirti yok ama midemde sürekli yanma var, artık hafta sonu dr. gideyim diyorum.
SUBUOCUM benım hep 22. ıle 24. gun kadar suruyordu adet zamanlarım..hıc takma dert etme bu sureyı bu yapıyla da ılgılı yıne hamıle kalabılırsın canım:)dhea guzel bır ılac hatta bence umut verıcı:)kızlar benim kanamam 10 gün oldu devam edio 3. gün gittiimde normal adet dedi bu ay korunmadık ve adet 22. günde geldi bole bise yasayan var mı hala gebelik ihtimalim var mı
dr cok yogundu güttimizde soyle bı yumurtaya baktı 3 ay dheaya devam dedi ilactan mı acaba
Karamel'cim,
Hayatım değerin mükemmel, hayırlısı olsun. Lütfen doktorunu ara, haftasonunu bekleme. Çünkü progesteron desteği v.s. hamilelik kan testiyle onaylandığında doktorun verebileceği birşey.
Hepinizi öptüm.
canım, geçen 728 iken bile keseyi görememiştik. Bir hafta sonra tekrar gitmiştik.
Şimdi gitsem gene göremeyecek o yüzden haftasonu olsunda git gel stres olmasın diye bekleyeyim dedim.
bende seni öpüyorum.
hülya 59 merhaba.tedavin hayırlı olsun canım.inşallah pozitif sonuçla yüzün güler.şimdi bekleme aşaması çok heyecanlıdır bilirim Allah kolaylıklar versin hoşçakalKızlar cuma günü yumurtalarım toplandı.Sadece 4 tane.Yalnız bu opudan sonra çok ağrım oldu.Biraz ayakta kalınca kasıklarım çok ağrıyordu hafta sonu.Bu gün birz daha iyi.Neyse cumartesi sabha aradılar.3'ü döllenmiş dedi embriyolog.Durumları çok iyi dedi.Dün (Yani pazar günü) yine aradı.İnkübatörden çıkarıp bakmadık.Zaten durumları iyiydi Blastokiste gidiceğimiz için sık sık çıkarmayalım falan diye dedi.O zaman neden aradıysa.Neyse bu sabah aradı tekrar.3'ü de çok iyi durumda devam ediyormuş.Ben kaç hücreliler diye sordum.2'si 8 hücreli biri 7 hücreli dedi.Bunlar kendilerini 2'ye katlayarka gelişimlerini sürdürüyor diye biliyorum.Buna göre 7 hücreli nasıl oluyorsa! Tahminen çarşamba günü trnasfer olacak bu durumda.Bazen erken de blastokiste ulaşabiliyor.Biz sizi yarın tekrar arıycaz dediler.Şu anda durum iyi.Tabi ben dondurulması için de birkaç embriyo istiyordum ama yine olmadı.Kısmet artık.Benden haberler bu kadar.
Karamel'cim,
Doktorunu ara, haftasonunu bekleme'yi doktoruna git babında demek istemedim hayatım. Keseyi görmek için 1000'li-1500'lü değerleri görmek gerekiyor diye biliyorum ancak keseyi görmeden destekleme için progesteron fitil vermişti doktorum bana, hatta telefonda aldım ilacın adını . Burada aşılama yaptıranların çoğu bu tür destekleri aşılamanın akabinde kullanmaya başlıyor doktor isteğiyle. Kafanı karıştırmayayım ama doktorun bu güzel hamilelikten haberi olsun ve söyleyeceği birşey varsa haftasonuna kalmasın diye ikaz edeyim istedim sevgili arkadaşım.
merhaba sevgili deniz karayurt;umarım sağlığın iyidir.en son yazdıklarını okuduktan sonra sana yazmayı karar verdim.benim de bir muhabbet kuşum vardı.resimdeki maviş kuş.adı maviş ti.bundan 15 yıl öncebeni kendi geldi buldu mavişim.evet tam 15 16 yıl benimle oldu.onu çocuğum gibi çok sevdim.eşimle beraber çok sevdim.konuşuyordu.ne söylersek taklit ediyordu.annecim babacık seni çok seviyorumanne cici baba cicibiz ne dersek onu öğreniyordu.ama ben ona çok iyi baktim elimden geldiğince hatta bir keresinde veterinere bile götürmüştüm.mutfakta bulaşık yıkarken seslenirdim maaaaaaaaaviiiiiiş diye evin içinde uçar dolaşır beni arar bulurdu sevinirdi hemen yanağımdan öperdi.bir o yanaktan bir bu yanaktan. öpme kabiliyeti onda vardı zaten.biz yemek yerken ağzını şapırdatır o da isterdi.biraz mahsustan vermesek kızgın kıgın ciklerdi.onunla geçirdiğim 15 ten fazla yılı anlatmakla bitiremem.ve yaklaşık 6 ay önce o beni bırakıp gitti.kim ne derse desin isterse deli desinler umurumda değil.onu toprağa vermeye kıyamadım.lütfen sakın iğrenmeyin.onu sterç filme sardım.sonra buzdolabı poşetine koydum çok yavaşça.arada açtım hep öptüm onu.sanırım yazmaya ara verceğim............ne yazmıştım.bu birkaç ay sürdü yaptığımın doğru olmadığını biliyordum ama işte.sonra bir anneler gününde ( bu gün özellikle seçilmiş bir gün değil )her anneler günü annem ve teyzemler anneanemim kabristanına gider ziyaret ederler.ben de çok sevdiğim küçük canımıo küçücük bir candı çünkü.hayatta iken en çok sevdiğim anneaneciğimin yanına gömdüm.içim ancak böyle rahat etti.bazen diyorum buraya bunları yazmamalıyım diye.ama seni ayzdıklarından beni anlıyacağına inanıyorumbir hayvansever olarak bende bunları sana yazmaya karar verdim.bir gün bir konu açmıştım.hatırlarmısın.sen bana dönmüştün.hani hayatta olmıyacağını bildiğiniz halde olmasını istediğiniz bir şey var mı diye.ben mavişimi o kadar çok sevdimkikeşke mümkün olsaydışu iki göğsümün arasını açsam da onu oraya koymak sonra kapamak.onu içimde taşımak..........bunu çok isterdim.inan çok isterdim.....................hoşçakal kendine iyi bak sevgili deniz karayurt
merhaba sevgili deniz karayurt;umarım sağlığın iyidir.en son yazdıklarını okuduktan sonra sana yazmayı karar verdim.benim de bir muhabbet kuşum vardı.resimdeki maviş kuş.adı maviş ti.bundan 15 yıl öncebeni kendi geldi buldu mavişim.evet tam 15 16 yıl benimle oldu.onu çocuğum gibi çok sevdim.eşimle beraber çok sevdim.konuşuyordu.ne söylersek taklit ediyordu.annecim babacık seni çok seviyorumanne cici baba cicibiz ne dersek onu öğreniyordu.ama ben ona çok iyi baktim elimden geldiğince hatta bir keresinde veterinere bile götürmüştüm.mutfakta bulaşık yıkarken seslenirdim maaaaaaaaaviiiiiiş diye evin içinde uçar dolaşır beni arar bulurdu sevinirdi hemen yanağımdan öperdi.bir o yanaktan bir bu yanaktan. öpme kabiliyeti onda vardı zaten.biz yemek yerken ağzını şapırdatır o da isterdi.biraz mahsustan vermesek kızgın kıgın ciklerdi.onunla geçirdiğim 15 ten fazla yılı anlatmakla bitiremem.ve yaklaşık 6 ay önce o beni bırakıp gitti.kim ne derse desin isterse deli desinler umurumda değil.onu toprağa vermeye kıyamadım.lütfen sakın iğrenmeyin.onu sterç filme sardım.sonra buzdolabı poşetine koydum çok yavaşça.arada açtım hep öptüm onu.sanırım yazmaya ara verceğim............ne yazmıştım.bu birkaç ay sürdü yaptığımın doğru olmadığını biliyordum ama işte.sonra bir anneler gününde ( bu gün özellikle seçilmiş bir gün değil )her anneler günü annem ve teyzemler anneanemim kabristanına gider ziyaret ederler.ben de çok sevdiğim küçük canımıo küçücük bir candı çünkü.hayatta iken en çok sevdiğim anneaneciğimin yanına gömdüm.içim ancak böyle rahat etti.bazen diyorum buraya bunları yazmamalıyım diye.ama seni ayzdıklarından beni anlıyacağına inanıyorumbir hayvansever olarak bende bunları sana yazmaya karar verdim.bir gün bir konu açmıştım.hatırlarmısın.sen bana dönmüştün.hani hayatta olmıyacağını bildiğiniz halde olmasını istediğiniz bir şey var mı diye.ben mavişimi o kadar çok sevdimkikeşke mümkün olsaydışu iki göğsümün arasını açsam da onu oraya koymak sonra kapamak.onu içimde taşımak..........bunu çok isterdim.inan çok isterdim.....................hoşçakal kendine iyi bak sevgili deniz karayurt
Canım Deniz'im, sorunlar hep aynı. Bazen evlenmekle hata ettiğimi düşünüyorum. Bunu en son yine dün gece düşündüm. İncir çekirdeğini doldurmayacak bir şeyden yine tartıştık ve ben artık daha ne kadar devam edebileceğimi düşünmeye başladım. Şeytan çek git diyor. Hem maddi sorunlara göğüs germeye çalışıyorum, hem ailesine, hem de sevmediğim bir şehirde yaşamaya. Neden katlanıyorum diye düşünüyorum. Ailemde görmediğim şeyleri yaşıyorum ve ben bunları yaşamayı haketmiyorum. Ani ve fevri bir karar vermek istemiyorum ama bardak doldu ve taşmaya başladı. Bugün gitsem biliyorum ki süt dökmüş kediye dönecek ve beni geri getirmek için uğraşacak. Ama bir şeyler kırıldıktan, taşlar yerinden oynadıktan sonra onun değişmesi neye yarar? Çok ama çok bunaldım. Beni mutlu eden tek şey bebeğim. Sanırım evliliğim boyunca yapabildiğim tek güzel şey. Düşünmeden aldığı salakça ve beyinsizce kararlar yüzünden ben de mağdur oluyorum. Yapma etme dediğim zaman dırdırcı oluyorum, sonra aldığı kararın yanlışlığını gördüğünde sus pus oluyor. Nefret ediyorum bu huyundan. Bir şeyi anlaması için kafasını illa ki duvara mı vurmalı? Yara mı almalı? Sadece kendine olsa zararı artık amenna diyeceğim. Sadece kendine zarar vermekle kalmıyor, bana da zarar veriyor. Neyse yine çok uzattım. Kaynanam (ısrarla kayınvalidem demiyorum artık) pazar günü lütfen bir telefon edip nasılsın, bebek nasıl diye soruyor. Hangi dağda kurt öldü diyesim geldi. Bir de pişkin pişkin neden aramıyorsun diye sorabiliyor. Hadi dedim saygısızlık yapmayayım sorusuna cevap vermeden geçiştirdim. Ben bunlarla uğraşmak zorunda mıyım? Benim bugünlerde bebeğime yoğunlaşmam, sadece ve sadece onunla ilgili düşüncelere sahip olmam ve hamileliğimin son günlerinin tadını ve keyfini çıkarmam lazım. Nerdeeee? Aklım fikrim sadece yaşadığımız sorunlarda ve ben nasıl bir yere çocuk dünyaya getiriyorum diye soruyorum. Umarım şu sorunları aşmayı başarabiliriz, yoksa sonumuz hiç iyi değil canım. Benim beyinsiz kocam bunun farkında değil. Bir kere gidersem bir daha dönmeyeceğimin bilincinde değil maalesef. Allah ona akıl fikir versin, ne diyeyim?Kızlar hepinize merhaba, hepinizi öpüyorum.
RÜZGAR'cığım, minik Rüzgar'ımın melek annesi,
Evet stres anında mümkün olduğunca sakin olmaya çalışmak lazım. Başka türlü çok zor. Zaten o endişlerin bebeğe geçtiği bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçek. Bebekler, sandığımızdan daha çok şeyi algılayabiliyor.
İkinci trimaster epey konforlu bir dönemmiş. Senin deyiminle ben de zombi gibi dolaşıyorum. Bugün de misafirlerim vardi. Mahvoldum. Aynen öyle vücudumun her tarafında bir araz var. Ama Allah'a çok şükür, herşeye rağmen. Zaten bunları anlatmakla tarif etmem mümkün değil. Ancak yaşayınca anlıyor insan.
O kaynana meselesi ayrı bir dert. Benimki fena değil. Ama böyle çok cadı yönleri var. İşte dediğim gibi aklı sıra beni, annemlerden kıskanıyor. Ulan 10 değil 20 tane kayınvalidem olsa ailem gibi olması imkansız. Annem hep der "Bunlar ana oğul kadir gecesi doğmuşlar senin gibi birine denk geldikleri için" diye. Kendimi övmek için asla demiyorum. Ama gerçekten öyle.
Aynen senin durumun gibi tüp bebek sırasında o kadar stres filan yaşarken hiç yanımda değildi. Hatta hastaneye gidip geliyordum. Hiç ne yaptın filan diye sormuyordu. Hatta anneler gününde eşimle ziyaretine gittiğimizde ben hamileydim 3 aylık. Eşim bir şaka yaptı. "Artık bebeği anneme bırakıp gezeriz" diye. Ki öylesine söyledi. Hiç o tür şaka yapmaz eşim. Benim sosyetik kayınvalidem "Ay tabi canım,ben de ölüyordum çocuk bakayım diye" dedi. O kadar üzüldüm ki, "Merak etmeyin ben çocuğumu kimseye vermem" dedim.
İlk aylarda bebeği ciddiye almıyordu. Hatta ben detaylı ultrasondan sonra hemen arayıp cinsiyetini söyledim. "Aaaa, tüh kız olsun istiyordum" demez mi. Sinir oldum. Hani bunu cinsiyeti belli değilken söylese amenna. Sonradan çok ayıp.
Neyse şimdi hanfendi bizimkileri bastırmak için can havliyle habire bebeğe birşeyler yapıyor. Annemler bana altın burma alacaklardı onu duyar duymaz koştura koştura gidip yüzüzk ve bilezik almış. Doğum hediyesi diye. Ama ben çokkırıldığım için bunların hiçbir önemi yok benim için. Hiçbir şey almayıp sadece yanımda olsa yeterdi. Sırf gösteriş için yapıyor bunları. Becerikli bir kadın resim yapıyor elişleri filan çok güzel. Ama arkadaşlarını getip benim evimde hava atar, "Şu benim yaptıklarımı bir getirsene" filan diye. Zaten açıkta olanları direk kendi gösterir de diğerlerini de göstermewk ister. Ki ben zaten yapılanı över ve hakkını veririrm. Bana bırakmadan nefes elmadan daha içeri dalar dalmaz kendini öcer hemen.
Aynen dedeiğin gibi, benden uzak olsun Allah'a yakın.
Ayy, esas ben nasıl dolmuşum baksana. Bir söyle bin ah işit hesabı.
Karamel'ciğim günaydın :)Alabama, Serap, Erverdi, Dilakman, Roni, Hülya, Deniz Bulut, Rüzgar Deniz, Defne, Subuo
günaydın sevgili dostlar.
Herada'cığım, ben oğlumun isminin Rüzgar olmasını istiyorum ama benim kararsız kocam maalesef bu konuda da kararsız. Tutturdu ismi Umut olsun diye. İsim koyma hakkını sadece ve sadece kendimde görüyorum. Neden mi? Bütün sıkıntıları çeken biziz. 9 ay karnında taşıyan ve iletişimi gerçekleştiren biziz. Günün neredeyse 24 saatini çocuğuyla geçirecek olan biziz. Acı çekerek doğuracak olan da biziz. Eh isim koyma hakkı da annenin olsun değil mi? Artık eşimin istediği hiçbir şeyi yapmamaya karar verdim. Herşey karşılıklı. Aman tahtaya vur, Allah şansını bozmasın. Ben de ilk evlendiğim aylarda senin gibi düşünürdüm ama yıllar geçtikçe böyle olmadığını anladım maalesef. Sen bari kıymetini bil arkadaşım :)Deniz Karayurt'çum, canım benim. Yenisini bulup içine sinene kadar senin bebiş benim için Avşar bebek. Senin içine ne sinerse o olsun, takılma kayınvalideye. Seninkilerden geri kalmamaya çalışması da Avşar bebeğin işine yarıyor nasıl olsa, boş ver, sana söylediği lafla torunuyla baş başa vakit geçirme hakkını da kaybetmiş, o düşünsün, sen oğluşunla keyifli hayatını yaşa.
Çok güzel yazmışsın Deniz Bulut'a, sana tümden katılıyorum. Ben eşimden yana şanslıyım açıkçası, şikayet edersem Allah taş yapar. Epi topu iki ay kadar hamileydim, gak desem su, guk desem yemek ayağımdaydı, mutlulukla hizmet ediyordu bana, evde bardak kaldırmama bile izin vermiyordu. Genelde verici, sürpriz dolu (evleneceğimi evlenmeden yarım saat önce öğrendim ve masaya oturduğumda her şeyi tam şıkır şıkır bir gelindim, sürprizleri yıllardır bitmedi) ve romantik biridir. Evin kalası benim vallahi, doğru tanımlamışsın, ben kendime elden geçirilmemiş odun diyorum itiraf edeyim. Bazen kendimden çok onun için istiyorum gibi geliyor bebeği, bu adamın baba olmaması ayıp diyorum ya neyse Allah bilir, Allah hayırlısıyla verir inşallah.
Canım Deniz'im, sorunlar hep aynı. Bazen evlenmekle hata ettiğimi düşünüyorum. Bunu en son yine dün gece düşündüm. İncir çekirdeğini doldurmayacak bir şeyden yine tartıştık ve ben artık daha ne kadar devam edebileceğimi düşünmeye başladım. Şeytan çek git diyor. Hem maddi sorunlara göğüs germeye çalışıyorum, hem ailesine, hem de sevmediğim bir şehirde yaşamaya. Neden katlanıyorum diye düşünüyorum. Ailemde görmediğim şeyleri yaşıyorum ve ben bunları yaşamayı haketmiyorum. Ani ve fevri bir karar vermek istemiyorum ama bardak doldu ve taşmaya başladı. Bugün gitsem biliyorum ki süt dökmüş kediye dönecek ve beni geri getirmek için uğraşacak. Ama bir şeyler kırıldıktan, taşlar yerinden oynadıktan sonra onun değişmesi neye yarar? Çok ama çok bunaldım. Beni mutlu eden tek şey bebeğim. Sanırım evliliğim boyunca yapabildiğim tek güzel şey. Düşünmeden aldığı salakça ve beyinsizce kararlar yüzünden ben de mağdur oluyorum. Yapma etme dediğim zaman dırdırcı oluyorum, sonra aldığı kararın yanlışlığını gördüğünde sus pus oluyor. Nefret ediyorum bu huyundan. Bir şeyi anlaması için kafasını illa ki duvara mı vurmalı? Yara mı almalı? Sadece kendine olsa zararı artık amenna diyeceğim. Sadece kendine zarar vermekle kalmıyor, bana da zarar veriyor. Neyse yine çok uzattım. Kaynanam (ısrarla kayınvalidem demiyorum artık) pazar günü lütfen bir telefon edip nasılsın, bebek nasıl diye soruyor. Hangi dağda kurt öldü diyesim geldi. Bir de pişkin pişkin neden aramıyorsun diye sorabiliyor. Hadi dedim saygısızlık yapmayayım sorusuna cevap vermeden geçiştirdim. Ben bunlarla uğraşmak zorunda mıyım? Benim bugünlerde bebeğime yoğunlaşmam, sadece ve sadece onunla ilgili düşüncelere sahip olmam ve hamileliğimin son günlerinin tadını ve keyfini çıkarmam lazım. Nerdeeee? Aklım fikrim sadece yaşadığımız sorunlarda ve ben nasıl bir yere çocuk dünyaya getiriyorum diye soruyorum. Umarım şu sorunları aşmayı başarabiliriz, yoksa sonumuz hiç iyi değil canım. Benim beyinsiz kocam bunun farkında değil. Bir kere gidersem bir daha dönmeyeceğimin bilincinde değil maalesef. Allah ona akıl fikir versin, ne diyeyim?
Karamel'ciğim günaydın :)
Herada'cığım, ben oğlumun isminin Rüzgar olmasını istiyorum ama benim kararsız kocam maalesef bu konuda da kararsız. Tutturdu ismi Umut olsun diye. İsim koyma hakkını sadece ve sadece kendimde görüyorum. Neden mi? Bütün sıkıntıları çeken biziz. 9 ay karnında taşıyan ve iletişimi gerçekleştiren biziz. Günün neredeyse 24 saatini çocuğuyla geçirecek olan biziz. Acı çekerek doğuracak olan da biziz. Eh isim koyma hakkı da annenin olsun değil mi? Artık eşimin istediği hiçbir şeyi yapmamaya karar verdim. Herşey karşılıklı. Aman tahtaya vur, Allah şansını bozmasın. Ben de ilk evlendiğim aylarda senin gibi düşünürdüm ama yıllar geçtikçe böyle olmadığını anladım maalesef. Sen bari kıymetini bil arkadaşım :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?