Cuma Zayıflama Yarışması 5. Takım

Kuzum sen beni arada kaynatın bence işten yeni ayrıldım özel bir firmada satın alma sorumlusuydum aksesuar planlama departmanı da canım daha iyi bir iş bulmam lazım şimdilik evdeyim
 
balpamuk sen öğretmen değildin değil mi , calismuyorsun diye aklımda kalmış dün dersim var falan demisin ya ondan tereddüt ettim..:))

Ben Uluslararası İlişkiler mezunuyum Cherry Mom Reklamcılık ve Marka İletişimi masterım var. Master yaparken üniversitede çalışıyordum aynı zamanda Akademik kariyer yapma yolundaydım ama tez zamanımda kızım 1 yaşına gelmişti. Tam hareketlendiği zaman oldu ve bakacak kimse de yoktu. Düşündüm taşındım işi bırakmaya karar verdim. Tezimi yazdım bitirdim ve çalışmayı bıraktım. Şimdi kendime ait bir markam var henüz yeni. Kadın giyim üzerine. Uzun zamandır bilgilerim biraz soğudu tabii. Ben de online güçlü marka yönetimi dersi aldım. Strateji geliştirme adımlarında biraz zayıfladım tabii. Şimdi derse katıldıkça bilgilerim geri geliyor, hemen hatırlıyorum. Biraz konumlandırma yapmam gerek. 1.5 senedir uğraştım her şeyi oturttum. 2 aydır güzel bir şekilde başlamıştım ki corona meselesi çıktı işte. Üretimi de kendimiz yaptığımız için, çalışanları da kendimizi de tehlikeye sokmamak adına üretime ara verdik. Çünkü sürekli kargo işliyor bir yandan. O da zor...
 
Aaa süper canım şimdiden hayırlı olsun insallah o kadar emek vermiş okumussun evde körelme tabi kizinda artık belli bir yaşa geldi herşey güzel olur inşallah koronada sana bildiklerini tazelemek için fırsat olmuş ne güzel ❤❤
Darısı benim başıma oğlum biraz büyüsün okullu olsunda bende düşünüyorum geri dönmeyi ama asla bankaya değil benimde ik da yüksek lisansim var dilimi gelistirirsem o yonde çalışmak istiyorum bakalım banada umut oldun şimdi
 

Senin alanın neydi? Bankada mı çalışıyordun? İK’da staj yapmıştım Üniversiteseyken. Tabii çalışmak, üretmek, yeni heyecanlar güzel ama bir yandan da çocuklu hayat çok zor. Çalışıp eve gelip hem çocuk bakıp hem çalışmaya devam ediyorsun. Bu hiç adil değil. Sağolsun eşim çok yardımcıdır ama ne olursa olsun bir erkek bir kadın gibi sorumluluk altında hissetmiyor bence ev işleri ve yemek yapma gibi konularda. Yeni evlendiğimizde çocuk yokken sabah 9.30’dan 18.00’a kadar üniversitede çalışıyordum. 19.00’da yüksek lisans derslerine giriyordum. 22.00’da bitiyordu. 23.00’a doğru ancak evde oluyordum. Eve gelip ertesi günün yemeğini yapıyordum ki bununla bitmiyor çamaşır atıyorsun makineye. Bulaşık makinesi boşaltıp yerleştiriyorsun, saçma sapan gözle görünmeyen gizli işler de var evde bir sürü Ya ben ne yapıyorum dediğim çok oluyordu. Nasıl yapıyorsun, nasıl üstesinden gelebiliyorsun o da garip...Ama kadın olmak.... Sonra çocuk olunca zaten 1 sene süt izni, yıllık izin, üctetsiz izin derken izinleri bitirince sadece tezim kalmıştı. Onu da yazdım ve eşimle de oturup konuşup çocuğu benim büyütmeme karar verdik. Sanırım zaten bakacak biri olsaydı da bırakamazdım....
Bugüne kadar öyle böyle geldik. Hobilere yöneldim. Arada unuttuğum bilgileri güncellemeye çalışıyorum. İngilizce okudum bitirdim ama insan tabii köreliyor. Kızım. 2.5 yaşındayken ingilizce kursuna gittim tekrar pratik yapabilmek için. O kadar çok unuttuğum şey var ki o harala gürele geçen dönem içinde. Şimdi kendi çabamla İspanyolca öğreniyorum. Yazılan bir yazıyı genel olarak az çok çıkarabilecek düzeye geldim. Beyni sürekli çalıştırmak ve kendini güncellemek lazım. Bir dönem tamamen boşlukta gibi hissediyordum. Onca okudum, müthiş aktif bir hayattan birden bıçak gibi kesilen çocuklu hayata geçtim. O dönemde sersem gibi hissediyordum birden boşlukta kaldım sanki. Ama kendimi böyle hobilerle ve bir şeyler öğrenmeye-araştırmaya yönlendirerek güncel tutmaya çalıştıkça toparlandım. Yeni bir şeyler öğrenmek bana her zaman iyi gelir. Zaman zaman yine de dibe çarpıyorum tabii ama neyse ki artık eskisi gibi batmaya yakın olmuyorum. Hemen kendimi ittirip yukarı sıçrıyorum yeniden
Dilerim sen de gönlünden geçenlere ulaşırsın. Ama kadın olmak önünde bir ton engel ve sırtında 2-3 kat daha fazla yük olması demek bir erkeğe kıyasla. Ne kadar güçlüyüz aslında....
 
Bugün zor bir gündü. Kızımı dışarı çıkardık ağlama-kıyamet, bu saçma maskeyle nefes alamıyorum, hani 20 yaş altı olacaktı, bunlar mı 20 yaş altı diye ebeveynlere kafa tutmalar falan derken, kendisini hiç memnun edemeyip sürekli laf işitip ağlama dinledik yol boyu. Çıktığımıza çıkardığımıza pişman olup, yorgun argın eve geldik. Gelir gelmez mutfak topladım yemek yaptım. Bir de üstüne havuza gireceğim diye tutturup ağlayınca salonun ortasına şişme havuzu getirip su doldurduk. Bütün gün ağladı yeter ki çenesi dursun biraz mutlu olsun dedik. Nasıl mutluluk çığlıklarıyla oynadı anlatamam. Ama sonra ne oldu...Havuzu boşaltırken her yer foşur foşur su oldu evi su bastı zanneden alarm ötmeye başladı. Bir yandan suları banyoya doğru ittiriyoruz bir yandan ne kadar havlu varsa su odalara girmesin diye yerlere atıp önünü kesmeye çalışıyorum. Her yeri sil-kurula, ıslanan halıyı kaldır derken zaten mutfaktan sonra bitmiştim. Resmen pert oldum her yerim ağrıyor. Onun için bugün spor yapamadım yürüyüşüm de çok az oldu. Sevgiciğime yolladım adımlarımı ama spor açısından verimsiz oldu bugünüm.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…