50-59 Kilo Aralığındakiler Birlikte Zayıflıyor!

Kızlar bugün yediklerimi yazıorum sizee

sabah yarım dilim ekmek 1 dilim peynir ve 1 bardak süt
öğlen 1 kase çorba 3 yemek kaşığı ıspanak yemeğii üstüne 2 kaşık yoğurt

ara öğün= 1 tane portakall

akşam yemeği = 2 kaşık ıspanak 1 tane activyaa yoğurt
birazdan da meyve yiceğim kızlaer sizce nasıll

aaaa bu arada tibetimi de başarı ile yaptm =)
 
ayy ne güzel yazmışsın öle ama sigara kısmına katılmadım bi tek :mymeka:

pepper kim kızlar yazıyı bende merak ettim

peppermint canım 2-3 sayfa geride benim alıntılarımda bulabilirsin sanırım alıntılayıp cewap yasmıştım vereliniortak
 
peppermint kullanıcısından alıntı
cok etkileyici,
cok uzuldum okurken.

sevdiklerimizin kiymetini yanimizdalarken bilelim canlarim


Radikal Gazetesi yazarı Kaan Sezyum 3 Mart’ta beyin kanaması geçiren eşini kaybetti.

Genç yazar 13 Mart’ta eşinin ardından yaşadığı acıyı anlatan bir yazı kaleme aldı...

Öyle etkileyici yazdı ki, yazı internette hızla yayılmaya başladı..19 Mart 2010


. İşte herkesin içini acıtan hayat ve ölüm üzerine bir kez daha düşünmemizi sağlayan o yazı...”Hayat ve anlamı Hayat ve anlamı Geçen haftadan beri hayatımın pek bir anlamı yok gibi geliyor. Ne yazılarımı okutacağım birisi, ne sabah güldüğümüz birisi, ne de balkonda kuşları yemlediğimiz birisi var yanımda. Yok yani. İşin en fenası da bu yok oluşun, tam anlamıyla bi yok oluş halinde gerçekleşmesi oldu. Gayet güzel kahvaltı ederken, birlikte Türk kahvesi için tek bir sigarayı ortaklaşa tüttürürken birden akşam oluyor, evde kimseler yok. Çat! Şimdi evde iki kişi kaldık. Kedimiz Tortor da bu vesileyle üzerime kaldı. Yokluk kendisini zamanla hissettiren bir şey. Varken olanı hissetmiyorsunuz, yokken de olmayanı hissediyorsunuz, garip. Kısa sürede çok üzüldüm.

Üzülmemin sebeplerini düşündüm biraz. İnsan çok sevdiği birisini kaybedince (bence) birkaç şeyden dolayı üzülüyor. Ben artık onunla bi şeyler paylaşamayacak olmama üzüldüm. Kumda kendisini temizleyen bir serçe, suyun dibinden giden bi balık sürüsü gördüğümde artık gösterecek kimsem yok. Çok yalnızım. Ama arkadaşlar iyidir, beni yalnız bırakmıyorlar. Yalnız kaldığınız her an bi takım anılar çıt, çıt ya da güm güm şeklinde kafanızın içinde patlayıveriyor. Geceleri uyumak çok zor. İçki de içmediğimden, uyumak için alternatif tıbbın tüm bileşenlerini devreye sokuyorum.

Gözlerimi bilinçli olarak kapatmak istemediğimden yapılabilecek en sıradan şeyi yapı TV’ye bakarken ekran karşısında sızıyorum. Sabah kalkış kısmı daha fena. Uyandıktan sonra yatak keyfi diye bir şey yok. Zaten yatakta keyif yapacak bi şey de yok. Sabahın köründe kargalarla birlikte oturup bok yemeye başlıyorum ben de. Ne yapalım, hiçbir şeyi değiştiremiyoruz ne de olsa. ‘Hayat devam ediyor’ filan diyorlar ama benim için aslında hayat pek devam etmiyor şu sıralar. Neyi devam etsin? Benim için hayat yeniden başlıyor şu anda sanırım. Hem de sıfırdan.

Sevindiğim şeyler de var. Son bir yılı reklam acansındaki işimden ayrılıp evde Nursel’le birlikte geçirmiş olmamız beni en çok rahatlatan şeylerden biri. Ortalama insanlardan çok daha fazla birlikte ve mutluyduk son bir yıl içinde. Evde sabahtan akşama oturup, ağaçlara bulutlara, Tortor’a bakıp gülüyorduk. Çok mutluyduk, gerçekten. Çoğu insanın yaşayamayacağı kadar mutluluk yaşadım son bir senede. Ne yazık ki mutluluk da elektrik gibi bir yere istiflenmesi zor bi duygu. Şimdi o mutluluk anları anı olarak suratıma kapanıyor. Yalnızlığın bir başka karanlık tarafı da ortaya çıkıyor böylece; karşılaşmalar.

Sabahtan akşama çevremdeki birçok şeyde birlikte yaşadığım, eğlendiğim ve mutlu olduğum insanı görüyorum ister istemez. Neyse ki şimdi kendisini Heybeli’ye bıraktık. Bir süre sonra o da adanın bir parçası olacak, Heybeli’ye her gittiğimde belki de enseme konan bir sinek, topraktan çıkan bir çiçek, ağacın tekinde ekşi bi erik ya da peşimden gelen yavru bi kedi olacak. Şimdilik beklemekte yarar var. Hiçbir şey kaybolmuyor, bu da bir gerçek.

Hep çok şanslı olduğumu düşünürdüm. Hâlâ da düşünüyorum galiba. Hep istediğim işi yaptım, beni sıkan protokollere, ıvıra zıvıra bulaşmadım, zora gelmedim, her işim iyi gitti... Ama geçen haftaki bomba biraz fena patladı bende. Şu anda evrensel şans skalasında eksilere düştüm sanırım. Bundan sonrası yukarı çıkış olabilir sadece.

‘Küçük şeylerle mutlu olmayı bilmek lazım’ gibi zırvalar vardır ya, işte biz aynen o laflardaki gibiydik. Küçük ama mutlu bi hayatımız vardı. Dolaptan kestiğim bi parça kaşar peynirine sevinirdi. Susadığı zaman götürdüğüm bi bardak suyun yüzünde yarattığı mutluluğu görmeniz gerekirdi beni anlamanız için. Sabahları sağlıklı olalım diye tek bi aspirini içip “Şimdi mükemmel olduk” diye salak salak sevinirdik. Bahar geldiğinde balkonu çevreleyen ağaçların yaprakları yeşerip her yer yemyeşil olduğunda dünyanın en mutlu ikilisi olurduk. İnsan burnuna Çin yağı sürüp uyuyacak diye sevinir mi? Bazısı seviniyormuş, o da bana denk gelmiş. Şans işi işte.

Bir yandan da birbirimize hiç benzemezdik. Zevklerimiz çok farklıydı ama bana her zaman yeni bir şeyler gösterirdi. İnsan olmayı, çevremi sevmeyi Nursel’den öğreniyordum, daha da alacak çok dersim vardı. Krediler tamamlanmadan kaçtı gitti, bizim krediler de yandı badem oldu. Daha öğrenecek çok şeyim vardı.

Beni hayata bağlayan şeydi kendisi. O gidince iyice saçma sapan bir insan olacağım gibi hissediyorum. Bana kızacak, yaptıklarıma laf edecek ya da beni çekip çevirecek birisi yok şimdi. Dımdızlak kaldım evde, bir de kucağımda Tortor var, mal gibi salonda kanepede oturuyoruz, ağaçların gölgelerine bakıyoruz işte.

Durum böyle olunca hayatın da anlamını görmeye başlıyorum ağırdan. Hayatımızın anlamı anılarımızmış, onu fark ediyorum bi kez daha. Güneş doğuyor, güneş batıyor, haberlerde saçma sapan şeyler, iş yerindeki sıkıntılar, kişisel çekişmeler filan acayip fasa fisoymuş, bi kere daha ayılıyorsunuz. Ama narkozdan hızlı çıkmak da bi kafa yapıyor. Anlamsızlık içinde buluyorum kendimi sık sık. Evinde oturan ve yaşadığı hayatın bomboş olduğunu gören bir emekli gibiyim. Tek farkım çok güzel yaşadım, geçen haftaya kadar da kazasız belasız geldiydik. Naapalım, piyango bu sefer bana çıktı, yarın başkasına çıkacak, sonraki gün de bir başkasına. Çekiliş hep devam edecek.

Bi fotoğraf filan koymak istiyordum ama hiçbir şeye bakamıyorum. Zaten tüm fotoğraflar benim aklımda. Zamanla çıt çıt açılıyorlar. Şimdi onlara bakmak için çok erken.

Karşılaşmalar, eşyalar ve yerler en fenası. Ama her şey ilk seferinde çok acıtıyor insanın içini. Aynı yerden ikinci geçişinizde sadece içinizde bi sıcaklık kalıyor. Bakalım ne olacak? Hayatımın en büyük darbesinden sonra ne kadar sıcak beni kurtaracak bilemiyorum. Yalnızlık sıcak bi şey değil, onu çok iyi biliyorum.

Geçen hafta tam da şu satırları yazdığım sırada yanımdan gitti, artık yok. Yani var ama, yok. Üzücü ama gerçek, ne yapalım? Şimdi arkadaşlarla daha fazla zaman geçirilecek, onlarla da güzel anlar paylaşılacak, mutlu yaşamaya devam edilecek. Mutlu olmaktan başka yapacak bir şey yok. Yani var ama, yok.
 
ayy allahım pepper in paylaştığı yazı neydi öle ama ya benide mahvetti :gitme:



canım klik değil trufdu o:))

sabah kahvaltısız olmas atlamamak lazım opuyorumnanaktan

ben yeni olduğum için yanlış anlamışım :) alıntılarında olması şaşırttı beni heralde kusura bakma truf.
kahvaltısız olamz ama uykuya kıyamıyrm.tabiki zararını göryrm şekerim düşüyr karnım çok ackıyr bundan sonra daha dikkatlı davranacağım kahvaltı yapmaya çalışacağım.
bu aralar herkes aynı sanırım bende çok sıkılyrm çok duygusal olyrm sanırım havalardan kaynaklanıyr sanırım
 

kahvaltı yapmassan metobolizman uyanmaz canım vede öğün atladığın için öğlen daha çok yemene sebep olabilir opuyorumnanaktan
 
Selam kızlar...

çıtırr çerezlerim ii akşamlarr zemuszemus
nasılsınız bakalım?
İyi akşamlar zuzum uykudan kalktım buraya geldim mirmirmirmir :) Bugün miktar olarak az yedim, çeşit olarak da elimden geleni yapmaya çalıştım ama kötüydü. Gamişin problemi bende de var

piştttt linguist tibetimi de yaptım + mı alabilirmiyim bebek opuyorumnanaktan
Verdim kız, 3 kez + istedin, pek bi istekli gördüm seni Şeniz
 

günaydın benim minik kuzuma yerimseniben :1hug: hoşgeldin canım ....sporunu yaptın mı canım ?

bu arada banada bi yaldızlı artı lüffenn:)) leslie bacıyla yürüdük ve tibetimide yaptım hihoyyyt
 
hoşgeldin dulcinea bugün ba + koyma balım çünkü canım hiç tibet spor yapmak istemiyo bugün tembellik yapayın nolurrrrrrrrrrrrr:Saruboceq:
 
hoşgeldin dulcinea bugün ba + koyma balım çünkü canım hiç tibet spor yapmak istemiyo bugün tembellik yapayın nolurrrrrrrrrrrrr:Saruboceq:

canım tibete ara verceksen hiç yapma kaydirigubbakcemile o öle bi gün yapim bugün yapmiim gibi bişi diil... zaten 2 dk nı almas kakkk yap klava:
 
günaydın benim minik kuzuma yerimseniben :1hug: hoşgeldin canım ....sporunu yaptın mı canım ?

bu arada banada bi yaldızlı artı lüffenn:)) leslie bacıyla yürüdük ve tibetimide yaptım hihoyyyt

Hoşbulduk zuzum opuyorumnanaktan Tibeti kalkar kalkmaz yapıyom ben zemuszemus spora tekrardan başladım dün. 2 günde 1 yapıyorum. Bi tarafıma tekrar zarar vermemek için. Ha bi de zuzum ya bu 5. hareket beni mest ediyo -tatlicadiarzu- Acaip rahatlatıcı bi hareket valla :lepi:

hoşgeldin dulcinea bugün ba + koyma balım çünkü canım hiç tibet spor yapmak istemiyo bugün tembellik yapayın nolurrrrrrrrrrrrr:Saruboceq:

Hoşbulduk canım opuyorumnanaktan Ya ama amaç hergün aksatmadan yapmak, yoksa bi anlamı olmaz ki :umursamaz: 2 dk max, bunun lafını yapma lmaz:
 
canım tibete ara verceksen hiç yapma kaydirigubbakcemile o öle bi gün yapim bugün yapmiim gibi bişi diil... zaten 2 dk nı almas kakkk yap klava:


tamam tamam sert tepkilerle karşılaştım kalkam bariii neydim anam yapiimde gelim bariiii :dilcikar:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…