Cuma Zayıflama Yarışması 6. Takım

günaydın canım

güzelcim abisinin de annesi ama bayramda elbette gelmek isticekler yerimseniben

orası öyle elifim ama biz evlenmeden önce senede 1 kere geliyorlardı biz evlendikten sonra bu sene içinde 3 kere geldiler ve geleceklerde . Yeri geldiğinde başkaları gelmek istediğinde abisi onlar yeni evli ne işleri var niye geliyorlar diyebiliyor . Kendisine geldiğinde düşünmüyor nedense yeni evli olduğumuz ben buna sinir oluyorum .
 

yaaa böyle oluyor işte nazlım
hesapta seni düşünür size önem vrir gibi görünürler ama kendileri söz konusu olunca herşeye hakları varmış gibi hareket ederler. Ahh bu insanlar aahhhh çeşit çeşit valla...
 
kızlar
böyle havalarda hep kafa dengi aynı dili konuştuğum bir arkadaşla
sabah kahvesi içmek sohbet etmek isterim.
Evde değil ama evde olunca iş güç bitmez....

Dışarıda sakin bir mekanda bir cafenin kış bahçesinde mesela....
 
Son düzenleme:
En sonunda iran yüklememizi bitirdik dün tırlar geldi sonuncu tır şimdi yükleniyor . Bende irsaliyelerini kesiyorum . çeki listelerini hazırladım . Konşimento talimatınıda gönderdim . Allah sağ salim gitmesini nasip etsin inşallah .
 

hadi gözünüz aydın canım umarım sorunsuz bir şekilde irana ulaşır tırlar. Sizinde üzerinizden büyük bir yük kalkar...
 
hadi gözünüz aydın canım umarım sorunsuz bir şekilde irana ulaşır tırlar. Sizinde üzerinizden büyük bir yük kalkar...

sağol canım . ben benim üzerime düşen işleri halledeyim . gerisile muhasebe ilgilensin artık . bütün işleri başlarından atmak için herşeyi yapıyor sayın muhasebecilerimiz . nazlı şunu yap bunu yap . şunu ara bunu ara -tatlicadiarzu-
 

bende şöyle arkadaşlarımı eve toplayıp kahve keyfi yapmak isterdim bütün gün . mutfakta masabaşı sohbet etmek isterdim . ama kaynanam var diye çoğu gelmek istemiyor . rahatsızlık vermeyelim diye
 

Her iş yerinde vardır böyle bencil çalışanlar
boşver güzelim sen işini yaptıysan gerisi boş....

bende şöyle arkadaşlarımı eve toplayıp kahve keyfi yapmak isterdim bütün gün . mutfakta masabaşı sohbet etmek isterdim . ama kaynanam var diye çoğu gelmek istemiyor . rahatsızlık vermeyelim diye

canım yaaa herşeyine nasılda engel değilmi? Arkadaşlarında haklı ne yapsınlar.... :1no2:
 

hiç öyle malesef dışarda kahve içebileceğim gezebileceğim bir arkadaşım yok mafoldumben


hadi gözünüz aydın nazlım
 
hiç öyle malesef dışarda kahve içebileceğim gezebileceğim bir arkadaşım yok mafoldumben



hadi gözünüz aydın nazlım

keşke bende izmirde otursaydım sana arkadaş olurdum elifim gezerdik kahve içerdik seninle
 
hiç öyle malesef dışarda kahve içebileceğim gezebileceğim bir arkadaşım yok mafoldumben

ooyyy canım yaaa kıyamam sana bennn aynı şehirde olsaydık ben sana arkadaş olurdum inan hiç yalnız kalmazdın ben sana pas kahve ısmarlardım sende bana tatlı

sonra burdaki kızlar bizi ne yapardı bilmem....

Bende istiyorum böyle arkadaş ama her bir arkadaşımın hep işi gücü var hiç zamanı yok böyle şeylere hiç birininin. Hayat meşgalesi herkesi içine almış malesef :1no2:
 
simooooooooşşşşşşşşşşşşşş seni görüyorum aşağılarda canoooo nabersinnnn hoşgelmişsin
 

sadece şekersiz çay içerdik canım naniknanik :icecream:
 

Nazlım iki hattımda kapalı, evde kitaplığımda duruyor 3 gündür ceptelefonu kullanmıyorum ben :sinifsinif: ama gene yazarım özelden canım sana, cumaya kadar işe geleceğim sanırım sonrasında izin verdi patron öyle de iş varki, çıkarın beni diyorum çıkarmıyor, annemde tek başına gidemezsin ayvalığa diyor, oysaki ben kimseyi istemiyorum. Dün akşam 6 yı 10 geçe evde oluyorum 6,30 da elimi yüzümü yıkadım pijamalarımı giydim, yattım, evdekiler çok üzülüyor, annem alt kattan bağırıyor, bu saatte mi yatıyorsun-kime üzülüyorsan hiç kimse için değmez kızım hastalanacaksın diye ağlıyor :1no2: o kadar sinirlerim bozukki, size birşey söylesem inanırmısınız inancımı bile kaybetmeye başlamıştım ama dün gece yatağımda bir hikaye okudum, çok etkilendim sizlerle de paylaşacağım
 

canım bu kadar içine kapanma dış dünya ile ilişkilerini birden böyle pa diye kesme
ne olduda böyle oldun sen balım yaaaa kim ne dedi ne yaptı sana cicim?
 

simoşum güzelim annen haklı değer mi kuzucum ,kimse için değmez

dünya mı durdu ,hayat mı bitti ,nedir bu kadar kötü olan

sen inançlı bir insansın ,hayatın sınavlarla dolu olduğunu biliyosun ,hayrın da şerrin de Allah'tan olduğuna inanıyorsun

düşünme böyle şeyler ,hayatta herşey olacağına varıyor ,hiç bir zaman karanlık sürekli olmuyor, elbet aydınlığa varıyoruz opuyorumnanaktan
 
İstemekten Vazgeçenler
Sonsuz hayatımızın sarayları, dünyadaki içten isteyişlerimizden yaratılır İstemeyi terk ettiğimizde, kazanımlarımız son bulur.
Arzuları çok güçlü olanların hayatları çok zor, yorucu; ama, renkli ve coşturucu geçecektir Hedefsiz ve küçük düşünenlerin dünyaları ise, bir avuç vadide macerasız, sessiz ve ıssız olacaktır.
Gençlerden biri, köyünde koyun güderken, Kaderin Sahibi'nin ona sunduğu okuma fırsatını değerlendirerek, öğretmen oldu Çok geçmeden Zahide Hanım'la evlendi Sonra ikiz erkek çocukları ve ardından da bir kızları dünyaya geldi Çocuklar hastaydı; erkek ikizlerin yıldırıcı hastalıklarını atlattıklarım sandıkları sırada, kızlarının aylar süren hastalıkları başlamıştı
Öğretmen, maaşıyla ayakta durmaya çalışıyordu Bir yandan akrabalarına yardım gönderiyor; diğer yandan eşinin ve çocuklarının bitmeyen hastalıklarıyla boğuşuyordu Akrabalarının maddî ihtiyaçları öğretmenin sorumluluklarını artırmış; yükler sırtına dağ gibi çökmüştü.Öğretmen acılı maceralarla dolu bir hayat yaşadı Herkese tebessüm etti, isteyen herkese yardım etmeye çabaladı Yoruldu, ezildi, tükendi, ölmek bile geçti aklından, vazgeçti, yine düşündü Ölürse kaçabilecek miydi? Kaçarsa, dostları daha mı huzurlu yaşayacaktı?
Yılların saçlarını ağarttığı, yüzünü çizgilerle bezediği öğretmen, bir akşam, omuzları çökmüş; başını önüne eğmiş bir hâlde evine gidiyordu O gün uzak illerdeki üniversitelere dağılan çocuklarına aylık harçlıklarını gönderemediği gündü .Daha fazla istemekten vazgeçmek, oracıkta bir kar tanesi gibi toprağa düşüp erimek istedi. Dua edecek hâli kalmamış gibiydi Bir yanı, ölüp unutulup gitmeyi arzuluyordu. Diğer yanı ise tüm sevdiklerini hasretle kucaklıyor, onlardan hiç ayrılmamayı, hayatı dopdolu yaşamayı istiyordu Son bir can havliyle, bir kez daha dua etmek istedi, ama kalbi kırılmıştı. Evrenin Sahibine yönelen ruhu, küsmek istiyor; dudakları bir cümle daha söyleyemiyordu Küsüp gidemiyordu da Çünkü, yardım isteyebileceği başka kimse olmadığını iyi biliyordu Yaşadığı zorlukların hikmetini de hissedebiliyordu aslında Zira Allah Cebrail (as) aracılığıyla Peygamberine selâm göndermiş ve şöyle demişti: "Ben dünyanın dostlarım için acı, bulanık, dar ve sıkıntılı olmasını vahyettim Ta ki bana kavuşmayı özlesinler "(Hadis-i Şerif Câmiü's-Sağîr, Hadis no: 2723)
Başı önünde evine yaklaşırken, müthiş bir ruhsal evren canlandı zihninde Cennetin melekleri coşkular hâlinde çalışıyor, kalbinden çıkan içten dualardan, göz alıcı vadiler ve ışıklı gökdelenler inşa ediyordu.

Mekansız bir sesin uyarısıyla irkildi: "Neden vazgeçiyorsun? Bu melekler, sonsuz hayatında sana sunulacak şu vadilerin inşasını temsil ediyor Senin yakarışlarınla beslenerek çalışan şu ruhsal evreni, duadan ve direnmekten vazgeçerek neden mahzun bırakıyorsun?

Sana eşin ve işin sunuldu! Ahlâklı ve onurlu üç çocuğun baba-sısın Eğittiğin binlerce çocuğun anne babası seni sevgiyle selâmlıyor Sen tarihte iz bırakıyorsun, sen öğretmensin Bunların hiçbiri bile olmasa, şu Güneşin altında toplananlara katılmak ve Evrenin Sahibinin icraatlarının ihtişamından haberdar olabilmek bile çok büyük bir sevinç kaynağı değil midir?

Şu sağ köşedeki ruhanî canlılar geçen yıl Kadir Gecesi döktüğün gözyaşlarıdır. O geceden beri senin için iyilik dilemeye devam ediyorlar O canlı sesler, senin seslerin! Kalbinden içtenlikle çıktıkları için, birer ruha dönüştümlerek canlandırıldılar.

Sol taraftaki tepeyi aydınlatan nuru görüyor musun? 0, senin her gün gördüğün Güneş değil O, senin hasta kizının kırık kalbinden kopan yakarışları temsil ediyor İstiyorsan daha da geçmişe git ve yıllarının nasıl da ışıklarla kuşatıldığını görüver!

Bu kadar önemli olmayı sen istemiştin Hani altı yaşında, daha ilkokula yeni başlayacağın günlerde, rahmetli deden hasta ; yatağında inlerken, seni ona bakmakla görevlendirmişlerdi. Yanı başında beklerken, her susadığında, elinde ibrikle ve bardakla hemen koşuyordun Sonra öldüğü haftanın perşembe akşamı, hıçkırıklarla sana yönelmişti de "Allah seni hepimizin onuru yapsın!" demişti. Sen de 'Allah'a söz veriyorum dede, üzülme, ben hepinizin onuru olacağım ' demiştin Allah, sözünü tutabilmen için sana yardım ediyor, görmüyor musun?

Büyük bir söz verdin Rabbine; bu yüzden imtihanın çetin Yoklukla yüzleşmeseydin, bu kadar içten olabilecek miydin? En candan sevdiklerin hastalıktan inlemeseydi, yakarışlarınla ruhundan bu kadar nuranî varlık yaratılacak mıydı? Ağlamayı bilecek miydin? Evrenin Sahibine ne denli muhtaç olduğunu tüm hücrelerinle hissedebilecek miydin? "Hastalık Allah'ın yeryüzündeki kamçısıdır Onunla kullarını eğitir " (Hadis-i Şerif A g e , Hadis no: 9194) sözünden ders alabilecek miydin?

İşte bu bir avuç ömürde, dualarından ve isteklerinden doğan ruhlar orada. Onlar senin ordun Onlar senin adına, senin dileklerine destek oluyor Bu üstün ufuklarla bağını koparıp, tüm bu zenginliği yok etmek mi istiyorsun? Günü geldiğinde kanatları üzerinde semaya yükseleceğin bu dostları mahzun bırakacak mısın?"

Öğretmen kendine geldi Kalbine doluşan anlamlar, aklını başına getirmişti Derin bir nefes aldı Gözlerini sildi çabucak, hafiften tebessüm etti "Vazgeçmiyorum!" dedi gülmeyle ağlamayı karıştıran bir sesle "Vazgeçmiyorum! Vazgeçmiyorum! Sonsuzluktaki dostlarımdan vazgeçmiyorum "

Ardından, mırıldanmaya başladı: "Evet, dünyayı sırtıma ben aldım Hayatta herkesin bir imtihanı var; çocuklar4ımın da, eşimin de, öğrencilerimin de Bu hayatta herkesi bir acı eğitir Ben bana düşeni yapmaya çabalamakla sorumluyum Çabalarken düşer miyim, ezilir miyim, bana ne!

Yaratıcım beni bir karınca gibi ayaklar altında ezdirir mi?
Beni bir ceylan yavrusu gibi aslanlara yedirir mi? Yoksa ben küçük bir çekirdekken, omuzlarımda dev bir ağaç yükseltir mi? Ben zavallı bir öğretmenken, binlerce yüksek ruhlu gencin yetişmesine vesile olmama izin vermedi mi?

Bana ne! Ben Ona aidim Ben Ona gideceğim Ben Onun emrindeyim Ben Onun istediğini temsil etmek için yaşıyorum yeryüzünde! Ben en çok Onu seviyorum!"

Öğretmen bu düşüncelerle evinin önüne geldiğinde, anne Zahide ve kızları Zeynep sabırsızlıkla onu bekliyorlardı Her şey bir akşama odaklanmıştı: Çocuklarının hazırladıkları projenin lâyık görüldüğü para ödülünün haberini verdiler Gündüz bir heyet geldiğini; heyetin, öğretmeni belediye başkanlığına aday göstermek istediğini söylediler Daha başka haberler de sayılıp dökülürken, öğretmenin kalbi burkulmuştu

"Dünyayı arzuladım durdum, ama o hep kaçtı benden, tam sonsuzlukta bekleyen dostlarımla tanışmıştım ki, şimdi dünya dostlarımla aramıza girmeye kalkışıyor " dedi içinden
İslâm Peygamberi (asm) "Biriniz acele edip, 'ben dua ettim de kabul olmadı' demedikçe, duası kabul edilir " (Hadis-i Şerif A g e , Hadis no: 10009 ) demiştir. Yaratıcı da bizi şöyle uyarmıştır: "Siz dünyaya ait şeyleri istiyorsunuz Allah ise sonsuz hayatınızı kazanmanızı istiyor " (Enfal suresi 67. Ayet)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…