6 yıllık evliliğin son günü (şu köşede dursun)

Tarzımda ben bi saygısızlık bulamadım ki zaten once insan kendine saygı duymalı ... sizin gibi derken suan senin tarzını sorgulayalım istersen

Troll geldin hepsi bu
Oturdum soluklandım yürüdüm ... ucuz romanlar gibi geldi
İnsan üzüldü mü boyle üçüncü sahıs gibi anlatmaz zira neyse sersem Sinem hanım iyi geceler inş mutlu olursun ne diyelim

Troll geldiyse yorum yapmak zorunda degilsiniz.Gormezden gelirsiniz.Tarziniz evet uzgunum ama kotu.
Kac tane roman okudunuz merak ettim ayrica ucuz derin diye kategorilediginize gore bayagi bir edebiyat duskunusunuz sanirim !
 
21 ocak gecesini hatırlıyorum.
Elimde eşimin telefonu, ses kayıtlarını dinliyorum gecenin bi vakti tuvalette.
Çok heyecanlıyım, Allah biliyor ya merak ettiğim tek şey annesinin ve ablasının hakkımda yaptığı yorumlar.
Bilmediğim bir numaraya rastlıyorum, açıyorum kaydı ve konuştuğu kişinin Nuray adında bi kadın olduğunu öğreniyorum,
x bey? Diye açılıyor telefon ve 7 dakika sürüyor konuşma.
7 dakikanın sonunda hanımlar beyler kalkıyor ortadan, gülüşmeler, cilveleşmeler başlıyor.
Dinliyorum ama çenelerimden ayaklarıma kadar her yerim çekiliyor, kanım çekiliyor,
Üşüyorum.
Ses kaydı yapıyorum kendi telefonuma, unutmak istemiyorum bu konuşmayı.
Hala dinlediğimde bağırsaklarımın çalışıyor olması beni çok şaşırtıyor.
“Aslında yetişmeye çalışmıştım hem bi görüşmüş oluruz dedim” diyor eşim, “evet” diyor kadın “ben de seni bekledim ama.. “
“Watsapptan yaz bana” diyerek kapatıyor kadın telefonu.
Tuvaletten çıkıp, eşimin yanına gidiyorum çocuğumun odasına.
Çünkü eşim yaklaşık 1 aydır oğlumun odasında benden ayrı yatıyor.
Ses kaydını açıp kulağının dibine koyuyorum.
Uyanıyor, “nooluyor” diyor, “dinle” diyorum,
Birazdan yaşanacakları tahmin ettiğimden bacaklarım tutmuyor, dünyanın en hırslı fakat en sakin görünen kadınıyım o dakikalarda,
Saat 3’ ü geçmiş.
Dinliyor, “ne olmuş?” diye cevap veriyor.
“nedir bu konuşma, ne bu samimiyet açıklar mısın?” diyorum.
“Ne var? Aşkım mı demişim? Canım mı demişim? Bıktım senin bu kıskançlıklarından” diyor.
“Normal yani” diyorum, “peki bi daha bu kadınla görüşmeyeceksin desem ne dersin?” diyorum.
“Tabiki görüşücem” diyor.”bu kadın pazarlamacı, çok iyi işler yapıcaz birlikte, uzun bi zaman hayatımızda olacak” diyor.
“peki” diyorum ve kalkıyorum yanından.

Duvarları yıkmak, bağırmak istiyorum, kollarına tırnaklarımı geçirmek, gözlerine bakarak ağzımdan salyalar saça saça “am.na koyduğumun çocuğu Allah belanı versin” demek istiyorum.
Gücümün yettiğince vurmak, kafasını gözünü patlatmak istiyorum.
Yapmıyorum.
Çünkü oğlum uyuyor, meleğim her şeyden habersiz mışıl mışıl uyuyor.
Tuvalete kapatıyorum kendimi yine, ağlamalıyım.
Çok ağlıyorum, krize girecek kadar ağlıyorum.
Bilmiyorum neden kapıyı zorluyor eşim, hatta kıracak, kararlı.
Beni zerre kadar düşündüğünü, benim için üzüldüğünü sanmıyorum.
Beni sevdiği konusunu bile tartışabilirim o an, çünkü bakışları çok bıkkın.
Gözlerine baktıkça, bunu gördükçe canım yanıyor.
Çıkmak istemiyorum o kapıdan, görmek istemiyorum o gözleri.
Çıkıyorum, görüyorum.
Konuşuyoruz, sakinleşemiyorum.
“ne gerek vardı bunlara? Bu kadar abartmaya?” gibi şeyler söylüyor.
Gülümsüyorum.
Sonra nice zaman mutfağa çömüp konuşuyoruz,
“çok iyi bir kadın, hatta seninle tanıştırmayı da çok düşündüm” diyor,
“kocasından boşanmış, zavallı bi kadın, merhametimden hep bunlar” diyor.
Eniştemin ablamı aldatmakla alakalı hikayesinde kendisini savunuşunu hatırlıyorum;
“acıdım sinem, zavallı bi kadındı, yardım etmek istedim” demişti.
“Her şeyi kaldırabilirim belki, ama artık bu kadarına susamam” diyorum, “yarın evi terk edicem”
“saçmalama, ne terk etmesi” diyor.

Sonrasını gerçekten hatırlamıyorum, ne ara kalktık? ne ara yattık?
Ben uyudum mu? Evet uyudum.
Ama o akşam evliliğimin son akşamıydı, sevdiğim adamla son mutfak muhabbetimdi,
Buna ben bile inanamıyordum evet ama öyleydi.
Beni ikna etsin ister miydim? İsterdim.
Evliliğimin ilk yılları gibi sarsın beni, kulağıma sevgisini fısıldasın, “ne oluyor bize kadınım?” desin,
“Düzelticem” desin, düzeltsin.

Başka seçeneğim gerçekten yoktu, beni garanti altına almış fakat benden vazgeçmiş bi adamdı konuştuğum, anlattıklarımı duymuyordu.
İsyanlarımı, bağırtılarımı dinlemiyordu.
Ben de onu dinlemiyordum evet, çünkü anlatmıyordu.
“Akraba ziyaretlerine gitmedin benimle” diye suçluyordu beni, “yemek yapmadın, ütü yapmadın”..
“Hakaret ediyorsun bana, saygı duymuyorsun” diyordu.
Duymuyordum evet, zerre kadar saygı duymuyordum.
Seviyor muydum? Onu bile bilmiyorum.

Ve 22 ocak sabahı, “otur evde bi yere gideyim deme” gibi bi şeyler zırvalayarak çıktı evden.
Ben biliyordum bu evliliğimizin son günüydü, son sabahı.
Onu o kapıdan çıkarken son görüşüm..
Nice zaman sonra kendimi oğlumun odasına kapatıp, çocuklar anne aç kapıyı diye cıvıldaşırken, tüm gücümü toplayıp Nuray’ ı aradım.
Kendimi tanıttım.
“Konuşmalarınıza şahit oldum” dedim, “eşim sizden hoşlanıyor.”
Kabul etmedi, “öyle bişey hissetmiyorum” dedi, eşimin ne kadar iyi bi adam olduğunu hatırlattı bana, eski evliliğinden bahsetti biraz.
“Hayır” dedim, “ben tanıyorum eşimi, bu adam haftada bir diş fırçalar, haftada bir yıkanır, söylemesen kıyafetini bile değiştirmez ama size dağıtıma geleceği Cuma günlerinde hususi yıkanıyor, parfümler sıkıyor, dişlerini fırçalıyor, kıyafetlerini değiştiriyor, saçına bile şekil veriyor, normali bu evet ama benim eşim bu değil” diyorum.

Bi sonuca varmadan kapatıyoruz, ikimizde kırgın değiliz birbirimize Nuray’ la.
Çocukları öğlen uykusuna yatırıyorum, geçmiyor saatler.
Oturduğum koltukta bile eğreti duruyorum, yakışmıyorum evin hiç bi köşesine.
Nereye gitsem mutsuzum, tedirginim.
Uyanıyorlar, giyinip çıkıyoruz.
Her şeyden habersiz meleklerim, elimden tutun diyorum tutuyorlar, çıkın diyorum çıkıyorlar.
Ama o an ne olduğunu bilmiyorlar, hatırlamayacaklar hiç.
Anneleri evliliğinden vazgeçiyor, onları evlerinden koparıyor ve fikirlerini dahi sormuyor.

Çıkın diyor çıkıyorlar..
Kuzularımm.

Son bir kez göz ucuyla bakıyorum terk ettiğim yuvama,
Ağlamıyorum.
Bi nefes çekiyorum evin içinden, dolduruyorum ciğerimi.
Pişman değilim o an, duygusallığa hiç alan tanımıyorum.
Yürüyoruz çocuklarla, otobüs bekliyoruz, her zaman ki gibi bir yolculuk geçiriyoruz,
Şuan ne yapıyorum diye düşünmüyorum bile.
“Annaneme mi geldik?” diyor oğlum kapıda.
“Evet annecim” diyorum, “evimize geldik.”

Kapıyı kendi anahtarımla açıyorum, annemle babam yerde oturmuş muhabbet ediyorlar.
“Selamünaleyküm” diyorum,
Biz geldik,
Temelli..


edit: olay gerçek.
edit2: milyonlarca hatanın olduğu bitmiş bir evlilikti, bu bardağı taşıran son damlaydı sadece.
edit3: çok çabuk unuturum herşeyi, unutmamak için, yıllar sonra açıp açıp okumak için yazdım.
edit4: boşanma aşamasındayım, ayrı ve kendi evimde yaşıyorum.düzenimi kurdum bile.

Ah canım ya ne güzel tasvirlemişsin öyle içten anlatmışsın ki bir tuhaf oldum. Allah kimseyi bu raddeye getirmesin çok zordur eminim. Siz güçlü bir yapıya sahipsiniz gibi ama herkes sizin gibi delikanlı olmaz. Sanki sizdeki kararlılığı kendimde gördüm. Allah yardımcın olsun canm
 
Ben hakikaten bazen bu kk kadinlarini anlamiyorum. Ilk defa konu acana "ilk konusu, kesin fake" deniyor. Bosanma uzerine bir suru konu acana da "inanasim gelmedi" deniyor. Peki bunun adedi var mi?
Konu sahibinin esiyle ilgili problemleri uzun yillardir varmis. Eski konularinda da bir tutarsizlik yok. Issiz bir es, esinden esirgedigi ilgiyi baskasina gosteren bir es, kv nin tavirlari... tum konulari tutarli. Ne olmasini bekliyordunuz ki?
6 yil sabretmis ve bir gun canina tak edip cocuklarini alip babaevine donmus bir kadin... Bakmis babaevinde de olmuyor bir ise girip kendine bir duzen kurmus bir kadin... Takdir etmek gerekirken sirf edebi dille yazdi diye inanasiniz gelmiyor mu? Ben ne siirler yazmistim o acilarla oysa...
Bosanmak oyle kolay bir sey degil ki. Hele ki 2 cocukla. 3 yil surdu benim yaralarimin kabuk baglamasi. Ki konu sahibinin bosanmasi bitmemis bile. Insaf diyorum. Destek vermek yerine boyle yorumlara maruz kalmak disaridan biri olarak beni bile rahatsiz etti.
Nickinin neden sersemsinem oldugunu soran bile var. Ne fark eder ki? Nicki sinem degil de baska birsey olsa idi acilarini anlayacak miydiniz? Hayretler icinde kaldim. Gercekten bazen kk kadinlari beni sasirtiyor.
Aynen dedigin gibi burda dertlerini paylasmak icin yaziyor insan ama ne yazikki hemcinsleri yargliyorlar yok inandrci gelmemiste yok bi suru konusu varmista e al sorusunun cvb bi suru konusu varmis sonu boyle olmus bu inanmayanlar buyuk ihtimal bekarlar ondan inanmiyorlar yoksa mukemmel bi hayatlari var kimse yargilamadan once bi dusunmesi lazim ya bi gun boylesi basina gelirse
 
7 aylik evli degilmisin nasil bilmiyorsun az cok insan kendini belli eder bu cok degisik bir durum olmus aklina sokmak istemem ama suan sifre degistirmesi bile baska insanlarla yine konusuyormu suphesi olusturur. Iste ne yapmis olursan ol boyle adamlara yine mecbur hanimlik yapiyoruzya bu dunya cok adaletsiz bi dunya

Oyle etrafa bakardi ama bir grisimini gormemistim
 
Yerinde olsam inan bosanirdim ben 2 yil affettim dayandim sustum idare ettim 3. Yil cocuk oldu suan gitmek istesemde caresiz hissediyorum kendimi cunku calisma durumum yok bebekle ama cocuk olmadan calisabilir zamanla düzenini kurabilirsin sana deger veren kiymetini bilen cok daha iyi insanlarla yaslanabilirsin gercekten gelip seni orda kandirip goturmesine musade bile etme derim ama bende o donemler duzelir umuduyla evime donmustum hicbirsey duzelmiyor


Herkes duzelir diyor.
Babannemin bana cok eziyeti var..

Bir afkadas tedbir nafakasi koydur dedi.
 
bende oyleydim .sürekli herşeye ağlardim.
bir gün tv de beyaz sacli bir kadın astrolog var görmüş olabilirsiniz.
burçlardan bahsederken sıra yengeç burcuna gelince.
yengeçler sümsük yengeçler.biz onlara sümsük diyoruz dedi.
çok zoruma gitmişti:olamaz:
Sen onu boşver ikizlere de kötü bişey demişti yayından kaldırılmıştı Rezzak kiraz o :KK66:
Ben oğlak ım da noluyor saklıyorum saklıyorum en olmayacak yerde başlıyorum ağlamaya
Konuya gelince ben o kadının aranmasına kocam senden hoşlanıyor denmesini çok garip karşıladım çocuklar varken odaya kendinin kapatılıp ağlanmasını çok bencilce buldum ben mi yanlış okudum ama çocuk anne çık demiş ben annemi bizim yanımızda ağlarken çok nadir gördüm varsa eşle veya içsel sıkıntı çocuk görmemeli hafızasında derin yaralar kalır
 
Troll geldiyse yorum yapmak zorunda degilsiniz.Gormezden gelirsiniz.Tarziniz evet uzgunum ama kotu.
Kac tane roman okudunuz merak ettim ayrica ucuz derin diye kategorilediginize gore bayagi bir edebiyat duskunusunuz sanirim !
Değil miyim peki sana mı sorucam bunu klavyemin derdine mi düştün gluk glukcum
 
Daha yeni bi konu acmistim esimin eski okul arkadasiyla yazistigi mesajlari silmesiyle ilgili.
Aldatma yoktu evet ama samimiyet vardi.
Yarim saatlik iceriginin ne oldugunu bilmedigim bi konusma.
Ve senin konunu okurken resmen yasadim o vucudunun verdigi tepkiler, bagirsaklarinin calismasi falan.
Keske gidecek imkanim olsa ben de gitsem.
Gerci esim konusma dersen konusmam dedi. Sarildi etti ama yetmez. Gunlerdir ruh gibiyim. Hala takipteyim. Keske diyorum esime acik etmeseydim, kayit programi da yukleseydim. Konusmaya devam etseydi, ne kadar ilerleyecegini gorebilseydim.
Hakkinizda hayirlisi olsun. Sizin adiniza inanin sevindim.
sismaniye, ben de senin adına sevindim iyi ki imkanların yokmuş ve gitmemişsin.
Benim evi terketmemin sebebi sadece bu konu değil, binlerce hata yüzlerce sebebim vardı.
Artık bu kadarını da kaldıramıcam deyip çıktım evden, bi patlama anıydı.
Boşanmak, o evi terketmek, düzenine dönüp sırtını gitmek falab öyle okunduğu kadar kolay şeyler değil.
Rabbim sen de dahil kimseye yaşatmasın,
 
21 ocak gecesini hatırlıyorum.
Elimde eşimin telefonu, ses kayıtlarını dinliyorum gecenin bi vakti tuvalette.
Çok heyecanlıyım, Allah biliyor ya merak ettiğim tek şey annesinin ve ablasının hakkımda yaptığı yorumlar.
Bilmediğim bir numaraya rastlıyorum, açıyorum kaydı ve konuştuğu kişinin Nuray adında bi kadın olduğunu öğreniyorum,
x bey? Diye açılıyor telefon ve 7 dakika sürüyor konuşma.
7 dakikanın sonunda hanımlar beyler kalkıyor ortadan, gülüşmeler, cilveleşmeler başlıyor.
Dinliyorum ama çenelerimden ayaklarıma kadar her yerim çekiliyor, kanım çekiliyor,
Üşüyorum.
Ses kaydı yapıyorum kendi telefonuma, unutmak istemiyorum bu konuşmayı.
Hala dinlediğimde bağırsaklarımın çalışıyor olması beni çok şaşırtıyor.
“Aslında yetişmeye çalışmıştım hem bi görüşmüş oluruz dedim” diyor eşim, “evet” diyor kadın “ben de seni bekledim ama.. “
“Watsapptan yaz bana” diyerek kapatıyor kadın telefonu.
Tuvaletten çıkıp, eşimin yanına gidiyorum çocuğumun odasına.
Çünkü eşim yaklaşık 1 aydır oğlumun odasında benden ayrı yatıyor.
Ses kaydını açıp kulağının dibine koyuyorum.
Uyanıyor, “nooluyor” diyor, “dinle” diyorum,
Birazdan yaşanacakları tahmin ettiğimden bacaklarım tutmuyor, dünyanın en hırslı fakat en sakin görünen kadınıyım o dakikalarda,
Saat 3’ ü geçmiş.
Dinliyor, “ne olmuş?” diye cevap veriyor.
“nedir bu konuşma, ne bu samimiyet açıklar mısın?” diyorum.
“Ne var? Aşkım mı demişim? Canım mı demişim? Bıktım senin bu kıskançlıklarından” diyor.
“Normal yani” diyorum, “peki bi daha bu kadınla görüşmeyeceksin desem ne dersin?” diyorum.
“Tabiki görüşücem” diyor.”bu kadın pazarlamacı, çok iyi işler yapıcaz birlikte, uzun bi zaman hayatımızda olacak” diyor.
“peki” diyorum ve kalkıyorum yanından.

Duvarları yıkmak, bağırmak istiyorum, kollarına tırnaklarımı geçirmek, gözlerine bakarak ağzımdan salyalar saça saça “am.na koyduğumun çocuğu Allah belanı versin” demek istiyorum.
Gücümün yettiğince vurmak, kafasını gözünü patlatmak istiyorum.
Yapmıyorum.
Çünkü oğlum uyuyor, meleğim her şeyden habersiz mışıl mışıl uyuyor.
Tuvalete kapatıyorum kendimi yine, ağlamalıyım.
Çok ağlıyorum, krize girecek kadar ağlıyorum.
Bilmiyorum neden kapıyı zorluyor eşim, hatta kıracak, kararlı.
Beni zerre kadar düşündüğünü, benim için üzüldüğünü sanmıyorum.
Beni sevdiği konusunu bile tartışabilirim o an, çünkü bakışları çok bıkkın.
Gözlerine baktıkça, bunu gördükçe canım yanıyor.
Çıkmak istemiyorum o kapıdan, görmek istemiyorum o gözleri.
Çıkıyorum, görüyorum.
Konuşuyoruz, sakinleşemiyorum.
“ne gerek vardı bunlara? Bu kadar abartmaya?” gibi şeyler söylüyor.
Gülümsüyorum.
Sonra nice zaman mutfağa çömüp konuşuyoruz,
“çok iyi bir kadın, hatta seninle tanıştırmayı da çok düşündüm” diyor,
“kocasından boşanmış, zavallı bi kadın, merhametimden hep bunlar” diyor.
Eniştemin ablamı aldatmakla alakalı hikayesinde kendisini savunuşunu hatırlıyorum;
“acıdım sinem, zavallı bi kadındı, yardım etmek istedim” demişti.
“Her şeyi kaldırabilirim belki, ama artık bu kadarına susamam” diyorum, “yarın evi terk edicem”
“saçmalama, ne terk etmesi” diyor.

Sonrasını gerçekten hatırlamıyorum, ne ara kalktık? ne ara yattık?
Ben uyudum mu? Evet uyudum.
Ama o akşam evliliğimin son akşamıydı, sevdiğim adamla son mutfak muhabbetimdi,
Buna ben bile inanamıyordum evet ama öyleydi.
Beni ikna etsin ister miydim? İsterdim.
Evliliğimin ilk yılları gibi sarsın beni, kulağıma sevgisini fısıldasın, “ne oluyor bize kadınım?” desin,
“Düzelticem” desin, düzeltsin.

Başka seçeneğim gerçekten yoktu, beni garanti altına almış fakat benden vazgeçmiş bi adamdı konuştuğum, anlattıklarımı duymuyordu.
İsyanlarımı, bağırtılarımı dinlemiyordu.
Ben de onu dinlemiyordum evet, çünkü anlatmıyordu.
“Akraba ziyaretlerine gitmedin benimle” diye suçluyordu beni, “yemek yapmadın, ütü yapmadın”..
“Hakaret ediyorsun bana, saygı duymuyorsun” diyordu.
Duymuyordum evet, zerre kadar saygı duymuyordum.
Seviyor muydum? Onu bile bilmiyorum.

Ve 22 ocak sabahı, “otur evde bi yere gideyim deme” gibi bi şeyler zırvalayarak çıktı evden.
Ben biliyordum bu evliliğimizin son günüydü, son sabahı.
Onu o kapıdan çıkarken son görüşüm..
Nice zaman sonra kendimi oğlumun odasına kapatıp, çocuklar anne aç kapıyı diye cıvıldaşırken, tüm gücümü toplayıp Nuray’ ı aradım.
Kendimi tanıttım.
“Konuşmalarınıza şahit oldum” dedim, “eşim sizden hoşlanıyor.”
Kabul etmedi, “öyle bişey hissetmiyorum” dedi, eşimin ne kadar iyi bi adam olduğunu hatırlattı bana, eski evliliğinden bahsetti biraz.
“Hayır” dedim, “ben tanıyorum eşimi, bu adam haftada bir diş fırçalar, haftada bir yıkanır, söylemesen kıyafetini bile değiştirmez ama size dağıtıma geleceği Cuma günlerinde hususi yıkanıyor, parfümler sıkıyor, dişlerini fırçalıyor, kıyafetlerini değiştiriyor, saçına bile şekil veriyor, normali bu evet ama benim eşim bu değil” diyorum.

Bi sonuca varmadan kapatıyoruz, ikimizde kırgın değiliz birbirimize Nuray’ la.
Çocukları öğlen uykusuna yatırıyorum, geçmiyor saatler.
Oturduğum koltukta bile eğreti duruyorum, yakışmıyorum evin hiç bi köşesine.
Nereye gitsem mutsuzum, tedirginim.
Uyanıyorlar, giyinip çıkıyoruz.
Her şeyden habersiz meleklerim, elimden tutun diyorum tutuyorlar, çıkın diyorum çıkıyorlar.
Ama o an ne olduğunu bilmiyorlar, hatırlamayacaklar hiç.
Anneleri evliliğinden vazgeçiyor, onları evlerinden koparıyor ve fikirlerini dahi sormuyor.

Çıkın diyor çıkıyorlar..
Kuzularımm.

Son bir kez göz ucuyla bakıyorum terk ettiğim yuvama,
Ağlamıyorum.
Bi nefes çekiyorum evin içinden, dolduruyorum ciğerimi.
Pişman değilim o an, duygusallığa hiç alan tanımıyorum.
Yürüyoruz çocuklarla, otobüs bekliyoruz, her zaman ki gibi bir yolculuk geçiriyoruz,
Şuan ne yapıyorum diye düşünmüyorum bile.
“Annaneme mi geldik?” diyor oğlum kapıda.
“Evet annecim” diyorum, “evimize geldik.”

Kapıyı kendi anahtarımla açıyorum, annemle babam yerde oturmuş muhabbet ediyorlar.
“Selamünaleyküm” diyorum,
Biz geldik,
Temelli..


edit: olay gerçek.
edit2: milyonlarca hatanın olduğu bitmiş bir evlilikti, bu bardağı taşıran son damlaydı sadece.
edit3: çok çabuk unuturum herşeyi, unutmamak için, yıllar sonra açıp açıp okumak için yazdım.
edit4: boşanma aşamasındayım, ayrı ve kendi evimde yaşıyorum.düzenimi kurdum bile.


Ağlattın beni çok mutlu ol
 
Estağfurullah.
Çok şükür ki değilim
Ancak tecrübelerim gördüklerim bana şunu öğretti.
Olayı küçük ya da büyük hale getiren şey bizim bakış açımız. Bir şeye ne kadar anlam yüklersek o kadar çok sürüyor ızdırabı.
Ben böyle saçma sapan bir anlamlandırma yüzünden ömrümden 7 sene sildim.
O 7 senede çok yazdım çizdim çok edebiyat parçaladım.
Keşkr duygusal davranmak yerinr mantığımla baksaymışım.
Beni pozitif yönlendirmeye çalıştığının farkındayım,
Ama şunu söylemeden geçmiyim, ben ne eşime ne yaşadıklarıma asla anlam yüklemiyorum.
Yoksa işsiz halimle, 2 küçücük çocukla, hiçbir planım düzenim hatta gücüm yokken pireye kızıp yorgan yakamazdım.
Bu yazıyı yazmamın sebebi o günü ayrıntılarıyla hatırlamak çünkü çabuk unutan bi yapım var maalesef ve ben yarın çocuklarım büyüyüp anlat dediğinde kem küm etmek istemiyorum.
Gerekirse bu metni açıp okutabileyim istiyorum.



Kk da yeni bir akım başladı; edebi anlatımla konu açma. minik yazarlar doğuruyor bu site ne hoş

Konu sahibi eş sorunu ve boşanma ile ilgili nerdeyse 20 tane konunuz var ve siz sürekli boşanmaya karar verip geri dönüyor gibisiniz

Hakkınızda Hayirlisi olsun
KK' nın yeni akımlarından biri de minik eleştirmenler kazandırmak galiba topluma.
Fakat eleştirmenin de bi uslubu olduğundan, size gitmemiş.
Hakkınızda hayırlısı olsun.


Cekismeli bosanmalarda bosanma sureci cok yipraticidir. Ama genelde 4 durusmada biter. Durusmalara siz gitmeseniz de olur yipranmamak icin. Ilk durusmada dosyada eksik olup olmadigina bakar hakim ve tedbir nafakasi baglar. ikinci durusmada tum hersey tamamlaninca hakim velayetin kimde olacagini belirler ve cogunlukla anneye verilir. Cocuklarin baba ile gorus gunleri belirlenir. Ve ucuncu durusma icin taniklarin belirlenmesini ister. Ucuncu durusmada her iki tarafin taniklari dinlenir. 4. de ise karar verilir. Her durusmanin arasi 1.5-2aydir. Karara itiraz edilirse iste o zaman uzun surer.
Biliyorum cok yipratici. Ben oglum icin sonuna kadar mucadelemi surdurdum. Siz de oyle yapmalisiniz. Avukata biraktim ve normal yasantima devam ettim. Siz de cocuklariniz gelecegi icin mucadeleden vaz gecmeyin. Ilk adimi atmissiniz. En zor kismi buydu. Ondan sonrasi corap sokugu gibi zaten. Davalara takilmayin avukata birakin yolunuza devam edin. Yeni bir yasama merhaba diyecek gucu kendinizde bulmussunuz, ne guzel. Tebrik ederim cesaretiniz icin. Simdi de cocuklatiniz icin herseyi avukatiniza birakin haklarinizdan vaz gecmeyin.

Sonanda, inan çok yoruldum.
Sürekli boşanmayalım barışalım konuşmaları, yalvarmalar, ağlamalar, karşılık vermeyince saldırmalar, çirkinleşmeler sonra yine muhattap olmayınca pişmanım nolur dön demeler..
Sırf yalvardığı için kendini çok çabalamış ilan edip, ben yıllardır bi tarafımı yırttığım halde bu evliliği kurtarmak için, yuva yıkan pozisyonuna düşmek, haksız suçlanmak yoruyor beni.
Çocuklarımı kullanıyor bana karşı en çok da ona katlanamıyorum.
Evet ilk adımdı zor olan ama artık tükensin ve tamamen çıksın hayatımdan istiyorum belki hata yapıyorum biliyorum ama bağımı koparmak için herşeye katlanabilirim.



Ya kadin icimi doker birazcik rahatlarim diye konu acmis, milletin elestiri ve saldirilarina cevap vermekten konusuna odaklanamamis.. Bu nedir boyle? Bosanma süreci bu, insanin canindan can gider, oldurmak istersin olmaz, bitmesin istersin ama baska care bulamazsin, hayatin bitti gibi hissedersin zaman zaman, vs vs vs.. Bi bırakalım, konussun acilsin kadin..
Çok teşekkür ederim lavanta,
desteğin için.


Ağlattın beni çok mutlu ol

Çok teşekkür ederim ama umarım bi yaraya dokunmamışımdır.
Siz de çok mutlu olun inşallah.
 
Geç alınmış bir karar çünkü konularınızın çoğunluğu boşanmak üzerine. Bu durumlarda en çok üzüldüğüm neden bu kadar beklemek. Kaybolan yıllar aylar huzursuz geçen milyonlarca gece. Hakkınızda hayırlısı olsun.
 
Sen onu boşver ikizlere de kötü bişey demişti yayından kaldırılmıştı Rezzak kiraz o :KK66:
Ben oğlak ım da noluyor saklıyorum saklıyorum en olmayacak yerde başlıyorum ağlamaya
Konuya gelince ben o kadının aranmasına kocam senden hoşlanıyor denmesini çok garip karşıladım çocuklar varken odaya kendinin kapatılıp ağlanmasını çok bencilce buldum ben mi yanlış okudum ama çocuk anne çık demiş ben annemi bizim yanımızda ağlarken çok nadir gördüm varsa eşle veya içsel sıkıntı çocuk görmemeli hafızasında derin yaralar kalır
yaa sevindim.:))
bende zaten eskisi gibi aglayamiyorum.hatta ağlayan olunca sinirim bozuluyor.güçsüzlük acizlik gibi geliyor.yaş otuza dayanınca tepkiler değişiyor galiba:110: oğlakların duruşunu seviyorum ama.güçlü dururlar dışarıya karşı:KK39:
konuda bende en çok kadının aranmasını gereksiz bir tepki buldum.
belki kadının hiç biseyden haberi yoktu.durduk yere kadını dahil etmiş.
ancak dediği gibi bu bir patlama olmuş.
sanki bir fırsat bekliyormuş konu sahibi ayrılmak için.
1 aydır ayrı yatan küs kalınan bir evlilikte o evlilik zaten bitmiştir benim için.
insanları bir arada gönül bağı tutar.formaliteler değil.imza değil nikah değil.hepsi tekrar bir imzaya bakar.
ama gönüller kopmussa telafisi çok zordur.bir arada durmakta o evlilikte eziyetten başka bişey değildir.
tekrar hakkınızda hayırlısı olsun konu sahibi.eski konularinizi merak ettim mutlaka bakacağım.
sağlıklı günler dilerim..
 
Uyanıyorlar, giyinip çıkıyoruz.
Her şeyden habersiz meleklerim, elimden tutun diyorum tutuyorlar, çıkın diyorum çıkıyorlar.

Burda koptum ve ağlattınız beni .:KK42:Sanırım konunuzda en can alıcı yer burası :KK43:
Rabbim hakkınızda hayırlısını versin.
Masum yavrucaklar herşeyden habersizler.
Peki şuanda eşiniz ne yapıyor ?
 
Geç alınmış bir karar çünkü konularınızın çoğunluğu boşanmak üzerine. Bu durumlarda en çok üzüldüğüm neden bu kadar beklemek. Kaybolan yıllar aylar huzursuz geçen milyonlarca gece. Hakkınızda hayırlısı olsun.
6 yılda onlarca sebebi olup boşanamayan bir kadın olarak konu sahibini çok iyi anlıyorum,bazen olmuyor işte! aslında sonunu biliyorsunuz ama sevmek ağır basıyor, her işkenceye galip geliyor!Asıl işkenceyi severek çekmek daha da gurur kırıcı bunu farkedince cesaret bitiyor ........Benzer durumda olan kadınlara ders niteliği taşıyor sanırım!
 
X