- 16 Ekim 2015
- 2.860
- 2.429
- 133
- 44
- Konu Sahibi mermaid2608
-
- #201
Çünkü o parayla daha fazla muhtaç sokak hayvanı tedavi ettirebiliyoruz.kazalı bir hayvanı veterinere götürürken kaç bin isteyecek demiyoruz. Yani Allahım hep ben hep ben yok bizim ailede.Bence sizin derdiniz para , önem vermiyorsunuz diyorsunuz ama baksanıza ne gerek var iki eve kirası faturası diyorsunuz , sizin mantıkla o zaman herkes anasıyla babasıyla yaşasın , nasılsa hepimiz çalışan insanlarız , akşama kadar okulda işteyiz ...
Ben kokusundan bile tiksindim. Ağzıma koyamadımDogru ben de koyun sütü icicem diyip heyecanlanmistim ama o kadar agir gelmisti ki tadi.Bizim ictigimiz su gibi olunca bünyeye agir geliyor.Yanliz hayatimin en güzel peynirini yedim bizim oralarin yaylasinda.Koyun sütünden yapilmis taze tulum peyniri.Su anda yurt disindayim bir sürü peynir cesidi denedim.En özel italyan italyan, isvicre, fransiz peynirlerini denedim ama o tulum peynirinin tadi hic bir yerde yok.
işte evinde oturan kişi öyle izin alabilir ama biz ve bizim gibi uzak yere giden memurlar toplu izin alır. surekli git gel yapilmaz çünkü. aynı zamanda eşim izin alırken arkadaşlarının izinlerine de dikkat eder ki hepsi birden izin alıp bir işler aksamasin.Yanlış anlamışsınız. Benim babam da memuru. Pazartesi cuma 5 gün alıyor. Cumartesi pazarla oluyor 7. Bir hafta çalışıyor yine pazartesi cuma alıyor oluyor yine 7.Hatta ev sahibimiz adliyede memur benden çok izin kullanıyor.
Okul dışında her yerde yerine adam var. Bir bizde sıkıntı. Bir ders saati doktora gitsek işler karışmışişte evinde oturan kişi öyle izin alabilir ama biz ve bizim gibi uzak yere giden memurlar toplu izin alır. surekli git gel yapilmaz çünkü. aynı zamanda eşim izin alırken arkadaşlarının izinlerine de dikkat eder ki hepsi birden izin alıp bir işler aksamasin.
böyle kafasına göre izin alanların görev tanımlarını merak ediyorum. işleri aksamıyor mu, birikmiyor mu? babam yirmi günlük izinden sonra bile işlerini toparlayana kadar eve iş vs getirirdi. velev ki iki ay izin yapsa ne olurdu bilmiyorum
Dünya malına değer vermiyorsunuz ne güzel ama yaşamıyorsunuz da kusura bakmayın.
Bu kadar para giriyor eve ne bir yurtdışı gezisi, ne bir yurtiçi gezisi, ne deniz tatili. Sizin gelirinizin belki yarısını kazanan aileler pansiyon tatili de olsa yapıyorlar.
Siz on küsur yıllık evlilikte hangi şehirlere, hangi ülkelere gittiniz? Kaç kere sinemaya tiyatroya gittiniz çol merak ediyorum.
Benim eşimin de tatili uzun ama hiç öyle bir ay anam babam özledim kalayım demez. Senede iki kere birer hafta gideriz yazın ve kışın, bayramlarında birinde gideriz üç dört gün totaldr 20 gün görürüz yani gayet de yeter.
Bu kadar anacı babacı olunup da kendi hayatını yaşamamak nasıl bir şey anlamadım
Cokk vicdansızlık degılmı. 10 ay sizinle olan bir aile. Sız 1 ay eşiniz için sabredemıyorsunuz. Bız ozelde calısanlar ne yapsın. 14 gun ızın var 7 si yazın 7 si kızın. Haftalık izinle 8 gun anca. Benımde yasadım sehırde ailem var diye. Yıllık iznim de hep esımın ailesine gıdıyorum. Onlar da bız geldık dıye neler yapıyor sagolsun lar. Yılda 1 kez gidebiliyorum bu sene ona da gıdemıcez dr umuz musade etmedi. Bence bardaga dolu tarafından bakın. 1 ay sabredin. Bu arada benım esımde öğretmen. Ama o gitmiyor bo yere benı bırakıp.Eşim de ben de öğretmeniz. İkimizin de memleketi farklı. Benim memleketime 820, onunkine 500 km uzaktayız. Benim anne ve babam, yaklaşık 10 ay yanımızda kalıyor. Onun anne ve babası, hayvancılık yaptıkları için bize gelme şansları yok. 15 tatil ve 2 ay yaz tatilimiz var. 15 tatilde onun memleketine gidiyoruz. Bayram tatilinde de onun memleketine gittik. Yaz tatilinde 15 gün benim memleketime gideceğiz önce, sonra 1 ay onunkine. Yazın onun anne ve babasının yanına gittiğimiz yer yayla evi. Yani 2500 metre yükseklikte, ahşap, içinde su tesisatı olmayan, banyo vs bulunmayan yayla evi. 15 senedir her yaz bir ay kalıyoruz mecbur. Annesini ve babasını sadece biz gidersek görüyor. Ama ben çok mutsuzum. Yaz tatili benim için mutsuzluk 15 yıldır. Çok sıkılıyorum. İstersen gelme diyor ama bu defa da 1 ay yalnız çok sıkılıyorum. Bunun orta yolunu bulamadım. Benim anne ve babam 10 ay yanımda.Tuzum kuru gibi yani. O annesini yazın bir ay görüyor. İçimde iki farklı düşünce gidip geliyor. Ben memleketimi özlüyorum. 15 gün yetmiyor. Eşime söyleyince sen memleketini özlüyorsun sadece, anne baban yanında, ben anne babamı görmeye gidiyorum diyor. Bu tatil işi canımı sıkıyor gerçekten
Ben de dünyanin parasi ödenip her sey dahil kocaman beton yigini otel tatillerini hic sevmiyorum.Yurt disi tatilleri genelde turlarla oluyor.Orda da gayet siradan bir tatil yasiyorsunuz.Bir ülkenin gercekten icine girmeden, insanlariyla iletisim kurmadan yapilan tatiller bana cok tatsiz geliyor.Tatilin amaci gündelik hayatin stresinden uzaklasip dinlenmektir bana göre.Konu sahibinin yaptigi tatil icin bir sürü para ödeyen insanlar da var.
Bizim öyle yurtdışı içi için paramız kalmıyor. İşin ilginç tarafı ben neden tatile gidemiyorum diye bir soru sormadım. Tamamen buradaki bayanlar konuyu tatile gitmeye getirdi. Tatil bana göre bir şey değil zaten. Yani gideyim bir otele yiyip içip yatayım hiç hiç benlik değil. Ben oturduğum yerde oturmayan bir insanım. Bana tatil köyü otel cezaevi olur. Tiyatro benlik değil.Öğretmenim ama ne yazık ki durağan işler tiyatro, kitap okuma, konser benim ruhumu daraltıyor. Çay bahçesinde 15. Dakika gözüm kapıya kayıyor. Yani benim derdim tatil değil. Yanlış anladınız soruyuDünya malına değer vermiyorsunuz ne güzel ama yaşamıyorsunuz da kusura bakmayın.
Bu kadar para giriyor eve ne bir yurtdışı gezisi, ne bir yurtiçi gezisi, ne deniz tatili. Sizin gelirinizin belki yarısını kazanan aileler pansiyon tatili de olsa yapıyorlar.
Siz on küsur yıllık evlilikte hangi şehirlere, hangi ülkelere gittiniz? Kaç kere sinemaya tiyatroya gittiniz çol merak ediyorum.
Benim eşimin de tatili uzun ama hiç öyle bir ay anam babam özledim kalayım demez. Senede iki kere birer hafta gideriz yazın ve kışın, bayramlarında birinde gideriz üç dört gün totaldr 20 gün görürüz yani gayet de yeter.
Bu kadar anacı babacı olunup da kendi hayatını yaşamamak nasıl bir şey anlamadım
Eşim tek çocuk olduğum için kendi teklif etti. Neden koca bir şehirde onlar yalnız, sen başka bir şehirde yalnız olasınız ki dedi. Öğretmen olduğumuz için illerarası tayin çok zor. Hele benim memleketim tamamen kapalı. Eşime göre para kazanmak için insan anne ve babasından bu kadar ayrı düşmemeli. Biz gidemiyırsak onlar yanımızda olmalı. Ama onun ailesi hayvancılık sebebiyle başka şehri bırakın, Köy dışına bile adım atamıyorlar. Dolayısıyla o da en azından benim anne ve babamı hayattayken doya doya görmemi istedi. Hatta ben de eşime eğer gün olurda hayvancılıktan vazgeçerlerse bulunduğumuz şehlrde onun ailesi için de minik bir ev tutup, yemeklerini vs yaparız dedim. Ama onlarınki şu aşamada çok çok zor
Değişik bir düşünce. O zaman gelinlerini yanlarına alıp ayrı ev tutmayan kv.lerde mantıklı bir iş yapıyor yani..ne gerek var ayrı kira, fatura falan.. bence siz cidden eşinizin ailesine en yakın yere isteyin tayininizi yaz kış onlarlada bolca vakit geçirirsiniz. Tatilde de eskişehiri gezersiniz. Hem yarın ne olacağı belli mi o da ailesiyle doya doya vakit geçirir.Neden ev bütün gün boşken iki ayrı kira, yakıt, su, elektrik verelim ki. Biz 7 çıkıyoruz 5 de geliyoruz. Mis gibi yemek hazır, ev temiz, bulaşık yakınıyor, ütü yapılıyor. Bizi annem yemeğe, çaya çağırıyor. Gerisi hep eğlence hep gezme. Herkes memnum
Sadece 2 hafta yıllık izni olanları düşünün ve şükredin.Eşim de ben de öğretmeniz. İkimizin de memleketi farklı. Benim memleketime 820, onunkine 500 km uzaktayız. Benim anne ve babam, yaklaşık 10 ay yanımızda kalıyor. Onun anne ve babası, hayvancılık yaptıkları için bize gelme şansları yok. 15 tatil ve 2 ay yaz tatilimiz var. 15 tatilde onun memleketine gidiyoruz. Bayram tatilinde de onun memleketine gittik. Yaz tatilinde 15 gün benim memleketime gideceğiz önce, sonra 1 ay onunkine. Yazın onun anne ve babasının yanına gittiğimiz yer yayla evi. Yani 2500 metre yükseklikte, ahşap, içinde su tesisatı olmayan, banyo vs bulunmayan yayla evi. 15 senedir her yaz bir ay kalıyoruz mecbur. Annesini ve babasını sadece biz gidersek görüyor. Ama ben çok mutsuzum. Yaz tatili benim için mutsuzluk 15 yıldır. Çok sıkılıyorum. İstersen gelme diyor ama bu defa da 1 ay yalnız çok sıkılıyorum. Bunun orta yolunu bulamadım. Benim anne ve babam 10 ay yanımda.Tuzum kuru gibi yani. O annesini yazın bir ay görüyor. İçimde iki farklı düşünce gidip geliyor. Ben memleketimi özlüyorum. 15 gün yetmiyor. Eşime söyleyince sen memleketini özlüyorsun sadece, anne baban yanında, ben anne babamı görmeye gidiyorum diyor. Bu tatil işi canımı sıkıyor gerçekten
Aşağıda alıntıladığım mesajınıza istinaden tatil önerileri geldi..Bizim öyle yurtdışı içi için paramız kalmıyor. İşin ilginç tarafı ben neden tatile gidemiyorum diye bir soru sormadım. Tamamen buradaki bayanlar konuyu tatile gitmeye getirdi. Tatil bana göre bir şey değil zaten. Yani gideyim bir otele yiyip içip yatayım hiç hiç benlik değil. Ben oturduğum yerde oturmayan bir insanım. Bana tatil köyü otel cezaevi olur. Tiyatro benlik değil.Öğretmenim ama ne yazık ki durağan işler tiyatro, kitap okuma, konser benim ruhumu daraltıyor. Çay bahçesinde 15. Dakika gözüm kapıya kayıyor. Yani benim derdim tatil değil. Yanlış anladınız soruyu
Dışarıdan çok saçma duruyor. 15 yıllık evliyiz henüz herhangi bir tatil yöresine gitmedik.Evlendiğimiz zamanlar eşim ben annemi görmeyi tercih ederim dedi. Çok mücadele verdim. Şimdilerde daha esnek bu konuda ama benim hevesim kaçtı. İlk zamanlardaki istediğim yok. Bir de yıl içinde o kadar çok valiz toplayıp, çamaşır yıkayıp, tekrar yerleştiriyorum ki bıktım artık
Aitlik duygusunu bilir misiniz? Ait olduğunuz, evinizde hissettiğiniz yer. Ömrü boyunca kendi doğduğu şehirden ayrılmayanlar bilemezler bunu. Başka bir bölgede, tamamen herşeyi farklı olan bir şehirde, sizden olmayan insanlar arasında yaşarsınız. Siz oradan bir ekmek arası köfte ver dersiniz, insanlar dalga geçer ekmek arası ne ya diye, siz kış gecelerinde pastaneye tarçınlı bir boza içmeye girersiniz sonra hatırlarsınız ki bu şehirde yaşayanlar boza bilmez, gençken pencereden kar yağışını izleyip sıcacık kahvenizi içtiğiniz anlar gelir aklınıza ama burada hiç bir zaman ay ışığında bembeyaz karla kaplı bir manzara göremezsiniz. İşte bu yüzden memleket burnunuzdan tüter. Üstelik bir de başkaları karar veriyorsa yaşayacağınız yere, tayin bir türlü açılmıyorsa daha bir koyar insanaKonu sahibinin yazdığı bir ay insan ömründen yer. Eski zamanda kalan bir hayatın neyi tatil olabilir. Ayrıca içine girip yaşamasak bile bir ülkede oranın yöresel yemeğini yiyip içmek, manzarasında iki gün geçirmek bile insana kutluluk veriyor
Her yıl kaynanamın kayınpederimle aynı odada uyuyup, elektriksiz ortamda, taşıma suyla yıkanamadığım bir ay yaşamam, adı tatil değil çile çünkü. Ben okurken daraldım
Konu sahibinin yazdığı bir ay insan ömründen yer. Eski zamanda kalan bir hayatın neyi tatil olabilir. Ayrıca içine girip yaşamasak bile bir ülkede oranın yöresel yemeğini yiyip içmek, manzarasında iki gün geçirmek bile insana kutluluk veriyor
Her yıl kaynanamın kayınpederimle aynı odada uyuyup, elektriksiz ortamda, taşıma suyla yıkanamadığım bir ay yaşamam, adı tatil değil çile çünkü. Ben okurken daraldım
Allah aşkına banyo yok mu evde, Karadenizli sanırım eşiniz, bizim de köylerde evler ahşaptı eskiden içinde banyo var çürüyecek diye hiç duymadım. O su dışarı akıyor. Onlar ne yapıyorlar banyo yapmadan?Altında ahır var evin. Yıkandıkça sular tahtalara gidiyor. Annesi de söyleniyor. Ev çürüyecek diye. Bu yüzden mümkün olduğunca az yıkanıyorız.
Aitlik duygusunu bilir misiniz? Ait olduğunuz, evinizde hissettiğiniz yer. Ömrü boyunca kendi doğduğu şehirden ayrılmayanlar bilemezler bunu. Başka bir bölgede, tamamen herşeyi farklı olan bir şehirde, sizden olmayan insanlar arasında yaşarsınız. Siz oradan bir ekmek arası köfte ver dersiniz, insanlar dalga geçer ekmek arası ne ya diye, siz kış gecelerinde pastaneye tarçınlı bir boza içmeye girersiniz sonra hatırlarsınız ki bu şehirde yaşayanlar boza bilmez, gençken pencereden kar yağışını izleyip sıcacık kahvenizi içtiğiniz anlar gelir aklınıza ama burada hiç bir zaman ay ışığında bembeyaz karla kaplı bir manzara göremezsiniz. İşte bu yüzden memleket burnunuzdan tüter. Üstelik bir de başkaları karar veriyorsa yaşayacağınız yere, tayin bir türlü açılmıyorsa daha bir koyar insana
Biz tam tersini düşündük. Eskişehir tayin çünkü eşimin memleketi çok uzak ve minik bir il, ilçe. Eşim orada çalışmayı istemem dedi. 10 yıldır milli eğitimin keyfini bekliyoruz tayin açsın diye.Değişik bir düşünce. O zaman gelinlerini yanlarına alıp ayrı ev tutmayan kv.lerde mantıklı bir iş yapıyor yani..ne gerek var ayrı kira, fatura falan.. bence siz cidden eşinizin ailesine en yakın yere isteyin tayininizi yaz kış onlarlada bolca vakit geçirirsiniz. Tatilde de eskişehiri gezersiniz. Hem yarın ne olacağı belli mi o da ailesiyle doya doya vakit geçirir.
Zaten belirttim şimdi artık anlıyorum eşimi ve tatil falan istemiyorum diteAşağıda alıntıladığım mesajınıza istinaden tatil önerileri geldi..
Banyo yok. Eskiden bir sedirin ortası çukur olurmuş. Orada yıkanırlarmış. Vallahi kimsenin banyo yaptığını görmedim. Bi de ayıp sayılırmış, kimse banyo yaptığını bilmezmiş. Onlar öyle halaAllah aşkına banyo yok mu evde, Karadenizli sanırım eşiniz, bizim de köylerde evler ahşaptı eskiden içinde banyo var çürüyecek diye hiç duymadım. O su dışarı akıyor. Onlar ne yapıyorlar banyo yapmadan?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?