Anasınıfı öğretmenliği atamasında atanabiliyor muyuz?

Fikirlerinizi çok beğenirim, bu konudaki mesajlarınızı görünce şaşırdım ama objektif bakış açınıza güvendiğim için mutlaka bir bildiğiniz vardır diye düşünüyorum.

Eğitim konusuna gelince, bütün dünyada şuan örgün eğitimin online yapılması ile açıköğretim sisteminin asla bir tutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Sizin söylediğiniz zaten lisede çocuk gelişimi okumuş, çocuklara ve alana aşina fakat daha fazla okuma imkanı bulamayan kişiler için geçerli olabilir buna katılıyorum ama bahsi geçen okul ikinci üniversite kapsamında konuyla alakalı alakasız herkesi aldı. İşinden sıkılan, yarım gün çalışmayı rahat gören herkes şuan Anaokulu öğretmenliği hayali kuruyor. Üstelik bir çoğu elindeki pdfi bile okumaya üşenip, farklı yöntemler peşinde koşuyor.

Aynı bölümde sırf hobi olarak okuyan biri olarak, o kadar okul öncesi öğretmeni varken çocuğumun bu şekilde mezun olmuş bir öğretmeni olmasını tercih etmem açıkçası.

Çocuk gelişimi okumak ile işletme vb. bölümleri okumayı bir tutmak çok yanlış bence. İnsana, özellikle de çocuğa dokunan bölümler konusunda çok daha hassas olunması gerektiğini düşünüyorum.
Anlatmak istediğim şu.
Genç bir hanım düşünelim vakti zamanında çeşitli sebeplerle okuyamamış,evlenmiş, çocukları olunca aklı başına gelmiş ve uzaktan çocuk gelişimi okuyor.
Veya genç biri ergenlikte doğru tercih yapamamış, puanının yettiği veya ailesinin istediği bir bölümde okumuş sonradan anaokulu öğretmeni olmak istediğini fark etmiş.
AÖF derslerine çalışmış, sınavları geçmiş, stajını yapmış yetmemiş KPSS’ye de asılmış kazanmış ve atanmış.
Sen AÖF mezunusun diye burun mu kıvıracağız bu arkadaşlara?

Bu bölümde hobi olsun veya elimde diploma bulunsun diye okuyanlar zaten KPSS’de bir başarı elde edemiyor.
Kaliteli özel anaokulları da bu tip adayları tercih etmiyor.

Kısacası liyakatını ispatlamış ve çaba sarfederek bir yerlere gelmiş insanlara AÖF mezuniyeti nedeniyle ön yargılı bakmak, ‘ayyy bunlar da mı öğretmen oluyor?’ şeklinde ayrımcı yaklaşmak bana göre yanlış.

Ona bakarsanız örgün eğitim veren tabeladan ibaret özel üniversiteler çok mu kaliteli eğitim veriyor?
Dört yıl önce özel bir üniversiteden anaokulumuza staja gelen çocuk gelişimi öğrencilerini hiç unutmuyorum.
1’i hariç hepsi boşuna okuyordu bence.
Yine de onlar için bile kesin konuşmak istemem belki zamanla kendilerini geliştirmişlerdir.

2013 yılında Boğaziçi Ünv. Erken Çocukluk Eğitimi’nden mezun olan bir öğretmenle sözleşme imzalamıştık, Kasım ayı bitmeden istifa etti ‘bu iş bana göre değil’ diye.

Kısacası insanları sadece mezun oldukları okulla değerlendirmek sağlıklı bir değerlendirme değil.

Ben diyorum ki AÖF / uzaktan eğitim
hiç eğitim almamaya, okumamaya yeğdir.
Buralardan mezun olan kendini geliştirmiş,
başarı elde etmiş arkadaşlar genellemelere ve ayrımcılığa tabi tutulmamalıdır.

Ayrıca YÖK buna onay verdiyse, kanuna aykırı bir durum yoksa kişisel görüşlerimiz sonucu zaten değiştirmiyor.
Bu konuda çok önyargılı olanlar kayıt yaptırırken öğretmenin mezuniyetini sorgulayabilir, bu da onların kişisel bakış açısı ve hakkı.

Umarım yeterince açıklayıcı olabilmişimdir.
 
Fikirlerinizi çok beğenirim, bu konudaki mesajlarınızı görünce şaşırdım ama objektif bakış açınıza güvendiğim için mutlaka bir bildiğiniz vardır diye düşünüyorum.

Eğitim konusuna gelince, bütün dünyada şuan örgün eğitimin online yapılması ile açıköğretim sisteminin asla bir tutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Sizin söylediğiniz zaten lisede çocuk gelişimi okumuş, çocuklara ve alana aşina fakat daha fazla okuma imkanı bulamayan kişiler için geçerli olabilir buna katılıyorum ama bahsi geçen okul ikinci üniversite kapsamında konuyla alakalı alakasız herkesi aldı. İşinden sıkılan, yarım gün çalışmayı rahat gören herkes şuan Anaokulu öğretmenliği hayali kuruyor. Üstelik bir çoğu elindeki pdfi bile okumaya üşenip, farklı yöntemler peşinde koşuyor.

Aynı bölümde sırf hobi olarak okuyan biri olarak, o kadar okul öncesi öğretmeni varken çocuğumun bu şekilde mezun olmuş bir öğretmeni olmasını tercih etmem açıkçası.

Çocuk gelişimi okumak ile işletme vb. bölümleri okumayı bir tutmak çok yanlış bence. İnsana, özellikle de çocuğa dokunan bölümler konusunda çok daha hassas olunması gerektiğini düşünüyorum.
Bu alanda bir cok mezun var gerek lise gerek önlisans gerekse lisans düzeyinde
Dolayısıyla mezun olunca hemen işim hazır diye dusunulemez
Benim bir arkadasim lisede cocuk gelisimi okuyup birkac sene anaokulunda calisti 18 yaşındayken bile ben öğretmenim havalarindaydi ama şu an calismiyor çünkü hep cocuklardan ve velilerden şikayet ederdi cok farkli sektorleri denedi simdi evde
Baska bu alanda mezun olan arkadaslarla konustugumuzda da bazen ben onlardan daha bilgiliymisim gibi hissediyorum çünkü sadece diplomayla bu ise yetkin olduklarini dusunuyorlar kitap okumazlar, alanda kendini geliştirecek ek egitim almazlar vs. Yani olay aof değil de alanda kendini ne kadar yetistirdigin bence.
Mesela bir kadin var birkac senedir sosyal medyada aktif Hatice Kubra Tongar, kadin ev hanımı, aciktan cocuk gelişimi bir de sanirim.sosyal hizmetler okumuş yuksek lisans da yapıyordu özel bir üniversitede ve aile danışmanlığı konusunda da egitim almış. Mezun oldugu bölümler ona bu hakki vermiş, kendini yetiştirmiş simdi egitimci-yazar diye aniliyor, seminerler veriyor vs.
Ayni bölümleri okuyup kendi anaokulunu acan biri daha taniyorum 18 yasinda evlenmiş 30unda bosanip bu egitimlere yönelen bir kadin.
Yani örneği cok, ben de hobi olarak okusam zaten kendimi ortaya ben öğretmenim diye atmam ki zaten kendini bilen bir insan, yetkinliklerini ve durması gerektigi yeri bilir.
Ben sizi anladim, maalesef aciktan okuyup benimle ayni statude olan insanlar da var is yerinde halbuki ben dersten derse kampüs icinde kosturup saatlerce ayakta ders islemis bir insanim. Ama maalesef ulkemizdeki bu dengesizligin suçlusu sorumlusu da biz degiliz.
 
Size ne hanımefendi. 😄 Hayır burda okuyana araştırana ne kadar karşı bir grup var. Araştırdım bilen var mı diye danışayım dedim ve bilgi de aldı

Size ne hanımefendi. 😄 Hayır burda okuyana araştırana ne kadar karşı bir grup var. Araştırdım bilen var mı diye danışayım dedim ve bilgi de aldım.

Size ne hanımefendi. 😄 Hayır burda okuyana araştırana ne kadar karşı bir grup var. Araştırdım bilen var mı diye danışayım dedim ve bilgi de aldım.
Araştırma bir bölümü okurken değil,o bölümü yazmadan önce yapılır ama yine de siz bilirsiniz:)
 
Anlatmak istediğim şu.
Genç bir hanım düşünelim vakti zamanında çeşitli sebeplerle okuyamamış,evlenmiş, çocukları olunca aklı başına gelmiş ve uzaktan çocuk gelişimi okuyor.
Veya genç biri ergenlikte doğru tercih yapamamış, puanının yettiği veya ailesinin istediği bir bölümde okumuş sonradan anaokulu öğretmeni olmak istediğini fark etmiş.
AÖF derslerine çalışmış, sınavları geçmiş, stajını yapmış yetmemiş KPSS’ye de asılmış kazanmış ve atanmış.
Sen AÖF mezunusun diye burun mu kıvıracağız bu arkadaşlara?

Bu bölümde hobi olsun veya elimde diploma bulunsun diye okuyanlar zaten KPSS’de bir başarı elde edemiyor.
Kaliteli özel anaokulları da bu tip adayları tercih etmiyor.

Kısacası liyakatını ispatlamış ve çaba sarfederek bir yerlere gelmiş insanlara AÖF mezuniyeti nedeniyle ön yargılı bakmak, ‘ayyy bunlar da mı öğretmen oluyor?’ şeklinde ayrımcı yaklaşmak bana göre yanlış.

Ona bakarsanız örgün eğitim veren tabeladan ibaret özel üniversiteler çok mu kaliteli eğitim veriyor?
Dört yıl önce özel bir üniversiteden anaokulumuza staja gelen çocuk gelişimi öğrencilerini hiç unutmuyorum.
1’i hariç hepsi boşuna okuyordu bence.
Yine de onlar için bile kesin konuşmak istemem belki zamanla kendilerini geliştirmişlerdir.

2013 yılında Boğaziçi Ünv. Erken Çocukluk Eğitimi’nden mezun olan bir öğretmenle sözleşme imzalamıştık, Kasım ayı bitmeden istifa etti ‘bu iş bana göre değil’ diye.

Kısacası insanları sadece mezun oldukları okulla değerlendirmek sağlıklı bir değerlendirme değil.

Ben diyorum ki AÖF / uzaktan eğitim
hiç eğitim almamaya, okumamaya yeğdir.
Buralardan mezun olan kendini geliştirmiş,
başarı elde etmiş arkadaşlar genellemelere ve ayrımcılığa tabi tutulmamalıdır.

Ayrıca YÖK buna onay verdiyse, kanuna aykırı bir durum yoksa kişisel görüşlerimiz sonucu zaten değiştirmiyor.
Bu konuda çok önyargılı olanlar kayıt yaptırırken öğretmenin mezuniyetini sorgulayabilir, bu da onların kişisel bakış açısı ve hakkı.

Umarım yeterince açıklayıcı olabilmişimdir.
Çok açıklayıcı olmuş, teşekkürler fakat benim mantığıma yatmıyor.

Diğer tüm bölümleri okuduğu okullara göre değerlendirirken okul öncesini neden hariç tutalım anlamıyorum.
Bu bölümde okumuyor olsaydım ve çeşitli platformlarda bölümün öğrencilerinin fikirlerini az çok gözlemleme fırsatım olmasaydı görüşümü paylaşmazdım fakat benim gördüğüm manzara hiç tasvir ettiğiniz gibi pembe bir tablo değil malesef.
Hele gruplarda da sıkça savunulan örgünlerde iyi değil zaten açıktan okuyan daha başarılı olur argümanını hiç anlamıyorum. Herkes eğitimi falan boşversin içinde ukte kalan mesleği PDF üzerinden okuyup, icra etsin ozaman bu bakış açısı bana hiç doğru gelmiyor.

Çocuğumu emanet ettiğim doktorun eğitimini sorguladığım gibi öğretmenini de sorgularım tabii ki. Evladımı emanet ediyorum. Her ebeveynde sorgulamalı bence. Ülkede her alınan karar doğru olmayabiliyor malesef bunu hepimiz görüyoruz. Açıköğretim psikoloji açılacaktı, psikologlar mesleklerine sahip çıkınca geri adım atıldı, demek ki doğru bir karar değildi ve tepkiler oluşmasaydı yanlış bir karar uygulanacaktı.

Son hobi olarak okuyanlar zaten sınavları geçemez demişsiniz buna hiç katılmıyorum şahsen ben açıktan okuyan biri olarak sınava girsem eğitim bilimlerine ağırlık vererek o bölümdeki pek çok insandan yüksek puan alabileceğime eminim fakat bu beni eğitimci yapmaz mümkün değil. Herkes kendi işini yapmalı.
 
4 yıllık Aöf çocuk gelisimi mezunlarının kpss iyi puan almaları sartıyla tezsiz yuksek lisans yaptırılıp okul oncesi ögretmeni olarak atanması çok saşilacak bir durum değil. ögretmen olması icin yine bir çok basamaktan gecmeleri lazim.

Hala zamanında iktisat okuyup bankacılık yapmak zor geldiği icin açık var diye sınıf ögretmenliğine atanan 57 yasında sınıf ögretmeni var benim çalıştığım okulda. Hatta 2 yıllık mezunu sınıf ögretmeni bile var bunlar yılların kadrolu ögretmenleri. Genellikle yaşı 50 nin üstü olan sınıf ögretmenlerinin icinde eğitim fakültesi mezunu çok az.

bundan 30 sene önce ziraat mezunu iktisat mezunu 2 yıllık mezunu kim varsa sınıf ögretmeni yapmışlar açık var diye.

Şimdi Aöf bile olsa 4 yıl okuyup kpss ye girip gk gy+eğitim+alandan atanacak kadar puan alıp sonra tezsiz yülesek lisans eğitimine tabi tutulup öğretmen olmaları bayağı terlemeleri demek. bu yolu gecenlere haketmiyorlar diyemeyiz.
 
Bu alanda bir cok mezun var gerek lise gerek önlisans gerekse lisans düzeyinde
Dolayısıyla mezun olunca hemen işim hazır diye dusunulemez
Benim bir arkadasim lisede cocuk gelisimi okuyup birkac sene anaokulunda calisti 18 yaşındayken bile ben öğretmenim havalarindaydi ama şu an calismiyor çünkü hep cocuklardan ve velilerden şikayet ederdi cok farkli sektorleri denedi simdi evde
Baska bu alanda mezun olan arkadaslarla konustugumuzda da bazen ben onlardan daha bilgiliymisim gibi hissediyorum çünkü sadece diplomayla bu ise yetkin olduklarini dusunuyorlar kitap okumazlar, alanda kendini geliştirecek ek egitim almazlar vs. Yani olay aof değil de alanda kendini ne kadar yetistirdigin bence.
Mesela bir kadin var birkac senedir sosyal medyada aktif Hatice Kubra Tongar, kadin ev hanımı, aciktan cocuk gelişimi bir de sanirim.sosyal hizmetler okumuş yuksek lisans da yapıyordu özel bir üniversitede ve aile danışmanlığı konusunda da egitim almış. Mezun oldugu bölümler ona bu hakki vermiş, kendini yetiştirmiş simdi egitimci-yazar diye aniliyor, seminerler veriyor vs.
Ayni bölümleri okuyup kendi anaokulunu acan biri daha taniyorum 18 yasinda evlenmiş 30unda bosanip bu egitimlere yönelen bir kadin.
Yani örneği cok, ben de hobi olarak okusam zaten kendimi ortaya ben öğretmenim diye atmam ki zaten kendini bilen bir insan, yetkinliklerini ve durması gerektigi yeri bilir.
Ben sizi anladim, maalesef aciktan okuyup benimle ayni statude olan insanlar da var is yerinde halbuki ben dersten derse kampüs icinde kosturup saatlerce ayakta ders islemis bir insanim. Ama maalesef ulkemizdeki bu dengesizligin suçlusu sorumlusu da biz degiliz.
Çocuk gelişimi, eğitimi ve psikolojisi konusunda o kadar uzman varken Hatice Kübra Toygar isimli arkadaşın tavsiyelerini dinleyen insanlar, çocuklarına öğretmen seçerken de bu kriterlere göre seçebilirler fakat ben asla katılmıyorum. Benim için önemli olan insanların kişisel çıkarları değil çocuklar fakat bazen bunu önemseyen tek kişi ben kaldım gibi hissediyorum ne diyeyim bu mesleğe keşke kendi mensupları sahip çıksa, mesele benim meselem değil. Benim bir çocuğum var ve çok şükür ona da olması gereken koşullarda eğitim aldırabiliyorum benim problemim diğer çocuklardan bana ne diyememem.
 
Acikogretim psikoloji okuyan bitirince psikolog olmayacakti zaten. Okumak, kendine bilgi katmak icin okuyacakti. Terapist zaten olamazlar. Zaten bilgi birikimin olmadan orgun okusan bile bir sey yapamazsin pratikte. Staj diye bir sey var, neden koymuslar acaba staji. Teorik egitimin yayinda sana isi ogretmek icin.
 
Çocuk gelişimi, eğitimi ve psikolojisi konusunda o kadar uzman varken Hatice Kübra Toygar isimli arkadaşın tavsiyelerini dinleyen insanlar, çocuklarına öğretmen seçerken de bu kriterlere göre seçebilirler fakat ben asla katılmıyorum. Benim için önemli olan insanların kişisel çıkarları değil çocuklar fakat bazen bunu önemseyen tek kişi ben kaldım gibi hissediyorum ne diyeyim bu mesleğe keşke kendi mensupları sahip çıksa, mesele benim meselem değil. Benim bir çocuğum var ve çok şükür ona da olması gereken koşullarda eğitim aldırabiliyorum benim problemim diğer çocuklardan bana ne diyememem.
Ben sizi anlıyorum herkes kendi mesleğini yapsın inanin ben kendi meslegim.konusunda da sizin dediğiniz gibi hep tek kaldım maalesef o kadar emegim bosa gitmiş gibi hissettigim de oluyor.
Aciktan okuyan benle ayni statude ama o oturur ayda yilda bir is yapar bana onun üç kati iş verilir ustelik meslegimden atandim ama o.kadar alakasiz isler veriliyor ki insan üzülüyor. Maalesef ülkemizde hic bir sey duzgun işlemiyor ben artik savasmayi bıraktım çünkü tek basina mucadele ile yipranan yalniz ben oluyorum.
Anne degilim ama cocugum olsa ben de kendimi o konuda elimden geldigince geliştirirdim. Çünkü özel anaokullarinda iki yıllık aöf mezunlari da çalışıyor. Verdiğimiz okulu iyi araştırmak lazim.diye düşünüyorum
 
Ben sizi anlıyorum herkes kendi mesleğini yapsın inanin ben kendi meslegim.konusunda da sizin dediğiniz gibi hep tek kaldım maalesef o kadar emegim bosa gitmiş gibi hissettigim de oluyor.
Aciktan okuyan benle ayni statude ama o oturur ayda yilda bir is yapar bana onun üç kati iş verilir ustelik meslegimden atandim ama o.kadar alakasiz isler veriliyor ki insan üzülüyor. Maalesef ülkemizde hic bir sey duzgun işlemiyor ben artik savasmayi bıraktım çünkü tek basina mucadele ile yipranan yalniz ben oluyorum.
Anne degilim ama cocugum olsa ben de kendimi o konuda elimden geldigince geliştirirdim. Çünkü özel anaokullarinda iki yıllık aöf mezunlari da çalışıyor. Verdiğimiz okulu iyi araştırmak lazim.diye düşünüyorum
Benim mesleğim hala açıköğretim tarafından ele geçirilmemiş üç beş meslek dalından biri sanırım ben bu yüzden asla mantıklı bulamıyorum bu argümanları.
Bu mantıkla nasıl olsa tusu geçemeyen doktor olamaz deyip tıp açıköğretimde açılırsa hiç şaşırmam. Kim canını emanet etmeyi tercih eder bilemem ama söz konusu eğitim olunca sorun yok.
 
Çok açıklayıcı olmuş, teşekkürler fakat benim mantığıma yatmıyor.

Diğer tüm bölümleri okuduğu okullara göre değerlendirirken okul öncesini neden hariç tutalım anlamıyorum.
Bu bölümde okumuyor olsaydım ve çeşitli platformlarda bölümün öğrencilerinin fikirlerini az çok gözlemleme fırsatım olmasaydı görüşümü paylaşmazdım fakat benim gördüğüm manzara hiç tasvir ettiğiniz gibi pembe bir tablo değil malesef.
Hele gruplarda da sıkça savunulan örgünlerde iyi değil zaten açıktan okuyan daha başarılı olur argümanını hiç anlamıyorum. Herkes eğitimi falan boşversin içinde ukte kalan mesleği PDF üzerinden okuyup, icra etsin ozaman bu bakış açısı bana hiç doğru gelmiyor.

Çocuğumu emanet ettiğim doktorun eğitimini sorguladığım gibi öğretmenini de sorgularım tabii ki. Evladımı emanet ediyorum. Her ebeveynde sorgulamalı bence. Ülkede her alınan karar doğru olmayabiliyor malesef bunu hepimiz görüyoruz. Açıköğretim psikoloji açılacaktı, psikologlar mesleklerine sahip çıkınca geri adım atıldı, demek ki doğru bir karar değildi ve tepkiler oluşmasaydı yanlış bir karar uygulanacaktı.

Son hobi olarak okuyanlar zaten sınavları geçemez demişsiniz buna hiç katılmıyorum şahsen ben açıktan okuyan biri olarak sınava girsem eğitim bilimlerine ağırlık vererek o bölümdeki pek çok insandan yüksek puan alabileceğime eminim fakat bu beni eğitimci yapmaz mümkün değil. Herkes kendi işini yapmalı.
AÖF’te sadece çocuk gelişimi bölümü yok ki.
İşletmeden tutun İlahiyat’a kadar pek çok program var.
Anladığım kadarıyla sizin itirazınız öğretmenlik bölümünün AÖF’te olmasına.
AÖF İngilizce ve Okul Öncesi Öğretmenği bölümlerine 2013 yılı itibariyle öğrenci alımı durduruldu ve bu bölümler kapandı.
Daha sonra uzaktan çocuk gelişimi programları açıldı.
Ayrıca çocuk gelişimi mezunlarının hepsi anaokulu öğretmenliği de yapmıyor.
Kız meslek lisesine meslek dersi öğretmeni olarsk da atanabilirler, bazı bakanlıklara bağlı kurumlarda da çalışabilirler.

İşin şu boyutunu ne yapacağız?
Ülkemizde kız meslek lisesi mezunları bile usta öğretici sıfatıyla anaokullarında resmi olarak görev yapabiliyor.
Özellikle özel anaokullarında.
Ön lisans mezunları da uzman öğretici ünvanıyla atanıyorlar.
Uzaktan da olsa lisans mezunlarını usta öğreticilere tercih ederim.
En azından daha eğitimli.

Sınavdan yüksek puan alabilirim ama bu beni eğitimci yapmaz demişsiniz.
Mütevazi yaklaşımınız çok hoş ama ülkemizde eğitim camiasının büyük bir bölümü sizin gösterdiğiniz teveccühü hak edecek düzeyde mi?
Tartışılır.

Ayrıca sınavı geçecek kadar eğitim bilimleri konularına ve alan bilgisine sahipseniz bence bu sizi eğitimci yapar çünkü hem o sınav kolay değil hem de devlet öğretmen olmanın son şartı bu sınav diyor.
Muhtemelen sizin bilişsel kapasiteniz yüksek, konuya ilgilisiniz veya okuma-anlama-yorumlama beceriniz iyi o nedenle eğitim bilimleri soruları size kolay geliyor.

Hepimiz mesleğe kabul için kendi bakış açımızla farklı kriterler belirler farklı şerhler koyarsak o işin içinden çıkamayız.
Benim yeterli bulduğumu siz bulmazsınız, sizinkini bir başkası...

Son olarak pembe tablo çizmiyorum, ‘genelleme yapmayalım örgün-açık her türlü eğitimden geçmiş farklı kapasite ve liyakata haiz öğretmenler var’ diyorum 20 küsur yıldır sahada olan biri olarak.
 
Cocuklarla ugrasmak icin cocuk ruhundan da anlamak gerekiyor sadece fakulte mezunu olmak yetmiyor bir is icin yetenegin olmasi lazim. Evet, kiz meslek lisesi mezunlari da ogretmenlik yapiyor. Cocuklara tahammulu olmayan, sabri olmayan ogretmenlik mezunu olsa bile yapamaz. Ozellerde sabahtan aksama kadar o kadar cocukla ugrasmak hic kolay degil. Begenmiyorsaniz baska okula verirsiniz zaten fakat insanlara sans vermek gerekir. Bolum mezunu degilse soylediklerinize katiliyorum.
 
Şimdi Aöf bile olsa 4 yıl okuyup kpss ye girip gk gy+eğitim+alandan atanacak kadar puan alıp sonra tezsiz yülesek lisans eğitimine tabi tutulup öğretmen olmaları bayağı terlemeleri demek. bu yolu gecenlere haketmiyorlar diyemeyiz.
Ancak ücretli çalışabiliyorlar bunu unutmayın. Devletin kadrolu ataması ihtiyaca değil ülke ekonomisine göre yapılıyor. Maliye bakanlığı karar veriyor atanacak memur sayısına. Ve maalesef belli bir miktar mutlaka ücretli çalışıyor bu sebepten. Şunu da eklemeden geçemeyeceğim. Bu tür bölümdışı hakların ihtiyaç olmamasına rağmen verilmesinin sebebinin yazıktır şansını denesin merhametinden ziyade ödenecek harç, kitap ve sınav paralarının ekonomiye getirdiği rahatlama olduğuna inanıyorum. İyi akşamlar...
 
Son düzenleme:
AÖF’te sadece çocuk gelişimi bölümü yok ki.
İşletmeden tutun İlahiyat’a kadar pek çok program var.
Anladığım kadarıyla sizin itirazınız öğretmenlik bölümünün AÖF’te olmasına.
AÖF İngilizce ve Okul Öncesi Öğretmenği bölümlerine 2013 yılı itibariyle öğrenci alımı durduruldu ve bu bölümler kapandı.
Daha sonra uzaktan çocuk gelişimi programları açıldı.
Ayrıca çocuk gelişimi mezunlarının hepsi anaokulu öğretmenliği de yapmıyor.
Kız meslek lisesine meslek dersi öğretmeni olarsk da atanabilirler, bazı bakanlıklara bağlı kurumlarda da çalışabilirler.

İşin şu boyutunu ne yapacağız?
Ülkemizde kız meslek lisesi mezunları bile usta öğretici sıfatıyla anaokullarında resmi olarak görev yapabiliyor.
Özellikle özel anaokullarında.
Ön lisans mezunları da uzman öğretici ünvanıyla atanıyorlar.
Uzaktan da olsa lisans mezunlarını usta öğreticilere tercih ederim.
En azından daha eğitimli.

Sınavdan yüksek puan alabilirim ama bu beni eğitimci yapmaz demişsiniz.
Mütevazi yaklaşımınız çok hoş ama ülkemizde eğitim camiasının büyük bir bölümü sizin gösterdiğiniz teveccühü hak edecek düzeyde mi?
Tartışılır.

Ayrıca sınavı geçecek kadar eğitim bilimleri konularına ve alan bilgisine sahipseniz bence bu sizi eğitimci yapar çünkü hem o sınav kolay değil hem de devlet öğretmen olmanın son şartı bu sınav diyor.
Muhtemelen sizin bilişsel kapasiteniz yüksek, konuya ilgilisiniz veya okuma-anlama-yorumlama beceriniz iyi o nedenle eğitim bilimleri soruları size kolay geliyor.

Hepimiz mesleğe kabul için kendi bakış açımızla farklı kriterler belirler farklı şerhler koyarsak o işin içinden çıkamayız.
Benim yeterli bulduğumu siz bulmazsınız, sizinkini bir başkası...

Son olarak pembe tablo çizmiyorum, ‘genelleme yapmayalım örgün-açık her türlü eğitimden geçmiş farklı kapasite ve liyakata haiz öğretmenler var’ diyorum 20 küsur yıldır sahada olan biri olarak.
Hocam ben biraz idealist bir tipim. Benim iş hayatımda da başarı kriterleri hep ölçülebilir olmuştur. İşe personel alınacaksa personelin hangi okuldan mezun olduğu hatta transkripti bile incelenir. İş hayatında başarı da hedef gerçekleştirmelerle ve 360 derece performans değerlendirmeyle ölçülür. Eğitimi iyi olmayan ya da işini ciddiye almayan insanların zaten fazla hayatta kalamayacağı bir sistem. Herşeyin bu kadar net olmasına alışmış biri için ama hevesliydi ama içinde ukte kalmıştır gibi ifadeler çok soyut kalıyor.

Hatırlarmısınız bilmem kreşler kapanmasın konusunda devlete atanan meslektaşlarınız konusunda da şoktan şoka girmiştim. Fazla öğretmen tanımıyorum ben çevrem genelde kendim gibi teknik personellerle dolu. Eğitimi ben sanırım hala kendi öğrencilik yıllarımdaki gibi sanıyorum ama o değirmenin altından çok sular akmış.

İş hayatımda olduğu gibi anneliğimde de elimden geleni yapayım, mümkün olduğunca sağlıklı bir çocuk yetiştireyim istedim ve cidden konuyla ilgili ne bulduysam okudum diyebilirim. Çocuk gelişimi bölümü açılınca da madem bu kadar keyif alıyorum bari bir sistematiği olsun deyip kayıt yaptırdım ama baktım ki evde canı sıkılan, işinden memnun olmayan kim varsa devlete atanırım da rahat ederim diye koşmuş gelmiş. Benim itiraz ettiğim nokta işte tam burası. Pdfleri hatmetse de KPSSde tam puan alsa da temel eğitim çok önemli.

Anneliğin getirdiği hassaslığın yanına bir de çocuk dünyasına bu kadar ilgili olunca ben tamamen Nihan Kaya’ya bağladım sanırım iyi aile yoktur iyi toplum yoktur diyerek gezinmeye başladım ortalarda 😃 Ben bir süre hobi olarak yatırım konularına ağırlık versem daha iyi olacak 😃
 
Son düzenleme:
Ancak ücretli çalışabiliyorlar bunu unutmayın. Devletin kadrolu ataması ihtiyaca değil ülke ekonomisine göre yapılıyor. Maliye bakanlığı karar veriyor atanacak memur sayısına. Ve maalesef belli bir miktar mutlaka ücretli çalışıyor bu sebepten. Şunu da eklemeden geçemeyeceğim. Bu tür bölümdışı hakların ihtiyaç olmamasına rağmen verilmesinin sebebinin yazıktır şansını denesin merhametinden ziyade ödenecek harç, kitap ve sınav paralarının ekonomiye getirdiği rahatlama olduğuna inanıyorum. İyi akşamlar...

kpss den yeteri puan alınca 4 yıllik aöf çocuk gelişim bölumu okuyanlar devlete atabiliyorlarmış. bizzat önceki sayfalarda konuşuldu ve kesin bilgi dendi. ben bunun üzerine yorum yaptım. yorumumda ücretlilerden bahsetmedim
 
kpss den yeteri puan alınca 4 yıllik aöf çocuk gelişim bölumu okuyanlar devlete atabiliyorlarmış. bizzat önceki sayfalarda konuşuldu ve kesin bilgi dendi. ben bunun üzerine yorum yaptım. yorumumda ücretlilerden bahsetmedim
Ben de ekledim işte. Atanması zor bile olsa eğitim öğretimden uzak kalmıyorlar demek istedim.
 
M Makbile
Iste idealist olmak maalesef ise yaramiyor ben de öyleydim sözel mezun olarak sayisal bir bölüm okudum atandim ama benim isimi baskasi yapıyor ben de hic bilmediğim baska bir isi. Amir ne derse o oluyor. Keske bahsettiğiniz 360 derece performans degerlendirmesi ve baska diger kriterler devlette de uygulansa dedim mesajinizi okurken. Siz bence bir cok mezundan daha kalifiyesiniz üslubunuz ve eğitiminizden gayet net anlaşılıyor.
 
X