aniden gelen ben bir halt oldum hissi

İnsanların hitabete takılması o kadar tuhaf ki. Umarım Z kuşağı üst kusaktaki insanların bu tarz komplekslerini yıkar.

Hitabete takılmak bence de yanlış, isyerimde z kuşağı arkadaşlarımla bütün gün gülüp eğleniyoruz çok da akıllı ve olaylara yaratıcı bakan gençler. Ama çoğunda malesef şöyle bir özellik gözlemledim, hiçbir şey okumadan etmeden olayı anlamadan işin neden öyle yapıldığını anlamadan bodoslama yönetici eleştirme hepsine boomer deme ve kendilerini hepimizden üstün görme. Arkadaşım tamam haklısın tamam zeki bir gencimizsin ama azıcık gozlemle işin mantığını anla ve 85 sene o işin her türlü yanını görmüş deneyimli amcalarini bir kalemde harcarken biraz düşün değil mi neden böyle diyorlar. Unvan hitap bunlar sorun değil aslında. Tek sorun bizler gençlerin aklına vizyonuna yaratıcılığına fikirlerine saygı duyarken onların deneyime kurumsal hafızaya ve bilgiye o kadar da saygı duymamalari ve ben her şeyi herkesten iyi yaparım zannetmeleri. Tabi ki bazı şeyleri hepimizden iyi yapabilirler ve belki birkaç sene sonra onlar bizim yöneticimiz olacak buna hiçbir lafım yok. Ama maillerini bile okumaya üşeniyor benim bazı z kuşağı arkadaşlarım yani bu z kuşağı kötüleme modası da durup dururken çıkmadı bazı haklı yanları var...
 

Mesela ben yöneticisiyim genconun bana diyor ki bu işi neden ben yapıyorum bu çok rutin bir iş sıkıcı bir iş ben o kadar okudum xyz mezunuyum ben neden gidiyorum? İyi ben giderim diyorum olur sağ ol diyor. Böyle bir şımarıklık seviyesinden bahsediyorum. Evet iş tanimimizda sıkıcı ve rutin ve çok da beyin gerektirmeyen isler var. Her işte var. Ne yapalım beğenmiyorsak istifa edip daha güzel is bulalım yani başka çözüm mü var? Daha büyük, daha uğrasli işleri de zor buluyorlar, onları verince de laf sokuyorlar her şeyi ben mi yapacağım diye. Ne iş yapmak istiyorlar ben anlamadım gerçekten bu z kuşağı bireyler.
 

Statüye takılmayıp herkesi dinleyelim her eleştiriyi ciddiye alalım katılımcı çeşitliliğe içermeye önem veren bütün seslerin dinlendiği bir ortam yaratalım herkesin şikayetini ciddiye alıp düzeltmeye çalışalım dedikçe ben bir Y kuşağı olarak burnout oldum. Gençler statü sevmiyorsa statulerinden bağımsız olarak sorumluluk da alacak o zaman. Bol keseden atıp tutmayacak. Hem otorite figurlerinden nefret edip (ki bizim jenerasyon da sevmez otorite figurlerini o kadar) hem de bütün çözümü otoriteden beklemeyecek. Cidden bazen diyorum ki gençken agzimizla kuş tutsak yaranamiyorduk yöneticilere şimdi büyüdük şimdi de gençlere yaranamiyoruz bu ne ya.
 
Kendinizi mi alıntıladınız?Bakıyorum neye cevap veriyorsunuz diye..Çok yaşayın.
 
Ben mesleğimde 25 yılı devirdim, yoneticiyim. Olduğum birime bir üst yönetici geldi. Ben ondan 2 yıl daha kidemliyim. Adam bana 5-6 defa lütfen adımla hitap et dedi. Ben ....Bey olarak hitap etmeyi tercih ettim, siz bana adımla hitap edebilirsiniz, siz benim bir üstüm olduğunuz için ben ... Bey diyeceğim dedim. Öyle de yaptım. Bu benim kendi tercihimdi, başkası isimle hitap edebilirdi, çünkü o izni verdi karşı taraf. Birine ismiyle hitap edince aynı ünvana geldiğini sanan çok kişi de var, bu bizim ülkemizde böyle. Zaten o yüzden konusu oluyor, herkes sınırını çizmeyi basaramiyor maalesef..
 
başta kendimi kötü hissediyordum yanlış düşünüyorum diye ,
sonra çok fazla insan hayır doğru düşünüyorsun dedi .
ben de dedim ki evet bencede doğru düşünüyorum.
 
yanlis yapmissiniz. doktorsaniz konumunuzun hakkini vereceksiniz, karsidaki insanlar anlamiyorsa sert de olabilirsiniz. siz basta profesyonel davranmamissiniz. amerikada da boyle degil. ayrica orada hasta bir sey olsa tum risk sizin uzerinizde, sorumlu sizsiniz. o yuzden herkesle esitmis gibi davranamazsiniz.
 
Çok uzun

Sağlık sektöründe hocam demese biraz artniyetlidir doğrudur

Ama lafını geçirmek için tecrübe kazanman gerekir zoraki dedirtemezsin insanlara
 
Ya çok dolmusum şu aralar aklıma yeni laflar geldikçe kendimi alıntıladim. Doktor hanımın konusunu da sabote ettim hakkını helal etsin
Cok da guzel ozetlemissiniz durumu vallahi. Benim bir ogrencim bir hafta okula gelmemisti. O hafta bir odev vermisim, syllabusta da o hafta gorunuyor odev. Tabi bu geldi bir hafta sonra butun sinif sunum yaparken kendisi 0 aldi. Benden hesap sordu. Telefon numarasi varmis okulda, niye beyefendiyi arayip odev var diye haber vermemisim?? Saka gibi ama gercek. Boyle bir aymazlik mi desem ne desem.
 
Bu konuda ne kadar çok bilinen yanlış varmış. Yorumları okudukça şaşırdım. Konu sahibine cevap yazacaktım ancak önce bunlar hakkında yazmak istedim.

Bir hastanede hekimler, sağlıkçılar ve işçi kadrosunda çalışanlar bulunur. Hekime her ne kadar böyle söylenip algı yaratılmaya çalışılsa da sağlıkçı denmez. Çünkü statü olarak hepsinin üstüdür ( bunu ego savaşına çevirmenin anlamı yok, meslek olarak üsttür bu kadar basit). İşçi kadrosunda çalışan temizlik personeli, sekreter vs onlara da sağlıkçı denmez. Bu açıdan bir şoför bir hekime bırakın meslektaşız demeyi, kendine sağlıkçı bile diyemez. İşçidir çünkü.

Bir hekim kendisine bağlı çalışan sağlıkçı ve işçilerin amiridir. Diğer bölümdekiler kendisini bağlamaz ancak kendi branşında çalışan kişilerin amiridir. Çalışanın görev tanımı içinde bulunan her şeyi yapmasını isteyebilir ve yapılmak zorundadır.

14 Mart tıp hekimlerinin bayramıdır. Diş hekimi olarak bizler bile bu bayramı sahiplenmezken ( bizim günümüz ve diğer çalışanların günü ayrı) neden bu olay haline geliyor anlamış değilim.

Hoca denmesi için illa dersine girmesine gerek yok. Burada sözlük anlamını kullanmıyoruz. Ancak hekimler arasında dahi hocam yaygın kullanılır. Ben kendimden yaşça büyük meslektaşlarıma bile hocam derim mesela.

Olay hitaba gelince sadece doktora değil beraber çalıştığımız herkes birbirine saygılı olmalıdır. Ancak başhekim dahi yanında çalışan doktorlara hanım, bey diye hitap ederken, sağlıkçılar bu konuda kompleks yapabiliyor. Aynı yerde çalışıyormuşuz da, ekipmişiz de falan filan. Yahu tamam ekibiz de ekibin tüm sorumluluğu gün sonunda hekimlerde.
Bir hekim yanında çalışan sağlıkçı ve işçilerin tüm yaptıklarını yapabilecek kapasitedir ancak hepsi bir araya gelse bir hekimin yaptığını yapamaz. Bu neyin kıyası anlamıyorum ki.
 
Konusu acilmisken, Amerika'da herkes birbiriyle ismiyle hitap eder. Doktora gidince ismiyle hitap edersin, kres ogrencileri bile ogretmenlerine ismiyle hitap eder ve bu oranin normalidir. Ama bizim ulke bunu kaldirmaz. Ve bu isimle hitap etme olayi bir sure sonra saygisizliga doner. O yuzden herkes birbirine siz demeli bence. Zamanla samimiyete binaen konusma sekli degisebilir tabi.
 
aslında bunun kıdemle bir alakası yok sanırim, siz iş ortamında senli benli muhabbetlerden hoşlanmıyorsunuz.
bende sevmezdim kimseye sen diye hitap etmedim kimseninde bana sen diye hitap etmesinden hoşlanmıyorum.
iş ortamında değil normal hayatta da böyleyim.
karşimdaki insan bir akrabam veya arkadaşım değilse herkese siz diye hitap ederim yada hanımefendi, beyefendi şeklinde başlarım konuşmaya.
bu burnu büyüklük değil herkesle aynı samimiyetde olmak istememek mesafeyi korumak istemekle alakali bence.
bunuda uygun bir dil ile çevrenizdekilere söyleyebilirseniz sorununuz çözulur bence.
 
ben sizin daha öncede yorumunuza cevap vermiştim sanırım. inşallah psikiyatrist olup kendiniz gibilere yol gösterirsiniz yazdığımı hatırlıyorum (teyit amaçlı yorumuma bakmadım).

kendiniz emin olamadığınız için yazdığınızı tahmin ediyorum. yaklaşık 18 yıldır çalışma hayatındayım. kısa bir süre sağlık sektöründe veri hazırlama gibi çalıştım (karışık mevzu).. herneyse haklısınız... hitap önemli. hocam, hanım demek zor değil. ama sizin çekinik bir yapınız olduğu için başta eşit yada üstün gördüklerini tahmin ediyorum... duruşunuzu gözden geçirin.. yeni yerinize geçtiğinizde kendinizden emin olun... şimdiden hayırlı olsun.
 
Batıda bu çok normal gerçekten. Bizde Avrupa'daki yontecilerimize ismiyle hitap ediyoruz. Hatta isimlerinin kisaltmasiyla bile hitap edenler var ama kimse bu durumdan gocunmuyor. Dünyanın en normal durumu olarak karşilaniyor. Türkiye'deki hiyerarşik sistem, ego ve statü takıntısı bence ülke olarak gelişmemiş olduğumuzun göstergesinden başka birşey değil.
 
Girişe mi yapistirsak bu mesaji ne yapsak
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…