Bende hayatim boyunca sessizce arkasini dönüp gidenlere imrenmisimdir.Aslinda en buyuk cvp bana göre sessizce hayatindan cikartmaktir o insanları.Ben elimde degil kavga ederim ama sonra pisman olurum cunku kavga etmekte bir deger vermektir.Sadece sırlarınız konusunda ketum olmaya calisin.Bana göre sır aileden başkasına verilmemeli.
sanki beni anlatmışsınız.Merhaba güzel kadınlar...
Benim bir derdim var. Psikiyatriden randevu aldım aslında. Ama bildiğiniz üzere psikiyatri 15 dakika dinliyor ilaç verip gönderiyor. Hayatımda köklü bir değişiklik yapmam lazım. O yüzden bakış açım değişmeli bunun da farkındayım. 35 yaşındayım.
Sorunlar hep oldu olacak biliyorum ama çok merak ettiğim bir şey var. Ben bu yaşıma kadar böyle davrandım ama yanlış mi yaptım acaba diyorum.
Insanlara çok çabuk güvenen biriyim. O yüzden bir sohbet esnasında ailemle olan sorunlarımı ya da iş hayatımdaki sorunları kolay paylaşırım. Zaten konuşarak deşarj olan biriyim. Ama dertlestiğim insanlarla en ufak bir anlaşmazlıkta onlara verdiğim zayıf noktalarımı bana silah olarak kullandılar. Ben kavga edemiyorum kimseyle. Yani aynı şeyleri ben yapamıyorum. Sadece hayatımdan çıkarıyorum o kişiyi. Ve öfkem içimde patlıyor resmen.
Geçen hafta yine bir sorun yaşadım. Yine sosyal ilişkilerle ilgili. Insanlara güvenmemem gerektiği ile ilgili.
Yine sessiz kaldim. Tepki vermedim o kişiyi hayatımdan çıkardım.
Ama işler ters gitti. Birden ellerim titremeye saç diplerim karıncalanmaya nefes darlığı çekmeye başladım. O sırada hedefimde kız kardesim vardı. resmen bütün hayatımını öfkesini kontrolsüz bir şekilde ona kustum. Konu a ise onu b ye getirdim. Artık iftiraya varacak saptamalar yaptım bir sürü hakaret ettim. Yani bildiğiniz zıvanadan çıktım.
Bana algıların kapalı şuan mantıklı düşünemiyorsun bi sakin ol dedikce 4 sene önceki umrumda olmayan mevzuları bile büyüttüm bağıra çağıra kriz geçirdim.
Bütün bunlar kontrolsüz gelişti. O gece uyuyamadım sinirden. Iki gün sonra sular duruldu. Kızkardeşimden özür diledim . Bilerek yapmadım dedim. O anlayışla karşıladı beni. Zaten normal değildin önemsemedim ama öfkeni boşaltman için izin verdim her söylediğine dedi. Çok utandım yemin ederim bilerek yapmadım.
Sonra düşündüm. En basiti aldatildim mesela. O kadar çok gücüme gitti ki. 3 ay sonra boşandım ve hem eski eşimi hem de ailesini hayatımdan sildim. O öfkeler içime patladı.
Acaba haksızlığa uğrayinca ben de mi cirkefleşsem. Böyle icim soğuyana kadar ben de mi hakaret etsem sonra hayatımdan çıkarsam ınsanları ? Normali bu mu ? Arkamı dönerek gitmekle kendime zarar mi veriyorum?
Bir daha asla kontrolü kaybetmek istemiyorum. Hayatıma yeni bir insan da istemiyorum. Ailem yetsin bana. Insanlar çok tehlikeli zararlı. Zayıf nokta avcısı insanlar. Ben çok mu zayif biriyim. Zayıf insanlar mi harcanır hep. Kendimi insanlardan korumayı bilmiyor muyum acaba ? Bilsem daha mi güçlü olacağım.
Bir insan beni en ufak sorunda harcamasın diye hicbir şey paylaşmayacak miyim ? Konuşmayı sohbet etmeyi çok seviyorum aslında. Dinlemeyi de çok seviyorum. O kadar çok insanın sırrı var ki bende. Ben kanli bicakli bile olsam karsimdakini rencide edecek bi adim atamıyorum.
Acaba çok mu hassasım. Ben mi abartıyorum.
Yardıma ihtiyacım var şuan.
Mesela ev arkadaşlarım. Onlarla çok şey paylaştım . Aramızda geçen ufak bir problemde bütün özelimi herkese yaydılar beni rezil etmek için. Ben aynı şekilde karşılık vermedim. Istesem de yapamam. Komşuluk ilişkilerimde de öyle oldu. Bana eşiyle ilgili sorununu anlatan komşuma, olabilir bak biz de söyle sorun yaşamıştık sonra toparladık diye anlattığımda, ilk ders düşmemizde konu esime yansidi.Burda mesele insanlara tepki göstererek ya da göstermeden hayatınızdan çıkarmanız olmamalı. Her iki türlü de olur, tercih meselesi.
Asıl sorun siz niye herkese özelinizi anlatıyorsunuz? Niye bu kadar çabuk güveniyorsunuz? Ben de çok konuşurum ama düşünürüm mesela bu anlattığım ilerde başıma iş açar mı diye. Kontrolünüzü kaybetmeyin.
Bir de böyle selam verdiğim insanın bana her şeyini dökmesinden hiç hoşlanmam mesela, çok yorucu tipler oluyorlar genelde. Siz de anlatmayın .
Insanlarin yuzde 90 i tam bir kan kokusu almis kopek baligi gibidir..Ve en salak gorunenleri bile zayif nokta uzmanidir.Ve deneyimlerime gore insanoglu efendi terbiyeli kisilerden degil guclu olanlardan cekinir..Akil nasihat istiyorsaniz insanlara derdinizi anlatmayin sizi cozum sunmak icin degil bir sonra ki dedikodunun malzemesini olusturmak icin dinliyorlar..Ozellikle kadinlar ilk kavgada rakibinin tum ic camasirlarini doker fitrati budur..
Bu konuda uzmanlarin dediği şu: "İçinize attığınız her şey bir şekilde (öfke, hastalık, ağrı, depresyon, panik atak vs) çıkar. Kavga etmeden, savaşmadan meydan okuyun. Rahatsız olduğunuz her şeyi hemen sakince söyleyin. Önemli olan onların anlayıp özür dilemesi değil, sizin içinizdekilerin boşalması."
Gercekten de soylenmeyen şeyler insanın içinde kalıp öfke ve kin yapıyor ama sakince rahatsızligi dile getirince unutup gidiyorsunuz.
Bu arada kardeşiniz çok olgun ve sağduyulu gibi geldi. Ondan da kriz anlarında ne yapilacagiyla ilgili fikir alabilirsiniz