Anne evinden kopamayan gelin

  • Konu Sahibi Konu Sahibi 3nity
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Her gün annesine arabayla gidince benzin faturası çıkıyor bu sefer de... Hak verilecek bir yan bulamıyorum ben..

Ben orda faturalar konusunda espiri yapmistim, ondan gülücük de koymustum ya neyse, boyle dusunecek olursak 3 ogun yedigini, ictigini, faturasini, benzinini vs hesaplayip kar zarar hesabina girmek gerekir ki bence cok cirkin olur.
O zaman soyledigimi yine söylüyorum, "bence" esler bir digerinin evde olmadigi saatleri akraba ziyareti, avm gezmesi, tv karisindaki kanepe ya da mutfakta falan nerede isterlerse gecirebilmeliler, bu kadar da ozgurluk alanlari olsun insanlarin.
 
ben de gidicem de ha deyip gideceğim yerde değil annem. eksik bir şeyler yok ki kardeşiniz neyden muzdarip? evde bunalmış karısıyla baş edebilecek mi onu sorun bence...
 
Yani tamam demişler ki adam evde yokken kız istediği yere gidebilir. Amenna tabi ki gidebilir. Ama naparsın.. 1 gün annene gidersin 1 gün arkadaşına 1 gün de çarşı pazar yaparsın. Ha bana kalırsa evimde otururum. Normal demişler. Değil.
Kız evliliğe alışamamış. Yaşı küçük evlenmişler, ondan da olabilir. Kızımız biraz anne kuzusu anlaşılan, anneden ayrılamamış daha.
 

Şöyle diyelim: eğer gelin kayınvalidesiyle beraber veya onlara yakin oturmayı isteseydi, damat tarafindan "ay çok yüz göz oluruz, bize yakın gelmeyin" şeklinde bir itiraz geleceğini hiç zannetmiyorum, aynı topraklarda yaşıyoruz. Gelin her gün kayınvalidesiyle otursa hiç sorun olmuyor bu memlekette, damat her gün annesini görse de sorun yok ama gelin kendi annesiyle sıkı fıkı olmayagörsün, kadına hemen evliliğe hazır değilmiş, annesinden kopamıyor yaftası yapıştırılıyor. Aslında bu sorunlu olduğu düşünülen bağlılık hikayelerinin ardında tam olarak da bu örnekte olduğu gibi ailelerin diğer ailedeki her işe müdahil olma isteği, kardeşlerinin-cocuklarinin artık kendi ailesini kurduğunu kabullenemeyerek evliliğe bu şekilde pasif agresif olarak da olsa müdahale etmeleri yatiyor.
 
Ben erkeğin de kadının da artık evlendikten sonra biraz uzaklaşmaları gerektiğini düşünüyorum. Biz uzakta yaşıyoruz her iki taraftan da. Her hafta sonu ailelerine gidenler var. Eşleriyle gidiyorlar ama bence bu bile fazla. İnsan kendi evliliğine, eşine, evine zaman ayırmalı. Ama alışamadıysa demek ki, zor.
 
Verdiginiz ornek nasil sorun olmuyor? Hergun kayinvalideye gitmek zorunda olmak da anormaldir, hergun anne evine gidip kendi evinin ozelini birakmamak da anormaldir. Baska yanlislar da yapiliyor diye ortadaki yanlisi savunmak dogru degil. Verdiginiz ornek seye benziyor, atiyorum kocasini doven bir kadin olayinda ama erkekler de eslerini dovuyor demek gibi birsey. Aklima baska ornek gelmedi ama demek istedigimi anladiniz umarim:)
Ki burda konu sahibinin ailesinin boyle bir istekleri oldugunu bile bilmiyoruz, hergun kayinvalidesini ziyaret etsin diye.
 

Nasıl sorun olmuyor derken, ben aslında çok büyük bir sorun olmasına rağmen ataerkil bakış açısı sebebiyle erkeğin yaptığı hata kabul görüyor dedim. Kabul görme mevzuuna söyle aciklik getireyim: sizce Türkiye'de kayinvalidesiyle beraber veya ona yakın oturan gelin mi daha çoktur, yoksa damat mı? Kayınvalidesiyle beraber oturan gelini "iç güveysi" gibi aşağılama anlamında kullanılan bir tabirimiz var mı? Yoksa damatlari iç güveysi diye küçük görürken "ay maşallah filancanın gelini de ne güzel kaynanasıyla oturuyo" diye övüyor muyuz gelinleri? Ben övmem. Övenden de hazzetmem ama toplumun kabulleri bu maalesef. O ataerkil gözlüklerimizi, ulu pipililerin kayıtsız şartsız tahakkümünü bir kenara bırakırsak, kadının kurdu başka bir kadın olmaktan çıkar ve hayat o zaman bayram olur. Zira bir yerlerde en az bizim pipili kardeşimiz/çocuklarımız kadar sevgiyle yetiştirilen, ailesine bağlı kız çocukları da yetişiyor. Bunu hem gelin, hem gorumce olarak söylüyorum. Görümceler, erkten güç alarak gelinlerin isine karışamaz, karismamali.
 
Anladim sizi o ataerkil duzenden ben de nefret ediyorum. Ama bunun cozumunun kizlari aileye bagimli yetistirmek olmadigini dusunuyorum. Bu orneklerdeki erkekler de bu konudaki kiz da ailelerine bagli degil bagimlilar. Herkes keske evladini ailesini seven, sayan ama kendi ozel hayatini bilecek sekilde yetistirse hic boyle sorunlar kalmayacak.
 
bizim gelinde bunun gibi zaten annesinin bi sokak ileriden tuttular evi kendi annemlere de çok yakın olmalarına rağmen araba ile 5 dk bayramda bile doğru düzgün gelmedi ben şehir dışındayım yalnızca bi kere gittim evlerine ha hamarattır o konuda bişey diyemem ama bana bu hali bile fazla anneci geliyor çağırsak annemdeyim doğul günü yaptık ablama annemle dışardayım sürekli anne. yaşı da küçük değil valla bana anormal geliyor koca koca yetişkin insanların annesinin sürekli peşinde olması ya da annelerin kızları bırakmaması kim ne derse desin evlilik özeldir anne babalara laf gitmemeli çok çok büyük şeyler olmadıkça ne demek korunmayı bıraktık yok şöyle bu ne be
madem öyle erkek te gitsin her gün anasının evine oda akşam gitsin bunu kimse kabul etmiyorsa onu da etmemeli millet anneci olmuş büyüyemediyseniz evlenmeyin bu kadar basit
 
Hayır bu durum normal değil. Ailesine bu kadar düşkün olan kadin erkek farketmez bir zahmet evlenmesin. Ev otel gibi kullanılacaksa o evde yemek pişmeyecek ocak tütmeyecekse ayrı ev kurmanin mantığı nerede o zaman? Şimdi çocuk da olmuş. O çocuğun evinde büyümesi ev düzenine alışması gerekir. Burada bir kayınvalide yemek bende yensin yatmadan yatmaya evinize gidin dese kıyamet kopardı. Mevzu aslında annesinde vakit geçirmesi de değil tüm gününü başka yerde geçiren evine alışamayan yetişkin anne olmuş bir kadin söz konusu. Üstelik her şeyi de ailesine yetiştiriyor. Üzgünüm gelininiz evliliğin sorumluluğuna alışamamış kendi ailesine bağımlı bir birey. Bir aile büyüğü akıl vermeli ona.
 

Kesinlikle. Fakat bu algı içimize öyle sinmis ki gelin tarafı-damat tarafı demeden bakamıyoruz aile meselelerine. Simdi buradaki örnek her zaman karsilastigimizin tersi yönünde, açıkçası beni pozitif ayrımcılık adına biraz da sevindiren bir örnek.

Ben de size tam tersine bir örnek vereyim: bildigim bir gorumce, yeni doğum yapmış geline teklifsiz bir biçimde "korunuyor musunuz?" diye sormuştu. Bir başkası, gelin hamileyken mustakbel babaya yani kardeşine parmak sallayıp "çocuğun ismine gelin karar verirse gözüme gözükme, öldürürüm seni" demişti. Bütün bunların burada gelin hakkında ayıp tutmaktan farkı yok ve bu konularda her zaman kaybeden ve ezilen taraf hep gelinler oluyor. Annesiyle her gün görüşse bile gelin oluyor, Zira biz bile kadının arkasından konuşuyoruz su anda.
 
Ben annemle altlı üstlü oturuyorum,günde 15-20 dk görürüm o da yemek yerken,haftasonu sürekli dışarda olduğumuz için görüşemiyoruz.Hergün hergün annede olmak veya başka birinde olmak bana göre değil,seviyeyi korumayı severim ben.
Evleniyorsun artık ayrı bir ailesin sen,7/24 anne de olmak bana uygun gelmedi.
 
Bakis acilarimiz bu noktada farkli iste, ben kadin erkek olarak dusunmuyorum bu konuyu ailesine bagimli evlat olarak goruyorum. O yuzden bana yanlis geliyor.
 

Konudaki görümce bensem, karışmaya niyetim yok, karı-koca arasına girilmeyeceğini en iyi kendimden bilirim, haddimi de bilirim.
Zaten karışacak olsam kardeşim bana söylemezdi, aksi durumda Benim de kızın annesinden farkım kalmaz.
kardeşime de bu işi onunla bununla değil, ya kendi aralarında yada yardım alarak aile terapisti vs ile görüşmelisiniz diye dedim.
Ataerkil aile yapıları için haklı olabilirsiniz, bizim aile yapımız kayınvalide ile yaşayan gelini kaldırmaz.
Annem bundan 35 yıl önce babaannemler ile 5 yıl aynı evi paylaşmış maddi yetersizlikten.
Ve aynı evde gelin-kaynana deyince kadının tuyleri diken diken olur.
Gelinimizin bizimle görüşme sıklığı 15 te 1 genelde,
E aynı şehirde yaşıyoruz, o kadarı da göze batmaz diye düşünüyorum..
Gelin hizmetçi olsun gibi bir algımız beklentimiz Yok, zaten sürekli yardımcı var ailemin evinde. Akşamda iki bulaşığı kaldırırız bir araya geldiğimizde, ki evde kızkardeşim var genelde onunla yaparız.
Ve bizim gelinle herhangi bir problemimiz de Yok.
Öyle kötü, fettan falan birisi değil, muhabbeti iyi, güler yüzlü, saygılı, görgüsüz yada açgözlü vs hiç değil, oturmasını kalkmasını bilir.. kardeşimi de sevdiğine eminim.
Sadece ortada yuva olmayan evden ve evin içindekini taşıyan eşten şikayetçi bir genç var.


Benzin parası vs hesaplanmaz, mesajımda da yazdım onu yaptığını duysam önce ben dikilirim karşısına.
Özel alan konusuna katılıyorum, eşimle ayrı tatil bile yaparız, bu konuda sıkıntı Yok zaten.
Sorun ailesine gitmesi değil. Bunu her gün yapması. Ailemize bu kadar bağlı yetişmediğimiz için anlamıyor olabiliriz.
 
Tebrikler kendi konusunda begenmedi yoruma ve yorumcuya kinlenip karsi saldiriya geçenler kervanina katildiniz.

O kadar ego tavan ki o bitirdiginiz şaaşali 2 üni ye ragmen konuyu dogru algilayamamissiniz. Ya da bilerek saptiriyorsunuz. Görümceye sataşmak icin.
Böyle tumturakli cumleler bilimsel kelimeler falan da serpistirince cok kültürlü bilinçli bir hava yaratilmiyor her zaman.
Çünkü amaciniz õfkenize yenik düsmeniz sonucu bu konuya gelip ahkam kesmekten öteye gitmiyor.
Konuyu kendinizi ego kaygisindan arindirarak tekrar okumanizi tavsiye ederim.

Dünyayi üniversite mezunlari yönetiyor bu arada.
 

Kötü, fettan birisi değilse, muhabbetli, saygılı, görgülü biriyse o kadarcık kusurunu da göz ardı etmek kardeşinizin boynunun borcu olmalı, sizin değil. Tekrar söylüyorum: bir görümce olarak sizin şikayet etmeye de, karışmaya da hakkınız yok. Görümceler: düşün gelinlerin yakasından artık...
 

Kendi konusunda kuzu postuna bürünüp başkasının meselesine kurt kesilen çakalları avlamak diyelim biz ona. Bir başkasının zor durumuna ortak olunacaksa biz de aynı yöntemi izliyoruz. Meseleye biz de diğer cihetten bakıyoruz, ne bir eksiği, ne bir fazlası.
 
Bir zamanlar evdeyken annemlere sık giderdim ki benim annem iş anlamında fazla iş yapamaz gider işini gücünü yapardım. bende vakit geçirir güzelce, yemeğimi de alır gelirdim. eşimden önce de gelir soframı kurardım. ama bir zaman sonra eşim istemedi. kızdım sen bana karışamazsın. aileme giderim falan dedim. en azından ordan yemek getirme peynir ekmek de olsa evimde eşim yapsın isterim dedi. sonra güzelce konuşunca iş aileye gidip gelmek olmadığını anladım. eşim benden sıcak yuva istiyor. annemin işini gücünü yaptım geldim. yorgun oluyordum. annem hastaydı o zamanlar. gelince eşimle bir şeyler hazırlar yerdik. annemler de özel yemek börek falan varsa getirirdim. kendimiz yedik içtik. baktım eşim haklı.
evin ev olması eşten yarım saat önce gelmesiyle olmuyor. ki eşim ben çalışmazken bile benden her işi bekleyen bir adam değildi yanlış anlaşılmasın.
zaman oluyor evinle uğraşıyorsun. bir dolap boşaltıp siliyorsun. zaman oluyor elinde kahven tv karşısında oturuyorsun. burdaki anlatım anneye giden gelin değil. evliliği anlayamayan gelin.
hele hele her şeyi anlatmak nedir. korunmanın bitmesini bilmek falan. yok ya. bunlar abartı.
kardeşiniz tam anlamıyla konuşmalı. isteklerini dile getirmeli. ama zamanla. lohusalık geçsin. yoksa bu iş daha dallanıp budaklanır.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…