Annelik ve biten psikolojim...

Baba ile bağin 2,5 yaşinda başladiğini nerden aliyorsun? Bu bilimsel birşey değil. Bağ doğduktan sonra hemen hemen başlar. Hatta bebekler anne karnindaki duyduğu baba sesini hatirlar, yakinlik duyar.

Ve baba ikinci ebeveyn degildir. Ebeveyndir. Annede birinci ebeveyn degildir. Ikisi eşittir. Bir annenin yaptiğini, bir babada yapabilir. Ha annenin verdigi, babadan daha farklidir. Biri daha disiplinli, digeri daha şakacidir,.. ama eşittir.

Ve 0-2 yaş arasi cocuk baska eve yada bir yere gitmesin diye arastirmalar yoktur. Hele bu konuda. Cocuk zaten daha önce bildiği bir ortama gidiyor, baği güclü olan kisiye (anneanne). Artik her olaydan travma yaratilmasin.

Bir insan sadece dişarda desarj olmuyor. Insan kendi evindede rahat bir banyo almak istiyor mesela, istediği dizi film izlemek istiyor, geç uyanmak istiyor.. Bunlar cocuk ile ayni evde mümkün olmuyor pek. Onu geçtim, gereksiz.

Yani herşeyden öte mantik var. Bu dediklerin gercek olsa, cocuklar jenerasyonlarca annelerine güvenli bağlanmamiş olurlar. Sonucta kadinlar hep çalişti. Tarlada, temizlikci olarak, fabrikada,.. Su anda bile çoğu avrupa ülkesinde cocuklar 1 yaşindan itibaran kreşe gidiyor, hatta daha erken.

Benim kullandığım bağ terimi ile sizinki aynı şeye refere etmiyor.
İkinci ebeveynden kastım da bi sıralama mahiyetinde değildi.

Ben çıkarımda bulunmuyorum ve bu eğitimi bi İskandinav ülkesinde aldım.
Subjektif yanlarım da elbette var, inançlıyım da, ama bunlar da yine çıkarım değil, dayanaklı şeyler.

Ve o örnek verdiğiniz Avrupa'da bizzat yaşıyorum.

Özetle, konuya dair ardıl bilgimiz de kullandığımız terminoloji de ortak zeminde fikir alışverişine engel.
O yüzden size kolaylıklar, bana müsade 🍀
 
Benım oglumla aynı yasta oglunuz. Ve ananeye gidince resmen evdekı cocuk oradakı cocukla aynı degıl. Yemegını yıyıp sakınca uykuya dalıyor ve eve gelınce cınnet baslıyor bende. Bakıcı kız bıle farkettı bunu. Resmen oyun oynaması bıle degısıyor dıyor kı oylede. Bazen bırlıkte kalıyoruz orada huzurla ıkı gun uyuyabılmek ıcın. Babasıyla bosandık bız hırcınlıgını buna yoruyoruz cunku mutemadıyen her gece baba da yatacak mı burda dıye soruyor her gece aynı soruya aynı cevabı vermekten ben yıldım o yılmadı. Cıglık kıyamet tepkılerı yok fakat o kadar hırcın kı ıkız kardeslerıne falan kızmaya baslıyor ıstedıklerı olmayınca. Ben kendımı hep yalnız degılım ve gececek tadını cıkar dıye avutuyorum ama on dk sonra oturup aglıyorum tuvalette.
 
Benim kullandığım bağ terimi ile sizinki aynı şeye refere etmiyor.
İkinci ebeveynden kastım da bi sıralama mahiyetinde değildi.

Ben çıkarımda bulunmuyorum ve bu eğitimi bi İskandinav ülkesinde aldım.
Subjektif yanlarım da elbette var, inançlıyım da, ama bunlar da yine çıkarım değil, dayanaklı şeyler.

Ve o örnek verdiğiniz Avrupa'da bizzat yaşıyorum.

Özetle, konuya dair ardıl bilgimiz de kullandığımız terminoloji de ortak zeminde fikir alışverişine engel.
O yüzden size kolaylıklar, bana müsade 🍀
aslinda insan bahsedilen yazarin ozellikle bazi yazilarini ve videolarini okuyup dinleyince önyargili yaklasiyor. ama benimseyip uygulayinca cok cok fayda sagladim bizzat deneyimledim diyebilirim ben de.
 
aslinda insan bahsedilen yazarin ozellikle bazi yazilarini ve videolarini okuyup dinleyince önyargili yaklasiyor. ama benimseyip uygulayinca cok cok fayda sagladim bizzat deneyimledim diyebilirim ben de.

Evet, Ben esasen bunu kızımda deneyimlemeye o kişiden önce başladım.
Ama onu dinleyince de yadırgamadım aşina olduğum için.
Dediğiniz gibi bazı muğlak şeyler var, ancak bütünü irdelediğimizde oturaklaşan.
Oyüzden yapılan eleştirilere kısmen hak veriyorum.
Büyük resmi görmek ve onun bireysel perspektifini keşfetmek gerekiyo.
Tüm bunların yanında, ben de uyguladım bağ modelini ve şuan kızım 4 yaşındayken bile meyvelerini fazlasıyla alıyorum.
 
Yemeden içmeden önce çocuğunuzun ruhunu doyurmalısınız. 20 aylık çocuğu bırakın 5 aylık bebek bile annesini çok güzel anlıyor..Hissediyor.

Öncelikle çocuğunuzun istekli bir anneye ihtiyacı var..Onunla oyunlar oynayan,
ona kitaplar okuyan bir anneye..

Destekçilerinizde varmış..
Nedense baba baba denmiş ama ben babasının çaba harcadığını düşünüyorum..

Çocuğunuzla başbaşayken asıl siz neler yapıyorsunuz?..Umarım elinizde telefon karşınızda televizyon yoktur..

Evimizde ki çiçeği bile , zamanın da sulamazsak , ilgilemezsek büyümez de serpilmezde..
 
Merhaba canım.Bir süre önce bende buna benzer konu açtım oğlum 19 aylık,herseye ağlayıp,sızlanıyor bizi çok zorluyordu çok.ben artık kafayi yicek noktaya geldim ama burdaki arkadaşları dinledim,ve kendi doktoruma danıştım :) artık tek çare takmamak,bırakıp ağlamasına izin vermek. Ben artık bırakıyorum agliyor biraz sonra geri geliyor yanımıza.kendini yerlere atıp kafasını duvarlara vuruyor,dışarın ihmal ediyor gibi görünsem de aslında bu işe yarıyor.
 
Kizarsiniz belki ama bunun cok basit bir cevabi var, ilgilenmeyin. Birakin aglasin sizlasin. Sonsuza kadar aglayacak degil ya elbet susacak. Yemiyorsa kaldirin onunden. Illa gelip yemek isteyecek sizden cocuk surekli ac kalamaz sonucta. Bir arkadasimin cocugu ayni kolikti. Her istedigini yaptirmak icin aglardi. En sonunda ilgilenmemeye basladilar. Cocuk onun her istediginin yapilmayacagini anladi.
 
6 aylık bir bebek sahibi olarak anlıyorum gayet iyi. Bebek doğunca özellikle annelerin hayatı eskisi gibi olmuyor. Bir de pandemi koşulları hepten buhran oluyor. Şükredin ilgili bir annane var. Her gün yarım gün bırakın. Yürüyüş yapın, film izleyin ya da sizi mutlu edecek neyse onlarla ilgilenin. Netice de 20 aylık erkek çocuktan bahsediyorsunuz. Belli ki çocuğun da sosyalleşmeye ihtiyacı var. Sizi biraz özlesin. Babaya laf söylemek değil niyetim ancak çocuk ekstra efor gerektiriyor. İnsanın kendisini aşması gerekiyor. Biraz babasıyla da vakit geçirirse yükünüz hafifler, kafanız toplanır. Oğlunuzla kaliteli zaman geçirebilirsiniz diye düşünüyorum. Babalar da çalışıyor doğru ama hiç olmadı günde bir iki saat tüm sorumluluğu almaları gerekiyor diye düşünüyorım.
Zaten adam işten gelince bir iki saat vakti var sonra uyucak
 
Kizarsiniz belki ama bunun cok basit bir cevabi var, ilgilenmeyin. Birakin aglasin sizlasin. Sonsuza kadar aglayacak degil ya elbet susacak. Yemiyorsa kaldirin onunden. Illa gelip yemek isteyecek sizden cocuk surekli ac kalamaz sonucta. Bir arkadasimin cocugu ayni kolikti. Her istedigini yaptirmak icin aglardi. En sonunda ilgilenmemeye basladilar. Cocuk onun her istediginin yapilmayacagini anladi.
Gerçekten en iyisi.
Çocuğu aglatmayin diyenler huri melek filan heralde.
Bizde insanız çocuğun oyuncağı değil
 
Bazı arkadaslarında soyledıgı gıbı sizdeki negatif enerji cocuga geciyor. Mesela kendimden pay bıcıyorum.bebeğımın butun bakımı bende diyelim yemesidir ıcmesıdr altdegıstırme ust degıstrme uyutma banyo vs vs cogaltılabılır. Bunlardan dolayı cok yorgun oldugum zaman stresliysem eger bebısı esim yada alıyor hemen ve onlar bu konuda daha az yorgun oldugu ıcın benım kadar enerjisiz olmuyorlar daha sakin kalabiliyor daha pozitif ve yorulmamıs hallleri bebıse yansıyor bu neden ile bebek hemen anlıyor ve sakinlesıyor.. Yanı bebek ve cocuklar sızın yuzunuzdekı yorgunluğu çökkünlüğü bile anlayıp negatif enerji alabiliyorlar. umarım anlatabılmısımdır.
Benim buyuk oglum cok akıllydı maşallah. Sadece yemek konusunda cok cektık..yemeye yemeye buyudü. Ama dıger herseyi cok iyiydi masallah. Emekleme yurume tuvalet eğitimi dis cıkarma vb hıcn bı konuda sıkıntı cekmedik coksukur yemek dısında. 2.oğlum 1.5 ay sonra 1 yasına girecek Insallah oda akıllı ama dıger oğluma gore bıraz daha hareketli masallah.
Burada sorunları ele alıyoruz çocugunuzu övmeye gelmiş gibi davranmasak keşke
 
Benım oglumla aynı yasta oglunuz. Ve ananeye gidince resmen evdekı cocuk oradakı cocukla aynı degıl. Yemegını yıyıp sakınca uykuya dalıyor ve eve gelınce cınnet baslıyor bende. Bakıcı kız bıle farkettı bunu. Resmen oyun oynaması bıle degısıyor dıyor kı oylede. Bazen bırlıkte kalıyoruz orada huzurla ıkı gun uyuyabılmek ıcın. Babasıyla bosandık bız hırcınlıgını buna yoruyoruz cunku mutemadıyen her gece baba da yatacak mı burda dıye soruyor her gece aynı soruya aynı cevabı vermekten ben yıldım o yılmadı. Cıglık kıyamet tepkılerı yok fakat o kadar hırcın kı ıkız kardeslerıne falan kızmaya baslıyor ıstedıklerı olmayınca. Ben kendımı hep yalnız degılım ve gececek tadını cıkar dıye avutuyorum ama on dk sonra oturup aglıyorum tuvalette.
İkiz kardeşlerine 0lan tepkileri ne gibi?
 
Bu ağlama krizleri benimkinin 4 yaşa kadar sürdü. Şuanda da çok duygusal ve biraz sinirli bir çocuk.demekki çocuğun yapısı biraz stresliymiş diyorum ben.zamanla konuşarak atlattık.surekli ama sürekli duygularını ağlayarak ifade ediyordu,isteklerinide öyle ifade ediyordu.yalniz sizinle farkımız benim çocuğum bana çok bağlıydı,başkasına asla gitmek istemezdi.acaba size karşı güvenli bağlanamadımı diye düşündüm.adem güneşi takip edin ve mutlaka videolarını izlemenizi tavsiye ederim.
Bir çocuk anneye çok düşkün olduğunu güvenli bağlanmamış oluyor .
Bilmeden konusmussunuz açıp okuyun :)
 
Evet zor bir çocuk doğduğundan beri beslenme ve uyku sorunumuz bitmedi gitti ve ağlamaları artık kronikleşti sanki otursa ağlıyor kalksa ağlıyor her istediğini ağlayarak istiyor
Bütün huysuzluklar, yememe, keyifsizlik direkt uykusuzlukla ilgili. Biraz sabırlı olup uykuyu öğretmeye çalışın. Benim de 18 ayım aynı anlattığın gibi geçti. Bir de bizim etrafımızda kimsecikler yoktu. Ne bir arkadaş ne bir yakın akraba... :( Eşim ve ben artık tükenmiştik. Uyku yok, yemek yok.... Hep ağlak, hep husursuz.... Artık eşimle ben birbirimize sarmaya başladık. Olmadık şeylerden tartışmaya başlıyorduk. Sebep bu sıpa :)
Sonra gözümü karartıp uykuyu öğrettim ve inan çocuğa sihirli bir değnek dokundu... Şimdi gece gündüz uyuyor sorunsuz şekilde. Yemesi inanılmaz derecede düzeldi. Yani uykuyu düzenlersen bir çok sorun kendiliğinden çözülür. Uykusunu alan çocukla kaliteli vakit geçirilebiliyor anca. Çok zor yoksa. Sana kolaylıklar diliyorum.
 
hamilelikte sağlık sorunu yaşamadıysanız bebeğin gelişimiyle ilgili de bir zorluk olmadıysa çok keyifli olabilen bir dönem zaten.
anne olunca bütün hayatımız değişiyor. yapabileceklerimiz epeyce azalıyor. üstüne bir de corona eklendi. deşarj olmamız güçleşti.
annenize gittiğinizde sizin stresiniz azalıyor bebeğiniz de bunu hissediyor.
çocuklarla bu durum kısır döngüye giriyor bazen.
çocuğun huysuzluğu annenin stresi sarmal olup gidiyor.
size yük gelen şeyleri bir düşünün. destek alabiliyor musunuz?
ayrıca iki çocuklu bir anne olarak şunu söyleyeyim, kendinizi yemek yesin diye paralamayın, bu konuda kimseyi de dinlemeyin.
aç kalacak diye korkmayın. kalmıyorlar. hatta gün geliyor önlerinden yemek alıyorsunuz.
çocukların gelişiminde hiçbir şey sizi korkutmasın. zamanı gelmeden kaygılanmaya başlamayın mesela.
her şeye "bu bir süreç" diye düşünerek bakın.
bezi bırakma, tek başına uyuma vs. bunları akışına bıraktığınızda sizin için de zorluk olmaktan çıkacak.
çocuğunuzun huysuzluğunu ( siz mizaç dediğiniz için böyle yazıyorum) pekiştirmekten kaçının.
kafanızda "huysuz zaten" diye etiketlemeyin.
"korkma, büyür!" diyor akademisyenanne instagramda.
tabi "ben stresliyim çocuğum ondan huzursuz düşüncesi" de baskı yaratabilir insanın üzerinde.
sizi rahatlatan şeyi bulmaya çalışın.
dua, namaz, meditasyon, spor, yürüyüş, müzik hepsi olabilir.
 
anneanneye bırakmak için bu kadar vicdan yatmayın ,
o sizin çocugunuz ve asla sizi unutmaz ,

bir kaç gün o da sizi özlemiş olur , ikinizede iyi gelir bu özlem
 
Evet gerçekten tüm hassas noktalarımı biliyormuş gibi özellikle oralardan sınanıyorum. Kreş istiyorum aslında ama bağışıklığı düşük bir çocuk koronadan çekiniyorum
Benimkilerin ikisi de kreşe gidiyorlar aynı okula. Fiziki koşullarını yeterli bulduğunuz bir okul korona konusunda sıkıntı yaratmayabilir. Ama diğer taraftan kaç yaşında olursa olsun, çocuğunuz okula başladığı zaman çok hastalanacak. Ben oğlumu 18 aylıkken başlattım, eve getirmediği mikrop, kapmadığımız hastalık kalmadı. Bir furya başlardı sırayla oğlum, sonra kızım, sonra eşim yüksek ateşle yatarlardı. Ben asla yatamazdım tabi, ayakta atlatmaya çalışırdım. Zaten bi gün atlatamadım, zatüreye çevirdi.. neyse :) Bu yıl hepsinin maşallahı var, henüz hastalanan olmadı.
 
Ben duygu tanımlamasında çok fayda buldum bu arada. Ağlıyorsa bile çekip gitmedim, ağlamasına izin verdim ama yine de yanındaydım. Bırakıp gidince "ne halin varsa gör, ağlamak çok saçma ve yanlış" gibi bir mesaj verdiğimi düşündüm çünkü. Ee ben de koca insan sinirleniyorum, bazen bir yerlerden hıncımı almak istiyorum, oturup ağlıyorum. çocuklar henüz duygularıyla nasıl başedeceklerini bilemiyorlar. Sinirliyken, ağlarken bazen hiç dokunmamı istemedi, omuz silkti, bazen kucak dedi kucağımda ağladı, bazen kucağına al ama dokunma diye krizlere girdi, bazen sarılmamı istedi gibi. Neticede böyle böyle bu ağlama krizleri bayağı toparladı bence. Şimdi sana kızdım diyor ama kucağına al da diyor ben de rahatlatmaya çalışıyorum. O istediğin olmadı ama şu olabilir diye seçenek sunuyorum.
Sinirlendiğini biliyorum, onu alamadığın için kızgınsın, bana kızmış gibi görünüyorsun gibi cümleler başta inanılmaz saçma geldi ama cidden işe yarıyor. Krizler olmuyor mu oluyor, ağlıyor mızmızlanıyor ama o da ben de bu şekilde çabuk toparlıyoruz ve o anda kalıyor olaylar. Önceden sabah yaşadığımız bir krizle bütün günümüz kötü geçerdi.
 
Kaldığım yerden devam edeyim.
Adem Güneşin çocuklarla ilgili sağlıklı ve uygulanabilir tavsiyeleri oldukça fazladır.
Ancak dediğiniz gibi bazıları subjektif ve inanç temelli.
Bu açıdan bilimsel ya da evrensel olmadığı düşüncenizi anlayabiliyorum.

Babası bazı şeyleri yapmasın konusu erken çocukluk döneminde farklı bir bağlam üzerine bi ifadedir. Annenin desteksiz bırakılması mevzusu ile bi ilgisi yoktur ve hatta annenin fiziksel / duygusal desteklenmesine ve ailede sorumluluk paylaşımına yönelik onlarca gönderi ve kaydı mevcuttur.

Bahsettiğiniz durum bebeğin (0-2 yaş) dönemi için geçerli değildir. Elzem koşullarda elbette uygulanabilir ama sağlıklı olanı yanında ebeveynlerden birinin bulunmasıdır.

Testin yapıldığı koşul sonucu gözlemlemek için bi pilot ortam, olması gereken yaşam stili değil. Ve zaten 2 yaş tamamlanmadan testin çok sağlıklı bir sonuç vereceğini öngöremeyiz.

Yalnız birşey yapmakla güven ortamında yalnız bir şey yapmak farklıdır. İkincisi özgüveni desteklerken ilki bağı zedeler. Güven ortamı çocuğun öz rızası dahilinde ebeveyninden ayrılabildiği, yani kaygı zemini dışında bir alandır.

Çocuk anne ile aynı ortamdayken, haklısınız, anne enerji toparlayamayabilir. Bu nedenle evden ve çocuktan uzaklaşıp deşarj olabilir. Burda önemli olan faktör, çocukla karşılıklı uzlaşı ve sağlıklı bir iletişim kurarak bunu yapmasıdır.

Babayla bağ kurma 2,5 yaş itibariyle başlar (şayet tek bakım veren ebeveyn o değilse, ikinci ebeveynse yani) ve o bağ anneyle olan bağ üzerine bi nevi kümülatif olarak eklenir. O nedenle, anne (ya da ilk bakım veren kişi) ile kurulan bağ ile tam bir paralellik göstermez.

Güvenli bağlanmanın Türkiye'de şuan nasıl seyrettiğine dair bi araştırmam yok. Sadece Adem Güneş'in bu eğitimi yurt dışında aldığını biliyorum. Ama aktarırken yukarda da dediğim gibi subjektif bi perspektiften ele alıyor o nedenle üzerine fazlasıyla tepki çekiyor. Ben alandanım ve inanç boyutuna da aşinayım o nedenle kökende kastetiğini anlayabiliyorum. Yine de hala açığa kavuşturması gereken noktalar var, yani size kısmen hak veriyorum. Diğer tavsiye ettiğim isimleri alternatif sunmamın nedeni de buydu açıkçası.

Şu konuda da haklısınız, bu konu teorik bağlamda çok söylence halini aldı ve o noktada abartıldı. Pratik olarak karşılıklığı tabîlik ve doğal bi ebeveynlikten geçiyo ama malesef ondada kitabîlikten sıyrılanların sayısı az.

Tüm bunların yanında evet, annelik kendini kaybetmek değil, aksine bulmaktır, o nedenle konu sahibinin acil bir destek alması ve bunu düzenli devam ettirmesi gerekiyor.

Son olarak, Pembe Unal Pembe Unal mesleğimi merak etmişiniz. Türkiyede mesleki olarak net bir karşılığı olmamakla birlikte, sosyal hizmet uzmanlığı ve pedagojinin kesiştiği bi alandayım.

Bağlanma ile ilgili babaya 2.5 yaşında bağlanır noktasında kaynak verebilir misiniz?
Çünkü bowlby ile beraber diğer araştırmalar bebeklerin de babalara bağlandığını, bağlanmada şekilci davranmadığını göstermektedir.

Tabi bu ucu açık bir durum. Bazı araştırmalar 2.5 yaş diyorken benim kaynaklarımdaki araştırmalar benim söylediğim şekilde iletiyor olabilir.
 
Çevremdeki insanlara içimi açamıyorum bana şükürsüzlük yapma diyorlar insanlar neler yapıyor çocuğu olsun diye gibi şeyler söylüyorlar sanki onu istemiyormuşum gibi algılıyorlar
Maddi durumunuz varsa pedegogdan yardım alin belki etkili bir yöntem verir,her şeyi ağlayarak elde etmeye çalışması çok sıkıntılı.
Bunun dışında bence cocuga sürekli tek kişi bakinca cocuk da sıkılıyor onlar da sosyalleşmek istiyor. Benimki daha 8 aylık ama ev kalabalık olunca ,yeğeni falan gelince dünyanın en mutli insani oluyor.
Belki birkac saat de olsa krese verseniz iyi gelir akranlariyla oynamak
 
Back
X