Annelik ve biten psikolojim...

Bi yürüsün gitsin onlar
O tipler çocuklarını dövüp rahatlarlar
Hassas ve gerçek anne olanlar söylenince de böyle çamur atar çekilirler Kenara kendi pisliklerini kapatmak için
Ya da sabah kalkınca açarlar televizyonu yatana kadar... aynı odada hem Tv, hem bilgiaayardan youtube açanı biliyorum. Çocuk bir birine gidiyordu bir öbürüne..
 
Benim ablamin oglu da aynisiydi. Yemek yemez, yedigini kusardi. Ablam kafayi yemek uzereydi cok iyi hatirliyorum. Herkesi yabancilardi sizin cocugunuz yine annenizde yemek yiyormus. Yegenime annemde dahil kimse yediremezdi. Bu yuzden de cok zayifti. Hep aglardi. Ablamla beraber bizde stres olurduk. Bu tabi 14 yil onceydi. Simdi yegenim 14 yasinda, 15ine girecek. Kocaman delikanli oldu. O yemek yemeyen cocuk simdi uc bes goturuyor valla acayip istahli.

Simdi yegenime hep takilirim az cektirmedin annene, bize kucukken diye. Hatirlayip guleriz arada. Boyumu da asti gitti hey gidi gunler. Ama sizin yasadiklarinizi cok iyi anlayabiliyorum. Insallah hersey duzelir ve sizde bundan 10 15 yil sonra gulumseyerek hatirlarsiniz bu zamanlari🙏
 
Belki çoğu insan beni yargılar şükretmiyorsun diye çocuğu olmayan insanlar nankör der belki ama çok zorlanıyorum sabrım gücüm azaldı her gece yarın daha sabırlı bir anne olcam diye ağlayarak zırlayarak ama ertesi gün ona sinirlenmemek için dişlerimi sıkarak geçiyor başaramıyorum beceremiyorum anneliği

uyumayan yemeyen sürekli ama sürekli ağlayarak birşeyleri elde etmeye çalışan memnun olmayan bir çocuğum var. Hamileliğim o kadar güzel geçti ki yani karnımda strese girdi bile diyemiyorum tamamen karakter meselesiymiş bu.

20 aylık olduk. Hamilelikte dahil nerdeyse iki senedir boğuluyorum dört duvarın içinde. Vakit buldukça çıkıyoruz dışarı birtek öyle mutlu oluyor ama eve dönmemiz tam bir felaket çünkü saatlerce geri gitmek için ağlıyor. Annemlerde benim bu yaşadığım sorunların hiçbiri yaşanmıyor sanki ordaki benim çocuğum değil başkasının çocuğu. Annemin yapıp benim yapamadığım şey ne? Orda kendisi istiyor annemden yemek ben evde önüne dünyalarıda sersem yemiyor. Eve dönüşte anane diye ağlıyor yıkıyor ortalığı annem bize gelse gidişinde yine aynı senaryo.

bu sabahta yine sevdiği şeyleri yaptım ama ağzını kilitledi açmadı zorlamıyorum önüne koyuyorum kendisi seçip yesin diye ama es kaza ağzına alırsada hepsini tükürüyor kan değerlerine de bakıldı herşeyine bakıldı fizyolojik bir sıkıntısı yok olsa zaten annemde yemez zaten

birkaç gündür ruhumu sıkıyorlar gibi hissediyorum sürekli ağlıyorum uyanmak bile istemiyorum annem birkaç gün alayım benle dursun diyor ama içim elvermiyor üzülüyorum beni daha çok istemez unutur diye 🥺 artk dayanamıyorum psikolojik destek almak istiyorum ama ilaç kullanırsam oğluma bakabilir miyim bilmiyorum nolur birileri yargılamadan bana akıl versin normal mi bunlar yoksa ben deliriyor muyum
Bakacak kimse varsa işe başlayın bence çocuklar anne çalışınca düzene giriyor.
Mutlaka bir yerlerde yanlış yapıyorsunuz.
 
Çocuğum yok ama şöyle düşüyorum. Çocuk bütün gün sizinle ve siz aşırı sıkılıp bunalmışsınız. Belki farkında olmadan çocuğa karşı sinirli davranıyor olabilirsiniz. Tahammül edemiyorsunuzdur çocukta bu atmosferi hissediyor ve mutsuz oluyor olabilir. Bence en iyisi 3 - 5 günlüğüne annenize bırakın. Eşinle birlikte en azından 2 günü kendine tatil ilan edin. Yazlık veya köy eviniz varsa oraya gidip kafa dinleyip stresinizi atarsınız. Siz etrafınıza pozitif enerji verirseniz çocukta onu alacaktır
 
Evet zor bir çocuk doğduğundan beri beslenme ve uyku sorunumuz bitmedi gitti ve ağlamaları artık kronikleşti sanki otursa ağlıyor kalksa ağlıyor her istediğini ağlayarak istiyor
Benim oglum 3 yasinda ve birebir anlattiginiz gibi bir cocuk. Sabah yataktan kalkar baslar aglamaya aksam tekrar yatana kadar binbir seyi bahane edip herseye aglar. Birseye yapma derim inadina yapar yap derim yapmaz. Disari cikaririm yasitlari guler oynar oda 5/10 dkk oynar sonra birseyleri bahene edip yine aglamaya baslar kendini yerlere atacak derecede. 1 yasinda kizim var her firsatta zarar vermeye calisir. Bende cogu zaman tukendigimi hissediyorum oglum dogdugundan beri tek bir gunum bile stressiz gecmedi. Inanilmaz zor bir cocuk gun gectikce duzelecegine dair umidim tukeniyor 😔
 
Belki çoğu insan beni yargılar şükretmiyorsun diye çocuğu olmayan insanlar nankör der belki ama çok zorlanıyorum sabrım gücüm azaldı her gece yarın daha sabırlı bir anne olcam diye ağlayarak zırlayarak ama ertesi gün ona sinirlenmemek için dişlerimi sıkarak geçiyor başaramıyorum beceremiyorum anneliği

uyumayan yemeyen sürekli ama sürekli ağlayarak birşeyleri elde etmeye çalışan memnun olmayan bir çocuğum var. Hamileliğim o kadar güzel geçti ki yani karnımda strese girdi bile diyemiyorum tamamen karakter meselesiymiş bu.

20 aylık olduk. Hamilelikte dahil nerdeyse iki senedir boğuluyorum dört duvarın içinde. Vakit buldukça çıkıyoruz dışarı birtek öyle mutlu oluyor ama eve dönmemiz tam bir felaket çünkü saatlerce geri gitmek için ağlıyor. Annemlerde benim bu yaşadığım sorunların hiçbiri yaşanmıyor sanki ordaki benim çocuğum değil başkasının çocuğu. Annemin yapıp benim yapamadığım şey ne? Orda kendisi istiyor annemden yemek ben evde önüne dünyalarıda sersem yemiyor. Eve dönüşte anane diye ağlıyor yıkıyor ortalığı annem bize gelse gidişinde yine aynı senaryo.

bu sabahta yine sevdiği şeyleri yaptım ama ağzını kilitledi açmadı zorlamıyorum önüne koyuyorum kendisi seçip yesin diye ama es kaza ağzına alırsada hepsini tükürüyor kan değerlerine de bakıldı herşeyine bakıldı fizyolojik bir sıkıntısı yok olsa zaten annemde yemez zaten

birkaç gündür ruhumu sıkıyorlar gibi hissediyorum sürekli ağlıyorum uyanmak bile istemiyorum annem birkaç gün alayım benle dursun diyor ama içim elvermiyor üzülüyorum beni daha çok istemez unutur diye 🥺 artk dayanamıyorum psikolojik destek almak istiyorum ama ilaç kullanırsam oğluma bakabilir miyim bilmiyorum nolur birileri yargılamadan bana akıl versin normal mi bunlar yoksa ben deliriyor muyum
7 aylık ikizlerim var . 3 yıllık tedavi sonrası onlara kavuştum bunun için de fazla anac davrandım. Gerçi bu bende doğuştan var olan bir özellik. Evlat olunca daha bir fazla oldu. Eşimin annesiyle problem yaşadım ve istemeye istemeye 2 ay kadar beraber baktık. Bu süreç içerisinde ben çok gergindim . Tecrübesizlik , ikiz bebek zorluğu eşimle o kadar mücadele vermiş olmanın üstüne tam onları bulmuşken boşanma eşiğine gelmem yavrularımı da etkiliyordu. Çok asik suretlilardi ve benim gerginliğim kesinlikle onlara yansırdi bunu çok kez fark ettim. 2.5 aylık olunca kendi ailemin yanına gittim. Psikolojik olarakta rahatladim bebeklerim daha mutlu bebekler oldular o asik ifadeleri gitmişti. Sonra daha bilimsel yaklaşmaya başladım uyku düzenleri yoktu çok zorluk çekerek bir düzen kurdum. Video izledim, doktor önerileri, uyku eğitimi üzerine yazılar okudum ve yavaş yavaş her şey yoluna girmeye başladı. Ben çocuk yetiştirmenin asla spontane gelişen bir şey olduğuna inanmıyorum . Çocuk gelişimi kitapları okursan belki bir şeyleri atlamış olduğunu fark edebilirsin. Çocuktur her şekilde büyür, sen ne yaparsan yap zamanı gelince o zaten uyuyacak edecek gibi söylemlere kulağımı tıkadım . Ben şuna inanıyorum bebekler annelerinin onlara oluşturduğu alışkanliklar üzerine bir düzen kurarlar. İnşallah pandemi biter de hepimizin bozulan psikolojisi düzelir.
 
Seni çok çok iyi anlıyorum.
Benim 21 aylık oglum var.
İnanılmaz derece benim sinirlerimi zıplatacak şeyler yapıyor.
Bı gece yattığımda beyin kanaması geçiriyorum sandım. Kendimi o kadar sıkmışım ki.

Eşimle yol arayışına girdik.
Yemek yemezse mama sandalyesindeb almıyorum. Alayım diye sonra nasıl yiyor :)
Kardeşini uyanması için o kadar bağırıyor ki karyolasina gidip hızlı hızlı sallıyor.
Hop ceza alanı yaptık ama bı görün üşümesin diye peteğin önünde ceza alanı:)
15 dakika ceza alanında durunca mülayimsi oluyor.

Çocuklar ince noktaları bulmakta usta.

Bende ne uğraşlar sonucu anne oldum.
Ama bu demek değil ki çocuğumu inanılmaz derece şımarık ve anne babaya isyankar yetiştiricem.
Kurallarımız olmalı.

Ben kurallarımı koyuyorum.

Anneme de artık gelmemesini söyledim çünkü zıvanadan çıkıyor oğlum.
Valla bebeğime de oğluma da ben bakıyorum.
Annem kapısını kapatıp evine gittiğinde zıvanadan çıkmış çocukla ben uğraşıyorum.
Çocukta uyku düzeni kalmadı.
Şimdi saat 22 de karyolasında.
İsterse hemen uyur istemezse saatler sonra uyur keyif onun ama saat 22 dedin mi yatakta. Annem olunca yok ben uyuşturum diyor alıyor yatağa anne karyolasina koy diyorum yok diyor. Çocuk başlıyor evliya çelebi gibi gezmeye. Bağırmaya.
Şu an gayet güzel bı şekilde bu düzene alıştı.
Şu an herşey yolunda.

Yemek konusunda da bırakın oynasın sabaha kadar oynasın isterse, cezalar belirleyin. Hatta böyle bı program vardı çocuklar nasıl yola geliyordu.
 
Belki çoğu insan beni yargılar şükretmiyorsun diye çocuğu olmayan insanlar nankör der belki ama çok zorlanıyorum sabrım gücüm azaldı her gece yarın daha sabırlı bir anne olcam diye ağlayarak zırlayarak ama ertesi gün ona sinirlenmemek için dişlerimi sıkarak geçiyor başaramıyorum beceremiyorum anneliği

uyumayan yemeyen sürekli ama sürekli ağlayarak birşeyleri elde etmeye çalışan memnun olmayan bir çocuğum var. Hamileliğim o kadar güzel geçti ki yani karnımda strese girdi bile diyemiyorum tamamen karakter meselesiymiş bu.

20 aylık olduk. Hamilelikte dahil nerdeyse iki senedir boğuluyorum dört duvarın içinde. Vakit buldukça çıkıyoruz dışarı birtek öyle mutlu oluyor ama eve dönmemiz tam bir felaket çünkü saatlerce geri gitmek için ağlıyor. Annemlerde benim bu yaşadığım sorunların hiçbiri yaşanmıyor sanki ordaki benim çocuğum değil başkasının çocuğu. Annemin yapıp benim yapamadığım şey ne? Orda kendisi istiyor annemden yemek ben evde önüne dünyalarıda sersem yemiyor. Eve dönüşte anane diye ağlıyor yıkıyor ortalığı annem bize gelse gidişinde yine aynı senaryo.

bu sabahta yine sevdiği şeyleri yaptım ama ağzını kilitledi açmadı zorlamıyorum önüne koyuyorum kendisi seçip yesin diye ama es kaza ağzına alırsada hepsini tükürüyor kan değerlerine de bakıldı herşeyine bakıldı fizyolojik bir sıkıntısı yok olsa zaten annemde yemez zaten

birkaç gündür ruhumu sıkıyorlar gibi hissediyorum sürekli ağlıyorum uyanmak bile istemiyorum annem birkaç gün alayım benle dursun diyor ama içim elvermiyor üzülüyorum beni daha çok istemez unutur diye 🥺 artk dayanamıyorum psikolojik destek almak istiyorum ama ilaç kullanırsam oğluma bakabilir miyim bilmiyorum nolur birileri yargılamadan bana akıl versin normal mi bunlar yoksa ben deliriyor muyum
Annesini sevmeyen çocuk olur mu hiç annem çalışan kadındı beni 3 yaşnda babaanme verdi maddiyattan hiçi orada kalırdım hsonu sadce annemn yanına gelirdim.. babaannem öldü annem yani nolrsa olsn annem hiç sevgm azalmadı ona karşı annelerinde kafa dinleyp sakinleşmeye ihtiyacı var bırakın annenize inanın şuan daha sağlıksız büyütmeye çalışıyosnz ruh haliniz iyi değil siz sağlam durun ki çock sağlam olsun bir iki gün almayın resm atarlar size görürsünüz 1 günü evinzde geçirin 1 günü kendi başınıza çıkıp hava alın eşinizle geçırin çok bunalmşsnz yapmayn bunu kendnize
 
Benim büyük oğlum akıllıydı , ama küçük 😩Allahım hatırlamak istemiyorum. Bir kaç hafta duymazdan geldim ağlamalarını , evde kulaklıkla gezdik düşünün yani . Alt kattaki komşulara da çiçek yaptırıp gönderdim hatta sabırlı olmanızı ve hakkınızı helal etmenizi istiyorum diye 😂bir çocuk 8 gün boyunca ağlar mı ? Evet ağladı . Sonra azaldı azaldı derken bitti . Biraz sabır ama tabi çocuğun başka sıkıntısı da olabilir bir dr’a gösterin isterseniz .
 
Biryerde okumuştum çocuğa diretmeyin çocuğa seçenek sunun diyordu ellerini yıkamayan bir çocuk vardı annesi onlarca kez ellerini yıka diyor asla dinlemiyor sonrasında anne ellerini nerde yıkamak istersin banyoda mı wc de mi yada mutfakta mı gibi seçenekler sunuyor ve çock birini seçip onu yapıyor sonuç yine annenin dediği oluyordu bu gibi şeyler araştrmanızı öneririm yemek konusuyla ilgli
 
Bazı arkadaslarında soyledıgı gıbı sizdeki negatif enerji cocuga geciyor. Mesela kendimden pay bıcıyorum.bebeğımın butun bakımı bende diyelim yemesidir ıcmesıdr altdegıstırme ust degıstrme uyutma banyo vs vs cogaltılabılır. Bunlardan dolayı cok yorgun oldugum zaman stresliysem eger bebısı esim yada alıyor hemen ve onlar bu konuda daha az yorgun oldugu ıcın benım kadar enerjisiz olmuyorlar daha sakin kalabiliyor daha pozitif ve yorulmamıs hallleri bebıse yansıyor bu neden ile bebek hemen anlıyor ve sakinlesıyor.. Yanı bebek ve cocuklar sızın yuzunuzdekı yorgunluğu çökkünlüğü bile anlayıp negatif enerji alabiliyorlar. umarım anlatabılmısımdır.
Benim buyuk oglum cok akıllydı maşallah. Sadece yemek konusunda cok cektık..yemeye yemeye buyudü. Ama dıger herseyi cok iyiydi masallah. Emekleme yurume tuvalet eğitimi dis cıkarma vb hıcn bı konuda sıkıntı cekmedik coksukur yemek dısında. 2.oğlum 1.5 ay sonra 1 yasına girecek Insallah oda akıllı ama dıger oğluma gore bıraz daha hareketli masallah.
 
Belki çoğu insan beni yargılar şükretmiyorsun diye çocuğu olmayan insanlar nankör der belki ama çok zorlanıyorum sabrım gücüm azaldı her gece yarın daha sabırlı bir anne olcam diye ağlayarak zırlayarak ama ertesi gün ona sinirlenmemek için dişlerimi sıkarak geçiyor başaramıyorum beceremiyorum anneliği

uyumayan yemeyen sürekli ama sürekli ağlayarak birşeyleri elde etmeye çalışan memnun olmayan bir çocuğum var. Hamileliğim o kadar güzel geçti ki yani karnımda strese girdi bile diyemiyorum tamamen karakter meselesiymiş bu.

20 aylık olduk. Hamilelikte dahil nerdeyse iki senedir boğuluyorum dört duvarın içinde. Vakit buldukça çıkıyoruz dışarı birtek öyle mutlu oluyor ama eve dönmemiz tam bir felaket çünkü saatlerce geri gitmek için ağlıyor. Annemlerde benim bu yaşadığım sorunların hiçbiri yaşanmıyor sanki ordaki benim çocuğum değil başkasının çocuğu. Annemin yapıp benim yapamadığım şey ne? Orda kendisi istiyor annemden yemek ben evde önüne dünyalarıda sersem yemiyor. Eve dönüşte anane diye ağlıyor yıkıyor ortalığı annem bize gelse gidişinde yine aynı senaryo.

bu sabahta yine sevdiği şeyleri yaptım ama ağzını kilitledi açmadı zorlamıyorum önüne koyuyorum kendisi seçip yesin diye ama es kaza ağzına alırsada hepsini tükürüyor kan değerlerine de bakıldı herşeyine bakıldı fizyolojik bir sıkıntısı yok olsa zaten annemde yemez zaten

birkaç gündür ruhumu sıkıyorlar gibi hissediyorum sürekli ağlıyorum uyanmak bile istemiyorum annem birkaç gün alayım benle dursun diyor ama içim elvermiyor üzülüyorum beni daha çok istemez unutur diye 🥺 artk dayanamıyorum psikolojik destek almak istiyorum ama ilaç kullanırsam oğluma bakabilir miyim bilmiyorum nolur birileri yargılamadan bana akıl versin normal mi bunlar yoksa ben deliriyor muyum
Psikolog değil de bi pedagoga gitseniz? Belki farkında olmadan bişiler yanlış yapıyor olabilirsiniz. Ya da sizin çocuğunuzun fıtratı daha farklı ise belki izlemeniz gereken daha farklı bir yol vardır. İyi bir pedagog un bu konuda size çok yardımcı olacağına eminim. Geçen bir çocuk doktoru anne önermişti o zaman çok mantıklı gelmişti. 2 yaşındaki kızı benzer şekilde sürekli uyumak, yemek istemeyen ağlayıp duran bir haldeymiş pedagog yardımı ile hayatlarını bi plana oturtmuşlar kurallar koymuşlar bayağa düzene girmiş.
 
Adem Günesin tavsiyeleri saglikli degildir. Adam "cocugun babasi, cocugun bezini degistirmesin, cocugun bakimini yapmasin, cocugun bakimi sadece tek kisi yapsin" diyen bir kisidir. Ettigi iddalarin bilimsel bir tarafida yoktur.

Niye tavsiye edilmesin hafta sonu anneannesinde kalmayi? Güvenli baglanmak öyle hafta sonunda yok olmuyor. Neticede cocuk baska, güvendigi bir yere gidiyor (anneannesi). Güvenli baglanma testinde annenin yaninda nasil davrandigi degil, yok oldugunda nasil davrandigina bakiyorlar. Cocuklar "yanliz" oldugunda daha özgüvenli olurlar. Ebeveyni olmadan birseyler yapmak, basarmakta güzel bisey.

Ve cocuk evde oldugu süreci, annenin yaninda oldugu süreci anne enerjisini toparlayamaz. Cünkü anne daima kendini sorumlu his eder. Cocuk yokmus gibi davranamaz anne tabiki.

Nasil bir baba çalismaya gidiyorsa, onun gün boyunca yok olmasi kabul ediliyorsa ve nasil bu cocuk o babaya güvenli baglaniyorsa, ayni sekilde anneyede baglanir. Bu güvenli baglanma olayi Türkiyede çok yanlis anlasiliyor ve abartiliyor. Cocugun stressli ve yorulmus bir annenin yaninda kalmasi çok daha zararlidir o cocuk için. Annelik tamamen kendini kaybetmek degildir.

Kaldığım yerden devam edeyim.
Adem Güneşin çocuklarla ilgili sağlıklı ve uygulanabilir tavsiyeleri oldukça fazladır.
Ancak dediğiniz gibi bazıları subjektif ve inanç temelli.
Bu açıdan bilimsel ya da evrensel olmadığı düşüncenizi anlayabiliyorum.

Babası bazı şeyleri yapmasın konusu erken çocukluk döneminde farklı bir bağlam üzerine bi ifadedir. Annenin desteksiz bırakılması mevzusu ile bi ilgisi yoktur ve hatta annenin fiziksel / duygusal desteklenmesine ve ailede sorumluluk paylaşımına yönelik onlarca gönderi ve kaydı mevcuttur.

Bahsettiğiniz durum bebeğin (0-2 yaş) dönemi için geçerli değildir. Elzem koşullarda elbette uygulanabilir ama sağlıklı olanı yanında ebeveynlerden birinin bulunmasıdır.

Testin yapıldığı koşul sonucu gözlemlemek için bi pilot ortam, olması gereken yaşam stili değil. Ve zaten 2 yaş tamamlanmadan testin çok sağlıklı bir sonuç vereceğini öngöremeyiz.

Yalnız birşey yapmakla güven ortamında yalnız bir şey yapmak farklıdır. İkincisi özgüveni desteklerken ilki bağı zedeler. Güven ortamı çocuğun öz rızası dahilinde ebeveyninden ayrılabildiği, yani kaygı zemini dışında bir alandır.

Çocuk anne ile aynı ortamdayken, haklısınız, anne enerji toparlayamayabilir. Bu nedenle evden ve çocuktan uzaklaşıp deşarj olabilir. Burda önemli olan faktör, çocukla karşılıklı uzlaşı ve sağlıklı bir iletişim kurarak bunu yapmasıdır.

Babayla bağ kurma 2,5 yaş itibariyle başlar (şayet tek bakım veren ebeveyn o değilse, ikinci ebeveynse yani) ve o bağ anneyle olan bağ üzerine bi nevi kümülatif olarak eklenir. O nedenle, anne (ya da ilk bakım veren kişi) ile kurulan bağ ile tam bir paralellik göstermez.

Güvenli bağlanmanın Türkiye'de şuan nasıl seyrettiğine dair bi araştırmam yok. Sadece Adem Güneş'in bu eğitimi yurt dışında aldığını biliyorum. Ama aktarırken yukarda da dediğim gibi subjektif bi perspektiften ele alıyor o nedenle üzerine fazlasıyla tepki çekiyor. Ben alandanım ve inanç boyutuna da aşinayım o nedenle kökende kastetiğini anlayabiliyorum. Yine de hala açığa kavuşturması gereken noktalar var, yani size kısmen hak veriyorum. Diğer tavsiye ettiğim isimleri alternatif sunmamın nedeni de buydu açıkçası.

Şu konuda da haklısınız, bu konu teorik bağlamda çok söylence halini aldı ve o noktada abartıldı. Pratik olarak karşılıklığı tabîlik ve doğal bi ebeveynlikten geçiyo ama malesef ondada kitabîlikten sıyrılanların sayısı az.

Tüm bunların yanında evet, annelik kendini kaybetmek değil, aksine bulmaktır, o nedenle konu sahibinin acil bir destek alması ve bunu düzenli devam ettirmesi gerekiyor.

Son olarak, Pembe Unal Pembe Unal mesleğimi merak etmişiniz. Türkiyede mesleki olarak net bir karşılığı olmamakla birlikte, sosyal hizmet uzmanlığı ve pedagojinin kesiştiği bi alandayım.
 
Son düzenleme:
Yasadiklarinizi bir cok anne yasiyor, rahat olun, kendinizi suclamayin. Bebegin ilgiye ihtiyaci var ama sizin de ilgiye ihtiyaciniz var. Siz mutlu olacaksiniz kincocugunuz da mutlu buyusun. Annenizin bakabilmesi cok guzel. Belki daha tecrubeli ve rahat oldugu icindir. Arada cocugu annenize birakip dinlenip, kendinize vakit ayirabilirsiniz .
 
Kaldığım yerden devam edeyim.
Adem Güneşin çocuklarla ilgili sağlıklı ve uygulanabilir tavsiyeleri oldukça fazladır.
Ancak dediğiniz gibi bazıları subjektif ve inanç temelli.
Bu açıdan bilimsel ya da evrensel olmadığı düşüncenizi anlayabiliyorum.

Babası bazı şeyleri yapmasın konusu erken çocukluk döneminde farklı bir bağlam üzerine bi ifadedir. Annenin desteksiz bırakılması mevzusu ile bi ilgisi yoktur ve hatta annenin fiziksel / duygusal desteklenmesine ve ailede sorumluluk paylaşımına yönelik onlarca gönderi ve kaydı mevcuttur.

Bahsettiğiniz durum bebeğin (0-2 yaş) dönemi için geçerli değildir. Elzem koşullarda elbette uygulanabilir ama sağlıklı olanı yanında ebeveynlerden birinin bulunmasıdır.

Testin yapıldığı koşul sonucu gözlemlemek için bi pilot ortam, olması gereken yaşam stili değil. Ve zaten 2 yaş tamamlanmadan testin çok sağlıklı bir sonuç vereceğini öngöremeyiz.

Yalnız birşey yapmakla güven ortamında yalnız bir şey yapmak farklıdır. İkincisi özgüveni desteklerken ilki bağı zedeler. Güven ortamı çocuğun öz rızası dahilinde ebeveyninden ayrılabildiği, yani kaygı zemini dışında bir alandır.

Çocuk anne ile aynı ortamdayken, haklısınız, anne enerji toparlayamayabilir. Bu nedenle evden ve çocuktan uzaklaşıp deşarj olabilir. Burda önemli olan faktör, çocukla karşılıklı uzlaşı ve sağlıklı bir iletişim kurarak bunu yapmasıdır.

Babayla bağ kurma 2,5 yaş itibariyle başlar (şayet tek bakım veren ebeveyn o değilse, ikinci ebeveynse yani) ve o bağ anneyle olan bağ üzerine bi nevi kümülatif olarak eklenir. O nedenle, anne (ya da ilk bakım veren kişi) ile kurulan bağ ile tam bir paralellik göstermez.

Güvenli bağlanmanın Türkiye'de şuan nasıl seyrettiğine dair bi araştırmam yok. Sadece Adem Güneş'in bu eğitimi yurt dışında aldığını biliyorum. Ama aktarırken yukarda da dediğim gibi subjektif bi perspektiften ele alıyor o nedenle üzerine fazlasıyla tepki çekiyor. Ben alandanım ve inanç boyutuna da aşinayım o nedenle kökende kastetiğini anlayabiliyorum. Yine de hala açığa kavuşturması gereken noktalar var, yani size kısmen hak veriyorum. Diğer tavsiye ettiğim isimleri alternatif sunmamın nedeni de buydu açıkçası.

Şu konuda da haklısınız, bu konu teorik bağlamda çok söylence halini aldı ve o noktada abartıldı. Pratik olarak karşılıklığı tabîlik ve doğal bi ebeveynlikten geçiyo ama malesef ondada kitabîlikten sıyrılanların sayısı az.

Tüm bunların yanında evet, annelik kendini kaybetmek değil, aksine bulmaktır, o nedenle konu sahibinin acil bir destek alması ve bunu düzenli devam ettirmesi gerekiyor.

Son olarak, Pembe Unal Pembe Unal mesleğimi merak etmişiniz. Türkiyede mesleki olarak net bir karşılığı olmamakla birlikte, sosyal hizmet uzmanlığı ve pedagojinin kesiştiği bi alandayım.

Baba ile bağin 2,5 yaşinda başladiğini nerden aliyorsun? Bu bilimsel birşey değil. Bağ doğduktan sonra hemen hemen başlar. Hatta bebekler anne karnindaki duyduğu baba sesini hatirlar, yakinlik duyar.

Ve baba ikinci ebeveyn degildir. Ebeveyndir. Annede birinci ebeveyn degildir. Ikisi eşittir. Bir annenin yaptiğini, bir babada yapabilir. Ha annenin verdigi, babadan daha farklidir. Biri daha disiplinli, digeri daha şakacidir,.. ama eşittir.

Ve 0-2 yaş arasi cocuk baska eve yada bir yere gitmesin diye arastirmalar yoktur. Hele bu konuda. Cocuk zaten daha önce bildiği bir ortama gidiyor, baği güclü olan kisiye (anneanne). Artik her olaydan travma yaratilmasin.

Bir insan sadece dişarda desarj olmuyor. Insan kendi evindede rahat bir banyo almak istiyor mesela, istediği dizi film izlemek istiyor, geç uyanmak istiyor.. Bunlar cocuk ile ayni evde mümkün olmuyor pek. Onu geçtim, gereksiz.

Yani herşeyden öte mantik var. Bu dediklerin gercek olsa, cocuklar jenerasyonlarca annelerine güvenli bağlanmamiş olurlar. Sonucta kadinlar hep çalişti. Tarlada, temizlikci olarak, fabrikada,.. Su anda bile çoğu avrupa ülkesinde cocuklar 1 yaşindan itibaran kreşe gidiyor, hatta daha erken.
 
Ve baba ikinci ebeveyn degildir. Ebeveyndir. Annede birinci ebeveyn degildir. Ikisi eşittir. Bir annenin yaptiğini, bir babada yapabilir. Ha annenin verdigi, babadan daha farklidir. Biri daha disiplinli, digeri daha şakacidir,.. ama eşittir.
Buna katılamayacağım. Arkadaşımın kızı saçlarını yolup yeneye başladığında kaç doktora gittiyse hepsi anne-çocuk ilişkisini sorgulamıştı. Acımasızca gelse de herkes mi aynısını söyler...
 
adem gunesin kitaplarini videolarini cok cok tavsiye ediyorum. benim kizim da cok zor bi cocuktu. bir sey isterken veeeer diye bagirarak soylerdi. yerlere yatardi. cok agladim ben yapamiyorum yetemiyorum beceremiyorum diye. hala da cok inatcidir. bazi ozellikler karakterden kaynakli ama annenin yaklasimi cok onemli. kizim hircin yaklastikca ona bol bol sarilip seni cok seviyorum derdim kafasindan alnindan operdim. simdi 29 aylik birbirimizi opup sevdigimizi soyluyoruz. bisey isterken verir misin annecigim der. kahvalti hazilarim onu yerken kahvalti hazirladigin icin tesekkur ederim annecigim der. beni o kadar sasirtiyor ki. bu cocuk nasil boyle oldu diye dusunuyorum. bir anda olmuyor ama hergun bikmadan ona sevgiyle yaklasin sarilin. bogusun bol bol sevdiginizi soyleyin. inanin nasil bi dal fidan suladikca gunes aldikca farketmeden bi sabah cicek aciveriyor. ayni seyi cocugunuzda da yasiyorsunuz. biyerde okuyunca hikaye gibi geliyor ama birebir yasadim hepsi sevgiyle azaliyor. tabi siz cocugunuzu cok seviyorsunuzdur yanlis anlamanizi da istemem beni. ama bazen biz yeterince gosteremiyoruz yada gerginlikten veya daha somut seylere odaklanmaktan es gecebiliyoruz
 
Back
X