Anszn hayatma giriyorsun, varlnla beni martyorsun...Peki ya sonra?

kızlar bakın beni bu kadar heveslendirmeyin lütfen... bu sefer de bi bekleyişe girip sonrada hayal kırıklığına uğramayayım...

bu aralar kim duysa yada görse bunları, aynı yorumları yapyor. o yüzden de havaya girmeyeyim diyorum:))) korkuyorum yine akannehir
 
konuya son yazılanları tersten okudum ve aaa noluyo dedim. kaydirigubbakcemile2 hayırlı olsuna gelcektim az kalsın hediyemi alıp. :))) inşallah o günleri de görücez. periyodik kısmını çok hoş buldum erkeklerin atılımları periyodik oluyor bunu hep düşünmüşümdür, acaba onların da regl dönemleri gibi bi dönemleri mi var çözülememiş? laelaelaelaelae
 

delikafadulden periyodik regl dönemi gibi evet:)) neye göre, niye bilemiyorum hakkaten ama haklı olabilirsin. bilimsel olarak açıklanamamış bi periyod yaşıyorlar..

biz burada topluca beni evlendiriyoruz fiyonkcum, az kaldı:))) acayip havaya girdik.. aslında ayaklarımın yere basması için bir iki yorum yapsan fena olmaz gib ha ne dersin :uhm:
 


evet kına gecesinde oynayan kızlar tadında olmuş burası. :)))


Türk filmlerindeki Ayşecik vardır ya, sokakta şarkılar söyler mahalleliyle, biraz daha polyanna olursanız kızlar, onu bile geçeceksiniz. adam evlenelim demiyor, benim evimde yaşa diyor. :umursamaz:


ayaklarım yere bassın demişsin diye yazdım yoksa şaka. :jeyyar:
 
hepimiz birer "ayşecik"iz:))))

dün ben işyerinde mesaiye kaldığım için eve 9da dönebildim. oda zaten bir arkadaşının başına gelenlerle ilgili olarak gününü adliyede geçirmişti.. dolayısıyla görüşemedik. ama o kadar sıkıntılı bir gündü ki, yani telefonda bile 2 kelimeden fazla konuşamadık. gıcık bir gündü yani... gece bile zor iyigeceler diyebildik brbirimize...

hal böyle olunca sabah aradı beni hemen. normalde işe gelince konuşuruz. benden geldim diye haber bekler benden. eğer önceden o arıyorsa bu çok özlediğinin resmidir.. hava çok soğuk, şapka taktınmı dedi:)) hayır dedim, sevmiyorum. hem saçlarımda topluyken takamam. bugun gidip sana seveceğin tarzda bir şapka alıyoruz ona göre dedi, bakarız dedim... kendisi de neler yapacağından falan bahsetti, sonra akşam napıyoruz diye sordu.. bilmem dedim, sabahın bu saatinden bunu konuşmaya alışkın değilim ben:))) çünkü onun da hiçbir zaman belli olmaz. ama her ne hikmetse bu sefer sabahtan soruverdi....

bakalım bugün bize neler getirecek???
 
behlülden inciler:.......

telefon çalıyordu, atayan behlül. bense o sırada buradaki arkadaşlardan birine bişey söylüyordum. en son tamam dedim, o ırada yes e bastım. alo dedim, tamam kelimesini duyan behlül kabul ediyorsun yani dedi... bana bişey sormadın ki tamam diyeyim dedim. cevap olarak da şunu aldım: "zaten sana hayır demek gibi bir alternatif bırakmıyorum ki ben"
acaba bu oyun ne kadar devam edecek:)))
 
arkadaşlar behlülden incilerle yayınımıza devam ediyoruz:)))) (bugun bütün konuşmalarımızda var bu inciler.. behlül tam açıldı)

erkek kadın farkı meselesine geldik ve ben ona kadın olsan ne yapacaktın acaba dedim.. uygun birini bulur evlenirdim, kocamın dizinin dibinden ayrılmazdım, bana bakardı, bende evimizde oturup çocuğumuza bakardım, oooh ne güzel yediğim önümde yemediğim arkamda olur, rahatça yaşardım dedi:))) böyle bi koca bulsam ben 10 sene önce evlenirdim valla dedim.. 10 sene önce böyleydim ben dedi. evet şimdi değilmisin diye sorunca hayır dedi. bende işte bu yüzden evlenmiyorum senle dedim:))) ee onca çaba boşamı yani, temiz kağıdı sağlık raporu, bu kadar koşuşturmaca diye sordu... ama bu kadar uğraşıyor da olsan arada küçük bi detayı atlıyorsun.. bunları yaparken bana sordun mu sen dedim, neyi dedi ve başladı yine kelime oyunu yapmaya... derken arabadan inmesi gerekti, gideceği yere ulaşmıştı vede kapattık telefonu:)))

hadi behlül, madem sen oyun istiyorsun, bende oynarım sonuna kadar kötükedihüso
 
selam kızlar...

gene kaçtığımı düşünmeyin diye pazartesi olmadan yazayım bari dedim..
behlülle perşembe günü görüşemedik, cuma akşam birlikteydik kısa zamanda olsa.. benim yılbaşı için ayakkabı almam gerekiyordu, ama bi türlü uygun rengi bulamadım. oda benimle merkezdeki bütün mağazaları sabırla gezdi sağolsun:)) başka yerlere de baktık gene vede çok eğlenceli zaman geçirdik.. onun vazgeçilmezleri olan ev dekorasyon mağazalarını da es geçmedik elbette. o akşam arkadaşlarıyla erkek erkeğe yemeğe çıkacaklardı. beni bırakamdı ve 1 saat rotarlı katıldı onlara.. tabi beyler sabaha kadar eğlendiler sonrasında ya, neyse.. araba yolculuğu sırasında yolda evlilikten bahsettik. bu sefer biraz daha ciddiydi konuşma şeklimiz. öyle ki evin kapısında bi süre daha devam ettik konuşmaya.. evliliğin riskleri ve güzellikleriyle ilgiliydi konu.. ben de ondan bahsederek değil ama ortaya konuşarak denemeye değer dedim.. yani hayatımda bunu mutlaka deneyeceğimi biliyorum. insan ayrılmak için evlenmez ama sonunu kesin bilemezsin falan dedim. oysa buna keskin bir tepki verdi.. erkeğin boşanmış olması ile kadınınki aynı değildir dedi.. ben birine bunu yapamam dedi. o zaman evlenmeyi göze alamıyorsun yani dedim, gülümsedi ve hayır kesinlikle öyle değil diye cvp verdi. hele sana bunu asla yapamam dedi. yani bu durumda benimle evlenmemeyi daha doğru buluyorsun dedim... ama o zaman çelişki var, sen boşamayı göze alabileceğin yani o kadar da değer vermediğin biriyle evlenebilirsin ancak zaman diye bir mantık çıkardım.. bu sırada arabaya yaslanmış sokak lambasının altında konuşuyoruz. arabanın altından beyaz yavru bi kedi çıkıp behlülün paçalarına sürünmeye başladı:)) baksana senin çıkarımların yüzünden kedi bile bana acdı ve teselli etmeye çalışıyor dedi:)) ya ne çıkıyor bu konuşmalardan dedim... sana kalırsa gidip hep kötülerini çıkarıyorsun, ben bunları anlatmıyorum sana dedi.. gülümsedi yeniden ve yanaklarımdan tutup öptü bi kez. bu arada ben titremeye başlamıştım ve tamam hadi gidiyoruz artık dedi, beni apartmanın kapısına kadar götürdü ve o akşam telefondada bidaha konuları açmadık...
 
düne geliyoorum.. biraz daha erken buluşabildik neyseki... akşama kadar biraz gezdikten sonra yemeğe gittik biyerlere.. kebapçıdan yanaydı bu sefer tercihimiz.. haa bu arada bi gece önce bizimki arkadaşlarıyla içmii vede zar zor toparlanmıştı o gün.. çorbalar geldi ve ben içine limon sıkarken gözüme sıçradı.. tabi feci yaktı vede sulandı gözüm... baktı bana durdu bi süre... noldu niye öyle bakıyosun dedim.. ne kadar da parladı rengi açıldı gözünün dedi. (göz rengim yeşil) sağol ama acıyor biliyosun değilmi diyerek güldüm.. dedi ki bana, bizim bi çocuğumuz olursa kesin renkli gözlü olur... bende hiç bozuntuya vermeden niye ki dedim... sanki çok normal bişey söylemiş gibi:))) sonra anlatmaya başladı, iki dedmin de gözü mavi vs.. diye...e güzel olur o zaman dedim bende:))

yemek sonrası onlara gidecektik ve önce tabiki alışveriş.. elimizde her zamanki gibi annanesinin listesi vardı.. bir ara kitap ve dergilerin olduğu yere geldik markette. ben bitanesine elimi attım, alalım istersen sana dedi.. yok istemem bunu dedim.. bu sefer alternatif göstermeye başladı, yokmu hiç aldığın bir dergi dedi.. atlas alıyorum ama bu aykini aldım dedim.. o zaman sana beyaz alalım dedi, bir baktım ki bahsettiği dergi gelinlik dergisi:))) bu sırada arkasında kalmıştım oda dönmüş bana gülümsüyordu.... bunun gibi birkaç olay daha yaşandı tabi..

ah kızlar, nereye varacak bu behlül?? ne zaman varacak???
 
evet kaçtığını düşünebilirdim yine gerçi blair cadısı bu işi senin üstleneceğini düşünse de. :)) gerçi haklılık payı da yok değil, seni evliliğe daha istekli görüyorum. :) aslında istekliydin ama itiraf boyutuna tam gelememiştin, artık senin emin olduğundan eminiz en azından. "evlenme teklif etse istemem" filan demezsin. dersen de külahları değişiriz.. böööö lülülülülülü

behlül geçekten çok zeki ya da kurnaz mi demeliyim? :) bunu söylemek isterim.
kelime oyunu yapabilmek her erkeğin harcı değildir. şaşırıp kalma yok onda, kafanda sürekli hayaller canlardırmana yardımcı oluyor. kafamızdaki olumsuzluklar onlardan ayrılıp evlerimize döndüğümüz anda yani yalnız kalıp aklımız biraz başımıza geldiğinde artar. o da bunu biliyor olmalı, sen onu düşünürken kaç yerde ne şekilde evlilikten bahsettiğini düşünüyorsun ve umut ediyorsun, hayal kuruyorsun. o da bunu istiyor zaten.

istediklerinden biri de umarım evliliktir behlül'ün. kedi bile artık isyan etmiş, senin gözüne behlül sevimli görünebilsin diye patisinden geleni yapmış. :))))

bana göre behlül, kendini tam toparlayamayan, ne istediğine karar verememiş, rahatlığa çok alışmış bir erkek profili çiziyor. rahatlığın altını çiziyorum çünkü evlilik gerçekten hayatı değiştirecek kökünden sarsacak bir şey...

o yüzden onun şu anki rahatlığına bir de sen, kendi varlığın, ilgin, sevgin, merhametin ve ilişkiye verdiğin emekle, hatta ilişkinin ilerisi için sarf edeceğin çabanın garantisiyle -istekli oluşun da bir garantidir- rahatlık ekliyorsun...

yani onun sana karşı kullandığı bir silahı farkında olmadan dolduruyorsun.

kendini çekmediğin sürece behlül evlilik sözünün kadınlar üzerindeki büyüleyici etkisini kullanmaya devam edecek.

eğer bir gün evlilikten bu kadar fazla bahsetmeyi keserse, bil ki evlenme olasılığınız var demektir.
 
Son düzenleme:

yani evlenmeden rahat yaşıyor... birde ben ona karşılıksız bir güzellik sunuyorum, ilgi sevgi şefkat vs.. dolayısıylada bu adam neden rahatını bozupda senle evlensin mi diyorsun:))))

ama aynı zamanda da bana evlilikten bahsederek üzerimde yarattığı heyecanı ve büyüyü izliyor çünkü bundan da zevk alıyor... yani apaçık benimle oynuyor bu adam. o zaman evlenmeye hiç niyeti yok, öyle düşünmek lazım:)))

her zamanki gibi en uç ihtimalleri göze almak lazım elbette, ama bana öyle geliyor ki 34 yaşına gelmiş bir erkek için bir kadınla bu şekilde oynamak biraz fantastik olurdu. yada er erkeği aynı kefeye koyamam, belki hala bu yaşta öylesi de olabilir... ama karşımdaki erkek için bunu düşünüyorum..

şuna katılıyorum, kafasında netleştirmediği şeyler var.. veremediği bası kararlar var... bunlar kesin. benmide öyle aslında. evlilik konusunda kafam çok karışık, örneklerin iyisi var, kötüsü var... ama kendimde gözü bazı şeylere kapatarak bu yola girecek bir enerji görüyorum şu anda.. eğer hepsini akıl süzgecinden geçirip yüzde yüz doğruyu ararsam evlenmekten vazgeçerim:))) ama bu kişiyle ilgili olmaz, evlilik kurumuyla ilgili olur..
 


behlül eğer 20 sinde bir delikanlı olsa evet olabilir derdim...
behlül özgürlüğüne düşkün bir erkek kesinlikle.bitterle mutlu, güzel vakit geçiriyor ama evlilik sorumluluğunu da kaldırmaktan korkuyor..
evliliğin nasıl bir şey olduğunuda iyi biliyor çünkü,önceki ilişkilerinde birlikte yaşama gibi bir durum olmuş.
şu anda ciddi olarak kesinkes evlilik düşünmeyebilir bitterle çünkü daha ilişki çok yeni.
ama bu şekilde devam ederse devamında evlilik kararının ciddi olacağını,şakavari tarzda evlilik üzerine konuşmak yerine ciddi ciddi bu teklifte(hatta sıradan olmayan bir teklifle) bulunacağını düşünüyorum...
behlülün korkusu bence bir kadından boşanıp onu bunu yapamam derken bile bence kendinden korkuyor...ilerde pişman olmasından,evlilikte doğru olmayan şeylerin yaşanmasından.bu yüzden emin olmak istiyor :)))
 
beklediği bişeylerin olduğundan yüzde yüz eminim arkadaşlar. ama neyi beklediğini bilmiyorum..

hazır olmayı mı, ekonomik açıdan daha sağlam olmayı mı, benden emin olmayı mı, doğru insdan olup olmadığımı anlamayı mı???.... nedir bilemiyorum.. fakat içimdeki hisler netleşmesinin uzun sürmeyeceğini söylüyor..

o akşam sokak lambasının altında bana söylediği bişpey daha var... tüm bu ciddi konuşmalar esnasında birden ben durup dedim ki, yani bunları konuşmamız çok anlamsız şu anda, sanki oturmuşuz evlenme kararı almışız da peki ilerde boşanma riskimiz varmı, boşanırsak kim ne kadar zarar görür bunun muhasebesini yapıyoruz... daha bişey yokki, bu aşamada insanlar karşımdaki kişi evlenebileceğim birimi diye düşünür önce dedim.. düşünecek bişey yokki bunu bilirsin zaten dedi bana.. düşünmezsin anlarsın zaten dedi...olur mu canım ben düşünüyorum, gözlemliyorum dedim..

buradan anladığım kadarıyla tereddütleri benimle ilgili değil.. kafasında bitter o insan mı sorusunu sormuyor, cevabını biliyor. başka şeyler düşünüyor, ama ne?? elbette bi erkek için evliliğe hazır olmak alacağı sorumluluklar açısından daha geniş kapsamlı bir konu... dolayısıyla karşında erkek varsa empati kurmak her zaman işe yaramıyor, yapamıyorsun..
 
behlül her şeyi düşünerek,seninle olan konusmalarında bile bir tecrübe ve buna göre hareket etme var. hiçbir şeyi düşünmeden yapmıyor...
eminim evlilikle ilgilide kurdugu cok sey vardır maddi anlamda.tahminimce birazda mükemmelliyetçi :)
 
offf blair ne diyosun!! akannehir

biraz değil çoook mükemmeliyetçi.. herşeyi dört dörtlük olsun istiyor. çokda gururlu, sevdiği insanlara herşeyin en iyisini layık görüyor her zaman.. yani bunlar çok güzel şeyler elbette ama herzaman mümkün olamayabilir.. o zamanda gereksiz yere işler uzayabilir diye düşünüyorum.. bazen de konuşmalarında benim evlilikten neler beklediğimi anlamaya çalıştığını seziyorum.. tabiki bu kastettiğim maddi açısan neler beklediğimi.. yani standartlarım varmı, gözüm yükseklerdemi vs.. bu konudan dah aöncede bahsetmiştik aslında.. hatta fiyonkda hatırlar ve erkeklerin bizi yanlış anladığını, yüksek beklentiler taşıdığımızı sandıklarından falan şikayet ediyorduk... halbuki behlül normalin üzerinde standartlara sahip, evi arabası işi gücü olan biri... yani normal bi insan daha neyi ister ki anlamıyorum (bir kadın olarak ne istediğimi sanıyor??)

ama bizim durumumuz biyerlere gidiyor burası kesin.. buraya yazarken herşeyi anlatmak tarif etmek hatta her detaydan bahsetmek hiç mümkün olmuoyr.. çünkü herşeyin ötesinde birde insanın hissettikleri, kelimelere dökemedikleri var.. bunlar çok olumlu... birde bugun çok hoşuma giden birşey duydum... geçen hafta abimlerle yemeğe çıktığımızda çok sevdiğim bi arkadaşıda bizimleydi abimin.. çok yakınızdır onunla, o ve eşide gelmişti. bugun telefonda konuşurken bana dedi ki, seni sevdiği çok belli, seninle konuşurken gözlerinin içine nasıl da bakıyordu... nasıl gördün bu detayları masanın diğer tarafından dedim, epey güldük benden kaçmaz dedi, baya dedikodusunu yaptık behlülün:))) fakat bunu duymak çok hoş.. ailemden biri var, diğerleride ailem kadar yakın, ve onalr bile beni sevdiğini görebiliyorlar... gerçekten de çoook hoş:))) hihoyyyt

daha neler var içimde, dökücem hepsini az sonra delikafadulden
 
bu bahsedeceğim hisler son birkaç gündür hissettiklerim... durup durup onu izliyorum.. aslında seyrediyorum yani, bir tabloyu yada manzarayı izler gibi.. önceden ona bakarken, elini elimi tutarken gördüğümde içimde bir gülümseme isteği oluşuyordu. bu elimi tutan behlülmü?? benim sevgilimmi yani o şimdi gibi, inanamazlıkla izliyordum bazı şeyleri.. çünkü 2 yıl arkadaşımdı vede birlikte görmeyi hayal bile edemezdim ikimizi... şimdi bu şaşkınlık yerini benimsemeye bıraktı.. sanki yüzünü, gözünü, sesini, ellerini, dokunuşlarını öğrendim, benimsedim artık.. yüzünde beliren ifadeleri, neyin ne demek olduğunu.. sabah kaltığında ilk ne yaptığını, gece yüzündeki uykulu ifadeyi, kızgınken nasıl baktığını, mutluyken nasıl baktığını biliyorum artık.. ve onu izlemek inanılmaz bir keyif anlatamam..

her zaman üzerinde taşıdığı mağruru ifadeyi de çok seviyorum. kendinden son derece emin, güven veren.. bir sıkıntısı olsada asla yansıtmayıp güçlü duran. ama evinde tv. izlerken de bir bebek gibi dizime yatıp ellerini bacaklarının arasına sıkıştıran hali de mükemmel.. sanki duvarlarını sevdiği kişiye, bir tek bana yıkıyor gibi..

bahsetmedim bundan ama, c.tesi gecesi ben yine onlarda kaldım.. pazar günü ise içini dizayn ettiği eve gidip ustaları kontrol etmesi gerekiyordu. saat 10 gibi gitmeliydi. biz tabiki hava aydınlandığı bir vakit uyumaya gittik. saati bilmiyorum bile.. uyuduk ve saat 8 gibi ben uyandım. erkendi daha, onu uyandırmadım.. saat 9 gibi o uyandı ama kalkamayacağım dedi.. 10..11...12 oldu.. ve arada uyanıp arada uyuyoruz.. annanesi zaten kalktı çoktan sesleri geliyor.. oysa bana sıkı sıkı sarılmış uyuyor hala:)) arada uyandığında ise çok geç kaldım deyip duruyor.. en son dedim ki e uyanıksın neden hala yataktasın!!! güzelim nolur sen kalk, sen buradayken ben hiçbiyere gidemem dedi.. opuyorumnanaktan
ben tabi bu lafın üzerine kalkabilir miyim ordan!! yatağa mıhlanmış gbi oldum, çok zor toparlandım ve kalktım, onuda kaldırdım ancak çıkabildik saat 1de evden...

savunmasız, en saf halini görmek ve dışardaki o mağruru halini görmek beni fena halde etkiledi sanırım.. galiba sevgisini artık biraz daha fazla hissedebiliyorum... ve galiba bende onu daha fazla seviyorum...
 
heheyt be!

sen aşıksın arkadaş... :)))) ben de diyorum bu kız neden pollannacılık oynuyor. :)))) neden aklıma gelmez ki, hay Allah... :)


her hareketinden etkileniyorsun, her şey gözünde anlamlara bürünüyor, işte bu işe bu...

erkekçe ayrıntılar işleri zorlaştırmaya yarar seven kadın için maddi kurallar kalmıyor. ama erkek, kendi oluşturduğu imaja uygun davranmak niyetinde her zaman. sadece kadını değil, çevreyi de düşünüyorlar. o yüzden neyi bekliyorsa sen de o beklediği şeyi beklemek durumundasın. bundan daha önce de bahsetmiştim; kendine göre planları olabilir diye. )


şu kedili konuşmadaki en önemli ayrıntıları sonradan anlatıyorsun bitter olacak iş değil... o olayla ilgili sonradan anlattığın kısım önemli ve çok daha somut. boşanma evlenme konuşmalarını es geçebiliriz bu durumda, o derece yani :)

sen onun hayatındaki lükslerdensin, varlığın onu mutlu ediyor. bu durumda ne demek istediğim de açık. ama tabi ağırdan alman vs mümkün görünmüyor çünkü dediğim gibi: aaaaşıksın. :icecream:

o zaman şunu demek isterim sana; evlilikten beklentilerini açıkça söylemelisin ona artık. öyle ki, senin ağzını aramak zorunda kalmamalı.
 
yılın en iyi aşk hikayesinde süper gelişmeler tüm hızıyla devam ediyor:))bakalım mutlu son ne zaman ama anlaşıldığı kadarıyla o günler çok yakındaa....veeee ne güzel sevgi sözcüklerinii duymakkkaydirigubbakcemile5
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…