Eşiniz eşimin ikizi mi acaba :))))) Okurken inanamadım ..:))) Aynı şekilde bol bol gezmiş,yemiş içmiş,40 yaşında ,en büyük zevki arabalar ve daimi olarak araba fiyatlarına bakmak,yolda bana arabaları sormak :) Araba kelimesinden nefret geldi ..Peki ben ne mi yapıyorum ? Onun değil benim dediklerimin olmasında ısrar ediyorum çünkü ekonomi konusunda çok başarısız ..En azından bunu kabul ediyor ama beni de çok yoruyorBen bu adamla evlendim.
Her şeyi çok iyi. Beni el üstünde tutar, ailesine karşı yanımda durur, evde yardım eder... Sevgi sözcüklerini eksik etmez, kapıdan çıkarken, beni işe bırakırken öper, sevdiğini söyler, arada iyi ki seninle evlenmişim der, çocukları sever, bebeğimizi büyütürken bana yardımcı olacağına da inancım tam...
Gel gelelim savuşturduğumu sandığım araba sevdası devam ediyor.
Dün geldi, dilinin altında bi bakla var belli; 110bin liralık bi araba için pazarlık yapmış, 100bine düşürmüş, bizdekini 43e sayıyorlarmış ama 45 olsun diye ısrar etmiş ve umutlu. O arabayı alınca sınıf atlamış olacakmışızİşin en güzel kısmı da bizdeki arabayı verdikten sonra geri kalan tutarı az bir faizle 1 sene sonra verecek olmamışmız.
Devam etmeden önce bazı hususları belirtmem gerek. Biz sade nikahla evlendik. Bunu hiç dert etmedim çünkü ortaokuldan beri ben düğün yapmayacağım der dururum, fuzuli gelir. Şu anda bana dert olan şey ise arabayı isteme gerekçesi olarak kendi çok severek aldığı arabasını 6 ayı dolmadan sattığını, erkek olduğunu, içkisi kumarı olmadığını, tek zevkinin ve isteğinin bir kere olsun hayalindeki gibi bir arabaya binebilmek olduğunu söyledi. Bu arada kendi arabasını sattığı tutarla kredi borcunu kapattı ve elinde 5 kuruş kalmadı.
Hiçbir zaman parayı ya da eşyayı seven bir insan olmadım, hayatta en sevmediğim şey borçtur, borçlu olmaktır. Evlendikten sonra çamaşır-bulaşık makinesi, ocak, halı, çekyat, tabak çanağı kendim getirdim. Yatak ve köşe koltuk aldık. Bir de buzdolabı. Bu kiralık evde 1 sene durup kendi evimize çıkmayı istediğim ve taşınırken eşyaların ne kadar hırpalandığını bildiğim için gardrop aldırmadım. Daha doğrusu pahalı gardroplardan değil, bekar evlerindekilerin bir tık üzeri gardroplardan ikimize birer tane alıp giyinme odası olarak kullandığımız yere koyduk. Mutfak masam ve sandalyeleri de vardı, taşınırken bir bacağı biraz yamuldu ama idare ederiz, kendi evimize geçerken yenisini alalım dedim.
Kendimce 1 yıllık kalkınma planı yaptım. Kredi kartındaki büyük taksitler bitsin; o arada her ay kenara 3-5 kuruş atalım, benim birikimim + altınlar + o zamana kadar biriktirdiklerimizle gönlümüze göre bir yere geçebilecektik. Eşim de gayet uyumlu görünüyordu, fikirlerime katılıyordu.
Dün akşam bu araba mevzusunu açtıktan sonra şunları söyledi; her şey benim istediğim gibi oluyormuş, istediklerim olduğunda çok mutluymuşum, o bir şey istediğinde yüzüm turşu gibi oluyormuş, o bu araba mevzusunu açtığında gidip yarın alacağım dememiş, güleryüzlü bir şekilde bir öneri getirmiş. Kurutma makinesi alalım demiş aldırmamışım. Ben yorulmayayım diye istemiş. Bu gardropları hiç almak istememiş. O büyük dolaplardan istemiş ama bekar ev dolaplarından aldırmışım. Düz vites kullanamıyorum diye kendi arabasını satmış. Keşke daha o zaman iki arabayı satıp yeni bir araba alsaymışız.
Uygun cümlelerle kendi arabasını sattığında elinde hiç para kalmadığını belirttim. Biz ev alma planı yapıyoruz, Ocakta ev bakmaya başlayalım Nisanda kira kontratı dolunca kendi evimize geçmiş olalım diyoruz, önümüzdeki sene arabanın kalan tutarını (faizle 57bin gibi birşey) nereden bulacaksın diyorum. Biz çocuğun Amerika'da doğmasını planlıyorduk ondan vazgeçtik oraya vereceğimiz tutarla bu aynı miktar niye araba alamıyoruz diyor.
(Amerika'da kuzeni var, en ekonomik şekilde doğumun orada nasıl olabileceğini araştırmıştık, fikir ondan çıkmıştı, hep hayalini kuruyormuş, benim en başından gönlüm yoktu.)
Şimdi sizden akıl istiyorum; ben bu adama bütçe yapmayı nasıl öğretirim? Toplama çıkarma işleminden mi başlayayım napayım? Cep telefonuna günlük harcamaları kaydeden program yükledik kullanmıyor. 40 yaşında ve bu yaşına kadar hiç ama hiç lazım olur diye kenara para koymamış. En çok gücüme giden de muhabbeti geçince Amerika'da şu kadar kaldım, Amsterdam'da şuraları gezdim, İspanya'da La Sagrada var diye anlatıp durması
Yaa ben bilmiyor muydum gezip tozmayı? Nasıl böyle hiç utanmadan üstelik ballandıra ballandıra anlatıp duruyorsun!
Şu an iyi yönlerine odaklanarak kendimi avutmaya çalışıyorum. Evet hep para önemli değil deyip durdum hala aynı fikirdeyim ama para harcama alışkanlığı düzgün olan biri için dua etseymişim, herhalde duam eksik oldu. Annem hep parayı kazanmak önemli değil; herkes bir şekilde kazanır, önemli olan harcamasını bilmek der. Ah anneciğim..
Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim, yeni iş yerimde hiç arkadaşım yok içimi dökmek istedim iyi ki varsınız
Bir konu daha gösterdi ki evlenince düzelmiyor.
Araba için ayağımi yerden kessin bi yerden bi yere götürsun yeterli mantığındayim o yüzden cok pahali arabalara cuzi paralar veren insanlari hiç anlamadım anlayamayacagim galiba:)
Güvendirme kendi birikimine ve arabanaHerkese merhaba
Sevgilimle evlilik yolunda ilerliyoruz. Evlenince İstanbul'a onun yanına geçeceğim.
10 senedir çalışıyorum, bir arabam ve bir evin peşinatı olabilecek kadar birikimim var. Onunsa yeni aldığı ve kredisi devam eden bir arabası var. İkimizin arabası da benzinli.
Haftasonu görüştük ve kısıtlı görüşme süremizde telefonundan bir şeylere bakıp durdu. Meğer beğendiği arabanın internet sitesine bakıyormuş. Bana gösterdi. Özelliklerini anlattı. En donanımlı hali 150.000 liraymış. Evlenince ikimiz arabamızı satıp üzerine kredi çekip ondan alaymışız.Prestij önemliymiş.
Daha önce İstanbul'da şoför olarak trafik stresini çekmektense iş yerine servisle gitmenin benim için çok daha cazip olduğunu, zaten arabanın durduk yerde masraf demek olduğunu söylemiştim. Konuştuğumuza göre bana daha yakın bir evde oturacaktık, o arabayla gidip gelecekti ben de servisle gelip gidecektim.
Bu konuşmamızda İstanbul'da oturacağımız evi almamızın, kirada otursak bile arabalarımızı satıp etimize budumuza göre dizel bir araba alarak kalan tutarı bir şekilde yatırıma yönlendirmemizin daha uygun olacağını söyledim.
Konuşma arabanın 2. elinin 120.000 lira olduğunu söylemesinden sonra kapandı.
Kenarda parası var mı bilmiyorum. Arabasını krediyle aldığı için var gibi gelmiyor. Benim birikimimle ilgili de bir konuşma geçmedi, haberi yok. Öyle şeylerden bahsetmedik hiç.
Size sorum şu; ben bu adamın biraz akılcı davranması ve bu araba sevdasından vazgeçmesi için nasıl bir yol izlemeliyim?
Sinirlenmeden durumu izah et, İlkokul çocuğuna anlatır gibi, daha önceden bu konuları hiç konuşmamış gibi sakin sakin anlat. Emin ol önceki konuştuklarından eser kalmamıştır kafasında
sen birikiminden hiçbir zaman bahsetme
birikimin yokken bile ayağındaki arabanın yükseğinde gözü olandan korkarım, çünkü ayağını yorganına göre uzatmasını bilmiyor gözüyle bakarım
ama bana göre senin birikiminden haberi var, miktardan olmasa da bile muhakkak sen miktar söylemesende para biriktiriyorum demişsindir gbime geliyor
Bence siz bastan sorumlulugu almissiniz adam size guveniyor kadin calissada calismasasa evi gecindirmek erkegin isi derim kizan kizsin ben erkegin tasi sıkar suyunu cikartirim evime bakarim diyenine helal olsun derim karisi calisip ona guvenip israrla kadin istemeden fikrini almadan araba diye tutturaninin cocuktan farki ne benim 2.5 yasindaki oglum boyle israrla oyuncak araba istemez
kendisine tatlı dille prestij denilen şeyin kocaman boş bir balon olduğunu, kapitalist sistemin bize bu dayatmalarla harcama yaptırdığını, düzgün insanlar olabilmek için önceliklerimizin vicdan ve hakkaniyet gibi erdemler olması gerektiğini hatırlatın.
insanlarda ki bu sosyal statü ve prestij algısı çok tehlikeli maalesef ve farkında olmadan hepimizi içine alıveriyor. aman dikkat edin, birikimleriniz şimdilik sizde saklı kalsın.
Simdi onun elinde 0
sizin elinizde arabaniz ve birikmis paralariniz var oylemi
Dogrumu anlamisim.
Bu para ne kadar.
Bence sende kendi arabani sat ustune birikimlerini koy birazda kredi cekip normal bir daire al kendine
Parani car cur ettirme bu adama
Sana guvenmis ondan boyle davraniyor
Gerekirse gozunu korkut bosanicam senden evimi alip cocugumu buyutucem de
Sen calis calis beyfendi luks araciyla gezsin tozsun
Bu erkekler icin fedakarlik yapmaya degmiyor
Çocuk olunca kesin ücretsiz izin isteyeceksiniz. Minicik bebeğini bırakıp kimse işe gitmek istemez. Bizim küçük miktarlı bir kredi borcumuz olmasına rağmen ben iki yıl izin aldım. Eşim alma diyemedi kıyamadı bebeğimize. Paran da varmış al evi, kalanını çek kredi ödesin. Sen de bir süre evde otur bebişinle vakit geçir. Evi nasıl geçindiririm diye düşünmekten araba falan bakamazPara benim hesabımda ama evet doğru diyelim. Bu konu tekrar açılana kadar rahattım ben. Anlaşıyoruz. Kendime daire alayım, boşanırım vs. diyemem. Tek yolum her gün önceliklerimizi tekrar tekrar anlatıp kafasında yer etmesini sağlamak sanırım.
Ama bir musibet bin nasihatten yeğdir derler şeytan diyor ki bebek doğunca da 1 yıl ücretsiz izin alacağını söyleyip tüm insiyatifi ona ver ne yapıyosa yapsın, eşekten düşmüş karpuza dönecek sonunda
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?