Asla para birikmeyen ev

Tüp bebek yapın. Diğerlerini sonra da yaparsınız. Hastaneye gidin. Madem hasarlı değil aşılama yapılsın sonra belli denemelerden sonra tüp bebeğe mecbur geçecekler.
İşte o aşamalardan birinde benim tekrar dış gebe kalma ihtimalim çok yüksek. Çünkü ben hamile kalabiliyorum . Tüplerimde sorun olduğu için bebek rahime ilerleyemeden tüplerde kalıyor. Ki sağ tüpüm zaten yok , olan tüpümde 2. Dış gebelikten dolayı hasar gördü. Ve normal yolla hamile kalma şansım var. ( tek tüple ne kadar kalınabilirse. Amaa dış gebelik geçirmemiş birinden yanlış hatırlamıyorsam aşılama olsa dahi 2 kat daha fazla dış gebelik geçirme ihtimalim var. Ki bu dış gebelik insanın psikolojisini alt üst eden bir şey. İkinci bebeğim için kemoterapi iğnesiyle düşük yaptırdılar. Ben hayatımda böyle ağrı , acı yaşamadım. )
 
İşte o aşamalardan birinde benim tekrar dış gebe kalma ihtimalim çok yüksek. Çünkü ben hamile kalabiliyorum . Tüplerimde sorun olduğu için bebek rahime ilerleyemeden tüplerde kalıyor. Ki sağ tüpüm zaten yok , olan tüpümde 2. Dış gebelikten dolayı hasar gördü. Ve normal yolla hamile kalma şansım var. ( tek tüple ne kadar kalınabilirse. Amaa dış gebelik geçirmemiş birinden yanlış hatırlamıyorsam aşılama olsa dahi 2 kat daha fazla dış gebelik geçirme ihtimalim var. Ki bu dış gebelik insanın psikolojisini alt üst eden bir şey. İkinci bebeğim için kemoterapi iğnesiyle düşük yaptırdılar. Ben hayatımda böyle ağrı , acı yaşamadım. )
Çok geçmiş olsun. Umarım en kısa zamanda sağlıkla kavuşursunuz bebeğinize.
 
Onların çocuk bakmasıyla, bizlerinki bir olabilir mi?
Manevi, yeterlilik olarak söylemiyorum bunu, sadece maddi açıdan bile öyle.
Tek çocuğa her türlü öz bakım ihtiyaçlarını karşılarken harcadığımız tutarla millet 5 tane bakıyor.
Ama işte bakıyor sadece.
Lüks giyim oyuncak vb şeyler değil, en basit aylık rutin kontrolü, özel aşısı, kan tahlili, damlası, hasta olursa ilacı, günlük alması gereken gıdalar vs.

Bakmak fiili insanlara başka anlamlar ifade ediyor.
O yüzden farklılaşıyoruz.
Bana göre dediğiniz gibi çocuk bakmak; onu hayata hazırlamak. Hem eğitimini hem öğretimini desteklemek. Ona ruhsal destek vermek. Istediği kurslara göndermek.ilgilenmek. beraber günde en az 2 saat vakit geçirmek; oyun oynamak, kitap okumak vs.

Bunları yapamıyorsan sırf altını değiştir mama ver banyo yaptır iki sev olay sadece bu değil.
Çocuk yetiştirmek çok ciddi bir sorumluluk.
Bunu idrak edenler az çocuk sahibi oluyor.

Gerçi şu an sırf bir yenidoğanın ihtiyaçları bile en az 1000 1500 tl. Normal bezle mama yedir doktora götür o bile pahalı..ama insanlar üremeye devam ediyor. O yüzden bence insanımız üremek istiyorsa ürer kimse durduramaz..:KK70:
 
Çok geçmiş olsun. Umarım en kısa zamanda sağlıkla kavuşursunuz bebeğinize.
Hayırlısı. Böyle biz zamanda anne olmakta bana bencillik gibi geliyor. Baksanıza corona - her ne kadar vakalar 1200 - 1300 civarı açıklansa da- her yeri sarmış durumda. Ve ne olacağımız belli değil. Vardır bunda da bi hayır deyip şu an için bekleme moduna aldım kendimi.
 
bu site de tam tersi geçimimiz çok iyi az maaşla diyenler kirada ve 3 çocuklu en az yetmiyor diyenlerde de çoğunlukla numunelik tek çocuk var ha ha ha
Aynen öyle..
Numunesiz olanlarda var. Bir kaç üye tanıyorum.
Çocukları yok. 40li yaşlardalar gayet mutlular.


Asgari ücretle hem kirada olup hem 3 çocuğu olanların illa bir yerden desteği vardır. Yoksa geçinmeleri hakikaten imkansız..
 
Ama rica ediyorum. Batı bizi kıskanıyor yani . 😂😂 Bizde seneye kadar 20 bin lira bi peşinat biriktirebilirsek bir külüstür almayı planlıyoruz. 😆😆 Ve bunu da tüp bebek yapma hayalimden vazgeçerek yapıyoruz. Yani önümde iki seçenek var 1. Tüp bebek yapıp anne olma egomu tatmin etmek ( 15 bin lira en az + doğum sonrası işten çıkmam gerekecek buda maddi anlamda zorlanacağımız , bebeğimize yeterli olamayacağımız anlamına geliyor)
devletciğim sol tüpüm durduğu için sağlık raporu çıkarmıyor tüp bebek için ( sağ tüpümden dış gebe kaldım ameliyatla alındı , sonra sol tüpümden dış gebe kaldım. Doktorum tüp bebekten başka şansın yok dediği halde sağlık raporu vermediler. Neymiş tüpüm duruyomuş. E dış gebe kaldım orası hasar gördü belki. Cimerciiimde sağolsun 8 aydır inceliyor konuyu . Neyse sinirlenmeyeyim.
2. Peşinat için para biriktirip. En azından 35 yaşına kadar yaşayamadığım hayatı , haftasonu atla arabana kur çadırını mantığında geçirmek.
Hangisini yapsam bende bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey var Batı hakikaten beni kıskanır . Yani Bu durumumu 😂😂 Düşünsene çocuk mu araba mı seçmek zorundayım. Çünkü neden kıskanmasınlar.
Cok gecmis olsun.
Yorumumu sorarsanız pandemiden sonra arabasız çocuk sahibi olunmamalı fikrindeyim.
Bir yenidoğanla taksiye bile binmek çok risk. Bir yenidoğanın bağışıklığı tam gelişmemiştir. O yüzden eski külüstür de olsa bir araba olmalı. Ben olsam önce araba alırdım.


Bu işin pesine düşün. Size de tüp bebek hakkı verilmeli. Boşuna 15 bin tl niye veresiniz ki. Bir avukata danışsanız acaba neler yapılabilir diye.
 
Hayırlısı. Böyle biz zamanda anne olmakta bana bencillik gibi geliyor. Baksanıza corona - her ne kadar vakalar 1200 - 1300 civarı açıklansa da- her yeri sarmış durumda. Ve ne olacağımız belli değil. Vardır bunda da bi hayır deyip şu an için bekleme moduna aldım kendimi.
Yaşınız 35 galiba. O yüzden dedim. Yumurtalar 35 den sonra kalite ve sayı olarak düşüyor. Ben ihmal ettim. Üstünde durmadım ve geç kaldım. İstiyorsanız vakit kaybetmeyin derim.
 
Geliriniz giderlere göre birikim yapılıcak düzeyde aslında bence nereye para harcadığınızı takip edin 1 ay neler fuzuliyse onlardan uzaklaşmaya çalışın paranın gittiği yeri bilmiyo gibisiniz bence o yüzden birikim olmuyo
 
Çok kolay anlatayım.
Genel olarak benimsemek zorunda oldukları beslenme türü vejeteryan.
Yaşam tarzı maalesef ki 1920lerle aynı.
Başka türlüsüne imkan yok.
Bir üye 27 yaşımdayım, ömrümde bir kere tatile gittim çocukluğumda tanıdık yazlığı, şuan eşimizle aklımıza bile gelmiyor tatil dedi.
Dolayısıyla geçiniyor işte.
İnsan bilmediği isteyemiyor normal olarak.
Bu ülkenin bir vatandaşı olarak ömründe 1 kete tatile giden, gidemeyen insana çok üzülüyorum.
Yemeği içmeyi geçtim, zevktir der susarsın ama bu boyut, hem endişe verici hem de aynı ülkede birbirimizden ne kadar farklı hayatlar yaşadığımızın kanıtı.
Ben de 26 yaşındayım. Çocukken ailecek tatile giderdik 6-7 yaşlarındayken. O zamandan beri hayatımda tatil yapmadım. Kırmızı et hiç almıyorum, hayatımda gidip de almadım. Ailemin evine gidince ancak orda yiyorum. Bazen pişmiş döner ya da kıyma alıyorum köfte yapmak için ayda yılda bir. Dönerle de evde kendim iskender yapıyorum bazen. Kahvaltılık sadece yumurta ve hindi füme alıyorum eskiden çeşit çeşit peynir alırdım şimdi o kadar arttı ki fiyatları alamıyorum. Alamıyor olmam parasızlıktan değil aslında alırım param yeter ama bir 200 gr peynire 20 tl vermek çok geliyor almak istemiyorum. Eskiden süt içerdim kahveye koyardım başka yemekler yapardım bir süt 7 tl oldu onu da bıraktım. Kahveyi sütsüz içiyorum çok acı gelirse içemezsem a101den aldığım kurutulmuş hindistan cevizi rendesiyle evde hindistan cevizi sütü yapıyorum. Yoğurt tavuk sebze bakliyat üzerine genelde beslenme şeklim. Mantar çok severdim artık alamıyorum. Ayda yılda bir gözümü karartıp alıyorum ama sürekli 500 gr mantara 10 tl vermek çok koyuyor.
Beni parasız olmaktan çok zamlar psikolojik olarak etkiledi sanırım. Genel olarak herşeyin en ucuzunu en hormonlusunu alıyorum bakalım bir 20 yıla kaç kanserim çıkacak.
 
Aynen ben de ders almayı düşünüyorum. Kaliteli giyiniyoruz demiş arkadaş. Mesela son aldığı kışlık kaban çizme bot son aldığı spor ayakkabı vs fiyatlarını ve nereden aldığını merak ediyorum. Bu konuda açıklama yaparsa cok dua ederim kendisine . Çünkü yıllardır mont çizme spor ayakkabı almıyorum. Bekarken aldıklarımı eskitiyorum ama artık stoklar da bitti.
Yeme icme olayını da herhalde köylülerin gelip kendi emeklerini satabildigi yerlerden alıyor. 5 tl bamya demiş burada istanbulda 15-20 arası değişiyor. Fasulye 5 tl ye düştü de fazla alıp turşu falan yaptim. 5 tl ucuz geldi düşünün yani. Pazarda bile sadece meyveye haftalık 60 70 tl para veriyorum. Çileği 12 tl den asagı hiç alamadım. Karpuz kavun muz kivi ananas almıyorum . Mevsim meyveleri bu kadar tutuyor.
Ben 5 yılda bir mont alıyorum. Bot da aynı şekilde. Telefonumu da kullanılmayacak hale gelene kadar kullanıp öyle yeniliyorum. Eskiden meyve alırdım, elmalar, çilekler, muzlar. Artık hiçbirisine elim gitmiyor. Bir elma ne kadar pahalı olabilir ya altın suyuyla mı yetiştiriliyor anlamıyorum. Kuaföre yılda bir giderim, kıyafet ayakkabı çanta aldığım yok. Gurbettekilerin ağzında sürekli son model telefon sürekli kıyafet alıyorsunuz ondan diye. Son 5-6 yıldır aldığım kıyafetlerin hepsi benimkiler yırtıldığı veya giyilmez hale geldiği için. Her şeyin en ucuzundan alınca dayanmıyor zaten.
 
Ben de 26 yaşındayım. Çocukken ailecek tatile giderdik 6-7 yaşlarındayken. O zamandan beri hayatımda tatil yapmadım. Kırmızı et hiç almıyorum, hayatımda gidip de almadım. Ailemin evine gidince ancak orda yiyorum. Bazen pişmiş döner ya da kıyma alıyorum köfte yapmak için ayda yılda bir. Dönerle de evde kendim iskender yapıyorum bazen. Kahvaltılık sadece yumurta ve hindi füme alıyorum eskiden çeşit çeşit peynir alırdım şimdi o kadar arttı ki fiyatları alamıyorum. Alamıyor olmam parasızlıktan değil aslında alırım param yeter ama bir 200 gr peynire 20 tl vermek çok geliyor almak istemiyorum. Eskiden süt içerdim kahveye koyardım başka yemekler yapardım bir süt 7 tl oldu onu da bıraktım. Kahveyi sütsüz içiyorum çok acı gelirse içemezsem a101den aldığım kurutulmuş hindistan cevizi rendesiyle evde hindistan cevizi sütü yapıyorum. Yoğurt tavuk sebze bakliyat üzerine genelde beslenme şeklim. Mantar çok severdim artık alamıyorum. Ayda yılda bir gözümü karartıp alıyorum ama sürekli 500 gr mantara 10 tl vermek çok koyuyor.
Beni parasız olmaktan çok zamlar psikolojik olarak etkiledi sanırım. Genel olarak herşeyin en ucuzunu en hormonlusunu alıyorum bakalım bir 20 yıla kaç kanserim çıkacak.
Yaaa neden oyle yapiyorsunuz? Imkaniniz varken hele. Olmasa hadi tamam. Benim icinm acidi burda. Yazik caniniza ama. Hayatta en degerli seyimiz kendimiziz. Ona da iyi bakamayacaksak neden yasiyoruz yani?10 liralardan 20 liralardan bahsediyorsunuz bir de
 
Ben de 26 yaşındayım. Çocukken ailecek tatile giderdik 6-7 yaşlarındayken. O zamandan beri hayatımda tatil yapmadım. Kırmızı et hiç almıyorum, hayatımda gidip de almadım. Ailemin evine gidince ancak orda yiyorum. Bazen pişmiş döner ya da kıyma alıyorum köfte yapmak için ayda yılda bir. Dönerle de evde kendim iskender yapıyorum bazen. Kahvaltılık sadece yumurta ve hindi füme alıyorum eskiden çeşit çeşit peynir alırdım şimdi o kadar arttı ki fiyatları alamıyorum. Alamıyor olmam parasızlıktan değil aslında alırım param yeter ama bir 200 gr peynire 20 tl vermek çok geliyor almak istemiyorum. Eskiden süt içerdim kahveye koyardım başka yemekler yapardım bir süt 7 tl oldu onu da bıraktım. Kahveyi sütsüz içiyorum çok acı gelirse içemezsem a101den aldığım kurutulmuş hindistan cevizi rendesiyle evde hindistan cevizi sütü yapıyorum. Yoğurt tavuk sebze bakliyat üzerine genelde beslenme şeklim. Mantar çok severdim artık alamıyorum. Ayda yılda bir gözümü karartıp alıyorum ama sürekli 500 gr mantara 10 tl vermek çok koyuyor.
Beni parasız olmaktan çok zamlar psikolojik olarak etkiledi sanırım. Genel olarak herşeyin en ucuzunu en hormonlusunu alıyorum bakalım bir 20 yıla kaç kanserim çıkacak.
Alabiliyorum diyorsanız almalisiniz. Allah korusun sağlıklı beslenmeyerek yaptığınız birikimi hatta daha fazlasını hastanelere dökmek zorunda kalabilirsiniz yoksa.
 
[/QUOTE]
Ben de 26 yaşındayım. Çocukken ailecek tatile giderdik 6-7 yaşlarındayken. O zamandan beri hayatımda tatil yapmadım. Kırmızı et hiç almıyorum, hayatımda gidip de almadım. Ailemin evine gidince ancak orda yiyorum. Bazen pişmiş döner ya da kıyma alıyorum köfte yapmak için ayda yılda bir. Dönerle de evde kendim iskender yapıyorum bazen. Kahvaltılık sadece yumurta ve hindi füme alıyorum eskiden çeşit çeşit peynir alırdım şimdi o kadar arttı ki fiyatları alamıyorum. Alamıyor olmam parasızlıktan değil aslında alırım param yeter ama bir 200 gr peynire 20 tl vermek çok geliyor almak istemiyorum. Eskiden süt içerdim kahveye koyardım başka yemekler yapardım bir süt 7 tl oldu onu da bıraktım. Kahveyi sütsüz içiyorum çok acı gelirse içemezsem a101den aldığım kurutulmuş hindistan cevizi rendesiyle evde hindistan cevizi sütü yapıyorum. Yoğurt tavuk sebze bakliyat üzerine genelde beslenme şeklim. Mantar çok severdim artık alamıyorum. Ayda yılda bir gözümü karartıp alıyorum ama sürekli 500 gr mantara 10 tl vermek çok koyuyor.
Beni parasız olmaktan çok zamlar psikolojik olarak etkiledi sanırım. Genel olarak herşeyin en ucuzunu en hormonlusunu alıyorum bakalım bir 20 yıla kaç kanserim çıkacak.
öğrenci mısınız? çalışıyor musunuz?
 
Ben de 26 yaşındayım. Çocukken ailecek tatile giderdik 6-7 yaşlarındayken. O zamandan beri hayatımda tatil yapmadım. Kırmızı et hiç almıyorum, hayatımda gidip de almadım. Ailemin evine gidince ancak orda yiyorum. Bazen pişmiş döner ya da kıyma alıyorum köfte yapmak için ayda yılda bir. Dönerle de evde kendim iskender yapıyorum bazen. Kahvaltılık sadece yumurta ve hindi füme alıyorum eskiden çeşit çeşit peynir alırdım şimdi o kadar arttı ki fiyatları alamıyorum. Alamıyor olmam parasızlıktan değil aslında alırım param yeter ama bir 200 gr peynire 20 tl vermek çok geliyor almak istemiyorum. Eskiden süt içerdim kahveye koyardım başka yemekler yapardım bir süt 7 tl oldu onu da bıraktım. Kahveyi sütsüz içiyorum çok acı gelirse içemezsem a101den aldığım kurutulmuş hindistan cevizi rendesiyle evde hindistan cevizi sütü yapıyorum. Yoğurt tavuk sebze bakliyat üzerine genelde beslenme şeklim. Mantar çok severdim artık alamıyorum. Ayda yılda bir gözümü karartıp alıyorum ama sürekli 500 gr mantara 10 tl vermek çok koyuyor.
Beni parasız olmaktan çok zamlar psikolojik olarak etkiledi sanırım. Genel olarak herşeyin en ucuzunu en hormonlusunu alıyorum bakalım bir 20 yıla kaç kanserim çıkacak.
İçimi dağladın yahu...

Yapma bunu, alabilecek imkanın varken, pahalı diye almazlık etme.
Azar azar, 1 er porsiyonluk al ama mutlaka al.
Evet, hayat aşırı aşırı pahalı.
Paramız sürekli değer kaybediyor, malımız ve emeğimiz eriyor.
Bunlar yadsınmaz gerçekler ama ne de olsa bir gün öleceğiz diyerek yaşamayalım mı?
O günün yarın olduğunu bilmediğimiz için, bilakis elde varolan imkanla en güzel şekilde yaşamak gerek.
 
İçimi dağladın yahu...

Yapma bunu, alabilecek imkanın varken, pahalı diye almazlık etme.
Azar azar, 1 er porsiyonluk al ama mutlaka al.
Evet, hayat aşırı aşırı pahalı.
Paramız sürekli değer kaybediyor, malımız ve emeğimiz eriyor.
Bunlar yadsınmaz gerçekler ama ne de olsa bir gün öleceğiz diyerek yaşamayalım mı?
O günün yarın olduğunu bilmediğimiz için, bilakis elde varolan imkanla en güzel şekilde yaşamak gerek.
Olay sadece para pahalılık değil belki de genel olarak bir boşvermişlik var. Her gün gecelere kadar 3 kuruş paraya çalışıp bir de dışarı çıkınca 3 kuruş paranın değerinin 1 kuruşa indiğini görmek çok zor geliyor.
 
Olay sadece para pahalılık değil belki de genel olarak bir boşvermişlik var. Her gün gecelere kadar 3 kuruş paraya çalışıp bir de dışarı çıkınca 3 kuruş paranın değerinin 1 kuruşa indiğini görmek çok zor geliyor.
Hayat pahalı diye insan kendini cezalandırır mı, elbette hayır!
Bunu değiştirmenin yolu bu değil, göz göre göre yaşıyoruz işte.
Yapabileceğimiz şeyler sınırlı fakat insanlar olarak bulunduğumuz koşullara hemen adapte olma gibi üstün bir özelliğimiz var.
Böyle durumlarda olumsuz olsa dahi, olumlusunu görüp yine de en iyi şekilde imkanımız dahilinde yaşamak, bizi mutlu edip yarına bir gaye olacaktır hayatımızda.
Yoksa dediğiniz gibi kısır döngüye gireriz ve içinden çıkılmaz bir depresyon baş göstermesi kaçınılmazdır.
İnsanı ayakta ve yarına sağlam tutan şey, elde edemedikleri yani hayalleridir.
Var elbet hepimizin bir hayali, ulaşınca sıradaki gelir.
Olmak zorunda...
 
Ben 5 yılda bir mont alıyorum. Bot da aynı şekilde. Telefonumu da kullanılmayacak hale gelene kadar kullanıp öyle yeniliyorum. Eskiden meyve alırdım, elmalar, çilekler, muzlar. Artık hiçbirisine elim gitmiyor. Bir elma ne kadar pahalı olabilir ya altın suyuyla mı yetiştiriliyor anlamıyorum. Kuaföre yılda bir giderim, kıyafet ayakkabı çanta aldığım yok. Gurbettekilerin ağzında sürekli son model telefon sürekli kıyafet alıyorsunuz ondan diye. Son 5-6 yıldır aldığım kıyafetlerin hepsi benimkiler yırtıldığı veya giyilmez hale geldiği için. Her şeyin en ucuzundan alınca dayanmıyor zaten.
İki sene önce 400 TL ye aldığım kaz tüyü mont bu kış yüzde kırk indirimde 850 tlydi. Sezonda alsan 1700 liralık bir fiyatı vardı. Gözüm gibi bakıyorum artık montuma eskimesin diye. Botların fiyatları da aynı şekilde ve her sene bir çizme yada bot ihtiyacım oluyor. Kaliteli almak istiyorum o yüzden bir ay lükse kaçsam en az iki ay özel harcamalarımdan kısıyorum
 
İki sene önce 400 TL ye aldığım kaz tüyü mont bu kış yüzde kırk indirimde 850 tlydi. Sezonda alsan 1700 liralık bir fiyatı vardı. Gözüm gibi bakıyorum artık montuma eskimesin diye. Botların fiyatları da aynı şekilde ve her sene bir çizme yada bot ihtiyacım oluyor. Kaliteli almak istiyorum o yüzden bir ay lükse kaçsam en az iki ay özel harcamalarımdan kısıyorum
Yıl 2008, bir çizme aldım ama piyasanın 3 katı değeri.
O zaman 450 tl mi ne verdik indirimde, anneme ‘saçmalama ne yapacağım ben bunu, öğrenciyim’ diyordum.
Kadının bildiği varmış meğer...
Ben o çizmeyi geçen sene baskılar sonucunda attım.
İçi kürklü, sıfır topuk, dışı nubuk ve katlanıp bot Ugg gibi oluyordu.
10 sene her kış aylarca giyilip, hiçbir şey olmaz mı, olmadı yahu!
Öğrenciliğim bitti, evlendim, 2 çocuğum oldu e artık vedalaş dediler de verdim birine😂
 
Maaşımız aynı .
Eve 7.700 tl civarında maaş giriyor.
4.500 tl konut kredimiz var.
Ayda 500 bazen 1000 tl arası kredi kartı borcu ödüyoruz.
Geri kalan mutfak fatura vs zaten .
Gayette yiyen gezen çiftiz.
Gene de biriktiriyoruz her ay olmasa da 3 4 ayda bir dolar alıyoruz. Cok şükür ala ala baya iyi birikti. Bu ay yine aldik dolar , ayın sonunda da 1 gram altın almayı düşünüyoruz.
Bilmiyorum biz hiç zorlanmıyoruz konut kredisi olmasına rağmen ..hic kısıtlamıyoruz kendimizi . bir yerden destek te görmüyoruz. Ben 10 bin maaş alıp yetinemeyenleri asla anlayamıyorum..
Bence harcamalarınızı gözden geçirin.
 
Back
X