Canım yavrum daha çok gençsiniz ve hissettiklerinizde çok haklısınız. Sonuçta biz ne dersek diyelim, siz bizden çok daha iyi biliyorsunuz aslında doğru olan şeyleri ama sonuçta bizler bir şekilde ama az ama çok mutlaka ve biryerlerde başka insanlarla yaşamak zorundayız. Ha işte asıl sorun da burada zaten. Güya, en medeni ve en sosyal canlıyız kim sorarsa hepimiz bu konuda mangalda kül bırakmayız yeri geldiğinde.
Gelgelelim, biz insanız ve bizi insan olarak diğer canlılardan diğer kıpır kıpır hareket halinde olan tüm kainattaki her yaratılmıştan daha öte kılan şey şu görünen yüzümüz değil görünmeyen o güzel üzere yaratılmış olan kalplerimiz ve gönül boyutumuz. Ama bunun idrakinde olma konusunda maalesef ki çok da iyi olduğumuz veya yeterli olduğumuz söylenemez.
Yani kalp denilen şey öyle yaşamak için atışını duyduğumuz halinden bile çok çok öte birşey. Hele ki o ağaçlara kazınıp içinden Eros un oku geçirilen şeklinde olduğu basitlikte birşey ise asla değil. Hepimiz bunun idrakinde olmak zorundayız. Biz insanlar böyle olamayınca da, eğer şu an içinde bulunduğunuz konuda diyelim ki bir probleminiz olmasaydı bile, inanın daha farklı birşeyler yüzünden kendini bilmez birileri tarafından yine bir şekilde bir rahatsızlık hissediyor olabilirdiniz. Buna inanın çünkü hal böyle ne yazık ki,,,
Size yazmış olanların söylediği her kelime her satır o kadar güzel ki, ben buraya yazan herkesin eline yüreğine sağlık diyorum ve bir insan olarak kendilerine gerçekten tüm yüreğimle teşekkür ediyorum, Allah hepsinin kalplerine göre herşeyin en güzelini en hayırlısını versin inşallah her biri için duam bu. Hepimizi iyilerle ve iyiliklerle karşılaştırsın Yüce Mevlam.
Sözün özü, görünüş bakımından zaten tedaviniz sürüyor ve inşallah iyi sonuçlanacaktır. Diğer taraftan, sorun veya problemle cebelleşmek yerine, en doğru çözüm için en kısa sürede ilk adımı atmanız gerekiyor. Ben sevgisiz, saygısız, edepsiz bir insan asla değilim, yanlış anlaşılmak istemem. Ama şu sözü de çok seviyorum ve çok adil buluyorum.
Hakedenden hakettiğini esirgemek, müstehak olandan da müstehak olduğunu esirgemek doğru değildir.
Eğer birileri sizin ruhunuzu hem de hiç hakkı olmadığı halde kendini bilmez bir şekilde incitebiliyorsa, sizin bundan dolayı üzüntü yaşamak yerine tek çareniz ve bence de en iyi çözüm ve en doğru şey, siz de onlara yaptıkları davranışın ne kadar çirkin olduğunu hissettirebilirsiniz aynı onların yaptıkları gibi bir bakışınızla, siz de içinizden gelen ve onların aksine haklı olan tepkinizi ve bu duygunuzu gizlemeden onlara aktarabilirsiniz. Belki böylece kendini bilmez bir takım insanların biraz da olsa ıslah olmasına da katkınız olur diye düşünüyorum.
Bunu sevgisizlik olarak algılamanızı asla istemem çünkü amacım böyle birşey değil. Evet değişik geldiği için bir şekilde insanların gözü ilişebilir ona eyvallah derim, ama eğer fazlasını sizin de anlattığınız gibi daha fazlasını hissettirebilecek kadar kendilerini bilmeyenlere yapılacak başka bir şey yok.
VE en önemlisi de böyle insanların, sizin kendi adınıza yapmak istediğiniz hiçbirşeye engel olmasına müsaade etmemeyi başarmak zorundasınız. İşte burada iş sadece size kalıyor.
Eğer isterseniz bunu kesinlikle başarabildiğinizi görebileceksiniz. Herşeye rağmen gitmek istediğiniz bir sinema veya bir arkadaş görüşmesine veya ne yapmak istiyorsanız en çok yapmayı istediğiniz bir şeyi, en kısa sürede bu duygu ve bu kararlılıkla yapmayı hemen denemelisiniz.
Biliyorum kolay değil, ama bunu başarabildiğiniz anda, aslında eğer isterseniz ne kadar kolay olduğunu ve her ne olursa olsun kendi yaşam özgürlüğünüzün dizginlerini asla başkalarının eline bırakmamayı, siz istemezseniz kimsenin size bunu yapamayacağını kendiniz de görmüş olacaksınız. Ve bu sizin için de inanın çok güzel bir duygu olacak. Bence bunu hiç geciktirmeyin lütfen. Hiçkimsenin içinde bulunduğu halin ve kendisinin hiç bir emeği olmadığı görüntüsünün, ne kadar o haliyle kalacağının ve bir dakika sonra ne hale gelebileceğinin hiçbir garantisi yok. Bunun idrakinde olan insanların yürekleriyle birlikte olmayı ve diğerlerini görmemeyi tercih etmelisiniz. Bu seçme şansınızı ve hakkınızı kullanmayı ertelemeyin.
Güzel bir yaz gününün, apaydınlık bir güneş huzmesinin, yerde bitmiş bir çimenin, parkta oynayan çocukların, aldığınız bir nefesin bile güzelliğini yaşamanıza kimsenin engel olmasına lütfen ama lütfen izin vermeyin, bu duyguların güzelliğiyle birlikte olmayı, olumsuz insanların engelleriyle birlikte olmaya tercih edebilirsiniz.
Bunu yaparken, o an yanınızda olmasalar bile yürek olarak sizinle birlikte olabilecek milyonlarca insanın var olduğunu biliyor olmanız dışında, sizin bulunduğunuz yerlerde veya mekanlarda bulunan kendini bilmez insanların aslında kaybolup gittiğini görebilecek ve hatta bir gün onların varlığını bile unutabileceksiniz zaten. Ben en kısa sürede bu tebessümü hissedip yaşayabileceğinizden ve Allah ın izniyle bunu başarabileceğinizden eminim ve bunu çok istiyorum.
Önünüzde bu duygularla geçirmeniz ve yaşamanız gereken koca bir ömür var normal şartlarda, yaşınızı gözönünde bulundurduğumuzda öyle değil mi? Niye aksi olsun ki? Unutmayın siz müsaade etmediğiniz müddetçe sizi kimse incitemez. Buna izin vermeyin. En kısa zamanda bu konuda küçük de olsa bir adım atmanızı sizden özellikle istirham ediyorum ve eğer paylaşmak isterseniz sonuçlarıyla birlikte ne zaman ve ne kadarından isterseniz o kadarını olmak üzere her zaman paylaşabilirsiniz.
Ama hemen bir denemede pes etmek yok öyle. Aynı bisiklete binmek gibi, aynı yüzmek gibi... Bir dolu insan ben yüzme bilmiyorum diye yazlıklarının önünde sadece bellerine kadar suya girip çıkarak hayatlarının sonuna kadar hiç yüzmeden gelip giderler. Oysa insan bisiklete binebiliyor, yüzebiliyor da öyle değil mi? Tek fark denemek ve pes etmemek. Tabii ki başlangıçta biraz su yutacaksınız öyle hemen uzun mesafeli kulaç atmayı beklemeyin. Tabi ki pedalı daha bir kere bile çeviremeden düşeceksiniz bir kaç kere, biraz dizler kanayacak. Sonra bir pedal bir pedal daha derken artık düşmeden bisiklete biner hale geleceksiniz. İşte aynı öyle olacak. Önce bu antrenmanları yapmadan hani o istediğiniz şeyleri dilediğinizce ve gönlünüzce gerçekleştirebilmeniz ne kadar mümkün olur? İşte böyle düşünmelisin.
Sonuçta her konuda ve herşey sadece bir adımla başlar. Evet sadece bir adımla ve sonrasında çorap söküğü gibi gelir ve çok şey olur.
Unutmayın! Dünyanın en iyi maratoncusu bile eğer ilk adımını atmazsa sonuçta bir hiçtir. Ya Rabbimin verdiği bunca güzellikleri ve O nun ilmini, O nun sanatını, O nun sen de dahil olmak üzere hepimize lütfedip bağışladığı bir dolu inanılmaz nimetleri ve güzellikleri tercih edip yaşayacaksın, ya da gereksiz yere (belki kendi başına olsan hiç de önemsemeyeceğin aslında küçücük bir problem bile olmayacak ama başka insanlar nedeniyle koca bir sorun olan küçücük bir şey yüzünden) bazı insanların bunu gölgelemesini tercih edeceksin.
İlkini tercih etmek çok daha doğru ve mantıklı öyle değil mi? Allah yar ve yardımcın olsun.
Görüşmek üzere Sevgimle.