Babamın beklentisi

Annem evet kesinlikle tepki vermeliydi ama hiçbir zaman tepki veren bir anne olmadı ne yazık ki. Ne bu konuda ne kendi için ne de bizim için. 9 yaşında dedem beni bayıltana kadar nefessiz bırakınca bile annem sadece izlemiş asla ses çıkarmamış elinden almamış. Hayatımın hiçbir alaninda sanırım annem tarafından savunulmadim ve bunu böyle kabul ettim. Benim annem pasif bir insan, inanın annemden beklentim yok hatta onu anlıyorum bir yerde..
Gerçekten yaşadıklarınıza çok üzüldüm ama siz de anneniz gibi pasif olmayın lütfen. Biraz dişli olun savunun kendinizi. Kendi kendinizin kahramanı olun ki siz de o güç fazlasıyla var.
Babanız olmasa o kişi ben neler derdim de size ayıp olmasın diye demiyorum. Aslında bu gibi anne babaya borç takan, sürekli para isteyen yine de memnun olmayan evlat müstahak. Ne para verin ne de ilgi verin ayrıca saat 10 nedir yani eğer büyük bir şehirdeyseniz 11-12 bile tam geç değil biraz alıştırın ailenizi laf söyleseler bile he deyin geçin.
 
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.

Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.

Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .

Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.

Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.

Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.
Öff taktığına değmez seni okuldan alan babaya mi yaranmaya çalışıyorsun hala. Sakın böyle bir hata yapma sakın ! Ezilme böyle bir yükün yok senin yok!
Meymenetsiz herif. Daha adam olamamış dediği lafa bak.
Yüzüne birşey derse hemen dersin beni sen mi okuttun da karşılık bekliyorsun diye
 
Psikolojik şiddet görmek insanı doğru ile yanlışı ayırt etmesini önlüyor kalbinde. Bunu yaşamayan bilemez
Ya ben bunu kabul etmiyorum. O zaman evlenmesin yani adamın suçu ne. Biz hiç görmedik mi psikolojik şiddet sanki, artık üstünden 20 sene geçmiş yani bir silkelenip kendine gelmesi lazım. Her sorunu olanın problemli hayatını devam ettirmesini normal göremiyorum.
 
Annem evet kesinlikle tepki vermeliydi ama hiçbir zaman tepki veren bir anne olmadı ne yazık ki. Ne bu konuda ne kendi için ne de bizim için. 9 yaşında dedem beni bayıltana kadar nefessiz bırakınca bile annem sadece izlemiş asla ses çıkarmamış elinden almamış. Hayatımın hiçbir alaninda sanırım annem tarafından savunulmadim ve bunu böyle kabul ettim. Benim annem pasif bir insan, inanın annemden beklentim yok hatta onu anlıyorum bir yerde..
Onu anlıyorum diyene kadar sana üzülüyordum şimdi ise kızıyorum anlama bu durumu çünkü bu saf kötülük!
Senin evrensel ahlak yargıların şaşmış. Bir psikologa gitmelisin normal değilsin sen de.
 
Ya ben bunu kabul etmiyorum. O zaman evlenmesin yani adamın suçu ne. Biz hiç görmedik mi psikolojik şiddet sanki, artık üstünden 20 sene geçmiş yani bir silkelenip kendine gelmesi lazım. Her sorunu olanın problemli hayatını devam ettirmesini normal göremiyorum.
Bunu ben de kabul etmiyorum ve konu sahibine kızıyorum! Ben psikolojik ve fiziksel şiddetin dibini gördüm üvey baba ; beni ezen anneannemde bırakıp giden anne... vs vs . Ama bunları baz alıp değer yargilarimizi degistirmedik çünkü gerek psikolojik destek gerek kişisel gelişim kitapları gerek psikiyatri hapları falan. Yani gerçekten koskoca kadın öldün artık konu sahibi kendine gel
 
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.

Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.

Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .

Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.

Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.

Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.
Şaka mı yapıyorsunuz, siz neden kendinizi kötü hissediyorsunuz ki, babanız bir kaşık suyu hak etmiyor bana göre. Ev araba yapmak onun görevi idi.
Sizi okuldan almış kendi cabanizla bir yerlere gelmissiniz şimdi hangi yüzle beklenti içine giriyor. Sizin yüzünüze bakarken utanması mahcup olması lazım. Kadınlara değer vermeyen sıkıntılı bir tip gibi duruyor.
 
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.

Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.

Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .

Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.

Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.

Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.
Baban cok biliyosa ogluna cektirsin kredi. Adam sana lise diplomasini bile cok gormus. Yarim milyondan fazla kredi mi bekliyomus senden? Hayatini babana ipoteklersin cekersen. Evlafin hayirsizi oldugu gibi sana da babanin hayirsizi denk gelmis.
 
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.

Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.

Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .

Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.

Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.

Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.
Şaka mı bu? Cidden bu yazdıklarını kendin okudun mu kuzum? Sen de annene söyle o zaman ben evlenicem çeyiz düzucem ona kredi çekicem diye. Tüm hayatın boyunca dayak ye el kadar kızken özenip birinden hoşlandin diye okuldan alsınlar geleceginle oynasınlar dayak hakaret şiddet ayrı eğitimini kosteklemeleri ayrı. Yurtdisinda yaşasan seni ailenin elinden alırlardı. Annen için de muhtemelen ama anam diyosun ama annen anne olsaydı kapı gibi arkanda durur gerekirse boşar ev temizler ama bunlara razı gelmezdi. Şimdi de babam beş yıldır çok iyi. İyi dediğin de hala esirsin sadece dovmuyor sovmuyor eminim laf sokup işine gelmediği zaman canını sıkıyor hala köle gibi karisiyor. Hadi diyelim tam tersi oldu adam beş yıldır gerçekten iyi biri oldu seni destekleyen biri ki değil biliyosun iyi falan olmadı, sen affetsen bile küçük ceylin affediyor mu? 9 yaşındaki ceylin, 13 yaşındaki ceylin , okuldan alındığı zaman ağlayan sabaha kadar dayak yemiş şekilde yastığa kapanan ne hata yaptığını anlamayan ceylin? Onlar affediyomu da bir de hayatını verdiğin yetmiyormuş gibi gelecekteki hayatını ipotek altına alıp bir de doğmamış kızının rızkını yedireceksin? Annenden ne farkın kalacak? Şimdiden dik durmayı öğren ve sınırlarını çiz korkma. Bir başla gerisi gelir. Yoksa kızına böyle bir örnek olarak annelik yapacaksın. Bunu yapma. Gerekirse vur kapıyı çık, apartlarda bir göz odada kal ama yapma
 
Annem evet kesinlikle tepki vermeliydi ama hiçbir zaman tepki veren bir anne olmadı ne yazık ki. Ne bu konuda ne kendi için ne de bizim için. 9 yaşında dedem beni bayıltana kadar nefessiz bırakınca bile annem sadece izlemiş asla ses çıkarmamış elinden almamış. Hayatımın hiçbir alaninda sanırım annem tarafından savunulmadim ve bunu böyle kabul ettim. Benim annem pasif bir insan, inanın annemden beklentim yok hatta onu anlıyorum bir yerde..
Anneniz kızının canına dahi kast edilirken susmuş hangi noktada onu anlıyorsunuz?
 
Onu anlıyorum diyene kadar sana üzülüyordum şimdi ise kızıyorum anlama bu durumu çünkü bu saf kötülük!
Senin evrensel ahlak yargıların şaşmış. Bir psikologa gitmelisin normal değilsin sen de.
Manipule edilmiş sindirilmis ben çok iyi anlıyorum onu. Aynı dönemden geçtim ama bir kere dik durdum karşısına çıkıp hayır dedim korkmadim ondan sonra gerisi geldi.
 
Benim babam yok üç kardeşiz zamanında bizi terkedip gitmiş kardeşlerim küçük yaşta çalışmaya başladılar ben iki yıllık okudum atandım 3 sene sonra da evlendim ben bile demedim ki evlenmeyeyim aileme bakayım diye. Annem mesela hiç çalışmadı evde orgu dantel isi bile yapabilirdi yapmadı. O bile küçücük yaşta çocuklarının çalışmasına yanmıyorsa ben neden evliligimden aile kurmamdan feragat edeyim ki 3 yıl destek oldum zaten. Ben dogurmadim o çocukları bende bakmak zorunda değilim kardeşlerim canım ciğerim ama benimde bir hayatım var. Sizin hele hiç bir mecburiyetiniz yok öyle bir anne babaya karşı.
 
Öncelikle kendinizi suçlamanızı anlıyorum. Çünkü hep suçlanmaya, eleştirilmeye alıştınız bu size tanıdık bir duygu ama dışarıdan bir gözle bakarsanız bu şekilde hissetmeniz doğru değil. Elinde imkan varken imkanlarını ailesi için harcamamış, erkek evladına yüklemediği sorumluluğu kız evlada bir borç olarak gören bir babaya buna ses çıkarmayan bir anneye hiç bir şey borçlu değilsiniz. Neden siz bundan sonraki hayatınız da kendinize ait olmayan borcun yükü altında ezilin, hemde şu anki konumunuza bile kolay bir şekilde değil ezilerek ulaşmışken. Üstelik en sonda malları da sizden kaçırıp miras olarak bile bırakmaz bu zihniyet. Dünyaya gelmeyi siz seçmediniz, aileniz evlat sahibi olmayı seçti. Size sorumluluğu olan onlar siz değilsiniz.
 
Sen hiç mi kırgınlık kızgınlık emaresi göstermedin ki sana bunu söyleme, senin üstünden plan yapma cesareti buluyorlar…
 
Babanız sorumsuz, anneniz pasif. Çekeceğiniz kadar çekmişsiniz kahırlarını.

Okutmadığı kızının kendi çabalarıyla ayaklarının üzerinde durmasına şükretmeyi bilsin. Onun aklıyla hareket edip, mücadele etmeseydiniz şuan evlilik masraflarını o karşılayacaktı.
 
Şimdiki ev satılıp üzerine 600 bin konulup yeni ev alınacak başka bir yerden.
Sakın kredi falan çekme.Hayatını yakarsın.Gençliğin zampara bir babanın borcunu ödemekle geçer.Vicdan azabı yapıp çekersin krediyi.Ödemeleri yaparken kendinden fedakarlık edince pişman olursun fakat iş işten geçmiş olur.Yakma kendini.Şöyle düşün evleniceğin kişi aynısını yapsa sen onunla evlenir misin.
 
X