- 11 Aralık 2018
- 42.602
- 264.708
- 598
Ya anlamıyorum eşiyle ayrıysa ilgilenmelisin vs diyenleri. Bu adam çocuk mu? Bu adam yaşlı mı? Ameliyatlı da hareket mi edemiyor? Bu adam 50 yasınca gencecik şeker hastası. Sokağa çıkın şeker hastası 50 yasında insanlara bakın o zaman anlarsınız babanızın bencillik ettiğini duygu sömürüsü yaptıgını. Benim babaannem ben cocukken ay kızım yaslıyım ay kızım şeker hastasıyım derdi. Ben de anneme kızardım hastalıgını önemsemiyo diye. Simdi bakıyorum 47 yasındaymıs sapasağlammış kızıyorum valla benim duygularımı sömürmüs diye. Anneannem de su an 78 yasında, akciğer ameliyatı sonrası haricinde kimseden bakım beklemedi hala da hastanesine marketine kendi gidiyor.
hastalık için yaş sınırı var sanki.. benim annemde 57 yaşında vefat etti ve 15 sene hastalık çekti.. herkes sadece romatizması var neden hep başındasın diyordu.. iyi ki hep başında olmuşum
Eşinden ayrı olduğu için değil babası olduğu için ilgilenmeli.
Diyabet öyle hafife alınacak bir hastalık değil yaşı kaç olursa olsun. Öyle olsa diyabetlilere engelli raporu verilmezdi. İyi ve dikkatli beslenmeli, kendine bakmalı, spor yapmalı. Bunları yapmazsa organ hasarları, uzuv kayıpları çok kısa zamanda ortaya çıkar. Bu adam belli ki tek başına kendine bakamıyor, organ hasarı ihtimali çok yüksek. Ne diyelim konu sahibine? Kendi haline bırak organları iflas etsin yatağa düşünce bakarsın. Uygun mu?
Diyabetin ne olduğunu hiç bilmiyordum kusura bakmayın şimdi gidip insulin iğnesiyle kendimi cezalandırıyorum. Benim sinirlendiğim şey dünyada yaşlılar hayat enerjisiyle gezip tozarken bizim yaşlılarımızın (bak yaşlı dedirttiniz adam 50 yasında) en basit (evet basit, bilinçli olur, tedavisine uyarsa hayat tarzını değiştirirse inanılmaz basit bi hastalık) bir hastalıkta bile ölüyorum bitiyorum moduna girmesi. Sürekli evlatlardan ilgi beklemesi, hayatlarını onlara göre ayarlamalarını beklemeleri, istediklerini alamayınca duygu sömürüsüyle hayatı zehir etmeleri. Şeker hastası olan çocukların ne kadar zorlandığını biliyor musunuz? Çünkü onlar bir ömür bu hastalıkla yasıyor, yetişkinler gibi hap kullanamıyor insulin bağımlılar ve en önemlisi çocuklar. Sürekli karbonhidrat saymak insulin hesaplamak veya canlarının çektiği şeyden mahrum kalmak onlar için yıkıcı oluyor. Ama gerçekten kusura bakmayın da 50 yasında bi adamın kaprislerine ah canııııım diyemeyeceğim
Eşinden ayrı olduğu için değil babası olduğu için ilgilenmeli.
Diyabet öyle hafife alınacak bir hastalık değil yaşı kaç olursa olsun. Öyle olsa diyabetlilere engelli raporu verilmezdi. İyi ve dikkatli beslenmeli, kendine bakmalı, spor yapmalı. Bunları yapmazsa organ hasarları, uzuv kayıpları çok kısa zamanda ortaya çıkar. Bu adam belli ki tek başına kendine bakamıyor, organ hasarı ihtimali çok yüksek. Ne diyelim konu sahibine? Kendi haline bırak organları iflas etsin yatağa düşünce bakarsın. Uygun mu?
Diyabetin ne olduğunu hiç bilmiyordum kusura bakmayın şimdi gidip insulin iğnesiyle kendimi cezalandırıyorum. Benim sinirlendiğim şey dünyada yaşlılar hayat enerjisiyle gezip tozarken bizim yaşlılarımızın (bak yaşlı dedirttiniz adam 50 yasında) en basit (evet basit, bilinçli olur, tedavisine uyarsa hayat tarzını değiştirirse inanılmaz basit bi hastalık) bir hastalıkta bile ölüyorum bitiyorum moduna girmesi. Sürekli evlatlardan ilgi beklemesi, hayatlarını onlara göre ayarlamalarını beklemeleri, istediklerini alamayınca duygu sömürüsüyle hayatı zehir etmeleri. Şeker hastası olan çocukların ne kadar zorlandığını biliyor musunuz? Çünkü onlar bir ömür bu hastalıkla yasıyor, yetişkinler gibi hap kullanamıyor insulin bağımlılar ve en önemlisi çocuklar. Sürekli karbonhidrat saymak insulin hesaplamak veya canlarının çektiği şeyden mahrum kalmak onlar için yıkıcı oluyor. Ama gerçekten kusura bakmayın da 50 yasında bi adamın kaprislerine ah canııııım diyemeyeceğim
ne kadar insancıllıktan uzak bir tutum. ister 50 ister 40 ister 75 yaşında olsun anne-baba olmasını da geçtim bu bir insan. herkesin bünyesi farklı. belki de diyabeti geç farkedildi ve bu sürede organları hasar gördü. bir anne baba zor durumda çocuğundan değilse kimden destek isteyecek ?
dünyada bütün yaşlılar hayat enerjisiyle gezmiyor. sosyal medyada sadece o enerjiyle gezenler göze batıyor.
herşeyi geçtim çocuğunu yetiştirmek için çabalayan anne babalara duygu sömürüsü yapıyor demek bana göre gerçekten ayıp.
neyse, 50li yaşlarınızda umarım siz hiçbir hastalığı olmayan, bitmeyen hayat enerjisiyle gezen biri olursunuz.
aa olur mu? bu tamamen şımarıklık. nasıl ilgi bekler çocuğundan..
ne düşündüğümü yazmışsınız tebrik ediyorum.Babama genel anlamda üzülsemde yıllardır sürekli duygu sömürüsü yapan.diyabet hastalığı olduğu halde tatlı ve hamur işi yemekten kaçınmayan bir adam.Diyabetin ne olduğunu hiç bilmiyordum kusura bakmayın şimdi gidip insulin iğnesiyle kendimi cezalandırıyorum. Benim sinirlendiğim şey dünyada yaşlılar hayat enerjisiyle gezip tozarken bizim yaşlılarımızın (bak yaşlı dedirttiniz adam 50 yasında) en basit (evet basit, bilinçli olur, tedavisine uyarsa hayat tarzını değiştirirse inanılmaz basit bi hastalık) bir hastalıkta bile ölüyorum bitiyorum moduna girmesi. Sürekli evlatlardan ilgi beklemesi, hayatlarını onlara göre ayarlamalarını beklemeleri, istediklerini alamayınca duygu sömürüsüyle hayatı zehir etmeleri. Şeker hastası olan çocukların ne kadar zorlandığını biliyor musunuz? Çünkü onlar bir ömür bu hastalıkla yasıyor, yetişkinler gibi hap kullanamıyor insulin bağımlılar ve en önemlisi çocuklar. Sürekli karbonhidrat saymak insulin hesaplamak veya canlarının çektiği şeyden mahrum kalmak onlar için yıkıcı oluyor. Ama gerçekten kusura bakmayın da 50 yasında bi adamın kaprislerine ah canııııım diyemeyeceğim
Pöfff ailemde su an üsenmeden saydım 9 tane yaşlı (65 yas üstü) insan var. Bunlardan bir kısmının ağır kronik hastalıkları (sizin yataklara düseceginizden daha ağır), çoğunun da şekeri var. Hepsi de gayet hayat enerjisiyle dolu, en kötü pazarına marketine çıkıp hareket eden, yazlığa gidip zamanını orda geçiren insanlar. İnsan biraz da düşündüğü/istediği hayatı yasıyor.
Sinirim bozuldu, babamı hatırladım oturdum ağlıyorum. Ben iki senedir daha fazla bir şey yapabilir miydik, eksik bir şey mi yaptık, başka yollar deneseydik iyileşir miydi diye düşünürken insanların ebeveynlerine karşı bu kadar acımasız olmasını aklım almıyor.
ne düşündüğümü yazmışsınız tebrik ediyorum.Babama genel anlamda üzülsemde yıllardır sürekli duygu sömürüsü yapan.diyabet hastalığı olduğu halde tatlı ve hamur işi yemekten kaçınmayan bir adam.
Daha geçen haftalarda evine gittim almış çokokrem iekmeğine sürüyor.Baba ne yapıyorsun sen bu sana yasak bilmiyor musun dedim.Umursamadı.Kendine değer vermeyen birine ben ne yapayım daha
gayet olabilir birşey söylüyorum: herkesin vücudu, dayanıklılığı, hastalıklara fiziksel ve psikolojik tepkisi farklıdır. ailenizdeki 9 kişi tüm ülkenin geneline örnek olamaz. hepimiz farklıyız. kimisi tansiyonu 13 olunca depresyona girer kimisi 25 tansiyonla göbek atar.
kendi çevrenizi genelleştirip herkesten bunları beklemeniz doğru değil.
bu arada kronik şeker hastası, yani şekeri normal seviyeye düşmeyen insanların fazla hareket etmesi şeker değerini daha çok yükseltir ve vücutlarına zarar verir. şayet şekerleri bu şekilde yüksekse hareketlerine kısıt getirmeleri faydalarına olur.
ha derseniz ki bana hasta bakmak ağır geliyor o nedenle istediği kadar yaşlı olsun kimsenin ah vah demesini çekemiyorum, bunu daha çok kabul edebilirim.
siz çocukken yapma denilen şeyleri ısrarla yaptığınızda aileniz size "ben daha ne yapayım?" deyip, sorumluluklarını yerine getirmedilerse çok haklısınız tabi ki.
Hanımefendi insan hayatını idame ettirdi diye hipoglisemiye girmez bi de uydurmayın. Aynen ben hayırsız evlat olayım da konu kapansın. Sıkıldım.
Kendi kendinize “çocukken” demissiniz
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?