- 11 Aralık 2018
- 41.952
- 260.693
- 598
Bende anlamıyorum bunu.Ya şu aile ziyaretine gidip “kocişkomla başbaşa gezemiyorum, bi yemeğe bile gidemiyorum ühühü” tavrı çok komik değil mi? Tatil yapmaya, başbaşa zaman geçirmeye değil aile ziyaretine gidiyorsunuz yahu. Bütün sene kocanızla başbaşa yemek yiyemediniz de aile ziyareti zamanında mı bunu yapmak elzem oluyor? Adamlar da azcık kafasız sanırım bu triplere ses çıkartmadıklarına göre.
Ya şu aile ziyaretine gidip “kocişkomla başbaşa gezemiyorum, bi yemeğe bile gidemiyorum ühühü” tavrı çok komik değil mi? Tatil yapmaya, başbaşa zaman geçirmeye değil aile ziyaretine gidiyorsunuz yahu. Bütün sene kocanızla başbaşa yemek yiyemediniz de aile ziyareti zamanında mı bunu yapmak elzem oluyor? Adamlar da azcık kafasız sanırım bu triplere ses çıkartmadıklarına göre.
Kadının düşmanı kadın resmenBende anlamıyorum bunu.
Tüm yıl berabersin bir haftada baş başa olmayıver.
Çocuğun oyuncak diye tutturması gibi aile ziyaretinde kocam da kocam, yalnız vakit geçirmek istiyorum diye tutturmak, aileyi suçlu kendini haklı görmek çok manasız.
Birde bunu hayatı, evliliği sorgulamak noktasına getirmiş konu sahibi, gerçekten sorun yaşasa neler olacak demek ki.
Arkadaşım hiç bir şey tam olmuyor bu hayatta,hatta hayat bunun üzerine kurulmuş.Kimisinin eşi kötüdür ama eşinin ailesi çok iyidir,kimisi her yıl tatil köylerinde tatile gider ama sıkıntılı bir eltisi vardır her tatil o eltiyle yapılır,kiminin ailesi de iyidir eşi de iyidir ama cepte para yoktur evlilik boyu borç içinde yüzer vs vs vs..Yani eşinizi seviyormuşsunuz dikenine de katlanın ama bu bazı kadınlar var burada yazıyor mesela eşimin ailesi üst katta oturuyor,yok kv kp bizde 1 ay kalacaklarmış köyden geliyorlar şeklinde ise sıkıntı değilse bir haftayı napıcan görmicen mecbur idare edicen bacımİyi geceler, yıllar önce burada ilişkimle ilgili ufak bir soru sormuşum. Şimdi o ilişki evlilik oldu.Birbirimizi çok seviyoruz, asla beni hiçbir şey için zorlamaz, baskı yapmaz o konuda mükemmel bir insandır. Başka sorularım var. Daha önce belirttiğim gibi eşimle aramızda kültür farkı var. Ailelerden uzakta yaşıyoruz. Zaten benim pek akrabam yoktur. Prensesten hallice yetiştirildim. Eşimin ailesi kırsalda yaşayan, kalabalık, iç içe olmaktan zevk alan insanlar. Senede birkaç kez gider 1 hafta gibi bir süre kalırız. O bir hafta curcunayla geçer ben daha yorulmuş olarak eve dönerim. Eşimin memleketini henüz gezebilmiş değilim. Sürekli akraba gezeriz annesinin zoruyla. Başbaşa bir gün şuraya gidiyoruz deme şansımız yoktur. Herkesin ayrı bir isteği olur. Ben bu durumdan aşırı bunaldım. Özgür alan benim için çok önemli. Senede 1 haftada olsa saygı duyulmasını istiyor insan. Bugün artık patladım bir daha gelmeyeceğimi istiyorsa yalnız gidip akraba gezip gelmesini söyledim. Henüz çocuğumuz yok. Açıkçası bu insanları artık kendime yakıştırmamaya başladım. Kafam çok karışık. Kocamı aşırı çok seviyorum ama durum da bundan ibaret. Bazen evliliğimizle ilgili karamsarlığa kapılıyorum.
Güç savaşı tamamen. Bakın bakın oğlunuz beni sizden daha çok seviyor, değer veriyor. Görün de ayağınızı denk alın eyyy kayınaile ahalisi.Bende anlamıyorum bunu.
Tüm yıl berabersin bir haftada baş başa olmayıver.
Çocuğun oyuncak diye tutturması gibi aile ziyaretinde kocam da kocam, yalnız vakit geçirmek istiyorum diye tutturmak, aileyi suçlu kendini haklı görmek çok manasız.
Birde bunu hayatı, evliliği sorgulamak noktasına getirmiş konu sahibi, gerçekten sorun yaşasa neler olacak demek ki.
Ne kadar doğru bir yerden bakmışsınız. Konu sahibinin uslubuna kızıldığı için konunun özü göz ardı ediliyor. “kendime yakıştıramıyorum” kısmı başka bir tartışma konusu. Konu sahibi yılda 15 gün yapabildiği tatilinin 1 haftasını bu şekilde sinir stres içerisinde geçiriyor. Hayat zor, iş hayatı koşulları ağır, insan koca bir yıl dört gözle o 2 haftalık tatili bekliyor. Kocanla koca 1 sene yanlızsın 1 hafta da ailesi görsün deniliyor, çalışan insanların birbirine ne kadar zaman ayırabildikleri aşikar diye düşünüyorum. Ayrıca konu sahibi ailesiyle görüşmesin gibi bir beklenti içinde de değil. Konuya şu açıdan bakalım evimizde 1 hafta için ailemizi ya da dostlarımızı ağırlasak, kafamıza göre biz nereye gitmek istiyorsak ne yapmak istiyorsak insanları peşimizde sürüklemek ne kadar doğru olur? Fikirlerini sormaz mıyız? Olması gereken budur. Bıraksınlar da oğulları ve gelinleri karar versin kimi ziyaret edip etmemek istediklerine. Konu yılda 1 hafta diye geçiştirilmemeli. Yarın öbür gün 2 hafta olur 1 ay olur derken belki ileride buna müsade ettikleri için bir çok konuda eş ailesi her şey kendi istedikleri gibi sürüp gitsin ister. Olmadığında yine sorunlar yaşanır. Gerçekten nasıl alıştırılırsa öyle gidiyor. Mesela ben kendi akrabalarımı bile sık ziyaret etmem, neden eşimin akrabalarını kapı kapı gezmek zorunda kalayım. Bu adamı bu aileyi bilerek evlenmişsiniz deniliyor konu sahibine ancak aynı şekilde eş de ailesi de konu sahibini bilerek tanıyarak kurmuyorlar mı bu yuvayı? Aynı şey işte. Söylediğiniz gibi bu noktada pozitif ayrımcılık yapılıyor ve her zaman fedakarlık kısmı kadına bırakılıyor. Konu sahibi zaten bir arada olmaktan rahatsız olduğu halde gidiyor ancak ne zaman ne yapacağına eş ailesi kafasına göre karar vermesin, fikirleri sorulsun istiyor. Her gittiğinde istemediği ortamlarda bulunduğu için de eş ailesinden giderek soğuyor. Üzerinde baskı hisseden hangi insan bu uzaklığı yaşamaz ki? Belli ki kendi ailesinde daha bireysel yaşamlar hakim. Ben de boğuluyorum bu akrabacılık mevzularından. İnsan sırf akraba diye kimseyi hayatına almak zorunda değil. Seversiniz, iyi bir iletişim dili yakalarsınız görüşürsünüz bu kadar.Ben size hak verdim. Çok normal bir konu olarak bakılıyor bu duruma ama bence çokta normal değil.
Örnek vermek gerekirse eşimle aileme gittiğimde babam onu arar bir sey yapılacaksa fikrini sorar, sevdiği şeylere önem verir. Tabiki tamamen düzen eşime göre oluşturulmuyor ama babamın eşimin fikrini alması sevdiği şeylere önem vermesi eşim orda kendini değerli hissediyor. Farklı akraba ortamlarını da idare edebildiğini düşünüyorum ben.
Çevremde de bunu gözlemliyorum.
Ama sen gelinsin yapmak zorundasın gibi bir algı var erkek ailesinde (herkesi katmıyorum) fikrin sorulmuyor ordan oraya gitmek, herşeyi yapmak zorundasın yaklaşımıyla insan kendini değersiz hissediyor. Değersiz olduğun yerde de bulunmak istememek gayet normal.
Yanı ben pozitif ayrımcılık olduğunu düşünüyorum bu konularda.
Bence ziyarete gittiğinizde birkaç saat bile olsa kendi istediğin , gezip görmek istediğin şeyi yapmak için eşinle konuşmalısın
O insanlar aslında geline değer verdikleri için çağırıyorlar yemeğe, çaya vs. Bunları emrivaki olarak algılarsanız tabi ki rahatsız olur kayınaileye karşı bilenirsiniz. Nereden baktığınızla alakalı tamamen.Ben size hak verdim. Çok normal bir konu olarak bakılıyor bu duruma ama bence çokta normal değil.
Örnek vermek gerekirse eşimle aileme gittiğimde babam onu arar bir sey yapılacaksa fikrini sorar, sevdiği şeylere önem verir. Tabiki tamamen düzen eşime göre oluşturulmuyor ama babamın eşimin fikrini alması sevdiği şeylere önem vermesi eşim orda kendini değerli hissediyor. Farklı akraba ortamlarını da idare edebildiğini düşünüyorum ben.
Çevremde de bunu gözlemliyorum.
Ama sen gelinsin yapmak zorundasın gibi bir algı var erkek ailesinde (herkesi katmıyorum) fikrin sorulmuyor ordan oraya gitmek, herşeyi yapmak zorundasın yaklaşımıyla insan kendini değersiz hissediyor. Değersiz olduğun yerde de bulunmak istememek gayet normal.
Yanı ben pozitif ayrımcılık olduğunu düşünüyorum bu konularda.
Bence ziyarete gittiğinizde birkaç saat bile olsa kendi istediğin , gezip görmek istediğin şeyi yapmak için eşinle konuşmalısın
Konu sahibi gibi düşünen ve davranan bir yengem var(amcamın eşi ) . Bizler ondan ne hizmet bekliyoruz nede istemediği bir şeyi yapmaya zorluyoruz. 2-3 senede bir gelir en fazla 1 hafta kalır ve amcamın da bizlerin de burnundan getirir.Ama sen gelinsin yapmak zorundasın gibi bir algı var erkek ailesinde (herkesi katmıyorum) fikrin sorulmuyor ordan oraya gitmek, herşeyi yapmak zorundasın yaklaşımıyla insan kendini değersiz hissediyor. Değersiz olduğun yerde de bulunmak istememek gayet normal.
Ben konu sahibinin yazdığı kadar yorumlayıp cevap verdim bunu belirteyim öncelikle. 1 hafta boyunca ordan oraya yorulduğundan bahsetmiş. Belki o gün yorgun istemiyor bunu deMeye bile hakki yok belkide.O insanlar aslında geline değer verdikleri için çağırıyorlar yemeğe, çaya vs. Bunları emrivaki olarak algılarsanız tabi ki rahatsız olur kayınaileye karşı bilenirsiniz. Nereden baktığınızla alakalı tamamen.
Ben konu sahibi değilim. Herkes yaşadığı çerçeveden bakıyor. Ben burda konu sahibinin derdine ithafen yorum yapıp yapıcı bir çözüm önerdim.Konu sahibi gibi düşünen ve davranan bir yengem var(amcamın eşi ) . Bizler ondan ne hizmet bekliyoruz nede istemediği bir şeyi yapmaya zorluyoruz. 2-3 senede bir gelir en fazla 1 hafta kalır ve amcamın da bizlerin de burnundan getirir.
Yani konu sahibi siz sanmayın ki bir tek size zor bu anlattıklarınız. O insanlar sizi güzel ağırlamak ve güzel vakit geçirmek için seslerini bile çıkarmıyordur. Sizin yapabileceğiniz tek şey güler yüzlü olmak. Çünkü o insanlar sizden sadece ve sadece güler yüz bekler.
İşte o çift taraflı saygının olmayan tarafı konu sahibi aslında...Ben konu sahibinin yazdığı kadar yorumlayıp cevap verdim bunu belirteyim öncelikle. 1 hafta boyunca ordan oraya yorulduğundan bahsetmiş. Belki o gün yorgun istemiyor bunu deMeye bile hakki yok belkide.
Insaniz sana normal gelen bana veya başkasına normal gelmez. Önemli olan farklılıklar arasında çift taraflı saygı duyabilmek.
Ben konu sahibini asmak kesmek yerine yapıcı bir yorumda bulundum
Karşılıklı saygı ;İşte o çift taraflı saygının olmayan tarafı konu sahibi aslında...
Güzel kardeşim, 358 gün bir arada olduğun eşinle aile ziyaretinde başbaşa gezmek istemenin mantığını bana bir açıkla hak vereyim sana.Karşılıklı saygı ;
konu sahibinin isteğiyle eşiyle baş başa da gezmesi konu sahihine saygidir
ve eşin ailesinin isteğiyle akraba ziyaretlerine de gitmesi de karsi tarafa saygıdır
Yanlış anlamayın yıllar önce bı yazı okumuştum istemeye yöresel kiyafetle geleceklerdi o sizin eşinizin ailesi miydi?İyi geceler, yıllar önce burada ilişkimle ilgili ufak bir soru sormuşum. Şimdi o ilişki evlilik oldu.Birbirimizi çok seviyoruz, asla beni hiçbir şey için zorlamaz, baskı yapmaz o konuda mükemmel bir insandır. Başka sorularım var. Daha önce belirttiğim gibi eşimle aramızda kültür farkı var. Ailelerden uzakta yaşıyoruz. Zaten benim pek akrabam yoktur. Prensesten hallice yetiştirildim. Eşimin ailesi kırsalda yaşayan, kalabalık, iç içe olmaktan zevk alan insanlar. Senede birkaç kez gider 1 hafta gibi bir süre kalırız. O bir hafta curcunayla geçer ben daha yorulmuş olarak eve dönerim. Eşimin memleketini henüz gezebilmiş değilim. Sürekli akraba gezeriz annesinin zoruyla. Başbaşa bir gün şuraya gidiyoruz deme şansımız yoktur. Herkesin ayrı bir isteği olur. Ben bu durumdan aşırı bunaldım. Özgür alan benim için çok önemli. Senede 1 haftada olsa saygı duyulmasını istiyor insan. Bugün artık patladım bir daha gelmeyeceğimi istiyorsa yalnız gidip akraba gezip gelmesini söyledim. Henüz çocuğumuz yok. Açıkçası bu insanları artık kendime yakıştırmamaya başladım. Kafam çok karışık. Kocamı aşırı çok seviyorum ama durum da bundan ibaret. Bazen evliliğimizle ilgili karamsarlığa kapılıyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?