Bebek ve kopek

  • Konu Sahibi Konu Sahibi D-E
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Evde beslenen aşılı kedi köpek tüyü kist yapmaz, bu bir. İkincisi aynı şey başınıza iyi yıkamadığınız sebze meyve yediğiniz için de gelebilir.

bır kere hayvanlardan korkan asla bulundugu eve gırmeyen asla dokunmayan ınsanlarda da oluyor bu kıst . e hanı tuyu kapan kıst olurdu onlar nasıl oldu :) hıc bırsey bılmeyen bırı burdan yola cıkınca bıle soyledıklerınız dogrulugunu gorur ve bu dedıklerınızı cogu ınsan bılmıyor . zaten aşılı hayvandan kist olması mumkun degıl
benım şimdiye ölmem gerektı agzımın ustunde uyur kedim :) basımın ustune cıkar boynumun altına gırer tshırtumun ıcıne gırer gogsumde yatar mır mır
 
Sizi anlıyorum bende sizden yola çıkarak yine genele bilgilendirme yapmak istedim Biz hayvanseverler olarak aslında çok daha fazla ilgileniyoruz bu konularla ve dikkat ediyoruz çünkü evde bir hayvan besliyoruz ve doğal olarak hastalanmayi istemiyoruz.Sorun hayvan sevmeyen yada hayvanlarla ilgili çok da fazla bilgi sahibi olmayan insanların baskalarindan duyduğu miş muş lu şeyleri gerçek zannetmesi.Ozellikle bu kist olayında doktorlar iki saat "iste parazit toprağa karışır sonra oradan hayvana geçer oradan hayvandan sebze meyveye geçer sende bunu iyi yıkamadan yersen _özellikle makale de belirtmiş ağız yoluyla diye- ordan da senin bağırsaklarında yumurtalar oluşur ve bu da kiste sebep olur " diyeceklerine bu parazit kedi köpekten bulaşır diye hızlıca açıklama yapınca ,bizim halkımızdan direk hayvandan bulaşıyor diye düşünüyorlar.
 
size pis gibi geliyor bilinç altından ama aksine kedi köpek çocukların alerjik olmalarını engelliyor biliyor musunuz bence götürün ellerini yıkarsınız ağzına değmeden ama o ortamda bulunsun. (aşıları vs tamdır diye düşünüyorum değilse götürmeyin tabi)
 
Annem akciğer ameliyatı oldu.
 
Hayvanları çok seven kişiler genelde hep onları savunmak için hayvanın zararlı bir şeyi olsa bile zararlı değil diyorlar.. Bu davranış çok yanlış.
Haklısınız. Ben akciğerinde kist çıktı dememe rağmen bana karaciğer kistinin linkini atmış. Keşke insanlar cevap vermek için uğraşmak yerine önce birbirini anlasa. Neyse insanlık halidir.
 
Aşıları tamsa bir şey olmaz. Kardeşim doğduğundan itibaren evde köpeğimizle büyüdü çok şükür ne hastalık kaptı ne başka bir şey. Doktoru da köpeği uzaklaştırmamamız gerektirdiğini,bebeğin bağışıklık sistemi için kuvvetli olacağını söylemişti.
Tüyleri için yine dikkatli olun, biz kestiriyorduk.
 
Haklısınız. Ben akciğerinde kist çıktı dememe rağmen bana karaciğer kistinin linkini atmış. Keşke insanlar cevap vermek için uğraşmak yerine önce birbirini anlasa. Neyse insanlık halidir.
olmus olabılır gecmıs olsun o kıstın adı kedı kopek kıstı. kedı kopek besleyen herkes kıst olacak dıye bırsey yok oyle bırsey olsa dunyanın nerdeyse yarısı suan hayatda olmazdı

burda ucuncu yazısım denk gelmedınız sanırım akrabam hayvanlardan ölümüne korkar gordugu an cıglık atar yaklassın aglar delırmıs zannedersınız oyle cıglık cıglıga yanı oksayabılmesı aynı odada bulunması mumkun degıl.

hamıleyken kedı kopek kıstı oldu amelıyat oldu

arkadas sıze ısrarla bunu anlatmak ıstıyor o parazıtın sebep oldugu hastalıgın adının bu olması kedı kopeklerden dırek ınsana hastalık bulastıgı anlamına gelmıyor ve ıspatlıyoruz ve aynen dedıgınız gıbı katılıyorum keske herkes bırbırını anlasa degıl mı. sokakta kuduz hayvanın tırmalaması veya lagıma bulasmıs hayvanın oksanmasından bahsetmıyoruz tabıkı . annenız asılarını yaptırmıs ılacını mamasını ozel tutmusmuydu.asılı hayvandan hastalık bulasması ımkansız dunyada boyle bırsey yok. tıbbı gercekler var. asılı hayvandan hastalık bulasmaz.
 
Haklısınız. Ben akciğerinde kist çıktı dememe rağmen bana karaciğer kistinin linkini atmış. Keşke insanlar cevap vermek için uğraşmak yerine önce birbirini anlasa. Neyse insanlık halidir.
İsterseniz akciğer kisti linki de atabilirim sıklıkla karaciğerde olmak üzere diye başlayan son cümleye de bakmanızı rica ederim. Ben haklılık derdinde değilim inanın sadece yanlış bilinen seylere dikkat çekmek istedim.Annenize de çok geçmişler olsun .
 
onyargıyı yıkmak atomu parcalamaktan zormus oyle derler :)
 
onyargıyı yıkmak atomu parcalamaktan zormus oyle derler :)
Aslında yardım etmek istediğimizi anlasa insanlar ne güzel olurdu.Bosa endiselenmek yerine hijyen kurallarına dikkat edelim evlerimizde firinlarimizda restoranlarda kafelerde ve bilimum yerde demek istiyorum ama anlasilamamak üzüyor beni gerçekten.
 
Haklısınız. Ben akciğerinde kist çıktı dememe rağmen bana karaciğer kistinin linkini atmış. Keşke insanlar cevap vermek için uğraşmak yerine önce birbirini anlasa. Neyse insanlık halidir.

Kist hidatik; İnsan vücudunda oluşan en tehlikeli kisttir. Karaciğer, akciğer ve çeşitli dokularda bozukluklara yol açar. Köpeklerin incebağırsağında bulunan tenya ekinokokusun yumurtalarının köpeğin dışkısıyla dışarı atılması sonucunda insanların kullandıkları içme suları, meyve ve sebzelere bulaşması ve insanların kirlenmiş olan bu besinleri kullanmasıyla bulaşır. Bu yumurtalar insanın incebağırsağında kurtçuk denilen yavrular çıkarır. Daha sonra bu kurtçuklar bağırsaklardan portal damar istemine girerek karaciğere ulaşırlar. Karaciğerde tutunamazlarsa, sağ kalbe, oradan da akciğere ulaşırlar. Kan yoluyla öteki organlara da ulaşabilirler.
Yerleştikleri organda, "kist hidatik" denilen kisti oluştururlar. Kist hidatiğin yaklaşık % 70'i karaciğer ile gelişir. Kurtçuklar dokuya yerleştikten sonra iltihabı bir dokuya yerleştikten sonra iltihabı bir tepkimeye yol açarlar. Bu iltihabı tepkime yaklaşık otuz gün sonra tam bir kist biçiminde sonlanır. Kistin içi "kaya sıvısı" denilen bir sıvıyla doludur. Kist hidatik tam olarak geliştikten sonra yavaş yavaş büyümeye başlar. Bazı olaylarda bu büyüme 10-20 yıl kadar uzun bir zaman da sürülebilir.
Kist büyüdükçe yerleşmiş olduğu dokuyu yıkıma uğratır. Kist hidatik en çok karaciğer ve akciğeri etki ettiğinden ayrı ayrı incelenir
 
Madem toksoplazmadan konu açılmış, en yeni makalelerden birini buraya bırakayım.Makalenin ayrıntılı kaynakları altında verilecektir.Biraz uzun ama ilgisi olan okuyabilir.
Özgür iradeniz var mı? Yani şu anda bu yazıyı okumayı seçen siz misiniz? Yoksa bu yazıyı okumaya başlamanızdan birkaç saniye, dakika, hatta bir sonsuzluk boyu süre boyunca sizin bu yazıyı seçmenize neden olan bir dizi olaylar silsilesi mi yaşandı? Aldığınız kararların tümünün, tamamıyla kendinize ait olduğunu düşünüyor musunuz? Eğer cevabınız evet ise, şu anda bu yazıyı okuyan her 3 kişiden 1'inin beyninde yaşıyor olan mikroskobik bir hayvanın davranışlarınızı, özellikle de cinsel dürtülerinizi kontrol ediyor olabileceğini söyleseydik, bunu nasıl açıklardınız? Hatta bu parazitin size doğrudan doğruya kediniz tarafından bulaştırıldığını söylesek?

Einstein'ın özgür irade, daha doğrusu özgür iradenin olmayışı ile ilgili sözleri birçoklarınızı şaşırtmış olabilir. Bu yazımızda özgür irade var mı, yok mu tartışmasına cevap vermeyeceğiz; Ancak tüm kararlarınızın ve davranışlarınızın tamamiyle sizin tarafınızdan belirlenmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu yazıda özellikle odaklanmak istediğimiz parazitin adı, Toxoplasma gondii. 1 asır kadar önce keşfedilmiş olan bu protozoanın, yani mikroskobik hayvanın tıp bilimlerindeki önemi son 40 yılda yeni yeni anlaşılmaya başlandı. Neredeyse tüm sıcak kanlı hayvanlara bulaşabilen bu ilginç parazit, sadece insanlarda değil, diğer hayvanlarda da davranışları değiştirebilmektedir. Hem de ne değiştirme!


Ölümcül Çekim Olgusu: Fareleri Zombileştiren Parazit!
Biyoloji bilmek şart değil. Tom & Jerry çizgi filmlerini izleyen herkes, kediler ile fareler arasındaki rekabeti bilir. Bir fare, normal şartlar altında kedilerden her zaman uzak dururlar. Kediler içinse fare avı adeta eğlenceli bir oyun gibidir. Fareler, kedilerden sadece onları gördüklerinde kaçmazlar; aynı zamanda, hassas koku duyuları sayesinde bir kedinin feromonlarını, yani havada uçuşan koku moleküllerini algıladıkları anda beyinleri korku güdüsünü tetikler ve oradan uzaklaşırlar.


Ancak eğer vücutlarında Toxoplasma gondii varsa... Sıra dışı bir şey yaşanır: Fareler, kedi kokusu duyduklarında, kediden kaçmak yerine, kokuyu takip ederek dosdoğru ona giderler! Adeta avlanmak istiyorlarmış gibi! Çünkü gerçekten yapmak istedikleri budur: Toxoplasma bulaşmış fareler, kedilere av olmak isterler. Paraziti beyninde barındıran fareler kedi kokusu varlığında dopamin azalmasına bağlı olarak korku duymazlar; tam tersine, dopamin salgıları artar ve kokuya karşı merak duyarlar. İşte buna, Ölümcül Çekim Olgusu adını veriyoruz.

İyi de, fareler bunu neden yapıyorlar? Aslında kendileri bunu istemiyor, beyinleri Toxoplasma'nın salgıladığı kimyasal maddeler tarafından yönetiliyor, kontrol ediliyor. Çünkü Toxoplasma'nın yaşam döngüsü, fare gibi bir kemirgende başlayıp, kedi gibi bir konak ile devam eder. Dolayısıyla farelerin hücreler arası ortamında, farelerin korku güdüsünü meraka döndürmeyi başarabilen kimyasalları salgılayan parazitler, yaşamlarını daha kolay sürdürmüşlerdir. Yani evrim, neredeyse kusursuz bir ölüm makinasının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Tabii ki her Toxoplasma, her fareyi, her seferinde, her kediye yönlendiremez. Ancak bunu en iyi başarabilenler daha kolay hayatta kalacak, daha çok üreyecek ve bir sonraki nesil Toxoplasma popülasyonunda kendisini başarılı kılan genleri daha çok aktarmış olacaktır.

Beyni ele geçirilmiş bir fare, kediye yem olduğunda, Toxoplasma da kolaylıkla kedinin vücuduna geçer. Kediler, oldukça hareketli ve aktif avcılar oldukları için, Toxoplasma için enfes bir konaktırlar. Burada parazit büyür, gelişir, üreme çağına gelir. Vücudu parazitin sporlarıyla dolan kedi, dışkısıyla bu parazitleri etrafa saçar. İşte bu sırada diğer fareler, kuşlar ve benzeri ufak hayvanlar dışkı içindeki besinleri yemeye çalışırken, Toxoplasma'yı da tekrardan vücutlarına alırlar ve döngü böylece devam eder.

Ancak kedilerin etrafında bulunan tek hayvan fareler ve kuşlar değildir. İnsanlar da, son birkaç bin yıldır kediler ile yakın temas halindedir. Hatta sadece kediler de değil, domuzlar ve koyunlar gibi birçok hayvan, kedilerle bir arada yaşamaktadır. Kedi dışkısındaki Toxoplasma, bu evcil hayvanlar aracılığıyla veya doğrudan doğruya kedi dışkısına temas eden veya dışkıyla temas etmiş yemekleri yiyen, suları içen, iyi pişirilmemiş etleri yiyen insanlara bulaşır.
Toxoplasma Beynimize Neler Yapabilir?
İnsanlara bulaşan Toxoplasma, özellikle de kas ve beyin dokusuna yayılmaya başlar. Burada, çeşitli kimyasallar salgılayarak savunma sistemimizi değiştirir, beynimizdeki kimyasal yolaklara etki eder. Bunun çok sayıda etkisi vardır: Örneğin vücudumuzun enfeksiyonlara karşı verdiği tepkiyi kontrol edebilir, böylece kendisinin savunma sistemince avlanmayacağını garanti eder. Bazı çalışmalarda, IQ Testleri'nde elde edilen sonuçları bile değiştirebilecek kadar güçlü olabileceği tespit edilmiştir. Bunu yapabilme nedeni, hafıza ve bilişsel fonksiyonlarımızı değiştirebiliyor olmasıdır.

Benzer şekilde, psikomotor fonksiyonlarımızı etkileyerek günlük yaşamda nasıl davrandığımızı değiştirebilir. Örneğin 2006 yılında Celal Bayar Üniversitesi'nden Dr. Kor Yereli ve arkadaşları tarafından Türkiye'de yapılan bir çalışmada, trafik kazalarına karışan sürücülerin beyinlerinde daha yüksek Toxoplasma parazitine rastlanmıştır. Tabii ki kazaların birçok nedeni olabilir; ancak yaş gibi diğer faktörler gözetildiğinde bile Toxoplasma'nın bu kazalarda rolü olabileceği görülmüştür. Parazitin beynimizi etkiliyor olmasından ötürü şizofreni ve bipolar bozukluk ile ilişkili olabileceğini gösteren araştırmalar da mevcut; ancak bu konu biraz daha tartışmalı olduğu için bu yazıda detaylarına girmeyeceğiz.

Cinselliğimizi Kontrol Eden Parazit!
Fakat parazitin yapabildiği bir diğer şey, testosteron gibi cinsellikle ilişkili hormonlarımızın salgı miktarını ve zamanını değiştirmek! Bu, insanlarda sadece libidoyu, yani cinsel dürtüleri ve cinsel istek miktarını doğrudan değiştirmekle kalmıyor; aynı zamanda bazı çalışmalar, parazitin sadomazoşizm gibi cinsel fantezilere olan eğilimimizi de değiştirdiğini de gösteriyor! Bir diğer deyişle Toxoplasma, bizlerin cinsel faaliyetlerini doğrudan yönlendirebiliyor

Tabii ki parazitin amacı bizi Grinin 50 Tonu'na çevirmek değil (bununla ilgili daha fazla bilgi aşağıda mevcut). Parazitin bir "amacı" varsa, o da üreme döngümüzü kontrol ederek daha çok ürememizi sağlamak; çünkü bu sayede anneden yavruya geçerek kendi hayatını sürdürebiliyor. Ayrıca testosteron gibi steroid hormonların salgısı artınca, savunma sisteminin zayıfladığı da biliniyor. Böylece parazit daha kolay hayatta kalabiliyor. Yani Toxoplasma'nın tek yaptığı, diğer hayvanlarda kendi üreme döngüsünü garantiye alacak değişimler yaratmak...

Ancak bu değişimlerin konaklarda da baş döndürücü etkileri oluyor. Örneğin bu parazitin beynimizde yarattığı etkilerin ağır depresyon, intihar, yıkıcı kişilik değişimleri, özdenetim mekanizmalarını bozma gibi etkileri olduğu düşünülüyor. Bazı uzmanlar, Toxoplasma'nın yarattığı etkilerin yılda 1 milyon kişinin ölümüyle sonuçlandığını, yani sıtma paraziti kadar tehlikeli olduğunu söylüyor.

Risk Ne Kadar Büyük?
Toxoplasma'nın insanın cinsel döngüsünü etkilediğine dair çok sayıda araştırma bulunsa da, bu etkilerin ne düzeyde olduğu ve ne kadar gerçek olduğu da halen tartışılıyor. Daha fazla araştırma ortaya çıkıp, daha büyük istatistiki çalışmalar yapıldıkça, bu etkilerden en azından birkaç tanesinin hatalı tespit edilmiş olabileceğini düşündüren sonuçlara ulaşıyoruz.

Örneğin belki de çeşitli psikolojik rahatsızlıklara sahip olan kişiler bir evcil hayvan, özellikle de bakımı nispeten kolay olan kedi sahibi olmaya daha meyillidir ve bu nedenle vücutlarında Toxoplasma bulundurma ihtimalleri de daha yüksektir - yani belki de zihinsel sorunlarına neden olan şey parazit değildir? Bu nedenle kesin bir kanıya varmak için henüz erken. Fakat bilim insanları, tüm bu bariz olan ve olmayan olasılıkları göz önünde bulundurarak bu parazitin insanlar ve diğer hayvan türleri üzerindeki etkisini anlamaya çalışıyorlar.

Benzer şekilde, parazitin insanlarda sadomazoşistik cinsel fantezileri etkilediği tespit edilmiş olsa da, 2016 yılında yayımlanan bir makalede bu parazitin sadomazoşist eğilimleri arttırmak yerine azaltıyor olabileceği tespit edildi. Yani yeni bulgular, parazitin insan doğası üzerindeki etkisiyle ilgili yepyeni sonuçları doğurabiliyor. Son 40 yılda parazit hakkında çok fazla şey öğrendik; fakat öğrenecek daha çok şeyimiz var.

Ancak net olarak bildiğimiz bir şey var: Diğer tüm hayvanlarla, özellikle de omurgalı hayvanlarla paylaştığımız ortak köken, vücutlarımızdaki hormonların çalışma prensiplerinin de ayırt edilemeyecek kadar benzer olmasına neden oluyor. Dahası, özgür irade olarak algıladığımız bilincimizin büyük bir kısmı, bu hormonların kölesi olarak, adeta bir makina gibi çalıştığı için, bu hormonlar üzerine etki edebilen her kuvvet, insanın o karmaşık zihnini de yönlendirebiliyor. Bu sayede vahşi hayvanların beyinlerini kontrol edebilecek biçimde evrimleşen parazitler, insana bulaştıklarında insan beynini de kontrol edebiliyor.

Toksoplazmoz: Teşhis ve Tedavisi
Bu parazitin insanlarda ne gibi sağlık sorunlarına neden olduğu, nasıl teşhis ve tedavi edileceği ile ilgili bilgileri buradaki yazımızdan alabilirsiniz.

Sonuç
İrademiz var mı, varsa özgür mü, bunlar milenyumlardır tartışılan konular ve sinirbilim geliştikçe, cevaba da daha fazla yaklaşıyoruz. Ancak en azından Toxoplasma gibi parazitlerin varlığı, özgür bir irademiz varsa da onun mutlak olarak, her an özgür olamayacağını ispatlıyor. Hele ki bazı bölgelerde bu parazitin bulaştığı popülasyonun oranı %95'i aşmış haldeyken (örneğin Brezilya'da üst sosyoekonomik seviyedeki kişilerde bile parazitin görülme sıklığı %23, orta sınıfta %62, alt sınıfta ise %84'ün üzerindedir)!
KAYNAKLAR
  • J. Flegr. (2017). Does Toxoplasma Infection Increase Sexual Masochism And Submissiveness? Yes And No. Communicative & Integrative Biology, sf: 5-6.
  • F. Robert-Gangneux, et al. (2012). Epidemiology Of And Diagnostic Strategies For Toxoplasmosis. Clinical Microbiology Reviews, sf: 264-296.
  • J. Flegr. (2017). Effects Of Toxoplasma On Human Behavior. Schizophrenia Bulletin, sf: 757-760.
  • B. Thomas. Meet The Parasites That Control Human Brains. (2015, Ekim 29). Alındığı Tarih: 31 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Discover Magazine
  • BEC Crew. We Finally Know How The 'Mind-Altering' Cat Parasite Controls Our Immune Response. (2016, Kasım 28). Alındığı Tarih: 31 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Science Alert
  • BEC Crew. There's Little Evidence That The Infamous 'Cat Parasite' Causes Psychological Changes In Humans, Study Finds. (2016, Şubat 22). Alındığı Tarih: 31 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Science Alert
  • CDC. Parasites - Toxoplasmosis (Toxoplasma Infection). (2018, Ağustos 29). Alındığı Tarih: 31 Ağustos 2019. Alındığı Yer: CDC
 
bu arada;
2. Nasıl bulaşır?

İnsana bulaşma daha çok enfekte kedi dışkısı ile kontamine yiyecekler, içecekler ve ellerle pişmemiş veya az pişmiş kistli etlerin yenmesi, çiğ yumurta ve çiğ süt içilmesi ile olduğu gibi kan transfüzyonu, organ transplantasyonu ve transplasental yolla da olmaktadır.

Bulaşmada rol oynayan diğer faktörler:

  • Toprakla ya da bahçede çalıştıktan sonra elleri ağza götürmekle,
  • Az pişmiş ya da çiğ et yemekle
  • Çiğ ya da az pişmiş sebzelere ve ete dokunup ağza götürmekle

Toksoplazmadan korunma yolları nelerdir?

  1. Et ve sakatat grubu yiyecekler yeteri kadar piştikten sonra yenmeli (kesildiğinde en iç noktasının rengi kahverengiye dönmeli, kırmızı kalmamalı).
  2. Et ve et ürünlerini pişirme sırasında tatmamaya dikkat edilmelidir.
  3. Kedilere et ve sakatat grubu yiyecekler verilirken aynı şekilde pişirilmeli. Kedilerin fare, kuş avcılığı engellenmeli.
  4. Kedi dışkıları günlük uzaklaştırılmalı. Kedi dışkısını uzaklaştırma işlemini, mümkünse evdeki diğer bireyler üstlenmelidir. Bu mümkün değilse, hamile bayanlar bu işlemi yaparken eldiven kullanılmalıdır.
  5. Taze çiğ süt içilmemeli.
  6. Hamile bayanlar et, sakatat gibi gıdalara çıplak elle dokunmamalı, sebzeleri çok iyi yıkadıktan sonra tüketmelidir.
  7. Çiğ kırmızı et, tavuk eti ve deniz ürünleri ile temas etmiş olan kesme tahtaları, tabaklar, bıçak, çatal ve kaşıklar ve eller, sıcak sabunlu suyla yıkanmalıdır.
  8. Pişirilmeden birkaç gün önce dondurulmuş etin enfeksiyon taşıma riski oldukça düşüktür.
  9. En önemli konu, kedilerimizi enfeksiyondan korumaktır. Bunun için kedilerimize hazır mama ya da çok iyi pişirilmiş gıdalar vermek gerekmektedir. Kedilerimizin evden çıkmaması sağlanmalıdır.
  10. Hamile bayanların, sokaktaki kedilere (özellikle yavru kedilere) dokunmaması önerilir.
  11. İşlem görmemiş su içilmemesi önerilmektedir.
 
Ay ne güzel yazmış tam benim demek istediklerim diye beğene basacaktım ki şu satırları gördüm. "Ayrica köpeklerden insanlara geçen hiçbir bulaşıcı hastalık mikrop bulunmamaktadır istediğiniz doktora veterinere sorabilirsiniz "
Veteriner hekim konuşuyor, vardır efendim. Zoonoz hastalıkları googlea sorarsanız hem köpekte hem insanda görülen hastalıklara bakabilirsiniz. O nedenle evcil hayvan besleyen insanların hayvanların bakımını yaptırması gerekir.
 
Küçük çocuğum var ara ara giriyorum buraya. O yüzden tüm sayfaları okuyamıyorum.
 
Çok teşekkürler.
 
Aşıları yapılmadan gitme istersen. Mesela benim çok sevmeme rağmen ileri derecede alerjim var. Hemen hemen etrafımda herkes de ya kedi ya köpek var. Ne zaman gitsem hapşırmaktan kıpkırmızı koca bir burnum olur:) vücudum kabarır gözlerim akar vs. Buna rağmen gider hayvanlarla haşır neşir olurdum. Ama oğlum olduktan sonra gitmiyorum. Çünkü malesef onunda bünyesi alerjik
 
bizim veterinerin iki köpeği vardı evde. tanıştığımız süre içinde 2 yaşında çocuğu vardı, karısı da hamileydi. köpekler de bu süre içinde hala evdelerdi. anne de veteriner olduğu için ve evleri ile klinik aynı binada olduğu için o 2 yaşındaki çocuk da sürekli klinikteydi.

babam çobanlık yaparken korkudan köpeği ile koyun koyuna yatarmış küçükken. bildiğimiz köy köpeği.

hadi köy köpeğini geçelim aşıları, bakımı yapılan köpekten insana hastalık bulaşmaz. eğer insanlar başka canlılardan sizin sandığınız kadar hastalık kapabiliyor olsaydı eminim dünya nüfusu 2 milyar filan olurdu. her yer kedi köpek çünkü.

ha ben götürün çocuğu o eve köpeği yalasın demiyorum. götürmeyebilirsiniz o tercih sizin.
 
2 aylık köpeğin daha aşıları da tam değildir.
Nitekim sizin çocuğunuzun da aşıları eksik. O yüzden dikkat etmekte fayda var.

Bebeğiniz köpekli bir evde doğup büyüseydi bir şey olmazdı. Zira o köpeğin parazit aşıları tam olurdu. Ama şimdi tüye alerji bile geliştirebilir.
Benim içim rahat etmezdi şahsen.

Olmadı onlara "doktora sordum ikisi de yavru olduğu için dikkat etmemiz gerektiğini söyledi" gibi bir şey sallayın :)
 
onyargıyı yıkmak atomu parcalamaktan zormus oyle derler :)
Her yıl bizim köpeciğe 5'li karma, ki bu aşının içinde gençlik hastalığından tutunda, hepatit ve üst-alt solunum enfeksiyonlarını engelleyen aşı da mevcut olmak üzere 5 ayrı hastalık için olan karma aşı, kuduz aşısı, bronchicine aşısı yani insanlarda boğmaca-bronşit gibi hastalıklara tekabül eden hastalığın aşısı, lyme aşısı(kenelerin kan emmesi sonrası insanlara da bulaşan kötü bir hastalık) yaptırıyorum, bunun dışında herkesin korktuğu o kist olmasın diye de 3 ayda bir iç-dış parazit ilaçlarını kullanıyoruz.

Ve emin olun büyük ırklarda aşılara tepki nasıldır bilmiyorum ama özellikle lyme aşısı küçük ırklar için ağır bir aşıdır, kuzucuğumun ensesi her seferinde kütük gibi şişiyor ağrısı oluyor ama hem onun sağlığı hem de bizlerin sağlığı için aşıları düzenli yapılıyor zira lyme denen illet evde bakılsa bile düzenli olarak dışarı çıkarılan evcillere bulaşabiliyor, onlardan da insanlara geçebiliyor, biz miniklerimizi sokaktaki kene, pire, tatarcık veya yakarca diye bilinen sineklerden korumak, hastalık bulaştıran zararlı parazitlerden sakınmak için elimizden geleni yapıyoruz, ki bunu yaparken yalnızca evcillerin sağlığını değil insan sağlığını da düşünüyoruz.

Mesela leishmania diye bir hastalıktan ve bu hastalığın neden olduğundan haberdar mıyız?
Leishmania sıcak iklimde görülen, çevre temizliğiyle doğru orantılı bulaşıcı bir hastalıktır, sağa sola, parklara, sahillere, yol kenarlarına gelişigüzel attığımız çöplerden beslenen sivrisinek, tatarcık ya da diğer adıyla yakarcaların köpekleri ısırmasıyla bulaşır, evcile bulaşan bu hastalık insanlara da bulaşıyor ve maalesef henüz koruyucu bir aşısı yok.

Sırf bu hastalık olmasın diye iç-dış parazit bakımı haricinde içinde deltametrin etken maddeli tasma alıp takıyoruz dört bacaklıma.

Velhasıl evciller direkt hastalık bulaştırmıyor, insanların çevre temizliğine önem vermemeleri, doğayı kirletmeleri ne yazık ki sokak hayvanlarına bulaşıp taşıyıcı olmalarına neden olan hastalıklara sebep oluyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…