Bebeklerimiz Nasıl Büyüyorlar ?

  • Konu Sahibi Konu Sahibi febi
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
bende bugün uzun zamandır aramadığım çocuk dr arkadaşımla konuştum telde. aklıma takılan şeyleri sordum aslında domuz gribi aşısı için aramıştım bahane oldu.
bana dediklerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
birincisi neler öğretebilirim diye sordum. hiçbişi öğretmek için zorlama dedi o zamanı gelince herşeyi kendi öğrenecek.bolca konuş tekrarla anlat oyna yapabileceğin bişey yok. eğer önceden öğretirsen zamanla direnç gelişir ve sıkılır.mış
ikincisi tuvalet eğitimiydi uras epeydir kakasını yapınca bezini gösteriyor.18 ay mı ideali diye sormuştum. ideali abd de yapılan çalışmalarda 36 ay ve sonrası bulunmuş.erken başlayanlarda ilerde altını ıslatma vs sık oluyormuş .o kendi bilir ne zaman canı isterse o zaman dedi. onunda 2,5 yaşında oğlu var. öğretmek için zorlamış ve çocuk kabız olmuş.hala söylemiyormuş:=)))
tv yi sordum malum babamız tvkolik. onunkide seyrediyormuş. konuşma geriliğine neden olduğu doğruymuş çok seyrettirme dedi.
hayırı kullanayımmı dedim. herşey için kullanma ama mesela ateşle oynamak istediğinde veya elime bıçak ver dediğinde mutlaka kullanmalısınki onun gerçekten yanlış olduğunu anlasın. ağlarsada bırak ağlasın dedi.hiç ilgilenme.
yemek problemini sordum onunkide sadece köfteyle besleniyormuş sebze yemiyormuş kelin ilacı olsa tarifini söyledi sen genede eline bişiler ver parmağına makarna geçir vs pütürlüye alıştırmak zorundasın dedi.
dahada aklıma gelirse yazarım... onunda dediği gibi o bir birey ve sen yol göstericisin...
 
mayacım öğrendiklerini bizimle de paylaştığın için çok teşekkürler önce..

aşı için ne söyledi arkadaşın ben onu da merak ettim cnm :)
 
açıkcası net bişi demedi. konuştuğumuzda henüz ölüm vakası yoktu.hocası yaptırın demiş o hastalarına hem aşıyı hem hastalığı anlatıp kararı kendilerine bırakıyormuş aşının yan etkilerinide anlattı. sen kendi çocuğuna ne yapacaksın dedim. ben yaptırmayı düşünmüyorum dedi ama ölüm olursa belki fikrim değişebilir demişti.yani kimse net bişi demiyor???
 
#1 Yaş
Oynamak isteyen her yetişkine kolayca yaklaşır.
(1-5 yaşa kadar ) İpla çekilen itilen ses çıkaran oyuncaklar tahta atlar bisikletler tahtadan mukavadan boş boy boy kutular oyuncak süpürgeler ev aletlerinin minyatürleri kara tahta şiirden ve resimden oluşmuş kitapalar.

~13-24 Aylık
Doldurulup boşaltılan oyuncakları severler.

~15-18 Aylık
Eşyaları iterek çekerek sürükleyerek bir odadan başka bir odaya götürebilir.
Sallanan atlar bebekler tekerlekler kamyonlar ilgisini çeker.
Bu dönem çocuğun taklitçi yönünün geliştiği bir dönemdir.
Bu dönemde çocuklara gerçek hayatta kullandığımız eşyaların minyatürlerini vermek yararlıdır. Telefon tencere bebek biberonu otomobil fincan takımları barbiler küçük askerler&
Kendini kanıtlama çabasında olan çocuk kendini kanıtlayabileceği oyuncakları sever.
 
teşekkürler feridecim benimde yazacağım bikaç şey var kitaptan müsait olunca eklerim bende.
 
ayy buna çok moralim bozuldu.. irem iki kere çok feci şekilde düştü çünki biliyosunuz(( gelişimi bana göre normal şuanda.. Allahım lütfen bişey olmasın
 
mayalıhamur,ferıdem paylaşımlar için teşeşkürler canlarımm..

domuz gribi aşısı benıde endişelendiriyor açıkcası -daha bu taraflarda salgın pek yayagın olmasada ınsan tedırgın oluyorrr...
 
kızlar ben de ne kendime ne kızıma domuz gribi aşısı yaptırmayı düşünmüyorum şimdilik. Yan etkileri çok fazla. Kendimizi ve çocuklarımızı koruyalım. Biz artık alışveriş merkezlerine ve kapalı yerlere gitmiyoruz. Eşim doktor hep maske takıyor, ben ders anlatırken cam açık anlatıyorum vs bir takım tedbirler aldık. Sizinle bana gelen bir mailde yazanların bir kısmını paylaşayım:
"Her şeyden önce domuz gribinin her yıl görülen olağan grip kadar öldürücü olmadığı ortaya çıktı. Olağan gripten her sene 250-500 bin kişi ölürken, domuz gribinden tüm dünyada ölen insan sayısı 1.500 kadar. Bir başka deyişle domuz gribinden ölüm ihtimali binde 4."
Ayrıca aşıların lisansı yokmuş. Henüz deneme aşamasında yani kobay olarak kullanılmak istemiyorum belki şu an bir etki görünmez ama yıllar sonra çocuklarımızda ortaya çıkabilir, ne bileyim ben korktum yaptırmayacağız.
 
bizde bu konuda çok kararsız kaldık.bizler risk grubunda değiliz ama iki yaşın altındakilerede yapılması gerekiyormuş.
bir taraftan yaptırmayalım elimizden geldiğince korunalım,aşının yan etkileri olabilir diyoruz diğer taraftan herşeye rağmen bulaşırsa bu seferde keşke yaptırsaydık demeyelim diyoruz.
 
hepimiz aynı tedirginliği yaşıyoruz hatta dünya olarak diyelim. bende çok gıcık oluyorum bu duruma ama beklemekten başka çözm yok gibi.
eşimde ilk aşı yapılacaklardan. sanırım pazartesiye yapılır.banada bakıcımızada yaptıracak ama urasa şuan düşünmüyoruz.bi bakalım aşının yan etkilerine düşünürüz diyoruz.
ya aslında ben geçirdiğimizi düşünüyorum bir ay evel aileceke yüksek ateşle grip geçirdik.hızla etrafımızdakilerede bulaştırdık. şuanki griplerin hepsi domuz gribi sayılacaksa ben şuan gribim zaten
.ben en çok hastalığı geçirip geçirmediğimizi anlamak için test olmayışına yada bulunmayışına sinir oluyorum.elisa gibi yapılıverse herkes rahatlar ve önlemini alır. bu kadar zormudur ki aşıyı buluyorlar ama testi yok???
birde bizimkiler sanırım aralık ayında aşı olacaklar rapellerini.şu civa otizm durumuda beni korkutuyor.en azından rapelleri yaptırıp ocak şubata kadar beklemeli bari????
çok kötü bir durm ya (( umarım hemen hallolur.
 
Üstün Zekalı Çocuklar

Ü.z.ç. çoğunluğunun göstermiş olduğu en belirgin özelliklerden birisi düzgün ve uzun cümleler kurma yeteneğidir.Çocukların çoğu 2 yaş civarlarında iki sözcüklü cümleler kurabilirken ü.z.ç. beş altı kelimeden oluşan cümleler kurabilir."kitabı ver" yerine "tavşanla kaplumbağa hikayesini anlatan kitabı ver" diyebilirler.

Yine yaşıtlarının dikkati kısa sürede dağılırken ü.z.ç. dikkatlerini yoğunlaştırabilirler.

Ü.z.ç.' da olay ve nesneleri ayrıntılarına kadar gözleme ve nedenlere ilişkin merak çok küçük yaşlarda gelişmeye başlar."gemiler nasıl gider" sorusunu her çocuk sorar.ama ü.z.ç."geminin kaptanı nerede? geminin motorları onu nasıl hareket ettiriyor ? bu köpükler nereden çıkıyor?" gibi sorularla detaylı yanıtlar bulmaya çalışır.

Dört yaşındaki normal bir çocuk kitaptaki resimlere merakla bakar.Aynı yaştaki ü.z.ç. ise kitaptaki resimler arasındaki ilişkileri kavrar, birbirini izleyen resimlerin ne anlattığı konusuyla ilgilenir.
 
Son düzenleme:
Çocuğunuz Hiperaktifmi?

Hiperaktif kelimesi annelerin çocuklarına yakıştırmayı sevdikleri sıfatların başında gelir.Bunun bir nedeni, annelerin aşırı hareketliliği zeka ile bağlantılı görmelerinden kaynaklanır.Hareketli çocuğun zeki olduğuyla ilgili yanlış bir kanaat vardır.Oysa uzmanlar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktif Bozukluğun zekadan bağımsız bir faktör olduğunu söylüyorlar.

Aslında her çocuğun hareketli olması beklenir.Çocuk koşar,düşer ve gürültü çıkararak oynar.Bunların hepsi doğal karşılanabilir.Ancak DEHB'da ise çocuğun hareketliliği aşırıdır ve yaşıtlarıyla kıyaslandığında farklılık hemen anlaşılır.

Genellikle bu çocuklar bir motor tarafından sürülüyormuş gibi sürekli hareket halindedirler.Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjileri vardır.Yükseklere tırmanır,koltuk tepelerinde gezer,ev içinde koşuşturur ve dur sözünden anlamazlar.Sakin bir şekilde oynamayı beceremez, bir süre sakin bir şekilde oturamazlar.Oturmaları gereken zamanlarda ise elleri ve ayakları kıpır kıpırdır.Çok konuşur iki kişi konuşurken sık sık lafa girerler.

DEHB li çocuklar genellikle okula başladıktan sonra teşhis edilirler.Bunun başlıca nedeni anne babaların kendi çocuklarına alışmaları sonucu bir çok davranışın onlara olağan görünmesidir.

DEHB li çocukların % 50 'si normal sınıflarda eğitilebilir.Diğer % 50 ise özel eğitim ve ilgili hizmetleri gerektirir.
 
Kendi Oyuncağını Yapmak

Eskiden çocuklar bir kutuya tekerlekler uydurup,ip bağlayarak,basit bir araba yapardı.O araba çocuğun hayalgücü sayesinde dünyanın en güzel oyuncağı olurdu.
Ninelerin artık kumaşlardan diktiği bez bebekler, minik kızın şevkatli elleriyle büyütülen bir hayali bebekti.

Günümüzde en ince ayrıntısına kadar düşünülerek hazırlanmış oyuncaklar,çocukların herhangi birşey hayal etmesine fırsat bırakmıyor.Yanıp sönen ışıkları,gürültülü sesleriyle çocuğun hayallerini susturan bu oyuncaklar,sadece pil harcamaya yarıyor.Çocuk pasif bir şekilde oturuyor,seyrediyor.Oysa bacaklarının arasında sıkıştırdığı sopaya at niyetine binen bir çocuk,onunla dünyayı gezerdi.Koşar oynar hayalgücüyle maceralar yaşardı.Akülü bir arabaya binen bir çocuk bu maceraları hayal etmeye fırsat bulabilirmi?

Oyuncaklarını kendisi yapan çocuklar ,kendi becerilerini ortaya koyuyorlardı.Basit malzemelerdan yapılmış oyuncaklarına hayal güçleriyle roller giydiriyorlardı.Adeta bir film yönetmeni gibi akıllarındaki senaryoya göre çevrelerindeki nesneleri canlandırıyorlardı.
Günümüzde çocukların odaları plastik nesneler çöplüğü gibi...Çocuklar oyuncaklarının onlara bir teselli vermesi için o kadar zorluyorlarki,nihayetinde kendilerini oyuncaklarını parçalamış buluyorlar.Onlara kızmalı mı?
Çocuklarımız oyuncak arabaları söküp takarak olsun kendilerini birşeyler yapar ve becerir görmek istiyorlar.Bırakında bunu bari yapsınlar!
 
ayşegül canım paylaşım için çok teşekkürler yaralı bılgıler gerçektenn..

evet oyuncaklar günümüzde öyle ve bızde sürekl, oyuncak delısı yapacağız çocuklarrı ne görürsek alıyoruz çocuğa...:kedi:
 
kız kardeşim açıköğretimde okul öncesi eğitimi okuyo.. kitaplarına bayıldım .. anadolu üniversitesi yayınları .. isimlerini eşime not ettirdim 2 tanesini özellikle alıcam .. 6-7 profösör yazmış boş olmaz tabii.. yüzeysel bakınca bile aradığım kitap bu dedim .. alışkanlık kazandırmayla ilgili yol gösterici bazı şeyler var filan .. aldıktan sonra buradn da paylaşırım ..

ayşegülüm yazdıklarına aynen katılıyorum .. ama evde ne yapalım bilemiyorum .. kızım plastik legosunu üst üste koymayı öğrendi onunla oynuyo biraz .. bi de resimli ilk sözcüklerim kitabı aldım çok güzel içinde herşey var adını yayıevini sölerim isteyen olursa.. böylece 2 nesne tanıma kitabımız oldu yeter diyorum çok da para vermedim doğrusu ..ama en çok bebeği ayşenur ve kitaplara bakıyo biraz da legolara takılıyoz.. alternatif olarak da şu telli oyuncaktan edinmeyi düşünüyorum .. sahi o tür bişeyi evde de yapabiliriz bak .. boncuk ve tel sonuçta .. büyük boyunu eminönünde 100 tl ye satıyolar .. oyuncaklar çok pahalı .. almadım tabii. eşim internette 2. el 15 tl ye bulmuş.. nihayetinde oyuncak alabilirim de .. 100 tl katiyen vermem 2 tele çok abartılı lmaz:
.
 
genciza paylaştığın bilgiler için teşekkür ederim.
febicim kitapların isimlerini mümkünse alabilirmiyim. anadolu üniversitesi yaynlarından olanları.
oyuncak konusuna gelince bende bir yaşa kadar evdeyken kendimce bişeyler hazırlayıp oynuyorduk Urasla. mesela kumaşlardan geometrik şekiller kesip yapıştırmıştım 12 sayfalık masa üstü takvimine. hergün dokunup bakardık.sonra akıllanıp tırnaklarıyla kenarlarından tırtıklamaya başlayınca kaldırdım.
birde olta yapmıştık basit ucuna mıknatıs takmıştık. balık fotoları kesip ataçlara takmıştım. oltayla balıkları yakalamaya çalışıyorduk.ama şimdilerde mümkün değil bişiler üretmek yapmak. hazırlarla idare ediyoruz.
dün eline ahşap havan vermiştim mutfaktayken onunla oynuyordu. gece oyuncaklarını toplarken bi baktım yavrum havanın üstüne kutularını koyup kule yapmış kendi kendine bişiler yaratmış.:))
şu aralar yere kocaman bir bez serip boya kalemleriyle üstünde boyama yapıyoruz. deftere yazmaktan sıkılıyor. kalemler suyla hemen çıkıyor.sabah uyanır uyanmaz kalemlerin olduğu yere gidiyor.
dün yeğen bizdeydi kavga dövüş olduk.paylaşmayı seviyor ama yeğen biraz kıskanıyor elinden oyuncaklarını alıyor bizimkide ağlıyor.birde sırf aksiliğine onun elindekileri istiyor aman birbirimize girdik :))sanırım zamanla paylaşmayı öğrenecekler.
legolarını çok seviyor Uras.üstüste geçen kutulardan kule yapıyor büyüklüğüne göre deneme yanılma yoluyla hatta bazen arada üstteki kutuyu diğerin içine koyup bizi kandırıp yokkk diyor.
boncuklu oyuncak çok pahalıymış ben 20 tl civarı almıştım küçüğünü.o kadar pare verilmez bencede.
 
feridecim güzel bi paylaşım olmuş teşekkürleropuyorumnanaktan
bizim şu an en büyük sorunumuz gece uyanıp ayağa dikilmesi ve bizim yanımızda yatmak istemesi akşam en geç 21,30 uyutuyorum çınarı kendi yatağında ya da benim yatağımda sonra dalınca odasına götürüyorum sonra ne oluyorsa gecenin bi yarısı uyanıyor ve ayağa kalkıyor avazı çıktığı kadar ağlıyor sanki beni de yanınıza alın gibi ..
çok ilginç bu son 1 aydır böyle öncesinde hiç böyle sorunumuz yoktu yatırıyordum ve kendi yatağında yatıyordu,malesef son 1 aydır çok yanlış bişey yaptık kendi yatağına alışan çocuğu uykuya dalması için kendi yatağımızda yatırmaya başladık ve malesef alıştı,bundan hayırlısıyla kurtulmak istiyoruz eşimle. çünkü bu böyle gider diye düşünüyoruz.
derken dün fuarda bir seminere katıldım çocuk psikoloji ile ilgili uzman psikolog alanur özalp hanıma danıştım ve ne yaparsa yapsın kati surette yanınıza almayın dedi,psikolojisi açısından da hiç tavsiye etmiyorum anne babanın yanında yatmasını çocuğun dedi.geceyarısı hiçbirşekilde uyanmaması lazım( acıkmadığı sürece)dedi.geceyarısı uyandığında hemen ses çıkarmadan yanına uzanın,ışığı yakmayın,ona ninni söyleyin, başını okşayın dedi kendi yatağında uykuya dalana kadar yanında yatın sonra dalınca kalkın yanından dedi.
dün gece denedim daha doğrusu sabaha karşı 5 te kalktı ve cıyak cıyak sanki etini koparıyorlar çocuğun nasıl bağırıyor her dediğini harfi harfine yaptım ama sonuç olumsuz ...ağlamasına daha fazla gözlüm razı olmadı ve oğluma dün gece 1-0 yenik düştüm... bu aralar bununla kafayı çok meşgul ediyoruz.aklınıza güzel bir fikri geleniniz varsa seviniirm ya da buna benzer şeyler yaşıyorsanız paylaşmanızı isterim.
 
bu arada alaranur hanım kitabını hediye etti bugün okumaya başlayacağım inşallah.içerisinde bebek psikolojisi,çalışan anneler ve buna benzer çok güzel konular var okudukça uygun olanları sizinle paylaşırım arkadaşlar
 
buradan yasak olabileceği düşüncesiyle sitenin adını vermiyorum... google da ismini arattırın çok güzel yaralı bir sitesi var tavsiye ederim:lepi:
 

canım aynı sorun bizde de var bu aralar kızım 2 aylıkken odasını ayırdık hep yataında uyurdu herşey güzeldi. Sonra bir gün sabah son uyanışında yanımıza alınca sabahları 6.30da uyanan çocuğun 8.30lara kadar uyuduğunu keşfettim ve o günden beri son uyanışında sabah 5 falan oluyor bu yanımıza alıyorum beraber uyuyoruz. 2 hafta önce boğaz enfeksiyonu geçirdi ateşi çok yüksekti 3 gece beraber yattık babası içeride yattı işte o zaman da iyice alıştı. Şimdi geceleri çok sık kalkıyor asla meme emmeden sakinleşmiyor eşim almaya çalışınca çıldırmışçasına ağlıyor. Benim kucağıma gelmeden sakinleşmiyor. Beraber uyumuyoruz ama sakinleştirmem uzun sürüyor. Belkide dönemsel bir şeydir çok üzerinde durmadım ben.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…