• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bedenim eskiyor

Ben 32’den sonra dökülmeye başladım. Bir de üstüne 35’te boşanınca. Evliliğimin son 2 senesi, uzatmaları oynadığımız günler çok korkunçtu. Ha boşandık, ha devam ettik derken en sonunda boşandık. Boşandıktan 1 sene sonrası da çok travmatikti. Ee stres ilk bedende patlat veriyor. 3 dişim döküldü, implant yaptırdım. Diş eti çekilmem oldu. 7 cm polikistik overim oldu, laparoskobiyle aldılar. Zehirli guatr oldum, nerdeyse gözlerimi kaybediyordum. Şu an haşimatoya döndü. Vücudum kendini düşman biliyor, antikorlar birbirine saldırıyormuş. Bel fıtığım başlandı. Asla ilaçlarla geçmiyor.
38 yaşında 2. Evliliğimi yaptım. Yavaş yavaş hayatım iyiye gidiyor derken Geçen sene babam vefat etti. Yüzümde vitiligo oldu. Tüp bebek tedavimde rahmimde yapışıklık olduğunu tespit ettiler. Histeroskopi oldum. Bu arada 40 yaşıma yaklaşırken yumurtalarım kalitesizmiş gençleştirmek vaadiyle Prp yapıldı.
neyse şu an hamileyim. İnşAllah bebeğim hem kendi sağlıklı doğar, hem bana da sağlık verir. Yaşımdan dolayı riskli gebelik taşıdığım için günde 5 ilaç, 3 fitil, 1 kalçadan, 1 koldan iğne vuruluyorum.
Eşimle aynı yaştayız kendi dipçik gibi. Sen 50’de nasıl olacaksın acaba diye endişeyle bakıyor 🤦🏻‍♀️ Bu hayatta çok gam yapmayacaksın.
 
33 yaşımdayım. Artık metabolizmanın yavaşladığı, vücudun yorgunluklara üzüntülere verdiği tepkinin daha belirgin olduğu yaşlar başladı sanırım. En azından benim için öyle oldu. Geçen seneye dek hep çok sağlıklı biri oldum. Ömrümde çektiğim baş ağrısı sayısı beştir (5). Doktora gitme sayım da yine geçen seneye kadar tek haneli rakamlarla ifade edilebilir sayıdaydı. Her sabah duş alır bir Allah’ın günü kurutmadan dışarı çıkar ve bu yüzden minicik kadar bile bir rahatsızlık yaşamazdım. Kolay kolay üşümezdim bu yüzden grip ve nezleyi pek tanımazdım. Hem ruhsal hem biyolojik olarak gerçekten güzel bir 32 sene geçirdim. Geçen yıl kontrole gittiğim kadın doğumcuda 25 cm lik myomum olduğunu :oha: öğrendim. Aynı sene myomum sıkıştırdığı bağırsaklarımın sıkıntısı yüzünden ciddi sorunlar yaşadım kilo almaya başladım. Ameliyat oldum. Dizlerim ağrımaya başladı. Fazla kilolardan kurtuldum fakat ağrılarım azalmadı. Genellikle merdiven inerken ve çıkarken kendisini hissettiren bir ağrı. Zaman zaman bazı kemiklerim ağrıyor. Bir yeri ciddi bastırarak ovalasam ertesi gün el bileğim ağrıyor. Ağrıyor da ağrıyor arkadaşlar. Bazı hastalık ve hasta sahipleri için çok şımarık yakınmalar farkındayım ve herkese şifa ve sabır diliyorum gerçekten. Fakat bu tersine akış moralimi bozmaya başladı. Ruhum dinç olabilir ama bedenim gıcırdamaya başladı. Acaba yavaştan hastalık hastası mı olmaya başladım yoksa benim gibi düşünen yahut bunu yaşayıp gidişatını değiştiren birileri var mı sormak istedim.

Derdimi beğenmeyip 'o zaman doktora gideceksin biz napalım :kahve:'diyecekler için Zeynep ergül 'den gelsin,
'Beni kınayan benim köyneğimi giysin.' :KK48:
Bunun bağıra bağıra gelen yaşlanmanın ayak sesleri olduğunu farkettiğim de bende çok etkilenmiştim.
Kişiye göre değişkenlik gösterse de genelde 30 ve sonrası başlıyor.Genetik geçişler,kişinin vücudunu nasıl kullandığı,nasıl beslendiği gibi birçok etken var.
Benim 35 sonrası başladı.Aynen bende 35 yaşıma kadar saçımdan su damlayarak kışın bile dışarı çıkmışlığım var.:rapci: Atlet giymezdim.Şalsız dışarı çıkamayan “ay serin olur alayım yanıma” diyenleri anlayamazdım.Doktora sadece çocuklar için giderdim.Evde temizlik yapıp akşam gayet dinç yaşamıma devam ederdim.

Şuan asla duş alıp çıkamam çok üşüyorum.Atletsiz bir yaşam düşünemiyorum yel girer :KK59: Şal çantamın demirbaşı.Doktor işim şuan okadar fazlaki hastalıklarımı uyandırırım diye korkumdan yazmıyorum.:KK12:Merdiven diyince dizimde acı oluyor okadar diyim.Ki bu yaşıma kadar hiç kilolu olmadım.Gıcık derecede zayıfım.
Asla birgünde evin işlerini yetiştiremediğim gibi akşama pert oluyorum.Koltukta sızıyorum.Şimdilik aklıma gelenler bunlar.Aramıza hoşgeldin.

Ama ne yapıyoruz evrene pozitif enerji gönderiyoruz.Kendimize “her yaşın ayrı güzelliği var bilirim”şarkısını armağan edip,kahvemizi alıp hayattan zevk almaya bakıyoruz.:KK200:
 
Valla ölücez. İlk ağrılar sızılar arka arkaya gelmeye başladığında misafirlikten kalkmaya yeltendiğim ziyaretlerim gelmişti aklıma. Yavaştan huzursuz olur kımıldarsın yerinde. Sağa sola eşyalarına bakarsın neleri alacağım ne nerde diye. Kıpırdanmaya, göz ucuyla eşyaları kontrole başladım gibi hissediyorum. Belki de gitmekle yüzleştim ilk kez ağrılarla tanışınca da ondan bu kadar rahatsız oldum, bilmem.
Aslında telaşını dizginleyebilirseniz, farkına vardıkdan sonra hayat gerçekten daha çok anlam kazanıyor. Hırslar kalmıyor kesinlikle. Bende hırs olamadı ölümü erken tanıyınca. Daha çok kendinize yönelin. Ölmeden önce yapılması gereken zırvalar değil bahsettiğim. Inancınız varsa o doğrultuda ibadete yönelin. Yoksa da fedakarlıklarınızı azaltın keyiflere odaklanın. Böylece detaylarda boğulmalar azalıyor. Bedeninize de bakın tabi. Ölüm belki yüz yaşında gelir. 🤣
 
Nasıl yani, vitaminler.com, ...eczane vs gibi siteler de güvensiz mi?
Vitaminler genelde tarım bakanlığı onaylıdır, ilaç statüsünde değil yani. İçeriği çok araştırılmaz, her vitamin herkes için uygun değildir, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına neden olur. En önemlisi sahtesi çok fazladır, bahsettiğiniz siteyi bilmiyorum.
 
Bunun bağıra bağıra gelen yaşlanmanın ayak sesleri olduğunu farkettiğim de bende çok etkilenmiştim.
Kişiye göre değişkenlik gösterse de genelde 30 ve sonrası başlıyor.Genetik geçişler,kişinin vücudunu nasıl kullandığı,nasıl beslendiği gibi birçok etken var.
Benim 35 sonrası başladı.Aynen bende 35 yaşıma kadar saçımdan su damlayarak kışın bile dışarı çıkmışlığım var.:rapci: Atlet giymezdim.Şalsız dışarı çıkamayan “ay serin olur alayım yanıma” diyenleri anlayamazdım.Doktora sadece çocuklar için giderdim.Evde temizlik yapıp akşam gayet dinç yaşamıma devam ederdim.

Şuan asla duş alıp çıkamam çok üşüyorum.Atletsiz bir yaşam düşünemiyorum yel girer :KK59: Şal çantamın demirbaşı.Doktor işim şuan okadar fazlaki hastalıklarımı uyandırırım diye korkumdan yazmıyorum.:KK12:Merdiven diyince dizimde acı oluyor okadar diyim.Ki bu yaşıma kadar hiç kilolu olmadım.Gıcık derecede zayıfım.
Asla birgünde evin işlerini yetiştiremediğim gibi akşama pert oluyorum.Koltukta sızıyorum.Şimdilik aklıma gelenler bunlar.Aramıza hoşgeldin.

Ama ne yapıyoruz evrene pozitif enerji gönderiyoruz.Kendimize “her yaşın ayrı güzelliği var bilirim”şarkısını armağan edip,kahvemizi alıp hayattan zevk almaya bakıyoruz.:KK200:
Pilates yapıyorduk geçiyordu halbuki üç mesaj önce :KK48: Kabullenemiyorum. Nerden geldiğini anlamadığım yellerle savaşmak için hala çok gençtim halbuki.
 
Ben 32’den sonra dökülmeye başladım. Bir de üstüne 35’te boşanınca. Evliliğimin son 2 senesi, uzatmaları oynadığımız günler çok korkunçtu. Ha boşandık, ha devam ettik derken en sonunda boşandık. Boşandıktan 1 sene sonrası da çok travmatikti. Ee stres ilk bedende patlat veriyor. 3 dişim döküldü, implant yaptırdım. Diş eti çekilmem oldu. 7 cm polikistik overim oldu, laparoskobiyle aldılar. Zehirli guatr oldum, nerdeyse gözlerimi kaybediyordum. Şu an haşimatoya döndü. Vücudum kendini düşman biliyor, antikorlar birbirine saldırıyormuş. Bel fıtığım başlandı. Asla ilaçlarla geçmiyor.
38 yaşında 2. Evliliğimi yaptım. Yavaş yavaş hayatım iyiye gidiyor derken Geçen sene babam vefat etti. Yüzümde vitiligo oldu. Tüp bebek tedavimde rahmimde yapışıklık olduğunu tespit ettiler. Histeroskopi oldum. Bu arada 40 yaşıma yaklaşırken yumurtalarım kalitesizmiş gençleştirmek vaadiyle Prp yapıldı.
neyse şu an hamileyim. İnşAllah bebeğim hem kendi sağlıklı doğar, hem bana da sağlık verir. Yaşımdan dolayı riskli gebelik taşıdığım için günde 5 ilaç, 3 fitil, 1 kalçadan, 1 koldan iğne vuruluyorum.
Eşimle aynı yaştayız kendi dipçik gibi. Sen 50’de nasıl olacaksın acaba diye endişeyle bakıyor 🤦🏻‍♀️ Bu hayatta çok gam yapmayacaksın.
Inşallah bebeğinizi sağlıklı bir şekilde kucağınıza alırsınız 😇
 
Vitaminler genelde tarım bakanlığı onaylıdır, ilaç statüsünde değil yani. İçeriği çok araştırılmaz, her vitamin herkes için uygun değildir, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına neden olur. En önemlisi sahtesi çok fazladır, bahsettiğiniz siteyi bilmiyorum.
C vit, D vitamini, nadiren çinko, OMEGA 3 gibi işte, ekstrem şeyler değil. :)
Teşekkürler
 
MdCurie MdCurie sağlık çalışanı mısınız merak ettim
Değilim, sadece ilaçlar üzerine bir süre çalıştım. Vitaminler artık çerez gibi satılıyor ama tehlikelidir, bunlarda ilaçtır. Bir vitaminin fazlası böbrek, karaciğerde rahatsızlıklara yol açar. Misal sporcuların kullandığı toz, aşırı tehlikelidir ve tarım bakanlığı onaylıdır. Özetle vücudunuzun ihtiyaç duyduğunda fazlasını vermek organlarımızı yorar, fazla su içerseniz vücudunuz için gerekli olan vitaminleri de atarsınız, böbrekleri yorarsınız. Oysa su içmek ne kadar masumane.
 
Stephen Hawking bunu beğendi...
 
C vit, D vitamini, nadiren çinko, OMEGA 3 gibi işte, ekstrem şeyler değil. :)
Teşekkürler
Her şeyin fazlası zarar, c vitamininin fazlası böbrekleri parçalar. Düzenli kullanılmaması gerek. Kullandınız bir kaç ay kullanmayın. Arkadaşlar bunlar ilaçtır, çerez gibi uzun süre kullanmayın. Sağlıklı beslenin, demir mi eksik semiz otu tüketin, ispanaktan fazlası var bunu da yoğurt ile değil, demir vitamini bağlar hiç bir işe yaramaz. D vitamini güneşlenin, c vitemini süt peynir... Bunları yeteri kadar tüketemiyorsanız takviye ilaç kullanılır ama sürekli değil
 
Pilates yapıyorduk geçiyordu halbuki üç mesaj önce :KK48: Kabullenemiyorum. Nerden geldiğini anlamadığım yellerle savaşmak için hala çok gençtim halbuki.
Muhakkak geçiriyor,rahatlatıyor orası kesin.Ama o da biyere kadar.

Şaka bir yana Allah dermansız dert vermesin.İnan kabullenince katlanması daha kolay oluyor.Tadını çıkarabilirsen unutuyorsun.Pasifize ediyosun.

Bir yerde okumuştum. “ Kendimi akran sandığım gençlerin bana teyze diye hitap etmesiyle yaşımla yüzleştim” yani bişekilde bizimle birlikte artık.

Bu arada şuan hatırladım.Kaşlarım artık eskisi gibi orangutan bolluğunda çıkmıyor. Kendim alıyorum artık.:21:
 
Back
X