Muhtemelen 5-6 yaşlarındayım.
O dönemde Pembo diye bir sakız vardı, belki hatırlayan olur. Deli gibi para harcıyorum o sakıza. Müptelayım resmen.
Valide hanım illallah etti bir gün ve uyuşturucu batağına düşmüş kızını çekip kurtarmak istercesine "Yok sana para mara!" gibi sert bir çıkışta bulundu.
Çıktık sokağa arkadaşlarla, yoksunluk belirtileri başladı tabi bizde.
Arkadaşlar da züğürt.
Dedik "N'apalım, para yok. Çalacağız mecbur."
Girdik bakkala, biz bakkal amcayı oyalıyoruz, arkadaş da sakızları avuçluyor.
Çıktık bakkaldan, sokak arasına girip hemen çiğnedik birer tane.
Sonra bizi bir korku tuttu.
"Ya polisler bizi yakalarsa?" Anam, 4 çocuk birlikte böyle aklımız gitti.
Sonra aklımıza parlak bir fikir geldi ve aynı bakkala gidip bir tane de gazete çaldık hemen.
Okuma yazma bilmiyoruz. Paylaştık gazetenin sayfalarını, kendi resimlerimizi görecek miyiz diye çılgınlar gibi bakıyoruz sayfalara.
Sakız hırsızlarııı! gibi bir manşetle resimlerimiz yoktu çok şükür.
Ertesi gün gidip olayı anneme anlattım.
Sakız bağımlısı bir kleptoman olan bana öyle fantastik terlik atışları yaptı ki uzunca bir süre sakız çiğnemedim.
Aynı gün gidip bakkal amcaya sakız ve gazete paralarını verdi.
Bense bir daha hiçbir zaman o bakkalın önünden geçmedim.
Velhasıl ben çocukken bakkaldan sakız çalan çocukların anında gazeteye düşeceğini sanırdım.