Ben neden okudum ? Bana akıl verin lütfen

Olabilir ama dünya sizin çevrenizle paralel değil
 
buna ben de çok fazla rastlıyorum ya. arkadaşımın sevgilisi makine mühendisi. zar zor bir işe girdi, arkadaşım diyor ki ay benimki de çok naif, üstü başı pisleniyormuş, ortam kirliymiş işi bırakma seviyesine geldi, yazık falan diyor. aslında bu tarz şeyler biraz da okurken gerçek hayattaki işe dair pek bişey öğretilmemesinden kaynaklanıyor. herkes kendini masa başında hayal ediyor galiba. gerçek iş hayatına dair şeyleri birinci sınıfta falan gösterseler en azından ortama bakıp yol yakınken dönmek isteyen olabilir benim işim internetle mesela, bütün gün pc başındayım, gün boyu bayağı hareketsiz kalıyorum, ayrıca sürekli ekrana bakmaktan geçen sene gözlerim rahatsızlandı, doktor gözlüksüz bakmaman lazım dedi. sevmediğim halde gözlük kullanıyorum. gün içinde mola verdiğimde asla oturmuyorum mesela, yürüyorum ya da ayaktayım. akşamları yürüyüşümü ihmal etmiyorum yoksa çok kilo alırdım. bazen akşam saati, tam dinlenirken çok alakasız bir zamanda ufak da olsa iş yapmam isteniyor. hafta sonları bazı şeyleri mutlaka takip etmem lazım falan. sektörün dinamiği bu. her işin kendine göre zor tarafları var. ben ilk iş deneyimimde 1 sene mobbing gördüm. bu mobbinge dayanamayıp istifa eden 3 kişi oldu. ben de defalarca eşiğinden döndüm ama en azından 1 sene dayanıp deneyim kazanayım dedim, hırs yaptım inat ettim kaldım orada. artık stresten evde bayılmaya başlayınca ailem yalvardı nolur bırak şu işi, başka bul çok kötüsün diye. ha bugünkü deneyim ve bilgimle kendimi bu kadar hırpalamam ama o zamanlar toydum ve öyle böyle benim iş deneyimi ve bilgiye ihtiyacım vardı. gerçekten bunu yaşayan insanlar bütün gün yağ kokmayı tercih eder. iş hayatı zordur, çıtkırıldım olmamak gerekir.
 
Kardeşim İtü mimarlık mezunu, yüksek lisansı da oradan. Bir sene iş aradı bulamadı. Hem iş koşulları ağırdı hem de verdikleri maaş komikti. O bile böyle isyan etmemiştir herhalde. Kafanız güzelmiş güle güle kullanın.
 
Ağlamayı bırak, dört yıllık mezunları ya markette çalışıyor ya da güvenlikçi. mühendis bile asgari ücrete talim ediyor.

Dgsye hazırlan. Bi tanıdığım elektronik okudu, üstüne dgsyle elektronik öğretmenliği okudu. Kpssyle yılda iki alım olur bu branşa, 90 aldı atanamadı, 92 aldı atanamadı, 95 le atandı, mis gibi öğretmen oldu. Heba olan senesi nerden baksan 5 yıl ama yaptı mı yaptı...
 
Karşıdan bakınca ne kadar basit değil mi?
Ne duymak istiyorsun acaba. Herkese çemkirmişsin maşallah. Herkes burası Türkiye diyor sen gelmiş ne kadar basit buna bi son verilsin diyorsun.
Verilsin tabi senin benim dememle oluyor zaten her şey...
İnsan ol azcık herkes aynı durumda ne yapalım asıp keselim mi ona buna mı sataşalım?
 
Tanıdığım bir nohut pilavcı var aylık geliri doktordan fazladır.Ama işin garantisi yok tabii
 
Bu yazdıklarınızda herkes hemfikir
Sistemi ömrüm boyu eleştirdim ancak değiştirecek gücümüz maalesef yok, konu sahibine ayakta kalması gerektiğini anlatmaya çalıştı herkes yoksa tabi ki herkesin hakkı insanca emeğinin karşılığını alacağı bir iş. Kurs konusunu bende yazdım, çalışarak gittim o kurslara, akşam işten sonra, hafta sonları...parasını ödemeye gücüm yetmediğinde ek iş olarak dikiş diktim öyle ödedim. Bu ülkede hak hukuk zaten yok hiç birimiz bu sistemin içinde mutlu değiliz ama değiştirme gücü hiç birimizde yok. O yüzden hayatı idame için çözümler üretiyoruz sadece. Ön lisansı ya da başka bir okulu kimse küçük görmüyor aslında ama bütüne bakınca çok daha komplike okullardan mezun olanlarda aynı sorunları yaşıyor demek için yapılıyor örneklendirmeler. Her emek kutsal ve hakkını almayı hak ediyor ancak değiştiremediğimiz şeyler için ağlamak sadece zaman kaybı, bir yerden yakalamak zorundayız hayatı
 
Bir rezidansta 10 tane daire çalışarak olacak birşey değil ya, ya aileden, ya usulsüz birşeyler var
Ne kadar kötü kalpli bi yorum bu ya ticaret yapan inşaat sektöründe olan tanıdıklarım hep böyleler ne torpilli işleri ne de iktidara vs yakınlar yardım gereken yerler olunca hemen yönlendiririz ihtiyaç sahibini de görürler çalışanlarına da verirler gerçekten herkes kalbinin ekmeğini yiyor demek ki
 
Kalbinin ekmeği derken ? Evet rezidansta 10 daire günümüz sartlarinda bana fazla geldi, sonra dedim zaten demek ki olabiliyormuş diye. Kalbinin ekmeği derken ne demek istediniz ?
 
ayrıca inşaatta barter diye bir şey var
zamanında o rezidans ortada bile yokken başka bir işte doğrama, tesisat bir iş yapmıştır bu işin arsasına ya da dairede payına ortak girmiştir.
ticaret yapanlarda ve o sektöre iş yapanlarda genelde böyle oluyor o işler. nakit para sıkışıklığına türk usulü çözümler.
 
Tamam dedim, anladım olayı, daha neyin kötü kalbi ? Sonuçta geleceği görmüş, yatırım yapmış olabilir, şansı denk gitmiş olabilir, ileride daha iyi olabilir ya da batabilir, vb. Vb. Ne kötü kalbi, ne ekmek yemesi anlamadım ben.
 
Müteahhitle sanayici bir değil işte. Müteahhitlerin o kadar çok kazanmaması gerekiyor zaten.

Benim çevremde çok sanayici var, su saati yapan da var, yedek parça yapan da, yalıtım malzemesi yapan da, tekstilci de. Su saati yapan bikaç sene önce belediye ihalesi alıp bir senede on milyarlar seviyesinde para kazandı mesela. Abim sanayi makinalarına yedek parça yapar, devlet ihalesine girer, alırsa/alabilirse işini düzgün yapar, ürettiği mal geri dönmez, devletten parasını tıkır tıkır alır. Tekstilci olan bundan 20 sene önce 7 trilyon batırdı mesela. Tekstilin zirve yaptığı dönemdi, yanlış adımlar yanlış yatırımlarla bolluk çağında takla attı.

Bir de polis bir arkadaşım var, altında bmw, iki ev bi yazlık falan. Düz polis maaşıyla. Hıhı evet
 
Çevrem hep son paragrafinizdaki gibi memur, ev alamazlar şu anda. önemli bir kurumda çalışıyorum, ihaleler falan anlarsınız işte. Onlar da hep aglayinnca öyle bir yorum yaptım. Ama kötü kalpliymisim onu öğrendim buradaki iyi kalpli hanimefendilerden
 
o kısımlar benim söylemim değil, öyle söylemlerim olmaz.
 
Bizimde bı komşumuz varordan burdan konuşuyorduk. Esinin meslegi ne dedi öğretmen dedim senin eşin ne iş yapıyor abla dedim çalışmıyoruz biz canım gelirlerimiz var bizim dedi meğerse oturduğumuz sitenin yarısı onlarınmıs o zamanlar yeni tanisiyorduk bilmiyordum
 
Yok ayol kötü kalp değil de sektörü bilmiyorsunuz. İhalelerin miktarlarını biliyorsunuzdur muhtemelen. Heh işte o miktarın en az %50’si kar. Vergi ödememek için türlü oyunlarla o karı düşük gösterirler ağlamaları falan hep hikaye. Ya da 500 kazanacakken 450 kazanmıştır ona ağlıyordur
 
İhale biriminde değilim ama inanın bütün işler fesİh yolunda.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…