Merhabalar efendim, dilerim hepiniz iyi ve huzurlusunuzdur.Allah'ın bildiğini kuldan saklamaya gerek yok, falcılar elbetteki burayı takip ediyor.İyi ve kötü yorumlarınız için hepinize teşekkürler.Yorum yapmak bir düşünce gücü emeğidir benim gözümde.Gelelim şimdi niçin daha önce bu topiğe uğramamış KK üyesi böyle bir mesaj attı? Artık cevap verme ihtiyacı hissettim.Ben kimim? Yukarıda bahsettiğiniz "kendinden bahsedilince fiyatı arttıran ukala falcı" saraylı olmaktayım.Zam için şunu belirteyim, yaparken elim titredi ancak hak yememiş olmak için ücret arttıkça hizmet de artmalıdır düşüncesiyle elimden geldiğince ciddiyetle işimi yapıyorum.Fal bakmaya lise yıllarındayken başladım, fal çadırı açan kişi mezun olmuş, herkes paralı ve kolay tezgahları kendine seçince bana da görevli öğrenci olarak sen yapıver dediler.Samimi 1-2 arkadaşı dışında okuldaki pek kimseyle konuşmamayı tercih eden benim için, ilk iş deneyimim oldu tabi.Şenlik günü eski püskü örtünün üzerinde bahçenin bir ucunda geleni geçeni oyalamak için tüpte kahveleri pişirip başladım gelene bir şeyler demeye.İçimde de bir telaş.2 tlye bakıyordum fala."Falcı bacı Ece 2 tl" diye yazan bir küçük pankartın altında resmim de var o zamandan kalma.Bir kaç yaşı büyük liseli de "karton bardakta fal bakacak salak kız" diye önümden geçiyorlardı.O çağlar benim gibi kendi halindeki sessizler için sert geçer zaten.Bir bozarmıştım neyse gelmeye başlamıştı öğrenciler, karton bardaktaki kahve falına.Şekillere bakarken bazısını laptopa, bazısını yola dumana, insanlara benzettim.Bir gece öncesinden korkudan kahve falı nasıl bakılır diye internette araştırmıştım ama yok gelecek tarafıymış yok dibiymiş pek karışık gelmişti, ayrıca her şeyin ders çalışmak gibi olacağı zannedilen zamanlardı elbette.Benzettiklerimi dilimin döndüğünce anlatırken aslında şekillerin kesit kesit hikaye parçalarına dönüştüğünü gördüm.Bir şeyler vardı, alfabesi olmayan ama yazılmış, yazılmış ama kesinlikle yazı olmayan.Resimler çekilmişti fincanda.Tabi günün sonuna dek konser alanında olması gereken kuyruk benim minik olmayan fal standımın etrafında vardı.Pek sevinmiştim, özel gücüm olduğunu düşünmüştüm.Çünkü çocukken böyle bir hayalim vardı.Ay savaşçısı çizgi filmini izleyerek hayallere dalar özel güce sahip olmayı dilerdim.Çocukluk işte.Velhasıl kelam sonraki senelerdeki şenliklerde sürdürerek fal bakmayı eş dost çapında da devam ettirdim.Çünkü gerçekten sevdim.Önce yollarım kesişti, sonra sevdim, en sonunda işim oldu.İşte bütün bu hikayeyi anlatmamın sebebi de bu.Neyse sizi sıkmayayım.Tellwe'de 1 yıldan fazladır fal bakmaktayım.Üyelik kararını nasıl aldım derseniz, elbette ben de sanal fal yollarından geçtim.Terzi kendi söküğünü dikemez derler.Belki yapabilirim, belki zamanı gelmiştir artık diyerek bu güzel imkanı sunan bu siteye üye oldum.İlk ücretli falım geldiği zaman ekran başında nasıl terlediğimi tarif etmek güç.İnsanların beni taşlamasından çok korktum.Halbuki niye korkuyordum ki?Kimse benim ne ismimi ne cismimi biliyor.Alt tarafı korkunç bakmışsın diyip geçerler, ben de ek iş olarak pek sevmediğim otel garsonluğuna geri dönerim dedim.İlk yorumlar duvarıma düşmeye başladı, Saraylihanim çok teşekkürler!, saraylihanim çok güzel bakmışsınız! Aman Allah'ım nasıl seviniyorum, nasıl gözüm yaşarıyor, sonunda diyorum benimle ekran başında da olsa enerjisini paylaşan insanlar olacak, ben de ışık tutabileceğim.Çünkü önce tanıştım, sonra sevdim ve o gün işim olmuştu.Öncesinde bir kaç aylık sanal fal tecrübem olduğu için neleri yapmamam gerektiğini biliyordum.Bir kere her soruya cevap vermeyi kendime ilke edindim.Yarım bırakılan sorular hoşuma gitmiyordu, ikincisi hayat tecrübelerini ve bakış açısını bir kenara bırakmak gerekirdi.Çünkü bu bir iş ve her iş gibi sevginin yanında objektiflik ve profesyonellik gerektirir.Hemen kendime melek desteleri, efendime söyliyim yeni tarotlar, laro tarotlar, kitapçılarda hangi kart destesini bulursam aldım, ama burada gene konu dışına çıkarak şunu ekleyeyim, ne kadar yeni tarot destesi alsam da hepinize "ek kart çekiyorum" dediğim açılım, annemin 30 yıldan fazla zaman önce Ankara'dan aldığı, 4 yaşındayken bir yerlerden bulup elime alıp kurcaladığım, ancak çocuk halimle yırtarım diye elimden alınan biricik tarot destemdir:) .Tekrar konuya döneyim, biraz da başak burcu mükemmeliyetçiliği, her şeyi çok güzel öğrenmeli, kendimi geliştirmeli, yeni şeyler sunmalıydım.Tek değildim ve tek olmayacaktım.Diyelim ki böyle bir egoizme kapıldım.Tek ve en iyi falcı ben olayım desem bile, bir egoist olarak ben kime fal baktırabileceğim diye düşünürüm en başta:) Her neyse, böyle geçti zaman.Sanal falda ilerlerken 1 yıldız aldığım gün de oldu.İlk 1 yıldızımı aldığımda sabah ekran başında hüngür hüngür ağlayıp boşa çabaladığımı hissetmiştim.Halbuki bu iş gerçekten bir enerji işi.Hem bir falcı, hem zaman zaman fal baktıran bir kişi olarak olaya iki açıdan baktığımda bunun değişmez bir gerçek olduğunu görüyorum.Ama olsun dedim, beni seven ve danışan insanlar da var.Üyeliğimi silersem haksızlık olur dedim.Bir keresinde 1 yıldıza değil de, kötü hisler alıp nasıl dilegetirebileceğim diye kıvranıp kırmamak isterken, kötü haberi danışanımdan aldığımda kahrolmuştum.5 yıldız vermişti o danışanım.Ama olay bu değildi.Kelimelerimi kontrollü seçerek anlatmaya çalışırken, bana "o tamamen gitti" dediğinde yanmıştı canım.Para alsan bile o işten, işi sevmek böyle bir şey, insan değişik yollarla cebini doldurma hırsında olabilir ama o işi sevdiğin zaman o işle yaşayıp, o işte üzülebiliyorsun.O olay da bana bir tecrübe oldu.Eğer kötüyü görüyorsam daha acımasız olacağıma söz verdim.Çünkü yıldızlar da bitiyor bir yerde.Puan düşer üstüne fal bakarsın fabrikasyon gibi bir sürü, pat yeniden puan alırsın.Ama hissiyat öyle bir şey değil işte.Eğer yol göstermiyorsa susmalı, yol gösteriyorsa bir harita olmalı bana soru soran kişi için.Dediğiniz gibi çok haklısınız, pembe tablo çizmek güzel bir şey değil.Şimdi ben bu kadar hislilikle bahsettim, ben niçin işin ticari boyutunu arttırmaya götürdüm kendi adıma.Bunu bahsetmek dile almak elbette güzel değil ama falcı saraylının yanında olaya ticari bakan Ece gözünden şunları dile getireyim.İçine para giren her hizmette olduğu gibi, fal hizmetinin de bir maddi dinamiği söz konusu.Yüzdelik hesabı çalışılan işlerde yüzdelik oranı değişmez ancak maddi dinamiğe göre hizmet talebi ve hizmetin kalitesi üzerinden oynama yapılabilir.Hizmeti verenin de kalitesini arttırabilmesi için sermayesini ve sermayesinin kalitesini arttırması gerekir.Ekonomi dersi aklı vermeye çalışır gibi baydığım için özür diliyorum, ama benimki de biraz bununla ilgili.Kelime başına şu kadar para kazanayım hesabı kesinlikle yapmıyorum.Zammı da bunu okuduktan sonra düşünceniz değişmeyecek olsa bile bu yorumları görerek yapmamıştım açıkçası.Ama çok da neden yaptığıma girerek olayı sizin düşüncelerinizi sömürmeye çevirmek istemiyorum tabi ki.O yüzden maddiyat kısmını burada bitiriyorum.Benim sermayem önce sezgilerim, sonra beni sizlere ulaştıran bilgisayarım, olayı taçlandıran sevgili destelerim ve kitaplarım.Tabi ki burada demek istediğim ben gönül işi yapıyorum demek değil.Bu bir iş, içine maddiyat giren bir iş, gönül işi yapmasam da bilin ki işimi gönülden yapıyorum.Aldığım yüzdeliğin de hakkını verebilmek için elimden gelenin en iyisini değil, en iyisini yapmaya çabalıyorum.Bir ipucu vermek gerekirse bu da benim son fiyatım olacak.Şimdi işin bu kısmına geçerek şunu diyeyim, beni beğenmeyen olabilir, kötü bir falcı olduğumu düşünen olabilir, buna olan saygım sonsuz herkesi her zaman memnun edemem, ama insanların bana danışmak için ödediklerinin hakkını vermek benim görevim ve işimin etiğidir.Bir gün bu etiği çiğneyecek olursam, zaten bu kendimi çiğnemek olur.Dilerim de kimseler çiğnemez.Kusura bakmayın epey uzun oldu, okumaya tahammül eden gözlere sırf bunun için bile binlerce teşekkür.Forumun bu kısmına sizi rahatsız etmemek adına başka mesaj yazmayacağım.Sahtekarlık olmaması için de yeni üyelik yerine kendi üyeliğimden yazmayı uygun gördüm.İçten sevgiler.