Şükrü Erbaş o dizeleri bir ömrün sonuna doğru yazmış sanırım. O yüzden tuhaf gelmiyor bana o sözler. Evlendiğini bilmiyordum yengeç o kadar sevindim ki anlatamam.o kadar hic katilmiyorum ki
benim de hayatima cok insan girdi - hatta tanidigim en kabarık ask gecmisi olan insan kendimim.
hic de kimsede parçam kalmadi, bölünmedim de.
tam tersine cok sevgiyle cogaldim, bana yapilmasindan cok hoslandigim seyleri icsellestirdim ben de yapmaya basladim. ya da bana verilen bir tepkiyi oyle sevdim ki kendi hayatimda kullandım, cogaldim bence:)
hayatimda cogu kez aski hissettigime eminim, dolu dolu da yasadim ama her ask "bir omur beraber mutlu yaşayacak" bir ask degildir ki.
bazen yildirim gibidir gelir carpar sonra gider , eski hislerin de biter.
sirf bir zamanlar kalbin delice carpti diye uzatmaya gerek yok noktayi koyup önüne bakmak lazim.
su hissi evliligimde yaşıyorum. esimin tüm cocukluk anilari bana cok ilginc geliyor, tüm hikayelerini duymak istiyorum. Anlattigi basit seyler hakkinda bile uzun uzun konusuruz. o da benim cocukluk zamanimla cok ilgilenir, annemdeki fotograf kutusunu karistirmaktan cok zevk alir devamli biz gittikçe açilir o kutu, bulunur benim fotolarım. cok basit birsey bile anlatsam cocukluguma dair mutlaka hafizasina atar, yeri gelir ondan bahseder.
ikimiz ortak bir cocuk yetistirmeyi gercekten cok istiyoruz. bu hani kaşı ona benzesin burnu bana benzesin degil kesinlikle.
ama bir cocugun büyüyüp hayatindaki insanın dizine yatıp cocukluk anıları diye bizim ona kurdugumuz dunyayi anlatmasi fikri bile bize cok cilginca geliyor.
esimin ailesi fakir bir aileymis, oyle cok oyuncak- hediye falan almazmis. ama bir noelde annesi babasi elleriyle tahtadan bir sehir yapmislar advent calendar seklinde her gun birsey aciyorsun. icine de sadece cikolaya koymuslar - sonra her sene aynı kutuyu vermisler
mesela istiyoruz ki biz de cocugumuza ellerimizle onu cok heyecanlandiracak kocaman bir adventcalendar hazirlayalim, her sabah uyaninca kosa kosa bir tanesini açsın- heyecanla beklesin. bunu da hep hafizasinda hatirlasin.
gibi gibi...
e sen çalıştığın hastane koselerinde bile birkac ayri kisiyle cinsi munasebete girdiğine, haftada en az 4 adamin evine gelip seninle yatip kalktigina hatta bazen bjri kapidan ciktigi gibi otekini aldigina ve muş gibi kucuk bir dogu sehrinde hala adinin cikmadigina inaniyorsun da benim 34 yillik bekar hayatima pek cok kisi aldigima neden inanmıyorsunAdamın söylediğine katılmamak birlikte ben senin söylediğine de katılmıyorum.aşk denen şey o kadar o kadar zor denk gelen birşey ki.tamam 1 defayla sınırlı değil ama senin dediğin kadar da fazla olamaz.sen hayatı diğer insanlara göre daha fazla seven ve dolu dolu yaşamak isteyen biri olduğun için beynin olumlu sonuç çıkarmak adına aşk olmayan şeyleri aşk olarak işlemek istiyor bence.yani ben kusura bakma ama zorlama buluyorum bu dediklerini.yani aman şunu da yaptım bunu da yaptım, çok fazla ilişkim de oldu, deli dolu aşklar da yaşadım, şahane bir hayat yaşadım, herkeslerden de iyiyim cart curt.bu konularda kendini yapmacık olarak motivasyon edip üste çıkmaya çalışıyormuşsun gibi.yani doğal, akişta yaşanmış, objektif olarak değerledirilmiş durumlar değil bence.toksik bir olumlu bakma durumun var bence.eee o kadar çok güzel ilişki yaşayıp, çokça da âşık olduysan niye o ilişkiler bitti o zaman? Daha fazla ilişki yaşamak içinse o da yapmacıklık oluyor işte.kendi içinde bile tribünlere oynamaya çalışıyorsun.magazin programlarındaki aşklara ne kadar inanıyorsan seninkilere de o kadar inanıyorum.bu hiç sevgi dolu, aşk dolu bir ilişki yaşamadın anlamına gelmiyor ama dediğin gibi de olamaz.bir perdenin arkasından konuşuyormuşsun gibi.he canım he deyip geçiyorum çoğu yorumunu.
insallahşimdi sen ileride 10 senedir evliyim hâlâ deliler gibi aşığım falan da diyeceksin.
Ayşemini çoğunlukla yüzeysel alaycı yazıyorsun, sonra böyle derin incelemelerin oluyor ve insanı şaşırtıyorsun. Internette tanımadığın bir insanı bile böyle analiz ediyorsan sandığın veya göstermeye çalıştığın kadar yüzeysel düşünmüyorsun demektir.Adamın söylediğine katılmamak birlikte ben senin söylediğine de katılmıyorum.aşk denen şey o kadar o kadar zor denk gelen birşey ki.tamam 1 defayla sınırlı değil ama senin dediğin kadar da fazla olamaz.sen hayatı diğer insanlara göre daha fazla seven ve dolu dolu yaşamak isteyen biri olduğun için beynin olumlu sonuç çıkarmak adına aşk olmayan şeyleri aşk olarak işlemek istiyor bence.yani ben kusura bakma ama zorlama buluyorum bu dediklerini.yani aman şunu da yaptım bunu da yaptım, çok fazla ilişkim de oldu, deli dolu aşklar da yaşadım, şahane bir hayat yaşadım, herkeslerden de iyiyim cart curt.bu konularda kendini yapmacık olarak motivasyon edip üste çıkmaya çalışıyormuşsun gibi.yani doğal, akişta yaşanmış, objektif olarak değerledirilmiş durumlar değil bence.toksik bir olumlu bakma durumun var bence.eee o kadar çok güzel ilişki yaşayıp, çokça da âşık olduysan niye o ilişkiler bitti o zaman? Daha fazla ilişki yaşamak içinse o da yapmacıklık oluyor işte.kendi içinde bile tribünlere oynamaya çalışıyorsun.magazin programlarındaki aşklara ne kadar inanıyorsan seninkilere de o kadar inanıyorum.bu hiç sevgi dolu, aşk dolu bir ilişki yaşamadın anlamına gelmiyor ama dediğin gibi de olamaz.bir perdenin arkasından konuşuyormuşsun gibi.he canım he deyip geçiyorum çoğu yorumunu.şimdi sen ileride 10 senedir evliyim hâlâ deliler gibi aşığım falan da diyeceksin.
Dövüşmen guzumKıskançlıktan kuduruyorsun değil mi?
O bahsettiğin hayatı yaşamayı sevmesi karşı cins için gayet çekici bir unsur. Sen ancak bedava seksle boş beleş abazaları kendine çekerken bazı kadınlar da dolu dolu sever sevilir.
Senin mesela insana vereceğin ne var? Fikir yok, sohbet edecek konu yok. Tek düşündüğü şey üreme sistemi. Ancak bedava seks için katlanılacak biri olduğun için kıskanman da çok normal
Bu konuda takipteyim çünkü bende böyle şeyler düşünüyorum. Hayata mantıksal bakınca çok zor oluyor karar verme durumları teknikte kolay ama hayat sadece teknikte bilgilerle yürümüyor maalesefHerkese merhaba, biraz önce bir videoda duyduğum bir cümle uzun uzun düşünmeme sebep oldu.
Videodaki kadın: "Ben kocamı çok sevdim. Çok severek çocuklar dünyaya getirdim ondan." diye bir cümle kurdu. Bu nasıl bir his? Onu baba yapacak, hayat boyu bir bağ kurmanı sağlayacak çocuğu doğurmak nasıl bir cesaret?
Birini çok sevmek, doludizgin bir aşk yaşamak her zaman çok da sağlıklı bir şey olmadı benim için. Mesela çok sevdiğim biri oldu ama onunla asla ciddi bir yola girip çocuk doğuramazdım. Sağlıklı bir ilişki değildi. Yani bende işler hep mantık ağır basarak ilerliyor. Bu durumda da birini çok severek bir şey yaşayamıyorum. Mantığıma uymayan bir şeyi sürdüremiyorum.
Evliydim zaten bilenler bilir. Onu da çok sevmemişim. Bana iyi davranıyor, iyi bir insan, çalışkan, meslek sahibi gibi gibi özellikleriyle evlenmişim. Ama doğru bir karar değilmiş ki boşandım.
Gelecek için yanlış bir karar vermekten korkuyorum. Yeniden yanılmaktan korkuyorum. Ama birini çok sevmek istiyorum. Hayatımın bir döneminde onunla evlenmek istiyorum. Çocuk yapamam belki ama bir sevgiyle kuşanmak birini de öyle bir sevgiyle kuşatmak istiyorum.
Bu ne kadar mümkün? Her zaman yapbozun son parçasını bulmuş olmak gibi bir tamamlanma beklemek film senaryolarına has bir şey mi?
Pozitif hikayeleriniz varsa dinlemek isterim. Sizden, çevrenizden, ailenizden...
Ayşemini çoğunlukla yüzeysel alaycı yazıyorsun, sonra böyle derin incelemelerin oluyor ve insanı şaşırtıyorsun. Internette tanımadığın bir insanı bile böyle analiz ediyorsan sandığın veya göstermeye çalıştığın kadar yüzeysel düşünmüyorsun demektir.
Bazen hırslarıma ve kıskançlıklarıma yenik düşünüyorum.maalesef kıskanç bi yapım var.bu da objektif bakmami engelliyor çoğu zaman.Ayşemini çoğunlukla yüzeysel alaycı yazıyorsun, sonra böyle derin incelemelerin oluyor ve insanı şaşırtıyorsun. Internette tanımadığın bir insanı bile böyle analiz ediyorsan sandığın veya göstermeye çalıştığın kadar yüzeysel düşünmüyorsun demektir.
Senin hakkındaki yorumum şu ki kıskançlığın gizli değil en azından. Kötünün iyisi oluyorsun böyle.Bazen hırslarıma ve kıskançlıklarıma yenik düşünüyorum.maalesef kıskanç bi yapım var.bu da objektif bakmami engelliyor çoğu zaman.
Kesinlikle erkeğin ilişkide sizi kaybedeceğinden çekinmesi lazım. Evliliğimde eski eşimi kaybetmekten çekinen hep bendim. Ve ilişkiyi o yönetti. Ben sırf onu kaybetmemek için hep alttan aldım. Bir daha nasip olur da evlenirsem inşallah karşımdaki erkek beni kaybetmekten çekinmeli, beni en çok o sevmeli. Yoksa bir daha evlenmeyi düşünmüyorum. İkinci kez evlenirsem bu sefer ilişkiyi ben yönetmeliyim. Erkek bir ilişkide daha çok sevmezse o ilişki yürümüyor. Ben bunu gözlerimle gördüm. Bence çok iyi bir tercih yapmışsınız, sizi takdir ettim.Katiliyorum. Biz esimle cokk hizli evlendik ama baya tutkulu bir sevgili donemimiz oldu oyle sade mantik kafasiyla evlenmedim sevgi oldu hep ancak bu iliskinin kaybetmekten korkani eşimdir her zaman. Ben de boyle olmasi gerektigini dusunuyorum.
Yorumundaki gibi düşünmüyorum, alıntı yaptığı diğer üyeyi severim. Fakat analiz etmiş, kendi düşünce şekline göre yorum getirmiş. İnsanlar genelde gösterilerin ötesine bakmaz ve düşünmez. Doğru ya da yanlış yorumu, odaklandığım nokta o değil. Arada böyle kimsenin bakmadığı açıdan bakıyor, şaşırıyorum çünkü ilk başta tanıdığım gibi birisi değil.Tanimadigi insan hakkinda atip tutmak ne zamandam beri derin inceleme ve analiz oluyor ki.Ben o yorumu okudugumda gordugum tek sey Ayseniminin kafasindakileri, kendi dusuncelerini baskasinin ustune yapistirmasi.
Katılıyorum.yuvayı dişi kuş yapar derler ama bence tam tersi.şurada bile bir anket açsak 10 kişiden 9 arkadaşı kocası senelerce peşinden koşarak ikna etmiştir.erkekler bu konuda daha kararlı daha istekli.sevdiler mi tam seviyorlar.kolay kolay da bitmiyor.bence ülkedeki erkeklere büyük haksızlık ediyoruz.Kesinlikle erkeğin ilişkide sizi kaybedeceğinden çekinmesi lazım. Evliliğimde eski eşimi kaybetmekten çekinen hep bendim. Ve ilişkiyi o yönetti. Ben sırf onu kaybetmemek için hep alttan aldım. Bir daha nasip olur da evlenirsem inşallah karşımdaki erkek beni kaybetmekten çekinmeli, beni en çok o sevmeli. Yoksa bir daha evlenmeyi düşünmüyorum. İkinci kez evlenirsem bu sefer ilişkiyi ben yönetmeliyim. Erkek bir ilişkide daha çok sevmezse o ilişki yürümüyor. Ben bunu gözlerimle gördüm. Bence çok iyi bir tercih yapmışsınız, sizi takdir ettim.
Yorumundaki gibi düşünmüyorum, alıntı yaptığı diğer üyeyi severim. Fakat analiz etmiş, kendi düşünce şekline göre yorum getirmiş. İnsanlar genelde gösterilerin ötesine bakmaz ve düşünmez. Doğru ya da yanlış yorumu, odaklandığım nokta o değil. Arada böyle kimsenin bakmadığı açıdan bakıyor, şaşırıyorum çünkü ilk başta tanıdığım gibi birisi değil.
Sen taa 10 sene önce aşık olmuş evlenmişsin.ondan ayrılıp başkalarına âşık(!) olup durmamışsın mesela.ben şimdi sana hayatıma giren her erkeğe âşik oldum desem inanır mısın buna?evet toksik bir mutluluğu var.kendini kandiriyor.sanki önümüzde bir bariyer var gerçek düşüncelerini göremiyoruz.benden bağımsız düşünün bir yazdığımı da.niye illa yazana takılıp kalmak zorundasınız?Hem olumsuz yazmak bir sorunsa bu şekilde sürekli şahane bir hayatım var şahame şeyler yaşadım, yaşıyorum deyip durmak da sorun.sen olumsuz şeyler yazmıyorsun sürekli ama sende öyle bir algı olmuyor mesela.bu kadar çok aşık olunmaz evet.İşte gösterilenlerin ötesine bakmiyor ya da kimsenin bakmadigi bir açı da yok ayseniminin her zaman ki negatif ve kiskanc halinin uzun uzun yazilmiş verisyonundan başka bir sey degil. Normalde hakaret eder burada etmemiş azcik süslemiş.
Kendisi de baskalari söz konusu oldugunda hep olumsuz sonuc ariyor. Her konudan, her mutluluktan negatif yorum cikartmak farkliacidan bakmaksa siz de haklisiniz herkes bu kadar negatif değil.
Sen taa 10 sene önce aşık olmuş evlenmişsin.ondan ayrılıp başkalarına âşık(!) olup durmamışsın mesela.ben şimdi sana hayatıma giren her erkeğe âşik oldum desem inanır mısın buna?evet toksik bir mutluluğu var.kendini kandiriyor.sanki önümüzde bir bariyer var gerçek düşüncelerini göremiyoruz.benden bağımsız düşünün bir yazdığımı da.niye illa yazana takılıp kalmak zorundasınız?Hem olumsuz yazmak bir sorunsa bu şekilde sürekli şahane bir hayatım var şahame şeyler yaşadım, yaşıyorum deyip durmak da sorun.sen olumsuz şeyler yazmıyorsun sürekli ama sende öyle bir algı olmuyor mesela.bu kadar çok aşık olunmaz evet.
Bu evliliğin formülü değil yalnız. Manipüle edilmişsiniz. Eskiler hayat arkadaşı diyor ya. İşte tam olarak bu. Hayatı beraber sırtlamak. Hele zaten çocuğunuz varsa, evi çocuklar yönetiyor. Çünkü 2 tane yetişkin ve laftan anlamayan, sürekli ağlayan, istediği şeyin 5 sn içinde olmasını bekleyen bir canlı var. Kendi benliklerinizi bir kenara itip, onu büyütmeye odaklanıyorsunuz. Geçen bir video izledim. Bence gerçekten çok anlamlıEvliliğimde eski eşimi kaybetmekten çekinen hep bendim. Ve ilişkiyi o yönetti. Ben sırf onu kaybetmemek için hep alttan aldım.
ben deEvliyken ben de daha çok sevenin karşı taraf olduğunu düşünüyordum. Ama aldatılmışım. Allah başkasına yaşatmasın bu hissi. Ailenizin mutluluğu artsın hep.
ev arkadaşlığı mıİşte bu ev arkadaşlığı gibi oluyor. Buna tamam olan insanlara bir şey demiyorum ama benim istediğim böyle bir şey değil.
Evet benim için öyle.ev arkadaşlığı mı
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?