evlilikten beklenti biraz da yetiştirilme tarzıyla alakalı bence
insan ne görüyorsa onlar normal geliyor çünkü
evliliğimi baba evinden kaçış yolu olarak görmedim mesela
2 abiye büyüdüğüm halde kısıtlanmadım düşüncelerime önem verilirdi
işte bu yüzden hiç sevmem kısıtlanmayı
hele kocam o kadar çok seviyor ki beni çalıştırmıyor
o kadar çok kıskanıyor ki okumamı bile istemiyor
çocuk evliliği kurtarır mı düşüncelerine hiç girmiyorum çünkü sinirlerim bozuluyor
Evet seven insan kıskanır mantalitesi içinde yapılan baskıyı sevgi gösterisi gören kadınlarımız var...
Atılan dayağı ama ben de onu sinirlendirdim diyerek 'hoşgörme' var.
Var da var...
Bunun meslek sahibi olmayla düzeleceğini de düşünmüyorum, çünkü bunu kabullenen o kadar çok çalışan kadın var ki...
Aynen!!!
Mesela benim ailede kız erkek her evladın okuması,meslek sahibi olması,çalışması teşvik edilir.
Ele güne muhtaç olmamak adına.
Seven sevdiğini en iyi yerlerde görmek ister bana göre.
ben bu konuda şuna gerçekten çok inanıyorum
biz kadınlar küçüklüğümüzden beri ailemiz başta annemiz tarafından büyüyünce evlenmek zorunda olduğumuz anlatılarak büyüyoruz..
bu en modern ailede de olsun, bilmem kaç yıllık ilişkin varsa anne hemen der:
ee ciddi bişiler düşünmüyor musunuz?
ya da benim kızım okuyacak mesleğini eline alacak çalışacak sonra evlenip yuva kurup anne olacak..
dikkatimi çekiyor bu dizilerde bile böyle..
bi yabancı dizilere bakıyorum.. orada olaylar daha çok ilişki üzerine kurulu..
kadın erkek ilişkisi üzerine kurulu iken, türk dizilerinde mutlu ya da mutsuz evlilikler, kadının sevgilisini evliliğe ikna çabaları, evlilik teklifi bekleyen kadınlar vs. vs.
bir de şu var ki ne kadar kendimizi geliştirsek de genç kızların çoğu ailesi dolayısıyla sevgilisi ile rahat gezememekten, istediklerini yapamamaktan şikayetçi...
erkek arkadaşıyla devamlı birlikte olmasının sadece evlilikle mümükün olduğunu düşünüyorlar ve hooopp daha kişiyi tanımadan söz, nişan, evlilik..
bence bizim bu konuda aşmamız gereken daha çok yol var..
önce anne, babaların.. genç kızların fikirlerinin ancak bu şekilde değişebileceğini düşünüyorum...
Asıl ben teşekkür ederim lost angel...Tamamen doğaçlama bir şekilde verdiğim tepkiler evliliğimi iyiye doğru götürdü ama tabiki karşındaki insanda çok önemli eğer işe yarar görüyorsan yap tabikide. Çok doğru bir kadın hiçbir zaman kimliğini kaybetmemeli. Ben çok ağladım ilk 10 ay her kalp kırıklığında saatlerce ağlardım o da dizisinin reklam aralarında gelir tamam ağlama artık derdi. Birgün o sözü tekrarladığında başımı kaldırıp ona şöyle bir baktım, içimden dedim ki sen benim kadar üstün bir varlık değilsin ben neden ağlıyorumo günden beri ağlamıyorum, çünkü ağladığımda kendi değerimi düşürüyorum kendimi küçük hissediyorum değersiz, önemsiz.... Buna izin verdikçe erkek kendisini kendi gözünde büyütüyor. Ben ağlamayı kestiğimde resmen afalladı. Normalde ağladığım zamanlarda kendime bir uğraş bulup kendimi onardım o da sürekli peşimde gel film izleyelim gel yemek pişirelim birlikte zaman geçirelim demeye başladı, ilginç varlıklar Sanırım erkekler kendilerini önemsiz hissetmeyi seviyor Mutlu olma şansımız belkide bizim avuç içlerimizdedir ve bizim tek yapmamız gereken avcumuzu açmaktır hayyal'cim ben teşekkür ederim güzel ve hoş bir sohbet sundunuz bize
çok farklı kadın profili var ve bunun en güzel örneği de bu site aslında :)
bazen şaşırarak okuyorum bazı şeyleri bazen helal olsun diyerek..
Benim de benim deeeevlilikten beklenti biraz da yetiştirilme tarzıyla alakalı bence
insan ne görüyorsa onlar normal geliyor çünkü
evliliğimi baba evinden kaçış yolu olarak görmedim mesela
2 abiye büyüdüğüm halde kısıtlanmadım düşüncelerime önem verilirdi
işte bu yüzden hiç sevmem kısıtlanmayı
hele kocam o kadar çok seviyor ki beni çalıştırmıyor
o kadar çok kıskanıyor ki okumamı bile istemiyor
çocuk evliliği kurtarır mı düşüncelerine hiç girmiyorum çünkü sinirlerim bozuluyor
bir de ben şu "güven" ve "kıskaçlık" kelimelerinin birbirine karıştırlamasına kızıyorum..seven kıskanır evet, kıskanılmak güzeldir bazen evet ama aşırıya kaçıp karşı tarafı bunaltacak derecede olmamalı
mesela bir arkadaşım vardı, 3-4 yıllık evlilerdi, kız da pek hanım hanımcık her şeyi eşiyle yapardı, alış veriş, gezme vs...bi gün iş çıkışı bu kız ders erken bitti diye iş yerinden arkadaşlarıyla yemeğe gitmişler, eşine de haber vermiş yani düşünün akşam evde kıyamet kopmuş, yine olaydan birkaç gün sonra bunlar bize geldi ve otururken laflafı açtı(bizden başka 1-2 çift daha var ortamda) aynen şunları anlatıyor:
"-yaa ahmet dün benim telefonumu kurcaladı ve ayşe isminden neden iki tane var diye baya bi azarladı beni ve ikna etmeye çalıştım ama olmadı, en son o kızları aramamı istedi, ben de aradım ve ahmet'te kulağını telefona dayayıp dinledi, sonradan inandı bana ama haftada bir benim telefonumu kurcalar, çok kıskanç yeeeaaaaaaaa"
kızlar aynen böyle bi konuşma yaptı arkadaşım ve biz yani düşünün eşim ve diğer beyler dahi şokta..allah aşkına sorarım size bu kıskaçlık mı güven mi?
büyük konuşmak istemiyorum ama eşim bana böyle bir soru sorsa, bırak sormayı hissettirse valla boşanmaya kadar gider bu
Bence de... Hemen hemen bütün kadınlarımız bunu yaşamıştır hayatlarında...Gördüğü şiddeti hakettiğini düşünecek insanlar bile var
Bunun sebebi de kendilerine olan güvensizlikleri ve zaman içinde gitgide büyüyen aşağılık kompleksleri..
Aslında fiziki şiddet işin görünen kısmı..
Asıl kötüsü manevi şiddet
Teşekkür ederim reptomimcok guzel konu olmus.
yazdıklarını sürekli düsünüyorum ben de.
özellikle kkda sorun yasayıp yazanları okuyunca iyice dusunmeye basladım.
her seyin hayırlısı olsun
o kadar hastalıklı yorumlar oluyo ki burda gerçekten banlanmadan karşılık vermek zor oluyo, bu forum Türkiyenin lokal bi yansıması gibi,her yaştan kültürden eğitimden kadın var ama ben hala bazı şeylerin bu kriterlerle ilgisi olmamasını ummak istiyorum yani aldatılan bi kadın nerde yaşıyosa yaşasın hangi okul mezunu olursa olsun boşanıyorum kardeşim diyebilmeli ama bugün açılan bi konuda hala bi bayan diyoki ben detay veremem boşanın diyenler olur,konu açma o zaman kardeşim
belli bir yaştan sonra hiç kimse insana yetmiyor, kendi bile... hayatı paylaşacak, çay demlediğinde sana eşlik edecek birini arıyorsun
belki öbür yarını bulmak için
belki de yalnız kalma korkusuyla evleniyoruz
sebep ne olursa olsun ezilenn hep kadın oluyor
zor bu işler..
belli bir yaştan sonra hiç kimse insana yetmiyor, kendi bile... hayatı paylaşacak, çay demlediğinde sana eşlik edecek birini arıyorsun
belki öbür yarını bulmak için
belki de yalnız kalma korkusuyla evleniyoruz
sebep ne olursa olsun ezilenn hep kadın oluyor
zor bu işler..
Ablalarım size hak veriyorum, ve iyiki bu konu açılmış bu gerçekçi yorumlar yapılmış. Ben yakın çevremde gördüklerimden dolayı zaten şaşkındım anlam veremiyordum çoğu şeye.. Şimdi yine bu yorumlar bu örnekler.. Kalbimden istiyorum ve öyle azim ediyorum ki, hem kişiliğiyle hem mesleğiyle güçlü, ezilmeyen bir insan olabilmeyi..
Benim tek duam sağlam bir kişilik, sağlam bir meslek ve hayırlı bir hayat..
Kısacası... Anlatılmak istenen şudur ki, hayatınızdaki erkek 'dışarı çıkma kıskanıyorum.' 'Çalışma, evde oturmanı istiyorum.' gibi bencilce davranışlarda bulunuyorsa size psikolojik baskı uygulayıp, aşık nağaraları atarken aslında egosunu tatmin ediyorsa durup bir daha düşünmekte fayda var...
Önce kendinizi düşünün, çünkü erkekle böyle yapıyorlar.
Melsacım, ne güzel de yazmışsın...Genelde toplumumuzda hepimize dayatılan normlar var,mahalle baskısı var.20 li yaşlara geldiğinde yaz sözlenmeli ya nişanlanmalı yada evlenmelisin.hayatı tanımadan,belkı de doğru karar verme yetin gelişmeden.okusan da olur okumasan da.sonra hemen anne olmalısın.fedakar olmalısın,eşinin ailesine hizmet etmelisin sesini çıkartmamalısın.kavga döğüş olduğunda dahi çok fazla baba evıne bunu aksettırmemeli hatta dönmemelisin oraya.çalışmasanda olur eşin cebıne koyar harçlık
senı aldatsa da farketmez senın onun nıkahlı karısısısn ya dönup dolaşıp sana gelecek.evde kaldıysan kı 35 yaşından sonra bu yafta yapıştırılır,defolusundur,çirkinsındır.önune kım gelırse hemen evlenmelısındır!!!!!!benım ailem çok şükür istisna ama maalesef kaide bozulmuyo arkadaşlar.
yada bazı genç kızlarımız ille hayatında bır erkek olsun ıstıyo,olsun da nasıl olursa olsun,gezsın tozsun,havasını atsın,hayaller kursun,mantıklımı mantıksız mı,yaşadığı aşkmı sevgimi,karşısındakı ruh hastasımı sağlıklımı önemı yok.kıskanç mı kesın benı seviyo,ksııtlıyomu kesın benle evlencek o yuzden oyle falan fılan gıbı açıklamalar kendı kendıne.
yanı yazılacak o kadar çok şey varkı ılk aklıma gelenler ve benım fıkırlerım bunlar.ne bekledığımız değil,ne olması gerekıyosa !!!!onlar yaşanıyo çoğu zaman.....
sonra burası da dertlerle dolup taşıyo...
Evlilik gerçekten zor Zeboş.
Sırf yanlız kalmamak ,veya toplum baskısından dolayı evlenmemekte fayda var.
Ben eşimle çıkmaya başladıktan 1 ay sonra '''kesinlikle tüm hayatımı bu adamla geçirmek istiyorum ''demiştim.
Flört döneminde veya nişanlıyken hep aynı idi düşüncelerim.
Bu kadar aşık olduğum bir adamla evlenmeme rağmen bazen evlilik çok yıpratıyor insanı.
Güçlü bir kadınım,kendimi hiçbir ortamda ezdirmemem,ama evliliğimde fedakarlık yapan taraf %80 benim.
Sırf etrafımdakilerin en iyisi bu,yanlız kalmayayım diye evlenmiş olsam nasıl sürdürürdüm evliliğimi hayal bile edemiyorum.
Aman susayım da evimizin huzuru bozulmasın, ağzımızın tadı kaçmasın yalanına kendini inandıran da çok kadın var...
Evet yalnızlık zor Parkoncum ve Zeboşcum...
Ama böylesi örneklerde anlatılan bencil ve kaba adamlara eş olmaktansa yalnızlık daha mı cazip sanki...
İşin kötü yanı,bu tiplerin egosu hiç tatmin olmuyor canım,
Çok önemli bir konu bu ''kıskançlık'' adı altında yapılan dayatmalar.
Gözlemlediğim kadarıyla sevgiliyken bu dayatmaları hoşgörüp,evlenince geçer nasılsa diye düşünen kızlarımız var.Evlendiklerinde kıskanacak birşey kalmayacak zannediyorlar.Aslında problemin ''kıskançlık'' değil,ego tatmini,hayata müdehale olduğunu anlamıyorlar.Ve evlendiklerinde markete veya annelerine gitmeleri bile yasaklanıp kendilerine hapis hayatı yaşatıyorlar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?