Boğazım düğüm düğüm...

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ah güzel kalpli kadın...
Sen yazarken ben de okurken ağladım.
Anneler keşke hiç ölmese diyorum sadece.
Anneme inanılmaz düşkün biriyim.
Bazen annemsiz bir hayat nasıl olur diye düşünüyorum.
Cidden onsuz bir hayatı düşünmek bile kalbimi yakıyor.
Ama bak sen çok şanslısın anne oldun ,hemde ne anne oldun !
Tabi ki ağla üzül ama yavrun için de her zaman ayakta kal...
 
Şunu okuyorum ben böyle hissettiğimde, Hande Özdinler isimli bir Türk bilimkadını yazmış annesinin kaybından sonra.


ANNEM vefat etti, onu yıkadık, pakladık, demir tabuta koyup Türkiye’ye uçakla getirdik. Oğlunun üstüne, eşinin yanına, toprağın içine, sanki bir tohum eker gibi nazikçe, dualarla bıraktık.

Bir ömür bitti, annem gitti...

Ama annemin mitokondrisi bende kaldı...

Benim hücremde. Benim her hücremde, annemin mitokondrisi var. Her nefes alışımda, her kalp atışımda, her elimi uzatışımda, her düşüncemin başlangıcında, ne için enerji harcıyorsa bu vücudum, işte orda annemin mitokondrisi var...

Annem gitti belki ama mitokondrisi bende kaldı...

İnsanın başlangıcı olan o ilk iki hücrenin yumurta olanı, büyük ve zengindir.

İçinde bir hücrenin yaşaması, çoğalması, değişmesi için gerekli olan her şeye ve bir ömür gerekli olacak enerjiyi üretecek mitokondriye de sahiptir.

Mitokondri, hücreye enerji veren, canlı olmasının temelini sağlayan organeldir; babadan değil, anneden gelir. Anne, her çocuğuna enerjisini verir. Enerji üretme mekanizmasını verir. Harcanan her enerji, annenin çocuğuna verdiği mitokondriden gelir.

Dolayısıyla anneler vefat edebilir ama anneler ölmez! Biz farkında olmadan, annelerimizi, gizli bir şifre gibi her hücremizin içinde taşırız. Annemiz vefat etse de bize enerji vermeye devam eder...

Canım annem.
 
Bugün bitince sanki annem tamamen gidecek. Geçen sene bugüne kadar hep güzel hatıralarımız vardı. Sanki bugün bitince hepsi gidecek...

her yüreğimi yakarak gidenin seneyi devriyesinde aynı duyguları taşırım. bugün bitsin herşey değişecek. geçen sene bugün diye hatırlamıcam artık.
okurken duygularınız ta içime geçti, çok hissettim çektiğiniz özlemi. Allah sabrını versin.
hala anama babama benzeyen birini görünce burnumun direği sızlar. ismi bile onlarınkiyle aynıysa beni duygulandırır.
 
Sesinin olduğu bir videom vardı, vefatından sonra hemen CD ye flash belleğe aktardım. Ama üç senedir, dinlemeye cesaret edemedim.

Benim de sorularım var senin gibi. Oğlumla ilgili birçok şeyi ona sormak için neler vermezdim. Ne hamileligimi ne de oğlumu gördü ama diğer mesajındaki gibi hücrelerimiz de yaşamaya devam ediyor annelerimiz, bir de yüreğimizde. Demek ki bu yüzden acısı hep taze.
 
Boğazım düğüm düğüm. Annemle son mutlu olduğumuz gün, geçen sene bugün. Doğum sancılarım başlamıştı, ben yanımda eşimi bile değil, annemi istemiştim. Hayatımda ilk defa annemi ne kadar çok sevdiğimi derinden hissetmiştim. Annem belime, sırtıma masaj yapıyordu, saçlarımı okşuyordu, elimi tutuyordu. Bana güç veriyordu.

Doğumdan sonra kendimi çok mutsuz hissettim. Hayatım değişmişti tamamen, artık hiçbirşey eskisi gibi olamayacaktı ve ben çok acı çekiyordum.

Annem yanımdaydı ama hastalığı hızla ilerliyordu, biz bilmiyorduk. Dayanılmaz bel boyun ağrıları, dayanılmaz bir halsizlik... Bana yardım ediyordu ama esas onun yardıma ihtiyacı varmış, bilemedim...
Hazırladığı güzel kahvaltı sofralarında uykusuzluk, yorgunluk ve sıkıntıyla, 5 karış suratla oturduğum için öyle pişmanım ki şu an.

Geçen sene bugünden sonra 43 acıyla dolu gün.
İnkar, korku, kabullenememe, itiraz, öfke, sinir bozukluğu dolu 43 gün.

Bugün annemle hatırladığım en son mutlu gün.

Bunları gözyaşlarıyla yazıyorum, boğazımda bir düğümle yazıyorum. Derdimi kimseyle konuşamıyorum, herkes güçlü olmamı bekliyor.

Ben annem öldüğünden beri dökemediğim gözyaşlarımı bugün döküyorum. Bugün bitince sanki annem tamamen gidecek. Geçen sene bugüne kadar hep güzel hatıralarımız vardı. Sanki bugün bitince hepsi gidecek...

Yarın kızımın doğum günü. Ama ben bugünü ve yarını hep anneme hasretle mi hatırlayacağım?

Ben annemi çok özledim. Çok çok özledim. O kadar yalnızım ki. O yokken o kadar çaresizim ki.

Bunları sadece kendime bir not olsun diye yazmak istedim, güzel annemi anmak istedim. Kardeşime acısını hatırlatmamak için söyleyemediklerimi buraya yazmak istedim.

Annemi çok özledim... benim en büyük derdim, acım, yalnızlığım, çaresizliğim, öfkem işte bu.. Anne seni çok özledim.
ANNE kelimesi bambaşka birşey.
Rabbim rahmet eylesin :( size sabır versin
Ki benim bu dediklerimin zaten bir önemi yok çünkü bunu eminim iliklerinize kadar yaşıyorsunuz.
Sadece tek duam size sabırlar vermesi Rabbimin ,anneniz içinde tek duam onu ve tüm vefat edenleri rahmet eylesin cenneti ile sevindirsin insallah....AMİN
 
Boğazım düğüm düğüm. Annemle son mutlu olduğumuz gün, geçen sene bugün. Doğum sancılarım başlamıştı, ben yanımda eşimi bile değil, annemi istemiştim. Hayatımda ilk defa annemi ne kadar çok sevdiğimi derinden hissetmiştim. Annem belime, sırtıma masaj yapıyordu, saçlarımı okşuyordu, elimi tutuyordu. Bana güç veriyordu.

Doğumdan sonra kendimi çok mutsuz hissettim. Hayatım değişmişti tamamen, artık hiçbirşey eskisi gibi olamayacaktı ve ben çok acı çekiyordum.

Annem yanımdaydı ama hastalığı hızla ilerliyordu, biz bilmiyorduk. Dayanılmaz bel boyun ağrıları, dayanılmaz bir halsizlik... Bana yardım ediyordu ama esas onun yardıma ihtiyacı varmış, bilemedim...
Hazırladığı güzel kahvaltı sofralarında uykusuzluk, yorgunluk ve sıkıntıyla, 5 karış suratla oturduğum için öyle pişmanım ki şu an.

Geçen sene bugünden sonra 43 acıyla dolu gün.
İnkar, korku, kabullenememe, itiraz, öfke, sinir bozukluğu dolu 43 gün.

Bugün annemle hatırladığım en son mutlu gün.

Bunları gözyaşlarıyla yazıyorum, boğazımda bir düğümle yazıyorum. Derdimi kimseyle konuşamıyorum, herkes güçlü olmamı bekliyor.

Ben annem öldüğünden beri dökemediğim gözyaşlarımı bugün döküyorum. Bugün bitince sanki annem tamamen gidecek. Geçen sene bugüne kadar hep güzel hatıralarımız vardı. Sanki bugün bitince hepsi gidecek...

Yarın kızımın doğum günü. Ama ben bugünü ve yarını hep anneme hasretle mi hatırlayacağım?

Ben annemi çok özledim. Çok çok özledim. O kadar yalnızım ki. O yokken o kadar çaresizim ki.

Bunları sadece kendime bir not olsun diye yazmak istedim, güzel annemi anmak istedim. Kardeşime acısını hatırlatmamak için söyleyemediklerimi buraya yazmak istedim.

Annemi çok özledim... benim en büyük derdim, acım, yalnızlığım, çaresizliğim, öfkem işte bu.. Anne seni çok özledim.
mevlam sana dayanma güçlüğü , ve sonsuz sabır versin inşallah , anna , baba , kardeş, evlat asla yeri doldurulamayan ve acılarının tarifi olmayan en değerli varlıklar , fakat allahtan gelene boynumuz kıldan ince malesef yapacak hiç birşey yok , seni çok iyi anlıyorum çünki kendimi bildim bileli annemin 1 sn dahi olsa huzurlu mutlu olması için kedimi parçalıyorum , nekadar güzel annen yanında olmuş evlanı görmüş o mutluluğu birlikte yaşamışsınız evladını annenin yerine koy ona sarıl acılarını onunla hafiflet , allah evladına sağlıklı uzun ömür versin hayırlı evlat olsun , anneninde mekanı cennet olsun inşallah :(
 
Hepinizi tek tek alintilayip cevap vermek isterdim ama kendimde o gücü bulamiyorum, hepinizden ozur dilerim. Ve hepinize tesekkur ederim acimi paylastiginiz icin. Yalniz olmamak hem guzel, hem kotu. Bu aciyi cok kisi yasiyor malesef, allahtan hepinize sabir diliyorum.

Bu kadar zaman sonra annemden bekledigim bir ses, bir soluk var hala. Bir haber bekliyorum sanki. Artik gelemeyecek birini beklemek cok zor. Onunla yaptigimiz bir cok seyi artik yapmak istemiyorum.

Bir daha asla cocugum olmasini istemiyorum mesela. Bir daha annem yanibasimda olamayacak cunku.

Ama S Spizella sana cok tesekkur ederim o paylastigin yazi icin. Ben zaten her adimimda kafamin icinde tasiyordum annemi, simdi vucudumda da izlerini tasidigimi biliyorum artik.

Bana kendimi daha iyi hissettirdiginiz icin hepinize tesekkur ederim.
Annesi babasi sag olanlara da birlikte saglikli, mutlu ve uzun bir omur diliyorum.
 
Boğazım düğüm düğüm. Annemle son mutlu olduğumuz gün, geçen sene bugün. Doğum sancılarım başlamıştı, ben yanımda eşimi bile değil, annemi istemiştim. Hayatımda ilk defa annemi ne kadar çok sevdiğimi derinden hissetmiştim. Annem belime, sırtıma masaj yapıyordu, saçlarımı okşuyordu, elimi tutuyordu. Bana güç veriyordu.

Doğumdan sonra kendimi çok mutsuz hissettim. Hayatım değişmişti tamamen, artık hiçbirşey eskisi gibi olamayacaktı ve ben çok acı çekiyordum.

Annem yanımdaydı ama hastalığı hızla ilerliyordu, biz bilmiyorduk. Dayanılmaz bel boyun ağrıları, dayanılmaz bir halsizlik... Bana yardım ediyordu ama esas onun yardıma ihtiyacı varmış, bilemedim...
Hazırladığı güzel kahvaltı sofralarında uykusuzluk, yorgunluk ve sıkıntıyla, 5 karış suratla oturduğum için öyle pişmanım ki şu an.

Geçen sene bugünden sonra 43 acıyla dolu gün.
İnkar, korku, kabullenememe, itiraz, öfke, sinir bozukluğu dolu 43 gün.

Bugün annemle hatırladığım en son mutlu gün.

Bunları gözyaşlarıyla yazıyorum, boğazımda bir düğümle yazıyorum. Derdimi kimseyle konuşamıyorum, herkes güçlü olmamı bekliyor.

Ben annem öldüğünden beri dökemediğim gözyaşlarımı bugün döküyorum. Bugün bitince sanki annem tamamen gidecek. Geçen sene bugüne kadar hep güzel hatıralarımız vardı. Sanki bugün bitince hepsi gidecek...

Yarın kızımın doğum günü. Ama ben bugünü ve yarını hep anneme hasretle mi hatırlayacağım?

Ben annemi çok özledim. Çok çok özledim. O kadar yalnızım ki. O yokken o kadar çaresizim ki.

Bunları sadece kendime bir not olsun diye yazmak istedim, güzel annemi anmak istedim. Kardeşime acısını hatırlatmamak için söyleyemediklerimi buraya yazmak istedim.

Annemi çok özledim... benim en büyük derdim, acım, yalnızlığım, çaresizliğim, öfkem işte bu.. Anne seni çok özledim.

Nurlarda yatsın inşallah
Rabbim dayanma gücü versin
Annem gideli 10 yıl bitecek Nisan ayında , çok derin bir yara bu anlatılması çok zor
Bana hep çok güçlü kadın derler ama o günden beri içimde hiç susmadan avaz avaz ağlayan bir çocuk var, anne başka bir şey, çok zor kadındı annem, 9 yılda hastalıkla mücadele ettik çok zor zamanlardı ama hala gitmeseydi de biz çekseydik diyorum bazen. İnsan acıya alışıyor, onunla yaşamayı öğreniyor ama geçmiyor
 
Sizden daha çok acı çekenler var, buda Size teselli olsun.

9 yıl evvel annem kanser olduğu vakit kalmadığı için doktor tavsiyesi ile acil düğünümü yaptık , zamanı kalmamıştı...
düşünsene en mutlu olmam gereken günler kabusum oldu maksat öksüz olmadan evlenmek maksat oda görsün....

evlendik 7 ay hastanelerde dengesiz depresyonda bir gelin...

ne balayı ne uzun uzun geceler muhabbetler bugün yüzü hiçbirini görmedim.

özlüyorum deliler gibi...
çok ağladım çok zor yıllar geçirdim , hala birinin annesi ziyaretine gelse çocuklarına baksa , hediyeler alsa anacım gelir gözümün önüne ,olsaydı ne güzel günler yaşardım , destekçim arkadaşım dert ortağım gitti . 23 yaşında annesiz kaldım. evsiz kaldım... acı geçmez ama hafifler... Allah kızına hayırlı ömürler versin. bizleri evlatlarımıza bağışlasın. bizler uzun güzel günler yaşayalım evlatlarımızla..
 
Şunu okuyorum ben böyle hissettiğimde, Hande Özdinler isimli bir Türk bilimkadını yazmış annesinin kaybından sonra.


ANNEM vefat etti, onu yıkadık, pakladık, demir tabuta koyup Türkiye’ye uçakla getirdik. Oğlunun üstüne, eşinin yanına, toprağın içine, sanki bir tohum eker gibi nazikçe, dualarla bıraktık.

Bir ömür bitti, annem gitti...

Ama annemin mitokondrisi bende kaldı...

Benim hücremde. Benim her hücremde, annemin mitokondrisi var. Her nefes alışımda, her kalp atışımda, her elimi uzatışımda, her düşüncemin başlangıcında, ne için enerji harcıyorsa bu vücudum, işte orda annemin mitokondrisi var...

Annem gitti belki ama mitokondrisi bende kaldı...

İnsanın başlangıcı olan o ilk iki hücrenin yumurta olanı, büyük ve zengindir.

İçinde bir hücrenin yaşaması, çoğalması, değişmesi için gerekli olan her şeye ve bir ömür gerekli olacak enerjiyi üretecek mitokondriye de sahiptir.

Mitokondri, hücreye enerji veren, canlı olmasının temelini sağlayan organeldir; babadan değil, anneden gelir. Anne, her çocuğuna enerjisini verir. Enerji üretme mekanizmasını verir. Harcanan her enerji, annenin çocuğuna verdiği mitokondriden gelir.

Dolayısıyla anneler vefat edebilir ama anneler ölmez! Biz farkında olmadan, annelerimizi, gizli bir şifre gibi her hücremizin içinde taşırız. Annemiz vefat etse de bize enerji vermeye devam eder...

Ne kadar güzel...
Hücrelerimi bilemem ama annemin bir fotokipisiyim , küçük kardeşim annemi çok özlediğinde bana gelir onun gibi kokuyorsun der, annemin eski arkadaşlarıyla rastlaşıyorum bazen hortlak görmüş gibi bakıyorlar yaşlandıkça daha çok benziyorum ona. Ama bu bile zor biliyor musun, bazen aynaya bakınca içim acıyor, ben annemi hatırlamadan aynaya bile bakamıyorum, çok tuhaf bir his, beni doğurmak için çok uğraşmış ablamla aram yedi yıl ve bu sürede sekiz düşüğü olmuş, çok çabalamış ben tutunabileyim diye o kadar istedim ki seni benim gibi oldun derdi, sırtımızdaki benlere kadar aynıyız, öyle acı veriyor ki bazen, çok çaresiz kalıyorum onu özlemek karşısında
 
Boğazım düğüm düğüm. Annemle son mutlu olduğumuz gün, geçen sene bugün. Doğum sancılarım başlamıştı, ben yanımda eşimi bile değil, annemi istemiştim. Hayatımda ilk defa annemi ne kadar çok sevdiğimi derinden hissetmiştim. Annem belime, sırtıma masaj yapıyordu, saçlarımı okşuyordu, elimi tutuyordu. Bana güç veriyordu.

Doğumdan sonra kendimi çok mutsuz hissettim. Hayatım değişmişti tamamen, artık hiçbirşey eskisi gibi olamayacaktı ve ben çok acı çekiyordum.

Annem yanımdaydı ama hastalığı hızla ilerliyordu, biz bilmiyorduk. Dayanılmaz bel boyun ağrıları, dayanılmaz bir halsizlik... Bana yardım ediyordu ama esas onun yardıma ihtiyacı varmış, bilemedim...
Hazırladığı güzel kahvaltı sofralarında uykusuzluk, yorgunluk ve sıkıntıyla, 5 karış suratla oturduğum için öyle pişmanım ki şu an.

Geçen sene bugünden sonra 43 acıyla dolu gün.
İnkar, korku, kabullenememe, itiraz, öfke, sinir bozukluğu dolu 43 gün.

Bugün annemle hatırladığım en son mutlu gün.

Bunları gözyaşlarıyla yazıyorum, boğazımda bir düğümle yazıyorum. Derdimi kimseyle konuşamıyorum, herkes güçlü olmamı bekliyor.

Ben annem öldüğünden beri dökemediğim gözyaşlarımı bugün döküyorum. Bugün bitince sanki annem tamamen gidecek. Geçen sene bugüne kadar hep güzel hatıralarımız vardı. Sanki bugün bitince hepsi gidecek...

Yarın kızımın doğum günü. Ama ben bugünü ve yarını hep anneme hasretle mi hatırlayacağım?

Ben annemi çok özledim. Çok çok özledim. O kadar yalnızım ki. O yokken o kadar çaresizim ki.

Bunları sadece kendime bir not olsun diye yazmak istedim, güzel annemi anmak istedim. Kardeşime acısını hatırlatmamak için söyleyemediklerimi buraya yazmak istedim.

Annemi çok özledim... benim en büyük derdim, acım, yalnızlığım, çaresizliğim, öfkem işte bu.. Anne seni çok özledim.
Yaşadığın güzel günlerle hatırla ... Pişman olma somurttuğun için belki kırdığın için... Sende bir annesin kızına sarıl hayata sarıl... Ölüm Allahın emri Rabbim sana dayanma gücü versin
 
Ağlattınız.. Anneniz için bir kaç damla gözyaşı da kalbime dokunduğunuzdan akıverdi..
Nurlar içinde yatsın..
Bir şey diyemem, anlayamadığım acı hakkında teselli veremem.. Öyle güzel şeyler demişsiniz ki anneniz hakkında.. Sadece şanslı bir rvlatsınız özlemle andığınız anneye sahipsiniz, anneniz şanslı ki kendisini özlemle anan bir evladı var demek istiyorum.
Sevgiyle🌸
 
Ne kadar güzel...
Hücrelerimi bilemem ama annemin bir fotokipisiyim , küçük kardeşim annemi çok özlediğinde bana gelir onun gibi kokuyorsun der, annemin eski arkadaşlarıyla rastlaşıyorum bazen hortlak görmüş gibi bakıyorlar yaşlandıkça daha çok benziyorum ona. Ama bu bile zor biliyor musun, bazen aynaya bakınca içim acıyor, ben annemi hatırlamadan aynaya bile bakamıyorum, çok tuhaf bir his, beni doğurmak için çok uğraşmış ablamla aram yedi yıl ve bu sürede sekiz düşüğü olmuş, çok çabalamış ben tutunabileyim diye o kadar istedim ki seni benim gibi oldun derdi, sırtımızdaki benlere kadar aynıyız, öyle acı veriyor ki bazen, çok çaresiz kalıyorum onu özlemek karşısında

SubhanAllah, aslında ne kadar şanslısın. kardeşin sana geliyor demek, çok etkilendim.
benimde büyük kızım annemin kopyası. abim der Allah annemi aldı Aişe'yi verdi bize.

bazen öyle çok benziyorki, bİ bakışı mesela.
eşim anında diyor aynı annen. burnum sızlıyor ama hemen şükrediyorum. iyiki iyiki bu kadar çok benziyor azda olsa hasretim diniyor.
 
SubhanAllah, aslında ne kadar şanslısın. kardeşin sana geliyor demek, çok etkilendim.
benimde büyük kızım annemin kopyası. abim der Allah annemi aldı Aişe'yi verdi bize.

bazen öyle çok benziyorki, bİ bakışı mesela.
eşim anında diyor aynı annen. burnum sızlıyor ama hemen şükrediyorum. iyiki iyiki bu kadar çok benziyor azda olsa hasretim diniyor.

Bizim annemle benzerliğimiz tek yumurta ikizi gibi, onun tek ayak tırnağındaki şekil bozukluğu bile bende var öyle diyeyim. Geçen kış uzunca bir zamandır görmediğim annemin eski arkadaşlarından birine rastladım, kadın beni uzaktan gördü, bembeyaz kesti böyle gözleri kocaman açık açık, yanıma geldi nasıl besmele çekiyor birde yaşlı kadın dedim x teyze bi sakin ol ben kızıyım, vallahi hayal görüyorum sandım dedi kadın korkmuş bir de bazen bana tuhaf hissettiriyor, teyzeme giderim mesela gözünü üzerimden ayırmadan bana bakar dakikalarca, ablam geldi sanki der tuhaf bir duygu, bir yandan hoşuma gidiyor ona benzemek bir yandan içim burkuluyor
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X