- 18 Şubat 2018
- 1.640
- 3.021
- 133
Ben sizi anladım ve bir cümleyi de çekmedim aslında. Bir erkek çocuğuna zorla iş yaptıramazsınız diye örnek vermissiniz ve bir oğlunuz varmış. Orası garip geldi sadece. Demek ki yaptırmayacaksınız. O kadar şey yazmışsınız ama hepsi de bu doğrultuda şeyler. Ve evet böyle şeyler yazanları görünce hep gelip olur mu öyle şey vs şeyler yazıyorum yeter ki göreyim. Sonuçta burayı genç kizlar da okuyor.konuyu baska yerlere cekmeyin lutfen bunu mu konusuyoruz suan o zaman burdan da bir erkek cikip desin aa demek yaradilisimizda var omur boyu calismak ev bakmak die.
o kadar sey yazdim yazdim kendine gore cevirebilecek bir cumleyi copy paste yapip onume koyuyorsunuz
ayrica sunu da ekliyorum.
kadin ver erkek calisiyorsa o evin isi ve temizligini ortak yapmak zorundalar kimse kimseden ustun eksik veya fazla degil.
anladiniz umarim
O kadar komiksiniz. Duymak istedigimin tam tersini söylemişsiniz. Ben ne demişim siz ne? İki ezberlediğiniz şeyi yazmışsınız. Kapitalist düzen falan demişsiniz de hiç insanlık tarihi ile ilgili şeyler denemışsınız. Hee tekrar belirteyim çünkü yanlış anlamaya müsaitsiniz. Bizi kucik düşüren şey yaradilisimizin uygunluğunun ev işleri yemek vs olması denmesi veya düşünülmesi. Ve evet onlarin bize yapışık gibi görülmesi. Kadınların da bunu kabullenmesi. Yoksa para kazanmışim kazanmamışım ne önemi var. İlahi çok da güldüm size umarım her yerde böyle yapmıyorsunuzdur.
Amin!Bende uyuyamıyorum bir türlü . Yazlıkta her gün erkenden uyuyan ben , tatilden dönünce baykuş kesildim. İlk günden deniz yorgunluğunu özledim herhalde .
Doğru valla, ilk aylarda insan bir hevesli oluyor . Hararetle yazası geliyor .
Annenin duası çok doğru . Mutlu evliliklerde ölçü iş , güç , eğitim , güzellik falan değil . Günümüz koşullarında hayat müşterek tabiki. Ancak karşıdaki kıymetini bilirse . Benim annem de çalıştı aynı zamanda üç çocuk büyüttü . Devlette öğretmendi. Sonra kendi çalışma şartlarıma baktımda , bin kez pişman oldum bu mesleği seçtiğime. Çocukta yaparım kariyerde , evimede bakarım , yemekte yaparım , özel sektör yoğun temposunda koca bir palavra . Allah herkesin gönlüne göre çalışma koşulları nasip etsin
ben oglumu kadinlara karsi saygili ve kibar olarak yetistiriyorum siz hic oraya takilmayin.Ben sizi anladım ve bir cümleyi de çekmedim aslında. Bir erkek çocuğuna zorla iş yaptıramazsınız diye örnek vermissiniz ve bir oğlunuz varmış. Orası garip geldi sadece. Demek ki yaptırmayacaksınız. O kadar şey yazmışsınız ama hepsi de bu doğrultuda şeyler. Ve evet böyle şeyler yazanları görünce hep gelip olur mu öyle şey vs şeyler yazıyorum yeter ki göreyim. Sonuçta burayı genç kizlar da okuyor.
Hala sorununuz onun yeni bir iş bulup bulamamasiymiş gibi davraniyorsunuz.Akşam geldi konustul tekrar tartıstık. Bana dedi ki bi işe gir veya iş kur.ben işten cıkıp baska bi iş arayacağom. o arama sürecimde senın maaşınla geçiniriz.ben işe girince sen ister devam et ister etme dedi. bu işte calısırken iş bakamıyprum dedi.bana da mantıksız gelito. Bu işte calısırken mulakata cagırsalar gidemem hafta içi çağırıyolar dedi.bahane gibi algılıyorum bilmiyorum.tartıstık tekrar cekti gitti.
Birincisi örgü ormeyi bilmediğim gibi gittiğim hicbir öğretmenler odasında da örgü ören görmedim. Ya da buna benzer şeylerle uğraşan. Bence önyargılarınızı kapıda bırakın. Kimse iş yapmasın da demedim. Bizim yaradilisimiz bu işler için değil dedim. İnsanlıgin tarihi ile ilgili kitaplarda da yazan bu işte. O zamanlar bu şekilde işleyiş başlamış ve gelmiş bugünlere. Bence siz uzun yazmayı seviyorsunuz ve benim dediklerimi sündürüp duruyorsunuz. Konu sahibini de sabote ediyoruz bu şekilde.Yanlış anladığımı düşünmüyorum, ev işlerini ve bunları yapan hanımları net olarak küçük görüyorsunuz. Yoksa neden bunları kendine uygun görmeyi küçük düşmek olarak algılayasınız. Belki kafanız karışık, bilmiyorum.
Son kısımdaki yanlış anlamanın sebebi de bozuk cümleleriniz. Düzelteyim: siz o aşağılık pis ev işlerini yapmayacak kadar piremses bir kadınsınız. Tabii ki sizin gibi yüce bir yaratık bu pis işleri kendine uygun görmeyecekti.
Ezberim hiç iyi değildir, o yüzden ezberden konuşmam. Sanırım dediklerinizi pek anlayamıyorum. İnsanlık tarihiyle ilgili bir şey demişsiniz ama ne demeye çalıştıysanız net olmamış. Yanlış anlaşılmaya çok müsaitsiniz. Umarım edebiyat/türkçe yada sınıf öğretmeni değilsinizdir
Kimse "kadının yeri evidir" dememiş zaten. Kadın her işi yapabilir, insan seçeceği mesleği cinsiyetine göre değil meziyetlerine göre seçer. Ama seçer... Ev hanımı olmayı da seçer. Ağır koşullarda çalışmak bir kadına zor gelebilir. Bazılarına zor gelmeyebilir de. Herkes iyi bir eğitim alıp, rahat şartlarda, taciz tehlikesi olmadan, saygın bir konumda, iyi bir ücret karşılığı çalışamıyor maalesef. "Hayır evde oturmayacaksın!" diye diretmek neden? Ev işlerini bu kadar aşağılayıcı görmek neden? Gerçekten ne yaşadınız da temizlik, yemek yapan bir kadın düşüncesi size hakaret gibi geliyor? Ben mesela bulaşık yıkamayı çok seviyorum. Evde iş bölümü yaparken hemen atlar bulaşığı seçerim. Yemek yapıp sevdiğim insanlara servis etmeye de bayılıyorum. Ruhum mu ezik şimdi benim? Kendimizle barışık olmak çok mu zor? Evet ev işleri bize -genellikle- erkeklere geldiği kadar ağır gelmiyor, bu bizi erkeklerden aşağı mı yapar?
Dünyaya hakim, emeğin sömürüsüne dayalı ekonomik sistemde (kapitalist düzen demedim ki ezber gibi olmasın) özellikle bizimki gibi ucuz işgücü olarak görülen ülkelerdeki çalışma koşulları hiçbir insanoğlunun kaldıracağı şekilde değil. Büyük şehirlerde yolu da hesaba katarsak günde 12 saat alıyor çalışmak, işten gelince yorgunluğu da cabası. Valla kadın erkek farketmez, kimsenin fıtratı buna uygun değil. Bu durumda fiziksel olarak daha dayanıklı olan erkek için bu koşullar daha kolay atlatılır oluyor, kadınları da daha çok yıpratıyor. Eğer böyle bir imkanı varsa, bir kadının bu yorucu hayatı seçmeme hakkı neden onu küçük düşürsün? Aile içi sorumlulukların paylaşımı bu (Bkz: İş bölümü). Emin olun erkek de evde oturup çamaşır, bulaşık, temizlik uğraşmaktansa o zor koşullarda çalışmayı tercih eder. Çünkü bu işler ona çalışmaktan daha zor gelir. Sonuçta herkes memnun, kendisini en az zorlayan görevi seçer.- Mutlu Son-
Sanki bizim hanım ablalara "gel bizim şirketin ceo'su ol" dediler de, ablalar "yok benim fıtratım yer silmek, ben yer sileceğim" dedi. Eylül ayında seminerlerin başlamasından şikayet eden bir meslek grubuna ait biri olarak, iki ay çalışmadığınız dönemde bir fabrikada yada konfeksionda çalışın bakalım. Yaradılışınız neye uygun neye değil, anlarsınız. Öğretmenler odasında örgü örerken ahkam kesmek kolay olsa gereköğretmenlik mesleğine saygım sonsuz, yanlış anlaşılmasın; ama rahat çalışıyosunuz kabul edin :)
Altınları verme kanunen altın kadının zaten madem kirayida ailen ödüyor valizini koy kapıya bir kendine gelsin şiddete basvurursa ara polisi uzaklaştırma çıkar sonrası Allah kerimHaklısınız. ilişkiler anlayıştan nezaketten yoksun. 4 aydır kavga seslerinden apartmana rezil oluyorum. şiddet kalmamaıştı yaşadığım onu da gördüm. allah bildiği gibi yapsın. ben bütün altınları al işkur dedim.oyle istiyo cünkü.hayır calısıcaksın ben işten cıkıcam dedi. bu insana nasıl saygı duyabilirim ki. Kötü olan şey bosanma sonrası. İnsanların susmayacak olması. Ailenin tavrı vs..
Kader degismedikce 40 koca degistir faydasi yok. Umarim bundan sonra cok mutlu olursunİlk evliliğimde 4 yıl üniv çıkmıştık. Herşey güllük gülistanlıktı. Sonra mezun olunca evlendik. Ben KPSS sonucumu bekliyordum, o da sevmediği bir işte çalışıyordu. Zaten ilk ay düğün, el öpmeler falanla geçti. 2. Ay sıkıntılar başladı. İşten suratla gelmeler, yorgunum deyip erkenden yatmalar. Sabah da erkenden işe gitmesi.
Bilmediğim bir şehirde yapayalnız ve mutsuzdum. Derken birgün işten istifa edip geldi. Kavga, hakaretler artmaya başladı. Ne hakaretler duydum ben de.
2. Ayın sonunda atandım uzak bir ilçeye. Benimle gelmedi falan filan....sonuç olarak 2. Ayın sonunda ipler koptu ve dava açıp boşandım.
Ne kadar tanıdığımızı sansak da erkekler gerçek yüzlerini evlenince ortaya koyuyor. Hele ki evliliğin ilk yılı en riskli dönem. Maddi sorunlar da varsa ilişkiyi yönetmek çok zor.
Ben pişman mıyım ilk evliliğimin bittiğine kesinlikle hayır. sonrasında 2 evlilik daha yaptım, biri aldatma sonucu bitti diğeri şiddet nedeniyle dava sürecinde.
3 evliliğimde de farklı nedenlerle kendime yapılan saygısızlığı hazmedemediğim için bitirdim. Kimsenin kimseye hayatı dar etmeye, saygısızlık yapmaya hakkı yok.
Eğer yürütebileceğize birşeylerin değişeceğine inanıyorsanız sabredin derim. Allah kolaylıklar versin. Kimse evlenirken boşanmak için evlenmiyor ama olmuuorsa da zorlamak gereksiz bana kalırsa.
Yanlış anladığımı düşünmüyorum, ev işlerini ve bunları yapan hanımları net olarak küçük görüyorsunuz. Yoksa neden bunları kendine uygun görmeyi küçük düşmek olarak algılayasınız. Belki kafanız karışık, bilmiyorum.
Son kısımdaki yanlış anlamanın sebebi de bozuk cümleleriniz. Düzelteyim: siz o aşağılık pis ev işlerini yapmayacak kadar piremses bir kadınsınız. Tabii ki sizin gibi yüce bir yaratık bu pis işleri kendine uygun görmeyecekti.
Ezberim hiç iyi değildir, o yüzden ezberden konuşmam. Sanırım dediklerinizi pek anlayamıyorum. İnsanlık tarihiyle ilgili bir şey demişsiniz ama ne demeye çalıştıysanız net olmamış. Yanlış anlaşılmaya çok müsaitsiniz. Umarım edebiyat/türkçe yada sınıf öğretmeni değilsinizdir
Kimse "kadının yeri evidir" dememiş zaten. Kadın her işi yapabilir, insan seçeceği mesleği cinsiyetine göre değil meziyetlerine göre seçer. Ama seçer... Ev hanımı olmayı da seçer. Ağır koşullarda çalışmak bir kadına zor gelebilir. Bazılarına zor gelmeyebilir de. Herkes iyi bir eğitim alıp, rahat şartlarda, taciz tehlikesi olmadan, saygın bir konumda, iyi bir ücret karşılığı çalışamıyor maalesef. "Hayır evde oturmayacaksın!" diye diretmek neden? Ev işlerini bu kadar aşağılayıcı görmek neden? Gerçekten ne yaşadınız da temizlik, yemek yapan bir kadın düşüncesi size hakaret gibi geliyor? Ben mesela bulaşık yıkamayı çok seviyorum. Evde iş bölümü yaparken hemen atlar bulaşığı seçerim. Yemek yapıp sevdiğim insanlara servis etmeye de bayılıyorum. Ruhum mu ezik şimdi benim? Kendimizle barışık olmak çok mu zor? Evet ev işleri bize -genellikle- erkeklere geldiği kadar ağır gelmiyor, bu bizi erkeklerden aşağı mı yapar?
Dünyaya hakim, emeğin sömürüsüne dayalı ekonomik sistemde (kapitalist düzen demedim ki ezber gibi olmasın) özellikle bizimki gibi ucuz işgücü olarak görülen ülkelerdeki çalışma koşulları hiçbir insanoğlunun kaldıracağı şekilde değil. Büyük şehirlerde yolu da hesaba katarsak günde 12 saat alıyor çalışmak, işten gelince yorgunluğu da cabası. Valla kadın erkek farketmez, kimsenin fıtratı buna uygun değil. Bu durumda fiziksel olarak daha dayanıklı olan erkek için bu koşullar daha kolay atlatılır oluyor, kadınları da daha çok yıpratıyor. Eğer böyle bir imkanı varsa, bir kadının bu yorucu hayatı seçmeme hakkı neden onu küçük düşürsün? Aile içi sorumlulukların paylaşımı bu (Bkz: İş bölümü). Emin olun erkek de evde oturup çamaşır, bulaşık, temizlik uğraşmaktansa o zor koşullarda çalışmayı tercih eder. Çünkü bu işler ona çalışmaktan daha zor gelir. Sonuçta herkes memnun, kendisini en az zorlayan görevi seçer.- Mutlu Son-
Sanki bizim hanım ablalara "gel bizim şirketin ceo'su ol" dediler de, ablalar "yok benim fıtratım yer silmek, ben yer sileceğim" dedi. Eylül ayında seminerlerin başlamasından şikayet eden bir meslek grubuna ait biri olarak, iki ay çalışmadığınız dönemde bir fabrikada yada konfeksionda çalışın bakalım. Yaradılışınız neye uygun neye değil, anlarsınız. Öğretmenler odasında örgü örerken ahkam kesmek kolay olsa gereköğretmenlik mesleğine saygım sonsuz, yanlış anlaşılmasın; ama rahat çalışıyosunuz kabul edin :)
Erkekler bu konuda çok bencil . Ben evliliğim dönenimde elbetteki yardım alıyordum . Haftalık kadın geliyordu temizliğe . Ancak iş temizlikle bitmiyorki . Bir sürü iş var . Bunun için hergün almak lazım :) Bu konu çok önemli . Bence çözmeden evlenme . Benim eski eşimin annesi çok yoğun çalışmış . Gece cam silermiş. :) Bana onu örnek verirdi . Bir senmi çalışıyorsun , herkes çalışıyora döndü . Annemde çalıştı dediği anda cinler tepeme çıkardı . Devir tersine döndü . Artık erkekler koşul koyuyor . Çocuklara ev işinde de sorumluluk yükleyerek büyütülmesi taraftarıyımAmin!
Kesinlikle haklısınız. Tek insandan 3 kişilik performans bekliyorlar, sonuç facia. Çalışan kadınlar en azından temizlik vb konularda yardım almalı bence. Anneliği, eşliği kimsenin üzerine yıkamayacağımıza göre en azından sorumlulukların bir kısmını devretme hakkımız olmalı. Erkek arkadaşımla bunları konuşuyoruz. Annesi çalışıyor, ona yardım ediyor temizlik vs için. Bana gelip "ben yeterince yaptım, evlenince yapmak istemiyorum" diyor. O zaman yardım alırız deyince, kendi annesini örnek gösteriyor, ben de kendim yapacakmışım. Tavrımı net şekilde koyuyorum, ben onun annesi değilim, bu yük bana ağır gelir, yardım et diye onunla huzurumu da bozmam, o zaman yardım alacağız. Ben de bu dünyaya bir kere geldim, haddinden fazla sorumluluk alamam. Günün sonunda "yapmasaydın" olacak!
Ev işleri ne zamandır bir insanı küçük düşürür olmuş ki? Ev hanımı bir annenin doktora yapan mühendis kızıyım. 4 yıldır akademisyen olarak çalışıyorum. Bir gün ev hanımı olursam da zerre kadar gocunmam. Bir insan kendini küçük gördüğü için değil, öyle istediği için ev hanımı olur. Bu eşler arasındaki mutabakatla karar verilecek bir husus. Sorumlulukların paylaşımını aile bireyleri kendileri belirler. Sizinki size doğru, bizimki bize hesabı
Kapitalist düzenin dayattığı aşırı tüketim, buna bağlı artan üretim ve iş gücü ihtiyacı sebebiyle kadınları inandırdıkları "güçlü birey olmak istiyorsan çalışmak zorundasın" palavrasını benimsemeyen hemcinslerinizi küçük görerek kendinizi daha mı güçlü hissediyorsunuz? Daha değerli? Daha kadın(!)?
Ayrıca herkes sizin gibi çalışma şartlarına sahip olamıyor hocam. Aldığı ücreti yol, yemek, üst baş, çocuk bakımı vs gibi şeylere dağıtınca, haftada 6,5 gün ağır şartlarda çalışmanın karşılığında elinde üç kuruş para kalan kadın, üstüne çektiği stres, yorgunluk vb de eklenince çalışmayarak daha karlı olabilir. Delirmeden önce düşünün
Bir insanı değerli kılan kazandığı para, statüsü, diplomaları değil benim için. Daha maneviyatçı bakıyorum. Ahlaki değerler, erdem, kendini geliştirmişlik, iyi insan olmak, sevgi. Bunlar bize değer katar. Yoksa bu değerlerdeki boşluğu parayla mı kapatmaya çalışıyoruz?
Son olarak, annem dışında ailemizdeki bütün kadınlar çalıştı. Ev hanımı olmak annemi küçültmedi yada çalışıp para kazanmak teyzemi, halamı, anneannemi daha değerli yapmadı. Kişisel gözlemime göre, eşinden en çok değer gören de annem oldu. Bu tamamen karşınızdaki insanın insanlığıyla ilgili. Konu sahibinin örneğinde olduğu gibi para kazanmayan kadını kendine yük gören adamla o iş zaten olmaz.
Söylemeden geçemeyeceğim, üç kuruş para kazanınca ne oldum delisi olup, kendini üstün gören hemcinslerim de beni delirtiyor. Böyle delire delire ne yapacağız
Duymak istediğiniz şeyi de söyleyeyim de gönlünüzü alayım bari. En harika kadın sizsiniz hocam. Hem çalışır hem evinize bakarsınız gül gibi. Diğerleri hep beceriksiz, zayıf insanlar. Cahiller de üstelik. Ama siz öyle misiniz? Onlar kadınsa siz nesiniz, siz kadınsanız onlar ne? Aynı sınıfta bile olamayacak kadar üstünsünüz. Aynı cümlede kullandım ama mazur görün, karşılaştırmak için. Egonuzla mutluluklar dilerim :)
Merak ediyorum üni mezunuyum diyosun mesleğin ne hangi bölümden mezun oldun. Neden bu kadar kasıyosun evlilik sadece kocanın omuzlarında olmaz kendine göre iş bulana kadar ne iş olsa yaparım düşüncesinde olup özverili olmalısın bence. Markette çalışmakta ne var gerekirse çalışabilmelisin. Kocanın psikolojik olarak sıkıntılı olduğunu biliyorsan ona destek ve yardımcı olmalısın. Evlilik sadece gezmek tozmak aşk yaşamak değil yeri gelince ac kalmak bi lokma ekmeği bölüşmektir. Sen 4 ayda bu cümleleri kuruyorsan boşan ve evlenme bidahaNe diyeceğimi bilemiyorum. Dört aydır evliyim. 6 yıl kadar çıktık. Ara sıra yoğun tartışmalarımız oluyordu ama artık zıvanadan çıktı. Eşim çalıştığı işten memnun değil. Paikolojik olarak yıprandığını söylüyor sürekli. Ben de başka bi iş bulunca çıkarsın diyorum konu açılınca. Evde bi eksiklik gördüğünde sürekli sen napıyorsun bütün gün, bi şey yaaptığın yok, hiçbi şey yapmıyosun gibi cümleler kuruyor. Psikolojik şiddet görüyorum 4 aydır.
Çalışmamı istiyor. Çalışmayı ben ondan daha fazla istiyprum ama iş yok. Ara sıra iş bakıyorum ama yok. Gerekirse markete gir dedi dün. Ben istemediğim işte çalışıyorum iş bul ben işten cıkıcam.sana mı bakıcam çmür boyu dedi. Sonra da iş kurucam işyeri açıcam dedi. O arada benim maaşım olmuş olacakmış.
Burama geldi. Erkek misin sen simdi dedim. Bana her gün sen ne iş yapıyosun bi iş yaptiğin yok dediğin yetmiypdu şimdi de işe gir çalış bütün kadınlar çalışıyo diyosun dedim. Uni mezunuyum bi şey ifade etmese de. Markette falan çalışamam çalışan arkadaşlara saygım sonsuz. Ama ben çalışmak zorunda değilim.
Ev kirasını ben karşılıyrum zaten. Ailem yani. Ona saysın. Tabş beraberinde işte senle evlenmiycektim hata yaptım vs..bu konusma dün gece gecti. Sabaha kadar ağladım sinirlerim cok bozuldu. Sanah da dısarı cıkıcaktım , yanıma geldi saati geri göndericem teslimat kodunu soyle dedi. İşim var sonra dedim. Yuzunu de gormek istemıyorum zaten. Israr etti. Ben de benımle neden muhatap oluyosun o kadar laftan sonra at saati dedim ne yaparsan yap. Ben almıştım düğünde. Sinir krizi geçirdi. Sırtıma vurdu. Vurdu işte baya. Kendimden de tiksiniyprum evliliğimden de ondan da. Neden evlendim ki. Neden duygularımla hareket ettim. Boşanmayı düşünüyorum aileme nasıl kabul ettiricem nasıl açıklayacağım bilmiyorum. Biraz da cesarete ihtiyacım var..
Biz aç değiliz açıkta değiliz. Ev kira derdimiz yok. Geçinebiliypruz.ben yoktan anlarım zaten maddeci bi insan değilim.para da da gözğm yok.arkeoloğum. kazılarda çalıştım senelerce.başka tecrübem yok.bankalara, hastanelere falan başvurdum.bazı firmaların bilgi işlem bölünlerine..markette çalışmakta bi şey yok.ama ben çalışmak istemıyorum.burada ksıtas benim isteğim olmalı.cünkü bana göre bi mecburiyet yok maddi anlamda.bana göre ev geçindirmek erkeğin asli görevi kim ne derse desin.siz çalışın kocanıza bakın o zaman kım kaç ay sabreder. ben de üzerime düşeni yapıyorum.bwnı tanıyodu biliyodu markette de calısmam temizliğe de gitmem.herekirse eşim iki işte çalışmalı.bu böyle. Benim severek gösterdiğim hizmetin üçte birini bütün kadınlar gösterse keske eşlerine.her evliliğin dinamiği farklı oluyor.Merak ediyorum üni mezunuyum diyosun mesleğin ne hangi bölümden mezun oldun. Neden bu kadar kasıyosun evlilik sadece kocanın omuzlarında olmaz kendine göre iş bulana kadar ne iş olsa yaparım düşüncesinde olup özverili olmalısın bence. Markette çalışmakta ne var gerekirse çalışabilmelisin. Kocanın psikolojik olarak sıkıntılı olduğunu biliyorsan ona destek ve yardımcı olmalısın. Evlilik sadece gezmek tozmak aşk yaşamak değil yeri gelince ac kalmak bi lokma ekmeği bölüşmektir. Sen 4 ayda bu cümleleri kuruyorsan boşan ve evlenme bidaha
Haklısınız.ne görmek isterse onu görmeye zorluyo insan kendini.Hala sorununuz onun yeni bir iş bulup bulamamasiymiş gibi davraniyorsunuz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?