- Konu Sahibi banahuzurgerek
-
- #181
Canım benim,
Ne olur hitabıma kızma, içimden geldi.. Aramızda dağlar kadar yaş farkı var ama bu kesinlikle durumun kendisi ile ilgili, içten yazışına binaen yani..
Bilerek evlenmekle tecrübe ederek evlenmiş olmak arasında ki farkı sanırım evlendikten sonra anladın.. Bilmek, uzaktan "tamam" demektir.. Ancak henüz hayatta sorumluluk almadan, kendi çocuğun gibi, başka bir çocuğun sorumluluğunu almak zordur.. Ama bu da nasipmiş..
Şu an o yaşın verdiği delidoluluğu inan içimde hissediyorum. Haklısın, değil misin? Hem de pek çok..
Yalnız ben bir anne olarak sana küçük bir perspektif çizeyim..
Dört yaş çocuğu inanılmaz zordur. Öfke ataklarıyla sevilip sevilmediğini tartar mesela...
Düşünsene, babası, annesi olmayan bir kadınla evli.. dahası bu kadın onun için hangi rolde bilemiyor.. O kadar masumlar ki aslında, bizim dünyamızla onların dünyaları çok farklı.. Benim yeğenimde dört yaşında iken annesi evlendi.. Hemen anlatayım;
Üvey demeyelim ama konu gerektirdiği için öyle yazıyorum yeni babasını çok denedi.. İnanılmaz çileden çıkaracak hareketlerle hem de.. Yere vazolar atmalar, bağırmalar, öfke nöbetleri, saç çekmeler, naif bir çocuk olduğu halde inanılmaz saçma hareketler (ki aslında komik küçük bir insan olduğu düşünülünce) ancak yeni babamızın durumu olgunca değerlendirmesi sonucu şu an (8 yaşında) inanılmaz seviyor babasını ve hepimizden fazla güveniyor. Dolayısıyla artık terk edilme, sevilmeme kaygıları olmadığı için de bazı krizler çok rahat atlatılıyor.. Çünkü çocuk öz ailesinin içinde bile inanılmaz bir sorumluluktur ve de zordur... Bu işin çocuk tarafı...
Babasının tarafına gelirsek, evlat inanılmaz bir tat.. İnsan kıyamıyor... Seni çok seviyor, evladını da çok seviyor, inşallah senden olacak evladını da çok sevecek.. Elbette bu süreçte ki yaşın henüz çok genç, seni daha fazla anlaması ve inisiyatifi sürekli elinde tutması lazım... Eşini anlamaya çalış, eşinin çocuğu olduğunu bilmek ve tecrübe etmek arasında ki fark burada çıkıyor.. Çocuk demek, günün yarısının onunla meşguliyet içinde, diğer yarısının (o uykudayken) yine onu düşünerek geçmesi demek... Ama elbette size de kaliteli zamanlar ayıracak.. Mutlaka bunu yapması lazım... Burada önemli olan sizin ne ile yetinmek isteyeceğiniz...
Sizi anlıyorum.. Ama şöyle düşünün, genç yaşınızda hiç emeksiz (gebelikti, doğumdu, ilk üç aydı, aman dişti, aman kuştu) dört yaşında dünyalar tatlısı yaramaz bir veledçik sahibi oldunuz... Şimdi siz ona güzellikle emek verirseniz, o büyüdükçe yükünüzü almaya başlayacak ve belki de bir evlat olacak size... Sizi andığında "X annem de mükemmel bir kadındır" diyecek...
Eşinizle konuşun, onu anladığınızı ama sizin de henüz çok taze evli olduğunuzu belirtin...
Elbette tatile baş başa ve birlikte gitmelisiniz, belki yılda bir kere.. Kendi çocuğunuz bile olunca insanın buna ihtiyacı oluyor ama ne yazık ki bırakmaya kıyamıyor, o zaman onu anlarsınız... ama size kaliteli zaman ayırmalı... öyle ki, bu hafta da bir bile olsa koca haftaya yetmeli... Belki bu zamanların anlaşmasını yaparsanız, her şey daha iyi ilerler,
Size sabır ve inşallah bu konuda olumlu bir sonuç diliyorum,
Evliliğiniz hayırlı olsun..
Canım benim,
Ne olur hitabıma kızma, içimden geldi.. Aramızda dağlar kadar yaş farkı var ama bu kesinlikle durumun kendisi ile ilgili, içten yazışına binaen yani..
Bilerek evlenmekle tecrübe ederek evlenmiş olmak arasında ki farkı sanırım evlendikten sonra anladın.. Bilmek, uzaktan "tamam" demektir.. Ancak henüz hayatta sorumluluk almadan, kendi çocuğun gibi, başka bir çocuğun sorumluluğunu almak zordur.. Ama bu da nasipmiş..
Şu an o yaşın verdiği delidoluluğu inan içimde hissediyorum. Haklısın, değil misin? Hem de pek çok..
Yalnız ben bir anne olarak sana küçük bir perspektif çizeyim..
Dört yaş çocuğu inanılmaz zordur. Öfke ataklarıyla sevilip sevilmediğini tartar mesela...
Düşünsene, babası, annesi olmayan bir kadınla evli.. dahası bu kadın onun için hangi rolde bilemiyor.. O kadar masumlar ki aslında, bizim dünyamızla onların dünyaları çok farklı.. Benim yeğenimde dört yaşında iken annesi evlendi.. Hemen anlatayım;
Üvey demeyelim ama konu gerektirdiği için öyle yazıyorum yeni babasını çok denedi.. İnanılmaz çileden çıkaracak hareketlerle hem de.. Yere vazolar atmalar, bağırmalar, öfke nöbetleri, saç çekmeler, naif bir çocuk olduğu halde inanılmaz saçma hareketler (ki aslında komik küçük bir insan olduğu düşünülünce) ancak yeni babamızın durumu olgunca değerlendirmesi sonucu şu an (8 yaşında) inanılmaz seviyor babasını ve hepimizden fazla güveniyor. Dolayısıyla artık terk edilme, sevilmeme kaygıları olmadığı için de bazı krizler çok rahat atlatılıyor.. Çünkü çocuk öz ailesinin içinde bile inanılmaz bir sorumluluktur ve de zordur... Bu işin çocuk tarafı...
Babasının tarafına gelirsek, evlat inanılmaz bir tat.. İnsan kıyamıyor... Seni çok seviyor, evladını da çok seviyor, inşallah senden olacak evladını da çok sevecek.. Elbette bu süreçte ki yaşın henüz çok genç, seni daha fazla anlaması ve inisiyatifi sürekli elinde tutması lazım... Eşini anlamaya çalış, eşinin çocuğu olduğunu bilmek ve tecrübe etmek arasında ki fark burada çıkıyor.. Çocuk demek, günün yarısının onunla meşguliyet içinde, diğer yarısının (o uykudayken) yine onu düşünerek geçmesi demek... Ama elbette size de kaliteli zamanlar ayıracak.. Mutlaka bunu yapması lazım... Burada önemli olan sizin ne ile yetinmek isteyeceğiniz...
Sizi anlıyorum.. Ama şöyle düşünün, genç yaşınızda hiç emeksiz (gebelikti, doğumdu, ilk üç aydı, aman dişti, aman kuştu) dört yaşında dünyalar tatlısı yaramaz bir veledçik sahibi oldunuz... Şimdi siz ona güzellikle emek verirseniz, o büyüdükçe yükünüzü almaya başlayacak ve belki de bir evlat olacak size... Sizi andığında "X annem de mükemmel bir kadındır" diyecek...
Eşinizle konuşun, onu anladığınızı ama sizin de henüz çok taze evli olduğunuzu belirtin...
Elbette tatile baş başa ve birlikte gitmelisiniz, belki yılda bir kere.. Kendi çocuğunuz bile olunca insanın buna ihtiyacı oluyor ama ne yazık ki bırakmaya kıyamıyor, o zaman onu anlarsınız... ama size kaliteli zaman ayırmalı... öyle ki, bu hafta da bir bile olsa koca haftaya yetmeli... Belki bu zamanların anlaşmasını yaparsanız, her şey daha iyi ilerler,
Size sabır ve inşallah bu konuda olumlu bir sonuç diliyorum,
Evliliğiniz hayırlı olsun..
22 yaş boşanmış ve cocuklu bir adamla evlenip o çocuğa cici anne olmanın sorumluluğunu almak icin cok erken bir yaş.
Hata başta yapılmış zaten bile bile evlenmissiniz ve açıkçası ben adamin çocuğunu kollamasini gayet normal karşılıyorum. Bu tarz hircinliklari yaptiysaniz çocuğa (sadece ihtimal olarak söylüyorum) babalık içgüdüsuyle korumak istiyor olabilir.
Gezelim tozalim olayi iyi güzelde evlilik değil ki o flört nisanlilik olayları. Evlilik cok farklı benim bildiğim. Tahammül edip olgunlasmaniz bunu da zamana birakmaniz gerekiyor
Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
Canım benim,
Ne olur hitabıma kızma, içimden geldi.. Aramızda dağlar kadar yaş farkı var ama bu kesinlikle durumun kendisi ile ilgili, içten yazışına binaen yani..
Bilerek evlenmekle tecrübe ederek evlenmiş olmak arasında ki farkı sanırım evlendikten sonra anladın.. Bilmek, uzaktan "tamam" demektir.. Ancak henüz hayatta sorumluluk almadan, kendi çocuğun gibi, başka bir çocuğun sorumluluğunu almak zordur.. Ama bu da nasipmiş..
Şu an o yaşın verdiği delidoluluğu inan içimde hissediyorum. Haklısın, değil misin? Hem de pek çok..
Yalnız ben bir anne olarak sana küçük bir perspektif çizeyim..
Dört yaş çocuğu inanılmaz zordur. Öfke ataklarıyla sevilip sevilmediğini tartar mesela...
Düşünsene, babası, annesi olmayan bir kadınla evli.. dahası bu kadın onun için hangi rolde bilemiyor.. O kadar masumlar ki aslında, bizim dünyamızla onların dünyaları çok farklı.. Benim yeğenimde dört yaşında iken annesi evlendi.. Hemen anlatayım;
Üvey demeyelim ama konu gerektirdiği için öyle yazıyorum yeni babasını çok denedi.. İnanılmaz çileden çıkaracak hareketlerle hem de.. Yere vazolar atmalar, bağırmalar, öfke nöbetleri, saç çekmeler, naif bir çocuk olduğu halde inanılmaz saçma hareketler (ki aslında komik küçük bir insan olduğu düşünülünce) ancak yeni babamızın durumu olgunca değerlendirmesi sonucu şu an (8 yaşında) inanılmaz seviyor babasını ve hepimizden fazla güveniyor. Dolayısıyla artık terk edilme, sevilmeme kaygıları olmadığı için de bazı krizler çok rahat atlatılıyor.. Çünkü çocuk öz ailesinin içinde bile inanılmaz bir sorumluluktur ve de zordur... Bu işin çocuk tarafı...
Babasının tarafına gelirsek, evlat inanılmaz bir tat.. İnsan kıyamıyor... Seni çok seviyor, evladını da çok seviyor, inşallah senden olacak evladını da çok sevecek.. Elbette bu süreçte ki yaşın henüz çok genç, seni daha fazla anlaması ve inisiyatifi sürekli elinde tutması lazım... Eşini anlamaya çalış, eşinin çocuğu olduğunu bilmek ve tecrübe etmek arasında ki fark burada çıkıyor.. Çocuk demek, günün yarısının onunla meşguliyet içinde, diğer yarısının (o uykudayken) yine onu düşünerek geçmesi demek... Ama elbette size de kaliteli zamanlar ayıracak.. Mutlaka bunu yapması lazım... Burada önemli olan sizin ne ile yetinmek isteyeceğiniz...
Sizi anlıyorum.. Ama şöyle düşünün, genç yaşınızda hiç emeksiz (gebelikti, doğumdu, ilk üç aydı, aman dişti, aman kuştu) dört yaşında dünyalar tatlısı yaramaz bir veledçik sahibi oldunuz... Şimdi siz ona güzellikle emek verirseniz, o büyüdükçe yükünüzü almaya başlayacak ve belki de bir evlat olacak size... Sizi andığında "X annem de mükemmel bir kadındır" diyecek...
Eşinizle konuşun, onu anladığınızı ama sizin de henüz çok taze evli olduğunuzu belirtin...
Elbette tatile baş başa ve birlikte gitmelisiniz, belki yılda bir kere.. Kendi çocuğunuz bile olunca insanın buna ihtiyacı oluyor ama ne yazık ki bırakmaya kıyamıyor, o zaman onu anlarsınız... ama size kaliteli zaman ayırmalı... öyle ki, bu hafta da bir bile olsa koca haftaya yetmeli... Belki bu zamanların anlaşmasını yaparsanız, her şey daha iyi ilerler,
Size sabır ve inşallah bu konuda olumlu bir sonuç diliyorum,
Evliliğiniz hayırlı olsun..
ya benim anlamadığım annesi olan bir çocuğa niye ayın 20 günü siz bakıyosunuz ne biçim bir anne o öyle. insan kıyamaz ya sonuçta siz daha 22 yaşındasınız bence başından savmış size bırakmış oh siz büyütün bakın oda anneyim diye gezsin ortalarda. hani anne vefat eder falan ozaman farklı eşinişzle severek evlenmediniz heralde yaşınız çok küçük genç kızlığınızı yaşayamadan evlilik sorumluluğu ve 4 yaşında bir çocuk sizi bıktırmış tabi doğal olarak.hatalar başta yapılmış sizi kaale alan yok yani eşiniz dahil.yapmanız gereken eşinizle konuşarak çözmek surat asmak ağlamak bunalıma girmek innaki çare değil. konuş anlat ama sabırla bağırmadan kavgasız gürültüsüz.eşle iletişim çok önemli 6 yıllık evliyim ve ancak iletişimi sağladık ilk yıllar kavgalar çok oluyor inşallah aşarsın bunları ama kendini ezdirme derim herşeye eyvallah dersen yılrca öyle gider tatlım sabırla eşine isteklerini anlat pes etme.........
Eşimle konuşmuyorum ve artık nereye gidebilirler nasıl başımın çaresine bakarım düşüncesindeyim...suan çocuk bizde...dün gece esim gece yarısı geldi kendi yemeğini koydu yedi..geldi yatti.ben uyumuyorm uyuyo gibi yaptım bakalım ne yapacak diye..sabhta erkenden kalktı gitti bende sadece kapıyı kapattım arkasından..içim içimi yiyor acayip bıktırdı böyle bi gerede varamayacagiz..ama ben tahmin ediyorum bi kaç gib sonra öfkesi geçince gelip sirnasicak ve ben istemeyince yine kizicak
polyanna....
devam et bakalım nekadar sürdürebileceksin
Sürdürmek istemiyorum zaten artık sadece suan kendime gidebilecek bir yer düşünüyorum
ne mezunusun hiç çalışma hayatın oldumu..?
ailende yanında değil ayaklarının üzerinde durman lazım
Üniversiteyi bıraktım.açıköğretim okuyrm..ailem yanımda değil su lanet olasi dünyada tekim..gidicek hiç bir yerim yok ya nasıl bi hayat ya bu bana ya :'' '(
herhangi bişey mezunu olsaydın diploman yeter sana al çık evden girersin bir işe diyecektim ama değilmişsin
ama sende çok iyi biliyosun böyle bir ömrün geçmeyeceğini ne yapsan acaba:44:
Beni iyice bezdirdi ya az önce yine aradı tartıştık elimde kalicaksin ağzına bilmm naparim diyo bıktım ya biktim
bir senelik evlilikte bunlar nasıl konuşmalar böyle
bu evliliğin sonunu hiç hayırlı görmüyorum
Suan sinir krizi geçirmek üzereyim..allah hepsinin belasını versin canımdan bezdirdiler isyana surukluyolar kocamdan da annemden de nefret ediyorum artik
baban yokmu cnm babalar kıyamazlar kızlarına
Cocik bizdeyken çocuğa kötü davranmiyrm zaten sadece bilinçli olarak biseyleri yaptiginda kiziyrm uyariyrm..annesi bile soluyor onun nazi sana geciyr bana sana yaptıklarını yapamaz diye...herşeye agliyo istediği birşey olmayınca yerlere yatıyor dışarda birinin elinde bişey girse istiyr.Tamm çocuk ama biz anne baba olrak uyarmaliyiz...ki bende doğurmuş olsan yine bu davranışlardan dert yanardim kizardim..ya bakın ben çocuğu aliyrm 10 kalite veya 4 gün falan annesinin hiç umrunda değil untundaynis gibi yapıyor sadce..birgün acil isim vardı sadece bir gün kaldı bizde verdim diğer gün çocuğu sanki başkasının çocuğunu getirmisim gibi yüzünü bi aştı çocuğu çekiştire çekiştire götürdü..tatil falan solesem yarım agizla kabul eder..ben sadece ilgi istiyrm oda benimle başbaşa kalmak icin fırsat kollasin istiyorum...ben bütün yaşantımı çocuğa göre ayarliyrn artık evime gelicek misafirlarimi anneme gidebilmeyoi(ki bir yıllık evliyim çok az gitmisimdir) pazarimi temizligimi gezmemei herşeyimi çocuğa göre ayarliyrn..
Bu sadece kinustularimiz daha ilk aylar tokatta yedim teknede allah belasını versin ya :'' ' ' '(
Siz kocanizla evlenirken onu cocuksuz farzetmissiniz. Evet hersey cocuga gore ayarlaniyor.
Verzonden vanaf mijn iPhone met behulp van Kadınlar Kulübü
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?