- Konu Sahibi birzerdali
-
- #301
Benim kaynana 6. Ayda dedi. Sakat kaynin yaşlı kayinpederin sana kalcak diye 50 yaşındayken. bir yandan kocam ölürse diğer engelli oğlumla sizde yasicam, torunlarım yanımda büyücek. Ayrı kapı olursa anlamı neymiş. O tek yatamazmis.. oğlunun evi vsvs. Benim, annesinin cenazesine giderken evde tek kalamicgmdan bahsetti bı insan evde tek yatamazmis. Ama eşim vardiya ise giderken sesini çıkarmadı, ama oğlu onlari doktora götürmeden bı gece önce onlara gelsin diye çağırdı.Ev üstüne ev olmaz görüşündeyim, sizi kesinlikle anlıyorum ve haklı buluyorum. 30 sayfanın hepsini tek tek okumadım, ilk sayfalara baktım yalnızca, gözden kaçırdığım bir şey yoksa şu an hasta olan yok, ana baba sağlıklılar, yanlarında çocukları var. size beraber oturalım isteği sunulmamış.
siz olmamış bir senaryoyu kendinize dert ediyorsunuz üstüne sevgilinizin aklına da bir dert sokuyorsunuz. adam size "bu benim şartım" dese anlarım fikrinizi belirtin ilerde sorun olmayacağından emin olun tabi derim ama şu an durduk yere ve daha kendi düzeninizi kurmadan bu soruyu sorarsanız "annen ya da baban ölürse sağ kalana bakamazsın haaa" gibi bi durum olabilir, ki niyetinizin bununla hiç alakası yokken ne gerek var yanlış anlaşılmaya.
Şuan bu sisteme nasil katlanıyorsunBenim kaynana 6. Ayda dedi. Sakat kaynin yaşlı kayinpederin sana kalcak diye 50 yaşındayken. bir yandan kocam ölürse diğer engelli oğlumla sizde yasicam, torunlarım yanımda büyücek. Ayrı kapı olursa anlamı neymiş. O tek yatamazmis.. oğlunun evi vsvs. Benim, annesinin cenazesine giderken evde tek kalamicgmdan bahsetti bı insan evde tek yatamazmis. Ama eşim vardiya ise giderken sesini çıkarmadı, ama oğlu onlari doktora götürmeden bı gece önce onlara gelsin diye çağırdı.
Bana ben kaynanamla birlikte yaşamak isterdim diyip birlikte yaşadığı günler için vs ne laflar eden bir kadınmis
Yani herkes bir çıkmıyor kimi işine geldiği gibi konusyor. Evlenmeden önce konusulsaydi asla asla evlenmezdim.
Ama bu kadarı eziyet ve bence boşanma sebebi. 4-5 ay misafirlik olmaz onun adı birlikte yaşamak oluyor.Bakmak istemiyorum bile diyebilirsin, herkes kendi annesinden babasından sorumlu.
Biriyle sırf nikahlanıyorsun diye tüm sülalesine köle olmak zorunda değilsin.
Ayrıca kafanda herşeyi netleştirmeden evliliğe ilerleme.
Misalen ben de eşimle görüşürken misafiri çok sevdiğini ve misafir istediğini söylemişti ,bende severim demiştim, seviyordum da zaten.
Ama eşimde ki misafir aşkı o kadar ileri boyutmuş ki, şimdi misafir kelimesinden iğreniyorum.
Bana göre misafir en fazla 2-3-5 günlük olur ama eşime göre 5-6 ay...
Kv ve kp min her gelmeye bende 4-5 ay kalması..
Tüm sülalesinin çocuklu çocuklu, dedeli nineli 3-5 arabaya doluşup 15 tatilde bana kalmaya gelmesi...
Hayattan ve evlilikten tiksindim
Kısaca tükendim
Arkadaş bakmazsın dememiş ki. Ben de aynısını düşündüm, bu kadar ince fikirli olmak iyi değil. Şu dünyada anası babası olan kimle evlensen aynı risk var, biri ölürse diğeri sizinle yaşamak isteyebilir. Benim de biri 7 yaşında biri 2 aylık iki oğlum var. Evlenirken gelin hanım bunlar başıma kalacak diye düşünürse hiç evlenmesin. İnşallah böyle kötü fikirli insanlarla karşılaşmazlar.Ne ilgisi var hanımefendi ? Bakmayacagim demiyorum ki aynı evde olmak istemiyorum diyorum. Bu bakmamak demek mi ? Elbette bakarım. İkisi başka şeyler. Özel hayat denilen bir şey var. Özel hayatima müdahale edilmesinden hoşlanmıyorum. Bu bakmamak demek değil. Ayrımına varın bence. Sanırım siz çocuğu geleceğin teminatı olarak görüyorsunuz. Bu daha çirkin birsey bence. Size bakmak için aynı evde yaşamasına gerek yok. Ayrı evlerde de pek güzel bakabilir
Vicdansız diyenlerin kızları 3 göz evde kaynanalı kayınçolu evde kalmış mı? İsterler mi ki gözlerinin nuru öyle bir hayat yaşasın. Dedim ya nişan atan o kadar çok ki bu sebepten. Ben şahsen huzur bozmadıkları, dilleriyle yılan gibi sokmadıkları sürece bakarım. Zaten öyle yapıyorum. Bence ailede çalışmayan o kadar kadın varken sıra size gelmez. Çalışan kadın nasıl bakacak, akıl var mantık var.Evet kesinlikle. Dönemin şartları bugüne uygun değil. Bugüne uygun olanı, yani aynı evde olmadan da bakılır dendiğinde ise " vicdansız" damgası yiyorsunuz ne ilgisi varsa. Dediğim gibi aynı evde yaşama konusunda fikrimi kesin bir dille belirttim. Fakat annen veya baban vefat ederse şöyle olur boyle olur demek hoş gelmiyor ve bunun da garantisi yok. Bir defasında ailesinin büyük şehirde yaşamaya alışkın olmadığını söylemişti ama bilemiyorum (Ankaradayiz biz)
Bu çağda hala gelinin başına nasıl kalırım diye düşünmeniz tuhaf zaten. Gelininiz size bakar umarım fakat bakmak ile aynı evde yaşamak ayrı şeyler. Bunu anlatıyor herkes. Sokağa atsin demiyor kimse. Bunu kötü fikirlilik olarak değerlendiriyorsaniz üzgünüm gelinler ile anlaşmanız çok zor. Çünkü oğullarınizin çağına kadar aynı evde yaşama durumu bayağı bayağı son bulmaya yaklaşırArkadaş bakmazsın dememiş ki. Ben de aynısını düşündüm, bu kadar ince fikirli olmak iyi değil. Şu dünyada anası babası olan kimle evlensen aynı risk var, biri ölürse diğeri sizinle yaşamak isteyebilir. Benim de biri 7 yaşında biri 2 aylık iki oğlum var. Evlenirken gelin hanım bunlar başıma kalacak diye düşünürse hiç evlenmesin. İnşallah böyle kötü fikirli insanlarla karşılaşmazlar.
Anladığıniz için teşekkür ederim. Bana da çalışan kadına gelmez gibi geliyor. Kendi düzeni de var. Ama şartlar böyle gelişirse elbet bakarım ama dediğim gibi aynı evde yaşamak bana zor geliyor. Kendi ailem ile bile yaşarken zorlanıyorum. Özel hayata önem veriyorum çünkü. Zaman ne gösterecek bakalımVicdansız diyenlerin kızları 3 göz evde kaynanalı kayınçolu evde kalmış mı? İsterler mi ki gözlerinin nuru öyle bir hayat yaşasın. Dedim ya nişan atan o kadar çok ki bu sebepten. Ben şahsen huzur bozmadıkları, dilleriyle yılan gibi sokmadıkları sürece bakarım. Zaten öyle yapıyorum. Bence ailede çalışmayan o kadar kadın varken sıra size gelmez. Çalışan kadın nasıl bakacak, akıl var mantık var.
Çalışmaya çok takılmışsınız ama sırf çalışıyorsunuz diye size gelmemezlik edileceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.Anladığıniz için teşekkür ederim. Bana da çalışan kadına gelmez gibi geliyor. Kendi düzeni de var. Ama şartlar böyle gelişirse elbet bakarım ama dediğim gibi aynı evde yaşamak bana zor geliyor. Kendi ailem ile bile yaşarken zorlanıyorum. Özel hayata önem veriyorum çünkü. Zaman ne gösterecek bakalım
Herkese merhaba arkadaşlar;
Yaşım 28. Bir süredir devam eden ve çok güzel giden bir ilişkim var. Kısaca bahsedecek olursam, erkek arkadaşım geleneksel bir ailede yetişmiş fakat anlayışlı, makul izahlari anlayabilen ve değişime açık biri. İlişkimiz boyunca fedakâr ve sevgi dolu. İnce düşünür, alakalıdır. Yani bir kadının bekleyeceği hemen hemen herşeyi tam anlamıyla karşılar.
Fakat şöyle bir sorunum var. Ankara'da yasiyorum. Çalışıyorum fakat çalışma saatlerim iyi olan bir mesleğim var. Gündüz evde olabiliyorum. Evlendigimizde ailesi ile ayni şehirde yaşamayacagiz. Bir ablası ve kiz kardesi Ankara'da yaşıyor sadece. Onlarda evli. Anne babası, diğer abileri, abla ve kızkardeşi başka şehirdeler ve aynı muhitte yaşıyorlar. Erkek arkadaşım anne ve babasına çok düşkün. Herhangi birinin vefatı durumunda diğerinin yanımıza gelmesini isteyebilir. Ben ise böyle bir şeye hiç açık değilim. Ailelerinde çalışan bir kadin yok. Bu durumda nasıl bir yol izlerler bılmiyorum , belki beni gözden de çıkarıp " çalışıyor bakamaz" diyerek gelmeyebilir fakat ben yine de stres içindeyim. Ailesi kendi şehrine düzenine alışmış insanlar, diğer çocukları etraflarında, yakınlarında. Fakat birinin vefatında öbürü tek kalınca bizim yanımıza gelebilir belki. Bilemiyorum. Gelse de alışkın olduğu hayat olmayacak çünkü ikimizde işimiz rahat olsa da çalışıyoruz. Çalışan kadına alışkın bir aile değil fakat yine de tedirginim. Bu konu ile alakalı konuştuk ve annem veya babam hangisi tek kalırsa ve yanıma gelmek isterse, gelsin isterim dedi. Ben de hayır gelemez demedim ama çalıştığımız için onlar için zor olacağını izah ettim. Böylece belirsiz şekilde kapandı. Ölüm hoş bir konu olmadığı için şimdiden konuşmak iyi olmuyor ve ben de açmak istemiyorum pek. Fakat aklımın bir köşesinde var. Ne önerirsiniz ?
Sorun olur... Sakın söz verme. Ne kadar iyi olursa olsun rahat davranamazsın. Neden sorumluluk alıyorsun ki şimdiden...Herkese merhaba arkadaşlar;
Yaşım 28. Bir süredir devam eden ve çok güzel giden bir ilişkim var. Kısaca bahsedecek olursam, erkek arkadaşım geleneksel bir ailede yetişmiş fakat anlayışlı, makul izahlari anlayabilen ve değişime açık biri. İlişkimiz boyunca fedakâr ve sevgi dolu. İnce düşünür, alakalıdır. Yani bir kadının bekleyeceği hemen hemen herşeyi tam anlamıyla karşılar.
Fakat şöyle bir sorunum var. Ankara'da yasiyorum. Çalışıyorum fakat çalışma saatlerim iyi olan bir mesleğim var. Gündüz evde olabiliyorum. Evlendigimizde ailesi ile ayni şehirde yaşamayacagiz. Bir ablası ve kiz kardesi Ankara'da yaşıyor sadece. Onlarda evli. Anne babası, diğer abileri, abla ve kızkardeşi başka şehirdeler ve aynı muhitte yaşıyorlar. Erkek arkadaşım anne ve babasına çok düşkün. Herhangi birinin vefatı durumunda diğerinin yanımıza gelmesini isteyebilir. Ben ise böyle bir şeye hiç açık değilim. Ailelerinde çalışan bir kadin yok. Bu durumda nasıl bir yol izlerler bılmiyorum , belki beni gözden de çıkarıp " çalışıyor bakamaz" diyerek gelmeyebilir fakat ben yine de stres içindeyim. Ailesi kendi şehrine düzenine alışmış insanlar, diğer çocukları etraflarında, yakınlarında. Fakat birinin vefatında öbürü tek kalınca bizim yanımıza gelebilir belki. Bilemiyorum. Gelse de alışkın olduğu hayat olmayacak çünkü ikimizde işimiz rahat olsa da çalışıyoruz. Çalışan kadına alışkın bir aile değil fakat yine de tedirginim. Bu konu ile alakalı konuştuk ve annem veya babam hangisi tek kalırsa ve yanıma gelmek isterse, gelsin isterim dedi. Ben de hayır gelemez demedim ama çalıştığımız için onlar için zor olacağını izah ettim. Böylece belirsiz şekilde kapandı. Ölüm hoş bir konu olmadığı için şimdiden konuşmak iyi olmuyor ve ben de açmak istemiyorum pek. Fakat aklımın bir köşesinde var. Ne önerirsiniz ?
Çalışma dışında yaşadıkları şehirde ben düzenleri var hem çocukları. Yani birinin vefatı sonucu çıkıp diğeri o düzeni oradaki çocukları bırakıp gelir mi bilmiyorum. Bir defasında ailesinin büyük şehire alışkın olmadığını da söylemişti. Bakış açısı asla birlikte yaşayamayız değil. Tabi kişide sağ iken evlerinde yaşasınlar ister fakat birinin vefatı ile ne düşünür bılmiyorum. O duygusallık ile yanımızda kalsın diyebilir fakat dediğim gibi karsi taraf o düzeni ve çocukları bırakıp gelir mi bilmiyorumÇalışmaya çok takılmışsınız ama sırf çalışıyorsunuz diye size gelmemezlik edileceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Kendi ihtiyaçlarını görebilecek durumda olduğu sürece sizin evinizde de kalabilir pekala. Kalsın demiyorum ama çalışmak yada çalışmamak burada bir ölçüt değil.
Burda asıl olan evleneceğiniz insanın bu konuya nasıl baktığı. Rahat edemez, çalışıyorum gelmez diye düşünürek kendinizi rahatlamaya çalışıyorsunuz ama bunlar hiç düşündüğünüz gibi olmayabilir.
Birşeyin sorumluluğunu almıyorum. Aynı evde yasamayacagimi da israrla söyledim ve anladı, mantıklı buldu. Fakat annen ölürse ne olur baban ölürse ne olur diye konuşmak hoş değil ölünce ne olur o da bilemez şimdiden. Ama tedirgin oluyorum yine deSorun olur... Sakın söz verme. Ne kadar iyi olursa olsun rahat davranamazsın. Neden sorumluluk alıyorsun ki şimdiden...
Ben zaten baksın yada aynı evde yaşayalım demiyorum ki. Kardeşimin kız arkadaşı annemle yaşamak istiyor evlenince, kardeşim yeni mezun oldu üniversiteden. Ben anneme diyorum sakın kabul etme. İşe girsin ayrı ev kursunlar herkes evinde huzurlu olsun diyorum. Ben de kv ile aynı evde yaşamak istemem, mecbur kalırsam seve seve anneme de kayınvalideme de bakarım, benim eleştirim insanlar daha ölmeden, ölme ihtimalini düşünüp diğeri başıma kalırsa diye dert etmeniz. Benim babaannem ve dedem ikisi de yaşarken bize yerleştiler ben daha çocukken. İlla birinin ölmesi gerekmiyor yani.Bu çağda hala gelinin başına nasıl kalırım diye düşünmeniz tuhaf zaten. Gelininiz size bakar umarım fakat bakmak ile aynı evde yaşamak ayrı şeyler. Bunu anlatıyor herkes. Sokağa atsin demiyor kimse. Bunu kötü fikirlilik olarak değerlendiriyorsaniz üzgünüm gelinler ile anlaşmanız çok zor. Çünkü oğullarınizin çağına kadar aynı evde yaşama durumu bayağı bayağı son bulmaya yaklaşır
Kültürleri buna müsait ve bu sebeple dert ettiğimi basta söylemiştim. Yoksa önceki erkek arkadaşlarım için hiç böyle bir ihtimal düşünmedim bu kadar zaman. Belki o zaman da başıma gelme ihtimali vardı ama kültürlerinde böyle bir şey çok normal olmadığını için bunu düşünmek aklıma gelmemişti. Şuan gelmesi tamamen kültürel. Cumbur cemaat yaşamayı 8-10 yıl önce bırakmışlar. Ailenin küçüğü anne babaya bakar mantığı var fakat tabi ailenin küçüğü olan erkek arkadaşımin hayat biçimi farklı. Ne aynı sehirde yaşayacağız ne de o düzen de. Zaman içerisinde çok duygusal davranabilir diyorum. Ailesinin kimi kimsesi olmasa elbet gelsin fakat yaşadıkları yerde düzenleri çocukları var zatenBen zaten baksın yada aynı evde yaşayalım demiyorum ki. Kardeşimin kız arkadaşı annemle yaşamak istiyor evlenince, kardeşim yeni mezun oldu üniversiteden. Ben anneme diyorum sakın kabul etme. İşe girsin ayrı ev kursunlar herkes evinde huzurlu olsun diyorum. Ben de kv ile aynı evde yaşamak istemem, mecbur kalırsam seve seve anneme de kayınvalideme de bakarım, benim eleştirim insanlar daha ölmeden, ölme ihtimalini düşünüp diğeri başıma kalırsa diye dert etmeniz. Benim babaannem ve dedem ikisi de yaşarken bize yerleştiler ben daha çocukken. İlla birinin ölmesi gerekmiyor yani.
Başka yere taşındılar ama yine gelceklermis bu tarafa. Eskisinden az görüyorum arayıp sormuyorum. Fazla görüşüldüğü zaman bile memnun değildi zaten. Ben yapmam dedim o da bosanmasini istiyor oğlunun. Oğlu da bana bak öyle bişey olmicak diyor ama o kadın huzur bırakmaz ana ve tüm nimetler onun ayağına serilmeli olarak düşünüyor kendine gelince. Belki ben olurum diye öylece duruyorum işte kimin önce olcegi belli değil ya belki de o gider önce bunları duunmemize gerek yok. Oğlu diyor ki ben önce olcem zaten kadın hala ayni evde yasicaZ diyor. Öyle bişey olursa da bosanicam yani başka ypck bişey yok. Kadın biraz daha üstüme gelirse onunla hiç gorusmicem amma işte rahat durmaz yani zamana bırakılmış halde. Ama karşıdaki illa şöyle böyle olcak Dicek bı insansa konuşmak gerekiyor. Herkes o gün gelirse diye düşünüyor hemen böyle şeyler konusulmamali belki amma benimki evlendikten sonra konuyu açtı millete de konuyu benim açtıgimi söyledi. Yani illa böyle olck diyen biri çıkarsa başka hiç bir alternatifi kabul etmeyen biri olursa ve evliliğin ilk ayında bile bu durumu böyle isteyen bı kaynanaya denk gelirse.. konuşmak gerekiyormuş biz düşünmüyoruz onlar dusundurtuyor.Şuan bu sisteme nasil katlanıyorsun
Öbur kardesleri var onlara gitmezmi tek evlat o degil heraldeHerkese merhaba arkadaşlar;
Yaşım 28. Bir süredir devam eden ve çok güzel giden bir ilişkim var. Kısaca bahsedecek olursam, erkek arkadaşım geleneksel bir ailede yetişmiş fakat anlayışlı, makul izahlari anlayabilen ve değişime açık biri. İlişkimiz boyunca fedakâr ve sevgi dolu. İnce düşünür, alakalıdır. Yani bir kadının bekleyeceği hemen hemen herşeyi tam anlamıyla karşılar.
Fakat şöyle bir sorunum var. Ankara'da yasiyorum. Çalışıyorum fakat çalışma saatlerim iyi olan bir mesleğim var. Gündüz evde olabiliyorum. Evlendigimizde ailesi ile ayni şehirde yaşamayacagiz. Bir ablası ve kiz kardesi Ankara'da yaşıyor sadece. Onlarda evli. Anne babası, diğer abileri, abla ve kızkardeşi başka şehirdeler ve aynı muhitte yaşıyorlar. Erkek arkadaşım anne ve babasına çok düşkün. Herhangi birinin vefatı durumunda diğerinin yanımıza gelmesini isteyebilir. Ben ise böyle bir şeye hiç açık değilim. Ailelerinde çalışan bir kadin yok. Bu durumda nasıl bir yol izlerler bılmiyorum , belki beni gözden de çıkarıp " çalışıyor bakamaz" diyerek gelmeyebilir fakat ben yine de stres içindeyim. Ailesi kendi şehrine düzenine alışmış insanlar, diğer çocukları etraflarında, yakınlarında. Fakat birinin vefatında öbürü tek kalınca bizim yanımıza gelebilir belki. Bilemiyorum. Gelse de alışkın olduğu hayat olmayacak çünkü ikimizde işimiz rahat olsa da çalışıyoruz. Çalışan kadına alışkın bir aile değil fakat yine de tedirginim. Bu konu ile alakalı konuştuk ve annem veya babam hangisi tek kalırsa ve yanıma gelmek isterse, gelsin isterim dedi. Ben de hayır gelemez demedim ama çalıştığımız için onlar için zor olacağını izah ettim. Böylece belirsiz şekilde kapandı. Ölüm hoş bir konu olmadığı için şimdiden konuşmak iyi olmuyor ve ben de açmak istemiyorum pek. Fakat aklımın bir köşesinde var. Ne önerirsiniz ?
sakin efendi olsa kimse birsey demez ama bazısı fenaaBaşka yere taşındılar ama yine gelceklermis bu tarafa. Eskisinden az görüyorum arayıp sormuyorum. Fazla görüşüldüğü zaman bile memnun değildi zaten. Ben yapmam dedim o da bosanmasini istiyor oğlunun. Oğlu da bana bak öyle bişey olmicak diyor ama o kadın huzur bırakmaz ana ve tüm nimetler onun ayağına serilmeli olarak düşünüyor kendine gelince. Belki ben olurum diye öylece duruyorum işte kimin önce olcegi belli değil ya belki de o gider önce bunları duunmemize gerek yok. Oğlu diyor ki ben önce olcem zaten kadın hala ayni evde yasicaZ diyor. Öyle bişey olursa da bosanicam yani başka ypck bişey yok. Kadın biraz daha üstüme gelirse onunla hiç gorusmicem amma işte rahat durmaz yani zamana bırakılmış halde. Ama karşıdaki illa şöyle böyle olcak Dicek bı insansa konuşmak gerekiyor. Herkes o gün gelirse diye düşünüyor hemen böyle şeyler konusulmamali belki amma benimki evlendikten sonra konuyu açtı millete de konuyu benim açtıgimi söyledi. Yani illa böyle olck diyen biri çıkarsa başka hiç bir alternatifi kabul etmeyen biri olursa ve evliliğin ilk ayında bile bu durumu böyle isteyen bı kaynanaya denk gelirse.. konuşmak gerekiyormuş biz düşünmüyoruz onlar dusundurtuyor.
Kendi evinin yakınında var başka çocukları. Ama geleneklerinde küçük çocuk bakar mantığı var. Küçük çocukta ( erkek arkadaşım) o şehirde yaşamıyor ve onlardan farklı bir hayat sürüyor. Mesleği işi gücü gereği de ailesinden farklı biraz. Mesela ona bizim dediğimiz insan ile evlen gibi bir talepte hiç bulunmamislar çünkü farklı bir hayat biçimi olduğunu ve kendisine uygun birini bulacağını biliyorlar. Ya da gel bizim şehrimizde yaşa dememisler hiç çünkü yasamayacagini biliyorlar. Bu gibi farklılıklar var. Tutup yanıma gelirler mi bilmiyorum. Evlilik söz konusu olunca ailesine biraz mesafeli olmak istiyorum aslında. Ama erkek arkadaşım da bunu soğukluk olarak algilarsa üzülür. Çünkü ailesini çok seviyor ve benim de normalde sıcak kanlı olduğumu biliyor. Özellikle uzak durduğumu anlayıp üzülürÖbur kardesleri var onlara gitmezmi tek evlat o degil heralde
Artık o adetler kalmadı canım ama iş evleneceğin erkekte bitiyor. Buna benzer bir olay benim başıma geldi, ki eşim en küçük erkek çocuk değildi ve ben de çalışıyordum. Eşimin abisi evlenirken aldıkları evi tadilat yaptırıp onun olacaktı, kv ve bekar görümcem kiraya çıkacaktı. Eşim tutturdu onları bize getirecem bizle yaşasınlar diye. Benim daha önce yaşadığım sıkıntılar vardı, anlaşamazdık aynı evde biliyordum. Dedim ki eğer getirirsen boşanırım senden, senin ailenle birlikte yaşayacağıma kendi ailemle yaşarım dedim. Sesini kesti.Kültürleri buna müsait ve bu sebeple dert ettiğimi basta söylemiştim. Yoksa önceki erkek arkadaşlarım için hiç böyle bir ihtimal düşünmedim bu kadar zaman. Belki o zaman da başıma gelme ihtimali vardı ama kültürlerinde böyle bir şey çok normal olmadığını için bunu düşünmek aklıma gelmemişti. Şuan gelmesi tamamen kültürel. Cumbur cemaat yaşamayı 8-10 yıl önce bırakmışlar. Ailenin küçüğü anne babaya bakar mantığı var fakat tabi ailenin küçüğü olan erkek arkadaşımin hayat biçimi farklı. Ne aynı sehirde yaşayacağız ne de o düzen de. Zaman içerisinde çok duygusal davranabilir diyorum. Ailesinin kimi kimsesi olmasa elbet gelsin fakat yaşadıkları yerde düzenleri çocukları var zaten
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?