Çalışmayan evliler lütfen fikir verin

Satış danışmanlığı yapıyordum. Hayatta her ihtimali tabii ki düşünmek lazım. Ama bir gün boşanırsam naparım diye düşünerek yaşayamam. Allah herkesi farklı birşeyle sınıyor sanırım. Beni ailesizlikle sınadı ama karşıma, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde anne olabilen birini çıkardı. Sadece eşim değil tüm ailem, herşeyim o. O ihtimali düşünmek parasızlıktan daha çok yalnızlıktan perişan olacağımı hatırlatıyor bana. Sen varken çocuğa bile ihtiyacım yok diyen bi eş vermiş Allah bana. Umarım yanılmam. Şahsıma ait aracım ve bi miktar birikimim var. Umarım bi gün ihtiyacım olmaz.
 
Düşününce insan İkna oluyor
 
Siz çalışma hayatının içinden çıkıp bu kararı vermişsiniz. Mesela sizin gibi birinden tavsiye de alırım, yerinde olursa eleştiri de. Çünkü tüm artı ve eksileri bilebilirsiniz, nitekim yazmışsınız. Ama hayatında bir gün bile çalışmamış, tek işi akşama kadar kısır yiyip dedikodu yapmak olan, çocuğu bile nasılsa Allah rızkı verir diye düşünüp yapan belli bi yaş grubundan eleştirilip, bir de o kadarcık aklıyla verdiği akılları dinlemek zorunda kalmak insanı dibe çekiyor. Asla saygısızlık yapmak istemediğimden düşündüklerimin bi çoğunu söyleyemiyorum. Ama galiba söylemek lazım. Başka türlüsü de bana dert olmaya başladı.
 
Su an 29 yaşındasınız bunun 39 49 59 u var, umarım bu kararınız o yaşlarda sizi pişman etmesin hayat o kadar uzun bir yol ki bir ande hersey o kadar değişebiliyor ki
 
Insanlar üzerine düşmeyen her şeye karışmayı pek severler. 30 yaşındayım, bir yaşında çocuğum var ve ağzı açılan "tek olmaz, bi tane daha yapacaksın mecbur" diyor. Yani siz işe başlasanız, çocuk yapsanız yine konuşacak bir şeyler bulurlar. Nasıl mutluysanız öyle yaşayın.
 
Evet, haklısınız hayatınıza hiçbir şekilde kimsenin müdahalesi kabul edilebilir bir şey değil ve net olarak keskin cevaplar vermelisiniz. Öbür türlü önü arkası kesilmez. Ancak şunu da merak ediyorum; Allah korusun evliliğinizde bir şeyler ters giderse maddi ve manevi olarak süreci yönetecek gücünüz var mı?
 
Zor bir hayat yaşamışsınız. Allah bir yerden alıyor, bir yerden veriyor gerçekten. Elbette sürekli ihtimalleri düşünerek yaşanmaz. Ben de yaşamam. Lakin yaşımız daha genç, bu hayatta da her şey insanlar için… Ben her insanın hayatta her zaman bir B planının olmasından yanayım. Umarım hiçbir zaman ihtiyacınız olmaz
 
Ben açık açık istemiyorum diyordum sorana ya da sen yap diyordum. bazen de arada olmuyor ya da yumurtalığım alındı dış gebelik geçirdim ölümden döndüm istemiyorum da dedim hatta bi kere babaannem 6 yıllık evlisin okula başlardı çocuksuz olur mu dedi erken menopoza girdim olmuyo babaanne istiyorum ama olmuyor dedim bunun tansiyon fırla burun kanamaya başladı üzüntüden. Bana babam bile sen çocuk yapmazsan ben yapacağım kardeşini büyütmek zorunda kalacaksın diyordu 6 senelik evliydim. Çocuk bi anda geldi bana valla bigün rüyama girdi doğurduğum uyandım çok özledim üzüldüm çocuk yapmalıyım dedim ve yaptım. Çok sorana dışardan sigorta yatırıyorum de geç. 6 aylık hamileyim bana bile 2. Çocuğu yap hemen çıkar aradan diyen oluyor ben de geçen eşimin babaannesine tamam 40ım çıksın sana getireyim bak bi tane daha yapayım ama benimle yaşar bebeğe bakarsın dedim. Terbiyesizlikse terbiyesizlik bana ne
 
Sadece boşanmak değil ki mesele. Allah korusun, allah sağlıklı uzun ömür versin ama herşey insan için. Bence bir kadının eşine bağlı kalmadan geleceğini garantilemesi gerek.
 
Bu sözleri tam olarak kim söylüyor size ? Anne babanız yoksa,eş tarafı mı söylüyor? Eğer kendi tarafınızdan akrabalar söylüyorsa ,sizin yararınıza ,objektif söylüyorlardır. Çok gençsiniz daha. Tam üretken olacak yaşlarda ,maddi sıkıntı olmasa dahi bi kadının çalışması ,ileride ona çok pozitif döner .Eğer eş tarafı söylüyorsa ,evde oturup ,eş parası ile hayatı bu şekilde idame etmeniz ,onlara koyuyor olmalı.İlerde kendi çocukları maddi dar boğaza düşerse ,para için direkt kv ye kp ye gitmemesi içindir .Çocuk konusuna kimse karışamaz.Hayat sizin,iyisiyle,kötüsüyle ,sizin seçiminizle şekillenecek yarınlarınız.
 
Ben çok garanticiyim sanırım ev, araba, birikim beni rahatlatmıyor, yarınların bilinmezliği beni ürkütüyor. Çok garanti büyük bir mal varlığı söz konusu değilse ben iş hayatından uzak kalmayı riskli buluyorum. Ancak bu konu herkesin tabiatına göre değişir. Siz daha içe dönük ve evcimen birisiniz, belki her gün dışarı çıkmak sizi strese bile sokuyordur bilemiyorum. Nasıl mutluysanız öyle devam edin ama onu söyleyenler de eminim salt kötü niyetten söylemiyordur. Geçmişte kadınların yaşadıkları sıkıntıları, ulaşamadıkları maddi özgürlükleri düşünerek kendilerince ve bildikleri kadarıyla tavsiye veriyorlardır.
 
Başınıza gelecek tek şey boşanmak değil ki. Eşiniz rahmetli olabilir, hastalanabilir. Hazıra dağ dayanmaz. Hasetlik dolu akraba yorumlarını dikkate almayın yine ama yerinizi de yapmaya bakın.
 
Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok ki. Bi gün boşanırsam diye evlenmiyor kimse. Yarınlar bence hep bi bilinmez tüm birikimimizde ufacık bi yangınla ya da depremle ya da bi dolandırıcılık olayıyla hiç olabilir. Eşim ölebilir ya da bende ölebilirim. Bu kadarı kaygı bozukluğu bence. Bu şekilde asla yaşayamam.
 
Siz bilirsiniz, hayat sizin. Benim çevremde tam olarak bunları yaşayan birkaç kadın oldu ve çok perişan oldular belki de onlardan etkilendiğim için garantide olmaya çalışıyorumdur, kaygı bozukluğundan ziyade. Ama bu öneriler kötülüğünüz için değil o kadınlar da fesatlıktan değil bu ihtimallerden dolayı söylüyor olabilir diye farklı bir bakış açısı paylaştım.
 
Kaygı bozukluğu değil. Ne demişler; önce tedbir sonra tevekkül. Siz tedbir almadan tevekkül ediyorsunuz.

Bu bakış açısıyla evimizi sigortalamayalım, arabamıza kasko yaptırmayalım, sağlık sigortası, emeklilik fonu falan hepsi gereksiz. Nasıl olsa su akar yolunu bulur. Başımıza ne gelecekse gelecek, gelince düşünürüz.

Sizin gibi düşünen insanlar genelde başlarına bir şey gelince yakınlarına yük oluyorlar. Sizin yük olacak yakınınız da yok. Geleceğiniz için bu kadar endişelenmemek tuhaf değil mi? En basitinden her şey yolunda gitse dahi yaşlanınca üç kuruşluk tek emekli maaşıyla geçinmeye çalışacaksınız.
 
yüzden düğünümde takılanların son kuruşuna kadar kendime açtığım hesaba altın hesabı olarak yatırdım birikimim bu.
Tek birikim bu ve karı koca çalışmıyorsunuz? Nasıl geçindiğinizi anlamadım ben? Soruları takmam ama böyle çalışmayıp sadece tüketen insanları sevmiyorum. Ben de uzun yıllardır çalışmıyorum bir yere gidip ama kendimi çok geliştirdim evde muhakkak borsa şu bu ile para kazanıyorum.
size eş ailesi mi bakıyor?
 
Yazılanları okumuyorsun sanırım?
 
Of gerçekten okumuyorsunuz, okuduğunuzu da anlamıyorsunuz. Açık açık anlatayım. Şahsıma ait aracım ve altın hesabımda hatrı sayılır miktar bi birikimim var. Evimiz var eşim ticaretle uğraşıyor. Eşimin büyük babasından kalan bi miras var ve evin tek oğlu, onların gelirleri de eşime ve bana geliyor. Emekli maaşı falan ne alaka anlayamadım. Biz evde karı koca oturup rızkı havadan beklemiyoruz. Çalışmaya maddi olarak ihtiyacım yok fakat duygusal olarak biraz zayıf bi karakter olduğum için, açık açık söyleyim insanlar özellikle eşimin akrabaları koca parası yiyo çalışsın kendi kazansın derdindeler, zorlarına gidiyor tüm mirasın eşime kalmasından. O yüzden çok üstümüze geliyorlar, çocuk yap, çalış, ne yaparsak bunaltıyolar. Lütfen ilk paylaştığımı okuyup eleştirin.
 
yaşadığım şeyler bende maalesef panik atak ve anksiyete ye sebep oldu. Çok güzel bi işim vardı ayrılmak zorunda kaldım kendimi bi türlü toparlayamadım

kayınvalidemin oğluna ve kızına davranışlarından sonra daha iyi anladım.
İmkanınız var diye değil panik ataktan işi bırakmak zorunda kalmışsınız. Çocuk istemiyor değilsiniz, düşük yapmışsınız, olmuyor demişsiniz, inşallah olur sağlıkla.
Ve ayrıca eşiniz tek çocuk değil, bir de görümceniz var yani miras sadece sizin kocanıza kalamaz.
Tek çocuk falan değilsiniz, babanızın annenizin başka çocukları da var üvey de olsalar. Ve anne babanız da var.
Ayrıca eşim çalışmıyor gibi anlatmışsınız. Eşiniz gayet de çalışıyor.
Neyse işte böyle
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…