Rezillik yani. Bu insanın şahsını aşağılaması bir yerde. Al koy Afrika’nın en ilkel kabilelerinin arasına. Onlara dahi kök söktürür bunlar. Ya arkadaşım evinde su var, sabun var, selpakta vardır sanıyorum. Sen nasıl bir varlıksın ki alelade çocuğunun işemesine izin veriyorsun? Görgüsüz mağara kaçkınlarıyani benim apartman da öyle yalan yok. çok sabrettim ben burda. ama gecenin dördünde son ses TV açıp susmayip bizi uyandırınca orda attı benim kafam
Sadece edebiyat öğretmenleri mi betimleme yapıyormuş?Edebiyat öğretmeni misiniz betim betim betimlemeler:)
benim komşular da öyle. çocukları sabahtan bi salıyolar akşama kadar dışarda. başlarında kimse yok. biri geçerken rahatlıkla kaçırır yani. ondan sonra dövünür çocuğu götürdüler diye. sahip çıkmıyolar çocuklarına. ondan sonra çocuk büyüyünce sokaktan zor topluyolar kötü alışkanlıklara bulaşıyo çocuk. toplumu mahvediyo bu tip aileler. benim komşuda öyle. sürekli doğuruyo. durumları da yok. çocuklar sokakta rezil durumda.Rezillik yani. Bu insanın şahsını aşağılaması bir yerde. Al koy Afrika’nın en ilkel kabilelerinin arasına. Onlara dahi kök söktürür bunlar. Ya arkadaşım evinde su var, sabun var, selpakta vardır sanıyorum. Sen nasıl bir varlıksın ki alelade çocuğunun işemesine izin veriyorsun? Görgüsüz mağara kaçkınları
Siz dediğimi yapın bence onlar yeterince çirkinleşmiş, bazı insanlar çirkinleşmekten anlıyor.Öyle mi diyorsunuz ya? Yüz göz olmakta istemiyorum ama ortak kullanım alanı nasıl izin verir böyle bir şeye, nasıl göz yumar, ne yaşadı da bu kadar umursamaz oldu anlamıyorum. Benim de beş yaşında kardeşim var iç çamaşırı biraz ıslak olsun hemen değiştiriyoruz. Tuvalet adabı var selpağı ıslatıp siliyoruz. Bazen aksatsak kendisi rahatsız oluyor, benimle ilgilenmeyi unuttunuz diyor... Nasıl insanlar bunlar? Ah ahh
Ailem de bana kızıyor. Sen karışma diye..Siz dediğimi yapın bence onlar yeterince çirkinleşmiş, bazı insanlar çirkinleşmekten anlıyor.
Karışmamalık bir durum yok ki, kapıya şey yapmış. O kapıyı tutuyorsunuz, dokunuyorsunuz, iğrençler ya.Ailem de bana kızıyor. Sen karışma diye..
Ayy geçen gün biz de arkadaşlarımla çiş ile ilgili bir olay yaşadık.Gerçekten anlatmadan geçemeyeceğim.Biz geçen gün arkadaşlarımla deniz kıyısında kumsalda oturalım biraz dinlenelim dedik.Zaten birçok insan vardı oturan.Biz de he normal insan gibi oturduk sohbete dalmışız.Adamın biri bağırarak yanımıza geldi.Biz ne olduğunu anlamadık tabii.Ne yaptık beyefendi bize niye bağırıyorsunuz dedik.Buralara serseriler işiyorlar benim mekanım da var burada, mekanımın önünü yıkamak zorundayım şimdi sizin yüzünüzden dedi. Nasıl bağırıyor ama. Tamam da bize niye bağırıyorsunuz biz mi işedik dedik. Neden işeyenleri uyarmadınız diyor. Orada bir sürü insan var niye onlara çatmayıp bize çattıysa. Ama görmeniz gerekti adam nasıl bağırıyor. Olayla hiç ilgimiz yok işin ilginci. Sanki oranın bekçisi biziz. Neyse adam susar gibi oldu eline hortumu alıp mekanım dediği yerin önünü yıkamaya başladı. Biz de tekrar sohbete dalmışız birden gelip üstümüze su fışkırtmasın mı...Neye uğradığımızı şaşırdık.Olaylı bir gündü anlayacağınız. Yani böyle deliler de çok, bu olayı yaşadığımızda ilk önce çok kızdım ama şimdi gülüyorum:) Trajikomik gerçekten... Çiş deyince aklıma geldi:)Oturduğum semtten iğreniyorum. Ne kadar görgüsüz, yol yordam bilmeyen insan varsa toplanmış adeta! Dün akşamüstü ufak bir işim çıktı, dışarı çıkmak için her insan gibi bina kapısını kullanıyorum ve özellikle belirtecek olursam binada giriş ve çıkış yapmak için kullanılan; yazıyla bir rakamla 1 adet kapı var. O katta oturanların 5 tane çocuğu var ve en küçük çocuk 4 yaşında bir erkek. Resmen binanın içinde yaşıyor. Oyuncaklarını diziyor, merdivenlerden geçerken izin istiyoruz falan. Neyse dedik çocuktur oynasın. Ama dün gördüklerim beni delirtti! Dışarıda hava ılık, güneş parlıyor, kuşlar cıvıldıyor... Merdivenleri ikişer üçer inerken keyifli bir ıslık dudaklarımın arasından kayarak çıkıyor. Aşırı keyifliyim yani. Her neyse giriş kata geldim kızlar oturuyor (4 yaşındaki oğlan çocuğunun ablaları) merdivende, gördüler beni ancak kenara çekileyim falan yok, rica ettim canımlar izin verirseniz yüksek müsadenizle şuradan sıyrılıp çıkayım, diye. Oflayarak çekilirken gözüm bina kapısının oradaki çocuğa takıldı. Kıçı bize dönük, elleri önünde ve biraz öne doğru kerkinmiş! Beyin nöronlarım çarpıştı o an, çocuk işedi işeyecek sinyali artık her bir hücremde inliyordu. Evladım napıyorsun demeye kalmadan -evden çıkarken güneş ne güzel parlıyor diye Tanrı’ya şükrettiğim ışık demeti dünyayı aydınlatmayı bırakmışta çocuğun çişini aydınlatmayı görev edinmişti sanki- işeyiverdi. Ya inanın, doğruca köşeye de işemedi yukarılara kadar işedi. Ablasının ismi Medine, “Medine kalksana napıyor kardeşin diye bağırdım, “Anneni çağırsana” diye cıyakladım. “Ya siz napıyorsunuz yaa” diye hönkürdüm. Bina kapısı, ben kendi kendime temizlenirim, diye dile gelecekti de kızdan en ufak bir ses dahi çıkmadı! “Medine” diye yineledim. Olağanca boşvermişliğiyle “Başka yerden çık o zaman” dedi. Size tüm samimiyetimle söylüyorum o an binada başka bir çıkış olduğuna inandım gördüklerimin de şokuyla “Nerede yea diğer kapı gösterinsenize” diyecektim!!! Çocuğa evine gitsene dedim, çocuk ben evime gitmem dedi! Ya biz o kapıya dokunuyoruz ya, sonra gidip ekmek alıyoruz falan. Annesi çıktı seslere; noluyor Desmoond dedi, çocukların anlatsın dedim. İyi ki cebimde selpak vardı da onunla açtım kapıyı! Ben şimdi ne kadar konuşsam da o çocuk o haltı yine yiyecek, annesi umursamaz kadının teki. Bana bir yol gösterin ya napayım ben?
YaDuvarda kahverengi lekeler görmüştük, parmak boyası sanmıştık kardeşimle. Lan yoksa???
Bizimkiler ev sahipleri... Ne yapacağımı şaşırdım.Benzer bir durumu yaşıyoruz.
Muhit normal bi muhit, çoluk çocuk bahçede oynar, kendi apartman alanında, hani öyle bir yerdeyiz.
Bir kiracı girdi zemin kata, kendisinin ev sahibi de hemen yan dairesinde.
Kadın 2 çocukla tek başına, uğraşıyor, eşi vefat etmiş, durumları iyi değil vb. herkes kol kanat oldu.
Eşim yardım almaları için başvurularını yaptı, öbürü onu yaptı, şunu yaptı bunu yaptı...
Ama bir oğlu var, evlerden ırak denir ya... Çocuğu ayıplamıyorum kesinlikle, çocuktur. Anneyi de ayıplamıyorum, hayat şartları onu psikolojiktir ne bileyim sosyolojiktir vırttır zırttır o hale getirmiştir; ses etmedik olanlara.
Otoparktaki arabalar sıradan bi çizildi geldikleri 2. haftadan itibaren. Bizim araba filan 3-4 kere çizildi, belli yani kimin yaptığı, görmüşler de kaç kere. Güzelce uyardık "Yapmayın çocum, zarar oluyor" diye. Annesine söyledik, annesi "Oğlum yapmaz, başka çocuklardır" diye yapıştırdı geçti. "Hadi yapmadı olsun, sen yapma oğlum, yapan arkadaşlarını da yapmayın diye uyar iyi bir çocuk olarak" filan dersin dedik, sallamadık.
Sonra bahçeye affedersin mçmalar başladı ki rezillik. Kedilerimiz var 2 blok, öyle pislik görmedik o hayvancağızlardan. Adres yine belli, diğer çocuklar önünde yapmış zaten kendisi. Apartmanca konuştuk ettik. "Ne var çocuktur, sıkışmış yapmış ben evde değildim, donuna mı yapsaymış?" dedi. Ki bu muhabbeti yapacağım ömrümde aklıma gelmezdi, konuştuğumuz şeyin niteliğine-niceliğine bak... Çocuğu suçlamak mümkün değil, kadın arıza belli, ev zaten kapı duvar kadını bulabilene aşk olsun, çocukları paso sokakta, aç, pis... Yokluk desen değilmiş yani gördük, o pislik paspallık kadının tarzı... Çocuklar ne yapsın? Böyle bir kadının elinde, her şeye hakları olduğunu sanarak sürüne sürüne büyüyor.
Yine türlü olaylar... Çok varasımız da gelmiyor üzerlerine "Yetimdir, kadın da zor zamanlar geçirmiş" filan ama hoş görecek yerimiz kalmadı. Ev sahibi ile konuştuk, adamlar para derdinde zaten, gelecek iki kuruş nereden gelirse gelsin de varsın kime ne ederse etsinler...
En son, çocuklar dışlamaya başlamışlar bu oğlanı, çünkü zarar veriyor yani bildiğin diğer çocukların oyununu da sabote ediyor, birini de baya bi dövmüş. Diğer çocuklar tamamen bununla iletişimi kesince bu çocuk da "Hepinizin babası ölsün de görün" demiş basmış ağlamayı. Annesi gelmiş "Ne yaptınız oğluma, niye almıyonuz oyuna zengin pçleri" diye bir başlamış anaam... Ben çığlıkları duydum aşağıdan hafta sonuydu. Bizim karşı alt kat komşu inmiş aşağı baya bi olay çıkmış, kadın tüm çocuklara "Babanız ölsün gebersin hepinizin babası siz de böyle kalın da anlayın" demiş filan oradan çocuğun biri de yukarı çıkıp annesi ile babasına söyleyince ağlayarak, ortalık karıştı anlayacağınız.
Şimdi imza topladılar, biz de attık imzayı artık, bir şeyler çıkacak gibi bakalım. Olmadı yani sığamadılar, sürekli bir "Her şeye hakkımız var, bize bakmak, bizi hep kucaklamak, her halimizle kabul etmek, hoşgörmek zorundasınız" gibi bir şey... Siz de böyle bir imza toplama, çoğunluk ile belki bir şeyler yapabilirsiniz diyeyim. Nasıl sinir bozucu bir şey olduğunu da çok iyi anlayabiliyorum.
Bizimkiler ev sahipleri... Ne yapacağımı şaşırdım.
Çok teşekkür ederim. Ay sanki ablası bakıyor da nasıl bakıyor? Beni kısa bir süre olmayan kapıya inandırdı bacak kadar çocuk. Onlara normal geliyor ya. Tavırlarından onu anladım. Benim tepki göstermem onlara göre anormal.Balzac gibi betimlemelerle tepelerden iniyorduk ki pisliğe basıp dünyaya döndük hep beraber.. Çok güzel yazmışsınız..
Konuya gelecek olursam çocuk kaçırma vs demekki bazı anneleri zerre korkutmuyor.. iserken götürürler valla ruhu duymaz.. ablası bakıyor diye rahat herhalde.. pes diyorum..
Geçen yaz bir kadının çocuğunun üzerine işemiş yine bu oğlan. Laf dalaşına girmişler sadece. Ben böyle insanları nasıl dilekçeye, davaya ikna edeyim ki? Yine de uğraşıcam bok çiş içinde yaşamayı fütursuzca kabullenmekten iyidir.Bildiğim kadarıyla, kendisi ev sahibi de olsa çoğunluk ile evinden çıkarabiliyorsunuz.
Ama daha meşakkatli ve kesin değil, hakim kararına bağlı.
Tüm komşular olarak ortak gerekçeleri barındıran bir dilekçe ve toplu imza ile şikayetçi oluyorsunuz.
Sonrası dava, ispat ve hakim kararı.
Sizin lehinize sonuçlanırsa, polis eşliğinde çıkarıyorlar.
Yanlış bilmiyorsam tabi, bunu bi avukata danışın derim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?