Dul kadın sayısı # kuma (metres) sayısı } pozitif korelasyon...malum ablanın mensup olduğu kafa kumalık kurumuna olumlu yaklaşıyor. O yüzden istemiyor kimse bosansin, maazallah. Kocası daha iyisini bulursa mecbur katlanacak çünkü.Hayır da bosanmanin çok olmasının ablaya zararı ne ?
Şunuda eklemek istiyorum, bu zamanda maalsef sadece eşine güvenerek yaşamak çok zor.. Bu yüzden bir kadın hem maddi hem manevi açıdan güçlü olmalıdır buda bir tavsiyemdir..Bazı yorumculara hatırlatırım ki,
Üslûb Üslûb Üslûb..
Kimsenin fikirlerini ve yaşam biçimini beğenmek zorunda değilsiniz , eleştirmek fikirlerinizi beyan etmek en tabî hakkınız ve fakat bu alay edebileceğiniz anlamına gelmez. İnsanları aşşağılıyarak, hakaret ederek ,hor görerek veya küçümseyerek yazarken son derece antipatik bir davranış biçimi içerisindesiniz ve bu hiç hoş görünmüyor yakıştıramıyorum çok yazık.
Üslûp, insanın aynasıdır, kişinin ta kendisidir.
''Bir kimsenin ne söyleyeceğini bilmesi yeterli değildir; nasıl söyleyeceğini de bilmesi gerekir'' Aristo
Konuya gelince, her kadın çalışıp çalışmamakta özgürdür ve özgür olmalıdır. Benim hem çalışıp hem de evini çekip çeviren kadına ne kadar büyük saygım var ise, aynı şekilde çalışmayıp evininin hanımlığını yapan kadına da büyük saygım vardır. İki kadın da güçlüdür.
Biri bir veya iki mesleğinde uzman olmuşken diğeri de aşçı, temizlikçi ve en önemlisi eğitimcidir, neden? Çünkü bizim geleceğimiz olan çocukları eğitir. Ev hanımlığı da bir meslektir hem de herkesin başaramadığı ve kimsenin ağız kokusunu çekmek zorunda olmadığı bir meslek, kendi işinin sahibi bir patrondur..
Bunların her ikisini de başarabilen bir kadın zaten başımın tâcıdır.
Bunlardan biri olmak kadının hür iradesidir. İster o yolu seçer ister diğer yolu. Bir erkek evinde az önce saydığım ve daha fazlasını yapan bir kadına çalışmayı dayatamaz. Hele hele konu sahibesinin de dediği gibi baştan bu konuları konuşup karar verildiyse.. Evet bir erkek evine bakmak zorundadır ama bir kadın bunu yapmak zorunda DEĞİLDİR.
Ha, eşitlik mi? O zaman buyursun beyfendiler bir gün hem işe gidip hem de evi çekip çevirsinler diğer gün de aynını kadın yapsın.. Böyle olduğu takdirde adamın sonuna kadar çalış demeye hakkı olur neden cunki her türlü sorumluluk eşit bir şekilde paylaşılmıştır. Nitekim erkek evi geçindirirken kadında evinin hanımıdır böylelikle olması gereken adalet de sağlanmış olur. Adam sadece dışarıda çalışıp eve gelince yayarsa o zaman o kadına sen de çalış demeye hakkı OLAMAZ.
Basın açıklaması gelmişBazı yorumculara hatırlatırım ki,
Üslûb Üslûb Üslûb..
Kimsenin fikirlerini ve yaşam biçimini beğenmek zorunda değilsiniz , eleştirmek fikirlerinizi beyan etmek en tabî hakkınız ve fakat bu alay edebileceğiniz anlamına gelmez. İnsanları aşşağılıyarak, hakaret ederek ,hor görerek veya küçümseyerek yazarken son derece antipatik bir davranış biçimi içerisindesiniz ve bu hiç hoş görünmüyor yakıştıramıyorum çok yazık.
Üslûp, insanın aynasıdır, kişinin ta kendisidir.
''Bir kimsenin ne söyleyeceğini bilmesi yeterli değildir; nasıl söyleyeceğini de bilmesi gerekir'' Aristo
Konuya gelince, her kadın çalışıp çalışmamakta özgürdür ve özgür olmalıdır. Benim hem çalışıp hem de evini çekip çeviren kadına ne kadar büyük saygım var ise, aynı şekilde çalışmayıp evininin hanımlığını yapan kadına da büyük saygım vardır. İki kadın da güçlüdür.
Biri bir veya iki mesleğinde uzman olmuşken diğeri de aşçı, temizlikçi ve en önemlisi eğitimcidir, neden? Çünkü bizim geleceğimiz olan çocukları eğitir. Ev hanımlığı da bir meslektir hem de herkesin başaramadığı ve kimsenin ağız kokusunu çekmek zorunda olmadığı bir meslek, kendi işinin sahibi bir patrondur..
Bunların her ikisini de başarabilen bir kadın zaten başımın tâcıdır.
Bunlardan biri olmak kadının hür iradesidir. İster o yolu seçer ister diğer yolu. Bir erkek evinde az önce saydığım ve daha fazlasını yapan bir kadına çalışmayı dayatamaz. Hele hele konu sahibesinin de dediği gibi baştan bu konuları konuşup karar verildiyse.. Evet bir erkek evine bakmak zorundadır ama bir kadın bunu yapmak zorunda DEĞİLDİR.
Ha, eşitlik mi? O zaman buyursun beyfendiler bir gün hem işe gidip hem de evi çekip çevirsinler diğer gün de aynını kadın yapsın.. Böyle olduğu takdirde adamın sonuna kadar çalış demeye hakkı olur neden cunki her türlü sorumluluk eşit bir şekilde paylaşılmıştır. Nitekim erkek evi geçindirirken kadında evinin hanımıdır böylelikle olması gereken adalet de sağlanmış olur. Adam sadece dışarıda çalışıp eve gelince yayarsa o zaman o kadına sen de çalış demeye hakkı OLAMAZ.
Beğenmiyorsan göz ardı edebilirsinBasın açıklaması gelmiş
Üzerime mi alınmışım sizce? Komik geldi sadece.Beğenmiyorsan göz ardı edebilirsin
Ayrıca neden üzerine alındın ki ?
Tamam öyle ise ben de o şekil de cevab verince rahatsız oldun sandım daÜzerime mi alınmışım sizce? Komik geldi sadece.
Yok gözardı etmem, komik şeyler okumaya ihtiyacımız var ara sıra.
Tamam öyle ise ben de o şekil de cevab verince rahatsız oldun sandım da
İlginç doğrusu, peki seni güldürdüğüme sevindim o zaman beni takip et çünkü gerçekten etrafımdaki herkesi güldürürüm ama asla kırmak için uğraşmam buna elbette sen de dahilsin .
Yalnız çok samimi soruyorum merak ettim gerçekten nesi komik geldi ?
Afedersiniz siz neyin otoritesisiniz merakımı mazur görüp açıklayın lütfen. Birinin hakaret olarak gördüğünü diğeri açık sözlülük olarak algılayabilir. Siz küçümseme dersiniz ama ben gerçekçilik derim veya hor görmeyi haddini bilmemek olarak algılayabilirim. Kime göre neye göre? Üslup uzmanı mısınız? Akademik eğitim falan mı aldınız bu uzmanlık için? Üslup ta üslup, ben de bir psikolog - psikiyatr konuya dahil oldu da bize iletişim hakkında yol gösterecek sandım başlığı görünce.Bazı yorumculara hatırlatırım ki,
Üslûb Üslûb Üslûb..
Kimsenin fikirlerini ve yaşam biçimini beğenmek zorunda değilsiniz , eleştirmek fikirlerinizi beyan etmek en tabî hakkınız ve fakat bu alay edebileceğiniz anlamına gelmez. İnsanları aşşağılıyarak, hakaret ederek ,hor görerek veya küçümseyerek yazarken son derece antipatik bir davranış biçimi içerisindesiniz ve bu hiç hoş görünmüyor yakıştıramıyorum çok yazık.
Üslûp, insanın aynasıdır, kişinin ta kendisidir.
''Bir kimsenin ne söyleyeceğini bilmesi yeterli değildir; nasıl söyleyeceğini de bilmesi gerekir'' Aristo
Konuya gelince, her kadın çalışıp çalışmamakta özgürdür ve özgür olmalıdır. Benim hem çalışıp hem de evini çekip çeviren kadına ne kadar büyük saygım var ise, aynı şekilde çalışmayıp evininin hanımlığını yapan kadına da büyük saygım vardır. İki kadın da güçlüdür.
Biri bir veya iki mesleğinde uzman olmuşken diğeri de aşçı, temizlikçi ve en önemlisi eğitimcidir, neden? Çünkü bizim geleceğimiz olan çocukları eğitir. Ev hanımlığı da bir meslektir hem de herkesin başaramadığı ve kimsenin ağız kokusunu çekmek zorunda olmadığı bir meslek, kendi işinin sahibi bir patrondur..
Bunların her ikisini de başarabilen bir kadın zaten başımın tâcıdır.
Bunlardan biri olmak kadının hür iradesidir. İster o yolu seçer ister diğer yolu. Bir erkek evinde az önce saydığım ve daha fazlasını yapan bir kadına çalışmayı dayatamaz. Hele hele konu sahibesinin de dediği gibi baştan bu konuları konuşup karar verildiyse.. Evet bir erkek evine bakmak zorundadır ama bir kadın bunu yapmak zorunda DEĞİLDİR.
Ha, eşitlik mi? O zaman buyursun beyfendiler bir gün hem işe gidip hem de evi çekip çevirsinler diğer gün de aynını kadın yapsın.. Böyle olduğu takdirde adamın sonuna kadar çalış demeye hakkı olur neden cunki her türlü sorumluluk eşit bir şekilde paylaşılmıştır. Nitekim erkek evi geçindirirken kadında evinin hanımıdır böylelikle olması gereken adalet de sağlanmış olur. Adam sadece dışarıda çalışıp eve gelince yayarsa o zaman o kadına sen de çalış demeye hakkı OLAMAZ.
Afedersiniz siz neyin otoritesisiniz merakımı mazur görüp açıklayın lütfen. Birinin hakaret olarak gördüğünü diğeri açık sözlülük olarak algılayabilir. Siz küçümseme dersiniz ama ben gerçekçilik derim veya hor görmeyi haddini bilmemek olarak algılayabilirim. Kime göre neye göre? Üslup uzmanı mısınız? Akademik eğitim falan mı aldınız bu uzmanlık için? Üslup ta üslup, ben de bir psikolog - psikiyatr konuya dahil oldu da bize iletişim hakkında yol gösterecek sandım başlığı görünce.
Kadınlara kalkmış, mesleğinde uzman veya evde temizlikçi deme hakkını nereden buluyorsunuz kendinizde? Bir kadın konu açtı burada, kızım hamburger istedi, hamileyim ben de aşerdim diye kocam ikimize de bağırıp çağırdı kızımı ağlattı dedi. E sen git al yiyin kızınızla dedik de kocası 1 kuruş vermiyormuş kadına. Bir diğerinin kocası kadının babasından kalan malı üstüne geçirmeye çalışmış. Kimsenin ağız kokusunu çekmedenmiş, asıl o zaman ağız kokusu çekiyorlar. Kocanın ailesinin eline düşüyorlar, kaç kadın yazdı burada; sırf bunlardan kurtulmak için işe giricem diye. Kimse kadının evdeki emeğini küçümsemiyor.
Bu zamanda artık kadının geliri varsa güçlüdür. Geliri yoksa da çoluk çocuk evde ağlaşırlar böyle kocaları para vermediği için. Kadın çalışmamayı tercih edebilir ama bedeli var bunun. Eskidenmiş onlar zaman değişiyor millet her zaman rahatlıkla aldığı şeyi iki üç defa düşünerek alıyor. Diş macunu neredeyse lüks olmuş.
Kadının tüm dünyası temizlik malzemesi almak, mutfak alişverişi yapmak ve evde çocuğu besleyip büyütmek mi? Mesela geliri olan bir kadın atıyorum kozmetik malzemesi almak istiyorsa gider alır. Geliri olmayan kadın çocuk gibi harçlık ister, verip vermemek kocanın insafına kalmıştır. Adam vermiyorum para falan ne lazımsa ben karar veririm gider alırım derse nedir buna üslup öneriniz? Hele bir annenin, çocuğunun istediği bir yiyeceği oyuncağı alabilmesinin başkasının inisiyatifinde olması çok acı. Adam para vermiyor diye kadın çocuğuna dondurma almasın ama temizlik yapabiliyor, daha önemli.
Okuduğuma inanamadım bu ne cahillik? Hanımefendi biz eğitimci değiliz anneyiz. Ben çocuklarımda başedemediğim bir sorun olursa yanlış bir şey yapmamak için hemen işin uzmanına danışıyorum. Anne eğitir baba eğitmez mi çocukları? Siz hangi çağda kaldınız böyle? Her şeye para olarak mı bakıyorsunuz, kadının sosyalleşmeye, iş hayatında tecrübe edinmeye, kendini eğitip daha iyi mevkilere gelmeye ihtiyacı yok mu? Sadece iş arkadaşları değil müşteriler, iş bağlantısı, yapılan sözleşmeler falan ufkunu açar insanın.
Çalışana da saygım var diyorsunuz hakkınızı yemeyeyim. Hiç bir kadına "senin de evde oturma hakkın var, yap temizliği pişir yemeğini otur aşağı demeyin. Bunu yaparsan şöyle bir dezavantajı var ama deyin. Kocanın insafına kalırsın, belki iyi çıkar gül gibi geçinir gidersiniz belki de kötü çıkar üç kuruş için dilenirsin para lazım diye" deyin.
Kocaların başına bir iş de gelebilir. Kaza geçirir, felç olur, vefat eder veya boşanırlar. Herkesin milyonluk hayat veya kaza sigortası mı var? Çalışmamış kadın nereden bulacak parayı, kirayı faturayı nasıl ödeyecek? Eskiden ben küçükken bu işler basitti, emekli olan ev alabiliyordu emekli ikramiyesiyle veya vefat ederse firma-ssk ev parası kadar tazminat ödüyordu.
Kadın çalışsa da çalışmasa da erkekler ev işine yardım edecek. Mümkünse böyle erkeklerle evlenilsin. Bunun için de erkek çocuklarına küçük yaşta yaptırılmalı ev işleri anneleri oğluşum prensim dememeli.
Bi de ben neyi anlamıyorum biliyor musun? Türk erkeği şöyle böyle, ev işi yapmaz, yardım etmez sorumluluk almaz kadına kalır yük diyorlar kadının çalışmamasını meşru göstermek için. Ama aynı kadını sorumsuz ve bütün yükü karısına bırakıp göbeğini kaşıyan bir adamın vicdanına teslim ediyorlar. İkilem değil mi bu? Karısına acımayıp bir bardak kaldırmayan adam o kadının bütün maddi manevi ihtiyaçlarını karşılar mı?Her lafiniza katılıyorum bir yeri hariç bir koca iyi çıktı diye bence ömür boyu garanti yine yok . İnsanoğlu çünkü ben kendime garanti veremiyorum . Millet bir kaç yıldır tanıdığı kocasına garanti veriyor . Asla diye birşey yok . Birgün adam gitti başkasına aşık oldu . İnsan yani bu oldu . Ayrılmak istiyorum diye geldi . Ne olacak ? Ya da bir gün evlilik artık çekilmez noktaya geldi ilk başta büyük mutluluk ile evlendigin kişi de sende zaman içerisinde karakterleri hayata bakışı değişti çünkü ben şu an dört yıl önceki ben değilim . Artık anlaşılamaz noktaya gelindi ve " kadının söz hakkı yoksa " erkek belki diyecek ben artık dayanamıyorum bosanalim diye o zaman ne olacak?
Derdi İslam a bağlamışlar ya tüm bu yazdıklarımı da şöyle birlestireyim inanan insan tedbirli olmak zorundadır. Biz kadınların çocuğu varsa birde sorumluluk olarak çocukları var. Kaç tane erkek bakıyor bosaninca çocuklarına ? Devlet zoruyla cuz i bir miktar para vererek babalık yaptık diyorlar. Bir gün gerçekten kocası giden kadınin tek çaresi çalışmaktir. Hayat döve döve öğretsin diyene de yapacak bişey yok
Ama onlara göre manevi olarak adamdan birşey beklememek lazım işte yoruluyor eve gelinceye kadar her şeyi hazırlamak lazım ,susmak lazım belki işte biri canını sıkmıştir sonuçta evin direği bu adam . Maddi olarak da adam evine alışveriş yapıyor mu yapıyor hamd edeceksin fazla sorgulamayacaksin . Tek maaş napsin adam ? Senin kocan da iyi içkisi kumarı yok diye bir laf vardır ya . İşte iyi anlayışı bu " içkisi " " kumarı " yoksa susup aşağı oturacaksin . Yoksa boşanma artar kadın erkeğe itaat etmeliBi de ben neyi anlamıyorum biliyor musun? Türk erkeği şöyle böyle, ev işi yapmaz, yardım etmez sorumluluk almaz kadına kalır yük diyorlar kadının çalışmamasını meşru göstermek için. Ama aynı kadını sorumsuz ve bütün yükü karısına bırakıp göbeğini kaşıyan bir adamın vicdanına teslim ediyorlar. İkilem değil mi bu? Karısına acımayıp bir bardak kaldırmayan adam o kadının bütün maddi manevi ihtiyaçlarını karşılar mı?
Çok acayip kafalar ben var anlamamak...Ama onlara göre manevi olarak adamdan birşey beklememek lazım işte yoruluyor eve gelinceye kadar her şeyi hazırlamak lazım ,susmak lazım belki işte biri canını sıkmıştir sonuçta evin direği bu adam . Maddi olarak da adam evine alışveriş yapıyor mu yapıyor hamd edeceksin fazla sorgulamayacaksin . Tek maaş napsin adam ? Senin kocan da iyi içkisi kumarı yok diye bir laf vardır ya . İşte iyi anlayışı bu " içkisi " " kumarı " yoksa susup aşağı oturacaksin . Yoksa boşanma artar kadın erkeğe itaat etmeli
Ben anlıyorum malesef çevremde çalışsa bile kendine kelepçe takmış kadınlar var ki. Yurt dışında sosyal hakların daha iyi olduğu yerlerde yaşıyorlar . Öğrenilmiş çaresizlik derler ya anneleri de çekmiş kocaları bir tık iyiyse tamah etmek zorunda hissediyorlar . Benim tek üzüldüğüm bu kadınların yetiştirdiği kız çocuklari onlar da kendini çok geliştirmezse farklı şekilde yaşayamayacaklarÇok acayip kafalar ben var anlamamak...
"Lanet olsun içimdeki insan sevgisine" diyerek o kısmı da düzeltiyorumHer lafiniza katılıyorum bir yeri hariç bir koca iyi çıktı diye bence ömür boyu garanti yine yok . İnsanoğlu çünkü ben kendime garanti veremiyorum . Millet bir kaç yıldır tanıdığı kocasına garanti veriyor . Asla diye birşey yok . Birgün adam gitti başkasına aşık oldu . İnsan yani bu oldu . Ayrılmak istiyorum diye geldi . Ne olacak ? Ya da bir gün evlilik artık çekilmez noktaya geldi ilk başta büyük mutluluk ile evlendigin kişi de sende zaman içerisinde karakterleri hayata bakışı değişti çünkü ben şu an dört yıl önceki ben değilim . Artık anlaşılamaz noktaya gelindi ve " kadının söz hakkı yoksa " erkek belki diyecek ben artık dayanamıyorum bosanalim diye o zaman ne olacak?
Derdi İslam a bağlamışlar ya tüm bu yazdıklarımı da şöyle birlestireyim inanan insan tedbirli olmak zorundadır. Biz kadınların çocuğu varsa birde sorumluluk olarak çocukları var. Kaç tane erkek bakıyor bosaninca çocuklarına ? Devlet zoruyla cuz i bir miktar para vererek babalık yaptık diyorlar. Bir gün gerçekten kocası giden kadınin tek çaresi çalışmaktir. Hayat döve döve öğretsin diyene de yapacak bişey yok
Evet gerçekten bu devirde babanın oğluna güvenmemek lazım"Lanet olsun içimdeki insan sevgisine" diyerek o kısmı da düzeltiyorumEvet iyi kocanın da garantisi yok. Bugün iyi yarın kötü olabilir.
bizim evde yaptıklarımz hiç görülmüyo bulasık ütü temizlik yemek çocuk bakmak bunları çalısırsam yapamicam ya da bi yerde biseyler eksik kalıcak o zamn mutlu olucaz mı
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?