Erkek arkadaşım bipolar

Ağır psikolojik sorunları olan çoğu insan için aynı şey geçerli sanki bence. Ama tabii kendileri için tedavilerine katılmaları ve devam ettirmeleri gerekir aksi takdirde bu rahatsızlığını kabul etmeyip birşeyler yapmayan birine ne yapsak boş
 
Rabbim bundan sonraki ömrünüzü öncekinden binlerce kat daha güzel eylesin inşallah
 
Bu insanları tedaviye ikna etmek çok zordur
Akıllarında bir sorun olmadığı için, kabul etmezler, benim babam neden kabul etti, çünkü ben birgün üzüntüden babamın intihar etme isteği sırasında ellerim dudaklarım uyuştu, hareket edemedim, yüne annem yerlere yattı, babannem bana dedi ki kızım baban yarın düzelicek tedavi olacak bak seni bidaha böyle gçrmek istemiyır
Tedaviye inandığı için değil bizim için birşey yapmak istedi anca o zaman tedaviyi kabul etti
Şuan 60 yaşında ve yine bıraktı ilaçları
Koşarak ayrılın hayt çok güzel, ben evden kaçmayı bile düşündüm, gidin uzaklaşın ondan
 
Katılıyorum, ex nişanlımda sorunları yaşadığı dönemde kabul ediyordu ama asla tedaviye dair hiç birşey yapmıyordu muhtemelen geçici şeyler gibi düşünüyor ve geçmişte zaten tedavi oldum bitti gitti diye düşünüyordu
 


Genellemeseniz mi tedavi ve hastalar konusunu?
Hastalığı kabul kolay olmuyor pek çok hasta için, bu da yine bir toplum önyargısı ile gerçekleşiyor "Ben deli miyim?" diye ve fakat herkes için durum aynı değil. Bir karaciğer hastasının hastalığı inkar ettiğini göremezsiniz ama bu hastalıkta görürsünüz, toplumun itelediği bir çeşit çukur gözüyle görülüyor ilk etapta çünkü. Kimileri, ilk mani hissini tekrar almak için tedaviden kaçıyor, ne zaman ki depresyonlar ağırlaşıyor ya da mani, pişmanlığı-utanmayı birlikte getiriyor, o zaman idrak ediyor. Ya da işte bilgi topladıkça, kendini geliştirdikçe, farkındalığı arttıkça kabul ediyor.

Tedaviye direnç, kabullenmeme, ilaçsız hallederim bakışı, her hastada yaşanmıyor aksine "İlaç" konusunda hastalar kendi aralarında, gruplarda tartışıyorlar "Kullanın bak biz de yaşıyoruz!! Yapmayın bunu kendinize ve çevrenize" diye, 2-3 örnek üzerinden lütfen böylesi şeyleri genellemeyin. Tedavi, bu hastalıkta bir istisna değil. (Erkek hastalarda toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden duygularını açıkça ifadelerinde bastırılmaları sebebiyle bir tık daha zorlu geçtiği söyleniyor, ne kadar doğrudur bilemiyorum, ekleyeyim dedim)

Önyargı ve damgalamaya giriyor bir süre sonra.
Niyetiniz elbette bu değildir, ikinizin de sevdiği insanlar söz konusu, siz sevdiklerinizde bunu tecrübe etmişsinizdir, yeterli gayreti görememişsinizdir, hastalığın teşhis yaşı, hastanın farkındalığı/zekası/bilgisi, kabullenme ve tedaviye başlama çabukluğu, istikrarı, düzeni, hastalığın seyri, çevre faktörleri, strese maruz kalması her şeyi fark eder. "Başkası da bunları yaşar, hüsrana uğrar, aman çocuk da yapmayın" diye bir şey yok.

Konu için de;
Şu an bir gayret göremiyorsunuz konu sahibi, tedaviye yönelik istikrar yok, elbette ayrılmanız, bu şartlarda kendinizi korumak istemeniz en doğrusu. Ortada güven veren, sorumluluk bilincinde bir insan yok zaten.
 
Son düzenleme:
Yazdıklarınızı okuyunca hak verdim aslında biraz genellemiş gibi oldum haklısın. Muhtemelen karşıma çıkan örneğinden ötürü böyle bir yargıya vardım. Ama erkekler konusunda biraz öyle düşünüyorum bende, toplumsal olarak erkeklere yüklenen roller sebebiyle bu durumu bir acizlik vb. kötü bir şey olarak algılayarak kabullenmemeyi tercih edenleri daha fazla muhtemelen. Çevremde duyduğum yada kkda gördüğüm konularda bunu destekliyor baya.

Keşke hiç böyle olmasa da grip, nezle olduğumuzda endişe etmeden, utanmadan yada kendimizi güçsüzmüş gibi hissetmeden doktora gidebiliyorsak psikolojik rahatsızlıklarda da aynı şekilde olabilse. Bende bu yaşadıklarım sonrasında psikolojim darbe aldı ve psikoloğa gitmeye başladım.
 
Önceki mesajımda kendi yakınımdan bahsettiğim için devamını ona yönelik yazdım, örneğimi de kendi yakınım üzerinden verdim
Zaten tedavi olmaları da imkansızdır demedim, kendi hayatımdaki örneği verdim çünkü konu sahibi yakınında olan var mı diye sormuş
Genellemiyorum zaten doktor da değilim
 
Doktor bana da bipolar bozukluk teşhisi koymuştu .Tedavi ve ilaçları kullanmadım .25 ,30 yaş arası 35 kadar çok yoğun dönemler atlattım .Tabiki çok şeyler üzüntüler yaşadım ve kaybettim maddi manevi .Şimdilerde gel gitler vs oluyor .İkinci evliliğim yine sorunlar yumağı tedavi olmak için doktora gitçem .Şayet tedavi devam etmezse lanet olası bir durum yakınları bilip destek olmalı inanın .Kötü insanlarda olmuyor bu hastalık kalıtsal muhtemelen benimde baba tarafında var .Doktor ve tedavi için onun daima yanında olun destekleyin.
 

Bu insanları tedaviye ikna etmek çok zordur
Akıllarında bir sorun olmadığı için, kabul etmezler

Bu kısım genellemedir, örneğinizi de genel hale getirmeye yeter.
 

Erkeklerin çoğunda olan maalesef, çocuktan "Erkekler ağlamaz" vb denilerek duygularını görmezden gelmeyi, yok saymayı ve susmayı öğrenmiş olmaları. İfade edilmedikçe, yok sayıldıkça duygularına da yabancılaşıyorlar, baştan budanıyorlar bu konularda. Biraz duygu gösterisinde bulunan erkek çocuğa "Nazik misin kız mısın sen" deniyor. Maalesef bizim toplumda erkeklik demek duygusuzluk, sertlik, sorun varsa konuşmak yerine susup bi sigara yakmak demek, çoğu böyle. Hal böyle olunca adam hastalık aşamasında zaten ekstra inkara giriyor. 1) Deli miyim ben? 2)Ne duygusu ne konuşacağım karı mıyım ben?

Benim gördüğüm örneklerde de burada olsun, gruplarda ve benzer psikoloji platformlarında, kadınların bu tarz hastalıklarla baş etmede daha iyi, konuşkan, bilgi toplayıcı oldukları. Erkeklerin ise büyük çoğunluğunun hala kendine kondurma aşamasında takılı kalıyor, yargılanma korkusunu daha ağır yaşıyor. Erkekliğe zeval gelmek gibi de görüyor.

Bakarsanız altı çok derin bu mevzuların.
Cahillik çok büyük bir faktör mesela.
Baya bi oluyor haber olmuştu, bi bipolar hastası, aileden birini mi, çocuğunu mu birini öldürüyordu. Koca koca yazmışlar "Bipolar" diye ve altındaki yorumlar fecaat. İşte akıl hastası, ruh hastası, bu hastalığı olanları kapatacaksın ne geziyor toplum içinde filan.. Oysa bilseler o dinledikleri şarkıcıların, bayıla bayıla izledikleri oyuncuların çoğu bipolar.

Kaç bipolar hastasının nasıl eserlerde imzaları var bir baksalar akılları şaşar.
Yurt dışındaki refahla, bilgiyle, imkanla bu hastaların nasıl normal(!) bir insandan farkı olmadan ve hatta daha stabil, kontrollü yaşadıklarını görseler, belki uyanırlar.

Eskiden daha beterdi, hadi birine bipolarım deyin "Delisin yani?" denirdi. Bu kadar damgalama, ötekileştirme, canavar, sorunlu, ruh hastası ilan etme ve cahillik arasında nasıl kolay kabul bekleniyor acaba ben de buna şaşıyorum. O haberdeki aile de alıp doktora götürmemiş ha kriz anında, ilaçsız iyiydi ellemedik biz hocaya da götürdüydük diye anlatıyorlar. Nasıl ilerlemiş hastalığı.. Cahillik, fakirlik ne ararsan var.

Dediğim gibi bu konular derin, uzun.
Sizin mevzunuzda siz kendinizi korımakla yükümlüsünüz, anası babası kardeşi değilsiniz. İlişkiyi ileri taşıma konusunda da gördükleriniz yeter olmadığı gibi bitirme sinyali taşıyor. Kendi tedavi olmayan, iyi ruh haline kavuşamayan, içgörü sahibi olamamış insan, yanındakileri de hasta etmeye başlar maalesef, hayırlısı böyleymiş deyip yolunuza bakacaksınız artık.
 
Rahatsızlığı konusunda ben son ana kadar sürekli destek olan, yanında olmaya çalışan ve yaptığı bana göre mantıklı olmayan her hareketini bile bireysel düşünmeyip araştırıp öğrenmeye çalışan ona göre daha doğru yaklaşmaya çalışan birisiydim. Mesela beni nişanlanana dek 3 kere terketti kendini yetersiz gördüğü ve başarısızlık yaşayacağı korkusu aşırı baskın gelerek ve bunları bir şekilde tolere ettim ve yanında olduğumu her fırsatta gösterdim. Eğer o isterse tedavi konusunda da istediği şekilde destek olacağımı da hem söyledim hem hissettirdim. Ancak eski nişanlım geçmişteki evliliğinden güvensizlik yaşadığını söyleyerek normalde sadece kızılıp darılıp sonrasında affedilebilecek yada düşünülebilecek şeyleri bile aşırı derece büyütmeye, çooook büyük bir mesela haline getirmeye başladı. Yani bende bir insanım illaki hata yapabilirim ki benimde illaki hatam oldu ve o patlak verdi. Ama öyle büyüttü öyle büyüttü ki kendimi bir an onu aldatmış ve güvenini yerle bir etmişim gibi hissettim. Yani onun ruhsal durumu benim bile kafamı karıştırmaya başlamıştı kendi akıl sağlığım içinde tehdit unsuru olmaya başladı. Çünkü bunun sonrasında hala 3,5 ay kendimi ispat etme derdine düştüm. İstediği tüm şartları bile kabul ettim, yaptım bu süreçtede benimle görüştüğü zamanlarda duyguları baskın geldi ve hep düzelmesini zamana ihtiyacı olduğunu söyledi ama görüşmediğimiz anlarda fikirleri tamamiyle değişti ve bir gün duygularım değişti sana karşı dedi. O an artık boşa çabaladığımı farkettim o an gözüm açıldı ve tamamen bitti.


Ama sonunda olan bana oldu, psikolojim alt üst oldu. Toparlanamıyorum halen.
 

Araştırmışsınız, bilirsiniz; bu hastalıkta ilaçlar birinci ayaktır, olmazsa olmazdır ve ancak gebelik gibi özel durumlarda doktor kontrolünde bıraktırılır. Kendisi daha işin biyolojik kısmını halledememiş ki, ruhsal kısmını halledebilsin. İkinci ayağı da psikoterapilerdir, konuşmak, duyguları ayıklamak, içgörü kazanmak, "Normali/Sınırları öğrenmek" yolculuğudur. Sizin dedikleriniz işe yaramazdı çünkü ilaçlı tedavi kısmı yok, biyoloji kısmı tamam değil zaten, dediklerinizi kim bilir nasıl manalandırdı, neler çıkardı altından, hangi lafınız onu teselliye harcanırken "Yüzüme vuruyor" diye yorumlandı, hangi açıklamanız orta yolu bulmak isterken "Beni eziyor" olarak algılandı... Olmaz. Beyindeki hormonlar sağlıklı salgılanmıyorken işlemez. Yani bu sadece "Kötü hissettim, konuştum iyi hissediyorum"luk bir mevzu değil, ilaç şart ve hiç ilaç kullanmıyor, iyiyim deyip başladığını bırakıyor diyorsunuz. İlacın etkisi bile min 2-3 ay düzenli saatli kullanımdan sonra görülüyor.
Bitti yani o zaman zaten.

Hal böyle olunca bu gel gitler sizi de zedeler, sizin de dengenizi allak bullak eder elbette.
Umarım hamster gibi aynı yerde boş döndüğünü fark eder o da, sizin yapabileceğiniz maalesef bir şey yok o ilaçları adam akıllı almadıktan sonra. Size de ucuz atlatmışsınız diyelim artık. Üzülmemeye çalışın, kişisel gelişiminiz için bir tecrübe olarak alın, geçin.
 
Eşim bipolar bozukluk hastası, benzer sorunlar yaşadık sonrasında bazen araya zaman girmesine izin verip toparlanmanı bekledim bazen konuşup yanında olduğunu hissettim bir şekilde çözüldü. Her şeyden önce onun da bir insan olduğunu ve bahanelerinin ardına sığınmayı tercih edebileceğini aynı zamanda sizin de enerjisi tükenebilen, yıpranaviken bir insan olduğunuzu unutmamanız gerek. İstemiyorum derken bunu atak döneminde yaşadığı ruh haliyle de söyleyebilir gerçekten istemediği için de. Bunu değerlendirmesi zor belki ama dikkatle incelemeli ve dinlemelisiniz. Bu süreçte kendi ruh sağlığınıza da dikkat etmelisiniz gerçekten yıpratıcı olduğu dönemler olabiliyor. Bizim ilişkimizi düşündüğümde ben genelde sakin kalan idare eden tarafım. Bunu hayat boyu yapavileceğime inandığım için evlendim, zaman ne gösterir bilemem. Siz ne düşünüyorsunuz? Hayat onun için kolay değil, sizin desteğinizle kolaylaşabileceği noktalar olacaktır elbette ama siz bunu göze alabiliyor musunuz? İyice değerlendirip yolunuzu ona göre çizmelisiniz.
 

Tedaviyi reddediyormuş, kabul etmiyormuş daha doğru düzgün. Sizinki, bizimki gibi farkındalıkta değil Estra.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…