• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

erkekler evlilik düşündükleri kadınla evlenmeden önce beraber olmak istermi??

tabiki ister ama bu demek değil önüne gelenle bırlıkte ol ama tabıkı iki tarafta ister ise bu olur tek tarafı isteme ile olmaz yasayanıda gordum yasmayanıda bu bıraz daha ınsanın ne dusundune baglı :34: ama yasanacaksada bana gore ılk esın olacak kısı ıle olmalı :42:
 
düz mantık diyen arkadaslara duyrulur görende sizi türkiyede yasamıyor zanneder evlilik öncesi cinselliği bukadar meşrulaştırdığınıza göre gerci tabi belkide burda yasamıyorsunuzdur zaten bu nerede yasadığınla alakalı değil aile yapısıyla inancla hayat görüşüyle değişir bi durum ama bi kız her cıktığıyla ten uyumuna bakıyım diye yatarsa işte burda başlar o saygı arkadaşım artık o kızın kendine saygısı kalmamıştır karşısındakine zaten olmaz işte saygı ile bundan dolayı alakası var. ayrıca bu ten uyumu moda olalı hergün haberlerde ya camiye ya çöplüğe atılmış 2-3 günlük bebekler yada hastaneye bırakılıp kaçılmış veya öldürülmüş tuvaletlere düşürülüp kaçılmış bebek haberleri ile doldu türkiye. kim kiminle ne uymuna bakarsa bakar bizi ilgilendirmez ama düz mantık hangisi tartışılır.
 
İki yıl nişanlı kalmış biri olarak söylüyorum. Gerçekten aşıksa, seviyorsa, beğeniyorsa ister. Bazı günler buluştuğumuzda ''Ama senin bu yaptığın eziyett bana... Ben seni aynen eve bırakayım yoksa elimden bir kaza çıkacak :)''. Çok sağlam bir ilişkimiz vardı bizim. İki arkadaş gibi, kardeş gibi,kanka gibi. Konuşurduk bu konuları açık açık. Ben ailemden böyle bir baskı görmedim. Sadece olmaması gerektiği, olmasının sonunda çok büyük pişmanlıklar duyabileceğim, hatta kendime saygımı bile yitirebileceğim öğretildi annem tarafından hep. Ama baskı yok derdi annem. Karar senin.Bana sorarsan ki''Gelin dediğin açılmamış gonca güldür. Giydiği gelinlikten daha beyaz olmalıdır kendini huzurlu hissetmek istiyorsa''.Yetiştirildiğimiz ailelerin kültürleri de birbirine çok benzerdi. Eşim derdi. Bu konular enine boyuna düşünülmeli. Yaşadığımız toplum belli. İnsan sevdiği insanın milyonda bir ihtimal dahi olsa zor durumda kalmasını istemez. Ha gel desem gelir miydi? Hem de koşa koşa o ayrı. Ve bir insan ten çekimi olup olmadığını sadece elele tutuşurken bile anlar bana kalırsa. Adamın manyak fantazilerine gelince ise bunları korkutmasın diye evlilik öncesi saklayabilirde. Duyuyoruz kırk yıllık evli adamlar karılarından neler istiyor...
Bu arada evlendiğim sabah eşim ailemin elini öpüp geri geldi. Veee yarım saat kadar geçti geçmedi kapı çaldı. Açtımmm koocaman bir vazonunnn içinde açılmamış onlarca beyaz gonca gül ve üzerinde bir not ''Senin annen olmak benim için her zaman gurur kaynağıydı. Sen benim gözbebeğimsin.En az kendin kadar hayırlı evlatların olsun.Hep mutlu ol sarı kızım benim.''
İçteki huzur;MUTLULUK BUDUR. :))
 
haklısın mavi arkadasım bende 7 yıllık ilişkime ve son 2,5 yıllık nişanlılığıma dayanarak konuşuorum ama 7 yıldır yaşamadık die ne sevgimiz ne heycanımız ne askımız eksildi hala ilk günkü gibi. ben herseyin zamanında o anın heycanını duya duya yasamaktan yanayım haa istemiomuyuz birbirimizi tabiki evet ama sabrediyoruz diorum ya zamanı gelince hersey tümmm güzelliğiyle yasanır cünkü. ben onu öperken de elini tutarken sarılırkende ilerde herseyiyle bana uycak insan olduğunu anlayabiliorum sonucta insan öperkende bişiler hisseder dimi okadar ruhsuz değilsek
 
Son düzenleme:
Bir cok kaninin ustune istemezler, daha dogrusu farklidir. Evlenene kadar bir iliski yasamayi dusunmezler. Sevdigi insanla iliski orda burda yasadigi iliskiye gore daha uygusaldir. Bircogu sevgililerinden cok daha guzel bir bayanla para karsiligi cok rahat bir iliski yasayabiliyor, ancak ayni duyguyu evlendiginde bile karisina beslediginden fakli bir sekilde oluyor. Arzu sehvetten daha cok dyusallik var. İste bu sebeptendirki erkekler evlilik niyeti yoksa sevilogisiyle birlikte oldgunds oncesi pek onu ilgilendirmezken, evlenecegi bayanda bekaret ariyor. Bununda sebebi iste bu duygusallikla olan kismi. Eegr erkek arkadasiniz sizi zorluyorsa bilinki sizin gibi bir cicege kiymaya razi, sonrasini dusumuyor. Sonrasini dusunen ileriyide dusunuyor demektir. Bu turk toplumu icin turk erkekleri icin gecerli bir genelleme, hepsi boylemi tabiki degil, o yuzden siz sizin tanidiginiz insanin kisiligine gore ne oldugunu anlamalisiniz.
 
İster evliliği düşünsün ister düşünmesin cinsel ilişkiye girmek karşılıklı çekimle olur.Deli divane aşık olmaya gerek yok.

Ayrıca evliliğin "sevişme belgesi" olarak nitelendirilmesine de çok üzüldüm.İnsanlar bu kadar düştü mü ki yatmak için evlensinler.Kim sırf cinsel birliktelik yaşamak için evlenir ki zaten.Evlilik bir ömrün paylaşılması demek.
 
Evliliği cinsel birliktelik için yaptığımız için bu hallerdeyiz zaten..bastırıp bastırıp sırf cinsel çekim yüzünden evlilikler yapılıyo doğu toplumlarında ve ilk geceden sonra herşey tepetaklak dönüyo..ağzını silip gerçek yüzlerini gösteriyo iki tarafta...sonra cinsel açıdan birbiriyle hiç uyuşmayan,teninin kokusundan dokunuşundan tarzından tiksinen bir yığın çiftin sonu,ihanet,sapkın ilişkiler ya da adliye oluyo...

Resmen seks için evlenyoruz bu ülkede..o yüzden gerdek gecesine utanmadan arlanmadan yumruklarla giriyoruz,yatağımızı,çarşafımızı tanımadığımız insanlar süslüyo..

Devlet eliyle,belediyenin nikah memuruna verdiği yetkiyle "yatmak" için evlenilmez..birlikte yaşamak,hayatı birlikte paylaşmak için evlenilir...

Evlenmeden önce evlenmeyi düşündüğümüz kişinin nasıl koktuğunu,nasıl göründüğünü,iç güdülerini,tarzını,öncesini sonrasını,nasıl olduğunu,neden hoşlandığını bilmek lazım bence...Bunun içinde belli bir yaşa ve bilince sahip olunması gerekiyor tabi...

Bi arkadaş vardı konu açan,evlendikten sonra adamın cinsel ilişki sırasında şiddetten ve küfürden hoşlandığını ve bu durumdan tiksindiğini,normal hayatında çok farklı biri olduğunu,şoklarda filan olduğunu yazıp,yardım istiyodu....

Fikirlerim radikal gelebilir ama benim fikirlerim..adı üstünde:71:

bu fikre kesinlikle katılıyorum. yatmak için evlenenlerle dolu bu ülke. örnekte verdiği kadın gibi huyunu suyunu imza attıktan sonra öğrenen kadınlar. hiç hoşlanmadığı şeylere yatakta katlanmak zorunda olan kadınlar. halbuki bu zevk hem kadına hem erkeğe verilmiştir yaşaması için. sadece erkeğin zevk aldığı bir olaya dönüşmüş durumda ve yazık! tabiki seven erkek arzular ama karşısındakinin hazır olmasını yada evlenmeyi bekler de. zorla olursa zaten tecavüz ve aşkla meşkle alakası yok.
 
İki yıl nişanlı kalmış biri olarak söylüyorum. Gerçekten aşıksa, seviyorsa, beğeniyorsa ister. Bazı günler buluştuğumuzda ''Ama senin bu yaptığın eziyett bana... Ben seni aynen eve bırakayım yoksa elimden bir kaza çıkacak :)''. Çok sağlam bir ilişkimiz vardı bizim. İki arkadaş gibi, kardeş gibi,kanka gibi. Konuşurduk bu konuları açık açık. Ben ailemden böyle bir baskı görmedim. Sadece olmaması gerektiği, olmasının sonunda çok büyük pişmanlıklar duyabileceğim, hatta kendime saygımı bile yitirebileceğim öğretildi annem tarafından hep. Ama baskı yok derdi annem. Karar senin.Bana sorarsan ki''Gelin dediğin açılmamış gonca güldür. Giydiği gelinlikten daha beyaz olmalıdır kendini huzurlu hissetmek istiyorsa''.Yetiştirildiğimiz ailelerin kültürleri de birbirine çok benzerdi. Eşim derdi. Bu konular enine boyuna düşünülmeli. Yaşadığımız toplum belli. İnsan sevdiği insanın milyonda bir ihtimal dahi olsa zor durumda kalmasını istemez. Ha gel desem gelir miydi? Hem de koşa koşa o ayrı. Ve bir insan ten çekimi olup olmadığını sadece elele tutuşurken bile anlar bana kalırsa. Adamın manyak fantazilerine gelince ise bunları korkutmasın diye evlilik öncesi saklayabilirde. Duyuyoruz kırk yıllık evli adamlar karılarından neler istiyor...
Bu arada evlendiğim sabah eşim ailemin elini öpüp geri geldi. Veee yarım saat kadar geçti geçmedi kapı çaldı. Açtımmm koocaman bir vazonunnn içinde açılmamış onlarca beyaz gonca gül ve üzerinde bir not ''Senin annen olmak benim için her zaman gurur kaynağıydı. Sen benim gözbebeğimsin.En az kendin kadar hayırlı evlatların olsun.Hep mutlu ol sarı kızım benim.''
İçteki huzur;MUTLULUK BUDUR. :))


Canım bak kesinlikle sorgulama eleştirme gibi bi niyetim yok ama ''İlerde pişman olursun, kendine saygını kaybedersin, bence yapma'' da bir çeşit baskı değil mi? Yani şöyle bir yaklaşım daha doğru olmaz mı: Cinsellik tamamen normal bir şey ama düşünmeden emin olmadan yaşama, yanlış kişilerle yaşama?
 
konuya gelen cevaplar çok ilginç geldi bana. öncelikle kimseyi kırmak veya küçümsüyor gibi gözükmek istemem.

şurada hemfikir olalım, kadın kendisini mal gibi görmüyorsa, erkeğe vaat edilen bir şey gibi görmüyorsa istediği erkekle beraber olur.

bir kişiyle beraber oldu diye kirlenmez, beş kişiyle beraber oldu diye değerinden bir şey eksilmez. kendi ayakları üzerinde duran, herkesin arzuladığı bir kadının çevresindekilerin gelen "bak kaç kişiyle yatmış" eleştirisinden daha niteliklisine ihtiyacı vardır.

"evlenene kadar her tanıştığı erkekle yatıp kokusunu mu anlayacak" diyenler olmuş, bu ancak tırnak içinde "salak" insanların yapacağı şeydir. herkese bir dokunup, koklayıp sonra "evlenemedim vah" diye yanmasını mı bekliyorsunuz? yok öyle bir şey. bir adamı çok arzular yatar, gerçekten evlenmeyi ister yatar. ama "acaba evlenir mi benimle" deyip yatmaz. kadınlığı küçültmeyelim, kadın nedense toplumda evlilik meraklısı gösteriliyor, herkes öyle olmayabilir aksine evlilikten kaçanlar da olabilir.

kendine güvenmeyen, kırsal bakış açısında erkeklerle beraber olursanız, size katiyen dokunmayabilir.

baskı yapıyorsa yatalım diye, zaten hoş değil. kaçın. ama baskı yapmadan, bir gün olabilir diyorsa, ya da zamanı geldiyse yapmasının sakıncası yok.

"benimle yatmıyor, demek ki beni ciddi görüyor" diye düşünmek saflık olur.

farklı bakış açısı: sizinle yatmıyor ,belki sizi eşi olarak görmek istemiyor ileride? başıma bela olur diye düşünüp yatmıyor? ya da ailenizden korkuyor...

önemli olan sizin nasıl hissettiğiniz. ve keşke başarabilsek de "diğer" kadınlar için "ailesinden utanmıyor mu" tarzı yorumlar yapmaktan kaçınabilsek. özgürlük diye bir şey var, ailesinin bile giremediği alan, dışarıdaki bir forumda kimsenin müdahale edemeyeceği.
 
Canım bak kesinlikle sorgulama eleştirme gibi bi niyetim yok ama ''İlerde pişman olursun, kendine saygını kaybedersin, bence yapma'' da bir çeşit baskı değil mi? Yani şöyle bir yaklaşım daha doğru olmaz mı: Cinsellik tamamen normal bir şey ama düşünmeden emin olmadan yaşama, yanlış kişilerle yaşama?

Yok cnm neden yanlış anlayayım.Aslında fikirlerimiz farklı da değil seninle.Fakat olabilirsin ve kaybedebilirsin gibi cümleler geçerdi bizim evimizde, kaybedersin yada olur gibi kesin yargılar değil. Yani asla tabu olurak gösterilmedi bizim evimizde cinsellik. Ben, baskı dolu bir evde yetişmedim. Her konuda özgür bırakıldım. Sadece ebeveynlerim olarak bana olası alternatifler gösterildi. Ama asla üzerine basarak söylüyorum asla şunu yapma, bunu yap gibi dikteler değil. Giriş çıkış saatim sorgulanmadı ne bekarlıkta, ne de nişanlandığımda. Yani ben nişanlımla doya doya tatile de gittim,sabahlara kadar eğlencelere de. Bunun dışında dediğim gibi olasılıklar önüme konduğunda az çok seçimlerimi belirlemiştim zaten ama haricinde kendi kız arkadaşlarımın, hatta öz kuzenimin yaşadıklarını biliyorum ben. Benim içinde cinsellik asla bir tabu olmadı yada namus ölçüsü. Ama oldurulduğunu gördüm. Erkeklerin hala bunu aslında nasılda önemsediğini. Erkeklere önemsetildiğini. Sadece masumca bir duygu ve ten paylaşımından sonra biten ilişkilerde ne yazıkki bayanların bu özel anlarını paylaştıkları insanlardan neler duyduğunu işitti bu kulaklarım. Kimisinin nasıl sindirildiğine, kimisinin nasıl tavsiye edildiğine ve kimisinin de nasıl tehdit edildiğine. Sonrasında da aynı kızların farklı erkeklerle evlenirken kaç takla attıklarına,ne numaralara başvurduklarına şahit gözlerim. Aksi var mıdır. Vardır. Ama benim bildiğim sadece bir örnek. Onda da hamile kalan arkadaşım kaçarak evlenmek zorunda kaldı.Bu durumdan herhangi birine düşme ihtimalim binde bir dahi olsa ben o riski göze almadım hepsi bu.Bir erkek annesi olarak oğluma cinsellik tü kaka. Bunu yaşayan kızda kötü kız diye yetiştirmeyeceğim elbet. Ama henüz o kadar batılılaşmadığımızı ve hayattaki kötülüklerin ne yazık ki neredeyse hepsinin biz kadınlar üzerinde olduğunu unutmasak yeter...
 
Bence ne yaparsanız yapın ama erkeğe 100yüz güvenmeyin, her erkeğin karanlık yüzü vardır
 
konuya gelen cevaplar çok ilginç geldi bana. öncelikle kimseyi kırmak veya küçümsüyor gibi gözükmek istemem.

şurada hemfikir olalım, kadın kendisini mal gibi görmüyorsa, erkeğe vaat edilen bir şey gibi görmüyorsa istediği erkekle beraber olur.

bir kişiyle beraber oldu diye kirlenmez, beş kişiyle beraber oldu diye değerinden bir şey eksilmez. kendi ayakları üzerinde duran, herkesin arzuladığı bir kadının çevresindekilerin gelen "bak kaç kişiyle yatmış" eleştirisinden daha niteliklisine ihtiyacı vardır.

"evlenene kadar her tanıştığı erkekle yatıp kokusunu mu anlayacak" diyenler olmuş, bu ancak tırnak içinde "salak" insanların yapacağı şeydir. herkese bir dokunup, koklayıp sonra "evlenemedim vah" diye yanmasını mı bekliyorsunuz? yok öyle bir şey. bir adamı çok arzular yatar, gerçekten evlenmeyi ister yatar. ama "acaba evlenir mi benimle" deyip yatmaz. kadınlığı küçültmeyelim, kadın nedense toplumda evlilik meraklısı gösteriliyor, herkes öyle olmayabilir aksine evlilikten kaçanlar da olabilir.

kendine güvenmeyen, kırsal bakış açısında erkeklerle beraber olursanız, size katiyen dokunmayabilir.

baskı yapıyorsa yatalım diye, zaten hoş değil. kaçın. ama baskı yapmadan, bir gün olabilir diyorsa, ya da zamanı geldiyse yapmasının sakıncası yok.

"benimle yatmıyor, demek ki beni ciddi görüyor" diye düşünmek saflık olur.

farklı bakış açısı: sizinle yatmıyor ,belki sizi eşi olarak görmek istemiyor ileride? başıma bela olur diye düşünüp yatmıyor? ya da ailenizden korkuyor...

önemli olan sizin nasıl hissettiğiniz. ve keşke başarabilsek de "diğer" kadınlar için "ailesinden utanmıyor mu" tarzı yorumlar yapmaktan kaçınabilsek. özgürlük diye bir şey var, ailesinin bile giremediği alan, dışarıdaki bir forumda kimsenin müdahale edemeyeceği.

Keşki söylediğiniz gibi hayat toz pembe olsa. Gazetelerde çarşaf çarşaf dayak yiyen, öldürülen, evlendirilen kadın haberleri okumasak. Sadece ayaklarının üzerinde duran kadın aynı zamanda dünyaya meydan okuyacak kadar güçlü olsa. Örneğin istediği için bir erkekle birlikte olduktan sonra eğer erkek kötü niyetliyse başkalarına tavsiye edilmese, tehdit edilmese, sindirilmese,öldürülmese...Yaptım diyecek kadar güçlü olsa. Yaptım dediğinde karalanan o olmasa. Onu ilk silen ailesi,çevresi olmasa.Evlendiğinde o salak zar erkekte aransa. Keşki hayatına soktuğu erkekler kaç kişiyle yatmış eleştirisinden daha niteliklilerini yapabilecek donanım ve genişlikte olsa. Keşki her yapan ardında dursa. Hayatına sonrasında girenlere sütten çıkmış ak kaşık olmasa. Neyse o olsa. Keşki namus kavramı kadının iki bacak arasına bırakılmasa. Ama yapmayın kuzum allah aşkına. Ne yazık ki bunu yapıp, rahatça dolaşabilecek, utandırılmayacak, yaftalanmayacak çevreler o kadar kısıtlı ki. Bu bir kadının çıplaklar kampında gezerken dönüp bakılmadığı ama yurdumun herhangi bir mahallesinden mini etekle dahi geçse en azından gözle tecavüze uğradığı kadar gerçek...
Bir kadın olabilecek tüm kötü alternatifleri göze alıp hala yapıyorsa saygı duyarım. Ama bu ülke de bir hatadır yaptım sözleri o kadarrr yaygın ki. Yapacak olanın sadece 2 kere düşünmesini tavsiye ederim.
 
Hayır istemez. Evlenmek istediği kadın onun helali olmadan onunla böyle bir şey yaşamak istemez gerçekten seven insan.
 
Hayır istemez. Evlenmek istediği kadın onun helali olmadan onunla böyle bir şey yaşamak istemez gerçekten seven insan.
 
genelleme olarak bir yorum yapıp yanlış yönlendirmek istemiyorum kimseyi. o yüzden kendi ilişkim ve bakış açımı paylaşmak istiyorum. Ben her zaman eğer bekaretimi saklıyorsam 'o' kişi içindir derdim. kendime saygım o kişiye olan güvenim sevgim aşkım, hep böyle düşünürdüm, kesinlikle atılan bir imza değil cinsellik. Gerçekten seven saygı duyan evlenmek isteyen bir erkek sevdiğini arzular bence aynı şekilde kadında arzular sonuçta cinsellik sadece erkeklere lütfedilen bir durum değil. ben erkek arkadaşımla cinsellik yaşıyorum, evlenmeyi düşünüyoruz evet ama gün gelir de allah korusun bir durum olur sadece benimle birlikte olduğu için asla kendimi yada onu sorumlu hissettirmem. ara da ki çekim ve ya düşünce tarzıyla alakalı bir durum. ayrıca bu başlık konusunda cinselliğin ve arzulamanın tek taraflı bir istek gibi algılandığını düşündüm.
 
- beraber olunca evlenmekten vazgeçenler.
- beraber olduk diye evlenenler.
- evlendik diye beraber olanlar.
- evlenince beraber olmaktan vazgeçenler.
- barabar barabar barabar, ölek ölek ölek ölek barabar diye de bir türkü vardı. :66:
 
üstteki yoruma koptum resmen =)) her neyse.. kişiden kişiye değişir.. her erkek Bir değildir.. zaten anlarsınız niyetini.. ama Bir erkek sevdiği kadınla Birlikte olmak istiyor diye sevmiyor diye damga vurmak yanlıştır.. ama şunu asla unutmayın kızlar, güven oluşmadan Bir ilişkide Birlikte olmak çook ama çoook yanlış.. güven oluştu mu istediğinizi yapın.
 
konuya gelen cevaplar çok ilginç geldi bana. öncelikle kimseyi kırmak veya küçümsüyor gibi gözükmek istemem.

şurada hemfikir olalım, kadın kendisini mal gibi görmüyorsa, erkeğe vaat edilen bir şey gibi görmüyorsa istediği erkekle beraber olur.

bir kişiyle beraber oldu diye kirlenmez, beş kişiyle beraber oldu diye değerinden bir şey eksilmez. kendi ayakları üzerinde duran, herkesin arzuladığı bir kadının çevresindekilerin gelen "bak kaç kişiyle yatmış" eleştirisinden daha niteliklisine ihtiyacı vardır.

"evlenene kadar her tanıştığı erkekle yatıp kokusunu mu anlayacak" diyenler olmuş, bu ancak tırnak içinde "salak" insanların yapacağı şeydir. herkese bir dokunup, koklayıp sonra "evlenemedim vah" diye yanmasını mı bekliyorsunuz? yok öyle bir şey. bir adamı çok arzular yatar, gerçekten evlenmeyi ister yatar. ama "acaba evlenir mi benimle" deyip yatmaz. kadınlığı küçültmeyelim, kadın nedense toplumda evlilik meraklısı gösteriliyor, herkes öyle olmayabilir aksine evlilikten kaçanlar da olabilir.

kendine güvenmeyen, kırsal bakış açısında erkeklerle beraber olursanız, size katiyen dokunmayabilir.

baskı yapıyorsa yatalım diye, zaten hoş değil. kaçın. ama baskı yapmadan, bir gün olabilir diyorsa, ya da zamanı geldiyse yapmasının sakıncası yok.

"benimle yatmıyor, demek ki beni ciddi görüyor" diye düşünmek saflık olur.

farklı bakış açısı: sizinle yatmıyor ,belki sizi eşi olarak görmek istemiyor ileride? başıma bela olur diye düşünüp yatmıyor? ya da ailenizden korkuyor...

önemli olan sizin nasıl hissettiğiniz. ve keşke başarabilsek de "diğer" kadınlar için "ailesinden utanmıyor mu" tarzı yorumlar yapmaktan kaçınabilsek. özgürlük diye bir şey var, ailesinin bile giremediği alan, dışarıdaki bir forumda kimsenin müdahale edemeyeceği.


ahanda budur :):46: ben bu konuda çok kararsızım aslında olmalı mı olmamalı mı die. ama düşünüyorum sen istiyorsun karşı taraf istiyor e ben onu buna değer buluyorsam istiyorsam olabilir. ama önüne gelen her ilişki denemende tanımadan yapmak salakça olabilir. bana eğer beni istediğini söylemezse asıl o zaman sevdiğinden şüphelenirim. her erkek ister bence.
karşıma çıkan bir erkek bana nerdeyse baştan bu konudaki fikrimi sordu bende olmaz demiştim. bu ondan soğuttu beni. tepkisini ölçmek istedim. o da düştü. böylesiyle hiçbirey yaşanmaz işte.
 
Keşki söylediğiniz gibi hayat toz pembe olsa. Gazetelerde çarşaf çarşaf dayak yiyen, öldürülen, evlendirilen kadın haberleri okumasak. Sadece ayaklarının üzerinde duran kadın aynı zamanda dünyaya meydan okuyacak kadar güçlü olsa. Örneğin istediği için bir erkekle birlikte olduktan sonra eğer erkek kötü niyetliyse başkalarına tavsiye edilmese, tehdit edilmese, sindirilmese,öldürülmese...Yaptım diyecek kadar güçlü olsa. Yaptım dediğinde karalanan o olmasa. Onu ilk silen ailesi,çevresi olmasa.Evlendiğinde o salak zar erkekte aransa. Keşki hayatına soktuğu erkekler kaç kişiyle yatmış eleştirisinden daha niteliklilerini yapabilecek donanım ve genişlikte olsa. Keşki her yapan ardında dursa. Hayatına sonrasında girenlere sütten çıkmış ak kaşık olmasa. Neyse o olsa. Keşki namus kavramı kadının iki bacak arasına bırakılmasa. Ama yapmayın kuzum allah aşkına. Ne yazık ki bunu yapıp, rahatça dolaşabilecek, utandırılmayacak, yaftalanmayacak çevreler o kadar kısıtlı ki. Bu bir kadının çıplaklar kampında gezerken dönüp bakılmadığı ama yurdumun herhangi bir mahallesinden mini etekle dahi geçse en azından gözle tecavüze uğradığı kadar gerçek...
Bir kadın olabilecek tüm kötü alternatifleri göze alıp hala yapıyorsa saygı duyarım. Ama bu ülke de bir hatadır yaptım sözleri o kadarrr yaygın ki. Yapacak olanın sadece 2 kere düşünmesini tavsiye ederim.

Siz konuyu çarpıtmışsınız.
Konu şu deil ki;önümüze gelenle veya her sevdiğimizde birlikte olmalımıyız?
Burda konuşulan, 2 kişi var evlenmek isteyen ve evlilik öncesi birliktelik..
Eğer o kişi evlenilmeye niyet edilmiş kişiyse sanırım kişinin kendisi tarafından yeterince tanınmış kişidir,o kişinin sana zarar vermeyeceğinden,öldürmeyeceğinden,şiddet uygulamayacağından emin olunan, kısacası güvenilen kişidir,zira kimse aynı yastığa baş koyacağı insanı seçerken aklı havada olmaz.
Eğer kastettiğiniz doğu taraflarında yaşanan töre gibi olaylarsa bu durumda malesef yapılacak bir şey yoktur.Yani o Kadın zaten çevresini biliyorsa başına geleceği bildiği için bunu istese de yapamaz
 
Evliliği cinsel birliktelik için yaptığımız için bu hallerdeyiz zaten..bastırıp bastırıp sırf cinsel çekim yüzünden evlilikler yapılıyo doğu toplumlarında ve ilk geceden sonra herşey tepetaklak dönüyo..ağzını silip gerçek yüzlerini gösteriyo iki tarafta...sonra cinsel açıdan birbiriyle hiç uyuşmayan,teninin kokusundan dokunuşundan tarzından tiksinen bir yığın çiftin sonu,ihanet,sapkın ilişkiler ya da adliye oluyo...

Resmen seks için evlenyoruz bu ülkede..o yüzden gerdek gecesine utanmadan arlanmadan yumruklarla giriyoruz,yatağımızı,çarşafımızı tanımadığımız insanlar süslüyo..

Devlet eliyle,belediyenin nikah memuruna verdiği yetkiyle "yatmak" için evlenilmez..birlikte yaşamak,hayatı birlikte paylaşmak için evlenilir...

Evlenmeden önce evlenmeyi düşündüğümüz kişinin nasıl koktuğunu,nasıl göründüğünü,iç güdülerini,tarzını,öncesini sonrasını,nasıl olduğunu,neden hoşlandığını bilmek lazım bence...Bunun içinde belli bir yaşa ve bilince sahip olunması gerekiyor tabi...

Bi arkadaş vardı konu açan,evlendikten sonra adamın cinsel ilişki sırasında şiddetten ve küfürden hoşlandığını ve bu durumdan tiksindiğini,normal hayatında çok farklı biri olduğunu,şoklarda filan olduğunu yazıp,yardım istiyodu....

Fikirlerim radikal gelebilir ama benim fikirlerim..adı üstünde:71:

Çok doğru söylemişsin. Kesinlikle katılıyorum. Bu ülkenin insanlarının bu halde olmasının (şahsen benim hiç de beğenmediğim bir haldeler) en büyük etkenlerinden biri de bu tabular. Kısırdöngü içinde yaşayıp psikopat insanlar üretiyoruz.
 
Back
X