- 20 Ağustos 2010
- 5.744
- 96
- 158
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Evliliği cinsel birliktelik için yaptığımız için bu hallerdeyiz zaten..bastırıp bastırıp sırf cinsel çekim yüzünden evlilikler yapılıyo doğu toplumlarında ve ilk geceden sonra herşey tepetaklak dönüyo..ağzını silip gerçek yüzlerini gösteriyo iki tarafta...sonra cinsel açıdan birbiriyle hiç uyuşmayan,teninin kokusundan dokunuşundan tarzından tiksinen bir yığın çiftin sonu,ihanet,sapkın ilişkiler ya da adliye oluyo...
Resmen seks için evlenyoruz bu ülkede..o yüzden gerdek gecesine utanmadan arlanmadan yumruklarla giriyoruz,yatağımızı,çarşafımızı tanımadığımız insanlar süslüyo..
Devlet eliyle,belediyenin nikah memuruna verdiği yetkiyle "yatmak" için evlenilmez..birlikte yaşamak,hayatı birlikte paylaşmak için evlenilir...
Evlenmeden önce evlenmeyi düşündüğümüz kişinin nasıl koktuğunu,nasıl göründüğünü,iç güdülerini,tarzını,öncesini sonrasını,nasıl olduğunu,neden hoşlandığını bilmek lazım bence...Bunun içinde belli bir yaşa ve bilince sahip olunması gerekiyor tabi...
Bi arkadaş vardı konu açan,evlendikten sonra adamın cinsel ilişki sırasında şiddetten ve küfürden hoşlandığını ve bu durumdan tiksindiğini,normal hayatında çok farklı biri olduğunu,şoklarda filan olduğunu yazıp,yardım istiyodu....
Fikirlerim radikal gelebilir ama benim fikirlerim..adı üstünde![]()
İki yıl nişanlı kalmış biri olarak söylüyorum. Gerçekten aşıksa, seviyorsa, beğeniyorsa ister. Bazı günler buluştuğumuzda ''Ama senin bu yaptığın eziyett bana... Ben seni aynen eve bırakayım yoksa elimden bir kaza çıkacak :)''. Çok sağlam bir ilişkimiz vardı bizim. İki arkadaş gibi, kardeş gibi,kanka gibi. Konuşurduk bu konuları açık açık. Ben ailemden böyle bir baskı görmedim. Sadece olmaması gerektiği, olmasının sonunda çok büyük pişmanlıklar duyabileceğim, hatta kendime saygımı bile yitirebileceğim öğretildi annem tarafından hep. Ama baskı yok derdi annem. Karar senin.Bana sorarsan ki''Gelin dediğin açılmamış gonca güldür. Giydiği gelinlikten daha beyaz olmalıdır kendini huzurlu hissetmek istiyorsa''.Yetiştirildiğimiz ailelerin kültürleri de birbirine çok benzerdi. Eşim derdi. Bu konular enine boyuna düşünülmeli. Yaşadığımız toplum belli. İnsan sevdiği insanın milyonda bir ihtimal dahi olsa zor durumda kalmasını istemez. Ha gel desem gelir miydi? Hem de koşa koşa o ayrı. Ve bir insan ten çekimi olup olmadığını sadece elele tutuşurken bile anlar bana kalırsa. Adamın manyak fantazilerine gelince ise bunları korkutmasın diye evlilik öncesi saklayabilirde. Duyuyoruz kırk yıllık evli adamlar karılarından neler istiyor...
Bu arada evlendiğim sabah eşim ailemin elini öpüp geri geldi. Veee yarım saat kadar geçti geçmedi kapı çaldı. Açtımmm koocaman bir vazonunnn içinde açılmamış onlarca beyaz gonca gül ve üzerinde bir not ''Senin annen olmak benim için her zaman gurur kaynağıydı. Sen benim gözbebeğimsin.En az kendin kadar hayırlı evlatların olsun.Hep mutlu ol sarı kızım benim.''
İçteki huzur;MUTLULUK BUDUR. :))
Canım bak kesinlikle sorgulama eleştirme gibi bi niyetim yok ama ''İlerde pişman olursun, kendine saygını kaybedersin, bence yapma'' da bir çeşit baskı değil mi? Yani şöyle bir yaklaşım daha doğru olmaz mı: Cinsellik tamamen normal bir şey ama düşünmeden emin olmadan yaşama, yanlış kişilerle yaşama?
konuya gelen cevaplar çok ilginç geldi bana. öncelikle kimseyi kırmak veya küçümsüyor gibi gözükmek istemem.
şurada hemfikir olalım, kadın kendisini mal gibi görmüyorsa, erkeğe vaat edilen bir şey gibi görmüyorsa istediği erkekle beraber olur.
bir kişiyle beraber oldu diye kirlenmez, beş kişiyle beraber oldu diye değerinden bir şey eksilmez. kendi ayakları üzerinde duran, herkesin arzuladığı bir kadının çevresindekilerin gelen "bak kaç kişiyle yatmış" eleştirisinden daha niteliklisine ihtiyacı vardır.
"evlenene kadar her tanıştığı erkekle yatıp kokusunu mu anlayacak" diyenler olmuş, bu ancak tırnak içinde "salak" insanların yapacağı şeydir. herkese bir dokunup, koklayıp sonra "evlenemedim vah" diye yanmasını mı bekliyorsunuz? yok öyle bir şey. bir adamı çok arzular yatar, gerçekten evlenmeyi ister yatar. ama "acaba evlenir mi benimle" deyip yatmaz. kadınlığı küçültmeyelim, kadın nedense toplumda evlilik meraklısı gösteriliyor, herkes öyle olmayabilir aksine evlilikten kaçanlar da olabilir.
kendine güvenmeyen, kırsal bakış açısında erkeklerle beraber olursanız, size katiyen dokunmayabilir.
baskı yapıyorsa yatalım diye, zaten hoş değil. kaçın. ama baskı yapmadan, bir gün olabilir diyorsa, ya da zamanı geldiyse yapmasının sakıncası yok.
"benimle yatmıyor, demek ki beni ciddi görüyor" diye düşünmek saflık olur.
farklı bakış açısı: sizinle yatmıyor ,belki sizi eşi olarak görmek istemiyor ileride? başıma bela olur diye düşünüp yatmıyor? ya da ailenizden korkuyor...
önemli olan sizin nasıl hissettiğiniz. ve keşke başarabilsek de "diğer" kadınlar için "ailesinden utanmıyor mu" tarzı yorumlar yapmaktan kaçınabilsek. özgürlük diye bir şey var, ailesinin bile giremediği alan, dışarıdaki bir forumda kimsenin müdahale edemeyeceği.
konuya gelen cevaplar çok ilginç geldi bana. öncelikle kimseyi kırmak veya küçümsüyor gibi gözükmek istemem.
şurada hemfikir olalım, kadın kendisini mal gibi görmüyorsa, erkeğe vaat edilen bir şey gibi görmüyorsa istediği erkekle beraber olur.
bir kişiyle beraber oldu diye kirlenmez, beş kişiyle beraber oldu diye değerinden bir şey eksilmez. kendi ayakları üzerinde duran, herkesin arzuladığı bir kadının çevresindekilerin gelen "bak kaç kişiyle yatmış" eleştirisinden daha niteliklisine ihtiyacı vardır.
"evlenene kadar her tanıştığı erkekle yatıp kokusunu mu anlayacak" diyenler olmuş, bu ancak tırnak içinde "salak" insanların yapacağı şeydir. herkese bir dokunup, koklayıp sonra "evlenemedim vah" diye yanmasını mı bekliyorsunuz? yok öyle bir şey. bir adamı çok arzular yatar, gerçekten evlenmeyi ister yatar. ama "acaba evlenir mi benimle" deyip yatmaz. kadınlığı küçültmeyelim, kadın nedense toplumda evlilik meraklısı gösteriliyor, herkes öyle olmayabilir aksine evlilikten kaçanlar da olabilir.
kendine güvenmeyen, kırsal bakış açısında erkeklerle beraber olursanız, size katiyen dokunmayabilir.
baskı yapıyorsa yatalım diye, zaten hoş değil. kaçın. ama baskı yapmadan, bir gün olabilir diyorsa, ya da zamanı geldiyse yapmasının sakıncası yok.
"benimle yatmıyor, demek ki beni ciddi görüyor" diye düşünmek saflık olur.
farklı bakış açısı: sizinle yatmıyor ,belki sizi eşi olarak görmek istemiyor ileride? başıma bela olur diye düşünüp yatmıyor? ya da ailenizden korkuyor...
önemli olan sizin nasıl hissettiğiniz. ve keşke başarabilsek de "diğer" kadınlar için "ailesinden utanmıyor mu" tarzı yorumlar yapmaktan kaçınabilsek. özgürlük diye bir şey var, ailesinin bile giremediği alan, dışarıdaki bir forumda kimsenin müdahale edemeyeceği.
Keşki söylediğiniz gibi hayat toz pembe olsa. Gazetelerde çarşaf çarşaf dayak yiyen, öldürülen, evlendirilen kadın haberleri okumasak. Sadece ayaklarının üzerinde duran kadın aynı zamanda dünyaya meydan okuyacak kadar güçlü olsa. Örneğin istediği için bir erkekle birlikte olduktan sonra eğer erkek kötü niyetliyse başkalarına tavsiye edilmese, tehdit edilmese, sindirilmese,öldürülmese...Yaptım diyecek kadar güçlü olsa. Yaptım dediğinde karalanan o olmasa. Onu ilk silen ailesi,çevresi olmasa.Evlendiğinde o salak zar erkekte aransa. Keşki hayatına soktuğu erkekler kaç kişiyle yatmış eleştirisinden daha niteliklilerini yapabilecek donanım ve genişlikte olsa. Keşki her yapan ardında dursa. Hayatına sonrasında girenlere sütten çıkmış ak kaşık olmasa. Neyse o olsa. Keşki namus kavramı kadının iki bacak arasına bırakılmasa. Ama yapmayın kuzum allah aşkına. Ne yazık ki bunu yapıp, rahatça dolaşabilecek, utandırılmayacak, yaftalanmayacak çevreler o kadar kısıtlı ki. Bu bir kadının çıplaklar kampında gezerken dönüp bakılmadığı ama yurdumun herhangi bir mahallesinden mini etekle dahi geçse en azından gözle tecavüze uğradığı kadar gerçek...
Bir kadın olabilecek tüm kötü alternatifleri göze alıp hala yapıyorsa saygı duyarım. Ama bu ülke de bir hatadır yaptım sözleri o kadarrr yaygın ki. Yapacak olanın sadece 2 kere düşünmesini tavsiye ederim.
Evliliği cinsel birliktelik için yaptığımız için bu hallerdeyiz zaten..bastırıp bastırıp sırf cinsel çekim yüzünden evlilikler yapılıyo doğu toplumlarında ve ilk geceden sonra herşey tepetaklak dönüyo..ağzını silip gerçek yüzlerini gösteriyo iki tarafta...sonra cinsel açıdan birbiriyle hiç uyuşmayan,teninin kokusundan dokunuşundan tarzından tiksinen bir yığın çiftin sonu,ihanet,sapkın ilişkiler ya da adliye oluyo...
Resmen seks için evlenyoruz bu ülkede..o yüzden gerdek gecesine utanmadan arlanmadan yumruklarla giriyoruz,yatağımızı,çarşafımızı tanımadığımız insanlar süslüyo..
Devlet eliyle,belediyenin nikah memuruna verdiği yetkiyle "yatmak" için evlenilmez..birlikte yaşamak,hayatı birlikte paylaşmak için evlenilir...
Evlenmeden önce evlenmeyi düşündüğümüz kişinin nasıl koktuğunu,nasıl göründüğünü,iç güdülerini,tarzını,öncesini sonrasını,nasıl olduğunu,neden hoşlandığını bilmek lazım bence...Bunun içinde belli bir yaşa ve bilince sahip olunması gerekiyor tabi...
Bi arkadaş vardı konu açan,evlendikten sonra adamın cinsel ilişki sırasında şiddetten ve küfürden hoşlandığını ve bu durumdan tiksindiğini,normal hayatında çok farklı biri olduğunu,şoklarda filan olduğunu yazıp,yardım istiyodu....
Fikirlerim radikal gelebilir ama benim fikirlerim..adı üstünde![]()