- 5 Eylül 2015
- 1.150
- 3.479
- 133
- Konu Sahibi yalnizkus_
-
- #61
neyse ki erkek arkadasi degilizBizlere de cevap verme geregi duymadi. Bosa vaktini harcamak istemedi demek.
Buradaki konular sevgilinizle vakit geçirmekten daha mı keyifli geliyor?Merhaba arkadaşlar ben ilişkilerimde hep "sana ulaşmak çok zor" "bana hiç vakit ayırmıyorsun" "uzaksın" gibi tepkiler alıyorum. Sabah 09:00 akşam 17:00 çalışıyorum, gün de bir saat spor, bir saat kitap, yarım saat gazete, 2 saat yürüyüş, yarım saat yemek yapıyorum kalan zamanda tv, film izlemeyeceksem telefona dolayısıyla hayatımdaki insanlara vakit ayırıyorum. Genelde sabahları, öğleden sonraları ve akşamları yarımşar saat bazen daha az olmak üzere erkek arkadaşımla yazışıyorum ama karşımdaki hep ilgisiz olduğumdan, kendisini sevmediğimden yakınıyor. Gereksiz muhabbetler, uzun uzun yazışmalar beni geriyor onun yerine youtube'den eski dizi videolarını, sosyal medyadan gündemi ve gündem yorumlarını, buradaki bdv konularını takip etmekten daha çok hoşlanıyorum. Sizce günde yarım saat yazışmak gerçekten az mı yoksa erkekler mi fazla ilgi bekliyor? İlginin, iletişimin az olduğu bir ilişki yürümez mi, siz hayatınızdakilere ne kadar vakit ayırıyorsunuz?
Ben kedime, bundan daha çok zaman ayırıyorum. O kadar söyleyeyim. Sabah uyanınca bir 20-30 dk sadece onu severim. Gün içinde de 10-15 dakikalık sıkıştırma molaları veririz birlikte.
Sevgilimle uzak mesafedeyiz, gün içinde sıkça mesajlaşırız. İkimiz de telefonda konuşmayı pek sevmiyoruz. Aslında mesajlaşmayı da sevmiyoruz ama iletişim kurmanın bir yolu işte. Telefonum bozuk olduğu için tablet ya da bilgisayardan instagramda yazışıyoruz. Sevgilim öğretmen, derste uzun bir boşluk olduğunda telefona bakarsa mesajlaşırız. Teneffüslerde, nöbetlerde ya da boş derslerde mutlaka yazışırız. Bir arada olduğumuzda da neredeyse her şeyi ya birlikte ya da yan yana oturarak yaparız. Bir tuvalete giderken ayrılıyoruz desem yeridir, birlikte duş da alıyoruz çünkü.
Çok fazla programlı yaşamaya çalışırken hayatı kaçırıyorsunuz gibi duruyor. Daha spontane olmayı deneyebilirsiniz. OKB gibi bir durumunuz var mı?
Ben programlı yaşayan bir insanım. Severim düzeni, yarın ne yapacağım, bir hafta sonra, bir ay sonra ne yapacağım belli olsun isterim. Ama şu kadar saat spor, şu kadar saat kitap diye de sınırlayamam ve bu çok sıkıcı bir hayat olur bence. Bazen planladığım gibi gitmez hayat, anında uyum sağlarım. Sürekli bir arada olduğumuz için ayrı ayrı zaman geçirmeyi de seviyoruz biz biraz. Sevgililik gibi değil sonuçta evlilik. Günde 3 saat spor yapsam ben aynı evin içindeki kocamı görememBen kedime, bundan daha çok zaman ayırıyorum. O kadar söyleyeyim. Sabah uyanınca bir 20-30 dk sadece onu severim. Gün içinde de 10-15 dakikalık sıkıştırma molaları veririz birlikte.
Sevgilimle uzak mesafedeyiz, gün içinde sıkça mesajlaşırız. İkimiz de telefonda konuşmayı pek sevmiyoruz. Aslında mesajlaşmayı da sevmiyoruz ama iletişim kurmanın bir yolu işte. Telefonum bozuk olduğu için tablet ya da bilgisayardan instagramda yazışıyoruz. Sevgilim öğretmen, derste uzun bir boşluk olduğunda telefona bakarsa mesajlaşırız. Teneffüslerde, nöbetlerde ya da boş derslerde mutlaka yazışırız. Bir arada olduğumuzda da neredeyse her şeyi ya birlikte ya da yan yana oturarak yaparız. Bir tuvalete giderken ayrılıyoruz desem yeridir, birlikte duş da alıyoruz çünkü.
Çok fazla programlı yaşamaya çalışırken hayatı kaçırıyorsunuz gibi duruyor. Daha spontane olmayı deneyebilirsiniz. OKB gibi bir durumunuz var mı?
Vaktimi boşa harcamak istemiyorum deyip youtube’dan eski türk dizileri izlemek ve bdv’de takılmak
neyse ki erkek arkadasi degiliz
Havalı görünmek isterken birden oklar aşağıya döndü
Boş beleş insan olmadığı için iş çıkışı sporunu, yürüyüşünü yapıp, yemeğini hazırlayıp yedikten ve kitabını okuduktan sonra yani takriben 4-5 saat içinde dönüş yapacaktır.Erkek arkadasi degiliz ama buraya konu acip cevap vermemek de ilginc.
Bazı günler bizim de günaydınlaşıp akşam bir 5-10 dk günümüzü anlatıp iyi geceler deyip yattığımız oluyor mesela. Gün içinde hiç iletişimimiz olmayabiliyor. Ben hasta ya da halsiz oluyorum tüm günü uyuyarak geçiriyorum bazen. Geçende bir hafta yattım, benim uyanık olduğum saatlerde de sevgilim uyuyordu.Bence de böyle olmali yahu.
Bos aninda aklina ben gelmiyorsam o adami at gitsin.
Tabi ki kendine vakit ayirir, cevresine vakit ayirir. Hastaligi kirginligi olur her an mıçmıç olunmaz ama günde yarım saat yazışmak da ne biliym... sevgili degil de telekızla konusur gibi...
Yurudum spor yaptim yemek yaptim dizi de yok yarim saat konusayim
Bazen yarim saat konusamadigimiz gunler de oluyor bu arada. Öyle gerekiyor. Ama yarim saat ayirdim konusalim bitsin bakis acisi cok yanlis.
Bu devirde gazete okumak ne bilemedim. Emekli tonton amca gibi. Daha vahimi gazetenin sevgiliye vakit ayirmaktan tatli gelmesi...
Kimse bu kadar deger gormedigi yerde kalmak istemez
Tam olarak bu olmuş.
Çok guzel bır hayayınız varmış .Harıkasınız.Zaten bıraz ılgı gostersen topuklarlar.Dene ıstersen .Ama haklılar bencede.Zamanınız sadece dıze yetıyor gıbı .Amanole mytluysanız hayatınıza kımseyı almayınMerhaba arkadaşlar ben ilişkilerimde hep "sana ulaşmak çok zor" "bana hiç vakit ayırmıyorsun" "uzaksın" gibi tepkiler alıyorum. Sabah 09:00 akşam 17:00 çalışıyorum, gün de bir saat spor, bir saat kitap, yarım saat gazete, 2 saat yürüyüş, yarım saat yemek yapıyorum kalan zamanda tv, film izlemeyeceksem telefona dolayısıyla hayatımdaki insanlara vakit ayırıyorum. Genelde sabahları, öğleden sonraları ve akşamları yarımşar saat bazen daha az olmak üzere erkek arkadaşımla yazışıyorum ama karşımdaki hep ilgisiz olduğumdan, kendisini sevmediğimden yakınıyor. Gereksiz muhabbetler, uzun uzun yazışmalar beni geriyor onun yerine youtube'den eski dizi videolarını, sosyal medyadan gündemi ve gündem yorumlarını, buradaki bdv konularını takip etmekten daha çok hoşlanıyorum. Sizce günde yarım saat yazışmak gerçekten az mı yoksa erkekler mi fazla ilgi bekliyor? İlginin, iletişimin az olduğu bir ilişki yürümez mi, siz hayatınızdakilere ne kadar vakit ayırıyorsunuz?
Aslında konu sahibi sevgilisine aşık değil sorun o.
Aşık olsaydı görürdüm ben ne kitap okurdu, ne dizi izlerdi.
Yazsa diye telefon başında beklerdi :))
Bende çalışıyorum evliyim, kocamla yarım saatten daha fazla mesajlaşırız
Nesi güzel mesela bu hayatın?Çok guzel bır hayayınız varmış .Harıkasınız.Zaten bıraz ılgı gostersen topuklarlar.Dene ıstersen .Ama haklılar bencede.Zamanınız sadece dıze yetıyor gıbı .Amanole mytluysanız hayatınıza kımseyı almayın
Aynen aynen katılıyorum ,
Elbette özel zamanları olabilir ama konuşmaya engel değil.
Bana biraz fazla abartılmış bir zaman ayırma programı geldi.
Nesi güzel mesela bu hayatın?
Azıcık spontanelikten kastım bu işte, ne kadar da güzel bir hayat.Ben programlı yaşayan bir insanım. Severim düzeni, yarın ne yapacağım, bir hafta sonra, bir ay sonra ne yapacağım belli olsun isterim. Ama şu kadar saat spor, şu kadar saat kitap diye de sınırlayamam ve bu çok sıkıcı bir hayat olur bence. Bazen planladığım gibi gitmez hayat, anında uyum sağlarım. Sürekli bir arada olduğumuz için ayrı ayrı zaman geçirmeyi de seviyoruz biz biraz. Sevgililik gibi değil sonuçta evlilik. Günde 3 saat spor yapsam ben aynı evin içindeki kocamı göremem
Şimdi evdeyiz de pandemi öncesi eşim iş çıkışı arar hadi hazırlan sahile bira midyeye, dışarda yemeğe ya da eğlenmeye çıkalım derdi mesela. 10 dakika içinde kapıda olurdum. Ben ama benim iş sonrası 1 saat sporum, 2 saat yürüyüşüm var ya da olmaz yarım saat kitap okumam lazım desem ilk 6 ayda boşanırdık biz. Ya da ne bileyim akşam satın alıp sabah tatile gittiğimiz çok olmuştur mesela. Benim havuz çantam, deniz çantam hep hazır durur bir kenarda. Hadi dediğimiz anda evden çıkabilecek durumdayız böyle etkinlikler için. Yaşamak böyle bir şey değil mi biraz? İnsan sadece kitapla sporla nereye kadar yaşar?
Dimi, biz de bazen aynı evin içinde bile bundan daha çok mesajlaşıyoruzAslında konu sahibi sevgilisine aşık değil sorun o.
Aşık olsaydı görürdüm ben ne kitap okurdu, ne dizi izlerdi.
Yazsa diye telefon başında beklerdi :))
Bende çalışıyorum evliyim, kocamla yarım saatten daha fazla mesajlaşırız
Azıcık spontanelikten kastım bu işte, ne kadar da güzel bir hayat.
Plan program elbette ki güzel şey, insanın zamanını kaliteli değerlendirmesini sağlar. Çalışan çalışmayan herkesin yapması da gerek bence. Ancak ders programı gibi şu saatler arası sadece şunu şunu yapacağım şeklinde olması ve sevgiliyi/eşi bu programa oturtması anormal. Esneklik olmalı. Kitabı bir gün okuyamazsın ertesi gün okuduğun kısmı çok sürükleyici gelir 1 saat belki daha fazla okursun. Spor da zaten her gün 1 saat yapılmaz, kaslara dinlenmek için süre verilir, haftada 3-4 gün iyidir. Yürüyüşü bir gün 20 dk yaparsın, bir gün 1.5-2 saati bulur. İşe yürüyerek gidip geliyorsa bu kısmı normal geldi gerçi. Sporda istikrar önemlidir ama robot gibi yapmak insana iyi gelmez. Sanırım konu sahibinin yeme bozukluğuyla birlikte sporla da anormal bir ilişkisi varmış, bir yorumda öyle okudum. OKB yoksa birazcık kendini salması lazım. OKB varsa kendi kontrolünde olmayabilir, psikolojik destek şart.
"Hayat, sen planlar yaparken başına gelenlerdir" diye klişe de bir söz vardır. Fazlasıyla doğru. Benim de lisedeyken vardı böyle bir sevgilim, görüşmek için hastaneden falan randevu alır gibi randevu almam gerekiyordu neredeyse. Çok sinir bozucuydu.
Hep mıç mıç bir arada olmak bazı insanları bunaltabilir, bazılarına da ayrı ayrı vakit geçirebilmek soğukluk gibi gelebilir. Eh tabi sevgililikte bir arada olunan zaman da kısıtlı. Daha kaliteli ve birlikte vakit geçirebilmek istiyor insanlar. Biz aynı şehirdeyken haftanın 4 günü birlikte kalırdık mesela. Daha sık olmasına rağmen yine kısıtlıydı. Ev işlerini aksatırdım mesela, onun olmadığı günlerde topluca yapardım. Acil olmayan her şeyimi erteler onunla vakit geçirirdim, görüşmediğimiz günlerde de yine mesajlaşırdık, arardık birbirimizi.
Bir de şu var, ben aslında çok içine kapanık ve yalnızlığı seven bir insanım. Arkadaşlarımla buluşmaktansa evimde oturup dizi film izlemeyi, kitap okumayı tercih ederim. İnanır mısınız, ilk karantina döneminde marttan hazirana kadar hiç insan yüzü görmemiştim ve çok mutluydum, sadece sevgilimi özlemiştim. Ailemle zaten 6 ayda bir ya da yılda bir görüştüğüm için o da normal gelmişti. Ruh sağlığım için bu kadar da izole olmanın doğru olmadığını düşündüğüm için kendimi zorlarım. Ama sevgilim buna asla dahil olmadı. Yalnızlığıma dahil edebildim, yani onunlayken de kendime vakit ayırıyormuş/ kendi başımaymışım gibi hissettim. 5 yılda da hiç okula/işe gitsin de ben de yalnız kalayım gibi bir düşüncem olmadı. Bunaltmaz asla, aksine varlığı dinlendirici gelir, kendi halinde bir insan. Ayrı odalarda bile ayrı ayrı takıldığımız çok nadir bizim. Bu ara en keyifli aktivitemiz bilgisayarlarımızı alıp aynı büyük masada yan yana oturup farklı oyunlar oynamak. Ayağa kalktıkça sarılıp öperiz birbirimizi, oyunlarla ilgili de konuşur ya da birbirimize bir şeyler gösteririz oyunlarımızdan. Hem korona hem doğu görevi olunca çok gezme tozma fırsatımız olmadı son iki yılda. Öğrenciyken sıkça dışarıda yer, barlarda otururduk. Tüm bunlar geçince ben de sizinki gibi azıcık daha hareketli (biz hep evdeyiz çünkü ) bir hayata geçmek isterim.
Dimi, biz de bazen aynı evin içinde bile bundan daha çok mesajlaşıyoruz. Kitap okurken de genelde aşklı romanlar okurdum, sevgilimle görüşmeye başladığımdan beri bu şekilde kitap okuyamaz oldum mesela.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?