• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşim ve ailem arasında kaldım

  • Konu Sahibi Konu Sahibi R0S3
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Bu koca denilen canlıya aileniz neden bu kadar sabrediyor ben onu merak ettim. Kendisi altın mı mıçıyor da ailenizi beğenmiyor? Bu hikayede anne babanıza üzüldüm en çok, sırf kızları mutlu olsun diye bir odunun kahrını çekiyorlar.
 
Ondan sana eş olmaz, o seninle sırf buraya gelebilmek için evlendi, seven adam eşine ve eşinin ailesine böyle davranmaz" gibi şeyler diyip annem de beni çok üzüyor. Ben eşimi gerçekten çok seviyorum, onun da beni çok sevdiğini biliyorum ama çok yıprandım. 1 haftadır kardeşlerimle konuşmuyorum, hemen yan taraftalar, içim gidiyor...
Bunu evlenmeden önce sorsaydınız biz de söylerdik. Tipik, yurt dışına kapağı atabilmek için yapılmış sevgisiz bir evlilik. Oturum iznini alınca görürsünüz gerçeği. Yaşadığınız ülkede büyümüş yetişmiş, kuralı kanunu bilen, eğitimli medeni erkek yok muydu koşarak Türkiye'ye gelip koca buldunuz? Satın alınan evi aileniz beğendiği için kalmam diyor ama bahçedeki 1+1 evde kalmaya devam ediyor ilginç. Siz çok sevmeye devam edin, annenizin lafını dinlemeyin. Zamanı gelince, günü dolunca, garantisini eline alınca adamın izini bile bulamazsınız. Daha bir tane böyle evlilikte mutlu sona şahit olmadım. Evlilik değil sözleşme çünkü, süresi şartları var.

Diyaloglara bak, kanım senin eline bulaşır, ne ölüme ne ölüsüne, kardeşlerinin yüzüne bakma... Ailece elin magandasını rahat ettirmek için seferber olmuşsunuz. Babanız bu kadar lafı yiyip ev üstüne ev tahsis ediyor, araba veriliyor altına. Hiç mi ailece kuralınız kırmızı çizginiz yok? Ya artık bu çağda yapmayın bunu, memlekete gelip koca aramayın. Adam evini arabasını aldırmış, oturum izni gelince kral gibi yeni hayata başlar. Çalışıyormuş, benim de katkım var evde diyebilir. Kesin yapacağınız ama asla yapmamanız gerekeni de yazayım. Sakın hamile kalmayın çünkü bu adamlar sizi karısı olarak görmüyor. Geçici süre emrinize tahsis edilmiş köle gibi görüyorlar kendilerini, hınç kin dolu oluyorlar ve günü gelince de arkalarına bile bakmıyorlar.

Aile nasıl böyle diye soranlara, 40-50 sene önce gittikleri koşullarda yaşıyorlar. Yani oradan bir aileyle bizim kırsal kesimden bir aileyi yer değiştirin, kimse yerini yadırgamaz.
 
Hikayedeki eksik yanlarida mi anlatsaniz acaba? Eger eksik birsey yok diyorsaniz, esiniz dupeduz hasta ve sizi sevmiyor.
çok da eksik bişey yok bence

kızını (para kazanması amaçları haricinde) burnunu kapıdan çıkarttırmadan büyüten, evli olduğu adamla aman ha düğünden önce seks meks yapar da elaleme rezil oluruz diye ödü kopan, standart parayı bulmuş (çünkü inşaat işinde iyi para var avrupada) ama köyden çıktığı gibi kalmış yurdum gurbetçisi

bu kızcağız azcık bi kafasını kaldırıp etrafa baksaydı, varıp bir "gavur"la evlenseydi evlatlıktan reddedilirdi. ama yağız bir yurdum delikanlısı ithal etmiş, yani kendinden beklenen gurur duyulacak bir iş (afferin), ailesi bu mükemmel evlatlık vazifesini yerine getirdiği için kızdan son derece memnun. tam ideal kız evlat. eşine bağlı, ailesine bağlı, evini çevirir, işine gider, parasını biriktirir.

da işte bu ithal damatlar genel olarak böyle sorunlu sıkıntılı tipler

elbette ki avrupaya kapak atmak kısa sürede mal mülk yapmak için evlendi damat bey

ama bizim kızlar hep kara kaşları kara gözleri için evlenildiğini düşünmeye devam etmek istiyor, böyle enteresan bir kafa. bu evlilik de tabii ki normal ilerleyemez herkes böyle bir tuhaf olunca, şaşılacak bir şey yok aslında.
 
Bu koca denilen canlıya aileniz neden bu kadar sabrediyor ben onu merak ettim. Kendisi altın mı mıçıyor da ailenizi beğenmiyor? Bu hikayede anne babanıza üzüldüm en çok, sırf kızları mutlu olsun diye bir odunun kahrını çekiyorlar.
kızı mutlu olsun diye değil

kızı boşansın da dul mu kalsın diye.
 
Kardeşinin eline sağlık.. aileniz eşini sevmemekte haklıymış.. kocan cok dengesiiz gercekten hala onu yanında tutuyor musun? Sana saygısı yokki ailene karsı saygısı olsun bence kocan mal mülk ve vatandaş peşinde
 
çok da eksik bişey yok bence

kızını (para kazanması amaçları haricinde) burnunu kapıdan çıkarttırmadan büyüten, evli olduğu adamla aman ha düğünden önce seks meks yapar da elaleme rezil oluruz diye ödü kopan, standart parayı bulmuş (çünkü inşaat işinde iyi para var avrupada) ama köyden çıktığı gibi kalmış yurdum gurbetçisi

bu kızcağız azcık bi kafasını kaldırıp etrafa baksaydı, varıp bir "gavur"la evlenseydi evlatlıktan reddedilirdi. ama yağız bir yurdum delikanlısı ithal etmiş, yani kendinden beklenen gurur duyulacak bir iş (afferin), ailesi bu mükemmel evlatlık vazifesini yerine getirdiği için kızdan son derece memnun. tam ideal kız evlat. eşine bağlı, ailesine bağlı, evini çevirir, işine gider, parasını biriktirir.

da işte bu ithal damatlar genel olarak böyle sorunlu sıkıntılı tipler

elbette ki avrupaya kapak atmak kısa sürede mal mülk yapmak için evlendi damat bey

ama bizim kızlar hep kara kaşları kara gözleri için evlenildiğini düşünmeye devam etmek istiyor, böyle enteresan bir kafa. bu evlilik de tabii ki normal ilerleyemez herkes böyle bir tuhaf olunca, şaşılacak bir şey yok aslında.
Damat çulsuzun tekidir bence
En baştan beri ailenin içine sinmediği için öyle davranışlardır diye düşünüyorum.
Belki bir şey olur iş bozulur falan diye umut ettilerse
 
Siz vize görevi görmüşsünüz. Oturum alınca, vatandaşlık alabilir mi bilmiyorum ama uzun süreki kalacağını garanti edip güzelde para biriktirince o sizi sittir edecek zatennn merak etmeyin yakındır kurtuluşunhz
 
çok da eksik bişey yok bence

kızını (para kazanması amaçları haricinde) burnunu kapıdan çıkarttırmadan büyüten, evli olduğu adamla aman ha düğünden önce seks meks yapar da elaleme rezil oluruz diye ödü kopan, standart parayı bulmuş (çünkü inşaat işinde iyi para var avrupada) ama köyden çıktığı gibi kalmış yurdum gurbetçisi

bu kızcağız azcık bi kafasını kaldırıp etrafa baksaydı, varıp bir "gavur"la evlenseydi evlatlıktan reddedilirdi. ama yağız bir yurdum delikanlısı ithal etmiş, yani kendinden beklenen gurur duyulacak bir iş (afferin), ailesi bu mükemmel evlatlık vazifesini yerine getirdiği için kızdan son derece memnun. tam ideal kız evlat. eşine bağlı, ailesine bağlı, evini çevirir, işine gider, parasını biriktirir.

da işte bu ithal damatlar genel olarak böyle sorunlu sıkıntılı tipler

elbette ki avrupaya kapak atmak kısa sürede mal mülk yapmak için evlendi damat bey

ama bizim kızlar hep kara kaşları kara gözleri için evlenildiğini düşünmeye devam etmek istiyor, böyle enteresan bir kafa. bu evlilik de tabii ki normal ilerleyemez herkes böyle bir tuhaf olunca, şaşılacak bir şey yok aslında.
Ben bunları yazınca nick altıma mesajlar döşüyorlar. Irkçı, milletini aşağılayan, kendini üstün gören, terbiyesiz... Ben görmüyorum sanıyorlar, kendi aralarında yazışıyorlar. Gerçeği yazmak da kabahat.

Türkiye'ye giysi kıyafet almaya gelir gibi koca seçmeye geliyorlar. Bir değil iki değil kaç tane biliyorum böyle evlilik. Kendi kültürümüz dinimiz aile değerlerimiz diyorlar. Götürdükleri gelinlere de köle hizmetçi muamelesi yapıyor, pasaportunu saklıyorlar, dışarı adım attırmıyorlar. Bu damat dişli çıkmış, ezilmiyor eziyor. Aile de aman kızımız boşanmasın adı çıkmasın diye ezikleniyorlar barzoya.
 
Adama bak ailenin yaptırdığı evde yaşıyor, hemde baban evi yaptırdı diye oturmuyor baska ev yaptırıyor hemde baban yapıyor yine birde üstüne emir verip 1 hafta içinde ev bitsin istiyor acaba nerenin prensesi eşiniz
 
Damat çulsuzun tekidir bence
En baştan beri ailenin içine sinmediği için öyle davranışlardır diye düşünüyorum.
Belki bir şey olur iş bozulur falan diye umut ettilerse
çulsunuzun teki olmasına genel olarak çok takılmıyorlar -bu aile ultra hassassa bilemem de genel gördüğüm o.

çünkü çalıştıktan sonra ailenin sunduğu iş, ev, borçsuz evlenme vs. gibi koşullar, orada yetişmiş dil bilen eş. vs ile kısa sürede toparlıyor gidenler zaten durumu. en çulsuzu 3-5 seneye kral. sanki kızın babasının nesi vardı oraya gelirken?

ayrıca en çulsuz olsa ne olacak çocuk yapsa devlet bakar. sanki Türkiye gibi erkek ev geçindirecek gibi bir dert mi var? genelde paranın (en azından başta, ilk evlenirken) olmaması çok büyük sorun değil. zaten parası olsa adam niye ithal damat olsun?

ha sonradan para mevzusu çıksa, yani adam oraya gidip bahis, kumar bişeyler vs. takılsa para tutmasa o sorun olurdu ya da ha bire tr'ye aileme göndercem dese. ama öyle şeyler yok ki ev mev alınmış.

ama işte buna mukabil damatlardan hep bi aileye minnet bekleniyor bizim Türk erkeğine da o ters geliyor ve illa ki bu kavga bir yerde çıkıyor.

mesela arabayı nereye park edeyim diye adam eşini arıyor. ne alaka?
hanginizin eşi arabasını nereye park edeceğini size soruyor?
bu kızlar görmüyor işte böyle şeyleri. adamlar koala gibi eşe aileye 4 kolla bağlı kalıyor ilk seneler. bu da errrkekkliklerine dokunuyor eziyet ediyorlar böyle saçma saçma konular çıkıyor.

aile senelerdir orada kardeşleri konuşurken yarı Türkçe yarı Almanca (Fransızca, neyse) konuşmuyorsa ben birşey bilmiyorum damat bey ise üniversite dahil tr'de okumuş konuştukları dil bile aynı değil bu insanların yani

ama kızımız istiyor ki ailesine kaynaşsın, kardeşleriyle muhabbet etsin. o iş genelde olmuyor işte, (genelde doku uyuşmazlığı oluyor) anca kendi gibi sonradan gitmiş kişilerle anlaşıyor ithal damatlar, genel olarak. ama bu kızlar o kadar dar bi çevrede ki yani ne kadar anlatsan anlamıyorlar bu aradaki farkı göremiyorlar.

En baştan beri ailenin içine sinmediği için öyle davranmamışlardır -bence- düpedüz yobaz oldukları için, düğünden önce gerdeğe girerler diye korktukları için....
bu aileler genelde bozulsun nikah vs. istemezler, kızları yaşı geçmeden, nişan atmadan münasip birini de bulmuş evlensin isterler.
 
biz nişanlandıktan sonra hemen nikahımız kıyılmıştı eşim yanıma yurtdışına gelebilmesi için. Eşim yurtdışına yanımıza geldikten sonra henüz düğün olmadığı için ailem çok kısıtlamalar koyuyordu. Mesela ilk geldiği gün eşim ben işten geldikten sonra kapıda karşıladığı için annem surat astı ve kızdı. Neden kızdığını sorduğumda da düğün olmadan evli sayılmazsınız yaptığınız çok ayıp gibi şeyler dedi. Bunun gibi bir sürü şey var. Dışarı çıkmamıza izin yoktu, birlikte kısıtlı zaman geçiriyorduk. Yan yana oturmamıza bile izin yoktu. Hatta eşim bayramda çalıştığı için ailem kızıp eşimi evden kovdu ve babamda düğün iptal diyip boşanacaksın gibi şeyler demişti bu yüzden eşim ailemi sevmiyor…
Bayramda çalışıyor diye evden mi kovdular, ne alaka? Bundan dolayı düğün iptal mi dediler? Pek aklım almadı; eşinin yine böyle çiğ ve itici hareketleri, çirkin konuşmaları olmuş olabilir mi?
Ailenin tavır ve hareketlerinden rahatsızsa bile sınır koymanın, mesafeli olmanın bir adabı olur. Eşinin tepkileri tavırları tamamen falso; karakterinin gereğini sergilemiş her türlü ve bunları yaparken de senin hatrını, kaldığın zor durumu veya üzülmeni zerre önemsememiş, önemsemiyor. Kaliteli bir insan olsa hem her imkanlarından faydalanıp hem de her fırsatta bir bahaneyle saldırmaya yer aramaz, anne baban kardeşlerin hakkında kötü, çirkin kelimeler kullanmaz, kullanamaz.
Ailenle uğraşmaya, aileni kendince ezmeye bahane arıyormuş, bulmuş, şimdi de otu çöpü bahane ederek ailene olan düşmanlığına kılıf buluyor, sen de ona hak vermeye çalışıyorsun.
 
Eğer sizin ailenizin maddi veya sosyal durumu eşinizin ailesine göre daha iyiyse, bu durum eşinizde bir eziklik veya yetersizlik hissi uyandırabilir. Hele ki eşiniz sizin yaşadığınız ülkeye gelmiş, dili de bilmiyorsa, kendini hem size hem ailenize karşı bağımlı ve çaresiz hissedebilir. Bu da zamanla öfkeye ya da saldırganlığa dönüşebilir. Ama ne olursa olsun ben bir erkeğin, eşinin ailesi hakkında olumsuz konuşmasını çok çirkin buluyorum.Biz kadın olarak bazen duygusal davranıp bunu yapabiliriz belki ama bir erkeğe bu hiç yakışmıyor.
Kimi seçmelisiniz konusuna gelince ,eşinizle bu durumun sizi çok üzdüğünü sakince konuşup ,bu arada kalmışlıkla devam edemeyeceğinizi söylemelisiniz.Kendisi görüşmek zorunda değil ama size engel olamaz.
Diğer mesajlarınızı okuyunca şunu da ekleme gereği duydum.Aileniz de sizin sınırlarınıza çok müdahil sanırım,babanız eften püften bi sebeple boşanacaksınız falan diye kendisine düşmeyen konularda fikir beyan ettiğine göre.Bu her konuda böyle ise,eşinizin de arkasında durmalısınız.
 
Merhabalar,
Kendi içimde yaşadığım ve düşünmekten çok sıkıntılara girdiğim en büyük derdim ailem ve eşim arasında sıkışıp kalmam. Ben ailemle yurtdışında yaşıyordum, eşimle Türkiye’de evlendik ve yurtdışına yanıma taşındı. İkimiz de tanıştığımızda yeni üniversiteden mezun olmuştuk. Ailemin durumu iyi diyebilirim ve büyük bahçeli evimiz var. Babam bize yardımcı olabilmek için bahçeye 1+1 küçük bir ev yaptı ve bize para biriktirip ev alana kadar orada kalmamıza izin verdi, kira vermeden. Eşim en baştan beri aileme yaklaşımı hep soğuk oldu, bu yüzden ailemle eşim arasında her zaman bir soğukluk oldu. Benim ailemdeki herkes birbirine çok bağlıdır; yani herkes birbirine yardımcı olur, vakit geçirir, beraber sohbet eder, muhabbet eder, yemek yer. Bu tür şeyler çok sevilir, ama eşim hiç sevmez.

Biz eşimle 2021 yılında evlendik ve 2 tane düğünümüz oldu. Düğünün biri eşimin ailesi yaptı, diğeri de benim kendi ailem yaptı. Her iki düğünde de ben ağladım, eşimle kavga ettik, hatta balayında da sürekli kavga ettik. Eşimle sürekli onun aileme olan nefreti yüzünden kavga ettik. İkimiz de çalışıyoruz ve evlendikten 1 yıl sonra bir ev aldık beraber. Bu aldığımız evi ben ve ailem çok beğendik diye eşim orada kalmak istemedi, çok büyük sorunlar çıkardı ve bana hep "Senin ve ailenin istediği evde ben kalmam" dedi. O yüzden 3 yıl daha ailemin yanında kalmaya devam ettik.

Eşim bana sürekli ailem hakkında kötü şeyler der ama ben aldırmam, alıştım. Bazen kızar, sustururum, bazen o söyler söyler ben seslenmem, o da anlar kızdığımı ve susar. Geçen hafta, ben ve 2 erkek kardeşim işten eve geldiğimizde evde otururken eşim de işten geç geldi ve beni aradı, "Arabayı nereye park edeyim?" diye. Ben de bir şeyler söyledim, sonra bana "Kim dedi sana onu?" diyip güldü. Ben de "Babam söylemişti" dedim. O da, "Baban dediyse yalandır o" dedi. Eşim ve erkek kardeşim bunu duyunca çok sinirlendi ve eşime, "Hadi lan oradan" diyip durdu. Eşim de, "Benimle düzgün konuş" diyip eve girdi ve ortam çok gerildi. Eşim ve kardeşim kavga etti. Birbirlerinin boğazına yapışıp sonra yumruk attılar. Kardeşim daha güçlü olduğu için eşim çok zayıf, eşimin yüzüne yumruk vurunca dudağını yardı ve baya kötü oldu, hastaneye gittik, dikiş atıldı.

Eşim çok sinirliydi ve beni annem aramıştı hastanedeyken. Eşim telefonu alıp annemle konuşurken anneme, "Senin oğlun benim hayatımdan çıktı, ne ölüme ne ölüsüne" gibi şeyler dedi. Hatta "Tazminat davası açacağım" gibi şeyler diyip sonra şaka yaptı ve annemle babam çok sinirlendi. Babam da zaten çok kırılmış, "Ben ne zaman yalan söylemişim?" diye.

Bu arada babam bize çok yardım etti, biz babam sayesinde 2 ev aldık ve babam inşaat ustası olduğundan 2. evimizi de bizim istediğimiz şekilde yapıyor. Ev bitti sayılır ve planlanan gibi olmuş olsaydı Ekim veya Kasım gibi biz kendi evimize taşınmış olacaktık ama şimdi eşim bana baskı yapıyor, "2 hafta içinde hallolsun, ev taşınacağız" diye. Şu an benim annem ve babam Türkiye’de ve Eylül’e kadar gelmeyecekler. Sadece ben, eşim ve kardeşlerim kalıyoruz. Kardeşlerimden biri de zaten engelli. Eşim beni tehdit ediyor, "O eve girersen, kardeşlerinle muhatap olursan ben giderim, benim kanım senin de eline bulaşmış olur" diyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşimin baskısı, ailemden sürekli beni uzaklaştırmaya çalışması beni çok yıprattı.

Ailem de eşimi çok sevmez. Annem, sürekli eşimle sorun yaşasak hep, "Ondan sana eş olmaz, o seninle sırf buraya gelebilmek için evlendi, seven adam eşine ve eşinin ailesine böyle davranmaz" gibi şeyler diyip annem de beni çok üzüyor. Ben eşimi gerçekten çok seviyorum, onun da beni çok sevdiğini biliyorum ama çok yıprandım. 1 haftadır kardeşlerimle konuşmuyorum, hemen yan taraftalar, içim gidiyor...
Babanın beyengidi evde oturmuyor ama verdiği evde oturuyor.K.bakma eşine adam değil annene sayıyor sonra şaka yaptım diyor ne güzel işin var ailen destek bu adamı niye çekiyorsun anlamış değilim bide seviyorum diyorsun ama galiba o semi sevmiyor
 
Merhabalar,
Kendi içimde yaşadığım ve düşünmekten çok sıkıntılara girdiğim en büyük derdim ailem ve eşim arasında sıkışıp kalmam. Ben ailemle yurtdışında yaşıyordum, eşimle Türkiye’de evlendik ve yurtdışına yanıma taşındı. İkimiz de tanıştığımızda yeni üniversiteden mezun olmuştuk. Ailemin durumu iyi diyebilirim ve büyük bahçeli evimiz var. Babam bize yardımcı olabilmek için bahçeye 1+1 küçük bir ev yaptı ve bize para biriktirip ev alana kadar orada kalmamıza izin verdi, kira vermeden. Eşim en baştan beri aileme yaklaşımı hep soğuk oldu, bu yüzden ailemle eşim arasında her zaman bir soğukluk oldu. Benim ailemdeki herkes birbirine çok bağlıdır; yani herkes birbirine yardımcı olur, vakit geçirir, beraber sohbet eder, muhabbet eder, yemek yer. Bu tür şeyler çok sevilir, ama eşim hiç sevmez.

Biz eşimle 2021 yılında evlendik ve 2 tane düğünümüz oldu. Düğünün biri eşimin ailesi yaptı, diğeri de benim kendi ailem yaptı. Her iki düğünde de ben ağladım, eşimle kavga ettik, hatta balayında da sürekli kavga ettik. Eşimle sürekli onun aileme olan nefreti yüzünden kavga ettik. İkimiz de çalışıyoruz ve evlendikten 1 yıl sonra bir ev aldık beraber. Bu aldığımız evi ben ve ailem çok beğendik diye eşim orada kalmak istemedi, çok büyük sorunlar çıkardı ve bana hep "Senin ve ailenin istediği evde ben kalmam" dedi. O yüzden 3 yıl daha ailemin yanında kalmaya devam ettik.

Eşim bana sürekli ailem hakkında kötü şeyler der ama ben aldırmam, alıştım. Bazen kızar, sustururum, bazen o söyler söyler ben seslenmem, o da anlar kızdığımı ve susar. Geçen hafta, ben ve 2 erkek kardeşim işten eve geldiğimizde evde otururken eşim de işten geç geldi ve beni aradı, "Arabayı nereye park edeyim?" diye. Ben de bir şeyler söyledim, sonra bana "Kim dedi sana onu?" diyip güldü. Ben de "Babam söylemişti" dedim. O da, "Baban dediyse yalandır o" dedi. Eşim ve erkek kardeşim bunu duyunca çok sinirlendi ve eşime, "Hadi lan oradan" diyip durdu. Eşim de, "Benimle düzgün konuş" diyip eve girdi ve ortam çok gerildi. Eşim ve kardeşim kavga etti. Birbirlerinin boğazına yapışıp sonra yumruk attılar. Kardeşim daha güçlü olduğu için eşim çok zayıf, eşimin yüzüne yumruk vurunca dudağını yardı ve baya kötü oldu, hastaneye gittik, dikiş atıldı.

Eşim çok sinirliydi ve beni annem aramıştı hastanedeyken. Eşim telefonu alıp annemle konuşurken anneme, "Senin oğlun benim hayatımdan çıktı, ne ölüme ne ölüsüne" gibi şeyler dedi. Hatta "Tazminat davası açacağım" gibi şeyler diyip sonra şaka yaptı ve annemle babam çok sinirlendi. Babam da zaten çok kırılmış, "Ben ne zaman yalan söylemişim?" diye.

Bu arada babam bize çok yardım etti, biz babam sayesinde 2 ev aldık ve babam inşaat ustası olduğundan 2. evimizi de bizim istediğimiz şekilde yapıyor. Ev bitti sayılır ve planlanan gibi olmuş olsaydı Ekim veya Kasım gibi biz kendi evimize taşınmış olacaktık ama şimdi eşim bana baskı yapıyor, "2 hafta içinde hallolsun, ev taşınacağız" diye. Şu an benim annem ve babam Türkiye’de ve Eylül’e kadar gelmeyecekler. Sadece ben, eşim ve kardeşlerim kalıyoruz. Kardeşlerimden biri de zaten engelli. Eşim beni tehdit ediyor, "O eve girersen, kardeşlerinle muhatap olursan ben giderim, benim kanım senin de eline bulaşmış olur" diyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşimin baskısı, ailemden sürekli beni uzaklaştırmaya çalışması beni çok yıprattı.

Ailem de eşimi çok sevmez. Annem, sürekli eşimle sorun yaşasak hep, "Ondan sana eş olmaz, o seninle sırf buraya gelebilmek için evlendi, seven adam eşine ve eşinin ailesine böyle davranmaz" gibi şeyler diyip annem de beni çok üzüyor. Ben eşimi gerçekten çok seviyorum, onun da beni çok sevdiğini biliyorum ama çok yıprandım. 1 haftadır kardeşlerimle konuşmuyorum, hemen yan taraftalar, içim gidiyor...
Tamam bizler yaptik bu hatayi ,gittik getirtik Türkiyeden.
Artik şartlar ayni değil ki .
Neden türkiyeden ithal damat getirdin?
Hiç duymadim bunlarin bir yerleri kalkiyor ego yapiyorlar ,kendilerini bir bok zanediyor.
Acilen tekmeyi bas gitsin
 
Merhabalar,
Kendi içimde yaşadığım ve düşünmekten çok sıkıntılara girdiğim en büyük derdim ailem ve eşim arasında sıkışıp kalmam. Ben ailemle yurtdışında yaşıyordum, eşimle Türkiye’de evlendik ve yurtdışına yanıma taşındı. İkimiz de tanıştığımızda yeni üniversiteden mezun olmuştuk. Ailemin durumu iyi diyebilirim ve büyük bahçeli evimiz var. Babam bize yardımcı olabilmek için bahçeye 1+1 küçük bir ev yaptı ve bize para biriktirip ev alana kadar orada kalmamıza izin verdi, kira vermeden. Eşim en baştan beri aileme yaklaşımı hep soğuk oldu, bu yüzden ailemle eşim arasında her zaman bir soğukluk oldu. Benim ailemdeki herkes birbirine çok bağlıdır; yani herkes birbirine yardımcı olur, vakit geçirir, beraber sohbet eder, muhabbet eder, yemek yer. Bu tür şeyler çok sevilir, ama eşim hiç sevmez.

Biz eşimle 2021 yılında evlendik ve 2 tane düğünümüz oldu. Düğünün biri eşimin ailesi yaptı, diğeri de benim kendi ailem yaptı. Her iki düğünde de ben ağladım, eşimle kavga ettik, hatta balayında da sürekli kavga ettik. Eşimle sürekli onun aileme olan nefreti yüzünden kavga ettik. İkimiz de çalışıyoruz ve evlendikten 1 yıl sonra bir ev aldık beraber. Bu aldığımız evi ben ve ailem çok beğendik diye eşim orada kalmak istemedi, çok büyük sorunlar çıkardı ve bana hep "Senin ve ailenin istediği evde ben kalmam" dedi. O yüzden 3 yıl daha ailemin yanında kalmaya devam ettik.

Eşim bana sürekli ailem hakkında kötü şeyler der ama ben aldırmam, alıştım. Bazen kızar, sustururum, bazen o söyler söyler ben seslenmem, o da anlar kızdığımı ve susar. Geçen hafta, ben ve 2 erkek kardeşim işten eve geldiğimizde evde otururken eşim de işten geç geldi ve beni aradı, "Arabayı nereye park edeyim?" diye. Ben de bir şeyler söyledim, sonra bana "Kim dedi sana onu?" diyip güldü. Ben de "Babam söylemişti" dedim. O da, "Baban dediyse yalandır o" dedi. Eşim ve erkek kardeşim bunu duyunca çok sinirlendi ve eşime, "Hadi lan oradan" diyip durdu. Eşim de, "Benimle düzgün konuş" diyip eve girdi ve ortam çok gerildi. Eşim ve kardeşim kavga etti. Birbirlerinin boğazına yapışıp sonra yumruk attılar. Kardeşim daha güçlü olduğu için eşim çok zayıf, eşimin yüzüne yumruk vurunca dudağını yardı ve baya kötü oldu, hastaneye gittik, dikiş atıldı.

Eşim çok sinirliydi ve beni annem aramıştı hastanedeyken. Eşim telefonu alıp annemle konuşurken anneme, "Senin oğlun benim hayatımdan çıktı, ne ölüme ne ölüsüne" gibi şeyler dedi. Hatta "Tazminat davası açacağım" gibi şeyler diyip sonra şaka yaptı ve annemle babam çok sinirlendi. Babam da zaten çok kırılmış, "Ben ne zaman yalan söylemişim?" diye.

Bu arada babam bize çok yardım etti, biz babam sayesinde 2 ev aldık ve babam inşaat ustası olduğundan 2. evimizi de bizim istediğimiz şekilde yapıyor. Ev bitti sayılır ve planlanan gibi olmuş olsaydı Ekim veya Kasım gibi biz kendi evimize taşınmış olacaktık ama şimdi eşim bana baskı yapıyor, "2 hafta içinde hallolsun, ev taşınacağız" diye. Şu an benim annem ve babam Türkiye’de ve Eylül’e kadar gelmeyecekler. Sadece ben, eşim ve kardeşlerim kalıyoruz. Kardeşlerimden biri de zaten engelli. Eşim beni tehdit ediyor, "O eve girersen, kardeşlerinle muhatap olursan ben giderim, benim kanım senin de eline bulaşmış olur" diyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşimin baskısı, ailemden sürekli beni uzaklaştırmaya çalışması beni çok yıprattı.

Ailem de eşimi çok sevmez. Annem, sürekli eşimle sorun yaşasak hep, "Ondan sana eş olmaz, o seninle sırf buraya gelebilmek için evlendi, seven adam eşine ve eşinin ailesine böyle davranmaz" gibi şeyler diyip annem de beni çok üzüyor. Ben eşimi gerçekten çok seviyorum, onun da beni çok sevdiğini biliyorum ama çok yıprandım. 1 haftadır kardeşlerimle konuşmuyorum, hemen yan taraftalar, içim gidiyor...
Eşinden bi cacık olmaz. Vur kıçına tekmeyi dönsün. Çekilir dert değil.
 
İğrenç bir eşiniz var. Evet anneniz haklı sizi yurtdışı bileti olarak kullanmış. Embesil herifi ev bark sahibi yapmışsınız birde babanıza yalancı diyor. Nasıl katlanıyor nasıl sevebiliyorsunuz anlamıyorum.
 
Merhabalar,
Kendi içimde yaşadığım ve düşünmekten çok sıkıntılara girdiğim en büyük derdim ailem ve eşim arasında sıkışıp kalmam. Ben ailemle yurtdışında yaşıyordum, eşimle Türkiye’de evlendik ve yurtdışına yanıma taşındı. İkimiz de tanıştığımızda yeni üniversiteden mezun olmuştuk. Ailemin durumu iyi diyebilirim ve büyük bahçeli evimiz var. Babam bize yardımcı olabilmek için bahçeye 1+1 küçük bir ev yaptı ve bize para biriktirip ev alana kadar orada kalmamıza izin verdi, kira vermeden. Eşim en baştan beri aileme yaklaşımı hep soğuk oldu, bu yüzden ailemle eşim arasında her zaman bir soğukluk oldu. Benim ailemdeki herkes birbirine çok bağlıdır; yani herkes birbirine yardımcı olur, vakit geçirir, beraber sohbet eder, muhabbet eder, yemek yer. Bu tür şeyler çok sevilir, ama eşim hiç sevmez.

Biz eşimle 2021 yılında evlendik ve 2 tane düğünümüz oldu. Düğünün biri eşimin ailesi yaptı, diğeri de benim kendi ailem yaptı. Her iki düğünde de ben ağladım, eşimle kavga ettik, hatta balayında da sürekli kavga ettik. Eşimle sürekli onun aileme olan nefreti yüzünden kavga ettik. İkimiz de çalışıyoruz ve evlendikten 1 yıl sonra bir ev aldık beraber. Bu aldığımız evi ben ve ailem çok beğendik diye eşim orada kalmak istemedi, çok büyük sorunlar çıkardı ve bana hep "Senin ve ailenin istediği evde ben kalmam" dedi. O yüzden 3 yıl daha ailemin yanında kalmaya devam ettik.

Eşim bana sürekli ailem hakkında kötü şeyler der ama ben aldırmam, alıştım. Bazen kızar, sustururum, bazen o söyler söyler ben seslenmem, o da anlar kızdığımı ve susar. Geçen hafta, ben ve 2 erkek kardeşim işten eve geldiğimizde evde otururken eşim de işten geç geldi ve beni aradı, "Arabayı nereye park edeyim?" diye. Ben de bir şeyler söyledim, sonra bana "Kim dedi sana onu?" diyip güldü. Ben de "Babam söylemişti" dedim. O da, "Baban dediyse yalandır o" dedi. Eşim ve erkek kardeşim bunu duyunca çok sinirlendi ve eşime, "Hadi lan oradan" diyip durdu. Eşim de, "Benimle düzgün konuş" diyip eve girdi ve ortam çok gerildi. Eşim ve kardeşim kavga etti. Birbirlerinin boğazına yapışıp sonra yumruk attılar. Kardeşim daha güçlü olduğu için eşim çok zayıf, eşimin yüzüne yumruk vurunca dudağını yardı ve baya kötü oldu, hastaneye gittik, dikiş atıldı.

Eşim çok sinirliydi ve beni annem aramıştı hastanedeyken. Eşim telefonu alıp annemle konuşurken anneme, "Senin oğlun benim hayatımdan çıktı, ne ölüme ne ölüsüne" gibi şeyler dedi. Hatta "Tazminat davası açacağım" gibi şeyler diyip sonra şaka yaptı ve annemle babam çok sinirlendi. Babam da zaten çok kırılmış, "Ben ne zaman yalan söylemişim?" diye.

Bu arada babam bize çok yardım etti, biz babam sayesinde 2 ev aldık ve babam inşaat ustası olduğundan 2. evimizi de bizim istediğimiz şekilde yapıyor. Ev bitti sayılır ve planlanan gibi olmuş olsaydı Ekim veya Kasım gibi biz kendi evimize taşınmış olacaktık ama şimdi eşim bana baskı yapıyor, "2 hafta içinde hallolsun, ev taşınacağız" diye. Şu an benim annem ve babam Türkiye’de ve Eylül’e kadar gelmeyecekler. Sadece ben, eşim ve kardeşlerim kalıyoruz. Kardeşlerimden biri de zaten engelli. Eşim beni tehdit ediyor, "O eve girersen, kardeşlerinle muhatap olursan ben giderim, benim kanım senin de eline bulaşmış olur" diyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşimin baskısı, ailemden sürekli beni uzaklaştırmaya çalışması beni çok yıprattı.

Ailem de eşimi çok sevmez. Annem, sürekli eşimle sorun yaşasak hep, "Ondan sana eş olmaz, o seninle sırf buraya gelebilmek için evlendi, seven adam eşine ve eşinin ailesine böyle davranmaz" gibi şeyler diyip annem de beni çok üzüyor. Ben eşimi gerçekten çok seviyorum, onun da beni çok sevdiğini biliyorum ama çok yıprandım. 1 haftadır kardeşlerimle konuşmuyorum, hemen yan taraftalar, içim gidiyor...
Eşin zate gitsin bence. Amacı yurt dışına kapak atmaktan başka birşey olamaz.
Başta derdim oda ailesinden uzak vs.
Ama bu değil çok belli yani. Yol ver gitsin. Bak yarın öbür gün çocuğunda olursa ciddi sorun yaşarsın. Çocuğu alıp türkiyeye bile dönebilir. Hiç istemediğin şeylere mecbur kalırsın.
 
Back
X