Normalde ailesiyle sınır çizmeyen denge kuramayan adamların evlenmemesi çoğalmaması taraftarıyım. Eşiniz istisna çünkü minnet duygusuyla büyümüş. Kim olursa olsun, kendini bildiği andan itibaren ablam mecbur değil ama bana bakıyor annelik yapıyor der. Sizi dinlemez çünkü tarafsız objektif değilsiniz olamazsınız da. Ben de psikolog diyenlere katılıyorum. Kurban pozisyonundan çıkması lazım. Hepimiz hayatımızın bazı dönemlerinde birilerine minnettar olmuşuzdur ama bunu hayatımızı yönlendirmesine izin veremeyiz. Eşiniz bence tam bu noktada kalmış, nasıl hayır diyeceğini mesafeli olması gerektiğini hissettiremiyor. İskambil kağıtlarından kule gibi, bir kart çekersem hepsi yıkılır sanıyor. Ablası evlenmemiş, bu da hissettiği diğer bir suçluluk.İşte eşim muhatap olmuyor kahretsin ki anlamıyor anlamamazlıktan geliyor ya da yüzeysel tepkiler veriyor. Canım o kadar sıkkın ki aslında tüm sinirim ona
Siz görüşmeyin, abla kardeşte kendisi bilir ne yapacaklarını.herkese merhaba kızlar, aranıza yeni geldim umarım hoş geldim... günlerdir 'ben neler yaşıyorum böyle' diye düşünmekten kendimi alamıyorum. öncelikle eşim annesini küçükken kaybetmiş ve kendisinden 18 yaş kadar büyük bir ablası var o annelik etmiş diyebiliriz. evet aralarında baya bir yaş farkı var. ablası kendini eşimin annesi olarak görür. oğlum diye tanıtır herkese. anlayacağınız eşime aşırı düşkündür. bekardır. biz ise 2 yıldır evliyiz. ablası beni ilk tanıdığı günden beri bir türlü sindiremedi içine. çok değerli kardeşine pardon ona göre oğluna layık göremedi. eğitimli işinde gücünde ailesi kendi halinde bir insanımdır. benimle adeta bir rekabet halinde. eşimin bana evlenme teklifi için aldığı yüzüğü eleştirir bu ne böyle der para etmez bu der, eşim bir toplulukta bana herhangi bir şey söylese en basitinden ne zaman kalkalım, iyi misin vesaire yani her zaman lafın içine dalar hıı? diye sorar. bir gün bir ev oturması sırasında herkes kendi arasında bir şey konuşur elbet. diyet yapıyoruz eşimle önümüze tatlı geldi az yiyelim ya da bölüşelim onu konuşuyoruz bizi dinliyormuş resmen döndü ve o gürültünün içinde 'hııı ne noldu' diyo. Dayanamadım ve aramızda konuşuyoruz dedim. sustu. sonra eşim karşı koltuktaydı kalktı yanıma geldi oturdu. ablası diyor ki 'neden buraya oturdun' eşim de karımın yanına gelmek istedim dedi. karını uzaktan da görürdün dedi.. ben çıldırdım orda. bakın dedim size bir şey söylemek istiyorum. aramızdaki konuşmaları dinlemeniz, nereye oturacağımızı belirlemeniz gibi şeylerden hoşlanmıyorum. bunda ne var diyor sen ne kaprislisin diyor fazla naz aşık usandırır diyor. ben bunlar sürekli tekrarlandığı için artık belirtmek istedim dedim yok anlamıyor. en son bomba ise; dün eşimin bir akrabası bir operasyon geçirdi hastanedeyiz. sekreter işlemleri, yatış işlemleri falan eşim ilgilendi. gün bitiminde ablası demesin mi eşime benim yanımda 'sekreter kızların sana dibi düştü' diye. ve bunu ilkkkk günden beri yapıyor. manken gibisin kızlar sana bakıyor falan filan. bana da gelenler geldi. burda ben varım ve eşiyim dedim. benim babam böyle bir laf etse kızım sana dipleri düştü erkeklerin dese ne olur dedim. laflarınıza artık dikkat edin dedim. sürekli yüzünüze güldükçe suistimal ediyosunuz dedim. çıktık gittik. ben bu kadınla bir daha bir araya gelmeme kararı verdim eşim şimdilik arkamda. siz bu kadının hareketleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tam nefretlik yaherkese merhaba kızlar, aranıza yeni geldim umarım hoş geldim... günlerdir 'ben neler yaşıyorum böyle' diye düşünmekten kendimi alamıyorum. öncelikle eşim annesini küçükken kaybetmiş ve kendisinden 18 yaş kadar büyük bir ablası var o annelik etmiş diyebiliriz. evet aralarında baya bir yaş farkı var. ablası kendini eşimin annesi olarak görür. oğlum diye tanıtır herkese. anlayacağınız eşime aşırı düşkündür. bekardır. biz ise 2 yıldır evliyiz. ablası beni ilk tanıdığı günden beri bir türlü sindiremedi içine. çok değerli kardeşine pardon ona göre oğluna layık göremedi. eğitimli işinde gücünde ailesi kendi halinde bir insanımdır. benimle adeta bir rekabet halinde. eşimin bana evlenme teklifi için aldığı yüzüğü eleştirir bu ne böyle der para etmez bu der, eşim bir toplulukta bana herhangi bir şey söylese en basitinden ne zaman kalkalım, iyi misin vesaire yani her zaman lafın içine dalar hıı? diye sorar. bir gün bir ev oturması sırasında herkes kendi arasında bir şey konuşur elbet. diyet yapıyoruz eşimle önümüze tatlı geldi az yiyelim ya da bölüşelim onu konuşuyoruz bizi dinliyormuş resmen döndü ve o gürültünün içinde 'hııı ne noldu' diyo. Dayanamadım ve aramızda konuşuyoruz dedim. sustu. sonra eşim karşı koltuktaydı kalktı yanıma geldi oturdu. ablası diyor ki 'neden buraya oturdun' eşim de karımın yanına gelmek istedim dedi. karını uzaktan da görürdün dedi.. ben çıldırdım orda. bakın dedim size bir şey söylemek istiyorum. aramızdaki konuşmaları dinlemeniz, nereye oturacağımızı belirlemeniz gibi şeylerden hoşlanmıyorum. bunda ne var diyor sen ne kaprislisin diyor fazla naz aşık usandırır diyor. ben bunlar sürekli tekrarlandığı için artık belirtmek istedim dedim yok anlamıyor. en son bomba ise; dün eşimin bir akrabası bir operasyon geçirdi hastanedeyiz. sekreter işlemleri, yatış işlemleri falan eşim ilgilendi. gün bitiminde ablası demesin mi eşime benim yanımda 'sekreter kızların sana dibi düştü' diye. ve bunu ilkkkk günden beri yapıyor. manken gibisin kızlar sana bakıyor falan filan. bana da gelenler geldi. burda ben varım ve eşiyim dedim. benim babam böyle bir laf etse kızım sana dipleri düştü erkeklerin dese ne olur dedim. laflarınıza artık dikkat edin dedim. sürekli yüzünüze güldükçe suistimal ediyosunuz dedim. çıktık gittik. ben bu kadınla bir daha bir araya gelmeme kararı verdim eşim şimdilik arkamda. siz bu kadının hareketleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Zor muş kadın gerçekten.Siz de güzel cevaplar vermişsiniz.Buna görüşmeye ara vermekle güzel bir karar vermişsiniz.Sorarsa da açık açık söyleyin.Sizin ne yapmak istediğinizi anlayamıyorum.Bu güne kadar yaptığınız her şeye göz yumdum ama bundan sonra göz yummayacağım.Hastanede eşime söylediğiniz o cümleden sonra sizi artık hoş görmeyeceğim çünkü sınırı çok aştınız diye bir mesaj atın.Etrafındaki arkadaşlarına sorsun bunu da yazın eşinin yanında kardeşime böyle dedim diye bakalım ne diyecekler diye yazın.Sizinle bir süre görüşmek istemiyorum işte sebebi bunlar...belki ders alırherkese merhaba kızlar, aranıza yeni geldim umarım hoş geldim... günlerdir 'ben neler yaşıyorum böyle' diye düşünmekten kendimi alamıyorum. öncelikle eşim annesini küçükken kaybetmiş ve kendisinden 18 yaş kadar büyük bir ablası var o annelik etmiş diyebiliriz. evet aralarında baya bir yaş farkı var. ablası kendini eşimin annesi olarak görür. oğlum diye tanıtır herkese. anlayacağınız eşime aşırı düşkündür. bekardır. biz ise 2 yıldır evliyiz. ablası beni ilk tanıdığı günden beri bir türlü sindiremedi içine. çok değerli kardeşine pardon ona göre oğluna layık göremedi. eğitimli işinde gücünde ailesi kendi halinde bir insanımdır. benimle adeta bir rekabet halinde. eşimin bana evlenme teklifi için aldığı yüzüğü eleştirir bu ne böyle der para etmez bu der, eşim bir toplulukta bana herhangi bir şey söylese en basitinden ne zaman kalkalım, iyi misin vesaire yani her zaman lafın içine dalar hıı? diye sorar. bir gün bir ev oturması sırasında herkes kendi arasında bir şey konuşur elbet. diyet yapıyoruz eşimle önümüze tatlı geldi az yiyelim ya da bölüşelim onu konuşuyoruz bizi dinliyormuş resmen döndü ve o gürültünün içinde 'hııı ne noldu' diyo. Dayanamadım ve aramızda konuşuyoruz dedim. sustu. sonra eşim karşı koltuktaydı kalktı yanıma geldi oturdu. ablası diyor ki 'neden buraya oturdun' eşim de karımın yanına gelmek istedim dedi. karını uzaktan da görürdün dedi.. ben çıldırdım orda. bakın dedim size bir şey söylemek istiyorum. aramızdaki konuşmaları dinlemeniz, nereye oturacağımızı belirlemeniz gibi şeylerden hoşlanmıyorum. bunda ne var diyor sen ne kaprislisin diyor fazla naz aşık usandırır diyor. ben bunlar sürekli tekrarlandığı için artık belirtmek istedim dedim yok anlamıyor. en son bomba ise; dün eşimin bir akrabası bir operasyon geçirdi hastanedeyiz. sekreter işlemleri, yatış işlemleri falan eşim ilgilendi. gün bitiminde ablası demesin mi eşime benim yanımda 'sekreter kızların sana dibi düştü' diye. ve bunu ilkkkk günden beri yapıyor. manken gibisin kızlar sana bakıyor falan filan. bana da gelenler geldi. burda ben varım ve eşiyim dedim. benim babam böyle bir laf etse kızım sana dipleri düştü erkeklerin dese ne olur dedim. laflarınıza artık dikkat edin dedim. sürekli yüzünüze güldükçe suistimal ediyosunuz dedim. çıktık gittik. ben bu kadınla bir daha bir araya gelmeme kararı verdim eşim şimdilik arkamda. siz bu kadının hareketleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Allah yardımcımız olsun…E yaşı var koca yok öocuk yok kafayı size takacak belli yok say umursama o konuşuyor mu dinleme hiç daha yaşlılığı var
Çevresi de onun gibidir ay manyak doludurZor muş kadın gerçekten.Siz de güzel cevaplar vermişsiniz.Buna görüşmeye ara vermekle güzel bir karar vermişsiniz.Sorarsa da açık açık söyleyin.Sizin ne yapmak istediğinizi anlayamıyorum.Bu güne kadar yaptığınız her şeye göz yumdum ama bundan sonra göz yummayacağım.Hastanede eşime söylediğiniz o cümleden sonra sizi artık hoş görmeyeceğim çünkü sınırı çok aştınız diye bir mesaj atın.Etrafındaki arkadaşlarına sorsun bunu da yazın eşinin yanında kardeşime böyle dedim diye bakalım ne diyecekler diye yazın.Sizinle bir süre görüşmek istemiyorum işte sebebi bunlar...belki ders alır
60ında.. ahh keşke bi evlenseymiş de.. çünkü her erkeğin de kendisine yürüdüğünü sanıyor…Kaç yaşında bu abla bir koca bulsanız da evlense keşke
Çokkk haklısınızEşinize terapi almayı önerin. Ablayı bu saatten sonra siz değiştiremezsiniz. Ama asla kavga etmeden, tatlı bir dille. O da suçlu değil ki zor bi hayat yaşamış ablayı anne yerine koymak zorunda kalmış. Eşiniz ona karşı hissettiği duygusal borçtan dolayı bağımlılık geliştirmiş olabilir. Bu yüzden sizinle yeni kurduğu ailede sınırları çizmekte zorlanıyor olabilir. Bunu siz kavga ederek söylerseniz bir süre sonra daha çok pohpohlandığı yer olan ablaya itilir. Bu arada eğer eşiniz sınır çizmeyi öğrenirse eminim ki ablaya sadece ne saçmaladı bu yine diye gülersiniz çünkü sizin öfkeniz ona değil eşinize.
Bir de konuşurken ben diliyle konuşmayı deneyin. Sen şöyle yaptın, ablan şöyle yaptı değil de ben böyle hissediyorum gibi. Benim eşim de geçmişten gelen bazı aile dinamiklerinden dolayı annesi ve kiz kardeşine aşırı bağlıydı. Kötü insanlar değiller bana şahsi bir kötülükleri yok aksine severler ama çekirdek aile sınırlarımızı çizemiyorduk. Bir gün konuşurken eşime sanki üçünüzün etrafında delinmez bir kalkan var ve ben asla giremiyorum gibi hissediyorum dedim. O gün beni anladı cift terapisine başladık ve kısa sürede çözdü. Sınırlarını koymayı, her görüntülü aramayı acmamayi, her şeyi anlatmamayı, çekirdek aile ve kök aile dengesini öğrendi. Şu an önceliği her zaman cocugumuz ve benim. Yapamasa ayrılırdım.Çokkk haklısınız
şöyle açıklayayım size belki daha çok yardımcı olabilirsiniz bana. mesela eşim gitme gelme görüşme arama konularında sınırını çizer. mesele eşimle evliliğimizin ilk senesinde eşimin evliyken kutlayacağımız ilk dogum gününde aramıştı ablası beraber kutlayalım gibisinden. eşim de abla artık bir eşim var evim var ilk dogum günüm evimizde kutlarız biz demişti. bir yılbaşı akşamı müsait degiliz ısrarla görüntülü aradı sinirlendi eşim açmadı o konularda çok nettir ama bu tarz bir olay oldu mu eşim anlık bir donma yaşıyor. sanırım ablasının hatalarını görüp kırmadan nasıl anlatayımın derdine düşüyor... ki en kritik noktalar da bunlar oluyor aslındaBir de konuşurken ben diliyle konuşmayı deneyin. Sen şöyle yaptın, ablan şöyle yaptı değil de ben böyle hissediyorum gibi. Benim eşim de geçmişten gelen bazı aile dinamiklerinden dolayı annesi ve kiz kardeşine aşırı bağlıydı. Kötü insanlar değiller bana şahsi bir kötülükleri yok aksine severler ama çekirdek aile sınırlarımızı çizemiyorduk. Bir gün konuşurken eşime sanki üçünüzün etrafında delinmez bir kalkan var ve ben asla giremiyorum gibi hissediyorum dedim. O gün beni anladı cift terapisine başladık ve kısa sürede çözdü. Sınırlarını koymayı, her görüntülü aramayı acmamayi, her şeyi anlatmamayı, çekirdek aile ve kök aile dengesini öğrendi. Şu an önceliği her zaman cocugumuz ve benim. Yapamasa ayrılırdım.
Bence o zaman daha şanslısınız aslında biseylerin yanlış olduğunun farkında sadece nasıl yöneteceğini bilmiyor. Kendi içinde halledip harekete geçmesi için de dediğim gibi suçlamadan konusun hep. Mesela son olayda siz dediğiniz icin değil örnek olarak söylüyorum "ablan sana nasıl böyle bisey söyler sen neden bisey demedin?" değil de " biliyor musun ablan öyle söyleyince kendimi çok kötü hissettim senden bir destek bekledim o destek de gelmeyince iyice yalnız hissettim bu beni çok üzdü" bu iletisim sekli her zaman herkesle çok daha sağlıklı oluyor artık bunu öğrendim ben terapilerimdenşöyle açıklayayım size belki daha çok yardımcı olabilirsiniz bana. mesela eşim gitme gelme görüşme arama konularında sınırını çizer. mesele eşimle evliliğimizin ilk senesinde eşimin evliyken kutlayacağımız ilk dogum gününde aramıştı ablası beraber kutlayalım gibisinden. eşim de abla artık bir eşim var evim var ilk dogum günüm evimizde kutlarız biz demişti. bir yılbaşı akşamı müsait degiliz ısrarla görüntülü aradı sinirlendi eşim açmadı o konularda çok nettir ama bu tarz bir olay oldu mu eşim anlık bir donma yaşıyor. sanırım ablasının hatalarını görüp kırmadan nasıl anlatayımın derdine düşüyor... ki en kritik noktalar da bunlar oluyor aslında
bir de sorun şu ki eşim verdiği minimum düzeydeki bir tepkiyi bile 'savundum seni' olarak adlandırıyor.... halbuki savunmanın sınır çizmenin kıyısından bile geçmemiş oluyor...Bence o zaman daha şanslısınız aslında biseylerin yanlış olduğunun farkında sadece nasıl yöneteceğini bilmiyor. Kendi içinde halledip harekete geçmesi için de dediğim gibi suçlamadan konusun hep. Mesela son olayda siz dediğiniz icin değil örnek olarak söylüyorum "ablan sana nasıl böyle bisey söyler sen neden bisey demedin?" değil de " biliyor musun ablan öyle söyleyince kendimi çok kötü hissettim senden bir destek bekledim o destek de gelmeyince iyice yalnız hissettim bu beni çok üzdü" bu iletisim sekli her zaman herkesle çok daha sağlıklı oluyor artık bunu öğrendim ben terapilerimden
Aynen bu şekilde söyleyin. Kendimi savunulmus hissetmedim yalnız hissettim. Hatta terapiyi de siz kendinizi kötü hissettiğiniz icin başlamayı teklif edebilirsiniz böylece daha kolay ikna olabilir. Sonrası zaten duruma göre artık.bir de sorun şu ki eşim verdiği minimum düzeydeki bir tepkiyi bile 'savundum seni' olarak adlandırıyor.... halbuki savunmanın sınır çizmenin kıyısından bile geçmemiş oluyor...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?