Eşimin Ailesi Bebeğimi Görmeye Gelmeli mi?

Eşimin annesi ilk başlarda hiç istemedi beni. Esim annesinin sorunlu bir kadin oldugunu, onun haberi olmadan evlenmeyi teklif ettiginde bana, once annem sonra da ben karsi ciktik bu teklife. Annenin rizasini alana kadar cabala oglum, onun gonlu olmazsa yuvanizda huzur bulamazsiniz dedi annem. Esim Allah var cok cabaladi. Cabalarinin sonucunda da annesi benimle tanismaya razi oldu. Tanistiktan sonra da çok sevdi.

Saygıli bir gelin olabilmek için dik laflarina, cahil söylemlerine, taleplerine, her şeye güldüm geçtim. Sınıf ayrımı filan yapmıyorum, eşimin annesi gerçekten cahil bir kadın, annem üniversite mezunu kariyerli biri. Normalde paylasabilecekleri ortak bir noktaları yok. Fakat annem sırf benim mutluluğum için çok iyi arkadaş oldu kayinvalideme. Derttasi oldu. Onu anlamaya, yaşadığı zorlu hayatın onu bu hale getirdiği fikrine alışmaya başlamıştı.

Fakat kayinvalidem biz ona karşı anlayışlı davrandikca dozu artırdı.

Biz evlenirken tek kuruş yardımı olmadığı gibi (ki bu imkanı vardi) bir de eşim evlenirken kredi çekiyor diye yanımda eşime bir ton laf saydı. Güldüm geçtim.

Tesadüfen karşımıza çıkan bir kuyumcuda esimle yuzuklerimizi görüp beğendik ve satın aldik diye nisanimizdan 1 gün önce ortalığı ayağa kaldırdı. Nasıl ikimiz almışız yüzükleri... ona neden sorulmamis... nişana gelmeyeceğim dedi tutturdu. Gittim yanına. Önüne diz çöküp oturdum. Haklısın anne dedim. Cahillik ettik dedim. Bak biz seni çok seviyoruz, bundan sonrasına dahil olacaksın dedim. Annem bize getir oturalim sakinlessin dedi, anneme goturduk. Nişanda sorun çıkmadı böylece.

Mobilyaları secerken ben de geleceğim dedi. Peki dedim ama hayalim hep esimle ikimiz başbaşa karar verelim seklindeydi. Allah'tan gelen bir uyarı miydi, tesadüf mu bilemiyorum, kayinvalidem ayağını kırdı ve düğün tarihine kadar ayağı alcida evde oturdu. Ne yalan soyleyeyim duruma üzüldüm ama rahat rahat alisverisimizi yapabildigimize de sevindim.

Düğünden 1 hafta önce eşimin eşyalarını eve yerleştirmeye geldi esimle birlikte. Ben de erkek kardesimle onlara yardıma geldim. Olan orda oldu zaten. Daha tasinmadigim apartmanın önünde dizlerini dove dove ağlamaya, oğluna ben seni bugünler için mi doğurdum, bi kızın peşinden buralara taşındın diye bağırmaya ve hatta bu cümleleri kurarken daha argo kelimeler kullanmaya başladı. Kardeşim de ben de sustuk, o devam etti. Biz sustuk, o daha çok bağırdı. Sustuk, saçını başını yolmaya başladı.

Çıkardım parmagimdaki yüzüğü. Al dedim anne, oğlun evlenmesin, seninle yaşamaya devam etsin. Ben yokum. Çıktım gittim.

Eşim çok yalvardi sonra günlerce. Annemin psikolojisi iyi değil dedi. Yapamam ben annenle, ama o senin annen, sen kopamazsin, beni bırak annenle mutlu olun dedim. Dinlemedi. Şart kostum o zaman. Evlendikten sonra annesiyle asla gorusmeyecegime dair. Ama eşim istediği zaman, istediği kadar görüşebilir. Bunun onun en doğal hakkı ve evlatlık vazifesi çünkü.

Sonuç olarak biz evlendik. Ama hala bakamam düğün fotolarimiza, videoyu hiç izlemedim mesela.

Çünkü kV düğün günü de kiyametleri kopardı, illa benim evimden gelin çıkacak yoksa gelmiyorum düğüne diye tehdit etti eşimi. Eşim o kızın ailesi yok mu neden bizim evden gelin çıksın dedi diye ona o günü zindan etti. Düğünde de gece boyunca gelen davetlilere bile anlatmış durmuş -ne anlattıysa artık. Yetmemiş, ki benim için bardağı taşıran son damladir bu, annem hakkında küfürlü konuşmuş. Sonrasında kaç kişiden duydum bunu. Bizimle fotoğraf çekilmedi, eşim foto için cagirdiginda herkesin içinde bas bas bağırdı. Ve malesef bu sırada eşimin ablası, ablasının eşi ve eşimin dayısı da anneye destek verdi. Gariptir, son dakikaya kadar kV ni hayatına sokarsan evliliğin yürümez, hasta bizim annemiz/ablamiz diyen insanlardi bunlar.

1.5 sene önce en son düğünde gördüm hepsini.

Eşimin baba tarafiyla oldukça güzel bir ilişkimiz var, cok saygıdeğer insanlar. Eşimin anne ayrı baba bir ablası, kendi öz ablamdan farksız. Ama anne be anne tarafini affetmem imkansız.

Şimdi 20 haftalik hamileyim. Çevremdeki herkes kV bebeği görmeye gelmek isterse ne yapacaksın diyor. Benim olduğum yere gelmesin, çocuk babayla basbasa kalır duruma geldiğinde eşim istediği zaman götürebilir annesine diyorum. Bu da en az 3-4 ayı alır tabii. Belki daha fazla.

Bir yanim sırf eşim için, onun bir yani eksik kalmasın diye gelip görsün sonra yine koy aynı mesafeyi diyor. Diğer yanim bir kere taviz verirsen gerisi gelir diyor.

Yavrumu sağlıkla alayım kucağıma inşaallah, gerisi çözümü olacak şeyler ama bu konuyu esimle hiç konuşmuyoruz. Akıl danışma ihtiyacı hissediyorum.

Fakat saçma sapan yorumlar yerine gerçek empatiye ihtiyacım olduğu da lütfen unutulmasin.

yazdıklarınızı okuyunca kendim yazmışım gibi hissettim. ve yorumları okuyunca benim daha çok içim rahatladı.

Şuan 5.yılımızdayız halen çocuğum yok. çocuğum olur da zorla görmek isterler diye korkuyordum. biz de çok kötü şeyler yaşadık, bir yıl psikiyatristlerden çıkamadım 1.5 sene ilaç kullandım. Hayata yeni yeni olumlu bakıyorken düzenimi kurmuş mutluyken onları hayatıma sokup hayatımı mahvedemem

sizde bebeği göstermek zorunda değilsiniz. sizi çok iyi anlıyorum. Bebek onun torunuysa kocanızda onun evladı, insan evladının yuvasına karanlık çöksün ister mi? neler çekmişsiniz. Hiç bir çocuk babannesizlikten ölmez. hele ki babasıyla tek hiç göndermeyin. Anne nerede çocuk orada olmalı.
 
Eşimin annesi ilk başlarda hiç istemedi beni. Esim annesinin sorunlu bir kadin oldugunu, onun haberi olmadan evlenmeyi teklif ettiginde bana, once annem sonra da ben karsi ciktik bu teklife. Annenin rizasini alana kadar cabala oglum, onun gonlu olmazsa yuvanizda huzur bulamazsiniz dedi annem. Esim Allah var cok cabaladi. Cabalarinin sonucunda da annesi benimle tanismaya razi oldu. Tanistiktan sonra da çok sevdi.

Saygıli bir gelin olabilmek için dik laflarina, cahil söylemlerine, taleplerine, her şeye güldüm geçtim. Sınıf ayrımı filan yapmıyorum, eşimin annesi gerçekten cahil bir kadın, annem üniversite mezunu kariyerli biri. Normalde paylasabilecekleri ortak bir noktaları yok. Fakat annem sırf benim mutluluğum için çok iyi arkadaş oldu kayinvalideme. Derttasi oldu. Onu anlamaya, yaşadığı zorlu hayatın onu bu hale getirdiği fikrine alışmaya başlamıştı.

Fakat kayinvalidem biz ona karşı anlayışlı davrandikca dozu artırdı.

Biz evlenirken tek kuruş yardımı olmadığı gibi (ki bu imkanı vardi) bir de eşim evlenirken kredi çekiyor diye yanımda eşime bir ton laf saydı. Güldüm geçtim.

Tesadüfen karşımıza çıkan bir kuyumcuda esimle yuzuklerimizi görüp beğendik ve satın aldik diye nisanimizdan 1 gün önce ortalığı ayağa kaldırdı. Nasıl ikimiz almışız yüzükleri... ona neden sorulmamis... nişana gelmeyeceğim dedi tutturdu. Gittim yanına. Önüne diz çöküp oturdum. Haklısın anne dedim. Cahillik ettik dedim. Bak biz seni çok seviyoruz, bundan sonrasına dahil olacaksın dedim. Annem bize getir oturalim sakinlessin dedi, anneme goturduk. Nişanda sorun çıkmadı böylece.

Mobilyaları secerken ben de geleceğim dedi. Peki dedim ama hayalim hep esimle ikimiz başbaşa karar verelim seklindeydi. Allah'tan gelen bir uyarı miydi, tesadüf mu bilemiyorum, kayinvalidem ayağını kırdı ve düğün tarihine kadar ayağı alcida evde oturdu. Ne yalan soyleyeyim duruma üzüldüm ama rahat rahat alisverisimizi yapabildigimize de sevindim.

Düğünden 1 hafta önce eşimin eşyalarını eve yerleştirmeye geldi esimle birlikte. Ben de erkek kardesimle onlara yardıma geldim. Olan orda oldu zaten. Daha tasinmadigim apartmanın önünde dizlerini dove dove ağlamaya, oğluna ben seni bugünler için mi doğurdum, bi kızın peşinden buralara taşındın diye bağırmaya ve hatta bu cümleleri kurarken daha argo kelimeler kullanmaya başladı. Kardeşim de ben de sustuk, o devam etti. Biz sustuk, o daha çok bağırdı. Sustuk, saçını başını yolmaya başladı.

Çıkardım parmagimdaki yüzüğü. Al dedim anne, oğlun evlenmesin, seninle yaşamaya devam etsin. Ben yokum. Çıktım gittim.

Eşim çok yalvardi sonra günlerce. Annemin psikolojisi iyi değil dedi. Yapamam ben annenle, ama o senin annen, sen kopamazsin, beni bırak annenle mutlu olun dedim. Dinlemedi. Şart kostum o zaman. Evlendikten sonra annesiyle asla gorusmeyecegime dair. Ama eşim istediği zaman, istediği kadar görüşebilir. Bunun onun en doğal hakkı ve evlatlık vazifesi çünkü.

Sonuç olarak biz evlendik. Ama hala bakamam düğün fotolarimiza, videoyu hiç izlemedim mesela.

Çünkü kV düğün günü de kiyametleri kopardı, illa benim evimden gelin çıkacak yoksa gelmiyorum düğüne diye tehdit etti eşimi. Eşim o kızın ailesi yok mu neden bizim evden gelin çıksın dedi diye ona o günü zindan etti. Düğünde de gece boyunca gelen davetlilere bile anlatmış durmuş -ne anlattıysa artık. Yetmemiş, ki benim için bardağı taşıran son damladir bu, annem hakkında küfürlü konuşmuş. Sonrasında kaç kişiden duydum bunu. Bizimle fotoğraf çekilmedi, eşim foto için cagirdiginda herkesin içinde bas bas bağırdı. Ve malesef bu sırada eşimin ablası, ablasının eşi ve eşimin dayısı da anneye destek verdi. Gariptir, son dakikaya kadar kV ni hayatına sokarsan evliliğin yürümez, hasta bizim annemiz/ablamiz diyen insanlardi bunlar.

1.5 sene önce en son düğünde gördüm hepsini.

Eşimin baba tarafiyla oldukça güzel bir ilişkimiz var, cok saygıdeğer insanlar. Eşimin anne ayrı baba bir ablası, kendi öz ablamdan farksız. Ama anne be anne tarafini affetmem imkansız.

Şimdi 20 haftalik hamileyim. Çevremdeki herkes kV bebeği görmeye gelmek isterse ne yapacaksın diyor. Benim olduğum yere gelmesin, çocuk babayla basbasa kalır duruma geldiğinde eşim istediği zaman götürebilir annesine diyorum. Bu da en az 3-4 ayı alır tabii. Belki daha fazla.

Bir yanim sırf eşim için, onun bir yani eksik kalmasın diye gelip görsün sonra yine koy aynı mesafeyi diyor. Diğer yanim bir kere taviz verirsen gerisi gelir diyor.

Yavrumu sağlıkla alayım kucağıma inşaallah, gerisi çözümü olacak şeyler ama bu konuyu esimle hiç konuşmuyoruz. Akıl danışma ihtiyacı hissediyorum.

Fakat saçma sapan yorumlar yerine gerçek empatiye ihtiyacım olduğu da lütfen unutulmasin.
Okudum okudummm daha fazlası olamazdı dedikçe daha daha dahaaa fazlasını okudum :KK57:
Nasıl bi kadınmış Allah ıslah etsin. Çok haklısınız böyle düşünmekle ben olsam ben de görmesini asla istemezdim kesinlikle hak etmiyo.

Ama sevdiğim adam için müsade ederdim sanırım evime almadan evine gitmeden dışarıda bi yerde olabilir. Çünkü bir kere gidip gelinirse devamı olacaktır.
Çok sabırlı, saygılı davranmışsınız gerçekten.
 
Bir arkadaş yazmış: “40’ı çıktığında alıp götürsün annesine. Siz de arabada bekleyin.” Demiş. Bence çok mantıklı Yarım saat göstersin gelsin. Ya da sizin eve geldiğinde siz odanızdan çıkmayın. Bi çay içsin çıksın ama ben nedense evinize almamanız taraftarıyım ya :/
 
Eşimin annesi ilk başlarda hiç istemedi beni. Esim annesinin sorunlu bir kadin oldugunu, onun haberi olmadan evlenmeyi teklif ettiginde bana, once annem sonra da ben karsi ciktik bu teklife. Annenin rizasini alana kadar cabala oglum, onun gonlu olmazsa yuvanizda huzur bulamazsiniz dedi annem. Esim Allah var cok cabaladi. Cabalarinin sonucunda da annesi benimle tanismaya razi oldu. Tanistiktan sonra da çok sevdi.

Saygıli bir gelin olabilmek için dik laflarina, cahil söylemlerine, taleplerine, her şeye güldüm geçtim. Sınıf ayrımı filan yapmıyorum, eşimin annesi gerçekten cahil bir kadın, annem üniversite mezunu kariyerli biri. Normalde paylasabilecekleri ortak bir noktaları yok. Fakat annem sırf benim mutluluğum için çok iyi arkadaş oldu kayinvalideme. Derttasi oldu. Onu anlamaya, yaşadığı zorlu hayatın onu bu hale getirdiği fikrine alışmaya başlamıştı.

Fakat kayinvalidem biz ona karşı anlayışlı davrandikca dozu artırdı.

Biz evlenirken tek kuruş yardımı olmadığı gibi (ki bu imkanı vardi) bir de eşim evlenirken kredi çekiyor diye yanımda eşime bir ton laf saydı. Güldüm geçtim.

Tesadüfen karşımıza çıkan bir kuyumcuda esimle yuzuklerimizi görüp beğendik ve satın aldik diye nisanimizdan 1 gün önce ortalığı ayağa kaldırdı. Nasıl ikimiz almışız yüzükleri... ona neden sorulmamis... nişana gelmeyeceğim dedi tutturdu. Gittim yanına. Önüne diz çöküp oturdum. Haklısın anne dedim. Cahillik ettik dedim. Bak biz seni çok seviyoruz, bundan sonrasına dahil olacaksın dedim. Annem bize getir oturalim sakinlessin dedi, anneme goturduk. Nişanda sorun çıkmadı böylece.

Mobilyaları secerken ben de geleceğim dedi. Peki dedim ama hayalim hep esimle ikimiz başbaşa karar verelim seklindeydi. Allah'tan gelen bir uyarı miydi, tesadüf mu bilemiyorum, kayinvalidem ayağını kırdı ve düğün tarihine kadar ayağı alcida evde oturdu. Ne yalan soyleyeyim duruma üzüldüm ama rahat rahat alisverisimizi yapabildigimize de sevindim.

Düğünden 1 hafta önce eşimin eşyalarını eve yerleştirmeye geldi esimle birlikte. Ben de erkek kardesimle onlara yardıma geldim. Olan orda oldu zaten. Daha tasinmadigim apartmanın önünde dizlerini dove dove ağlamaya, oğluna ben seni bugünler için mi doğurdum, bi kızın peşinden buralara taşındın diye bağırmaya ve hatta bu cümleleri kurarken daha argo kelimeler kullanmaya başladı. Kardeşim de ben de sustuk, o devam etti. Biz sustuk, o daha çok bağırdı. Sustuk, saçını başını yolmaya başladı.

Çıkardım parmagimdaki yüzüğü. Al dedim anne, oğlun evlenmesin, seninle yaşamaya devam etsin. Ben yokum. Çıktım gittim.

Eşim çok yalvardi sonra günlerce. Annemin psikolojisi iyi değil dedi. Yapamam ben annenle, ama o senin annen, sen kopamazsin, beni bırak annenle mutlu olun dedim. Dinlemedi. Şart kostum o zaman. Evlendikten sonra annesiyle asla gorusmeyecegime dair. Ama eşim istediği zaman, istediği kadar görüşebilir. Bunun onun en doğal hakkı ve evlatlık vazifesi çünkü.

Sonuç olarak biz evlendik. Ama hala bakamam düğün fotolarimiza, videoyu hiç izlemedim mesela.

Çünkü kV düğün günü de kiyametleri kopardı, illa benim evimden gelin çıkacak yoksa gelmiyorum düğüne diye tehdit etti eşimi. Eşim o kızın ailesi yok mu neden bizim evden gelin çıksın dedi diye ona o günü zindan etti. Düğünde de gece boyunca gelen davetlilere bile anlatmış durmuş -ne anlattıysa artık. Yetmemiş, ki benim için bardağı taşıran son damladir bu, annem hakkında küfürlü konuşmuş. Sonrasında kaç kişiden duydum bunu. Bizimle fotoğraf çekilmedi, eşim foto için cagirdiginda herkesin içinde bas bas bağırdı. Ve malesef bu sırada eşimin ablası, ablasının eşi ve eşimin dayısı da anneye destek verdi. Gariptir, son dakikaya kadar kV ni hayatına sokarsan evliliğin yürümez, hasta bizim annemiz/ablamiz diyen insanlardi bunlar.

1.5 sene önce en son düğünde gördüm hepsini.

Eşimin baba tarafiyla oldukça güzel bir ilişkimiz var, cok saygıdeğer insanlar. Eşimin anne ayrı baba bir ablası, kendi öz ablamdan farksız. Ama anne be anne tarafini affetmem imkansız.

Şimdi 20 haftalik hamileyim. Çevremdeki herkes kV bebeği görmeye gelmek isterse ne yapacaksın diyor. Benim olduğum yere gelmesin, çocuk babayla basbasa kalır duruma geldiğinde eşim istediği zaman götürebilir annesine diyorum. Bu da en az 3-4 ayı alır tabii. Belki daha fazla.

Bir yanim sırf eşim için, onun bir yani eksik kalmasın diye gelip görsün sonra yine koy aynı mesafeyi diyor. Diğer yanim bir kere taviz verirsen gerisi gelir diyor.

Yavrumu sağlıkla alayım kucağıma inşaallah, gerisi çözümü olacak şeyler ama bu konuyu esimle hiç konuşmuyoruz. Akıl danışma ihtiyacı hissediyorum.

Fakat saçma sapan yorumlar yerine gerçek empatiye ihtiyacım olduğu da lütfen unutulmasin.

Torununu görsün tabii, kimsenin cezası bu olmamalı. Yukarıda işaretlediğim paragraf yani düğün hariç, çok tolere edilemeyecek bir durum göremedim. Düğün mevzusu da evden çıkış dışında hep -miş -muş başkalarından duyduklarınızdan ibaret.
Evet kayınvalide cahil ve gelenekçi bir kadın ama idare edilebilirdi. En azından selamı sabahı kesmeyecek bir ilişki korunabilirdi. Siz baştan ev dizerken bir anlamda ya ben ya annen demişsiniz. Kayınvalide ağlayıp dövününce " üzülecek ne var anne oğlun sadece taşınıyor, istediğin zaman görürsün" diyebilirdiniz. Yüzüğü eline vermek falan çok keskin hareketler bence. Eşinizin eşyaları gittiğinde evde olmanız da gereksiz geldi bana.
 
Eşimin annesi ilk başlarda hiç istemedi beni. Esim annesinin sorunlu bir kadin oldugunu, onun haberi olmadan evlenmeyi teklif ettiginde bana, once annem sonra da ben karsi ciktik bu teklife. Annenin rizasini alana kadar cabala oglum, onun gonlu olmazsa yuvanizda huzur bulamazsiniz dedi annem. Esim Allah var cok cabaladi. Cabalarinin sonucunda da annesi benimle tanismaya razi oldu. Tanistiktan sonra da çok sevdi.

Saygıli bir gelin olabilmek için dik laflarina, cahil söylemlerine, taleplerine, her şeye güldüm geçtim. Sınıf ayrımı filan yapmıyorum, eşimin annesi gerçekten cahil bir kadın, annem üniversite mezunu kariyerli biri. Normalde paylasabilecekleri ortak bir noktaları yok. Fakat annem sırf benim mutluluğum için çok iyi arkadaş oldu kayinvalideme. Derttasi oldu. Onu anlamaya, yaşadığı zorlu hayatın onu bu hale getirdiği fikrine alışmaya başlamıştı.

Fakat kayinvalidem biz ona karşı anlayışlı davrandikca dozu artırdı.

Biz evlenirken tek kuruş yardımı olmadığı gibi (ki bu imkanı vardi) bir de eşim evlenirken kredi çekiyor diye yanımda eşime bir ton laf saydı. Güldüm geçtim.

Tesadüfen karşımıza çıkan bir kuyumcuda esimle yuzuklerimizi görüp beğendik ve satın aldik diye nisanimizdan 1 gün önce ortalığı ayağa kaldırdı. Nasıl ikimiz almışız yüzükleri... ona neden sorulmamis... nişana gelmeyeceğim dedi tutturdu. Gittim yanına. Önüne diz çöküp oturdum. Haklısın anne dedim. Cahillik ettik dedim. Bak biz seni çok seviyoruz, bundan sonrasına dahil olacaksın dedim. Annem bize getir oturalim sakinlessin dedi, anneme goturduk. Nişanda sorun çıkmadı böylece.

Mobilyaları secerken ben de geleceğim dedi. Peki dedim ama hayalim hep esimle ikimiz başbaşa karar verelim seklindeydi. Allah'tan gelen bir uyarı miydi, tesadüf mu bilemiyorum, kayinvalidem ayağını kırdı ve düğün tarihine kadar ayağı alcida evde oturdu. Ne yalan soyleyeyim duruma üzüldüm ama rahat rahat alisverisimizi yapabildigimize de sevindim.

Düğünden 1 hafta önce eşimin eşyalarını eve yerleştirmeye geldi esimle birlikte. Ben de erkek kardesimle onlara yardıma geldim. Olan orda oldu zaten. Daha tasinmadigim apartmanın önünde dizlerini dove dove ağlamaya, oğluna ben seni bugünler için mi doğurdum, bi kızın peşinden buralara taşındın diye bağırmaya ve hatta bu cümleleri kurarken daha argo kelimeler kullanmaya başladı. Kardeşim de ben de sustuk, o devam etti. Biz sustuk, o daha çok bağırdı. Sustuk, saçını başını yolmaya başladı.

Çıkardım parmagimdaki yüzüğü. Al dedim anne, oğlun evlenmesin, seninle yaşamaya devam etsin. Ben yokum. Çıktım gittim.

Eşim çok yalvardi sonra günlerce. Annemin psikolojisi iyi değil dedi. Yapamam ben annenle, ama o senin annen, sen kopamazsin, beni bırak annenle mutlu olun dedim. Dinlemedi. Şart kostum o zaman. Evlendikten sonra annesiyle asla gorusmeyecegime dair. Ama eşim istediği zaman, istediği kadar görüşebilir. Bunun onun en doğal hakkı ve evlatlık vazifesi çünkü.

Sonuç olarak biz evlendik. Ama hala bakamam düğün fotolarimiza, videoyu hiç izlemedim mesela.

Çünkü kV düğün günü de kiyametleri kopardı, illa benim evimden gelin çıkacak yoksa gelmiyorum düğüne diye tehdit etti eşimi. Eşim o kızın ailesi yok mu neden bizim evden gelin çıksın dedi diye ona o günü zindan etti. Düğünde de gece boyunca gelen davetlilere bile anlatmış durmuş -ne anlattıysa artık. Yetmemiş, ki benim için bardağı taşıran son damladir bu, annem hakkında küfürlü konuşmuş. Sonrasında kaç kişiden duydum bunu. Bizimle fotoğraf çekilmedi, eşim foto için cagirdiginda herkesin içinde bas bas bağırdı. Ve malesef bu sırada eşimin ablası, ablasının eşi ve eşimin dayısı da anneye destek verdi. Gariptir, son dakikaya kadar kV ni hayatına sokarsan evliliğin yürümez, hasta bizim annemiz/ablamiz diyen insanlardi bunlar.

1.5 sene önce en son düğünde gördüm hepsini.

Eşimin baba tarafiyla oldukça güzel bir ilişkimiz var, cok saygıdeğer insanlar. Eşimin anne ayrı baba bir ablası, kendi öz ablamdan farksız. Ama anne be anne tarafini affetmem imkansız.

Şimdi 20 haftalik hamileyim. Çevremdeki herkes kV bebeği görmeye gelmek isterse ne yapacaksın diyor. Benim olduğum yere gelmesin, çocuk babayla basbasa kalır duruma geldiğinde eşim istediği zaman götürebilir annesine diyorum. Bu da en az 3-4 ayı alır tabii. Belki daha fazla.

Bir yanim sırf eşim için, onun bir yani eksik kalmasın diye gelip görsün sonra yine koy aynı mesafeyi diyor. Diğer yanim bir kere taviz verirsen gerisi gelir diyor.

Yavrumu sağlıkla alayım kucağıma inşaallah, gerisi çözümü olacak şeyler ama bu konuyu esimle hiç konuşmuyoruz. Akıl danışma ihtiyacı hissediyorum.

Fakat saçma sapan yorumlar yerine gerçek empatiye ihtiyacım olduğu da lütfen unutulmasin.
Valla helal olsun ne diyeyim çok doğru şekilde yapmışsınız herşeyi yüzüğü çıkarıp vermeye kadar belki siz konusunu açmasanız eşiniz bunu talep bile etmeyecek sanırım en güzeli vicdanınıza en doğru gelen şeyi yapmanız olur.Eşimin ailesiyle görüşmüyorum aylardır ama o gelip hala onları bana anlatır ben onları sormam bile bu yönden de şanslısınız maşallah laflarının geçmemesi bile mükemmel gerçekten.
 
Yollayıp yollaöamak size kalmış fakat gençler şunu bir idrak edemedi , edemiyor .
Kardeşim kimse size evlenirlen bir yardımda bulunmak zorunda değil
Evladıda olsa değil .
Ha eder etmez anne babayım der içi rahat etmez eder
Ama etmiyorsada vır vır yapamazsın
Millete güvenerek yuva kurmayın .
 
Bayagi yorum yapılmış. Ben derim ki bu saate kadar Hayatınıza sokmadiniz artık hiç sokmayin bu kadını. Bir açık kapı bulursa tekrar sızacak Hayatınıza ve yine aynı telaslar. Böyle insanlar degismezler. En son ne zaman gördüyseniz hala aynıdır. Eşiniz, 2 aylık falan olunca alır bir haftasonu götürür gösterir. Arada bir yine babasıyla gider gelir. Zamanında alttan alıp taviz vermissiniz de ne olmuş kıymet mi bilmisler? Hayır. Hiç ugrasmayin bu insanlarla artık. Hadlerini bilsinler. Torununa çok değer verecek olan insan torununun annesi olacak kişiye böyle davranmaz. Hadi gelin, elin kızı dedi diyelim oğlunun düğününü mutlu günlerini böyle harcar mi ya. Resmen hasta bir kadın sosyopat belliki
 
Kesinlikle görüşöezdim. Gelip özür dilese dahi mesafemi mutlaka olurdu. Sende evine alma. Çocuk 6 aykık olumca doyurur 1-2 saat görüştürürsün. Hakeden bi insan değil belli.
 
Ama o da babannesicilerden degilim kv gelecegine yatirim yapsaymis madem hic mi dusunemedi torunu olacagini ben olsam krndim gitmedigim yere esimle de yollamam sevdiginiz o gorumcenizin ya da herhangi bi akrabanin eve gider kendim gorebilecegim sekilde cocugu gosterrm kimse kusura bakmasin guvenemem yani
 
Oğlu eksik hissetse nolur Allah aşkına..doğumdan sonra gelip size bir de bebeğinizle travma yaşatsa çok mu iyi olacak???
Yapmayın, başka birinin iyiliğini,onun adına düşünmeyin. Çok sevdiğiniz eşiniz bile olsa bu. Sonra iyilikten marazın alası doğar.
Kendinize ve bebeğinize yapmayın gerçekten.
Ha bebeğiniz büyür,aklı yeter,kendi gitmek isterse gönderin. Yoksa böyle insan zararlısı bi tiple ben yavrumu karşılaştırmak dahi istemezdim
 
Siz cok iyi bir insansiniz, elinizden geleni yapmissiniz. En azindan icinizde acaba haksizlik yaptim mi diye bi sey kalmamis. Bence esinizi alin karsiniza me dushndugunuzu sorun, siz esiniz dusuncesini soyleyene kadar da asla yorum yapmayin. Bence en iyisi hastaneye gelsin, odaniza girmeden disarda gorsun, siz muhatap olmayin.
 
Sakin sakin sakin diyorum ben. O lohusa hormonlar bile basa bela, eger ona kaynana faktörü eklenilirse bas edilmez. Yani normal, iyi bir kaynana ile bile cok cok zor, kalmis ki senin kaynanan ile imkansiz. Ömür boyu travma yasarsin. Asla unutmazsin ve hep icinde kalir. Esin ile huzurun tamamen bozulur.

Esin ilede yollama cocugu. Yeri geliyor diger torunlara kötü davraniyormus. Kadinin psikolojisi bozuk. Elbette cocugun yakinina bile gelmemesi lazim. O kadinin agir bir tedaviye ihtiyaci var.
 
okurken nekadar olgun ahlaklı biri oldugunuzu belli ettiniz.
siz görüşmeme hakkına sahipsiniz ama
olsun bunca kötü şeye sabreden olgun insanın evladına babanne sevgisine engel olacagına inanmıyorum ben.
validenizin yaptıgı herşey ona yakışmış bırakın o taşısın bunca edepsiz halleri siz degil.
bu yaştan sonra valideniz degişmez beklentinizde yok belirtmişsiniz.
eşiniz bebeginiz başta kendiniz için aldıgınız insanlıga yakışır şekilde bırakın görsün sevsin daha ne yapacak size yapmadıgı kalmamışken
 
Eşimin annesi ilk başlarda hiç istemedi beni. Esim annesinin sorunlu bir kadin oldugunu, onun haberi olmadan evlenmeyi teklif ettiginde bana, once annem sonra da ben karsi ciktik bu teklife. Annenin rizasini alana kadar cabala oglum, onun gonlu olmazsa yuvanizda huzur bulamazsiniz dedi annem. Esim Allah var cok cabaladi. Cabalarinin sonucunda da annesi benimle tanismaya razi oldu. Tanistiktan sonra da çok sevdi.

Saygıli bir gelin olabilmek için dik laflarina, cahil söylemlerine, taleplerine, her şeye güldüm geçtim. Sınıf ayrımı filan yapmıyorum, eşimin annesi gerçekten cahil bir kadın, annem üniversite mezunu kariyerli biri. Normalde paylasabilecekleri ortak bir noktaları yok. Fakat annem sırf benim mutluluğum için çok iyi arkadaş oldu kayinvalideme. Derttasi oldu. Onu anlamaya, yaşadığı zorlu hayatın onu bu hale getirdiği fikrine alışmaya başlamıştı.

Fakat kayinvalidem biz ona karşı anlayışlı davrandikca dozu artırdı.

Biz evlenirken tek kuruş yardımı olmadığı gibi (ki bu imkanı vardi) bir de eşim evlenirken kredi çekiyor diye yanımda eşime bir ton laf saydı. Güldüm geçtim.

Tesadüfen karşımıza çıkan bir kuyumcuda esimle yuzuklerimizi görüp beğendik ve satın aldik diye nisanimizdan 1 gün önce ortalığı ayağa kaldırdı. Nasıl ikimiz almışız yüzükleri... ona neden sorulmamis... nişana gelmeyeceğim dedi tutturdu. Gittim yanına. Önüne diz çöküp oturdum. Haklısın anne dedim. Cahillik ettik dedim. Bak biz seni çok seviyoruz, bundan sonrasına dahil olacaksın dedim. Annem bize getir oturalim sakinlessin dedi, anneme goturduk. Nişanda sorun çıkmadı böylece.

Mobilyaları secerken ben de geleceğim dedi. Peki dedim ama hayalim hep esimle ikimiz başbaşa karar verelim seklindeydi. Allah'tan gelen bir uyarı miydi, tesadüf mu bilemiyorum, kayinvalidem ayağını kırdı ve düğün tarihine kadar ayağı alcida evde oturdu. Ne yalan soyleyeyim duruma üzüldüm ama rahat rahat alisverisimizi yapabildigimize de sevindim.

Düğünden 1 hafta önce eşimin eşyalarını eve yerleştirmeye geldi esimle birlikte. Ben de erkek kardesimle onlara yardıma geldim. Olan orda oldu zaten. Daha tasinmadigim apartmanın önünde dizlerini dove dove ağlamaya, oğluna ben seni bugünler için mi doğurdum, bi kızın peşinden buralara taşındın diye bağırmaya ve hatta bu cümleleri kurarken daha argo kelimeler kullanmaya başladı. Kardeşim de ben de sustuk, o devam etti. Biz sustuk, o daha çok bağırdı. Sustuk, saçını başını yolmaya başladı.

Çıkardım parmagimdaki yüzüğü. Al dedim anne, oğlun evlenmesin, seninle yaşamaya devam etsin. Ben yokum. Çıktım gittim.

Eşim çok yalvardi sonra günlerce. Annemin psikolojisi iyi değil dedi. Yapamam ben annenle, ama o senin annen, sen kopamazsin, beni bırak annenle mutlu olun dedim. Dinlemedi. Şart kostum o zaman. Evlendikten sonra annesiyle asla gorusmeyecegime dair. Ama eşim istediği zaman, istediği kadar görüşebilir. Bunun onun en doğal hakkı ve evlatlık vazifesi çünkü.

Sonuç olarak biz evlendik. Ama hala bakamam düğün fotolarimiza, videoyu hiç izlemedim mesela.

Çünkü kV düğün günü de kiyametleri kopardı, illa benim evimden gelin çıkacak yoksa gelmiyorum düğüne diye tehdit etti eşimi. Eşim o kızın ailesi yok mu neden bizim evden gelin çıksın dedi diye ona o günü zindan etti. Düğünde de gece boyunca gelen davetlilere bile anlatmış durmuş -ne anlattıysa artık. Yetmemiş, ki benim için bardağı taşıran son damladir bu, annem hakkında küfürlü konuşmuş. Sonrasında kaç kişiden duydum bunu. Bizimle fotoğraf çekilmedi, eşim foto için cagirdiginda herkesin içinde bas bas bağırdı. Ve malesef bu sırada eşimin ablası, ablasının eşi ve eşimin dayısı da anneye destek verdi. Gariptir, son dakikaya kadar kV ni hayatına sokarsan evliliğin yürümez, hasta bizim annemiz/ablamiz diyen insanlardi bunlar.

1.5 sene önce en son düğünde gördüm hepsini.

Eşimin baba tarafiyla oldukça güzel bir ilişkimiz var, cok saygıdeğer insanlar. Eşimin anne ayrı baba bir ablası, kendi öz ablamdan farksız. Ama anne be anne tarafini affetmem imkansız.

Şimdi 20 haftalik hamileyim. Çevremdeki herkes kV bebeği görmeye gelmek isterse ne yapacaksın diyor. Benim olduğum yere gelmesin, çocuk babayla basbasa kalır duruma geldiğinde eşim istediği zaman götürebilir annesine diyorum. Bu da en az 3-4 ayı alır tabii. Belki daha fazla.

Bir yanim sırf eşim için, onun bir yani eksik kalmasın diye gelip görsün sonra yine koy aynı mesafeyi diyor. Diğer yanim bir kere taviz verirsen gerisi gelir diyor.

Yavrumu sağlıkla alayım kucağıma inşaallah, gerisi çözümü olacak şeyler ama bu konuyu esimle hiç konuşmuyoruz. Akıl danışma ihtiyacı hissediyorum.

Fakat saçma sapan yorumlar yerine gerçek empatiye ihtiyacım olduğu da lütfen unutulmasin.
Duruşunu asla bozma ve çocuğunu sen yokken hiçbiryere gönderme!kendi kararlarını kendisi verebileceği zaman daha doğrusu kendini tam olarak ifade edebileceği! Zaman çocuğun gönderirsin.tabi bu da seneler alır ama doğru olan bence bu.sağlıkla kucağına al bebeğini inşallah ve bunları çok da düşünme şuan.
 
Her ne kadar eşim annesini bilse tanısa bile bunu ona söylemek zor benim için. Evliligimizin ilk zamanlarında bunu da konusmustuk, çocuğumuz olursa bunu kullanmanı istemiyorum, benim rizam dışında bir talepleri olmayacak demiştim, kabul etmişti eşim. Çünkü eşimin ablasının iki çocuğuna tepesi attiginda kötü davranan bir kadın.

Fakat kV çocuğumu görsün diye de kendimden taviz verip onunla gorusemem. Bunu yaparsam devamı gelir, eşimle huzurumuz kaçar.

Dedigim gibi planım, çocuk babasıyla vakit geçirebilir duruma geldiğinde birkaç saat görüşmelerine müsade etmek. Onda da eşimin zaten annesine güvenip çocuğu ona birakmayacagindan eminim. Giderken şart da koşarim zaten. Eşim annesinin şükür ki farkında.

En ufak bir sorun yasanirsa da o haklarını da kaybederler. Çünkü zerre güvenmiyorum artık. Çok üzücü bir durum ama malesef böyle.

Yine de hastaneye görmek için gelmek isterse müsade etmeli miyim kısmında takılıp kalıyorum.

Umarım gelmez hastaneye. Lohusayken bir de üzmez kırmaz seni. Neyseki eşin durumun farkında ve en önemlisi senin yanında.
 
X