Size tek önerim bundan sonraki yasaminizi kendi kararlarinizla devam ettirmeniz.Aslında kabul etmedim . Gönlüm hiç razı olmadı ama ne yapae eder ikna ederim , kpss ile atanırsam ona da cazip gelir diye düşündüm.
Allah bagıslasın, dedigim gibi pes etme :))2yaşında kızım var. Mümkün mertebede çalışıyorum kpssye
Öncelikle üzgünüm bu şartlar altında yaşamayı seçtiğiniz için. Ben sizin kolunuzdaki alınıp ona verilmişken hala sizin kolunuzu boş bırakıp başkasına verilmesine anlam verebilmiş değilim. Asla kabullenilecek bir durumda değil. Burda hiçbir kadın bunu kabul etmez. Ne demek karısı dururken önce başkasına takmak. Bir videoda hoca efendi anlatıyordu. Kardeşim herkesi dolandır karını dolandırma, karının malı karınındır senin değildir diye. Sizinki sizi dolandırmış sizin söylediğiniz şeylere uygun olan söz ayranı yok içmeye tahterevalli ile gider sıçmaya durumu. İnşallah en kısa sürede eliniz bollaşır bu günleri atlatırsınuzMerhaba , benim ilk konum olacak. Bu konuda dertleşecek kimsem olmadığı için ve fikirleri merak ettiğim için yazmak istedim.
Ben 28 yaşındayım , 5 yıllık evliyim. Eşimle ilk tanıştığımızda ben üniversite son sınıftaydım. Annemle babam ayrı ve babamla görüşmüyorum.( o başka bir aile kurdu ve bizden soyutladı kendini) babamla görüşmediğim için yoğun bir duygusal boşluktaydım . Eşim ailesine düşkün, sorumluluk sahibi , tabiri caizse sahiplenicidir. Bu özellikleri baskın gelse de hep bana ters gelen huyları da çok oldu. Ama ne yazık ki bunları çok hafife almışım zamanında.
Ben hep kendimden ödün verdim. Üniversite okuyordum , çalışan eş istemiyormuş. O anda tepki göstersem ve dirensem de onun dediği oldu. Ama onun deyimiyle ben yıpranmayayım diyeydi sözde. Bana araba alacaktı , çok güzel evimiz olacaktı , ben rahat bir hayat yaşayacaktım. Kurslara gidip kendimi geliştirecektim. Bu yüzden o kadar yıllık emeğimi sildim ve okuldak sonra hiç iş aramadım , kpss ye girmedim. Şimdi ise yoksul denecek bir hayat yaşıyorum. Giyimim eskiye göre vasatlaştı , dışarda kahve bile içecek durumumuz yok. Evimiz kira ve rutin ihtyaçlarımızı bile zoraki karşılar durumdayız. Ama nasip diyorum yine bir şekilde şükrediyorum. Çalışıyor , çabalıyor , helaliyle kazanıyor ne yapsın diyorum. Kızgınlığımı bir tarafa bırakıyorum ama bugün aşırı kırıldığım bir olay oldu.
Şimdi asıl mevzu . Biz evlenirken babası bize bir miktar para verdi ama evimizin eşyasına bile yetmedi. Düğünün ertesi günü bizde altın bilezik ne var ne yok eşim babasına verdi.
Babası da o altınları eşimin kardeşleri için kullandı. Şimdiye kadar hep zoruma gitti içimde kaldı ama ses etmedim.
Şimdi eşimin küçük kardeşi nişanlanıyor ve eşim kardeşinin nişanlısına bilezik takmayı düşünüyormuş.
Adeta yıkıldım. Ben daha koluma bilezik takıp bir yere çıkamadım. Ya da bir altınım , ya da değerli aksesuarım , kendim için bir param olmadı. Benim altınlarım da kardeşine gitti. Şimdi benim altın küpem dahi yokken , onlara bilezik takılması sizce reva mı ?
Eşimle asla konuşulmaz , hep sinirlenir , bağırır çağırır , hep kendini haklı görür. Yine öyle oldu. Kardeşi olduğu için yapmaya mecbur olarak görüyor.
Benim altınım yok , ben şu ihtyaçlarımdan fedakarlık ediyorum sen kardeşine bilezik düşünüyorsun bu durumda diynce bu sefer nankör ben oldum . Yok aç mısın açıkta mısın. Senin için nelerden vazgeçtim mevzusuna gelince uzayıo gidiyor. Ama asla ve asla hatasını anlamıyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz ? Yani sizce benim bu mevzuya kızmam kırılmam mı hata ?
( eşim için kendi geleceğimden fedakarlık ettğim için aşırı aşırı pişmanım zaten. O zaman görememişim. Ama mezun olalı 6yıl oldu. Aradaki farkı telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. Kpss çalışmaya başladım.)
Nişan takısı zaten gelin ailesine aittir?Düğündeki altınlar ve benim bileziklerimi ailesi aldı. Ben de ona sinirlendiğim için nişan takılarını ( çok çok az bir miktar) kendi aileme verdim. Madem öyle diyerekten.
Özel sektörde çalışan kadınlar zorlanmıyor mu? Devlet memurluğu garantisi olmazsa yine çalışmam diyorsunuz yani. Millet sabah karanlığında çocuklarını bırakıp işe gidiyor. Sizin ne üstünlüğünüz var bu kadınlardan? Elalemin barzosunu koca diye almışsınız. Demediniz mi ben boşuna mı okudum, tabi ki mesleğimi yapacağım ne demek çalışan kadın istemiyorum diye. Babasından düğün için para isteyen, sonra da size takılanları babasına geri veren adam nasıl sizi yüksek standartlarda yaşatacaktı pek anlayamadım?Yarıd bırakmadım.diplomam var. Sadece son sınıfta kpss çalışıyordum , kpss ye gerekli önemi vermedim. Şuan çocuğum olduğu için özel sektör beni zorlar , o yüzden kpss çalışıp kamuda çalışmak istiyorum
O muhterem hocanıza kul hakkını hatırlatın. Ne ahlaksız insanlar bunlar, herkesi dolandır mış. Hoca canı sıkılıp siyaha beyaz dese siz de beyaz olduğunu doğrular mısınız?Bir videoda hoca efendi anlatıyordu. Kardeşim herkesi dolandır karını dolandırma, karının malı karınındır senin değildir diye.
Özel sektörde çalışan kadınlar çalışmaya devam edebilir ama benim meslek alanımda özel sektörde iş imkanı daha az ve benim çocuğuma bakacak kimse yok. Siz de 4 yıl üniversite okuyup iş çalışmaya gelince elbette maaş ve iş seçeceksiniz. Bunun konumuzla hiç alakası yok.Özel sektörde çalışan kadınlar zorlanmıyor mu? Devlet memurluğu garantisi olmazsa yine çalışmam diyorsunuz yani. Millet sabah karanlığında çocuklarını bırakıp işe gidiyor. Sizin ne üstünlüğünüz var bu kadınlardan? Elalemin barzosunu koca diye almışsınız. Demediniz mi ben boşuna mı okudum, tabi ki mesleğimi yapacağım ne demek çalışan kadın istemiyorum diye. Babasından düğün için para isteyen, sonra da size takılanları babasına geri veren adam nasıl sizi yüksek standartlarda yaşatacaktı pek anlayamadım?
Çok geç degil 28 de mezun oldum ben kpss iki yılda biter bölüm ne koca mevsuzuna girmiyorum ne köy olur ne kasaba her şeyi bırak kendini düşün kurtar kendini alsın şana kitap otur çalış kime ne yapıyorsa yapsın paran olunca eyvallahinda olmazMerhaba , benim ilk konum olacak. Bu konuda dertleşecek kimsem olmadığı için ve fikirleri merak ettiğim için yazmak istedim.
Ben 28 yaşındayım , 5 yıllık evliyim. Eşimle ilk tanıştığımızda ben üniversite son sınıftaydım. Annemle babam ayrı ve babamla görüşmüyorum.( o başka bir aile kurdu ve bizden soyutladı kendini) babamla görüşmediğim için yoğun bir duygusal boşluktaydım . Eşim ailesine düşkün, sorumluluk sahibi , tabiri caizse sahiplenicidir. Bu özellikleri baskın gelse de hep bana ters gelen huyları da çok oldu. Ama ne yazık ki bunları çok hafife almışım zamanında.
Ben hep kendimden ödün verdim. Üniversite okuyordum , çalışan eş istemiyormuş. O anda tepki göstersem ve dirensem de onun dediği oldu. Ama onun deyimiyle ben yıpranmayayım diyeydi sözde. Bana araba alacaktı , çok güzel evimiz olacaktı , ben rahat bir hayat yaşayacaktım. Kurslara gidip kendimi geliştirecektim. Bu yüzden o kadar yıllık emeğimi sildim ve okuldak sonra hiç iş aramadım , kpss ye girmedim. Şimdi ise yoksul denecek bir hayat yaşıyorum. Giyimim eskiye göre vasatlaştı , dışarda kahve bile içecek durumumuz yok. Evimiz kira ve rutin ihtyaçlarımızı bile zoraki karşılar durumdayız. Ama nasip diyorum yine bir şekilde şükrediyorum. Çalışıyor , çabalıyor , helaliyle kazanıyor ne yapsın diyorum. Kızgınlığımı bir tarafa bırakıyorum ama bugün aşırı kırıldığım bir olay oldu.
Şimdi asıl mevzu . Biz evlenirken babası bize bir miktar para verdi ama evimizin eşyasına bile yetmedi. Düğünün ertesi günü bizde altın bilezik ne var ne yok eşim babasına verdi.
Babası da o altınları eşimin kardeşleri için kullandı. Şimdiye kadar hep zoruma gitti içimde kaldı ama ses etmedim.
Şimdi eşimin küçük kardeşi nişanlanıyor ve eşim kardeşinin nişanlısına bilezik takmayı düşünüyormuş.
Adeta yıkıldım. Ben daha koluma bilezik takıp bir yere çıkamadım. Ya da bir altınım , ya da değerli aksesuarım , kendim için bir param olmadı. Benim altınlarım da kardeşine gitti. Şimdi benim altın küpem dahi yokken , onlara bilezik takılması sizce reva mı ?
Eşimle asla konuşulmaz , hep sinirlenir , bağırır çağırır , hep kendini haklı görür. Yine öyle oldu. Kardeşi olduğu için yapmaya mecbur olarak görüyor.
Benim altınım yok , ben şu ihtyaçlarımdan fedakarlık ediyorum sen kardeşine bilezik düşünüyorsun bu durumda diynce bu sefer nankör ben oldum . Yok aç mısın açıkta mısın. Senin için nelerden vazgeçtim mevzusuna gelince uzayıo gidiyor. Ama asla ve asla hatasını anlamıyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz ? Yani sizce benim bu mevzuya kızmam kırılmam mı hata ?
( eşim için kendi geleceğimden fedakarlık ettğim için aşırı aşırı pişmanım zaten. O zaman görememişim. Ama mezun olalı 6yıl oldu. Aradaki farkı telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. Kpss çalışmaya başladım.)
Eğer maddi sıkıntı yaşıyorsanız veya çalışmayı isteseydiniz yapabileceğiniz ne iş kolu varsa arardınız ve çalışırdınız. Siz rahatınıza düşkünsünüz ki yanlış görüntü vermediyseniz eşiniz sizi iyi koşullarda yaşatacak diye evlenmişsiniz. Sizin çalışmanıza destek verse de çalışmazdınız herhangi bir işte - memuriyetlik hariç.Özel sektörde çalışan kadınlar çalışmaya devam edebilir ama benim meslek alanımda özel sektörde iş imkanı daha az ve benim çocuğuma bakacak kimse yok. Siz de 4 yıl üniversite okuyup iş çalışmaya gelince elbette maaş ve iş seçeceksiniz. Bunun konumuzla hiç alakası yok.
Konu altın değil , altın üzerinden anlattım . Mevzu yaşam standardımın düşmesi. Benim manevi olarak yok sayılmam. Yani benim altınım yokken , elti adayıma alınması ki bunu eşimin alması beni kırar. Ama altınım olmadığı için değil. Eşimin gözünde kardeşi ve eşinin öncelikli olması beni kırar
Okulu işi koca için bırakanların sonuMerhaba , benim ilk konum olacak. Bu konuda dertleşecek kimsem olmadığı için ve fikirleri merak ettiğim için yazmak istedim.
Ben 28 yaşındayım , 5 yıllık evliyim. Eşimle ilk tanıştığımızda ben üniversite son sınıftaydım. Annemle babam ayrı ve babamla görüşmüyorum.( o başka bir aile kurdu ve bizden soyutladı kendini) babamla görüşmediğim için yoğun bir duygusal boşluktaydım . Eşim ailesine düşkün, sorumluluk sahibi , tabiri caizse sahiplenicidir. Bu özellikleri baskın gelse de hep bana ters gelen huyları da çok oldu. Ama ne yazık ki bunları çok hafife almışım zamanında.
Ben hep kendimden ödün verdim. Üniversite okuyordum , çalışan eş istemiyormuş. O anda tepki göstersem ve dirensem de onun dediği oldu. Ama onun deyimiyle ben yıpranmayayım diyeydi sözde. Bana araba alacaktı , çok güzel evimiz olacaktı , ben rahat bir hayat yaşayacaktım. Kurslara gidip kendimi geliştirecektim. Bu yüzden o kadar yıllık emeğimi sildim ve okuldak sonra hiç iş aramadım , kpss ye girmedim. Şimdi ise yoksul denecek bir hayat yaşıyorum. Giyimim eskiye göre vasatlaştı , dışarda kahve bile içecek durumumuz yok. Evimiz kira ve rutin ihtyaçlarımızı bile zoraki karşılar durumdayız. Ama nasip diyorum yine bir şekilde şükrediyorum. Çalışıyor , çabalıyor , helaliyle kazanıyor ne yapsın diyorum. Kızgınlığımı bir tarafa bırakıyorum ama bugün aşırı kırıldığım bir olay oldu.
Şimdi asıl mevzu . Biz evlenirken babası bize bir miktar para verdi ama evimizin eşyasına bile yetmedi. Düğünün ertesi günü bizde altın bilezik ne var ne yok eşim babasına verdi.
Babası da o altınları eşimin kardeşleri için kullandı. Şimdiye kadar hep zoruma gitti içimde kaldı ama ses etmedim.
Şimdi eşimin küçük kardeşi nişanlanıyor ve eşim kardeşinin nişanlısına bilezik takmayı düşünüyormuş.
Adeta yıkıldım. Ben daha koluma bilezik takıp bir yere çıkamadım. Ya da bir altınım , ya da değerli aksesuarım , kendim için bir param olmadı. Benim altınlarım da kardeşine gitti. Şimdi benim altın küpem dahi yokken , onlara bilezik takılması sizce reva mı ?
Eşimle asla konuşulmaz , hep sinirlenir , bağırır çağırır , hep kendini haklı görür. Yine öyle oldu. Kardeşi olduğu için yapmaya mecbur olarak görüyor.
Benim altınım yok , ben şu ihtyaçlarımdan fedakarlık ediyorum sen kardeşine bilezik düşünüyorsun bu durumda diynce bu sefer nankör ben oldum . Yok aç mısın açıkta mısın. Senin için nelerden vazgeçtim mevzusuna gelince uzayıo gidiyor. Ama asla ve asla hatasını anlamıyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz ? Yani sizce benim bu mevzuya kızmam kırılmam mı hata ?
( eşim için kendi geleceğimden fedakarlık ettğim için aşırı aşırı pişmanım zaten. O zaman görememişim. Ama mezun olalı 6yıl oldu. Aradaki farkı telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. Kpss çalışmaya başladım.)
Senin altınlarını verdiği zaman nasıl kabul ettin ve hemen düşünün ertesi günü şuan ki hayat şartları malum durumumuza çok iyi deyil diyosun takacaksa çeyrek taksın ayrıca üniversite okumuşsun çalış sınavlara gir ne derse desin dinleme bak ben orta okul mezunuyum o zamanki kafama tüküreyim okumadım şuan çok pişmanım çocuklar küçük açık öğretime yazılamıyorum ilerde inş hem okuyup hem çalışmak istiyorum sende öyle yap oku iş gir bişey derse de önce sana verdiyi vaatleri hatırlatMerhaba , benim ilk konum olacak. Bu konuda dertleşecek kimsem olmadığı için ve fikirleri merak ettiğim için yazmak istedim.
Ben 28 yaşındayım , 5 yıllık evliyim. Eşimle ilk tanıştığımızda ben üniversite son sınıftaydım. Annemle babam ayrı ve babamla görüşmüyorum.( o başka bir aile kurdu ve bizden soyutladı kendini) babamla görüşmediğim için yoğun bir duygusal boşluktaydım . Eşim ailesine düşkün, sorumluluk sahibi , tabiri caizse sahiplenicidir. Bu özellikleri baskın gelse de hep bana ters gelen huyları da çok oldu. Ama ne yazık ki bunları çok hafife almışım zamanında.
Ben hep kendimden ödün verdim. Üniversite okuyordum , çalışan eş istemiyormuş. O anda tepki göstersem ve dirensem de onun dediği oldu. Ama onun deyimiyle ben yıpranmayayım diyeydi sözde. Bana araba alacaktı , çok güzel evimiz olacaktı , ben rahat bir hayat yaşayacaktım. Kurslara gidip kendimi geliştirecektim. Bu yüzden o kadar yıllık emeğimi sildim ve okuldak sonra hiç iş aramadım , kpss ye girmedim. Şimdi ise yoksul denecek bir hayat yaşıyorum. Giyimim eskiye göre vasatlaştı , dışarda kahve bile içecek durumumuz yok. Evimiz kira ve rutin ihtyaçlarımızı bile zoraki karşılar durumdayız. Ama nasip diyorum yine bir şekilde şükrediyorum. Çalışıyor , çabalıyor , helaliyle kazanıyor ne yapsın diyorum. Kızgınlığımı bir tarafa bırakıyorum ama bugün aşırı kırıldığım bir olay oldu.
Şimdi asıl mevzu . Biz evlenirken babası bize bir miktar para verdi ama evimizin eşyasına bile yetmedi. Düğünün ertesi günü bizde altın bilezik ne var ne yok eşim babasına verdi.
Babası da o altınları eşimin kardeşleri için kullandı. Şimdiye kadar hep zoruma gitti içimde kaldı ama ses etmedim.
Şimdi eşimin küçük kardeşi nişanlanıyor ve eşim kardeşinin nişanlısına bilezik takmayı düşünüyormuş.
Adeta yıkıldım. Ben daha koluma bilezik takıp bir yere çıkamadım. Ya da bir altınım , ya da değerli aksesuarım , kendim için bir param olmadı. Benim altınlarım da kardeşine gitti. Şimdi benim altın küpem dahi yokken , onlara bilezik takılması sizce reva mı ?
Eşimle asla konuşulmaz , hep sinirlenir , bağırır çağırır , hep kendini haklı görür. Yine öyle oldu. Kardeşi olduğu için yapmaya mecbur olarak görüyor.
Benim altınım yok , ben şu ihtyaçlarımdan fedakarlık ediyorum sen kardeşine bilezik düşünüyorsun bu durumda diynce bu sefer nankör ben oldum . Yok aç mısın açıkta mısın. Senin için nelerden vazgeçtim mevzusuna gelince uzayıo gidiyor. Ama asla ve asla hatasını anlamıyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz ? Yani sizce benim bu mevzuya kızmam kırılmam mı hata ?
( eşim için kendi geleceğimden fedakarlık ettğim için aşırı aşırı pişmanım zaten. O zaman görememişim. Ama mezun olalı 6yıl oldu. Aradaki farkı telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. Kpss çalışmaya başladım.)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?