Evlendikten sonra eşlerimiz ailelere düşkün olmuyorda, aileler evlatlarının kıymetini, varlığını bence o zaman anlayıp, birde gelinlerle yarışa başlayınca düşkünmüş gibi görünüyorlar.
Benim kayınvalidem mesela, yemesinden içmesinden asla ödün vermemiş, eşim öğretmenlik mezunu ünivertisede başka bir ilde sadece kredi yurtlardan aldığı para ile okumuş, hatta kpss sınavına girerken annesi para yok oğlum demiş ve sınav parasını eşim arkadaşlarından alarak sınava başvurmuş, ama haftada 2 kilo kırmızı etinden hala ölsede ödün vermeyen bir kayınvalidem var, 4 yıl evden ayrı kalmış, okul biter bitmez askere gitmiş 1 yılda öyle ayrı kalmış, hatta eşim askerliğini Hakkari de yapmış ve ailesi kapının önünden dolmuşa bindirmiş, eşim dolmuşla aştiye, oradan da Hakkari ye gitmiş. (ben bu durumda evladına çok düşkün bir anne profili göremiyorum)
Şimdi ise 7 yıldır evliyiz, eşim haftada 1 kere kendisi annesini arar, ama annesi hemen hemen hergün çaldırıp kapatır beni ara diye.
Eşimi askere giderken yukarıda da anlattığım gibi kapının önünden dolmuşa bindirerek göndermişler, şuanda eşim yine Hakkari de şark görevinde ve izinlere gelip gittiğinde ben havalimanına gidip araba ile alıyorum, şimdi ise eşim gelmeden 10 gün önce başlıyorlar eee kimle gideceksin almaya, nasıl gideceksin, ne zaman gideceksin, bizide götür demeye. E be kadın bu adam askere giderken neden gariban gibi, sahipsiz gibi gönderdin, o zaman senin elvadın değilmiydi, şimdi ben gidip alırken, bırakırken mi evladın olduğunu anladın.
En son eşim geldiğinde, giderken yine bizde geleceğiz dediler, eşim aradı inin ben gidiyorum diye, 20 dakika bizi aşağıda beklettiler, sonuçta uçağa kıl payı yetişti, doğru düzgün benimle ve kızımızla vedalaşamadan, sarılamadan. İşte o zaman tepem attı ve söyledim, bundan sonra ben kızımla kendip gidip alacağım, geç kaldığımız için kızım babasına doyasıya sarılamadı dedim. Başladı kayınvalidem senin kocansa benimde oğlum, e o zaman dedim oğlunsa zamanını iyi değerlendirseydin, 24 yıl senin yanındaydı. Madem o kar çok istiyorsun bir sonraki gelişinde sen git almaya, al getir dedim.
Demem o ki benim eşim hala anneci değil, annesi maalesef peşini bırakmıyor, yazın ailece tatile gittik, her gün çaldırdı kapattı, eğer eşim hemen aramazsa beni çaldırıp kapatmaya ne yapıyorsunuz demeye başladı, ya 4 ay görmedik birbirimizi, 4 ay sonrasında ailece tatile gitmişiz orada bari rahat bırak, bırak da kafa dinleyelim.
Kısacası sen ne kadar mesafe koymaya çalışsan da bakalım karşındaki o mesafeyi anlayacak mı?
Çünkü ben her yolu denedim, çaktırmadan bir aile olduğumuzu anlatmaya çalıştım olmadı,
Uzak durarak anlatmaya çalıştım olmadı,
En sonunda açıkça söyledim hergün çaldırıp kapatmana, bizden rapor beklemene gerek yok (ki eşimde sadece annesi anlatır hııı, vııı gibi cevaplar verir, rapor vermez, hesap vermez) bırak, izin ver biz seni özleyince arayalım dedim, o da olmadı.
Bizde durumlar böyle kısacası, eşim annesiz babasız yaşamaya alışmış, saygıda asla kusur etmez, ama öyle aman aman bir düşkünlüğüde yok. Gel gördü (kayınpederim değil) ama kayınvalidem biz evlendikten sonra oğluna düşkün olmaya başladı, hatta ve hatta kayınpederimde bir kere dediki madem rahatsız edecek kadar düşkündün evlendirmeyip oturtsaydın dizinin dibinde. :)
neyse ki sen şanslıymışsın....benim eşim hem anneci hem de annesi yakamızı bırakmak istemiyor....
Ben evli değilm henüz nişanlıyım kayınvalideme karşı asla yapmacık ve mesafeli olmadım ve olmamda .
Kendi anneme nasılsam onada o şekilde davranıyorum.O da bana aynen kızı gibi davranır .
Bu mesafe koyma olayını bana bir arkadaşımda söyledi ama ben doğru bulmuyorum.
Mesafe yerine sevgi koysak daha iyi olmazmı :)
eşimi çok seviyorum ama benim yanımda olmamasına katlanamıyorum....evlilikleri bitiren sebeplerden biri 3.4.5.kişiler....evlilik keşke sadece iki kişi arasında olabilse....benim kvalidem tutup kızın birine gelinim olmanı çok isterdim bile dediğini anlattı da ben şoka girdim çıkıp gidemedim.....eşime dedim annen böyle diyor diye....söylemişti o da nasıl olduysa ozaman...kardeşin için dedim ben demiş ama yemezlerrr....kızın yaşı bize yakınnnnn.....çok kırgınım çok ....hayata küseceğim yakında birşey değil....
Evlendikten sonra eşlerimiz ailelere düşkün olmuyorda, aileler evlatlarının kıymetini, varlığını bence o zaman anlayıp, birde gelinlerle yarışa başlayınca düşkünmüş gibi görünüyorlar.
Benim kayınvalidem mesela, yemesinden içmesinden asla ödün vermemiş, eşim öğretmenlik mezunu ünivertisede başka bir ilde sadece kredi yurtlardan aldığı para ile okumuş, hatta kpss sınavına girerken annesi para yok oğlum demiş ve sınav parasını eşim arkadaşlarından alarak sınava başvurmuş, ama haftada 2 kilo kırmızı etinden hala ölsede ödün vermeyen bir kayınvalidem var, 4 yıl evden ayrı kalmış, okul biter bitmez askere gitmiş 1 yılda öyle ayrı kalmış, hatta eşim askerliğini Hakkari de yapmış ve ailesi kapının önünden dolmuşa bindirmiş, eşim dolmuşla aştiye, oradan da Hakkari ye gitmiş. (ben bu durumda evladına çok düşkün bir anne profili göremiyorum)
Şimdi ise 7 yıldır evliyiz, eşim haftada 1 kere kendisi annesini arar, ama annesi hemen hemen hergün çaldırıp kapatır beni ara diye.
Eşimi askere giderken yukarıda da anlattığım gibi kapının önünden dolmuşa bindirerek göndermişler, şuanda eşim yine Hakkari de şark görevinde ve izinlere gelip gittiğinde ben havalimanına gidip araba ile alıyorum, şimdi ise eşim gelmeden 10 gün önce başlıyorlar eee kimle gideceksin almaya, nasıl gideceksin, ne zaman gideceksin, bizide götür demeye. E be kadın bu adam askere giderken neden gariban gibi, sahipsiz gibi gönderdin, o zaman senin elvadın değilmiydi, şimdi ben gidip alırken, bırakırken mi evladın olduğunu anladın.
En son eşim geldiğinde, giderken yine bizde geleceğiz dediler, eşim aradı inin ben gidiyorum diye, 20 dakika bizi aşağıda beklettiler, sonuçta uçağa kıl payı yetişti, doğru düzgün benimle ve kızımızla vedalaşamadan, sarılamadan. İşte o zaman tepem attı ve söyledim, bundan sonra ben kızımla kendip gidip alacağım, geç kaldığımız için kızım babasına doyasıya sarılamadı dedim. Başladı kayınvalidem senin kocansa benimde oğlum, e o zaman dedim oğlunsa zamanını iyi değerlendirseydin, 24 yıl senin yanındaydı. Madem o kar çok istiyorsun bir sonraki gelişinde sen git almaya, al getir dedim.
Demem o ki benim eşim hala anneci değil, annesi maalesef peşini bırakmıyor, yazın ailece tatile gittik, her gün çaldırdı kapattı, eğer eşim hemen aramazsa beni çaldırıp kapatmaya ne yapıyorsunuz demeye başladı, ya 4 ay görmedik birbirimizi, 4 ay sonrasında ailece tatile gitmişiz orada bari rahat bırak, bırak da kafa dinleyelim.
Kısacası sen ne kadar mesafe koymaya çalışsan da bakalım karşındaki o mesafeyi anlayacak mı?
Çünkü ben her yolu denedim, çaktırmadan bir aile olduğumuzu anlatmaya çalıştım olmadı,
Uzak durarak anlatmaya çalıştım olmadı,
En sonunda açıkça söyledim hergün çaldırıp kapatmana, bizden rapor beklemene gerek yok (ki eşimde sadece annesi anlatır hııı, vııı gibi cevaplar verir, rapor vermez, hesap vermez) bırak, izin ver biz seni özleyince arayalım dedim, o da olmadı.
Bizde durumlar böyle kısacası, eşim annesiz babasız yaşamaya alışmış, saygıda asla kusur etmez, ama öyle aman aman bir düşkünlüğüde yok. Gel gördü (kayınpederim değil) ama kayınvalidem biz evlendikten sonra oğluna düşkün olmaya başladı, hatta ve hatta kayınpederimde bir kere dediki madem rahatsız edecek kadar düşkündün evlendirmeyip oturtsaydın dizinin dibinde. :)
Ben pek şanslı olduğumu düşünmüyorum, keşke çok anlayışlı bir kayınvalidem olsaydı o zaman şanslı olurdum.
Kaç kere biz yemek masasındayken arayıpta oğlum gel senin sevdiğin yemeği yaptım diye aklını çelmeye çalıştığını bilirim.
Ne kadar kötü bir durum düşünsene, ailece yemek masasındasın ve eşinin annesi arıyor oğlum gel senin sevdiğin yemeği yaptım.
Keşke saygı ve sevgiyle bu işler halledilse.
Herkes yerini bilse.
Mesafelere , rtaktiklere gerek kalmasa.
Ama malesef, tüm iyiniyetli yakllaşımlarım,
suistimal, ajitasyon, ikiyüzlülük ve sinsilikle püskürtüldü.
Sonuç olarak sabır da , iyiniyette kaynağı kurumayan bir pınar değil.
Tek tesellim kendi oğlu dahil herkes durumun farkına vardı ve artık mesafeler
aşılmaz duruma geldi.
Bunun sorumlusu olarak yine kendini görmese de, içten içe yaptığı hataların farkında olduğunu ama
bunları telafi etmek yada düzeltmek için geç kaldığının farkında.
Diyeceğim o ki, baştan mesafe konulup korunmazsa, sonra uçurumlar açılıyor .
Benimki de aksine her gittiğimizde yemek yapmadım bugün der haberli bile gitsek. eğer birşey yapacaksa da kocamın sevdiklerini yapıp hadi oğlum ye de ye der masada benim adımı ağzına almaz ye diye..hee buna ilk zmanlar alınıyodum soradan takmadım bile kafama..1 yıllık evliyim. Bunlar bahane oldu k.v deye hiç yemeğe gitmeyiz keza görümceyede en meşhur yemeği makarnadır:)Arasalar bile kocam asla bana sormadan tamam geliyoruz demez e bu da benim şansım.. böylelikle mesafe konuluyor zaten bende bu durumdan çok memnumum. Evimde her canımızın istedğini yapıp mis gibi de yiyoruz.kocam da karısıyla gurur duyuyor annesinin yemeklerini unuttu bile..Ama karşılıklı tabi raya gitmeyip annemede gidelim diye tutturmuyorum hiç bi zaman..
aynen canım yaa aynenn..
bende sürekli kendi anneme diye tutturmuyorum
iki tarafada eşit ölçüde gidiyorum
eşin senden habersiz davranmaması çok güzel
benim eşimde öyle adım atmaz..ama arada fark var ben 2 aylık evliyim.. :)
inşallah sonrasında da böyle devam eder..
Ben evli değilm henüz nişanlıyım kayınvalideme karşı asla yapmacık ve mesafeli olmadım ve olmamda .
Kendi anneme nasılsam onada o şekilde davranıyorum.O da bana aynen kızı gibi davranır .
Bu mesafe koyma olayını bana bir arkadaşımda söyledi ama ben doğru bulmuyorum.
Mesafe yerine sevgi koysak daha iyi olmazmı :)
tamtatam bende 2 aylık evliyim 23 eylül geliniyim senin tarih kaçtı??
canım desene zamanında 2aylık evliyim diye:) merak etme oturur herşey..sen olmasını istediğin gibi yap, davran herşey oturacak üzülme..herkes alışacak ilk zamanlar kızacaklar belki içten içe ama alışacaklar.ben ilk günlerimde ne diye evlendimki derdim hergün bugünde tam tersi iyiki evlendim diyorum..sen bildiğini oku mesafeni koy istersen git istemezsen gitme..mesela yorgunsan git işinede gelir ohhh yemek derdi yok evde durumu..kocanda alışacak bu duruma zaten ılımlı diyosun dinliyo seni..
canım en azından eşin anlayışlı..
boşversene sen onu..
eşin anlayışlı olması gerçekten şans..
Kv nize çok kızamıyorum. Aslında gerçekten iyi niyetle yapıyor. Sizin çok ev yemeği bilmediğinizi çözmüş ve kendi oğluşu aç kalmasın, sevdiği yemeklerden yesin diye, size de zahmet olmasın diye boyuna yemek pişiriyor. Ben sizi çok iyi anlıyorum. Benim KV de çok yapıyor bunu. "yemek pişirdim bugün bize gelin". Gidiyorsun tamam ama çaydı meyveydi derken zaten gece oluyor, ben yorgun eşim yorgun, üzerimde rahatsız iş kıyafetleri, eşimle iki muhabbet yapamadan gece oluyor. Çoğu zaman yatmamızı da istiyor ki en gıcık olduğum kısım bu.
Aslında kendi açısından bakarsak akşama kadar yemek pişirip işte yorulan gelininin daha fazla yorulmamasını, evde hazır yemek hazır çayla keyfine bakmasını, sürekli sıcak ve güzel yemekler yemesini sağlıyor. O yaşlı haliyle çocuklarını düşünüp çabalıyor. Annelik görevini yapıyor. Nankör gelin bir de şikayetçi mi olsun
Amma velakin ne demiş bir büyüğümüz "cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla örülmüştür". İyiniyetin bu kadarı fazla. KArşısındakiyle empati kuramayan, tek bir açıdan bakan bir iyiniyet bu.
Kimse kimseye bel bükmemeli bu hayatta, kendi ailesine bile. İleride kimin neyi nasıl kullanacağını bilebilir miyiz?
Siz yine arada sırada gider, halini hatrını sorar, yemeğini yersiniz. Onu mutlaka davet edip güzel yemekler hazırlayın. Elinizden iş geldiğini, oğluşunun karnı tok sırtı pek olduğunu uygulamalı olarak gösterin. Hatta arasıra börek falan yapıp siz götürün ona. Gidiş sıklığınızı azaltın. Nasıl alışırsa öyle devam eder. İki günde bir gidiyorsanız 3-4 gün gitmeyince telefonlar başlar, kuruntular -şikayetler alır yürür.Çünkü gerçekten vazifeniz gibi oluyor ve üstünüze yapışıyor böyle şeyler. En önemlisi eşinizin tavrı tabi ki. Onu da işve ve cilveyle eve çekin. KV nizin çağrılarını o reddetsin. Evde sizinle olmak, makarna da yese kendi evinde eşiyle yemek istesin.
Valla güzel şeyler yazmanız içimi rahatlattı. Bende ne şanssızım deyip duruyordum. :)
Eşime kötü diyemem çok mükemmel bir eştir, çok harika bir babadır, hatta herkes bana tutum ve davranışlarına imrenir.
Ama iş bu kayınvalide ile denge soruna gelince işler değişiyor, beni yıpratmaz ama nasıl anlatıyım annesi gel sevdiğin yemeği yaptım dediğinde "annem benim karnım tok" der, karnım tok diyene kadar "anne ben bu evde tek değilim, benim birde eşim var" dese.
canım işte onu da dese dört dörtlük olur ki öyle bi erkek yok türleri kusurlu
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?