Benim bakış açıma göre buradaki tek suçlu sizsiniz. Evlilik birliğinden önce olan bir borç için siz neden çıkarıp altın veriyorsunuz? Benim altın konularında fikirlerim başka burada bahsetmeyeceğim fakat sizin için o altınlar "sizin" hakkınızsa vermeyeceksiniz. Nokta.
Siz kimin ne istediğine ne takılıyorsunuz? Benim eşimin ailesinden de saçma sapan isteklerle gelen oldu, her isteyene eşim koşacak beni düşünmeyecekse gidip ailesiyle evcilik oynasın. İsteyen istesin, geldi eşiniz de istedi siz dik duracaksınız.
Nikahta "aile cüzdanı" veriyorlar, artık benimle aile olduğunu idrak edemeyen adamı ailem olarak hissetmem imkansız.
Güven açısından da şöyle örnek vereyim, benim ailem evlenme kararı aldığımızdan beri hep maddi-manevi destek, eşime en ufak bir saygısızlıkları yok, eşim de onları çok seviyor.
Fakat aksine eşimin ailesindeki bazı bireyler destek olmayı geçtim, köstek oldular eş zamanlı evlilik sürecimizde. Eşim özellikle güven ilişkisi açısından çok zarar gördü, bu nedenle biz maddi manevi her şeyi, (üzerine bir de onların bize yol açtığı zararları) ben, eşim ve ailem olarak hallettik.
Bu yollardan geçtikten sonra eşim "kan bağı" diye zırvalarsa ya da olur da bir gün arkamdan iş çevirirse benimle olan aile cüzdanı geçersiz hale gelir. Daha çekirdek ailemizi, beni, düzenimizi koruyamayan bir adamı ben "zayıf" görürüm. Aman ne tatlı, ne iyi abi evlat vs diye göremem. Midem almaz.
Orta-üst gelirli bir aile olarak söylüyorum eşim çok maddiyat dağıtacaksa gidip zengin olabilir, sonra isterse mahalleyi kalkındırsın. Fakat bizim gibi normal ailelerde benim emeğimin olduğu hiçbir şeyde kendimi kullandırmam. Aynı şekilde benim ailem ya da yakınım da asla bizden bir şey istemez, o kültürde insanlar değiller, ve her şeyde eşime danışırım. Rızası olmadan bir şey yapmam.
Burada 2 adım var:
-Öncelikle "siz" hayır demeyi öğrenin.
-Eşiniz yine de sizi istismar etmeye devam etmek yolundaysa boşanın.