- 23 Ocak 2013
- 8.104
- 10.540
- 248
- Konu Sahibi kirmizi oje
-
- #41
Hele bir de sonsuz özgüven ve elde sıfırla dolaşanlar yok mubu bence kültür farkı değil
bazı insanlar rahattır ama yine de kariyer yaparlar. mesela beni insanlar rahat sanırlar ama ben aslında gerekeni yaptığım zamanlar rahatımdır. böyle bikaç kişi daha tanıdım belki de biraz zeka ile ilişkili bu iş özgüvenle ilişkili.
ama benim sevmediğim insan türü de hem çok hırslı olup hem de bi halt beceremeyenlerdir. o hırslarından içlerinden kurur kalırlar ileri de gidemezler anca çevrelerine zarar verirler. bunlar özgüvensizlik hep işte.
bu arada gebeş türü insanlardan ben de hoşlanmam eşim öyle bir tip olsa bana da batardı açıkçası bu sefer tüm yük kadına biner çünkü.
Hele bir de sonsuz özgüven ve elde sıfırla dolaşanlar yok mu
Bitiyorum vallahi
Daha fazlasını ararken,Evet konuştuk, eşim benim çok ciddi sarsıldığımı anladı ve rahatsız olduğum durumlarda adım attı, ilgisini alakasını daha da artırdı ama bu karakteristik özelliklerde herkesin farklı olduğunu, beni her daim destekleyeceğini kendisinin de böyle olduğunu söyledi. Evet normalde bu benim için yeterli olmalıydı, ama ben yanlış evlilik yaptım düşüncelerine girdim... Daha fazlasını istiyorum sanki...
Bilmiyoırum ki,özgüven serumu almışlar sanki,hiçbir donanımları olmasa da eşsiz olduklarına inanıyorlarha işte o da hırslı ama bişey yapamayanların bi türü. gerçekten en komik olanlar onlar. yav he he diyip geçiyoruz ahahah
hatta aslında işte onlar özgüvensizler ama egolu rolü yaparlar üstlerinde sakil durur. bakma gerindiklerine.
Bilmiyoırum ki,özgüven serumu almışlar sanki,hiçbir donanımları olmasa da eşsiz olduklarına inanıyorlarÜzücü olan bunun aileleri tarafından pompalanmış olması.
Eğer bunu çocuklarıma yapsam büyük bir kötülük yapmış olurdum.
Aslında son iki aya kadar ben eşime göre yaşadım. Eşim sosyaldir mesela, akraba eş dostla vakit geçirmeyi sever, ani planlar yapar. Ben de hiç haz etmem. Kendimi törpüleye törpüleye bu hayata ayak uydurdum. Arada zevk aldığım da oldu. Ama sonra kendi çevremden insanlarla vakit geçirince aslında kendimden çok taviz verdiğimi, sahte mutluluk yaşadığımı fark ettim. Ben öyle değilim, ve mutlu da olmuyorum... Ve tüm bunlar benim eşime olan hislerimi epey sarstı...
Aynııı bennnnMerhaba,
Direkt konuya geçmek istiyorum, kafam çok dağınık, uzun olabilir, umarım rahat toparlayabilirim...
Eşimle aşık olarak evlendik. 3 sene olacak yakında evleneli. Çocuğumuz yok. Eşim yabancı. Evlenip onun ülkesine yerleştim. Eşimle bazı kültür çatışmaları yaşadık başlarda ve bu süreç beni yıprattı. Her şekilde onu kabul ettim ve evliliğimiz tam yolunda derken ben bir anda alt üst oldum.
Alt üst olma sebebim ise çevremdeki insanlara bakıp aslında evlenmeden önce ideal bir este arzuladığım birkaç önemli özelliğin olmadığını fark etmemdi ve bu beni eşimden çok soğuttu.
Mesela ben yüksek lisans, akademik kariyer, kendimi geliştirme gibi konulara çok önem veriyorum ve azimli bir insanım. Eşim evlenmeden önce bana çok azimli gelmişti ama evlendikten sonra aslında rahat bir insan olduğunu fark ettim ve bu beni çok hayal kırıklığına uğrattı. Ki ben hep başarılı, azimli erkeklerden etkilenirdim.
Bir diğer konu; geleceğe dair çok net planları yok eşimin. Maddi manevi net planlar yapmıyor ve bu beni geriyor, sırf bu gerginlikle çocuk yapma fikrini hep erteledim o istese de.
Bunların haricinde bazi problemlerimiz daha oldu ama onların hepsi için adım attı ve kendini düzeltmeye başladı, evliliğimizin başında yaşadığımız her sorun için oldukça üzgün ve eşim pamuk gibi bir insan oldu diyebilirim. Ama bir şeyler eksik bende. Sanki işte bu diyemiyorum.
Yaklaşık 2 aydır bu haldeyim ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum...
Bana fazla kontrolcü geldiniz. Adam ne yapsın yahu ? Sizi mutlu etmek için elinden geleni yapmış. Hem size engelde olmuyormuş. Siz yapın kariyerinizi, herkes bir olmak zorunda değil ki.
Daha fazlasını ararken,
elinizdekini kaybetmeyin de.
Bakış açınızı sağlıklı bulmadığımı söylemek isterim.
Sipariş üzerine eş olmaz,
evlilik de proje gibi yönetilmez.
Bir çok farklı konuya yazdığım şu sözü de hatırlatmakta fayda görüyorum.
İnsanoğlu ulaşamadığının hayranı,
elindekinin nankörüdür.
Siz elinizdekine şükredenlerden olun.
Belki de esinizi yeterince sevmiyorsunuzdur. Farkliliklar bana gore evliligi yasatan seylerdir. Esimle taban tabana zit iki insaniz. O bana dogru adim atmayi ogrendi,ben de ona dogru adim atmayi ogrendim 5 yil icerisinde. Sizin sorununuzun birbirinize adim atamamaniz olmadigi kesin cunku denedim diyorsunuz,esiniz denedi mi peki size dogru adim atmayi? Denese sizin icin bir sey ifade eder miydi mesela bu sorularin cevabi onemli
siz ona uymuşsunuz,
olmamış.
o size uymaya çalışsa,
bu sefer de o mutsuz olacak,
olmayacak.
aynı evlilikte iki farklı hayat sürmeyi deneseniz, evlilikten beklentilerinizi karşılamayacak.
adamın karakteri sonuçta, bu konuda nasıl bir uzlaşmaya gidilir bilemedim.
enteresan olan bunun size yeni yeni batıyor oluşu.
ne değişti?
iş yerinizde eşinizin konumu ile ilgili utanacagınız bir şey mi yaşadınız mesela?
yada karşınıza biri çıktı, ve onu görünce neden eşim böyle değil diye mi düşündünüz?
%100 her şeyiyle tam istediği eşini bulan kaç insan vardir? Bu kadar iyi özellik sayıp, yeterince idealist değil diye adamdan gizli saklı boşanma hayalleri kuran siz, o adam için ne kadar ideal bir eşsiniz ki?
Nokta atışı yaptınız aslında. Iş hayatında değil ama çevremde işte biz böyle olmalıydık, ne kadar boş şeylerle uğraşmışız, hayallerimiz buydu, ben de seni böyle hayal etmiştim dediğim çiftler gördüm kısa bir süre önce. Aslında çevremden etkilenen biri değilim, ama tam olarak istedigim hayalini kurduğum şeyleri yaşamadığımı fark ettim. Soğukluğum bundan..
Yaşayıp yaşanmayacağımın garantisi de yoktu/ yok bunun farkındayım. Kimse yüzde yüz eşiyle her istediğini yaşamıyor. Ben de böyle düşünüp mutlu oluyordum, çok ama çok mutlu oluyordum hem de. Ama bazı şeyler koptu içimde sanki.
hayaller ve bizim için doğru olanlar, yada yaşarken gerçekleştiğindeki sonuçlar örtüşmeyebiliyor.
onların hayatlarına sahip olsanız belki dağa başka şeyler olacaktı
ben açıkcası o zaman da mutlu olacağınıza inanmadım pek.
sanki siz biraz duygularınızı yitirdiniz.
yani bunları fark ettim ve soğudum değil,
soğudum ve bunları fark ettim daha doğru
Evet, bence de ben duygularımı yitirdim ve duygularımı canlandıracak sebep de bulamıyorum. Ortada büyük bir nedenim de yok duruyor ayrılmak için, ama kalmak da bana zor geliyor. Ne yapmam gerek sizce?
Kalmak zorsa, gitmek çözüm olarak görünebilir ama o da kolay değil.
Siz ne yapmalısınız bilmiyorum.
Benim için evliliğin surdurulebilir olmasındaki en önemli şey, birbirimize değer verdigimiz arkadaşlığa da sahip olmak.
Bunda sabitim sadece.
Eğer günün birinde bunu kaybedersek, pek bir anlamı kalmaz,
Muhtemelen de bosanirim
Muhtemelen deme sebebim, 3 çocugumuz olması.
Olmasalar daha keskin ifade ederdim.
Eğer sizin için en önemli şey idealist olmasi size buna göre değerlendirin.
Ama saydığınız iyi özelliklerinin yanında idealist olmak zajf kalıyorsa, ayrildiginizda muhtemelen pismanlik yaşarsınız.
Alt üst olma sebebim ise çevremdeki insanlara bakıp aslında evlenmeden önce ideal bir este arzuladığım birkaç önemli özelliğin olmadığını fark etmemdi ve bu beni eşimden çok soğuttu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?