Yemek dediğin nedir ki?her kadının Fitratin da vardır temizlik yemek yapmakayrı ev tutma hayalim var ama kendime güvenim yok yapabilir miyim diye.ev işleri konusunnda sıfırım. ömrüm yatılı okullarda geçti. annem de takıntı ölçüsünde titiz, bana yemek öğretecekti bir defa ama herşeyi elimden alıp kendi yapıyordu. böyle işte. beceriksizk bir insanım.
Merhaba bayanlar. Konuya geçmeden önce kendi hakkımda biraz bilgi vereyim. Ben 31 yaşındayım. Küçüklüğümde ailem beni ezik, pasif, kendine güvensiz bir birey olarak yetiştirdi. Kısacası ezdiler. Ortaokul-lise hayatında bunun acısını çok çektim, zorbalığa uğradım hatta onur kırıcı bir lakap takıldı bana. Bunu aileme anlattım ve onlar gidip okul müdürüyle konuşmuşlardı. Ama sonra tüm ailem evde beni o lakapla çağırmaya başladılar. Bu benim hayatımın en canımı yakan, en hassas noktasıdır kızlar. Ama çok sessiz ve sinmiş biriydim. Bu arada ailemde hiç birbirine saygılı,mesafeli bir aile olmamıştır.Mesela bir hata yapsam babam ağzına gelen hakaretleri sayardı. Gelen misafirlerin yanında beni aşağılar ve onur kırıcı lakabı söylerdi. Sonuçta ben pasif biri oldum çıktım. Ama kendimi derslerime verdim, çabaladım ve meslek sahibi oldum çok şükür. Ben başarılar kazandıkça ve yaş arttıkça ailemde bana saygı da arttı, o hakaretler lakaplar bir ölçüde bitti. Ama yine de eziyorlar. Mesela akşam arkadaşlarımla buluşsam annem bana hakaret eder, "nerdeydin, otele mi gittin, erkeklerle mi si...tin" gibi şeyler demişti en son. Neyse.
Ben az da olsa özgüven kazansam da istediğim düzeyde değilim. Arkadaşım yok. Ailem bunu ara sıra kafama kakar. Ama arkadaş edinmek için bir yere gitsem akşam "nerdeydin" diye sorguya çekilirim. Neyse kızlar. Benim en canımı yakan, en hassas noktam bana takılan onur kırıcı lakap.Keşke kişisel tarihimde böyle bir kara leke olmasaydı ama oldu işte ve zaman geriye alınamıyorVe ailem de hassas noktamın bu olduğunun bilincinde. Cumartesi günü yani dün annem odama girdi, ve beni bir konuda tenkit ederken o onur kırıcı lakabın olduğu deyim gibi şeyleri söyledi 2 defa söyledi. Ah keşke sinirlerime hakim olsaydım ama olamadım, canım çok yanmıştı o lakabı duyunca ve ben de başka bir konuyla ilgili onu sinir edecek şeyler dedim. ve 3 saat boyunca ağız dalaşına girdik. O benim canımı yakmak için onur kırıcı lakabı belki 100 defa tekrar etti, "senin kimin var, senin kimsen yok, arkadaşın bile yok, bak benim oğlum nasıl seviyor beni" diye abimden gelen mesajları gösterdi. Evde kaldın kız kurusu felan dedi. Ben bunda da hassasım, 2 yıl önce evlenme durumum olmuştu ama ailem küçük görmüştü çocuğun ailesini. Ben de sizin yüzünüzden dedim, çocuğun anneme ettiği hakaretleri söyledim. Annem kalp hastası ve üç yıl önce ameliyat olmuştu "bi ölemedin,bir geberemedin,bi kurtulamadım senden,öl artık, geber artık" felan dedim ama kızlar gözüm kararmıştı artık. daha başka hakaretler de ettim, o bana o..pu, f..hişe deyince ben de oo..pu sensin dedim. Sonra dövüştük, ben sinir krizi geçirip balkondan kendimi atmaya teşebbüs ettim gözüm kararmıştı son anda beni tuttu. Karşılıklı irbirimizi kırdık yani ve bana beddualar etti. Sonra tatlıya bağlamaya çalıştık ama kırgınlık geçmiyor.
Pazar günü yani bugün de odama aniden girdi ve kendisini arayanları tek tek saydı, bak benim çevreme dedi. Abimden gelen mesajı gösteri bak dedi. Ben de tel.de 1 saat konuştum deyince, atma kızım sen ömrün boyunca 1 saat telefonda konuşmuş musundur dedi. Benim gene canım yandı ağlamaklı oldum. Benim eski ilişkimin onun yüzünden evliliğe gitmediğini söyledim. O da sinirlendi ve ekmek tabağını kafama attı. Kısaca cehennem azabı gibi bir hafta sonu geçirdim, üstelik bugün kandilmiş. Ruh halim berbat, keşke böyle olmasaydı ama o onur kırıcı lakap benim en can yakıcı hassas noktamGüya neler yapacaktım haftasonunda cehennem gibi geçti ama. Kızlar dertleşmeye çok ihtiyacım var.
öyle tabi.ama ben ömrüm boyunca arkaaş olmakta, çevrelere girmekte zorlandım. ergenlikte yaşadıklarım iz bıraktı.annemin bakışına göre bol arkadaşın varsa çevren varsa bu gurur duyulacak bişeydir, üst insan özelliğidir. arkadaşın yoksa da eziksindir, arkadaşın yoksa kesin kimse seni sevmiyodur ondan yalnızsındır.Cevren yoksa yoktur. Benimde arkadas cevrem bekarken yoktu evliyim yine yok. Ben az ve öz insanla görüşmeyi severim ve genellikle kendi halime tek basima takilmayi severim ( böyle yazınca asosyalligin dibine vurmusum gibi hissettim ama yapı meselesi napim).
Eger imkanın varsa baska şehire tayinini iste. Bu sekilde itilip kakilan bir cocuk olarak evde yetistirilseydim memur olur olmaz hemen o evden uzaklasirdim.
annemde aşağılık kompleksi var gibi. köyde büyümüş kız olduğu için ezmişler okula da göndermemişler. hep kendini ona buna, sülaleye ispat etme çabası içinde.Yapmayin bunu kendinize gidin o evden. Bu ne bicim aile insan cocuga hava atar gibi cevrem cok genis der mi? Ruhsal problemliler bence
İyi misin sen memursun maaşın var o evde işin ne? Neden gönüllü olarak cehennemde yaşıyorsun. Kaç kurtar kendini. O insanların senin aileniz demeye bir gram hakkı yok.devletteyim.
öyle tabi.ama ben ömrüm boyunca arkaaş olmakta, çevrelere girmekte zorlandım. ergenlikte yaşadıklarım iz bıraktı.annemin bakışına göre bol arkadaşın varsa çevren varsa bu gurur duyulacak bişeydir, üst insan özelliğidir. arkadaşın yoksa da eziksindir, arkadaşın yoksa kesin kimse seni sevmiyodur ondan yalnızsındır.
arkadaşsızlığım konusunda hiç kendine suç bulmuyo. "sen oldum olası böyleydin" deyip çıkıyo işin içinde.
Bence önce kendinize güvenin. Neden ayrı eve çıkmaya korkuyorsunuz ki ! Eşyalı bir ev turun gerisi kolay. ev işi dediğiniz nedir ki yaparsınız hele yemek en kolayı int ne tarifler var zamanla alışırsınız. en önemlisi kendinizi o evden kurtarmak!!! anna baba diyoruz ama kimse dört dörtlük değil sorunlu sıkıntılı ruh hastası insanlar var hayatta ve bunlar ailemizde de olabiliyor. Onlardan uzaklaşırsan kendini toparlarsın tabi ki psikolojik destek al mutlaka al!!! bunu bir deşarj olma rahatlama gibi düşün ve keyif alarak git çünkü imkanın var yani kimisine göre bir mesleğin işin olduğu için 1-0 öndesin. Kimisi sıfırdan başlıyor sen daha şanslısınayrı ev tutma hayalim var ama kendime güvenim yok yapabilir miyim diye.ev işleri konusunnda sıfırım. ömrüm yatılı okullarda geçti. annem de takıntı ölçüsünde titiz, bana yemek öğretecekti bir defa ama herşeyi elimden alıp kendi yapıyordu. böyle işte. beceriksizk bir insanım.
Kendi evine çık. Gerekirse tayin iste şehrini değiştir. Yani bu anlattıkların doğruysa ki öyle farzederek bunları yazıyorum bi ailen yok zaten senin.. Kendi aileni kurmaya bak. Allah yardımcın olsun..Merhaba bayanlar. Konuya geçmeden önce kendi hakkımda biraz bilgi vereyim. Ben 31 yaşındayım. Küçüklüğümde ailem beni ezik, pasif, kendine güvensiz bir birey olarak yetiştirdi. Kısacası ezdiler. Ortaokul-lise hayatında bunun acısını çok çektim, zorbalığa uğradım hatta onur kırıcı bir lakap takıldı bana. Bunu aileme anlattım ve onlar gidip okul müdürüyle konuşmuşlardı. Ama sonra tüm ailem evde beni o lakapla çağırmaya başladılar. Bu benim hayatımın en canımı yakan, en hassas noktasıdır kızlar. Ama çok sessiz ve sinmiş biriydim. Bu arada ailemde hiç birbirine saygılı,mesafeli bir aile olmamıştır.Mesela bir hata yapsam babam ağzına gelen hakaretleri sayardı. Gelen misafirlerin yanında beni aşağılar ve onur kırıcı lakabı söylerdi. Sonuçta ben pasif biri oldum çıktım. Ama kendimi derslerime verdim, çabaladım ve meslek sahibi oldum çok şükür. Ben başarılar kazandıkça ve yaş arttıkça ailemde bana saygı da arttı, o hakaretler lakaplar bir ölçüde bitti. Ama yine de eziyorlar. Mesela akşam arkadaşlarımla buluşsam annem bana hakaret eder, "nerdeydin, otele mi gittin, erkeklerle mi si...tin" gibi şeyler demişti en son. Neyse.
Ben az da olsa özgüven kazansam da istediğim düzeyde değilim. Arkadaşım yok. Ailem bunu ara sıra kafama kakar. Ama arkadaş edinmek için bir yere gitsem akşam "nerdeydin" diye sorguya çekilirim. Neyse kızlar. Benim en canımı yakan, en hassas noktam bana takılan onur kırıcı lakap.Keşke kişisel tarihimde böyle bir kara leke olmasaydı ama oldu işte ve zaman geriye alınamıyorVe ailem de hassas noktamın bu olduğunun bilincinde. Cumartesi günü yani dün annem odama girdi, ve beni bir konuda tenkit ederken o onur kırıcı lakabın olduğu deyim gibi şeyleri söyledi 2 defa söyledi. Ah keşke sinirlerime hakim olsaydım ama olamadım, canım çok yanmıştı o lakabı duyunca ve ben de başka bir konuyla ilgili onu sinir edecek şeyler dedim. ve 3 saat boyunca ağız dalaşına girdik. O benim canımı yakmak için onur kırıcı lakabı belki 100 defa tekrar etti, "senin kimin var, senin kimsen yok, arkadaşın bile yok, bak benim oğlum nasıl seviyor beni" diye abimden gelen mesajları gösterdi. Evde kaldın kız kurusu felan dedi. Ben bunda da hassasım, 2 yıl önce evlenme durumum olmuştu ama ailem küçük görmüştü çocuğun ailesini. Ben de sizin yüzünüzden dedim, çocuğun anneme ettiği hakaretleri söyledim. Annem kalp hastası ve üç yıl önce ameliyat olmuştu "bi ölemedin,bir geberemedin,bi kurtulamadım senden,öl artık, geber artık" felan dedim ama kızlar gözüm kararmıştı artık. daha başka hakaretler de ettim, o bana o..pu, f..hişe deyince ben de oo..pu sensin dedim. Sonra dövüştük, ben sinir krizi geçirip balkondan kendimi atmaya teşebbüs ettim gözüm kararmıştı son anda beni tuttu. Karşılıklı irbirimizi kırdık yani ve bana beddualar etti. Sonra tatlıya bağlamaya çalıştık ama kırgınlık geçmiyor.
Pazar günü yani bugün de odama aniden girdi ve kendisini arayanları tek tek saydı, bak benim çevreme dedi. Abimden gelen mesajı gösteri bak dedi. Ben de tel.de 1 saat konuştum deyince, atma kızım sen ömrün boyunca 1 saat telefonda konuşmuş musundur dedi. Benim gene canım yandı ağlamaklı oldum. Benim eski ilişkimin onun yüzünden evliliğe gitmediğini söyledim. O da sinirlendi ve ekmek tabağını kafama attı. Kısaca cehennem azabı gibi bir hafta sonu geçirdim, üstelik bugün kandilmiş. Ruh halim berbat, keşke böyle olmasaydı ama o onur kırıcı lakap benim en can yakıcı hassas noktamGüya neler yapacaktım haftasonunda cehennem gibi geçti ama. Kızlar dertleşmeye çok ihtiyacım var.
tabi ki şikayetçiyim ama yukarda da yazdım: bir döngü var. 1 ay mesela huzurlu bir süreç yaşıyoruz,annemle aram iyi oluyor, hastalık yaşayınca annem bakıyor falan o huzurlu dönemde ben "maceraya atılmıyım bunun hastalığı var" diye düşünüyorum mesela. sonra o huzurlu dönem sonunda hır gür olunca ben ev ilanlarına bakıyorum.1-2 hafta sonra hırgür duurluyor yine huzurlu dönem başlıyor. her defasında o huzurlu döneme kanıyorum.
bir de yalnızlık korkutuyor. huzurlu dönemde eve gelince birileri oluyor anneyle sohbet oluyor. ama ev tutarsam yalnızım. arkadaş çevresi olan biri de değilim o zaman"ya günler boyunca hiç konuşamazsam, zehrimi içime akıtırsam" diye düşünüp endişeediyorum yalnızlıktan.gerçi ayrı eve çıkarsam kedi alırım, kedi belki yalnızlık hissini alır bir nebze
toxic family diye geçiyor bunlar.
öncelikle fiziki şiddeti bırakman gerek.
sonra kendini kollayacaksın. sana fiziki şiddet etmelerini engelle.
sonra küfür olduğunda cevap vermeyeceksin.
son aşama aileden uzaklaşmak. ama fark ettirmeden.
uzaklaşmayı onlara inat yaptığını fark ettirmeyeceksin.
bir arkadaşın yok madem ufak bir ev ara. 1 göz olsun yeter sana bi kanepe al bi ocak yeter şimdilik sana. gerekirse cama gazete yapıştır ocakta su kaynat yıkan ama yine de bu aileyle durma
sonra ailenle kaliteli vakit geçirmeye başla. evde değil ama mutlaka dışarda. dışarda küfür şiddet olmaz. bi çay içip iki hoş beş yalandan tamam.
sonra kendi hayatına bakacaksın.
Denemeden beceriksiz olup olmadığını bilemezsin. Hakaret tehdit tenkit şiddet aşağılama sizde bağımlılık yapmadı ise kurtulun o evden. Uygun bütçeli bir eve çıkın bir iki eşya ile başlayın ailenizden kurtulursanız sizin de aileniz olurayrı ev tutma hayalim var ama kendime güvenim yok yapabilir miyim diye.ev işleri konusunnda sıfırım. ömrüm yatılı okullarda geçti. annem de takıntı ölçüsünde titiz, bana yemek öğretecekti bir defa ama herşeyi elimden alıp kendi yapıyordu. böyle işte. beceriksizk bir insanım.
ama hasta olduğumda, zora düştüğümde bakıyolar. yine de yok diyebilir miyiz? şu aralar 20'lik dişlerimle ilgili sorunlarım var çok korkuyorum yine yanımda onlar olcak.Kendi evine çık. Gerekirse tayin iste şehrini değiştir. Yani bu anlattıkların doğruysa ki öyle farzederek bunları yazıyorum bi ailen yok zaten senin.. Kendi aileni kurmaya bak. Allah yardımcın olsun..
tabi oldu ama hep 1 tane oluyordu. ortamlara girdiğimde ya hiç edinemiyorujm ya da 1 tane ediniyorum ve o 1 taneye fazla bağımlı oluyorum ama o 1 tanenin hep benden başka seçenekleri olduğu için 1 tane arkadaş da yalnızlığa deva olmayabiliyor.Okul okudunuz lise orta okulu hic mi bi arkadsin olmadi canimm bu sitede de kendine arkadsliklar edine bilirsin ben cok iyi bi dost kazandim bence dene hem paylasirsaan hafifler sıkıntıların ne zaman istersen ozelden konusabiliriz belki sen vicdan azabi cekiyon annenin kalbini kirma ilerde allah korusn kaybedersen uzursun canimm fazla ailenin dediklerinide tinlama 31 yas o kadarda buyuk degil idaal bi yas :)
Yalnızlık kolay değil elbet ama gittiğin yerde kendine arkadaş edinip daha sonrasında evlenebilirsin. Hep yalnız kalmayacaksın. Hayatın boyunca en büyük derdin 20lik diş olsa keşke. 20lik dişini çektirdikten sonraki hayatında ne yapmayı düşünüyorsun aynı hakaretleri işitmeyi mi..ama hasta olduğumda, zora düştüğümde bakıyolar. yine de yok diyebilir miyiz? şu aralar 20'lik dişlerimle ilgili sorunlarım var çok korkuyorum yine yanımda onlar olcak.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?