Amacım hamile bir kadını üzmek değil. Tabii ki kimse böyle bir duruma düşmesin dilerim. Ancak konu sahibi kendini ailesi gelince çayın yanına daha çok şey hazırlayıp, eşinin ailesine öyle yapmadığı iddia edildiğinde dahi bu büyük bir iftira; öyle bir şey olmadı diye kendini savunuyor. Kendini "ayaklarına kurban ol" denen kişilere kanıtlamanın peşinde ve onlara yalvardığını kendi ağzıyla söylüyor. Bu kendine kötülük etmek değil de nedir?
Kendine değer vermeyene kimse değer vermez bence. Anne babalarımız bizi birilerinin ayaklarına kurban olalım diye yetiştirmedi. Konu sahibi gelin beni alın diye çağırdığı anne babayla bile ilk etapta korkusundan gidemiyor. Siz düşünün, anne olarak mutsuzum anne gel beni al diyen evladınızı almaya gidiyorsunuz, bir sürü olay çıkıyor ve o evlat sizinle gelmiyor; üzülmez miydiniz? Eş ailesine yalvaran konu sahibimiz kendi arkasında duran anne babaya herkesin içinde saygısızlık etmiş oluyor.
Bebek var diye gidememe durumu maddi imkansızlık yaşayan; anne babası da destek olmayan kişiler için belki anlaşılabilir olabilir (bence yine de o bebeği daha sağlıklı bir ortamda yetiştirmek için işe girilmeli durum bir şekilde düzeltilmelidir) ama konu sahibinin ailesi de arkasında. Bebek kararı çok zor alınması gereken bir karar. Dünyanın binbir türlü hali var; konu sahibinin eşi ölebilirdi de. Her zaman "bu çocuğa yalnız da bakabilir miyim?" Diye düşünerek karar alınmalı bence. Kaldı ki bu kadar cümbür cemaat yaşanan bir evlilikte her şey yolunda olsaydı da zorluk çıkardı.
İlişki iki kişiliktir, öyle yaşanmalıdır diye düşünüyorum.