Evlat Edinme Evlat Edinenler Lütfen Duygularınızı Bizimle Paylaşın

Evlat edinen annelerin paylaşım alanı. Prosedürler neler ? Neler yaşadık ? Neler yaşıyoruz ?
yok arkadaşlar yok benkafayı yiycem yakında yada foruma falan girmiycem..en iyisi bu galiba..
biz niye burdayız...umutlarımızı paylaşmak birbirimize destek olmak için değil mi???
biri çıkar evlatlık der, biri farklı dna der,biri günah almayın falan falan falan...yeter artık yaa...
 

öncelikle tekrardan rica ediyorum lütfen evlatlık kelimesini kullanmayın çok çirkin bir kelime bizim evlatlarımızda sizin evlatlarınız gibi evlattttt ! evlatlık değil bizim gibiler dna ya takıntılı değiller o yüzden rabbim bizim gibilere bu şekilde evlat nasip ediyor bizim gibilerin dileği illa doğuralım değil bizim dileğimiz rabbim hayırlı sağlıklı evlat nasip etsin rabbimden başkada dileğimiz yoktur karnımızda taşımak çokda önemli değil ........ sizler yalan üzerine hayat kurmaya nasıl cesaret edebilirsiniz bunuda ayrıca sorarım hiç anlamış değilim bide diyorsunuzki siz anne olamazsını anca teyze olabilirsiniz buda bana göre çok çirkin bir kelime lütfen sizin düşüncenizdeki insanlar buraya fikirlerini yorumlarını yazmasınlar biz kimseye bu şekilde fikir sormuyoruz destek olmayacak insanların köstek olacak yazılarına ihtiyacımız yok
 
..............................................................................................................
 
Son düzenleme:
böyle insanlar bence cahil terbiyesiz ve sevgisiz insanlardır lütfen böyle insanlara prim vermeyelim cahil insanlardan ne beklenirki rabbim içlerine insan sevgisi vermemiş acınacak durumdaki insanlar bunlar yazıklar olsunnnnnn
bide bişey daha diyecem biz eli ayağı öpülecek insanlar falan değiliz biz her anne baba gibi anne babayız evladımız karşı olan sorumluluklarımızı elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışıyoruz önce bildiğiniz bütün kötü ark niyetli yazılarınızı yazıpda en altına böyle şeyler eklemeyin lütfen bizlerde doğuranlar gibi ANNE VE BABAYIZZ lütfen bunu artık kafanıza sokunnn ne destek olun nede köstek olunnn fikriniz kendinize kalsınnnn
 
Son düzenleme:

Yaşadığınız çok üzücü ama keşke işin dini boyutunu gerçekten iyi bilseydiniz. Siz müslümanlıkta birine yuvanızı açmanın kötü birşey olabileceğini düşünüyor musunuz?. Keşke size yuva olan aileniz durumu açıklamak için 15 yaşınıza gelmenizi beklemeseydi. Bakın olaya doğru yaklaşıldığı sürece çocuk da aile de bunu en az travmayla atlatabilir diye düşünüyorum. Hayat kimseye iyi davranmıyor. İnsanlar biyolojik annelerini babalarını da zamansız kaybedebiliyorlar. Onların acısı da eminim sizinle aynı oluyor. Acınızı anlıyorum ama bu konuda yazarken biraz da empati yapmanızı rica ediyorum. Tekrarlıyorum çocuğa doğru yaklaşıldığı sürece ben yavrusunu kalbinde büyütenlerin çok da travmatik olaylarla karşılaşacaklarını düşünmüyorum.
 
Arkadaşlar,

Bu konu uyarı yazmak istediğim en son konudur. Lütfen kelimelerinizi seçerken dikkatli olun kimseyi kırmamaya özen gösterin. Hassasiyetinizi anlıyorum ama başkalarının fikirlerine de saygı çerçevesi içinde cevap verilmesini rica ediyorum. Yaşamayan olaya sizin açınızdan bakamaz. Bunu da bilin. Kavram konusunda rahatsız olduğunuz şeyler var ise bunu dile getirirken lütfen özenli olun.

Güzel paylaşımlar dilerim..
 

bir talihsizce yazılmış fikir daha..... inanın bana yazdıklarınıza katılmıyorum
malesef bir tek buna katılabilirim..
yıkılmak yok yola devam...
 
Son düzenleme:

yağmurluk çok özür dileyerek yazıyorum bu tarz yazılar yazan hiç kimseye uslubuma dikkat ederek cevap vermem öncelikle herkes haddini bilsin iyice düşünsün taşınsın öyle yazı yazsın hatta yüreğinde büyüten vede büyütmeye karar vermiş insanların dışında kimse buraya yazmasın kimseden ne destek nede köstek istemiyoruz dediğim gibi sizden özür dileyerek yazıyorum asla sizi kırmakda istemem ama bu tarz uslupta yazan herkese karşı uslubum bellidir farklı bir şekilde kimse cevap vermemi beklemesin lütfennnnn
 
Son düzenleme:
alıntı yapmak yasak değildir umuyorum ki, sizlerle Koruyucu Aile - Meltem ERDEML - www.koruyucuaile.com sitesinden birkaç alıntı paylaşmak istiyorum

Meltem hanım yazılarını senelerdir takip ettiğim evlat edinme kararımda büyük rol oynamış tahtir edilesi bir hanımdır. meltem hanım egeyle o daha 3,5 yaşındayken tanışmış (2001) o günden beri ege'nin koruyucu ailesi


EGE’DEN SEÇMELER
İlk haftalarda dışarı çıktığımız bir gün şehrin büyük bir caddesinde geziyoruz. Ege bana döndü ve “Anne insanlar ne kadar mutlu, sokakta mutlu mu olunur” dedi. Öyle şaşırmış ki, gülen yüzler görünce.

Yine bir gün şehrin en hareketli caddesindeyiz arabayla. Arkadan bana doğru yaklaştı ve “ Anne şimdi kendimize bu insanlardan bir baba seçebilir miyiz” demez mi? Ah çocuğum “Baba karpuz seçer gibi seçilmez ki”.. J

Ege’nin bilmediği o kadar çok şey var ki... Gün içinde bol bol geziyoruz. Gözlemlemesini sağlıyorum. Akşam olunca da soruyorum. “Ege bu gün neler yaptık?” Uzatarak saymaya başlıyor, “Kahvaltılar yaptııık, yemekler yediiik, yattık” Başka hiçbir şey sayamıyor, hatırlatıyorum yinede zorlanıyor. Daha çok ve sık yaşantıya ihtiyacı var. Zamanla konuşarak aktarma aşamasına geçecek. Halbuki anlatsa lunapark, hayvanat bahçesi vs. ilgisini çekecek her yeri geziyoruz.

Ege tercih, seçim yapmayı bilmiyor. Bildiği iki şey arasında seçim yapamıyor. Ege “Makarna mı istersin, pilav mı” gibi bir soruyu cevaplayamıyor. Çünkü hiç seçim yapacakları ortamlar olmamış.

Yuvada çektiğim fotoğraflarına birlikte bakıyoruz. “Ege neredesin göstersene” diyorum. Kendisini bulamıyor. Çünkü kendisini aynadan hiç izleyememiş.

Evde, odalarda teker teker yatmayı anlayamıyor. “Niye herkes bir odada yatmıyor”, “Neden tuvalette bir oturak var” diye soruyor.

Çaya, kahveye şeker atmayı benimle gördü. Çayın ve sütün gerçek tadını şekerli sanıyormuş ve hiç şeker (kesme, toz) görmemiş.

Boyalarla saatlerce oynayabiliyor. Odasında oynarken sık sık gelip benim evde olup olmadığımı kontrol ediyor.

Tuvalet, mutfak, salon, yatak odası adlarını anlamıyor. Çünkü oturma odası, yatak odası vs yok ya da ev ortamı gibi değil. Çocukların bir odası var. Orada yatılıyor, bazen odalarının masalı kısmında yemek yiyorlar, bazen mutfaklarında ama küçükler genelde odalarında yiyorlar. “Salondan çantanı getir” dediğimde anlamıyor. İyice anladıktan sonra da cümle içinde kullanacak “Mutfaktan muz aldım” gibi. Bazen soruyorum “Ege bana bisküvi getirir misin” diye banyo dahil her yerde arıyor.

Bana, diğer insanlara, arkadaşlarıma “Senin/Sizin yuvanız nerede” diye soruyor. Ona göre herkesin yuvası var.


CANIM ÇORBA İSTEDİ



Ege sadece verilen yemekleri yiyor. Hiç anlamıyorum neyi daha fazla seviyor. Hiç yorum yapmıyor. “ Çok lezzetli, nefis olmuş,acı-tuzlu” vs hiç yok. Ayrıca “Acıktım” da demiyor.

Diğer çocuklar gibi bir yaşantısı olmamış Ege’nin. Yanı normal aile ortamında yaşayan çocuklar, gördüklerinin tadına bakma, isteyip aldırma şanslarına sahiptirler. Oysa SHÇEK yuvalarında kalan çocukların sadece sunulanları yeme ve bilme şansları vardır. Örneğin Ege uzun süre pastörize sütü bozuk sanıp içmedi. Çünkü süt hep şekerli verilmiş daha önce onlara.

Ege doğumundan itibaren tanışması gereken hemen her şeyle yeni yeni tanışıyor. Bir hafta çok sevdiğini sandığım yiyeceği, sonra hiç yemiyor. Damak zevki oluşana dek denemeler yapacak. Paketteki resimler ile içindekileri belirleyemiyor. Belki Top Kek çok yemiş ama paketini hiç görmemiş. Açıp verilmiş onlara gibi. Ege çok uzun süre “Anne canım ………….. istedi, yapsana” diyemedi, demedi, bilemedi.. Sanırım üç ay geçmişti. Ege bir akşam “Anne kırmızı çorba yapsana” dedi mercimek çorbasını anlatmak isteyerek. Bunu ben ne kadar bekledim biliyor musunuz? Ege artık yemek tercihi yapabiliyor.Tam olarak yemek çeşitlerini henüz bilmiyor ama az çok anlatıyor. Bu büyük bir gelişme. J




Koruyucu Aile - Meltem ERDEML - www.koruyucuaile.com sitesinden alıntıdır
 
Son düzenleme:


bu yazıya sadece tşkr edebilirim çok güzel bir yazı sözün bittiği yer !
 
EGE ve İLK KREŞ HAFTASI



Ege benimle yaşamaya başladığı ilk günden itibaren benimle müdürü olduğum kreşe geliyor. Şaşkın..Sadece izliyor çevreyi, çocukların kıyafetlerini, getirdikleri oyuncakları, anne babalarına sarılıp ayrılan çocukların yüzlerini, mimiklerini, çocukların terliklerini.Gerçekten ilk hafta şokta gibi..Ama alışacak. Neyse ki yaşı çok küçük. Bu farkı kolay kapatacak. Çok fazla arkadaşı yok henüz. Herkese sıcak kanlı ama. Sık sık arkadaşlarına aynı soruyu soruyor. “Siz hangi yuvadan geldiniz”. Tabii çocuklar da eğer gittilerse bir önceki kreşini söylüyor ama gitmediyse bunu anlayamıyor. Arkadaşlarının bahsettiği Barbie, bilgisayar terimleri, play station vb anlayamıyor. Arkadaşları da bunun farkında. Hatta birisi en sonunda “Ege sen uzaydan mı geldin” diyor. Ege de bunu güzel bir şey sanıp” Eveeeet” diyor gülerek. J L

Ege yaklaşık iki ay sonra arkadaşlarıyla uyum içinde. Aynı dili konuşuyorlar artık ve artık arkadaşlarına şaşkın şaşkın bakmıyor Egecim.


Koruyucu Aile - Meltem ERDEML - www.koruyucuaile.com sitesinden alıntıdır


bunları niye durduk yere kopyaladım buraya? yuvada büyüyen çocukla aile ortamı içinde büyüyen çocuk arasındaki farkları daha net görebilsin bazı insanlar diye

yukarılarda bir ailenin yüreğine kabul edilmiş evladımız yorum yapmış sadece sevgi ile olmuyor demiş evet sadece sevgi vermiyor o aileler sizlere oku bakalım güzel yavrum başka neler veriyor
 

bunu okuyunca yazmadan edemedim, emzirme işlemi tamamen beyinde bitiyor, doğuranların bile emzirmeleri için öncelikle istemeleri gerekli, istemezlerse süt kesiliyor, eskiden süt nineler varmış, yaşlı kadınlar yani doğurmamışlar ama emzire emzire süt gelmiş göğüslerinden, gerçek birşey bu, ne inanılmaz değilmi, mucize gibi
 

daha önce okumuş olmama rağmen baştan sona bidaha okudum.hatta tekrar tekrar okuyabilirim..teşekkürler...
 

bir talihsizce yazılmış fikir daha..... inanın bana yazdıklarınıza katılmıyorum
malesef bir tek buna katılabilirim..
yıkılmak yok yola devam...

tekrardan rica ediyorsunda ben konunun ilk mesajını okudum
diğerlerine bakmadım bile
teyze kısmınıda süper anlamışsınız oda ayrı bir konu
sonuçta ben kimsenin bir mesajını alıntı etmeden kendimin yapamayacağını, yapabilenin ise el üstünde tutmak gerektiğini
eğer bu çocukta psikolojik bir sorun yaratacağı düşünüyorsa söylenmemesi gerektiğini veya ilk baştan itibaren çocuğa ben senin teyzenim ama ben seni annen gibi büyütüyorum mantığı güderek yazmışım
ama anlamak istediğiniz şekilde anlamışsınız
 
Son düzenleme:
ben bir önceki mesajımı yazarken bu güzel mesajınızıda okumamışım
eğer okusaydım cevap bile yazmazdım

"Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır!"
 
konu başlığıyla ilgisi olmayan arkadaşlar lütfen fikirlerinizi yada siz olsaydınız ne yapardınız gibi akıl vermeye yönelik düşüncelerinizi buraya yazmayın kendi fikirleriniz sizde kalsın.. burada yazan arkadaşların annelerin bu durumu yaşayanlarla fikir alışverişi yapmak gibi düşünceleri var sanıyorum
 
kızlar ne olmuş böyle üzüldüm valla bırakın hissettiğimiz gibi yaşayalım bizim normal yolla meleğimiz olma şansı yok niye bunu bir başka melekle; onun anne bizimse evlat hasretimiz giderilmesin okadar özlemimiz var ki bizi anca biz anlarız kim ne derse desin benim umrumda değil çünkü hep söylenildiği gibi karnımda değil yüreğimde büyüyecek...
 

canım çok haklısın bizi bizden başkası anlamıyor bu bi gerçek
 
İyi akşamlar arkadaşlar;
Sizlere bir tanıdığımızın hikayesini anlatmak istiyorum.Tanıdığımız olan aileninde yıllarca bebekleri olmamış,sonra bir kız bebek almışlar,onu büyütmüşler,şu an kızları 12 yaşlarında falan,
sonra anne bir kaza geçiriyor ayağı kırılıyor,günlerce evde yatmak zorunda kalıyor ve kızları anneye öyle güzel bakıyor ki,gidenler öyle güzel anlattılar ki;gelene gidene öyle saygıyla hürmet etmiş ki;özenmeden edemedim ve çok hoşuma gitti çok mutlu oldum. İşte o zaman dedim ki allahım herşeyin hayırlısını ver sen bilirsin.Benim içimde büyük bir sevgi ve umut var,kimsenin artık umutlarımı kırmasına izin vermiyorum,buna çevremden başladım bile,çünkü hayatı bir kere yaşama şansımız var,bunu bebeğimle en iyi şekilde yaşamak istiyorum.Ve gerçek anne olabilmek gerçek bir yürek ister sadece.....Doğurmakla asla olmaz.
 
bizler buraya birbirimize moral vermek için yazıyoruz mutlaka biri gelip sinirlerimizi yıpratıyor en güzeli bu yazlara hiç cvp vermemek tabi sabrımız nereye kadar dayanacak
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…