Evlat edinmedim. Etrafımda da bir aile vardı evlat edinen 2 çocuk aldılar yaş farkları bayağı vardı onların her ikiside evlatlık olduğunu biliyordu ve hiç sorun yaşamadılar ama ben cesaret edemezdim. Belki çoçuğum hiç olmasaydı bir ihtimal düşünebilirim ama çok zor olurdu. Kendi DNA mdan olanle bile sorunlar yaşarken yabancı biriyle nasıl anlaşırdım bilemiyorum.
Bence eğer evlatlık alabilecek cesaretiniz var ise bence gerçekler söylenmemeli yada ne bileyim anne değil de teyze olarak ilk günden kendinizi tanıtmanız.
Cidden zor bir seçim.
Allah yardımcınız olsun. Eli değil ayakları öpülecek kadınlarsınız...
Bu yazıyı görünce içim acıdı bir an .. yazmak ve yazmamak arasında kaldım aslında..
Evlat sahibi olmak yada olamamak nedir ikisinide çok iiyi biliyorum ..
hatta yazarken bile kalbimin atışını değiştiren o sözcüğüde çok çok iyi biliyorum ben ..
evlatlık olmak .. evlat umuduyla senı alan aileye çocuk olmak ..
Almayın arkadaşlar , eğer akrabanız değilse aldığınız çocuk dini bakımdan zaten gunaha gırıyorsunuz.
yok ben dini boyutunu geçtim diyorsanız size başka boyutlardan bahsedeyım :
beni ailem 2,5 yaşındayken atmış ..
Beni alan ailenin bebeği olmuyormuş birgün komşuya gelince benden bahsedilmiş
kücücük bir kız denmiş ; beni alan annem hemen görmeye gelmiş
Bana annen geldi demişler bende koşup sarılmışım , ağlamışım anne diye ..
Dayanamamış , beni o perişan halde bırakamamış
O bir evlada , ben bir anneye hasret , birleşmiş kaderimiz..
Allah binlerce kez razı olsun , ben Peygamberimden sonra en merhametli insan olarak Annemi tanıdım
Bu derece sabrlı , bitmek tükenmek bilmeyen bir aşkla başkasının çocuğu nasıl sevilirdi .. sevmişti işte..
Ama herşey sevip , kabullenmek ile bitmiyor asıl sorun bundan sonra başlıyor ..
Ben 15 yaşımda gerçeği öğrendim ; şuan 23 yaşındayım onbeş senedir çektiklerimi bir ben bilirim bir Allah bilir ..
Demek istediğim : siz çok sabrlı ve sevgi dolu olabilirsiniz , ama hayat sizin kadar iyi davranmayabilir
Ben ikinci kez annesiz kaldım bu hayatta .. bana anne olmanın ne demek oldugunu gösteren o muhterem kadını 4 yıl önce kaybettim ..
Şimdi hem yaşanılan acılar var anılarda , hemde ölümün acısı ..
Evlat edinmedim. Etrafımda da bir aile vardı evlat edinen 2 çocuk aldılar yaş farkları bayağı vardı onların her ikiside evlatlık olduğunu biliyordu ve hiç sorun yaşamadılar ama ben cesaret edemezdim. Belki çoçuğum hiç olmasaydı bir ihtimal düşünebilirim ama çok zor olurdu. Kendi DNA mdan olanle bile sorunlar yaşarken yabancı biriyle nasıl anlaşırdım bilemiyorum.
Bence eğer evlatlık alabilecek cesaretiniz var ise bence gerçekler söylenmemeli yada ne bileyim anne değil de teyze olarak ilk günden kendinizi tanıtmanız.
Cidden zor bir seçim.
Allah yardımcınız olsun. Eli değil ayakları öpülecek kadınlarsınız...
Arkadaşlar,
Bu konu uyarı yazmak istediğim en son konudur. Lütfen kelimelerinizi seçerken dikkatli olun kimseyi kırmamaya özen gösterin. Hassasiyetinizi anlıyorum ama başkalarının fikirlerine de saygı çerçevesi içinde cevap verilmesini rica ediyorum. Yaşamayan olaya sizin açınızdan bakamaz. Bunu da bilin. Kavram konusunda rahatsız olduğunuz şeyler var ise bunu dile getirirken lütfen özenli olun.
Güzel paylaşımlar dilerim..
alıntı yapmak yasak değildir umuyorum ki, sizlerle koruyucu aile - meltem erdeml - www.koruyucuaile.com sitesinden birkaç alıntı paylaşmak istiyorum
meltem hanım yazılarını senelerdir takip ettiğim evlat edinme kararımda büyük rol oynamış tahtir edilesi bir hanımdır. Meltem hanım egeyle o daha 3,5 yaşındayken tanışmış (2001) o günden beri ege'nin koruyucu ailesi
ege’den seçmeler
ilk haftalarda dışarı çıktığımız bir gün şehrin büyük bir caddesinde geziyoruz. Ege bana döndü ve “anne insanlar ne kadar mutlu, sokakta mutlu mu olunur” dedi. öyle şaşırmış ki, gülen yüzler görünce.
Yine bir gün şehrin en hareketli caddesindeyiz arabayla. Arkadan bana doğru yaklaştı ve “ anne şimdi kendimize bu insanlardan bir baba seçebilir miyiz” demez mi? Ah çocuğum “baba karpuz seçer gibi seçilmez ki”.. J
ege’nin bilmediği o kadar çok şey var ki... Gün içinde bol bol geziyoruz. Gözlemlemesini sağlıyorum. Akşam olunca da soruyorum. “ege bu gün neler yaptık?” uzatarak saymaya başlıyor, “kahvaltılar yaptııık, yemekler yediiik, yattık” başka hiçbir şey sayamıyor, hatırlatıyorum yinede zorlanıyor. Daha çok ve sık yaşantıya ihtiyacı var. Zamanla konuşarak aktarma aşamasına geçecek. Halbuki anlatsa lunapark, hayvanat bahçesi vs. Ilgisini çekecek her yeri geziyoruz.
Ege tercih, seçim yapmayı bilmiyor. Bildiği iki şey arasında seçim yapamıyor. Ege “makarna mı istersin, pilav mı” gibi bir soruyu cevaplayamıyor. çünkü hiç seçim yapacakları ortamlar olmamış.
Yuvada çektiğim fotoğraflarına birlikte bakıyoruz. “ege neredesin göstersene” diyorum. Kendisini bulamıyor. çünkü kendisini aynadan hiç izleyememiş.
Evde, odalarda teker teker yatmayı anlayamıyor. “niye herkes bir odada yatmıyor”, “neden tuvalette bir oturak var” diye soruyor.
çaya, kahveye şeker atmayı benimle gördü. çayın ve sütün gerçek tadını şekerli sanıyormuş ve hiç şeker (kesme, toz) görmemiş.
Boyalarla saatlerce oynayabiliyor. Odasında oynarken sık sık gelip benim evde olup olmadığımı kontrol ediyor.
Tuvalet, mutfak, salon, yatak odası adlarını anlamıyor. çünkü oturma odası, yatak odası vs yok ya da ev ortamı gibi değil. çocukların bir odası var. Orada yatılıyor, bazen odalarının masalı kısmında yemek yiyorlar, bazen mutfaklarında ama küçükler genelde odalarında yiyorlar. “salondan çantanı getir” dediğimde anlamıyor. Iyice anladıktan sonra da cümle içinde kullanacak “mutfaktan muz aldım” gibi. Bazen soruyorum “ege bana bisküvi getirir misin” diye banyo dahil her yerde arıyor.
Bana, diğer insanlara, arkadaşlarıma “senin/sizin yuvanız nerede” diye soruyor. Ona göre herkesin yuvası var.
Canım çorba istedi
ege sadece verilen yemekleri yiyor. Hiç anlamıyorum neyi daha fazla seviyor. Hiç yorum yapmıyor. “ çok lezzetli, nefis olmuş,acı-tuzlu” vs hiç yok. Ayrıca “acıktım” da demiyor.
Diğer çocuklar gibi bir yaşantısı olmamış ege’nin. Yanı normal aile ortamında yaşayan çocuklar, gördüklerinin tadına bakma, isteyip aldırma şanslarına sahiptirler. Oysa shçek yuvalarında kalan çocukların sadece sunulanları yeme ve bilme şansları vardır. örneğin ege uzun süre pastörize sütü bozuk sanıp içmedi. çünkü süt hep şekerli verilmiş daha önce onlara.
Ege doğumundan itibaren tanışması gereken hemen her şeyle yeni yeni tanışıyor. Bir hafta çok sevdiğini sandığım yiyeceği, sonra hiç yemiyor. Damak zevki oluşana dek denemeler yapacak. Paketteki resimler ile içindekileri belirleyemiyor. Belki top kek çok yemiş ama paketini hiç görmemiş. Açıp verilmiş onlara gibi. Ege çok uzun süre “anne canım ………….. Istedi, yapsana” diyemedi, demedi, bilemedi.. Sanırım üç ay geçmişti. Ege bir akşam “anne kırmızı çorba yapsana” dedi mercimek çorbasını anlatmak isteyerek. Bunu ben ne kadar bekledim biliyor musunuz? Ege artık yemek tercihi yapabiliyor.tam olarak yemek çeşitlerini henüz bilmiyor ama az çok anlatıyor. Bu büyük bir gelişme. J
koruyucu aile - meltem erdeml - www.koruyucuaile.com sitesinden alıntıdır
kızlar bende kızımı emzirdim gibi ,gibi diyorum çünkü kızım ilk geldiğinde ben her mamadan önce göğsümü kızıma veriyordum oda emiyordu sağ göğsümde hiçbişey olmadı ama sol göğsümde süt damlaları oluştu herşey çok güzel gidiyordu sonra kayınvalidem geldi bize kalmaya( bende çekindim neden çekindiysem emziremedim kızımı gelen sütler geri gitti birdahada gelmedi çok üzülmüştüm zaten gıcık oluyorum kadına kızımın sütüne mal oldu bebek gelmeden önce göğsünüzü çalıştırmaya başlarsanız pompayla falan süt gelme ihtimali oluyor bide kendimizi çok kaptırdığımız için beyin süt gelmesi için hükmediyormuş ozaman süt gelebiliyor ama herkesde olacak diye bir kaide yok tabi
EGE ve İLK KREŞ HAFTASI
Ege benimle yaşamaya başladığı ilk günden itibaren benimle müdürü olduğum kreşe geliyor. Şaşkın..Sadece izliyor çevreyi, çocukların kıyafetlerini, getirdikleri oyuncakları, anne babalarına sarılıp ayrılan çocukların yüzlerini, mimiklerini, çocukların terliklerini.Gerçekten ilk hafta şokta gibi..Ama alışacak. Neyse ki yaşı çok küçük. Bu farkı kolay kapatacak. Çok fazla arkadaşı yok henüz. Herkese sıcak kanlı ama. Sık sık arkadaşlarına aynı soruyu soruyor. “Siz hangi yuvadan geldiniz”. Tabii çocuklar da eğer gittilerse bir önceki kreşini söylüyor ama gitmediyse bunu anlayamıyor. Arkadaşlarının bahsettiği Barbie, bilgisayar terimleri, play station vb anlayamıyor. Arkadaşları da bunun farkında. Hatta birisi en sonunda “Ege sen uzaydan mı geldin” diyor. Ege de bunu güzel bir şey sanıp” Eveeeet” diyor gülerek. J L
Ege yaklaşık iki ay sonra arkadaşlarıyla uyum içinde. Aynı dili konuşuyorlar artık ve artık arkadaşlarına şaşkın şaşkın bakmıyor Egecim.
Koruyucu Aile - Meltem ERDEML - www.koruyucuaile.com sitesinden alıntıdır
bunları niye durduk yere kopyaladım buraya? yuvada büyüyen çocukla aile ortamı içinde büyüyen çocuk arasındaki farkları daha net görebilsin bazı insanlar diye
yukarılarda bir ailenin yüreğine kabul edilmiş evladımız yorum yapmış sadece sevgi ile olmuyor demiş evet sadece sevgi vermiyor o aileler sizlere oku bakalım güzel yavrum başka neler veriyor
öncelikle tekrardan rica ediyorum lütfen evlatlık kelimesini kullanmayın çok çirkin bir kelime bizim evlatlarımızda sizin evlatlarınız gibi evlattttt ! evlatlık değil bizim gibiler dna ya takıntılı değiller o yüzden rabbim bizim gibilere bu şekilde evlat nasip ediyor bizim gibilerin dileği illa doğuralım değil bizim dileğimiz rabbim hayırlı sağlıklı evlat nasip etsin rabbimden başkada dileğimiz yoktur karnımızda taşımak çokda önemli değil ........ sizler yalan üzerine hayat kurmaya nasıl cesaret edebilirsiniz bunuda ayrıca sorarım hiç anlamış değilim bide diyorsunuzki siz anne olamazsını anca teyze olabilirsiniz buda bana göre çok çirkin bir kelime lütfen sizin düşüncenizdeki insanlar buraya fikirlerini yorumlarını yazmasınlar biz kimseye bu şekilde fikir sormuyoruz destek olmayacak insanların köstek olacak yazılarına ihtiyacımız yok
bir talihsizce yazılmış fikir daha..... inanın bana yazdıklarınıza katılmıyorum
malesef bir tek buna katılabilirim..
yıkılmak yok yola devam...
ben bir önceki mesajımı yazarken bu güzel mesajınızıda okumamışımböyle insanlar bence cahil terbiyesiz ve sevgisiz insanlardır lütfen böyle insanlara prim vermeyelim cahil insanlardan ne beklenirki rabbim içlerine insan sevgisi vermemiş acınacak durumdaki insanlar bunlar yazıklar olsunnnnnn
bide bişey daha diyecem biz eli ayağı öpülecek insanlar falan değiliz biz her anne baba gibi anne babayız evladımız karşı olan sorumluluklarımızı elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışıyoruz önce bildiğiniz bütün kötü ark niyetli yazılarınızı yazıpda en altına böyle şeyler eklemeyin lütfen bizlerde doğuranlar gibi ANNE VE BABAYIZZ lütfen bunu artık kafanıza sokunnn ne destek olun nede köstek olunnn fikriniz kendinize kalsınnnn
kızlar ne olmuş böyle üzüldüm valla bırakın hissettiğimiz gibi yaşayalım bizim normal yolla meleğimiz olma şansı yok niye bunu bir başka melekle; onun anne bizimse evlat hasretimiz giderilmesin okadar özlemimiz var ki bizi anca biz anlarız kim ne derse desin benim umrumda değil çünkü hep söylenildiği gibi karnımda değil yüreğimde büyüyecek...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?