Bazı erkek ve kadınların "ben bunu iyi güderim, ipler benim elimde olur" yaklaşımıyla özellikle akılsız eş aradıklarını düşünüyorum.
Ama normal şartlarda akıllı bir adam/kadın kendi zekasına denk bir eş ister yanında bence.
Eşimin "aslanın dişisi de aslandır" diyerek sık kullandığı bir hikaye vardır;
Ormanlar kralı aslan' la boğa bir barda oturup kafa çekmektedir. laf lafı açmış havadan sudan muhabbet uzamıştır. saatin epey geç olduğunu fark eden aslan müsaade isteyerek ayaklanır.
+ saat çok geç olmuş. ben kalkayım artık. hanım bekler evde.
öteden beridir aslana uyuz olan boğa. bu durumu fırsat bilerek ormanlar kralına yüklenmeye başlar.
- yahu sen ki koskoca aslansın, ormanlar kralısın yakışır mı senin gibi birine hanımdan korkmak?
aslan bıyık altından gülse de hiç istifini bozmadan kalkar. fakat boğa yüklenmeye devam eder.
- bak bana. örnek al biraz beni. ben evdekinden korkuyor muyum hiç?
bunun üzerine aslan gülümseyerek eğilir ve boğanın kulağına sessizce fısıldar.
+ bak canım kardeşim. işte aramızdaki fark bu. beni evde aslan bekliyor. seni ise inek bekliyor.
Herkes bir şekilde dengini buluyor diye düşünüyorum. Önemli olan hayatta doğru adımlar atmak, kendine güven duyup beklentilerini iyi ifade edebilmek.
Ama evlenmenin akılla ilgisi yok bence. Duygusal zeka derseniz evet kesinlikle.
Evliliğin en temelinde tek başına da mutlu bir birey olabilmek var benim için.
Yalnızken de çok mutluydum, hayatı kaçırmadım, sevgilimle birlikte çok eğlendiğimiz için evlendim. Yaptığım espriye boş boş bakacak biriyle ömür çürütemezdim.