Evli veya boşanmış olanlara sorum?

2. Evlilik yıldönümümüzde ayrıydık, çok seviyordum ama bunu yapmak zorundaydım. Canımdan parça koptu sandım ilk zamanlar :110: En çok da bunları sevdiğim adamdan görmek koydu, yani nefretle ayrılsaydım lanet olsun der geçerdim.

Boşanma sebeplerim;
- Kadınla erkeğin yer değiştirmesi, benim hem maddi hem manevi daha çok çaba göstermem, hem fiziksel hem ruhsal çok yorulmam ama onun buna duyarsız olması,
- Kompleks yaparak beni sürekli ezmeye çalışması,
- Boşanmayla korkutması,
- Duygularıma dokunmaması dahası bunlarla alay etmesi,
- Yatak ayırarak akşam gelmeyerek sofraya oturmayarak trip atarak beni sindirmeye çalışması,
- Evliliğimizin ilk haftalarında eski kız arkadaşıyla konuşmalarını görüp güvenimin kırılması (flörtöz konuşmalar değildi ama farketmiyor işte güven gidiyor),
- Alenen savunmasa da erkeğin kayırıldığı bir ailede yetişmiş olmanın verdiği bir kafaya sahip olması,
- Geçmişinde kadınlara karşı nasıl yaklaştığını görmem, acaba hala aynı kafada mı benim için de böyle şeyler mi düşünüyor diye kafamda soru işaretleri olması,
- Hayatında sanki önemli değilmişim arka sıralardaymışım gibi hissetmem,
- Uzak mesafe evliliği olması,
- Zaten kısıtlı zamanlarda birlikteyiz diye tartışmalarda hep yapıcı ve alttan alıcı olmam, onun da böylece rahata bindirmesi,
- Ben onun ailesine saygıda hürmette kusur etmemişken onun hem ailemden hem yakın çevremden uzak durmaya çalışması (bir saygısızlığı asla olmadı ama uzak uzak dururdu çok zoruma giderdi),
- Bazen çok iyi bazen zorba davranması dengemi bozması, yanında güvende hissedememem sürekli tetikte hissetmem gibi gibi gibi

İyi tarafları da vardı zaten kimse %100 iyi ya da kötü değildir kaldı ki iyilik ve kötülük görecelidir. Benim için kötü diye nitelendirebileceğim özellikleri iyileri geçince, bu da mutsuzluğu getirince, gururum kırılınca bitirmek zorunda kaldım. Ayrılık sonrası da dengesizliğini korudu, ilk zamanlar çabuk bitsin dedi, sonra da uzun zaman dönmem için yalvardı ısrar etti dönmedim ama.

Canımı çok yaktı, öyle bir evliliği sürdürmek bana yakışmazdı ama onun için üzülüyorum aslında. Psikolojisi normal değildi çünkü, farkında bile değildi ama hastaydı. Kendisine dışarıdan bakamayacak kadar hastaydı. İçimde ona karşı öfke olsa da yine de bir taraftan şefkat besliyorum. İyileşmesi için hep dua ediyorum, bunu ona asla belli etmedim ama ayrıldıktan sonra hep duvar gibi durdum karşısında. Zaten iyileşmesini, sağlıklı düşünebilmesini, sevmeyi öğrenmesini ve mutlu olmasını kendim için değil onun için istiyorum. Belki de onu hiç görmeyeceğim bir daha. Biz sadece dünya hayatında birbirimize zarar vermiş iki kulduk. Ama allah katında onun iyi olmasını isterim. Rabbim rahmetini ondan esirgemesin.

yazdıklarına imzamı atarım @mihail
2. Evlilik yıldönümümüzde ayrıydık, çok seviyordum ama bunu yapmak zorundaydım. Canımdan parça koptu sandım ilk zamanlar :110: En çok da bunları sevdiğim adamdan görmek koydu, yani nefretle ayrılsaydım lanet olsun der geçerdim.

Boşanma sebeplerim;
- Kadınla erkeğin yer değiştirmesi, benim hem maddi hem manevi daha çok çaba göstermem, hem fiziksel hem ruhsal çok yorulmam ama onun buna duyarsız olması,
- Kompleks yaparak beni sürekli ezmeye çalışması,
- Boşanmayla korkutması,
- Duygularıma dokunmaması dahası bunlarla alay etmesi,
- Yatak ayırarak akşam gelmeyerek sofraya oturmayarak trip atarak beni sindirmeye çalışması,
- Evliliğimizin ilk haftalarında eski kız arkadaşıyla konuşmalarını görüp güvenimin kırılması (flörtöz konuşmalar değildi ama farketmiyor işte güven gidiyor),
- Alenen savunmasa da erkeğin kayırıldığı bir ailede yetişmiş olmanın verdiği bir kafaya sahip olması,
- Geçmişinde kadınlara karşı nasıl yaklaştığını görmem, acaba hala aynı kafada mı benim için de böyle şeyler mi düşünüyor diye kafamda soru işaretleri olması,
- Hayatında sanki önemli değilmişim arka sıralardaymışım gibi hissetmem,
- Uzak mesafe evliliği olması,
- Zaten kısıtlı zamanlarda birlikteyiz diye tartışmalarda hep yapıcı ve alttan alıcı olmam, onun da böylece rahata bindirmesi,
- Ben onun ailesine saygıda hürmette kusur etmemişken onun hem ailemden hem yakın çevremden uzak durmaya çalışması (bir saygısızlığı asla olmadı ama uzak uzak dururdu çok zoruma giderdi),
- Bazen çok iyi bazen zorba davranması dengemi bozması, yanında güvende hissedememem sürekli tetikte hissetmem gibi gibi gibi

İyi tarafları da vardı zaten kimse %100 iyi ya da kötü değildir kaldı ki iyilik ve kötülük görecelidir. Benim için kötü diye nitelendirebileceğim özellikleri iyileri geçince, bu da mutsuzluğu getirince, gururum kırılınca bitirmek zorunda kaldım. Ayrılık sonrası da dengesizliğini korudu, ilk zamanlar çabuk bitsin dedi, sonra da uzun zaman dönmem için yalvardı ısrar etti dönmedim ama.

Canımı çok yaktı, öyle bir evliliği sürdürmek bana yakışmazdı ama onun için üzülüyorum aslında. Psikolojisi normal değildi çünkü, farkında bile değildi ama hastaydı. Kendisine dışarıdan bakamayacak kadar hastaydı. İçimde ona karşı öfke olsa da yine de bir taraftan şefkat besliyorum. İyileşmesi için hep dua ediyorum, bunu ona asla belli etmedim ama ayrıldıktan sonra hep duvar gibi durdum karşısında. Zaten iyileşmesini, sağlıklı düşünebilmesini, sevmeyi öğrenmesini ve mutlu olmasını kendim için değil onun için istiyorum. Belki de onu hiç görmeyeceğim bir daha. Biz sadece dünya hayatında birbirimize zarar vermiş iki kulduk. Ama allah katında onun iyi olmasını isterim. Rabbim rahmetini ondan esirgemesin.

Mihail Zoscenko Mihail Zoscenko yazdıklarına imzamı atarım, bütün bunların üstüne birde aşırı cimri olması, paranoyak, en ufak mevzuları dünyanın sonu haline getiren, gönül almaktan, hoşgörü anlayıştan haberdar olmayan, birisiyle hayat geçirmek çok çok zor. Taktir teşekkür bilmeyen adamlar yaşam enerjini de yerle bir ediyor.

Yaklaşık 1 ay dolu ayrılalı, bana maddi manevi hiç bir katkısı yokmuş yokluğunu arayamıyorum bile, aynı çatı altında alışmışım yalnızlığa.

İyi yönlerini saysam 3 yada 5 taneyi geçmez mesela.
 
Kibirli narsist babası ve kibirli kızkardeşini hiç sevmeyişim onların da beni sevmeyişi bana laf sokmaları.Sürekli git geller..Babası sanki evlendirmeye kıyamamış gibiydi..Annesi ölmüştü bunun.Babası ıkıncı hanım almıştı biz evlenmeden kısa sure önce.Eski eşimi cok sevdiğim halde aslında güven dolu ıyı niyetli bir adam olduğu halde biraz ilgisiz olması ailesiyle anlaşmazlığımız konusunda duyarsız olması ailesinden çekinmesi.Aslında İletişim konusunda yetersiz olması sonumuzu getirdi.Yani onla kavga edemezdim aslında.Ben konuşurdum o konuşmazdı sonra ben artık konuşmayışına sinirlenir bağırırdım sonra o sinirlenir iki vururdu...Ailesine saygılı davranmam ama eşime dırdır yapmam..Buyuzden ıkı yılda belki 7-8 kez biryere varmayan tartışmamız .Babamın hastalığı ,ablamın boşanıp eve gelmesi ,ablamla anlaşmazlığımız,çocuklarının saygısızlığı .Bunların hepsi benim bunalmama sebep olmuştu..Sonra babamın hastalığı için uç ay ayrı kalmam.Uzak kalışımızdan dolayı onun bensizliğe alışması ve babamın zorlayıcı hastalığı nedeniyle sinirlerimin bozulmuş olması.Dönüşümde babamın ameliyatı ıcın yanımda gelmesi konusundaki beklentimi ısrarla karşılamaması ve buyuzden kavga edişimizBeni orda tartaklayışı...Ailesinin iş arkadaşlarının ayrı kalışımız hakkında belliki fiştek verişi...Benim de hatalarım vardı ona, herkes kadar bir ev hanımlığı yapamadım calışmadıgım halde..Mesela uyanıp da kahvaltı hazırlayamadım mesela.Uyanamıyordum.Yemekte sorun yoktuMisafierlerini de hep iyi ağırladım.Hep saygılı davrandım...Temizlik yaparken bazen yardım ısterdim.Yardım da ediyordu..Evi herzaman tiril tiril tutamadım.Bir bosluga duşmuştum...Ayrılırken öğrendim, bunlar içine cok batmış.Annesi gibi birini istermiş içten içe..Yani iletişimden yoksun bir adam.Ben zaten sorunları konusamayşımıza daralıyordum...Yani diyecegim o ki;Dırdır ve evhanımlıgı meselesi bir erkeği eşinden soğutabiliyor.İletişimsiz bir koca ; evliliği sona taşıyabiliyor..

Şimdi olsa farklı davranırıdım.Belki o da farklı davranırdı..Ozaman hiçbirşeymiş, asıl sıkıntıyı boşanınca gördüm..
Bir daha asla eskisi gibi olamadım..
Biliyor musun; bunları okuyunca çok üzüldüm.
Boşanma sebeplerini ilk defa öğrenmiş oldum.
Aslında senin hiç bir suçun yokmuş,hatta kendinde hata bulduğun konular bile hiç kayda değer değil ki...
Ev hanımlığı yapmamak boşanma sebebi olamaz ki.
Hele ki kahvaltı hazırlamamak,temizlik yapmamak asla tartışma konusu bile olamaz,olmamalı da.
Evet annesi gibi birini istiyor olabilir,o zaman tercihini o yönde kullanıp genç bir kızın canını yakmasaymış sonuçta boşanma da ayrı bir travma.
Dır dır tamam boşanma sebebi olabilir kimi erkeğe göre ama temizlik,yemek hep bunlar kadının erkeğe ikramıdır. İster yapar ister yapmaz.
 
Biliyor musun; bunları okuyunca çok üzüldüm.
Boşanma sebeplerini ilk defa öğrenmiş oldum.
Aslında senin hiç bir suçun yokmuş,hatta kendinde hata bulduğun konular bile hiç kayda değer değil ki...
Ev hanımlığı yapmamak boşanma sebebi olamaz ki.
Hele ki kahvaltı hazırlamamak,temizlik yapmamak asla tartışma konusu bile olamaz,olmamalı da.
Evet annesi gibi birini istiyor olabilir,o zaman tercihini o yönde kullanıp genç bir kızın canını yakmasaymış sonuçta boşanma da ayrı bir travma.
Dır dır tamam boşanma sebebi olabilir kimi erkeğe göre ama temizlik,yemek hep bunlar kadının erkeğe ikramıdır. İster yapar ister yapmaz.

Laale Laale ne güzel yazmışsınız,
çalışan bir çifttik biz, h.sonları da genelde erken kalkardım, kahvaltıyı hazırlar hatta dışarıdan da taze simit v.s. gibi şeyleri alır, saat 10.00 geçtikten sonra beyfendiyi uyandırırdım,
hazır kurulu sofraya gelmek için dırdır ederdi, sofraya oturunca erken kalktığını düşünüp surat asardı, ben bir şeyler anlatmaya iletişim kurmaya çalışırken, henüz uyanamadım der beni sustururdu.

Bu adam ki 18 yaşından beri ailesinden uzakta, öğrenci evlerinde bekar evlerinde yaşamış birisi,
ev düzenine hazır kurulu sofraya hasret bir hayat yaşamış.
Aynen dediğiniz gibi benim canımı yaktı, hemde hiç hak etmediğim yerden.
 
yazdıklarına imzamı atarım @mihail


Mihail Zoscenko Mihail Zoscenko yazdıklarına imzamı atarım, bütün bunların üstüne birde aşırı cimri olması, paranoyak, en ufak mevzuları dünyanın sonu haline getiren, gönül almaktan, hoşgörü anlayıştan haberdar olmayan, birisiyle hayat geçirmek çok çok zor. Taktir teşekkür bilmeyen adamlar yaşam enerjini de yerle bir ediyor.

Yaklaşık 1 ay dolu ayrılalı, bana maddi manevi hiç bir katkısı yokmuş yokluğunu arayamıyorum bile, aynı çatı altında alışmışım yalnızlığa.

İyi yönlerini saysam 3 yada 5 taneyi geçmez mesela.
Üstünden büyük bir yük kalktı değil mi :)

Ben severek bırakmama rağmen öyle hissediyorum. Yani tabi ki duygular birden tükenmiyor bazen özlüyorum bazen çok üzülüyorum ama insanın o boğazındaki yumruğun geçmesi rahat rahat nefes alabilmek güzel ya. Zaten o boğazımızdaki yumruğu oluşturan şeyler yüzünden ayrılmadık mı :)
 
Hikayelerinize çok üzüldüm. Bundan sonra mutlu olun inşallah.

2. Evlilik yıldönümümüzde ayrıydık, çok seviyordum ama bunu yapmak zorundaydım. Canımdan parça koptu sandım ilk zamanlar :110: En çok da bunları sevdiğim adamdan görmek koydu, yani nefretle ayrılsaydım lanet olsun der geçerdim.

Boşanma sebeplerim;
- Kadınla erkeğin yer değiştirmesi, benim hem maddi hem manevi daha çok çaba göstermem, hem fiziksel hem ruhsal çok yorulmam ama onun buna duyarsız olması,
- Kompleks yaparak beni sürekli ezmeye çalışması,
- Boşanmayla korkutması,
- Duygularıma dokunmaması dahası bunlarla alay etmesi,
- Yatak ayırarak akşam gelmeyerek sofraya oturmayarak trip atarak beni sindirmeye çalışması,
- Evliliğimizin ilk haftalarında eski kız arkadaşıyla konuşmalarını görüp güvenimin kırılması (flörtöz konuşmalar değildi ama farketmiyor işte güven gidiyor),
- Alenen savunmasa da erkeğin kayırıldığı bir ailede yetişmiş olmanın verdiği bir kafaya sahip olması,
- Geçmişinde kadınlara karşı nasıl yaklaştığını görmem, acaba hala aynı kafada mı benim için de böyle şeyler mi düşünüyor diye kafamda soru işaretleri olması,
- Hayatında sanki önemli değilmişim arka sıralardaymışım gibi hissetmem,
- Uzak mesafe evliliği olması,
- Zaten kısıtlı zamanlarda birlikteyiz diye tartışmalarda hep yapıcı ve alttan alıcı olmam, onun da böylece rahata bindirmesi,
- Ben onun ailesine saygıda hürmette kusur etmemişken onun hem ailemden hem yakın çevremden uzak durmaya çalışması (bir saygısızlığı asla olmadı ama uzak uzak dururdu çok zoruma giderdi),
- Bazen çok iyi bazen zorba davranması dengemi bozması, yanında güvende hissedememem sürekli tetikte hissetmem gibi gibi gibi

İyi tarafları da vardı zaten kimse %100 iyi ya da kötü değildir kaldı ki iyilik ve kötülük görecelidir. Benim için kötü diye nitelendirebileceğim özellikleri iyileri geçince, bu da mutsuzluğu getirince, gururum kırılınca bitirmek zorunda kaldım. Ayrılık sonrası da dengesizliğini korudu, ilk zamanlar çabuk bitsin dedi, sonra da uzun zaman dönmem için yalvardı ısrar etti dönmedim ama.

Canımı çok yaktı, öyle bir evliliği sürdürmek bana yakışmazdı ama onun için üzülüyorum aslında. Psikolojisi normal değildi çünkü, farkında bile değildi ama hastaydı. Kendisine dışarıdan bakamayacak kadar hastaydı. İçimde ona karşı öfke olsa da yine de bir taraftan şefkat besliyorum. İyileşmesi için hep dua ediyorum, bunu ona asla belli etmedim ama ayrıldıktan sonra hep duvar gibi durdum karşısında. Zaten iyileşmesini, sağlıklı düşünebilmesini, sevmeyi öğrenmesini ve mutlu olmasını kendim için değil onun için istiyorum. Belki de onu hiç görmeyeceğim bir daha. Biz sadece dünya hayatında birbirimize zarar vermiş iki kulduk. Ama allah katında onun iyi olmasını isterim. Rabbim rahmetini ondan esirgemesin.

Kibirli narsist babası ve kibirli kızkardeşini hiç sevmeyişim onların da beni sevmeyişi bana laf sokmaları.Sürekli git geller..Babası sanki evlendirmeye kıyamamış gibiydi..Annesi ölmüştü bunun.Babası ıkıncı hanım almıştı biz evlenmeden kısa sure önce.Eski eşimi cok sevdiğim halde aslında güven dolu ıyı niyetli bir adam olduğu halde biraz ilgisiz olması ailesiyle anlaşmazlığımız konusunda duyarsız olması ailesinden çekinmesi.Aslında İletişim konusunda yetersiz olması sonumuzu getirdi.Yani onla kavga edemezdim aslında.Ben konuşurdum o konuşmazdı sonra ben artık konuşmayışına sinirlenir bağırırdım sonra o sinirlenir iki vururdu...Ailesine saygılı davranmam ama eşime dırdır yapmam..Buyuzden ıkı yılda belki 7-8 kez biryere varmayan tartışmamız .Babamın hastalığı ,ablamın boşanıp eve gelmesi ,ablamla anlaşmazlığımız,çocuklarının saygısızlığı .Bunların hepsi benim bunalmama sebep olmuştu..Sonra babamın hastalığı için uç ay ayrı kalmam.Uzak kalışımızdan dolayı onun bensizliğe alışması ve babamın zorlayıcı hastalığı nedeniyle sinirlerimin bozulmuş olması.Dönüşümde babamın ameliyatı ıcın yanımda gelmesi konusundaki beklentimi ısrarla karşılamaması ve buyuzden kavga edişimizBeni orda tartaklayışı...Ailesinin iş arkadaşlarının ayrı kalışımız hakkında belliki fiştek verişi...Benim de hatalarım vardı ona, herkes kadar bir ev hanımlığı yapamadım calışmadıgım halde..Mesela uyanıp da kahvaltı hazırlayamadım mesela.Uyanamıyordum.Yemekte sorun yoktuMisafierlerini de hep iyi ağırladım.Hep saygılı davrandım...Temizlik yaparken bazen yardım ısterdim.Yardım da ediyordu..Evi herzaman tiril tiril tutamadım.Bir bosluga duşmuştum...Ayrılırken öğrendim, bunlar içine cok batmış.Annesi gibi birini istermiş içten içe..Yani iletişimden yoksun bir adam.Ben zaten sorunları konusamayşımıza daralıyordum...Yani diyecegim o ki;Dırdır ve evhanımlıgı meselesi bir erkeği eşinden soğutabiliyor.İletişimsiz bir koca ; evliliği sona taşıyabiliyor..

Şimdi olsa farklı davranırıdım.Belki o da farklı davranırdı..Ozaman hiçbirşeymiş, asıl sıkıntıyı boşanınca gördüm..
Bir daha asla eskisi gibi olamadım..

Hayır arkadaş aracılığı ile tanıştık ve sevgiliyken böyle değildi ufak tefek kıskançlıkları vardı sadece evlendikten sonra bu hale geldi bilseydim bu kadar ileri gidebileceğini evlenirmiydim psikolojik rahatsız OLDUĞUNU bende düşünüyorum hatta kendisine belirttim normal Davranışlar degıl diye ama beni dinlemedi mesleği Gereği psikoloğa gidemeyecegını belirtti ve en son beni aldatıyomusun diyince orda dur dedim ve davayı açtım
 
Üstünden büyük bir yük kalktı değil mi :)

Ben severek bırakmama rağmen öyle hissediyorum. Yani tabi ki duygular birden tükenmiyor bazen özlüyorum bazen çok üzülüyorum ama insanın o boğazındaki yumruğun geçmesi rahat rahat nefes alabilmek güzel ya. Zaten o boğazımızdaki yumruğu oluşturan şeyler yüzünden ayrılmadık mı :)

Mihail Zoscenko Mihail Zoscenko evet canım ama daha tam hafifleyemedim, O odundan bir cacık olmayacağını bildikleri halde ailem durumu tam kabullenmiş değil. Ben kabulleneli çok zaman olmuş, içindeyken fark edememişim.

Konu sahibi arkadaşım, farkındalık sahibi olmak bazen dezavantaj oluyor, olumsuzluklara dayanamıyorsun kül yutamıyorsun, sen sessiz kalıp içine attığında ise vücudun ağrı olarak sinyal vermeye başlıyor.

çocuk yoksada, çalışan ayakları yere basan kadın olsanda boşanmak çok zor, önce kendin anlayıp kabul ediyorsun, sonra çevrene kabul ettiriyorsun, bu yüzden hep güçlü durmak zorundasın.

Bir tek hayatımız var, olmuyorsa da olmuyor, zorlamanın ittirmenin manası yokmuş, bizzat yaşayarak öğrendim.
 
Laale Laale ne güzel yazmışsınız,
çalışan bir çifttik biz, h.sonları da genelde erken kalkardım, kahvaltıyı hazırlar hatta dışarıdan da taze simit v.s. gibi şeyleri alır, saat 10.00 geçtikten sonra beyfendiyi uyandırırdım,
hazır kurulu sofraya gelmek için dırdır ederdi, sofraya oturunca erken kalktığını düşünüp surat asardı, ben bir şeyler anlatmaya iletişim kurmaya çalışırken, henüz uyanamadım der beni sustururdu.

Bu adam ki 18 yaşından beri ailesinden uzakta, öğrenci evlerinde bekar evlerinde yaşamış birisi,
ev düzenine hazır kurulu sofraya hasret bir hayat yaşamış.
Aynen dediğiniz gibi benim canımı yaktı, hemde hiç hak etmediğim yerden.
Çok teşekkür ederim... :KK60:
Anlattıklarında eskilerden benzer bir anı canlandı gözümde...:KK14: Bir de düzenli bir hayat yaşattığı söylerdi kişinin annesi. Öğlen 1 civarında uyandırabilirsem şükrederdim.
Biliyor musun, yine öğlenlere kadar kadar yatıyoruz şimdi. Minik bir farkla tabii, artık uyandığımda minik bebeler gibi "su" diye ağlıyorum sadece. Kocacım onu bile ayağıma getiriyor.:KK37:
Çok içten diliyorum ki Rabbim herkesi iyi insanlarla karşılaştırsın.:KK68:
İnan ki iyi insanlar kıymet biliyor,sevdiğini mutlu etmeye çalışıyor,geç oldu ama öğrendim... Yaşayarak öğrendim... Şükürler olsun... Sonsuz şükürler olsun...:KK37:
 
Çok teşekkür ederim... :KK60:
Anlattıklarında eskilerden benzer bir anı canlandı gözümde...:KK14: Bir de düzenli bir hayat yaşattığı söylerdi kişinin annesi. Öğlen 1 civarında uyandırabilirsem şükrederdim.
Biliyor musun, yine öğlenlere kadar kadar yatıyoruz şimdi. Minik bir farkla tabii, artık uyandığımda minik bebeler gibi "su" diye ağlıyorum sadece. Kocacım onu bile ayağıma getiriyor.:KK37:
Çok içten diliyorum ki Rabbim herkesi iyi insanlarla karşılaştırsın.:KK68:
İnan ki iyi insanlar kıymet biliyor,sevdiğini mutlu etmeye çalışıyor,geç oldu ama öğrendim... Yaşayarak öğrendim... Şükürler olsun... Sonsuz şükürler olsun...:KK37:

gözlerimi doldurdu yazdıklarınız, iş yerinde olmasam ağlayacağım..
Laale Laale mutluluğunuz artarak devam etsin inşallah.

güzel dileklerinize Aminnn en kocamanından..
Allah bizleri de gönül almayı, kadının kıymetini bilen iyi insanlarla karşılaştırsın inşallah.
 
gözlerimi doldurdu yazdıklarınız, iş yerinde olmasam ağlayacağım..
Laale Laale mutluluğunuz artarak devam etsin inşallah.

güzel dileklerinize Aminnn en kocamanından..
Allah bizleri de gönül almayı, kadının kıymetini bilen iyi insanlarla karşılaştırsın inşallah.
Amin amin inşallah.
Yooook yoook Allahım ağlatmasın inşallah... derken benim de akıverdi yaşlar.:110:
Hep diyorum yine diyeceğim.
Dua edin bol bol dua edin. Rabbim veriyor istediğimizi.:KK68:
Ama kadermiş diye de asla çekmeyin,hiç kimse çekmesin...:KK14:
 
ideniz2, post: 47413945, member: 760584"]Alkol şiddet ilgisizlik ve Ego tatmini için aşalama ardından boşanma doğal olarak, 9 yılım veba olduğunamı yanayım kızlarımı alamadığımamı :S uzun hikaye (Almanya ve Türkiye arası) şimdi tekrar evliyim 2 senelik yeni bebişim oldu çok şükür ki Rabbim bu sefer yüzümü güldürdü tabiki tartışıp atıştığımız oluyor ama saygı çerçevesi içinde çok zoru gören kıymet biliyor yani[OUOTE]
Kizlarinizi neden alamazsiniz gorusmuyor musumuz
 
Back
X