aslan ve boğa...
çoooook zor bir ilişki.
ama bu ilişkide benim bildiğim aslan boğayı yer
yakında doğum günü varsa boğa eşin demek ki.
aslan olarak senin baskın karakter olman gerek.
nasıl bu hale geldi bu iş anlamadım.
boğa aldatmaz nette biri falan olsa da.. ileri gitmez diye düşünüyorum.
ama inattır.
senin onun inadını kırman için biraz gerisinde durmanda fayda var.
kendini ona yetersiz hissettirdin belki.
farkında olmadan da yapmış olabilirsin.
o yüzden hep kendi başarılarını vs. anlatma ihtiyacı duyuyor olabilir.
hediyesini al bence de.
Zor bir durum tatlım. Elbette ilgi, alaka karşılıklı olursa ruhen doğurucu ve katlanılır olabilir. Tek taraflı nereye kadar taşıyanilirsin?
Birlikte olduğunuz ve ayrı bulunduğunuz zamanlarını iyice bir tart bakalım, hangi durumda kendini daha huzurlu hissediyorsun canım?
Tercihin evliliğinin devamı yönünde olacaksa, beklentilerine vereceği tepkiyi ezbere bilerek göğüslemeye talip olmalısın.
Eşinin duruşu, sanırım puzzle'ın eksik parçalarını senin tamamlaman yönünde. Dilerim her şey istediğin gibi olur.
Edaca ben seni pek anlayamıyorum.
mektup yazacaksın sanırım.
umarım işe yarar.
ama kırılmazsan ben eşinin bunu çok önemseyeceğini zannetmiyorum.
önemsese bile anlık bir önemseme olacak.
ve adam eski haline dönecek.
ve sen kendini daha büyük bir hayal kırıklığı içinde bulacaksın gibi geliyor bana.
belki de bu daha iyi olur sende artık umudu tamamen kesersin.
inşallah ben yanılırım.
evet cok guzelde.. benim soylemek istedigim su: boyle yaparsam arsizlik gibi olmazmi?
ben bu kadini istemedigimi, sevmedigimi soyledim, ama hala kabullenemedigi gibi birde bana eski anilarimizi yazmis demeyecekmi? yani yine egosu tavan yapmayacakmi?
karar vermesi icin ben zaman vermedimki, esimin maddi durumu yerine gelince yani cocuklarina para harcamasi gerekeni harcadiktan sonra beni bosayacak ya.
bende iste ne olursa olsun onun hayatinda kalan biriyim..benim anladigim bu yani..
ben sizin anlattıklarınıza bakarak eşinizin bencil egosu yüksekte olan biri olduğunu düşünmedim. her ne kadar her erkek gibi biraz kendine dönük olsa da yine de hayatla boğuşmakta zorluk çeken, çocukları ile sıkıntıları olan ve hayatındaki özel kadını kaybeden, bunun da acısını çeken birini gördüm...
ilişkinizin ulaştığı noktada ne kadar sevgi olsa da yılların getirdiği sorunların bir birikimi var. bu yüzden iyi niyetle söylenecek birkaç güzel söz bile artık çok görülebiliyor. bu noktada seçimi sizin yapmanız gerekir. eğer kendinize olan bakışınız sizi ''aciz'' ve eşinizi de ''egosu tavanda biri'' yapacaksa o mektubu hiç yazmayın.
ben tüm yaşanılanlara rağmen var olan güzel anıların hatrına yazmanızı istemiştim o mektubu. fakat sizde böyle kötü çağrışım yaptırıyorsa o mektuptan da bir hayır gelmez zaten. istediğiniz kadar güzel sözler yazın. önemli olan niyet sonuçta ve eşiniz de bunu hisseder.
eğer eşinizin sizi boşayacağınızdan eminseniz hiçbirşey yapmayın artık. ilişkinin devamına dair bir umut yoksa hediye almanın da mektup yazmanın da bir anlamı olmaz. bu olsa olsa sizin kendiniz hakkındaki olumsuz yargılarınızı artırır.
önce bir karar verin ve sonra adım atın. yine aynı noktaya döndük gibi ama başka yol yok gibi. eğer bunu -boşanma olacak mı olmayacak mı- netliğe kavuşturmazsanız yaptığınız hiçbirşeyin pek önemi olmaz. insan içinden gelerek yapmalı bazı şeyleri. zorlamayla yada lütfeder gibi yapmak ne karşı tarafa ne de size birşey kazandırmaz.
esim beni bosayacakmi? bundan emin degilim..
ben sadece bana soyledigini biliyorum.
cunku 1 yil sonra beni bosanalim diye aradi..
sonra deneyelim dedi.. sonra artik sana asik degilim, hayatimda kal dedi..
sonra degisti, asiklar bayramimi kutladi, bana yakin davrandi.
sonra yine degisti..bana uzak ve soguktu..
simdi yine degisti, daha yakin..
yada ben gercekten kocami anlamiyorum.. belkide ben bizim durumumuza baska acidan bakiyorum..
mektup olayina gelince, aslinda yazmayi cok istiyorum...
bu soğukluğu, sıcaklığı, geliş gidişleri...eşinizin kendi içinde yaşadığı çatışmaların bir göstergesi. bir yandan sizinle yaşarken çocukları ile tartışmalar yaşamanın, öbür yandan sizden uzakta kendini yalnız hissetmenin getirdiği çelişkiler ve ne yapacağını bilmemenin sonuçları bunlar.
bu durum karşısında yapacağınız en doğru şey kendi ayrı kimliğinizi korumaktır. onu birşeylere zorlamadan, baskı yapmadan, onsuz da yaşayabilmek ve ilişkinizi takıntı haline getirmeden bir arkadaş olarak da onu sevebilmektir. ha onca yıllık evlilikten sonra arkadaş kalınması zor, yine de şu safhada çok bir seçim yok gibi... bundan sonrası eşinize kalmıştır. kalmaya da gitmeye artık kendisi karar verecektir.
ve eşiniz elbetteki sizi kaybetmek istemiyordur. herşey bir yana 1 yıl aradan sonra eşinizin böyle yıpranmasının en büyük sebebi sizi kaybetmiş olmasıdır. bu durum o kadar açık ki. o yüzden burda yapılan bazı yorumları okuyunca üzüldüm. eşinize bencil, kıymet bilmez birisi olarak bir konuma oturtup sizi de bu yönden gaza getirenler acaba eşinizin ne kadar acı çektiğini hiç düşünmediler mi. sanki bir tek duyguları olan biz kadınlarız da erkeklerin hiçbir duyguları yok!
eşiniz bildiği yoldan çabalıyor. ne çocuklardan vazgeçebiliyor ne sizden. arada kalmış kafası karışık biri. yalnızlıkla boğuşan sağlık sorunları da artık baş gösteren biri. bu yönden düşünün. boşansanız bile nefret etmeyin ondan. çünkü o da bildiği her yönden ilişki için çaba göstermiştir bence.
ilişkinin bu safhaya ulaşmasında da tek sorumlu kişi eşiniz de değildir. sizde sorumlusunuz bundan. sesinizi yeterince çıkarmayarak, bazı şeylerin için yeterince açık davranmayarak. eşinize içerleyerek, kendini acı çeken, kurban olan kişi konumuna oturtarak ve karşılığında susup, ondan uzaklaşıp, onu bu şekilde cezalandırarak...vs gibi davranışlarla ilişkinizin bu hale gelmesinde sizin de sorumlu olduğunuz pek çok davranış var. tabi siz de kasıtlı olarak böyle yapıyor değilsiniz. sadece şartlanmalar, öğrendiğimiz şeyler bizi buna itiyor.
aslında en başta şu kendinizi kurban olarak görme tutumunuzdan kurtulmanız gerekiyor. evet, acı çektiniz, bildiğiniz her yoldan ilişkinizi kurtarmaya çalıştınız...yeterli olmadı... ama sizin çabanıza karşı eşinizde hiç çaba göstermemiş değildir. o da acı çekmiş, o da bildiği yoldan ilişkiyi kurtarmaya çabalamıştır.
yazsam daha yazılacak pek çok şey varda ben de eşiniz gibi sizin kafanızı karıştırmayayım en iyisi...belki bir uzmana yeniden gitmekte fayda vardır. eğer eşiniz evliliğe devam etmek isterse beraber bir uzmana gidip destek alın...
bu soğukluğu, sıcaklığı, geliş gidişleri...eşinizin kendi içinde yaşadığı çatışmaların bir göstergesi. bir yandan sizinle yaşarken çocukları ile tartışmalar yaşamanın, öbür yandan sizden uzakta kendini yalnız hissetmenin getirdiği çelişkiler ve ne yapacağını bilmemenin sonuçları bunlar.
ve su yazdiginiz cok dogru..
bu durum karşısında yapacağınız en doğru şey kendi ayrı kimliğinizi korumaktır. onu birşeylere zorlamadan, baskı yapmadan, onsuz da yaşayabilmek ve ilişkinizi takıntı haline getirmeden bir arkadaş olarak da onu sevebilmektir. ha onca yıllık evlilikten sonra arkadaş kalınması zor, yine de şu safhada çok bir seçim yok gibi... bundan sonrası eşinize kalmıştır. kalmaya da gitmeye artık kendisi karar verecektir.
ve eşiniz elbetteki sizi kaybetmek istemiyordur. herşey bir yana 1 yıl aradan sonra eşinizin böyle yıpranmasının en büyük sebebi sizi kaybetmiş olmasıdır. bu durum o kadar açık ki. o yüzden burda yapılan bazı yorumları okuyunca üzüldüm. eşinize bencil, kıymet bilmez birisi olarak bir konuma oturtup sizi de bu yönden gaza getirenler acaba eşinizin ne kadar acı çektiğini hiç düşünmediler mi. sanki bir tek duyguları olan biz kadınlarız da erkeklerin hiçbir duyguları yok!
kendi ayri kimligimi koruyorum.. o'nu hic bir seye zorlamiyorum, baski yapmiyorum..
onca yillik evlilikten sonra esimde biliyor arkadas olarak kalamayacagimizi..
ve gun gectikce beni 1 yil sonra aramasinin esas amacinin beni bosamak oldugunu dusunmuyorum.. cunku benden bir baski gelmiyor..
esimin aci cektigini bende biliyorum.hatta kendisinede 1 ay once bunu soyledim..
bazi acilarinin farkinda olmadigimi bunun icin uzgun oldugumuda soyledim..
aslinda bana duygularini acmaya korkuyor gibi..
esimle ikimizde evlilik yasamis cocuk sahibi kisiler olarak evlendigimizde onun beklentileri oldugu kadar benimde vardi..
ben cocuklarimla esim arasinda dengeyi kurdum..o ise kuramadi bir turlu..
halada kuramiyor..
esimi suclamak icin yazmiyorum bunlari.. keske kurabilse idi..
keske bana onlar benim cocuklarim dedigi gibi onlarada durun bakalim eda benim esim diyebilse idi..
gerci bazen dedide ( haksizlik yapmayayim) cocuklar bir turlu babalarini kimse ile paylasmak istemediler..
yorumlarinizi bekliyorum arkadaslar..
edacım, aslında yorumlanacak pek bişey kalmadı.
ya eşini olduğu gibi kabul edip,
onun bu gel-gitleriyle yaşayacaksın.
seviyorsan ve yokluğunda özlüyorsan, çok zor olmaz.
değişmesini beklemeyeceksin.
insiyatifi ona bırakacaksın.
hayatının merkezine koymadan kendi hayatını da yaşayarak onunla da beraberliğine devam edeceksin.
yada yok böyle devam edemem yoruldum diyorsan,
korkularından kurtulup, yalnız kendi yoluna gideceksin.
yeni başlangıç yapmak bir yaştan sonra korkutur insanı ama imkansız bişey değil.
mesele göze almak.
ama bana kalırsa bu seçenek seni daha çok üzer gibi.
sen bir süre daha sabret. çocukların kendi hayatlarına geçmelerini bekle.
zaten sonra başbaşa kalacaksınız.
bu süreci de kendine ızdırap yapma.
onun gel-gitlerindeki gel anları seni mutlu ediyor. bu da önemli bişey.
git zamanlarında da kendi hayatına devam et.
gelişmeleri ona bırak arkadaşım.
edacım, aslında yorumlanacak pek bişey kalmadı.
ya eşini olduğu gibi kabul edip,
onun bu gel-gitleriyle yaşayacaksın.
seviyorsan ve yokluğunda özlüyorsan, çok zor olmaz.
değişmesini beklemeyeceksin.
insiyatifi ona bırakacaksın.
hayatının merkezine koymadan kendi hayatını da yaşayarak onunla da beraberliğine devam edeceksin.
yada yok böyle devam edemem yoruldum diyorsan,
korkularından kurtulup, yalnız kendi yoluna gideceksin.
yeni başlangıç yapmak bir yaştan sonra korkutur insanı ama imkansız bişey değil.
mesele göze almak.
ama bana kalırsa bu seçenek seni daha çok üzer gibi.
sen bir süre daha sabret. çocukların kendi hayatlarına geçmelerini bekle.
zaten sonra başbaşa kalacaksınız.
bu süreci de kendine ızdırap yapma.
onun gel-gitlerindeki gel anları seni mutlu ediyor. bu da önemli bişey.
git zamanlarında da kendi hayatına devam et.
gelişmeleri ona bırak arkadaşım.
rougese katılıyorum. ilişkilerde kesin ve net şeyler söylemek zordur çoğu zaman. çünkü taraflar, psikolojileri hepsi o kadar karmaşıktır ki. şöyle yap ya da böyle yap demekten öte olayın farklı tarafları gösterilse daha iyi olur. bundan sonrası da size kalır. sizin yerinize karar veremeyiz. eşinizle ilgili olan uzun ilişki sürecini siz daha iyi bilirsiniz. hem ne kadar eşiniz yönünden anlatsanız da eşinizin bakış açısını bilmediğimiz için burda çok sağlıklı şeyler söylemeyiz. bu yüzden karar artık size kalmış. nasıl rahat ve huzurlu olacaksınız öyle davranın...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?